Sayfalar

24 Mart 2010 Çarşamba

Ermenistan savaşa hazırlanıyor. Ruslar olmadan harp edebilirler mi dersiniz?


Ermenistan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Albay Seyran Şahsuvaryan,18-50 yaş grubundaki erkeklerin savaş yeteneklerinin geliştirilmesi amacıyla askeri kamplarda bir hafta kalacağını açıkladı. Benzer tatbikatların zaman zaman yapıldığını ve seferberlik ilanı anlamına gelmediğini belirten Şahsuvaryan," Ermenistan vatandaşı her erkek bir savaş durumunda orduda nasıl görev üstleneceğini önceden bilmeli" dedi.
Karabağ'daki Ermeni-Azeri cephe hattında ateşkes ihlalleri yaşanmasının savaş olasılığını artırmadığını söyleyen Şahsuvaryan, "Ama Bakü'nün tehditlerini ciddiye alıyoruz ve askerlerin moralini yüksek tutmaya çalışıyoruz" dedi.

Ermenistan savaşa hazırlanıyor. Ruslar olmadan harp edebilirler mi dersiniz?


Ermenistan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Albay Seyran Şahsuvaryan,18-50 yaş grubundaki erkeklerin savaş yeteneklerinin geliştirilmesi amacıyla askeri kamplarda bir hafta kalacağını açıkladı. Benzer tatbikatların zaman zaman yapıldığını ve seferberlik ilanı anlamına gelmediğini belirten Şahsuvaryan," Ermenistan vatandaşı her erkek bir savaş durumunda orduda nasıl görev üstleneceğini önceden bilmeli" dedi.
Karabağ'daki Ermeni-Azeri cephe hattında ateşkes ihlalleri yaşanmasının savaş olasılığını artırmadığını söyleyen Şahsuvaryan, "Ama Bakü'nün tehditlerini ciddiye alıyoruz ve askerlerin moralini yüksek tutmaya çalışıyoruz" dedi.

Ermenistan savaşa hazırlanıyor. Ruslar olmadan harp edebilirler mi dersiniz?


Ermenistan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Albay Seyran Şahsuvaryan,18-50 yaş grubundaki erkeklerin savaş yeteneklerinin geliştirilmesi amacıyla askeri kamplarda bir hafta kalacağını açıkladı. Benzer tatbikatların zaman zaman yapıldığını ve seferberlik ilanı anlamına gelmediğini belirten Şahsuvaryan," Ermenistan vatandaşı her erkek bir savaş durumunda orduda nasıl görev üstleneceğini önceden bilmeli" dedi.
Karabağ'daki Ermeni-Azeri cephe hattında ateşkes ihlalleri yaşanmasının savaş olasılığını artırmadığını söyleyen Şahsuvaryan, "Ama Bakü'nün tehditlerini ciddiye alıyoruz ve askerlerin moralini yüksek tutmaya çalışıyoruz" dedi.

'Öcalan' taslaktan çıkartıldı

TBMM Adalet Alt Komisyonu'nuda görüşülen ve kamuoyunda taş atan çocuklar olarak bilinen, Terörle Mücadele ve çeşitli kanunlarda değişiklik öngören tasarıdan, Terörist başının da yeniden yargılanmasının gündeme geleceği iddia edildiği madde, metinden çıkarıldı.
Edinilen bilgilere göre; alt komisyon çalışmaları sırasında muhalefet partilerinin karşı çıktığı ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in de daha önce açıkladığı, "Terör örgütü üyelerinin yeniden yargılanmasını öngören madde" çıkarıldı.
-ÖRTÜLÜ AF TARTIŞMALARI-
Öte yandan alt komisyonda, iktidar ile muhalefet partili üyeler arasında "örtülü af" tartışması yaşandı.
Edinilen bilgiye göre; AKP'li üyelerin tasarıya 18 yaşın altındaki çocukların işledikleri ilk suçun "çocuk muamelesi" sayılması dolayısıyla "kısmi af" önerisine, MHP tepki gösterdi. AKP'nin önerisine Jandarma Genel Komutanlığı'ndan gelen temsilcinin de karşı çıktığı öğrenildi.

'Öcalan' taslaktan çıkartıldı

TBMM Adalet Alt Komisyonu'nuda görüşülen ve kamuoyunda taş atan çocuklar olarak bilinen, Terörle Mücadele ve çeşitli kanunlarda değişiklik öngören tasarıdan, Terörist başının da yeniden yargılanmasının gündeme geleceği iddia edildiği madde, metinden çıkarıldı.
Edinilen bilgilere göre; alt komisyon çalışmaları sırasında muhalefet partilerinin karşı çıktığı ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in de daha önce açıkladığı, "Terör örgütü üyelerinin yeniden yargılanmasını öngören madde" çıkarıldı.
-ÖRTÜLÜ AF TARTIŞMALARI-
Öte yandan alt komisyonda, iktidar ile muhalefet partili üyeler arasında "örtülü af" tartışması yaşandı.
Edinilen bilgiye göre; AKP'li üyelerin tasarıya 18 yaşın altındaki çocukların işledikleri ilk suçun "çocuk muamelesi" sayılması dolayısıyla "kısmi af" önerisine, MHP tepki gösterdi. AKP'nin önerisine Jandarma Genel Komutanlığı'ndan gelen temsilcinin de karşı çıktığı öğrenildi.

'Öcalan' taslaktan çıkartıldı

TBMM Adalet Alt Komisyonu'nuda görüşülen ve kamuoyunda taş atan çocuklar olarak bilinen, Terörle Mücadele ve çeşitli kanunlarda değişiklik öngören tasarıdan, Terörist başının da yeniden yargılanmasının gündeme geleceği iddia edildiği madde, metinden çıkarıldı.
Edinilen bilgilere göre; alt komisyon çalışmaları sırasında muhalefet partilerinin karşı çıktığı ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in de daha önce açıkladığı, "Terör örgütü üyelerinin yeniden yargılanmasını öngören madde" çıkarıldı.
-ÖRTÜLÜ AF TARTIŞMALARI-
Öte yandan alt komisyonda, iktidar ile muhalefet partili üyeler arasında "örtülü af" tartışması yaşandı.
Edinilen bilgiye göre; AKP'li üyelerin tasarıya 18 yaşın altındaki çocukların işledikleri ilk suçun "çocuk muamelesi" sayılması dolayısıyla "kısmi af" önerisine, MHP tepki gösterdi. AKP'nin önerisine Jandarma Genel Komutanlığı'ndan gelen temsilcinin de karşı çıktığı öğrenildi.

Mustafa Eraslan, Umre Ziyaretinden döndü

Yakın dostları ve ailesinden oluşan 50 kişilik bir kafile ile kutsal topraklara  8 günlük umre ziyaretine giden Eras Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve MHP MYK Üyesi Mustafa Eraslan, yurda döndü.
Umre Ziyaretinde duyduğu memnuniyeti belirten Mustafa Eraslan, "Hali vakti yerinde olan bütün kardeşlerime
Umre yapmalarını tavsiye ederim. Mübarek topraklarda, ülkem için, bütün ümmet-i Muhammed için dua
ettim. Rabbim ülkemiz insanına acılar ve kederler göstermesin, insanlar mutlu olsunlar, kalpleri huzurla dolsun,
dinimizin vecibelerini huzurla, mutlulukla yerine getirsinler, herkesin işi olsun, aşı olsun, ülkemiz hep iyiye gitsin,
Rabbim bütün günahlarımızı affetsin diye dua ettim. O'ndan başka sığınılacak yer yoktur." dedi.
Haber: http://mustafaeraslan.blogspot.com

Mustafa Eraslan, Umre Ziyaretinden döndü

Yakın dostları ve ailesinden oluşan 50 kişilik bir kafile ile kutsal topraklara  8 günlük umre ziyaretine giden Eras Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve MHP MYK Üyesi Mustafa Eraslan, yurda döndü.
Umre Ziyaretinde duyduğu memnuniyeti belirten Mustafa Eraslan, "Hali vakti yerinde olan bütün kardeşlerime
Umre yapmalarını tavsiye ederim. Mübarek topraklarda, ülkem için, bütün ümmet-i Muhammed için dua
ettim. Rabbim ülkemiz insanına acılar ve kederler göstermesin, insanlar mutlu olsunlar, kalpleri huzurla dolsun,
dinimizin vecibelerini huzurla, mutlulukla yerine getirsinler, herkesin işi olsun, aşı olsun, ülkemiz hep iyiye gitsin,
Rabbim bütün günahlarımızı affetsin diye dua ettim. O'ndan başka sığınılacak yer yoktur." dedi.
Haber: http://mustafaeraslan.blogspot.com

Mustafa Eraslan, Umre Ziyaretinden döndü

Yakın dostları ve ailesinden oluşan 50 kişilik bir kafile ile kutsal topraklara  8 günlük umre ziyaretine giden Eras Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve MHP MYK Üyesi Mustafa Eraslan, yurda döndü.
Umre Ziyaretinde duyduğu memnuniyeti belirten Mustafa Eraslan, "Hali vakti yerinde olan bütün kardeşlerime
Umre yapmalarını tavsiye ederim. Mübarek topraklarda, ülkem için, bütün ümmet-i Muhammed için dua
ettim. Rabbim ülkemiz insanına acılar ve kederler göstermesin, insanlar mutlu olsunlar, kalpleri huzurla dolsun,
dinimizin vecibelerini huzurla, mutlulukla yerine getirsinler, herkesin işi olsun, aşı olsun, ülkemiz hep iyiye gitsin,
Rabbim bütün günahlarımızı affetsin diye dua ettim. O'ndan başka sığınılacak yer yoktur." dedi.
Haber: http://mustafaeraslan.blogspot.com

Mustafa Eraslan, Umre Ziyaretinden döndü

Yakın dostları ve ailesinden oluşan 50 kişilik bir kafile ile kutsal topraklara  8 günlük umre ziyaretine giden Eras Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve MHP MYK Üyesi Mustafa Eraslan, yurda döndü.
Umre Ziyaretinde duyduğu memnuniyeti belirten Mustafa Eraslan, "Hali vakti yerinde olan bütün kardeşlerime
Umre yapmalarını tavsiye ederim. Mübarek topraklarda, ülkem için, bütün ümmet-i Muhammed için dua
ettim. Rabbim ülkemiz insanına acılar ve kederler göstermesin, insanlar mutlu olsunlar, kalpleri huzurla dolsun,
dinimizin vecibelerini huzurla, mutlulukla yerine getirsinler, herkesin işi olsun, aşı olsun, ülkemiz hep iyiye gitsin,
Rabbim bütün günahlarımızı affetsin diye dua ettim. O'ndan başka sığınılacak yer yoktur." dedi.
Haber: http://mustafaeraslan.blogspot.com

Prof.Dr.Yusuf Halaçoğlu: "1,5 Milyon Ermeni ölmedi, elimizde listeler var."


Son yıllarda Ermeni iddiaları üzerine çok önemli bilimsel çalışmalar yapan Türk Tarih Kurumu  eski başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Varan Haber Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Güler'in sorularını yanıtladı.
         Ermeniler Sözde soykırım iddialarını sürekli gündeme getiriyorlar, gerçekten böyle bir durum var mı, ya da Ermeniler masum masum dururken mi Türkler gelip bunları katletmiş, bu işin aslı nedir?
       Ermeni soykırım iddialarını sürekli olarak Türklere  yamamaya çalışıyorlar. 1915 yılarında soykırım kelimesi yoktu. 1948 den sonra bu sözcük ortaya çıktı. 1951-1952 yıllarında yasalaştı. Meydana gelen olayların soykırım olduğunu iddia ediyorlar. Gerçekte böyle bir şey olup olmadığını biz hem omsalı arşivlerinde hem de yabancı arşivlerde ciddi bir şekilde araştırdık. Gördük ki aslında tam tersine Ermeni kafilelere hayatta kalmalarını sağlamak amacıyla günlük yevmiyeler verilmiş. Ayrıca yardım kuruluşlarının yardım etmelerine  bizzat Talat paşa tarafından izin verilmiş. Hastaneler açılmasına yardım edilmiş. Ermeni kafilelerine saldıranlar mahkemeye çıkarılmış ve yargılanmıştır. Bunların içinde ağır cezaya çarptırılanlar ve idam edilenler bile var. Zaten uluslar arası hukuka bakıldığında suçlular cezalandırılmış. Bu durum  bu işin devlet eliyle olmadığını gösteriyor. Madalyonun diğer yönüne bakmak lazım Osmanlı Devleti bu insanları durup dururken mi nakletti? 650 yıllık büyük Osmanlı Devleti en güçlü olduğu dönemde dahi Ermenilere en küçük bir baskı yapmamıştır.Dolayısıyla bir milletin ortada hiçbir kin duygusu olmadığı bir anda birden bire o topluluğu öldürmelerini nasıl açıklayabilirsiniz, bu mümkün değil. Burada batının yaptığı propaganda ve açtıkları okullarda bir takım militan yetiştirme gibi önemli çalışmaları var.  Bunların sonucunda Hınçak, Taşnak gibi teşkilatlar kurulmuş. Bu teşkilatlar ellerine silahları almış ve 1895’ ten itibaren isyan etmeye başlamışlar. Van, Adana, Zeytun isyanlarına girişmişler. Padişah II. Abdülhamid’in  arabasına bomba koyarak ona suikast yapmışlar. Osmanlı Bankası baskınını yapmışlar. Bütün bunları düşünürseniz Ermenilerin neler yaptığını görmekteyiz. Özellikle Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşına girdiğinde Rus ordularında gönüllü 40 bin  Anadolu  Ermeni’si vardı. İngiliz ordusunda 8 bin. Fransız Cumhuriyet Ordusunun  Osmanlıya karşı savaşan askerlerinin yarsına yakını Ermeniydi . Bunlar  kendi arşivlerinde kendi imzalarını taşıyor. Anadolu’daki kiliseleri o dönemde silah deposu haline getirmişler. Dolayısıyla durup dururken bu olaylar gerçekleşmemişOsmanlı Devletine ihanet etmiş, Ermenistan kurmak isteyen bir grubun Osmanlı Devleti dört cephede savaşırken  arkadan vurmak istemesi nedeniyle tehcir (göç) gerçekleşmiştir.

Prof.Dr.Yusuf Halaçoğlu: "1,5 Milyon Ermeni ölmedi, elimizde listeler var."


Son yıllarda Ermeni iddiaları üzerine çok önemli bilimsel çalışmalar yapan Türk Tarih Kurumu  eski başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Varan Haber Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Güler'in sorularını yanıtladı.
         Ermeniler Sözde soykırım iddialarını sürekli gündeme getiriyorlar, gerçekten böyle bir durum var mı, ya da Ermeniler masum masum dururken mi Türkler gelip bunları katletmiş, bu işin aslı nedir?
       Ermeni soykırım iddialarını sürekli olarak Türklere  yamamaya çalışıyorlar. 1915 yılarında soykırım kelimesi yoktu. 1948 den sonra bu sözcük ortaya çıktı. 1951-1952 yıllarında yasalaştı. Meydana gelen olayların soykırım olduğunu iddia ediyorlar. Gerçekte böyle bir şey olup olmadığını biz hem omsalı arşivlerinde hem de yabancı arşivlerde ciddi bir şekilde araştırdık. Gördük ki aslında tam tersine Ermeni kafilelere hayatta kalmalarını sağlamak amacıyla günlük yevmiyeler verilmiş. Ayrıca yardım kuruluşlarının yardım etmelerine  bizzat Talat paşa tarafından izin verilmiş. Hastaneler açılmasına yardım edilmiş. Ermeni kafilelerine saldıranlar mahkemeye çıkarılmış ve yargılanmıştır. Bunların içinde ağır cezaya çarptırılanlar ve idam edilenler bile var. Zaten uluslar arası hukuka bakıldığında suçlular cezalandırılmış. Bu durum  bu işin devlet eliyle olmadığını gösteriyor. Madalyonun diğer yönüne bakmak lazım Osmanlı Devleti bu insanları durup dururken mi nakletti? 650 yıllık büyük Osmanlı Devleti en güçlü olduğu dönemde dahi Ermenilere en küçük bir baskı yapmamıştır.Dolayısıyla bir milletin ortada hiçbir kin duygusu olmadığı bir anda birden bire o topluluğu öldürmelerini nasıl açıklayabilirsiniz, bu mümkün değil. Burada batının yaptığı propaganda ve açtıkları okullarda bir takım militan yetiştirme gibi önemli çalışmaları var.  Bunların sonucunda Hınçak, Taşnak gibi teşkilatlar kurulmuş. Bu teşkilatlar ellerine silahları almış ve 1895’ ten itibaren isyan etmeye başlamışlar. Van, Adana, Zeytun isyanlarına girişmişler. Padişah II. Abdülhamid’in  arabasına bomba koyarak ona suikast yapmışlar. Osmanlı Bankası baskınını yapmışlar. Bütün bunları düşünürseniz Ermenilerin neler yaptığını görmekteyiz. Özellikle Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşına girdiğinde Rus ordularında gönüllü 40 bin  Anadolu  Ermeni’si vardı. İngiliz ordusunda 8 bin. Fransız Cumhuriyet Ordusunun  Osmanlıya karşı savaşan askerlerinin yarsına yakını Ermeniydi . Bunlar  kendi arşivlerinde kendi imzalarını taşıyor. Anadolu’daki kiliseleri o dönemde silah deposu haline getirmişler. Dolayısıyla durup dururken bu olaylar gerçekleşmemişOsmanlı Devletine ihanet etmiş, Ermenistan kurmak isteyen bir grubun Osmanlı Devleti dört cephede savaşırken  arkadan vurmak istemesi nedeniyle tehcir (göç) gerçekleşmiştir.

Prof.Dr.Yusuf Halaçoğlu: "1,5 Milyon Ermeni ölmedi, elimizde listeler var."


Son yıllarda Ermeni iddiaları üzerine çok önemli bilimsel çalışmalar yapan Türk Tarih Kurumu  eski başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Varan Haber Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Güler'in sorularını yanıtladı.
         Ermeniler Sözde soykırım iddialarını sürekli gündeme getiriyorlar, gerçekten böyle bir durum var mı, ya da Ermeniler masum masum dururken mi Türkler gelip bunları katletmiş, bu işin aslı nedir?
       Ermeni soykırım iddialarını sürekli olarak Türklere  yamamaya çalışıyorlar. 1915 yılarında soykırım kelimesi yoktu. 1948 den sonra bu sözcük ortaya çıktı. 1951-1952 yıllarında yasalaştı. Meydana gelen olayların soykırım olduğunu iddia ediyorlar. Gerçekte böyle bir şey olup olmadığını biz hem omsalı arşivlerinde hem de yabancı arşivlerde ciddi bir şekilde araştırdık. Gördük ki aslında tam tersine Ermeni kafilelere hayatta kalmalarını sağlamak amacıyla günlük yevmiyeler verilmiş. Ayrıca yardım kuruluşlarının yardım etmelerine  bizzat Talat paşa tarafından izin verilmiş. Hastaneler açılmasına yardım edilmiş. Ermeni kafilelerine saldıranlar mahkemeye çıkarılmış ve yargılanmıştır. Bunların içinde ağır cezaya çarptırılanlar ve idam edilenler bile var. Zaten uluslar arası hukuka bakıldığında suçlular cezalandırılmış. Bu durum  bu işin devlet eliyle olmadığını gösteriyor. Madalyonun diğer yönüne bakmak lazım Osmanlı Devleti bu insanları durup dururken mi nakletti? 650 yıllık büyük Osmanlı Devleti en güçlü olduğu dönemde dahi Ermenilere en küçük bir baskı yapmamıştır.Dolayısıyla bir milletin ortada hiçbir kin duygusu olmadığı bir anda birden bire o topluluğu öldürmelerini nasıl açıklayabilirsiniz, bu mümkün değil. Burada batının yaptığı propaganda ve açtıkları okullarda bir takım militan yetiştirme gibi önemli çalışmaları var.  Bunların sonucunda Hınçak, Taşnak gibi teşkilatlar kurulmuş. Bu teşkilatlar ellerine silahları almış ve 1895’ ten itibaren isyan etmeye başlamışlar. Van, Adana, Zeytun isyanlarına girişmişler. Padişah II. Abdülhamid’in  arabasına bomba koyarak ona suikast yapmışlar. Osmanlı Bankası baskınını yapmışlar. Bütün bunları düşünürseniz Ermenilerin neler yaptığını görmekteyiz. Özellikle Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşına girdiğinde Rus ordularında gönüllü 40 bin  Anadolu  Ermeni’si vardı. İngiliz ordusunda 8 bin. Fransız Cumhuriyet Ordusunun  Osmanlıya karşı savaşan askerlerinin yarsına yakını Ermeniydi . Bunlar  kendi arşivlerinde kendi imzalarını taşıyor. Anadolu’daki kiliseleri o dönemde silah deposu haline getirmişler. Dolayısıyla durup dururken bu olaylar gerçekleşmemişOsmanlı Devletine ihanet etmiş, Ermenistan kurmak isteyen bir grubun Osmanlı Devleti dört cephede savaşırken  arkadan vurmak istemesi nedeniyle tehcir (göç) gerçekleşmiştir.

Prof.Dr.Yusuf Halaçoğlu: "1,5 Milyon Ermeni ölmedi, elimizde listeler var."


Son yıllarda Ermeni iddiaları üzerine çok önemli bilimsel çalışmalar yapan Türk Tarih Kurumu  eski başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Varan Haber Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Güler'in sorularını yanıtladı.
         Ermeniler Sözde soykırım iddialarını sürekli gündeme getiriyorlar, gerçekten böyle bir durum var mı, ya da Ermeniler masum masum dururken mi Türkler gelip bunları katletmiş, bu işin aslı nedir?
       Ermeni soykırım iddialarını sürekli olarak Türklere  yamamaya çalışıyorlar. 1915 yılarında soykırım kelimesi yoktu. 1948 den sonra bu sözcük ortaya çıktı. 1951-1952 yıllarında yasalaştı. Meydana gelen olayların soykırım olduğunu iddia ediyorlar. Gerçekte böyle bir şey olup olmadığını biz hem omsalı arşivlerinde hem de yabancı arşivlerde ciddi bir şekilde araştırdık. Gördük ki aslında tam tersine Ermeni kafilelere hayatta kalmalarını sağlamak amacıyla günlük yevmiyeler verilmiş. Ayrıca yardım kuruluşlarının yardım etmelerine  bizzat Talat paşa tarafından izin verilmiş. Hastaneler açılmasına yardım edilmiş. Ermeni kafilelerine saldıranlar mahkemeye çıkarılmış ve yargılanmıştır. Bunların içinde ağır cezaya çarptırılanlar ve idam edilenler bile var. Zaten uluslar arası hukuka bakıldığında suçlular cezalandırılmış. Bu durum  bu işin devlet eliyle olmadığını gösteriyor. Madalyonun diğer yönüne bakmak lazım Osmanlı Devleti bu insanları durup dururken mi nakletti? 650 yıllık büyük Osmanlı Devleti en güçlü olduğu dönemde dahi Ermenilere en küçük bir baskı yapmamıştır.Dolayısıyla bir milletin ortada hiçbir kin duygusu olmadığı bir anda birden bire o topluluğu öldürmelerini nasıl açıklayabilirsiniz, bu mümkün değil. Burada batının yaptığı propaganda ve açtıkları okullarda bir takım militan yetiştirme gibi önemli çalışmaları var.  Bunların sonucunda Hınçak, Taşnak gibi teşkilatlar kurulmuş. Bu teşkilatlar ellerine silahları almış ve 1895’ ten itibaren isyan etmeye başlamışlar. Van, Adana, Zeytun isyanlarına girişmişler. Padişah II. Abdülhamid’in  arabasına bomba koyarak ona suikast yapmışlar. Osmanlı Bankası baskınını yapmışlar. Bütün bunları düşünürseniz Ermenilerin neler yaptığını görmekteyiz. Özellikle Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşına girdiğinde Rus ordularında gönüllü 40 bin  Anadolu  Ermeni’si vardı. İngiliz ordusunda 8 bin. Fransız Cumhuriyet Ordusunun  Osmanlıya karşı savaşan askerlerinin yarsına yakını Ermeniydi . Bunlar  kendi arşivlerinde kendi imzalarını taşıyor. Anadolu’daki kiliseleri o dönemde silah deposu haline getirmişler. Dolayısıyla durup dururken bu olaylar gerçekleşmemişOsmanlı Devletine ihanet etmiş, Ermenistan kurmak isteyen bir grubun Osmanlı Devleti dört cephede savaşırken  arkadan vurmak istemesi nedeniyle tehcir (göç) gerçekleşmiştir.

KAYHAM'ın Öncülüğünde Sempozyum...

Erciyes Üniversitesi Kayseri Araştırma ve Uygulama Merkezi KAYHAM ın öncülüğünde, Mart ayının son haftası olan Kütüphanecilik Haftası sebebiyle, Kent Hafıza Merkezleri, Kent İhtisas Kütüphaneleri, Kent Arşivleri ve Kent Müzeleri bir araya gelecek. 6 Mart Cuma günü başlayacak ve iki gün sürecek olan sempozyuma bir çok akademisyenin yanı sıra belediye yöneticileri de katılacak. Kayham müdürü Rıfat Yıldız, sempozyum ile kendilerini eleştiri masasına yatıracaklarını belirtti.

KAYHAM'ın Öncülüğünde Sempozyum...

Erciyes Üniversitesi Kayseri Araştırma ve Uygulama Merkezi KAYHAM ın öncülüğünde, Mart ayının son haftası olan Kütüphanecilik Haftası sebebiyle, Kent Hafıza Merkezleri, Kent İhtisas Kütüphaneleri, Kent Arşivleri ve Kent Müzeleri bir araya gelecek. 6 Mart Cuma günü başlayacak ve iki gün sürecek olan sempozyuma bir çok akademisyenin yanı sıra belediye yöneticileri de katılacak. Kayham müdürü Rıfat Yıldız, sempozyum ile kendilerini eleştiri masasına yatıracaklarını belirtti.

KAYHAM'ın Öncülüğünde Sempozyum...

Erciyes Üniversitesi Kayseri Araştırma ve Uygulama Merkezi KAYHAM ın öncülüğünde, Mart ayının son haftası olan Kütüphanecilik Haftası sebebiyle, Kent Hafıza Merkezleri, Kent İhtisas Kütüphaneleri, Kent Arşivleri ve Kent Müzeleri bir araya gelecek. 6 Mart Cuma günü başlayacak ve iki gün sürecek olan sempozyuma bir çok akademisyenin yanı sıra belediye yöneticileri de katılacak. Kayham müdürü Rıfat Yıldız, sempozyum ile kendilerini eleştiri masasına yatıracaklarını belirtti.

KAYHAM'ın Öncülüğünde Sempozyum...

Erciyes Üniversitesi Kayseri Araştırma ve Uygulama Merkezi KAYHAM ın öncülüğünde, Mart ayının son haftası olan Kütüphanecilik Haftası sebebiyle, Kent Hafıza Merkezleri, Kent İhtisas Kütüphaneleri, Kent Arşivleri ve Kent Müzeleri bir araya gelecek. 6 Mart Cuma günü başlayacak ve iki gün sürecek olan sempozyuma bir çok akademisyenin yanı sıra belediye yöneticileri de katılacak. Kayham müdürü Rıfat Yıldız, sempozyum ile kendilerini eleştiri masasına yatıracaklarını belirtti.

FAİZLER İNDİ, KONUT SATIŞLARI ARTTI


Bankaların konut kredisinde düşük faiz uygulamasına gitmesi nedeniyle vatandaşların gayrimenkule yöneldiğinin altını çizen Kazım Temel, vatandaşın şu anda en karlı yatırım aracı olarak gayrimenkulü gördüğünü söyledi. Temel, "Vatandaş bankaların faiz düşürmesi nedeniyle sıcak parasını bankada tutmak istemiyor. Faiz oranlarını hesapladığında daha karlı olarak gayrimenkulü görüyor. Bu da konut satışında ufak bir hareketlilik getirdi. Bahar mevsimiyle kıpırdanma yaşanıyor. Dövizin düşük olması da ayrı bir etken. Arz arttıkça talep muhakkak olacaktır. Şimdi ev alma zamanı” dedi.
Konut fiyatlarının aynı kaldığına dikkat çeken Temel, arsa talebinde inanılmaz bir artış yaşandığını ifade etti. Kayseri de marka konut firmalarının çoğunlaştığını söyleyen Temel, "Bu günlerde inanılmaz bir arsa talebi karşılaşıyoruz. Talep çok fazla. Arsa bulmakta zorlanıyoruz" diye konuştu.

FAİZLER İNDİ, KONUT SATIŞLARI ARTTI


Bankaların konut kredisinde düşük faiz uygulamasına gitmesi nedeniyle vatandaşların gayrimenkule yöneldiğinin altını çizen Kazım Temel, vatandaşın şu anda en karlı yatırım aracı olarak gayrimenkulü gördüğünü söyledi. Temel, "Vatandaş bankaların faiz düşürmesi nedeniyle sıcak parasını bankada tutmak istemiyor. Faiz oranlarını hesapladığında daha karlı olarak gayrimenkulü görüyor. Bu da konut satışında ufak bir hareketlilik getirdi. Bahar mevsimiyle kıpırdanma yaşanıyor. Dövizin düşük olması da ayrı bir etken. Arz arttıkça talep muhakkak olacaktır. Şimdi ev alma zamanı” dedi.
Konut fiyatlarının aynı kaldığına dikkat çeken Temel, arsa talebinde inanılmaz bir artış yaşandığını ifade etti. Kayseri de marka konut firmalarının çoğunlaştığını söyleyen Temel, "Bu günlerde inanılmaz bir arsa talebi karşılaşıyoruz. Talep çok fazla. Arsa bulmakta zorlanıyoruz" diye konuştu.

FAİZLER İNDİ, KONUT SATIŞLARI ARTTI


Bankaların konut kredisinde düşük faiz uygulamasına gitmesi nedeniyle vatandaşların gayrimenkule yöneldiğinin altını çizen Kazım Temel, vatandaşın şu anda en karlı yatırım aracı olarak gayrimenkulü gördüğünü söyledi. Temel, "Vatandaş bankaların faiz düşürmesi nedeniyle sıcak parasını bankada tutmak istemiyor. Faiz oranlarını hesapladığında daha karlı olarak gayrimenkulü görüyor. Bu da konut satışında ufak bir hareketlilik getirdi. Bahar mevsimiyle kıpırdanma yaşanıyor. Dövizin düşük olması da ayrı bir etken. Arz arttıkça talep muhakkak olacaktır. Şimdi ev alma zamanı” dedi.
Konut fiyatlarının aynı kaldığına dikkat çeken Temel, arsa talebinde inanılmaz bir artış yaşandığını ifade etti. Kayseri de marka konut firmalarının çoğunlaştığını söyleyen Temel, "Bu günlerde inanılmaz bir arsa talebi karşılaşıyoruz. Talep çok fazla. Arsa bulmakta zorlanıyoruz" diye konuştu.

FAİZLER İNDİ, KONUT SATIŞLARI ARTTI


Bankaların konut kredisinde düşük faiz uygulamasına gitmesi nedeniyle vatandaşların gayrimenkule yöneldiğinin altını çizen Kazım Temel, vatandaşın şu anda en karlı yatırım aracı olarak gayrimenkulü gördüğünü söyledi. Temel, "Vatandaş bankaların faiz düşürmesi nedeniyle sıcak parasını bankada tutmak istemiyor. Faiz oranlarını hesapladığında daha karlı olarak gayrimenkulü görüyor. Bu da konut satışında ufak bir hareketlilik getirdi. Bahar mevsimiyle kıpırdanma yaşanıyor. Dövizin düşük olması da ayrı bir etken. Arz arttıkça talep muhakkak olacaktır. Şimdi ev alma zamanı” dedi.
Konut fiyatlarının aynı kaldığına dikkat çeken Temel, arsa talebinde inanılmaz bir artış yaşandığını ifade etti. Kayseri de marka konut firmalarının çoğunlaştığını söyleyen Temel, "Bu günlerde inanılmaz bir arsa talebi karşılaşıyoruz. Talep çok fazla. Arsa bulmakta zorlanıyoruz" diye konuştu.

HEPAR Başkanı Tunahan Önder, "Bu memleketin sorunu Mehmetçik mi yoksa PKK mı?"


HEPAR Başkanı Tunahan Önder, "Bir ülkede anayasa değişikliği toplumun ve devletin ihtiyaçları doğrultusunda yapılır" diyerek Anayasa değişikliği adı altında Cumhuriyetin yıkılmayan kaleleri yargı ve ordunun sindirilmek istendiğini ileri sürdü
HEPAR Başkanı Tunahan Önder, "Bu memleketin sorunu Mehmetçik mi yoksa PKK mı? HSKY mı yoksa işsizlik mi? Anadolu da şehit mezarı olmayan köy kalmadı. Nevruz bayramında teröristler Türkiye nin her yerinde bez parçalarını açmış geziyor. İdamı getirip terörün kökü kazınacağına kendi ordumuza saldırmak için yasalar çıkartılıyor" dedi.

HEPAR Başkanı Tunahan Önder, "Bu memleketin sorunu Mehmetçik mi yoksa PKK mı?"


HEPAR Başkanı Tunahan Önder, "Bir ülkede anayasa değişikliği toplumun ve devletin ihtiyaçları doğrultusunda yapılır" diyerek Anayasa değişikliği adı altında Cumhuriyetin yıkılmayan kaleleri yargı ve ordunun sindirilmek istendiğini ileri sürdü
HEPAR Başkanı Tunahan Önder, "Bu memleketin sorunu Mehmetçik mi yoksa PKK mı? HSKY mı yoksa işsizlik mi? Anadolu da şehit mezarı olmayan köy kalmadı. Nevruz bayramında teröristler Türkiye nin her yerinde bez parçalarını açmış geziyor. İdamı getirip terörün kökü kazınacağına kendi ordumuza saldırmak için yasalar çıkartılıyor" dedi.

HEPAR Başkanı Tunahan Önder, "Bu memleketin sorunu Mehmetçik mi yoksa PKK mı?"


HEPAR Başkanı Tunahan Önder, "Bir ülkede anayasa değişikliği toplumun ve devletin ihtiyaçları doğrultusunda yapılır" diyerek Anayasa değişikliği adı altında Cumhuriyetin yıkılmayan kaleleri yargı ve ordunun sindirilmek istendiğini ileri sürdü
HEPAR Başkanı Tunahan Önder, "Bu memleketin sorunu Mehmetçik mi yoksa PKK mı? HSKY mı yoksa işsizlik mi? Anadolu da şehit mezarı olmayan köy kalmadı. Nevruz bayramında teröristler Türkiye nin her yerinde bez parçalarını açmış geziyor. İdamı getirip terörün kökü kazınacağına kendi ordumuza saldırmak için yasalar çıkartılıyor" dedi.

HEPAR Başkanı Tunahan Önder, "Bu memleketin sorunu Mehmetçik mi yoksa PKK mı?"


HEPAR Başkanı Tunahan Önder, "Bir ülkede anayasa değişikliği toplumun ve devletin ihtiyaçları doğrultusunda yapılır" diyerek Anayasa değişikliği adı altında Cumhuriyetin yıkılmayan kaleleri yargı ve ordunun sindirilmek istendiğini ileri sürdü
HEPAR Başkanı Tunahan Önder, "Bu memleketin sorunu Mehmetçik mi yoksa PKK mı? HSKY mı yoksa işsizlik mi? Anadolu da şehit mezarı olmayan köy kalmadı. Nevruz bayramında teröristler Türkiye nin her yerinde bez parçalarını açmış geziyor. İdamı getirip terörün kökü kazınacağına kendi ordumuza saldırmak için yasalar çıkartılıyor" dedi.

CEZAEVİ TİYATROSU ‘PERDE’ DEDİ


Silver A.Ş. tarafından yaptırılan tiyatro salonunun açılışına Vali Yardımcısı Kasım Fikret Dayıoğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Siyami Başok, Adalet Komisyonu Başkanı Kemal Alver, Melikgazi Kaymakamı Nusret Dirim, İl Emniyet Müdürü Arif Akkale, Kültür Müdürü İsmet Taymuş, Baro Başkanı Ali Aydın, Cezaevi müdürü Elvan Çağlayan, Kayserili sanayici ve iş adamları katıldı.
Silver A.Ş yetkilisi Yusuf Topçu, törende yaptığı konuşmada, tutuklu ve hükümlülerin boş vakitlerini en iyi şekilde değerlendirmelerine katkı sağlamak istediklerini belirtti. Yaptırdıkları tiyatro salonunun cezaevindeki kültürel ve sosyal etkinliklere katkı sağlamasını arzu ettiklerini dile getiren Topçu, sosyal sorumluluğun gereği olarak böyle bir çalışma yaptıklarını kaydetti.
İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmet Taymuş’da, tiyatronun insan hayatını yansıtan bir sanat olduğunu, tutuklu ve hükümlülerin ruh sağlığı açısından büyük önem taşıdığını belirterek, cezaevindeki tiyatro faaliyetlerine her türlü desteği vereceklerini söyledi.
Konuşmaların ardından tiyatro salonunu yaptıran Silver A.Ş adına Mehmet Haskaraman ve diğer katkı sağlayanlara plaket verildi.
Daha sonra, Eras Holding’in sponsor olduğu ünlü komedyen Kekeçoğlan hizmete açılan tiyatro salonunda gösteri sundu.
Kekeçoğlan gösterisinin başlangıcında Üniversite yıllarında Kayseri nin ilk tiyatrosunu kurduğunu hatırlattı ve öğrencisi olduğu Erciyes Üniversitesinin düzenlediği bahar şenliklerine davet edilmediği için sitem etti.
Kekeçoğlan daha sonra şovuyla katılımcılara neşeli dakikalar yaşattı.
Gösteri sonrası kurum bünyesinde yeni oluşturulan çok amaçlı salonda davetlilere kokteyl verildi.

CEZAEVİ TİYATROSU ‘PERDE’ DEDİ


Silver A.Ş. tarafından yaptırılan tiyatro salonunun açılışına Vali Yardımcısı Kasım Fikret Dayıoğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Siyami Başok, Adalet Komisyonu Başkanı Kemal Alver, Melikgazi Kaymakamı Nusret Dirim, İl Emniyet Müdürü Arif Akkale, Kültür Müdürü İsmet Taymuş, Baro Başkanı Ali Aydın, Cezaevi müdürü Elvan Çağlayan, Kayserili sanayici ve iş adamları katıldı.
Silver A.Ş yetkilisi Yusuf Topçu, törende yaptığı konuşmada, tutuklu ve hükümlülerin boş vakitlerini en iyi şekilde değerlendirmelerine katkı sağlamak istediklerini belirtti. Yaptırdıkları tiyatro salonunun cezaevindeki kültürel ve sosyal etkinliklere katkı sağlamasını arzu ettiklerini dile getiren Topçu, sosyal sorumluluğun gereği olarak böyle bir çalışma yaptıklarını kaydetti.
İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmet Taymuş’da, tiyatronun insan hayatını yansıtan bir sanat olduğunu, tutuklu ve hükümlülerin ruh sağlığı açısından büyük önem taşıdığını belirterek, cezaevindeki tiyatro faaliyetlerine her türlü desteği vereceklerini söyledi.
Konuşmaların ardından tiyatro salonunu yaptıran Silver A.Ş adına Mehmet Haskaraman ve diğer katkı sağlayanlara plaket verildi.
Daha sonra, Eras Holding’in sponsor olduğu ünlü komedyen Kekeçoğlan hizmete açılan tiyatro salonunda gösteri sundu.
Kekeçoğlan gösterisinin başlangıcında Üniversite yıllarında Kayseri nin ilk tiyatrosunu kurduğunu hatırlattı ve öğrencisi olduğu Erciyes Üniversitesinin düzenlediği bahar şenliklerine davet edilmediği için sitem etti.
Kekeçoğlan daha sonra şovuyla katılımcılara neşeli dakikalar yaşattı.
Gösteri sonrası kurum bünyesinde yeni oluşturulan çok amaçlı salonda davetlilere kokteyl verildi.

CEZAEVİ TİYATROSU ‘PERDE’ DEDİ


Silver A.Ş. tarafından yaptırılan tiyatro salonunun açılışına Vali Yardımcısı Kasım Fikret Dayıoğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Siyami Başok, Adalet Komisyonu Başkanı Kemal Alver, Melikgazi Kaymakamı Nusret Dirim, İl Emniyet Müdürü Arif Akkale, Kültür Müdürü İsmet Taymuş, Baro Başkanı Ali Aydın, Cezaevi müdürü Elvan Çağlayan, Kayserili sanayici ve iş adamları katıldı.
Silver A.Ş yetkilisi Yusuf Topçu, törende yaptığı konuşmada, tutuklu ve hükümlülerin boş vakitlerini en iyi şekilde değerlendirmelerine katkı sağlamak istediklerini belirtti. Yaptırdıkları tiyatro salonunun cezaevindeki kültürel ve sosyal etkinliklere katkı sağlamasını arzu ettiklerini dile getiren Topçu, sosyal sorumluluğun gereği olarak böyle bir çalışma yaptıklarını kaydetti.
İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmet Taymuş’da, tiyatronun insan hayatını yansıtan bir sanat olduğunu, tutuklu ve hükümlülerin ruh sağlığı açısından büyük önem taşıdığını belirterek, cezaevindeki tiyatro faaliyetlerine her türlü desteği vereceklerini söyledi.
Konuşmaların ardından tiyatro salonunu yaptıran Silver A.Ş adına Mehmet Haskaraman ve diğer katkı sağlayanlara plaket verildi.
Daha sonra, Eras Holding’in sponsor olduğu ünlü komedyen Kekeçoğlan hizmete açılan tiyatro salonunda gösteri sundu.
Kekeçoğlan gösterisinin başlangıcında Üniversite yıllarında Kayseri nin ilk tiyatrosunu kurduğunu hatırlattı ve öğrencisi olduğu Erciyes Üniversitesinin düzenlediği bahar şenliklerine davet edilmediği için sitem etti.
Kekeçoğlan daha sonra şovuyla katılımcılara neşeli dakikalar yaşattı.
Gösteri sonrası kurum bünyesinde yeni oluşturulan çok amaçlı salonda davetlilere kokteyl verildi.

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...