Sayfalar

11 Nisan 2017 Salı

"Halkımız kendi devletini kurmak için adım atıyor"

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Mehmet Uçum, 16 Nisan’da “devrim” olacağını ifade edip “rejim” değişikliğine dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Mehmet Uçum, 16 Nisan’da “devrim” olacağını ifade edip “rejim” değişikliğine dikkat çekti.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan “rejim” değişikliği eleştirilerine “Türkiye'de rejim değişmiyor. Değişen sadece yönetim sistemidir” demişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanı Mehmet Uçum ise, “rejim” değişikliği eleştirilerini haklı çıkaran bir açıklamada bulundu. Mehmet Uçum, Twitter’da “Sessiz değil Halkımız gümbür gümbür bir Devrim yapıyor farkında mısınız. Halk kendi Devletini kurmak için adım atıyor, 16 Nisan Kutlu Olsun” diye yazdı.

İşte o mesaj:

CHP’den hodri meydan

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “kasetle geldi, kasetle gidecek” sözüne ilişkin açıklamada bulundu.
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “kasetle geldi, kasetle gidecek” sözüne ilişkin, “Varsa yoksa derdi Kemal Kılıçdaroğlu. Cumhurbaşkanı takmış kafayı Kemal Kılıçdaroğlu’na. Hodri meydan, ne biliyorsan çık söyle. CHP’nin genel başkanını tayin etmek senin elinde mi? CHP’yi AK Parti mi zannettin? Nedir bu hezeyanlar” yanıtını verdi.

“KARŞI DEVRİM Mİ YAPMAK İSTİYORSUNUZ?”

Gök, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un attığı bir tweete dikkat çekerek şöyle dedi:

“Cumhurbaşkanı başdanışmanlarından Mehmet Uçum’un attığı bir tweetle, ‘halkımız gümbür gümbür bir devrim yapıyor farkında mısınız? Halk kendi devletini kurmak için adım atıyor, 16 Nisan kutlu olsun’ şeklindeki sözleri iktidar partisinin bu referandumda ‘evet’ çıktığı zaman ne yapacağını göstermesi bakımından ibret verici sözlerdir.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ YIKIP YENİ BİR DEVLET Mİ KURMAK İSTİYORSUNUZ?”

Hangi devrimi yapacaksınız? Türkiye’de bir tek devrim yapılmıştır o da Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulan laik cumhuriyet ve onun devrimleri. Bu devrimlere karşı bir karşı devrim mi yapmak istiyorsunuz? Ya da kuracağınız yeni devletin adı nedir? Nasıl bir devlet kuracaksınız? Yani Türkiye Cumhuriyetini yıkıp yeni bir devlet mi kurmak istiyorsunuz, ne söylüyorsunuz siz?

Biz diyor, ‘16 Nisan’da evet çıkarsa anayasanın ilk dört maddesi dahil devletin şeklini, rejimini ve bütün devrimleri değiştireceğiz’ diyor. Açıkça söylüyor.

Ne diyorsunuz Sayın Bahçeli bu sözler karşısında?”

“CUMHURBAŞKANI TAKMIŞ KAFAYI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “kasetle geldi, kasetle gidecek” sözüne işaret eden Gök, şöyle dedi:

“Varsa yoksa derdi Kemal Kılıçdaroğlu. Cumhurbaşkanı takmış kafayı Kemal Kılıçdaroğlu’na, neden, bir tek doğruları CHP ve onun Genel Başkanı, partili yetkililer söylüyor da ondan.

“BU HEZEYANLAR NEREDEN ÇIKIYOR SİZDE?”

Sayın Cumhurbaşkanı siz cumhurun başkanısınız, CHP’lilerin de başkanı olmak durumundasınız, cumhurbaşkanı olmak durumundasınız. Herkesin cumhurbaşkanı olmak durumundasınız. Bu hezeyanlar nereden çıkıyor sizde? Nedir bu hezeyanlar sizin? Aslı astarı olmayan söylemlerle iddialarla siz Kemal Kılıçdaroğlu’na laf söyleyerek ne yapmaya çalışıyorsunuz?

“HODRİ MEYDAN, NE BİLİYORSAN ÇIK SÖYLE”

Cumhurbaşkanının içine düşmüş olduğu bu hezeyanlı durum içerisinde Genel Başkanımızla ilgili ifade ettiği ‘kasetle geldi, kasetle gidecek’ sözü herhalde siyaset tarihimizin ve ülke yönetim tarihimizin siyasi etiği ayaklar altına alan en önemli sözlerinden bir tanesidir. Ne demek bu Cumhurbaşkanı? Bütün devlet olanakları elinde. Hodri meydan, ne biliyorsan çık söyle. CHP’nin genel başkanını tayin etmek senin elinde mi? CHP’yi AK Parti mi zannettin?

“İDDİALARIN ÇİRKİN, İSPATLAMAKLA GÖREVLİSİN”

CHP, cumhurbaşkanının talimatlarıyla hareket eden bir parti değil, AKP ile karıştırma. İddiaların çirkin, ispatlamakla görevlisin.

Bir cumhurbaşkanına yakışır mı böyle bir söz.

Cumhurbaşkanının görevleri içerisinde mi bir anamuhalefet partisinin genel başkanının nasıl gidip, nasıl geleceğini söylemek, ifade etmek.

Cumhurbaşkanını izlerken üzülüyoruz ve utanıyoruz.

Cumhurbaşkanının, Genel Başkanımıza atfen söylediklerinin tümünü reddediyoruz.

“İLK FIRSATTA KARAYOLU İLE ANKARA’YA GELİYORUM, DEMİŞTİR”

Genel Başkanımız bizlere bana ve Meclis’te bulunan ve o anda Genel Merkez’de bulunan tüm arkadaşlarımıza gidin, Meclis’e sahip çıkın, ben de ilk fırsatta karayolu ile Ankara’ya geliyorum, demiştir. 15 Temmuz darbe gecesi. Cumhurbaşkanı o sıralarda Marmaris’ten Ankara’ya gelmeyi planlıyor ama Ankara’ya gelemiyor, İstanbul’a gidiyor.

Genel Başkanımızın bize vermiş olduğu talimatı biz yerine getirdik, benim de içinde bulunduğum 20 milletvekili CHP’li milletvekili o gün Meclis’e gelerek milli iradeye sahip çıkmak kararlılığını gösterdi. Genel Başkanımızın talimatıyla.

“BU ÜLKEYİ FETÖ BELASINA CUMHURBAŞKANI VE BU İKTİDAR MAHKUM ETMİŞTİR”

Biz de canımızı hayatımızı ortaya koyduk. Bombaların Meclis Genel Kurul Salonunun üstüne gelmesiyle hepimizin hayatını kaybedeceği ortadayken ve eğer darbe girişimi başarılı olsa hepimizin akıbetinin ne olacağı bir soru işareti olarak ortada dururken Cumhurbaşkanının CHP’ye bir teşekkür borcunu yerine getirmeden başka bir tartışmalara, olaylara sürüklemesine asla izin vermeyiz. Bu ülkeyi FETÖ belasına Cumhurbaşkanı ve bu iktidar mahkum etmiştir.

Darbe konusunda CHP’nin hesap soracak bir sorumluluğu vardır, Cumhurbaşkanının ve Başbakan’ın ve bu iktidarın da hesap verme yükümlülüğü vardır.

“ARABAYI DUVARA BUNLAR TOSLATTIRMIŞTIR”

Arabayı duvara bunlar toslattırmıştır. CHP devrilen arabanın altına girmiş, onun tekrar yola çıkmasını temin eden çabalar içerisinde olmuştur hayatı pahasına.”

“PARÇALANMANIN YA DA BAŞKA BİRLEŞMELERİN YOLUNU AÇABİLİR”

Bir soru üzerine Gök, “Cumhurbaşkanı danışmanları ilginç, bir açıklama yapıyorlar, sonra öyle demedik ki böyle dedik ki anlayışı içerisinde görüşlerini ifade etmeye çalışıyorlar. Şükrü Karatepe’de yaptığı açıklamada illerin belediyelerin yeniden şekillendirilebileceğini çok net söylemiştir. Bunu neye dayanarak söylemiştir, bunu şuna dayanarak söylemiştir, Anayasamızın 123. Maddesinde yapılmak istenilen değişiklikle halk oylamasından geçer ise kamu tüzel kişilikleri kurma olanağı cumhurbaşkanına kararnameler yoluyla verilmektedir. Cumhurbaşkanı illerde belediyelerde istediği her türlü kararı alabilir. Bu kararla illeri coğrafi bölgelerini değiştirebilir, belediyeleri bir başka belediye ile birleştirebilir, şehirleri bir başka pozisyonda tanımlandırabilir ve bu yetkiyle cumhurbaşkanı akla gelebilecek her türlü idari parçalanmanın ya da başka birleşmelerin yolunu açabilir” yanıtını verdi.

Odatv.com

Meclis Darbe Komisyonu Başkanı: Genelkurmay ve MİT yanıt vermedi

Meclis Darbe Komisyonu, raporu hazırlamak için Genelkurmay Başkanlığı’ndan ve Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan yanıt bekliyor. Komisyon Başkanı Reşat Petek, yazım işinin gelmeyen yanıtlar nedeniyle tamamlanamadığını söyledi. İki kurumun vereceği yanıtın önemine vurgu yapan Petek, “cevap gelirse, rapor tatmin edici olur" dedi.
"Belki 1 ay sonra veya 1 ay 15 gün sonra komisyon çalışma raporumuz da tamamlandıktan sonra bu sorularınıza açıklık getirecek, komisyon raporuna dönüşmüş bilgileri sizlerle paylaşacağız"

Meclis Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek, bu konuşmayı Ocak ayında yaptı. Bu sözlerin üzerinden dört ay geçti ama komisyon raporu tamamlanmadı.

“YANIT BEKLİYORUZ”

Raporun bitirilememesinin neden olarak kurumlardan istenen yanıtların gelmemesi gösterildi. Hürriyet Gazetesi'den Murat Yetkin'e konuşan Komisyon Başkanı Petek, Genelkurmay Başkanlığı ve Milli İstihbarat Başkanlığı’ndan henüz yanıtların gelmediğini açıkladı.

Petek, "Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadelerinin olmayışı nedeniyle, kamuoyunda raporun eksik bırakıldığı düşünüldüğü için Genelkurmay'a ve MİT'e yazılar yazdık. MİT'ten henüz bir cevap gelmedi; göndermeyeceğiz diye bir cevap da gelmedi. Araya referandum girdi tabii. Genelkurmay Başkanlığı'na da sorular yönelttik, oradan da gelmedi. Gelmesi beklentisi var tabii. (…) Cevap gelmesini isteriz tabii. (…) Böylelikle rapor daha olgun, kamuoyunu daha tatmin eder bir şekil alır" dedi.

Erdoğan'ın Başdanışmanı Karatepe: Başkanlık çıkarsa eyalet sistemine geçilmeli

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ajandasındaki planı başdanışmanı Şükrü Karatepe açıkladı. Karatepe, Başkanlık sisteminin referandumda kabul edilmesiyle birlikte Türkiye'nin eyalet sistemiyle yönetileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Şükrü Karatepe başkanlık sistemiyle birlikte büyük kentlerin yeniden yapılanacağını söyledi.

Anayasa değişiklik çalışmaları ekibinde yer alan Karatepe, eyaletle yönetilen Çin modelini örnek gösterdi.

"ŞEHİRLERE FARKLI STATÜ: Çin'de, şehirlerin bir kısmı farklı statülerde kuruluyor. Bütün politikalarını, ulusal birlik ve güvenliğe öncelik vererek oluşturan Çin, büyüyen ve gelişen şehirlerine yeni yönetim modelleri uyguluyor. Güvenlik kaygısıyla resmi açıklamalarda yüksek sesle dile getirilmese bile, Türkiye de bu süreçten etkileniyor."

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin yayın organı Şehir Araştırmaları Dergisi'nde 'Başkanlık Sisteminde Şehir Yönetimi' başlıklı makale yazan Şükrü Karatepe, kalabalıklaşan metropollerin artık klasik idarelerle yönetilemeyeceğini savundu.

"ŞEHİR BAŞKANI: Şehir yönetiminin başkanlık sistemine uyumlu hale getirilmesi için düzenlemeler yapılırken, büyük şehirlerin hizmetler alanında değişen rolü dikkate alınarak, şehir yönetimi yeniden tanımlanmalıdır. Bu tanımlama yapılırken, büyükşehir belediye başkanına doğrudan ‘şehir başkanı' veya ‘büyükşehir başkanı' gibi bir ad verilmelidir. Bütün şehirde  özel idarelerin kalkması ve iki başlı yürütmenin sona ermesi ise başkanlık sisteminin tam olarak kurulması yönünde atılan önemli bir adımdır."

Karatepe'nin bu açıklaması, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın özerklik talebini akıllara getirdi. Topbaş, "İstanbul kendi kendini yönetsin, başka müdahaleler olmasın, kendi kararını kendi versin. Bu yanlış mı? Doğru. Böyle tek elden yürüsün" demişti.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı Şükrü Karatepe'nin örnek gösterdiği Çin'de, 23 eyalet, 5 özerk bölge ile 2 özel statülü il bulunuyor.


Şükrü Karatepe kimdir ;

Şükrü Karatepe, 1949 yılında Kayseri’de doğmuştur. İlk ve orta öğrenimini Kayseri’de tamamladı. 1968 yılında Kayseri Lisesinden mezun oldu.
1973 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. 1975 ile 1976 yılları arası serbest avukatlık ve 1976 ile 1977 yıllarında Çalışma Bakanlığında iş müfettişliği yaptı. 1977-1978 yıllarında 18 ay süreyle İngiltere, Londra’da dil eğitimi gördü. 1978 yılında Ege Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde asistanlığa başladı. 1980 yılında İzmir Ege Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünde Yüksek Lisansı yapmaya başladı. 1983’de siyaset bilimi doktoru, 1989’da anayasa doçenti oldu.
1989 yılında İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Kamu Yönetimi Başkanlığı görevinde bulundu. Hak-İş sendikası ile Müsiad’ın siyasi danışmanlığını yaptı. Değişik gazete ve dergilerde, Türkiye’nin siyasi ve idari sorunlarına ilişkin bir çok araştırması yayınlandı.
27 Mart 1994 tarihinde Refah Partisi’nden Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. 24 Nisan 1998 de cezaevine giriş tarihine kadar Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürütmüştür.
Şükrü Karatepe’nin hapise giriş sebebi şudur: Kayseri’de 10 Kasım 1996 tarihinde partililere yaptığı bir konuşmada “Hakim güçler “ya bizim gibi yaşarsın ya da her türlü fitneyi, fesadı içinize sokarız” diyorlar. Bu yüzden de Refah Partili bakanlar bile kendi dünya görüşlerini bakanlıklarına yansıtamıyorlar. Bu sabah ben de, resmi görevim, sıfatım nedeniyle bir törene katıldım. Süslü püslü görünüşüme bakıp da laik olduğumu sakın sanmayın. İnancımıza saygı duyulmadığı, sövüldüğü bir dönemde, içim kan ağlayarak, bu günkü törenlere katıldım. Belki Başbakan’ın bakanların, milletvekillerinin bazı mecburiyetleri vardır. Ancak sizin hiçbir mecburiyetiniz yok. Bu düzen değişmeli, Bekledik, biraz daha bekleyeceğiz. Gün ola, harman ola, Müslümanlar içlerindeki hırsı, kini, nefreti eksik etmesin” söyleminde bulunmuş ve Ankara 1 No’lu DGM’den bir yıllık hapis ve beş yıl siyasetten uzak kalma cezası almıştır. 24 Nisan 1998 de cezaevine girmiştir.
2003-2011 yıllarında GAMA Holding, Hukuk Müşavirliği, 2010-2011 yılları arasında da MÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği yapmıştır. Bir süre Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yaptı. İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Anayasa Hukuku dersleri verdi.
Şükrü Karatepe, evli ve üç çocuk babasıdır.
Şükrü Karatepe, 3 nisan 2013 tarihinde Ak Parti Hükümeti tarafından açıklanan ve barış sürecini yönetecek olan 63 kişilik Akil Adamlar listesine Akdeniz Bölgesinden girmiştir.
Şükrü Karatepe, 1 Şubat 2016 tarihinden itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Danışmanlığı görevine getirilmiştir.

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...