Sayfalar

5 Mayıs 2010 Çarşamba

KEY mağdurlarına müjde

Ankara 14. İdare Mahkemesi, KEY mağdurlarını sevindirecek bir karara imza attı.Ankara 14. İdare Mahkemesi, açıklanan KEY listelerinde ismini göremeyen binlerce kişiyi sevindirecek bir karara imza attı. Mahkeme, kendisinden KEY kesintisi yapılmasına rağmen Resmi Gazete'de yayımlanan listeye giremeyen memurun başvurusunu haklı bularak, isminin listeye eklenmesine hükmetti.
Anka'nın haberine göre Jandarma Genel Komutanlığından emekli olan davacı, isminin Resmi Gazetede yayımlanan KEY listesinde olmaması nedeniyle görevli olduğu 1987-1995 yılları arasında kendisinden kesilen KEY tutarlarının ödenemesi istemiyle komutanlığa başvuruda bulundu. Komutanlıkta, söz konusu başvuruyu ret etti. Bunun üzerine memur, konuyu Ankara 14. İdare Mahkemesine taşıdı.

Davayı görüşen mahkeme, hak sahibi kavramına açıklık getirdikten sonra, 5664 sayılı Kanunun 3/3 bendinde yer alan "Bu süre içinde hak sahiplerine ilişkin listelerin bildirilmemesi, mükerrer veya yanlış bildirilmesi halinde hak sahiplerine karşı sorumluluk ilgili kurum veya kuruluşa aittir" hükmü gereğince JGK'nın sorumlu kurum olduğuna karar verdi.

Mahkeme heyeti daha sonra JGK'dan konut edindirme yardımı kesintilerini talep ederek, gelen bilgilerde 1994 ve 1995 yılı için konut edindirme yardımı tahakkuku yapılmadığını da belirtti. Davacıya bugüne kadar herhangi bir ücret ödenmediğinin altın çizen mahkeme, söz konusu işlemin Anayasa'ya da aykırı olduğunu kaydederek, işlemin hukukla bağdaşmadığı kanaatine vardı.

Mahkeme kararında, emekli memura hak sahibi olduğu miktarın ödenmesi ve sonraki KEY listesinde isminin çıkması halinde mükerrer ödemenin önüne geçilebilmesi için kararın bir örneğinin JGK tarafından Türkiye Emlak Bankası ve Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığına bildirilmesi gerektiğine karar verdi.

KEY mağdurlarına müjde

Ankara 14. İdare Mahkemesi, KEY mağdurlarını sevindirecek bir karara imza attı.Ankara 14. İdare Mahkemesi, açıklanan KEY listelerinde ismini göremeyen binlerce kişiyi sevindirecek bir karara imza attı. Mahkeme, kendisinden KEY kesintisi yapılmasına rağmen Resmi Gazete'de yayımlanan listeye giremeyen memurun başvurusunu haklı bularak, isminin listeye eklenmesine hükmetti.
Anka'nın haberine göre Jandarma Genel Komutanlığından emekli olan davacı, isminin Resmi Gazetede yayımlanan KEY listesinde olmaması nedeniyle görevli olduğu 1987-1995 yılları arasında kendisinden kesilen KEY tutarlarının ödenemesi istemiyle komutanlığa başvuruda bulundu. Komutanlıkta, söz konusu başvuruyu ret etti. Bunun üzerine memur, konuyu Ankara 14. İdare Mahkemesine taşıdı.

Davayı görüşen mahkeme, hak sahibi kavramına açıklık getirdikten sonra, 5664 sayılı Kanunun 3/3 bendinde yer alan "Bu süre içinde hak sahiplerine ilişkin listelerin bildirilmemesi, mükerrer veya yanlış bildirilmesi halinde hak sahiplerine karşı sorumluluk ilgili kurum veya kuruluşa aittir" hükmü gereğince JGK'nın sorumlu kurum olduğuna karar verdi.

Mahkeme heyeti daha sonra JGK'dan konut edindirme yardımı kesintilerini talep ederek, gelen bilgilerde 1994 ve 1995 yılı için konut edindirme yardımı tahakkuku yapılmadığını da belirtti. Davacıya bugüne kadar herhangi bir ücret ödenmediğinin altın çizen mahkeme, söz konusu işlemin Anayasa'ya da aykırı olduğunu kaydederek, işlemin hukukla bağdaşmadığı kanaatine vardı.

Mahkeme kararında, emekli memura hak sahibi olduğu miktarın ödenmesi ve sonraki KEY listesinde isminin çıkması halinde mükerrer ödemenin önüne geçilebilmesi için kararın bir örneğinin JGK tarafından Türkiye Emlak Bankası ve Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığına bildirilmesi gerektiğine karar verdi.

CHP - DSP anlaştı

CHP ve DSP Anayasa değişikliği paketine iptal davası konusunda anlaştı.
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, Anayasa değişiklik paketi ile ilgili iptal davasına, DSP'nin katkı sağlamasına yönelik olarak Masum Türker'le görüş birliğine vardıklarını bildirdi.


DSP Genel Başkanı Masum Türker de ''CHP yöneticilerine, Anayasa ile ilgili oylamaların ardından, arkadaşlarımızın imzalarını toplayacağımızı ve kendileri ile birlikte iptal davasında taraf olacağımızı belirttik'' dedi.

CHP - DSP anlaştı

CHP ve DSP Anayasa değişikliği paketine iptal davası konusunda anlaştı.
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, Anayasa değişiklik paketi ile ilgili iptal davasına, DSP'nin katkı sağlamasına yönelik olarak Masum Türker'le görüş birliğine vardıklarını bildirdi.


DSP Genel Başkanı Masum Türker de ''CHP yöneticilerine, Anayasa ile ilgili oylamaların ardından, arkadaşlarımızın imzalarını toplayacağımızı ve kendileri ile birlikte iptal davasında taraf olacağımızı belirttik'' dedi.

Ya televizyon ya matematik

Küçük yaşta aşırı televizyon izlemenin çocuklara zararlı olduğu belirlendi.Küçük yaşta aşırı televizyon izleyen çocukların daha sonraki yaşlarda matematikten kötü notlar aldığı ve diğer çocuklar tarafından dışlandığı belirlendi.

Kanada'nın Montreal Üniversitesi'nden bilim adamlarının "Archives of Pediatrics & Adolescent Medicine" dergisinde yayımlanan araştırması, katılımcılarının çok küçük yaştaki çocukların olması ve televizyonun verdiği kesin zararları göstermesi açısından ilk olma özelliği taşıyor.

29-53 aylık bin 314 çocuğun katıldığı araştırmada, 8 yıl boyunca ebeveynler çocukların ne kadar süre televizyon izlediğini belirlerken, öğretmenler de çocukların okuldaki başarısını, sağlık ve psikososyal durumunu değerlendirdi.

Araştırmanın başındaki Linda S. Pagani, haftada ortalama 8 saat üzerinde televizyon izlemenin çocuğun okulla bağlantısını yüzde 7 azalttığını belirtti.

Doğum ile 5 yaş arasındaki dönemde, tüm zihinsel süreçler için çok önemli olan beyindeki sinir sisteminin olgunlaşmaya başladığını, ekrana bakmanın ise pasif zihinsel bir eylem olduğunu söyleyen Pagani, televizyonu diğer mobilyalarla bir tutan ebeveynlerin bu durumu göz ardı ettiklerini vurguladı.

Araştırmaya göre, 2-4 yaşındaki çocuklarda aşırı televizyon izlemek matematik dersindeki başarının yüzde 6, hafta sonu fiziksel aktivitenin yüzde 13, genel fiziksel aktivitenin yüzde 9 azalmasına neden olurken, sınıftaki diğer çocuklar tarafından dışlanma riskinin yüzde 10, şekerli gazlı içecekler tüketiminin yüzde 9, atıştırmanın yüzde 10, 10 yılda vücut kitle indeksinin ise yüzde 5 artmasına yol açıyor.
AA

Ya televizyon ya matematik

Küçük yaşta aşırı televizyon izlemenin çocuklara zararlı olduğu belirlendi.Küçük yaşta aşırı televizyon izleyen çocukların daha sonraki yaşlarda matematikten kötü notlar aldığı ve diğer çocuklar tarafından dışlandığı belirlendi.

Kanada'nın Montreal Üniversitesi'nden bilim adamlarının "Archives of Pediatrics & Adolescent Medicine" dergisinde yayımlanan araştırması, katılımcılarının çok küçük yaştaki çocukların olması ve televizyonun verdiği kesin zararları göstermesi açısından ilk olma özelliği taşıyor.

29-53 aylık bin 314 çocuğun katıldığı araştırmada, 8 yıl boyunca ebeveynler çocukların ne kadar süre televizyon izlediğini belirlerken, öğretmenler de çocukların okuldaki başarısını, sağlık ve psikososyal durumunu değerlendirdi.

Araştırmanın başındaki Linda S. Pagani, haftada ortalama 8 saat üzerinde televizyon izlemenin çocuğun okulla bağlantısını yüzde 7 azalttığını belirtti.

Doğum ile 5 yaş arasındaki dönemde, tüm zihinsel süreçler için çok önemli olan beyindeki sinir sisteminin olgunlaşmaya başladığını, ekrana bakmanın ise pasif zihinsel bir eylem olduğunu söyleyen Pagani, televizyonu diğer mobilyalarla bir tutan ebeveynlerin bu durumu göz ardı ettiklerini vurguladı.

Araştırmaya göre, 2-4 yaşındaki çocuklarda aşırı televizyon izlemek matematik dersindeki başarının yüzde 6, hafta sonu fiziksel aktivitenin yüzde 13, genel fiziksel aktivitenin yüzde 9 azalmasına neden olurken, sınıftaki diğer çocuklar tarafından dışlanma riskinin yüzde 10, şekerli gazlı içecekler tüketiminin yüzde 9, atıştırmanın yüzde 10, 10 yılda vücut kitle indeksinin ise yüzde 5 artmasına yol açıyor.
AA

"Yalakalar hesabını verir"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in "8 firemiz var" açıklamasının ardından kimlerin "Hayır" oyu kullandığı tartışılmaya başlandı. Bugünkü gazetelere AK Parti Ankara Milletvekili Faruk Koca'nın bir kağıda isimleri yazarken çekilmiş fotoğrafı yer aldı. Faruk Koca, kağıda Vahit Erdem, Köksal Toptan, Murat Başesgioğlu, Reha Çamuroğlu ve Kürşad Tüzmen’in adını yazmıştı.
Bu fotoğraf üzerine kağıda ismi yazılanlardan açıklamalar geldi. Kürşat Tüzmen, "Başbakan yalakalığına soyunanlar hesabını verir" dedi. Köksal Toptan ise "Liste yapmak kimsenin haddine değil. Listeyi yazana değil yazdırana bakmak lazım" ifadelerini kullandı.

"Yalakalar hesabını verir"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in "8 firemiz var" açıklamasının ardından kimlerin "Hayır" oyu kullandığı tartışılmaya başlandı. Bugünkü gazetelere AK Parti Ankara Milletvekili Faruk Koca'nın bir kağıda isimleri yazarken çekilmiş fotoğrafı yer aldı. Faruk Koca, kağıda Vahit Erdem, Köksal Toptan, Murat Başesgioğlu, Reha Çamuroğlu ve Kürşad Tüzmen’in adını yazmıştı.
Bu fotoğraf üzerine kağıda ismi yazılanlardan açıklamalar geldi. Kürşat Tüzmen, "Başbakan yalakalığına soyunanlar hesabını verir" dedi. Köksal Toptan ise "Liste yapmak kimsenin haddine değil. Listeyi yazana değil yazdırana bakmak lazım" ifadelerini kullandı.

Türküm demek suç artık/ Ozan Erbabi'den 3 Mayıs Şiiri

SUÇ (3 MAYIS)

Üç Mayıs yaşanalı geçti bu kadar sene,
Türklükten gocunanlar birden hortladı yine.
Üstten gök mü çöküyor, yer mi yarılıyor ne?
Kalk uykudan ey millet, gözlerini aç artık,
Koskoca Türk yurdunda “Türk’üm” demek suç artık.

Alparslan’ın Bizans’ı ezdiği topraklarda,
Yıldırım’ın, Yavuz’un gezdiği topraklarda,
Atatürk’ün tarihler yazdığı topraklarda,
Başı dimdik dolaşmak, gururlanmak güç artık,
Koskoca Türk yurdunda “Türk’üm” demek suç artık.

Demek bu mu olacak Yüce Milletin hâli?
Oysa dize getiren sendin yedi düveli.
Adını duyduğunda titriyordu Rumeli,
Eski haritalarda Viyana, Mohaç artık,
Koskoca Türk yurdunda “Türk’üm” demek suç artık.

Şimdi kimi AB’ye bağlanmış ta göbekten,
Kimisi ABD’ye itaatkâr yürekten.
Kimisi de kendini Arap sanıyor kökten,
Dostunu, düşmanını birbirinden seç artık,
Koskoca Türk yurdunda “Türk’üm” demek suç artık.

Kırılan cevizlerin sayısı çıktı kırka,
Irkçılık yapmak serbest bu ülkede her ırka.
Turan’dan söz ederse, kıyamet kopar Türk’e,
İrancılık, Rusçuluk başlara hep taç artık,
Koskoca Türk yurdunda “Türk’üm” demek suç artık.

Hele sahte dindarlar, sahte hadis yayarlar,
Millîlikten bahsetsen, hemen günah sayarlar.
Cehenneme götürüp, ateşlere koyarlar,
Bize akıl verenler akıla muhtaç artık,
Koskoca Türk yurdunda “Türk’üm” demek suç artık.

“Cami kışlamız” diye palavra savurdular,
Helal olsun, adamlar sözlerinde durdular;
Bak Van’da Ermeni’ye kiliseyi kurdular,
Ha geçti, ha geçecek boynumuza haç artık,
Koskoca Türk yurdunda “Türk’üm” demek suç artık.

Seçimlerden seçime seven yıldızı, ayı,
Elbette ki alacak, hakkına düşen payı.
Siyasette oy için rant gördüler olayı,
Menfaat sağlamaya yapılır araç artık,
Koskoca Türk yurdunda “Türk’üm” demek suç artık.

Titreyip de kendine dönerse Türk evlâdı,
Sonsuza dek kalacak bütün dünyada adı.
Göklere yükseliyor ERBABİ’nin feryâdı,
Ya vatana sahip çık, ya başlasın göç artık,
Koskoca Türk yurdunda “Türk’üm” demek suç artık.

-- NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE--

OZAN ERBABİ – KAYSERİ

Türküm demek suç artık/ Ozan Erbabi'den 3 Mayıs Şiiri

SUÇ (3 MAYIS)

Üç Mayıs yaşanalı geçti bu kadar sene,
Türklükten gocunanlar birden hortladı yine.
Üstten gök mü çöküyor, yer mi yarılıyor ne?
Kalk uykudan ey millet, gözlerini aç artık,
Koskoca Türk yurdunda “Türk’üm” demek suç artık.

Alparslan’ın Bizans’ı ezdiği topraklarda,
Yıldırım’ın, Yavuz’un gezdiği topraklarda,
Atatürk’ün tarihler yazdığı topraklarda,
Başı dimdik dolaşmak, gururlanmak güç artık,
Koskoca Türk yurdunda “Türk’üm” demek suç artık.

Demek bu mu olacak Yüce Milletin hâli?
Oysa dize getiren sendin yedi düveli.
Adını duyduğunda titriyordu Rumeli,
Eski haritalarda Viyana, Mohaç artık,
Koskoca Türk yurdunda “Türk’üm” demek suç artık.

Şimdi kimi AB’ye bağlanmış ta göbekten,
Kimisi ABD’ye itaatkâr yürekten.
Kimisi de kendini Arap sanıyor kökten,
Dostunu, düşmanını birbirinden seç artık,
Koskoca Türk yurdunda “Türk’üm” demek suç artık.

Kırılan cevizlerin sayısı çıktı kırka,
Irkçılık yapmak serbest bu ülkede her ırka.
Turan’dan söz ederse, kıyamet kopar Türk’e,
İrancılık, Rusçuluk başlara hep taç artık,
Koskoca Türk yurdunda “Türk’üm” demek suç artık.

Hele sahte dindarlar, sahte hadis yayarlar,
Millîlikten bahsetsen, hemen günah sayarlar.
Cehenneme götürüp, ateşlere koyarlar,
Bize akıl verenler akıla muhtaç artık,
Koskoca Türk yurdunda “Türk’üm” demek suç artık.

“Cami kışlamız” diye palavra savurdular,
Helal olsun, adamlar sözlerinde durdular;
Bak Van’da Ermeni’ye kiliseyi kurdular,
Ha geçti, ha geçecek boynumuza haç artık,
Koskoca Türk yurdunda “Türk’üm” demek suç artık.

Seçimlerden seçime seven yıldızı, ayı,
Elbette ki alacak, hakkına düşen payı.
Siyasette oy için rant gördüler olayı,
Menfaat sağlamaya yapılır araç artık,
Koskoca Türk yurdunda “Türk’üm” demek suç artık.

Titreyip de kendine dönerse Türk evlâdı,
Sonsuza dek kalacak bütün dünyada adı.
Göklere yükseliyor ERBABİ’nin feryâdı,
Ya vatana sahip çık, ya başlasın göç artık,
Koskoca Türk yurdunda “Türk’üm” demek suç artık.

-- NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE--

OZAN ERBABİ – KAYSERİ

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...