Sayfalar

1 Haziran 2010 Salı

FİLİSTİN İÇİN AĞIT YAKANLAR, ŞEHİTLERİMİZ İÇİN NEDEN SUSUYORLAR?

Tamam İsrail’in yaptığı terör!
Peki PKK’nın yaptığı terör değil mi?
Önceki gece İskenderun’da 6 askerimiz daha şehit edildi.
Soruyorum; vatan görevi yapan gencecik fidanlara, nöbet değişimi esnasında pusu kurup ölüm kusanların yaptığı terör değil midir?
Öyle ise dün İsrail saldırısı için meydan organizasyonları yapan o sözde İslamcı örgütler, bir kez olsun PKK alçaklığı için neden aynı şeyi yapmazlar?
Bu grupların PKK’yı tel’in için bir miting ya da etkinlik yaptığını hiç duyanınız, göreniniz oldu mu?
Lafı dolandırmadan söyleyeceğim, bu sözde dinci güruh için Gazze’de ölen bir Hamasçı, PKK’nın şehit ettiği Mehmetçikten bin kere mukaddes ve 
makbûldür.
Öyle çünkü, Hamas güya Allah yolunun mücahidi, Mehmetçik ise kafir(!) devletin askeri!
Abartıyorsun diyenlere tekrar tekrar soruyorum; Gazze için yardımlar toplayıp Filistin’e koşanlar, bir kez olsun bu vatan için PKK kurşunu ile toprağa düşenlerin geride bıraktıklarına böyle bir kampanyayı hiç düzenlediler mi?
Ne yani Filistinliler muhtaç da yetimlerimiz muhtaç değil mi?
Hem o Filistinliler değil midir, Birinci Cihan savaşında Lavrenslerle işbirliği yapıp Osmanlı’yı sırtından bıçaklayan!
Hiç unutmuyorum, yıllar önce Demirel’in Cumhurbaşkanlığı döneminde Kudüs’e gittiğimizde münevver, yaşlı bir Arap aynen şu sözleri etmişti:
- “Biz bugün, Osmanlı’ya yaptığımız ihanetin bedelini ödüyoruz.” 
Evet Filistinli Arap bile ulusunun ihanetini kabul ederken, bizim Arapçılarımız onları kutsamak için yarışıyorlar.
İslamcı güruh böyle de AKP farklı mı sanki?
Son bir haftadır onlarca şehit verilirken hükümet kanadından tık yok!
Keza Başbakan’ın yanı sıra Cumhurbaşkanı da tınmıyor ve şehadetlere adeta trafik kazası muamelesi yapıyor!
Yahu bu çocuklar bu ülke için ölmüyor mu, öyle ise bu kayıtsızlık ve umursamazlık neden? 
Tablo ortadadır; 2002’de sıfır noktasında olan terör, bugün artık askeri birliği basma noktasındadır. Recep Bey hâlâ açılım mugalatalarını yaparken, devletin başını temsil eden zat-ı şahane de Kürt meselesinde güzel şeyler olacak beklentisini dillendiriyor. 


SABAHATTİN ÖNKİBAR - YENİÇAĞ GAZETESİ (1 Haziran 2010)

İsrail ve PKK! / Arslan BULUT'un yazısı


Hava Kuvvetleri Komutanlığı, 2010 yılı Mayıs ayının ilk haftasında Türk hava sahasını korumak için İskenderun’da füze rampası kurdu. Bilindiği gibi İsrail savaş uçakları 2007’nin Eylül ayında Türk hava sahasını ihlal edip, Suriye’deki bazı tesisleri bombalamıştı. 

TSK, bir daha böyle bir ihlale izin vermemek için Suriye sınırı yakınlarında Kale Köyü’ne I-Hawk füze bataryaları kurdu. Bölgeye üç adet seyyar radar da yerleştirildi. 
Ardından, Hatay’da PKK saldırıları başladı. Önce Kisecik köyüne, sonra İskenderun’daki bir askeri birliğe saldırdılar. İskenderun’daki saldırı ile eş zamanlı olarak, İsrail de Gazze’ye yardım malzemesi götüren gemilerden başı çeken Türk gemisine operasyon düzenledi. Her iki olayda da çok sayıda şehit ve yaralı var. 
* * *
Konuyla ilgili en yalın değerlendirmeyi Hak ve Eşitlik Partisi Genel Başkanı Osman Pamukoğlu yaptı. 
Pamukoğlu, “İsrail’in günlerdir yaptığı açıklamaları kulak arkası edip, korumasız gemilerdeki insanları İsrail’in savaş gücü üzerine sevk eden ve bunu da sivil toplum kuruluşlarının dokunulmazlığı diye yorumlayıp öyle sanan saflar, ölümlerin müsebbipleri ve suçlularıdır. Gemi Türk bayrağı ve bandırası taşıdığı için de saldırılar düşük akıllıların sandığı gibi sivil toplum kuruluşuna falan değil, dış politikadaki fiyasko ve beceriksizlikleri sebebiyle doğrudan Türk hükümetine karşı yapılmış ve yürütülmüştür” dedi. 
Pamukoğlu, İskenderun’daki PKK saldırısını da “PKK şehir içinde araçla ve ağır silahlarla cirit atıyor ve bu ülkede bir zat da İçişleri Bakanı diye ortalarda dolaşıyor” diye yorumladı. 
CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu da “Ambargoyu delmeye yönelik bu son girişime Türkiye’den katılan ve filodakilerin en büyüğü olan Türk gemisinin hareketinden önce tarafımızdan İsrail makamları nezdinde kararlı girişimlerde ve uyarılarda bulunulabilirdi” dedi. 
Fakat böyle yapılmadı, sivil insanların hayatı, teröristler tarafından yönetilen İsrail’in insafına bırakıldı, onlar da açık denizde, kıyıdan 69 mil uzakta ve uluslararası sularda, Türk gemisine baskın düzenleyip katliam yaptı. 
* * *
İsrail, bugünkü Barzani devletinin kurucusudur. Peşmerge kamplarına İran üzerinden silah yardımını organize eden ve gerilla eğitimi veren, dönemin MOSSAD ikinci başkanı David Kimche, yıllar sonra Ankara’da Melih Gökçek’in davetlisi olarak bulunmuş ve il yönetimlerini doğrudan küresel hükümet dedikleri merkezlere bağlamayı esas alan glokalleşme toplantısını yönetmiştir. Bu toplantılara Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan da katılmış ve destek vermiştir. 
İsrail Hava Kuvvetleri pilotları, omuzlarındaki İslam hilalini parçalayan kartal brövesi ile yıllarca Konya’da tatbikat yapmıştır. 
Şimdi İsrail ile askeri tatbikatlar iptal edilmiş de, büyükelçi geri çekilmiş de, konu BM’ye taşınıyormuş da.. 
* * *
PKK saldırısı ile İsrail saldırısının eş zamanlı olarak ve aynı bölgede gerçekleşmiş olması, yeterince aklımızı başımıza getirmeye yetmedi mi? 
Olay, Türkiye’ye diz çöktürmeye, Erzurum’dan Bağdat’a kadar uzanan coğrafyada önce bir Kürt devleti kurmaya, sonra da bunu Büyük İsrail’e dönüştürmeye yöneliktir. 
ABD eski büyükelçisi Pearson’ın dillendirdiği bu projeyi, Mesut Barzani ve Abdullah Öcalan da savunmuş, yıllar sonra Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da “Mezopotamya projesi” diye gündeme getirebilmiştir. 
Türkiye’yi bu tür hayallerle oyalarken, bir taraftan da TSK’yı iç ve dış operasyonlarla aciz düşürüyorlar.  
Bütün bu olaylar aynı büyük projenin parçasıdır.

ÜLKÜ OCAKLARINDAN SALDIRILARA TEPKİ

Ülkü Ocakları, İsrail in insani yardım filosuna ve İskenderun Deniz İkmal Komutanlığı na yapılan saldırılar sebebiyle kınama mesajı yayınladı.

Ülkü Ocakları Başkanı İsmail Ülger, Hatay ın İskenderun ilçesinde, Deniz İkmal Destek Komutanlığı na yapılan terör saldırısı sonucunda şu ana kadar basına yansıyan bilgilere göre 6 askerin şehit olduğunu, 7 askerin de yaralandığını hatırlatarak, "Ülkemizin bölünmez bütünlüğünü ve milli birliğini hedef alan bu alçak saldırıyı en sert biçimde kınıyoruz" dedi.

Ülger, "Ayrıca Tunceli de özel hareket noktasına teröristler tarafından yapılan hain saldırıda iki polisimizde gazi olmuştur. Ülkemizin bölünmez bütünlüğünü ve milli birliğini hedef alan bu alçak saldırıyı en sert biçimde kınıyoruz. Bölücü terörün yıllardan beri aldığı canlarımıza her geçen gün yenileri eklenmektedir. Açılım adı altında terör örgütünün taleplerini yerine getiren ve onların temsilcilerini muhatap kabul eden bir siyasi anlayışı da meşru bulmuyoruz. Ülkemizi karanlık günlere sevk etmek isteyenlerin çabalarına karşı, ilgili tüm devlet kurumlarımızı kararlı bir mücadeleye davet ediyoruz.

Öte yandan, Türkiye den Gazze ye yardım götürmek için yola çıkan ve sivil bir girişim olan yardım gemilerine, İsrail askerleri tarafından son derece vahşice bir saldırı yapıldığını büyük bir üzüntü içerisinde öğrenmiş bulunmaktayız. Resmi olmayan ilk bilgilere göre, gemide bulunan en az 10 yardım gönüllüsü hayatını kaybetmiş ve bir o kadarı da yaralanmıştır. Amacı sadece Gazze deki yardıma muhtaç insanların ihtiyaçlarını gidermek olan sivil bir girişimin böylesine profesyonel ve planlı bir saldırıya maruz kalması, milletimizi derinden yaralamış ve bu kalleşçe saldırıların aynı gece gerçekleşmesi aziz milletimizin tahammül sınırlarını zorlamıştır. Uluslararası sularda gerçekleşen bu hain saldırının hiçbir geçerli sebebi yoktur, izahı da mümkün değildir. İsrail in yıllardır örneğini sergilediği Devlet terörü bugün itibariyle milletimizi hedef alabilecek kadar ilerlemiştir. İsrail yapmış olduğu bu kalleşçe ve insanlık dışı saldırıyla Türkiye nezdinde tüm dünyaya pervasızca meydan okumaktadır. Bu acı hadiseyi milletimizin kabul edebilmesi ve unutabilmesi mümkün değildir. Bu gelişmeler karşısında devlet aklını temsil edenlerin suskun kalması da kabul edilemezdir.

Kayseri Gazeteciler Cemiyeti, Cumhurbaşkanı Gül ile görüştü

Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, Kayseri Basınının 100 ncü yıl etkinlikleri çerçevesinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Tener Yıldız ve Türk İş Başkanı Mustafa Kumlu ile görüştü.

Cumhurbaşkanlığı köşküne giderek Kayseri basınının 100 ncü yılı etkinlikleri ve gazetecilik mesleğinin sorunlarıyla ilgili bir rapor sunan Veli Altınkaya başkanlığındaki Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyelerini kabul eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yakın ilgi gösterdi.
            Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyeleri  daha sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ı da ziyaret  ederek Gazetecilik mesleğinin yerel ve yaygın manadaki sorunlarıyla ilgili yazılı bir rapor verdi.
            Veli Altınkaya, Oktay Ensari, Ömer Faruk Hamurcu, Mehmet Uğurlu, Mehmet Sena Kösedağ, Metin Sönmez, Mustafa Cengiz, İsmail İçer, Canan Bayram, Süleyman Erciyes, Saim Yıldız ve Ferhat Yağmur’dan oluşan yönetim kurulu üyeleri Tes İş Sendikası ve Türk İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mustafa Kumlu’yu da ziyaret ederek Kayseri basının 100 ncü yıl etkinlikleri hakkında bilgiler verdiler.

'Derhal en sert yanıt verilsin'

MHP Lideri Bahçeli, saldırı için "İsrail özür dileyip, tazminat ödemeli" dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Lideri Devlet Bahçeli, İsrail'in insani yardım gemilerine kanlı baskınıyla ilgili olarak sert açıklamalarda bulundu. Son yaşanan olayın ucuz siyasi polemiklere malzeme yapılmaması gerektiğini söyleyen Bahçeli, "Derhal en sert karşılık verilmelidir" dedi.
Süleymaniye'deki "çuval geçirme" olayındakine benzer bir geri adım atılmaması gerektiğini iafe eden Bahçeli, "Büyükelçimiz geri çağrılmıştır ve bu çağırma süresiz olmalıdır. Savunma alanındaki işbirliği kesilmelidir. İsrail'in alıkoyduğu ölü, yaralı ve yolcuları derhal ülkeye getirilmeli, yardım gemileri de acilen serbest bırakılmalıdır. Bu düşmanca tutum karşısında oradaki insanların hak ve hukukları takip edilmeli, doğan zarar için İsrail'den tazminat istenmeli. İsrail'den özür istenmeli. Sorumluların adalete teslimi talep edilmelidir.
Bu yaşananlardan Başbakan Erdoğan ve hükümeti sorumlu tutan Bahçeli, "Önerim şudur: İflasınızı ilan edin, emaneti ehline teslim edin" dedi.

İki TSK uçağı havalandı

İki TSK uçağı yaralıları almak için İsrail'e gidiyor.
İsrail'in saldırısında yaralanan 20 vatandaşın Türkiye'ye getirilmesi için görevlendirilen Genelkurmay Başkanlığına ait 2 uçak İsrail'e hareket etti.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada şunlar kaydedildi:
''Ülkemizden Gazze'ye yardım götürmek üzere yola çıkan gemilerinden Mavi Marmara'ya, uluslararası sularda İsrail tarafından yapılan askeri müdahale sonucunda yaralanan, 20 vatandaşımızın ülkemize getirilmesi için Genelkurmay Başkanlığı’na ait 2 adet ambulans uçak ile Sağlık Bakanlığına ait bir adet ambulans uçak görevlendirilmiştir.
Askeri ambulans uçaklardan 1'i Haifa, diğer 2 uçağımız ise Telaviv'deki yaralıları alarak ülkemize getirecektir. Başkanlığımızca; Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı arasında sağlanan koordinasyon sonucu, yaralı 20 vatandaşımızın ülkemize getirilmesi için görevlendirilen uçaklardan Genelkurmay Başkanlığına ait 2’si saat 08.50’de İsrail’e hareket etmiştir. Sağlık Bakanlığına ait uçağın ise saat 10.30’da hareket etmesi planlanmıştır. Yaralılar, Sağlık Bakanlığınca planlanan Ankara’daki çeşitli hastanelerde tedavi altına alınacaktır. Ayrıca diğer vatandaşlarımızın ülkemize dönüşünün sağlanması amacıyla THY’ya ait 3 adet uçak hazır bekletilmektedir.''
İSRAİL ENGELLEDİTürk Hava Yolları (THY)'nin Gazze Yardım filosunda saldırıya uğrayanları getirmek için hazırladığı 3 uçak, İsrail makamları engellediği için henüz bölgeye gidemedi.
THY, gece 00.00 sıralarında Tel Aviv'e göndermek üzere 3 uçak hazırlamıştı. Planlamaya göre Airbus 320 ve 340 tipi geniş gövdeli uçaklar, gemilerdeki mağdur insanları saat 03.20'de alıp sabah 05.30 sıralarında İstanbul'a getireceklerdi.
Ancak İsrail'in engellemeleri yüzünden uçakların hala Atatürk Havalimanı'nda beklediği öğrenildi.
AA, Ajanslar

İlköğretime kayıtlar başladı

İlköğretim okullarına kayıtlar, bugünden itibaren e-okul sistemi tarafından yapılacak.
İlköğretime yeni kayıt olacak çocuklar okullara, Ulusal Adres Veri Tabanı'ndaki adres bilgileri ve Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaralarının il/ilçe milli eğitim müdürlüklerinde kurulan öğrenci yerleştirme komisyonlarının okul adres eşleştirmeleri sonucunda sistem tarafından otomatik olarak yerleştirilecek.

E-okul sistemi tarafından tüm öğrencilerin, adreslerinin bulunduğu en yakın ilköğretim okuluna kayıtları yapılacak.

2010-2011 eğitim-öğretim yılında ilköğretim okulları birinci sınıflarına 2004 doğumlu çocukların kayıtları alınacak.

Öğrenci, okullar açıldığında, adres bilgileri doğrultusunda isminin çıktığı okula giderek ders başı yapacak. Öğrencinin isminin çıkması aynı zamanda kayıt belgesi anlamına gelecek. Bunun dışında, herhangi bir işlem yapmasına gerek bulunmayacak. 

Kayıt ve nakillerde ''herhangi bir karışıklık çıkması durumunda'' Ulusal Adres Veri Tabanı'ndaki adres bilgileri esas alınacak. ''Velilere kolaylık sağlanması ve adresin doğruluğunun tespiti açısından'' okul yönetimleri elektrik, su, telefon, doğalgaz abonelik sözleşmesi, kira sözleşmesi veya tapu kaydı gibi belgeler isteyebilecekler.

Sistemde okula yerleştirilen şehit ve muharip gazi çocukları ile özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin velilerinin talep etmesi halinde istedikleri okula kayıtları daha sonra nakil yoluyla yapılacak.

Veliler, çocuklarının hangi okula kaydedildiğini Milli Eğitim Bakanlığı'nın internet sitesinden çocuklarının kimlik numarasını girerek veya evlerine en yakın ilköğretim okulundan sorarak öğrenebilecekler.
AA

MHP İL YÖNETİMİ EMNİYET MÜDÜRÜ ZİYARET

MHP il başkanı Süleyman Korkmaz ve beraberindeki yönetim kurulu üyeleri Emniyet Müdürü Cuma Ali Aydın’ı ziyaret ederek yeni görevinde başarılar dilediler. Emniyet Müdürü Cuma Ali Aydın, 11 kişinin tutuklandığı son operasyon ile ilgili açıklama yapmazken,
Ziyarette konuşan MHP il başkanı Süleyman Korkmaz, Emniyet Müdürüne yeni görevinde başarılar dilerken İskenderun da 6 şehit verilen hain saldırıyı da kınadı.
Emniyet Müdürü Cuma Ali Aydın ise kayserinin çok şehit verdiğini ve bundan sonra şehit gelsin istemiyoruz dedi. Kayseri’de şehit cenazelerinde yaşanan olumsuzluklar karşısında insanların birbirini suçlamak yerine tek vücut olması gerektiğini dile getiren Aydın şehit cenazelerinde 10 bin değil 100 bin Kayserili orada olmalı ve her yer kırmızı beyaz olmalıydı diye konuştu.
11 kişinin tutuklandığı operasyon hakkında sorulan bir soru üzerine Aydın açıklama yapmadı ve tutuklama yapılmış bu aşamadan sonra hukuk karşısında boynumuz kıldan ince dedi.
Daha önceki görev yeri olan Siirt’te yaptığı çalışmaları da değerlendiren Aydın “Siirt’te görev yaptığım süre zarfında terör örgütü kafasını kaldıramazdı diye konuştu.

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...