Sayfalar

22 Temmuz 2010 Perşembe

Ağlayan adama mektup / Ahmet Hakan-Hürriyet. 22.07.2010


SAYIN ağlayan adam...

Madem...
Gencecik insanların yağlı urganlarla asılmasını, 30 yıl sonra bile gözyaşlarına boğulacak denli kederli ve içli bir şekilde anımsayabiliyorsunuz...
Söyler misiniz lütfen, sizi bu denli efkârlandıran bir konuda neden 30 yıl boyunca ağzınızdan tek kelime bile çıkmadı?
30 yıl!
Dile kolay...
İlçe başkanı oldunuz, il başkanı oldunuz, belediye başkanı oldunuz, parti kurdunuz, parti başkanı oldunuz, başbakan oldunuz, hepsinden önemlisi 7 yılı aşkın bir süre hükümran oldunuz.
Ama bu mevkilerin hiçbirinde...
“Yağlı urgan” demediniz, “Adalı” demediniz, “Beni burada arama anne” demediniz, “Metris’in önü” demediniz, “Erdal Eren” demediniz, “Siz bilmezsiniz kimleri astılar” demediniz.
Neden?
* * *
Sayın ağlayan adam...
Eğer referandumda “evet” oyu verirsek...
Yağlı urganlarla asılan gençlerin asıldıklarıyla kalmayacaklarına dair bize bir söz verebilir misiniz?
Eğer referandumda “evet” dersek...
Yağlı urganları o gençlerin boynuna haksız ve hukuksuz bir şekilde geçirenlerden hesap sorulacağını altını çizerek söyleyebilir misiniz?
Hadi daha net sorayım:
Eğer “evet” dersek...
Hastanede ziyaretine gittiğiniz, Çankaya Köşkü’nde ağırladığınız “asan adam” Kenan Evren’in yakasına yapışacak mısınız?
Lütfen bizi bu konuda aydınlatabilir misiniz?
* * *
Sayın ağlayan adam...
Gözyaşlarınızın içtenliğine inanmak istiyoruz.
Lütfen aydınlatın bizi...
Mesela...
“12 Eylül Anayasası ilk kez mi değişiyor ki 12 Eylül’ün tepesine ilk demir yumruğu indiriyormuş gibi yapıyorsunuz?” sorusuna bir yanıt verin.
Mesela...
“12 Eylül’ün simgesi YÖK’ü ortadan kaldırmak için neden küçük parmağınızı bile kıpırdatmıyorsunuz?” sorusuna bir yanıt verin.
Mesela...
“Vaktiyle 12 Eylül yönetimiyle iş tutmuş birçok ismi partinizin en etkili yerlerine neden getirdiniz?” sorusuna bir yanıt verin.
Mesela...
“Kenan Evren, Erdal Eren’in yaşını büyültüp yağlı urganla astırırken, aranızdan kimler daha fazla imam hatip açsın diye Evren’in kapısındaydı?” sorusuna bir yanıt verin.
* * *
Sayın ağlayan adam...
Gözyaşlarınızın içtenliğine ben de inanmak istiyorum...
Ben de milletvekilleriniz gibi ağlamak istiyorum.
Ben de “Yaşasın! Ülkemin başbakanı 30 yıl sonra da olsa, hesapsız bir şekilde kanayan bir yaraya parmak bastı” diye sevinmek istiyorum.Hatta...
“Tescilli bir dönek” olarak...
“Hayır” cephesinden “evet” cephesine bile dönebilirim.
Yeter ki sorularıma tatmin edici yanıtlar verin...

AKP'nin referandum sloganları

Ak Parti, referandum propagandasında Ahmet Kaya'nın Şafak Türküsü'nü kullanacak.
AK Parti MKYK, dünkü toplantısında referandum çalışmalarını masaya yatırdı. Habertürk'ün haberine göre toplantıda, Ahmet Kaya’nın seslendirdiği “Şafak Türküsü”nün kampanyada kullanılması kararlaştırıldı.

Başbakan Erdoğan, önceki gün parti grup toplantısındaki konuşmasında, 12 Eylül darbesi sonrasında idam edilen solcu genç Necdet Adalı için Nevzat Çelik’in kaleme aldığı şiirin ilk iki kıtasını okumuştu.

Toplantıda alınan bazı kararlar şöyle:

-Ana slogan, “Sevdamız Millet; Oyumuz Evet” olarak belirlendi. “Her Evet; Demokrasiye Evet; Özgürlüğe Davet” sloganı kullanılacak.

-Kampanya rengi için “beyaz”da karar kılındı. İlan panolarında beyaz zemin üzerinde “evet” mührü bulunan afişler kullanılacak.

-Gelecek haftadan itibaren “evet” isimli, Anayasa değişikliklerinin anlatıldığı haftalık bir gazete çıkarılacak. Gazete ücretsiz dağıtılacak.

-Ramazan’da sahura kadar, vatandaşlara Anayasa değişikliği anlatılacak.

-Zurnadan kemençeye, Anadolu’nun farklı çalgılarıyla seslendirilen özel bir “evet” şarkısı hazırlandı. Ayrıca, Başbakan’ın sesinden, “Söz Milletin; Karar Milletin” gibi ifadelerin yer aldığı remiksler kullanılacak.

Anayasanın geçici 15'inci maddesinin kaldırılması ile 12 Eylül'ü yapanların yargılanacağı koskoca bir yalandır

Kayseri'de, 12 Eylül 1980 darbesinde tutuklanan ülkücüler yaptıkları basın açıklamasıyla referandumda 'Hayır' oyu kullanacaklarını açıkladı.

Biraz da iş yapsanız?

İngiltere'de yayınlanan Times gazetesi Facebook'ta heba edilen zamanları sorguladı.
Times gazetesi, başyazılarından birini 500 milyonuncu üyeye kavuşan Facebook adlı sosyal iletişim sitesine ayırdı.

"Peki bu kadar kişi Facebook'ta ne yapıyor?" diye soran gazetenin cevabı ise, bu sitede rutin olarak birçok kişinin karşılaştığı mesajların sıralamasından oluşuyor.

Uygunsuz anlarda çekilmiş fotoğraflarınızın konduğu, tanımadığınız yabancılar tarafından Facebook'taki deyimle "dürtüldüğünüz", gitmediğiniz partilere davet edildiğiniz, sahte kimlikler kullanan kişilerin iletişim kurmaya çalıştığı gibi mesajlar bunlar.

Ve Times gazetesindeki yazının sonu ise, "Acaba bütün bunlar için vaktiniz var mı? Biraz iş yapsanız iyi mi olur?" gibi sorularla bitiyor.

Davutoğlu Kürdistan dedi

Davutoğlu'nun, ilk kez Irak’ın kuzeyi için “Kürdistan” ifadesini kullandığı iddia edildi.
Bugüne kadar “Kuzey Irak” için “Irak’ın Kuzeyi” ve “Irak Kürt bölgesi” ifadeleri kullanıldı. Fakat iddiaya göre Dışişleri Bakanı Davutoğlu bu resmi söylemlere bir yenisini ekleyerek bölgeye Kürdistan dedi.

Milliyet'in haberine göre, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ilk kez Irak’ın kuzeyi için “Kürdistan” ifadesini kullandı.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu 15 Temmuz akşamı Süleymaniye’de bir otelde çıkan yangında 28 kişinin hayatını kaybetmesi, 22 kişinin ise yaralanması nedeniyle Barzani’ye başsağlığı mesajı gönderdi. Kürt internet sitelerindeki habere göre Davutoğlu, mesajında Barzani’ye, “Irak Kürdistanı Bölgesi Başkanı Sayın Başkan Mesud Barzani” diye hitap etti.

'İstesem de peşkeş çekemem'

Bor madeninin peşkeş çekildiği iddialarına kızan Bakan Yıldız, "İstesem de çekemem" dedi.
Dün gece İran’dan gelen doğalgaz boru hattı patladığını ve gaz gelişinin kesildiğini söyleyen Yıldız, doğalgazda buna bağlı bir hareketlenmenin veya bölgede herhangi olumsuz bir durumun söz konusu olmadığını belirtti.

Yıldız, “doğalgaz, petrol tipi kaynaklarda ithalata bağlı çalışıyoruz. Dışarıdan fiyat düşmezse içerde de düşmez. Şu anda da böyle bir şey görülmüyor” dedi.

"BOR MADENİNİ PEŞKEŞ ÇEKMEK İSTESEM BİLE ÇEKEMEM"

Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Tv8 Ankara Temsilcisi Erkan Tan’ın Erkan Tan ile Başkent’ten programında önemli açıklamalarda bulundu.

Türkiye’de bor madeninin peşkeş çekildiği iddialarına tepki gösteren Yıldız, “Kendinize ait, tapulu, bahçeli bir evde domates ekerken bor madeni buldunuz diyelim. Bunu kullanma hakkına sahip değilsin. Diyelim ki art niyetliyim, peşkeş çekmek istiyorum ama kanun izin vermiyor. Kanun bu şekilde. Kimsenin endişe etmeyeceği kadar bu işe sahibiz” açıklamasını yaptı.

"MADEN KAZALARI AZALIYOR, HABERLER ARTIYOR"

“İstatistikler diyor ki: Kazalar ve ölüm sayıları belli, denetimlerimiz belli. Rakamlar verildiği halde, teknik açıdan değerlendirince, Türkiye’de, 241 maden ocağı var, işveren, işçi ve denetlemeden dolayı olan kazalar var. Son 6 aylık denetimde bunun yarısı kapanmış. Aynı kaza haberini 155 kere veriyorlar.” dedi.

KANUNA KARŞI ÇIKANLAR ÇANTACILARI TEMSİL EDİYOR

Yıldı Maden Kanunu'na karşı çıkanların önemli bir bölümünün çantacıları temsil ettiğini de belirtti. "Buradan ruhsat alıp, işletmeyeyim, satayım" denmemesi için tedbir aldıklarına dikkat çeken Yıldız, "Artık yapamayacaklar. 2005’te değerli meslektaşım Enerji Bakanı, iyi niyetle bu kanunu çıkardı. Gelin arayın madeni dedik. İstismar ettiler. Bizim, bu sektöre sahip çıkanlarla baş başa kalmamız lazım” dedi.

"PETROL ARAMALARI 12 KATINA ÇIKTI"

Petrol bulup, kullanılmaması yönündeki eleştirilere cevap veren Yıldız: “Petrolün içindeki su oranı farklıdır. O masrafa değmeyecek kuyular vardır. Fışkırır ama istediğimiz gibi değil, su oranı yüksek petroldür. Günde 44000 varil yurtiçi, 40000 varil yurtdışından petrol elde ediliyor. İsteriz ki her şey yerli olsun. Bununla ilgili çalışmalar Ak Parti zamanında 12 katına çıktı. Bununla ilgili niyet besliyoruz” dedi.

"ENERJİ SEKTÖRÜ SİYASİ İSTİKRARLA BÜYÜR"

Yıldız, Türkiye’nin enerji ve diğer sektörlerde büyümesinin siyasi istikrara bağlı olduğunu, hiçbir sektörün büyüklüğünün ait olduğu ülkenin temel siyasi büyüklüğün üstünde olmadığını, Türkiye’nin iradesine irade koyan Ak Parti'nin büyümeye karar verdiğini söyleyerek "Ülkenin kalkınmasına, demokratikleşmesine, sivilleşmesine, normalleşmesine devam edeceğiz” dedi.

"NÜKLEER BAŞKA ÜLKELERDE DE VAR BİZDE DE OLACAK"

Nükleer santralerin dünyanın birçok ülkesinde olduğunu ve onlarcasının halen çalıştığını belirten Yıldız, çevreye en az zarar veren santral çeşidinin nükleer santral olduğunu hatırlattı. Yıldız şöyle devam etti: "Bizde de olacak. Hadise bu kadar basit. Benim de çoluk çocuğum var, çevre sorunlarına yol açacak şekilde nükleer santral yapar ve işletir miyiz?"

"BM'DE İRAN'A KOMŞU TEK ÜLKE BİZİZ, ELBETTE İŞBİRLİĞİ OLACAK"

Yıldız, “İran Nükleer Yakıt Takas işi, dünyada bu kadar prestij kazandırabilecek iş sayısı çok azdır. Bölgemizde barışın sağlanması adına bu kapıyı koyduk. Dedik ki adı ne olursa olsun bunun istisnası ne İran ne İsrail'dir. Bir kişi, nükleer ile alakalı çalışmalarını barışçıl amaç dışında kullanılıyorsa onun karşısındayız; değilse yanındayız dedik” dedi.

"Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde İran’a sınırı olan tek biziz, İranın takas işi ile ilgili ABD ile bizden arabuluculuk ,emanet istenmişse bunlarla alakalı konuda tavrımızı ortaya koyduk ve doğru bir iş yaptık” diyen Yıldız, "Arama faaliyetleri Hazar ve Karadeniz'de devam ediyor. İstanbul Boğazı'nın sınırları belli. En riskli su yolu olarak görülüyor tankerler için. İstanbul’un güzelliğini korumak bize düşer ikinci bir kazayı kaldıracak durumda değiliz. Meksika körfezindeki platform kazasını fırsat mı bildiniz derseniz, onu da önemli bir fırsat olarak bildik” diye devam etti.

iHA

Osman Baydemir'in gerçek yüzü bu... adalet gecikmemeli...

PKK'nın dağ kadrosundan kaçarak teslim olan "Şahin Amed" kod adlı 16 yaşındaki PKK'lı terörist Deniz K. verdiği ifadede K. Irak'taki PKK kamplarına gidebilmek için Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir'den 600 TL para aldıklarını iddia etti.
Habertürk gazetesinden Ali Kemal Erdem imzalı habere göre, Deniz K. ifadesinde şöyle konuştu:
"Yurtsever Gençlik Dergisi'nin de dağıtıcılığını yaptığım için Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir'e bu dergilerden vermekteydim, kendisi ile bu vasıta ile tanışmaktaydım. 2009 Nisan ayının ortalarında Mustafa ve Yasir K. ile PKK'ya katılmaya karar verdik. Ve tanışıklığım olan Baydemir'e gittik. Kendisine PKK'ya katılmak istediğimizi ancak paramızın olmadığını bize yardımcı olup olmayacağını sorduk. Sekreterin yanında beklememizi söyledi. Kısa bir süre sonra sekreteri Osman Baydemir'in bize gönderdiğini belirterek içinde 600 TL olan bir zarf verdi."

Bahçeli: Siyasi sahtekarlık, münafıklık

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün yazılı açıklamayla Başbakan Erdoğan'ın önceki gün grup toplantısında yaptığı konuşmayı değerlendirdi. MHP lideri Bahçeli, şöyle konuştu:

*SAHTE GÖZYAŞI:
 Başbakan'ın Anayasa değişikliği konusundaki gizli amacı ve niyeti, 'etnik bölücülüğün önünü açmak ve yolsuzlukların hesabını vermekten kaçmaktır.' Bu nedenle bütün ümidini, Türk milletini son bir kez aldatarak referandumda evet çıkmasını sağlamaya ve kendisini koruma altına alacağını hesapladığı yandaş yargı düzenlemesini yaparak hazin akıbetten kurtulmaya bağlamıştır. Bunun için hiçbir ahlaki ve vicdani ölçü tanımadan bütün yalan ve riya malzemesini bu son çırpınışında cepheye sürmüştür. Ülkücü şehitler için sahte gözyaşları dökmesi bu tiyatronun yeni bir sahnesidir.

SONAR'ın anketine göre CHP, AKP'yi solladı

Kamuoyu araştırma şirketi SONAR'ın son seçim anketine göre CHP birinci parti.. SONAR'ın Mayıs ayında yaptığı ankette birinci parti çıkan CHP, bu araştırmada da önde gözüküyor.

Sözcü gazetesi bu ilginç anketin sonuçlarına yer verdi. 3-10 Temmuz tarihleri arasında halka "Bugün seçim olsa kime oy verirsiniz?" diye soruldu.

Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP'nin oy oranı bu ankette yüzde 33.4

AK Parti CHP'yi yüzde 31.1 oy oranı ile izliyor.

MHP'nin oy oranı ise yüzde 15.4

Diğer partiler yüzde 20.1 olarak gözüküyor.
 
 
Akşam

ÜNİKAYDER Kayseri buluşması yapıldı



Üniversiteli Kayserililer Derneği genel merkezi tarafından Kayseri'de düzenlenen Kayseri buluşması yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Türkiye'nin ve dünya'nın farklı üniversitelerinden gelen onlarca Kayserili genç, deneyimlerini arkadaşları ile paylaşma fırsatı buldular. Buluşmada üniversite öğrencilerinin sıkıntılarının ve geleceğe dair planlarının tartışılmasına olanak sağlandı. Araştırmacı-Yazar Burhanettin Akbaş, uluslararası ilişkiler ve özel hukuk uzmanı Mete Taştan ve Kayseri halk kültürünün renkli simalarından, “Aslan Gayserilim” ismi ile de bilinen Recep Çalkaner öğrencilere bilgilendirici ve renkli anlar yaşattılar.

 (GENEL BAŞKAN ERHAN ÖZHAN'IN KONUŞMA METNİ)
Saygıdeğer hocalarım ve çok kıymetli arkadaşlarım, Üniversiteli Kayserililer Derneği tarafından düzenlenen bu tanışma organizasyonunda aramızda bulunduğunuz için teşekkür ederim. Gelişinizle bizleri mutlu ettiniz, hoşluk getirdiniz, hoş geldiniz...
Değerli arkadaşlarım, tanışma ve tanıtma etkinliğimizi verimli bir şekilde geçirmeye, tatil döneminde, günün erken saatleri sayılabilecek bir zamanda, vaktinizi ayırarak buraya gelişinize değecek şekilde bir program gerçekleştirmeye gayret edeceğiz.
Üniversiteli Kayserililer Derneği başkanı olarak, öncelikle sizlere kendimi tanıtmak isterim. Daha sonra derneğimiz, yaptıklarımız ve de geleceğe dönük hedeflerimiz hakkında kısa bilgilendirmeler ile programımızı sürdüreceğiz.
Sevgili dostlarım, ismim Erhan ÖZHAN, 1985 yılında Kayseri'nin Bünyan ilçesinde doğdum. İlk ve ortaöğrenimimi Bünyan'da tamamladıktan sonra, üniversite eğitimimi almak üzere Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümüne kaydoldum. 2010 yılında bu bölümden mezun olarak kendi aile şirketimizde iş hayatına başladım.
Üniversite eğitimim sürecinde çeşitli öğrenci dernekleri ve klüplerinde aktif şekilde yer alarak sosyal ve kültürel faaliyetlerde görevler üstlendim. Birçok dergide ve haber sitesinde, Türk gençliğinin geleceğine yönelik yazılar kaleme aldım. Yine bu süre içerisinde Serdengeçti isimli bir kültür ve edebiyat dergisi çıkartarak genel yayın sorumluluğunu üstlendim.
Üniversite eğitimimizi sürdürürken, devamlı olarak “fark yaratacak neler yapabiliriz?” sorusunun cevabını aradık. Sohbetlerimizin ve tartışmalarımızın tamamı “sıradanlaşmamış, farklı bir gençlik” profili üzerine gelişti. Kendimiz için yapabileceklerimizi uygulamaya koyarken, kendimiz için yapamadıklarımızı bizden sonraki nesile yaptırabilme, onların ufkunu genişletebilme çabasına giriştik. Bir kimsenin ülkesini ve dünyayı tanıması, kendisini tanıması ile başlayacaktı. Bizim derdimizde, herşeyden evvel, kendini tanıyan, kendi kaabiliyetlerine güvenen, artısı olan farkı olan bireyler olabilmekti.
Çemberimizi genişletmek; kendisine, ailesine ve de topluma faydalı bireyleri biraraya getirmek için çeşitli öğrenci klüplerinde çok farklı çalışmalara imza attık. Kişisel gelişim seminerlerinden, ticaret kurslarına, uyuşturucu ile mücadeleden, tema vakfı etkinliklerine, uluslarası ilişkilerden, tarih konferanslarına kadar çok farklı alanlarda çok farklı deneyimlere sahip olduk. Ancak bütün bunları gerçekleştirirken, elimizde olan tek bir güç vardı; o da birlik olmamızdı! Grup halinde hareket etmemiz, almış olduğumuz seminerlerin, sertifikaların en önemli vesilesiydi.
Peki her üniversite öğrencisi kendisine hayırlı vesileler sağlayacak bir grup, bir dernek, bir topluluk bulabilmekte mi? Maalesef ki hayır. Yapılan araştırmalar göstermekteki Türkiye'de üniversite öğrencilerinin yüzde 90'ından fazlası elinde diploması haricinde ikinci bir sertifikası olmadan evine dönmektedir!
İşte tam bu noktada, anlatmaya çalıştığımız durumu genelden özele indirerek, neden ÜNİVERSİTELİ KAYSERİLİLER DERNEĞİ? Sorusunun cevabını bulabiliriz!
Değerli arkadaşlarım, üniversite hayatının en önemli dönemi, üniversiteye kaydolduğunuz ilk senedir. İlk senede genel olarak ortaya iki grup genç çıkmaktadır. Birinci grup, müthiş korkularla gidilen farklı bir ortamda, tabiri caizse kendisini koruma içgüdüsü ile elini suya seminere konferansa dokundurmadan, okulundan yurduna, yurdundan okuluna giden kesimdir. İkinci grup, üniversiteyi bir özgürlükler diyarı olarak hayal edip, kendisini sözde “sosyalleşme” ile radikal, uç eğlence ve topluluk hareketlerine kaptıranlardır. Birinci grup, derslerde başarılı ancak hayatın gerçeklerinden uzak şekilde bütün yaşamını “korkular” üzerinde inşa ederken, ikinci grubumuzda yer alanlar da hem üniversite yaşamlarını kaybedebilmekte, hem de yaşamın gerçeklerinden uzak düşerek bir hayal aleminde kaybolup gitmektedirler.
Bizler ÜNİVERSİTELİ KAYSERİLİLER DERNEĞİ bünyesinde hayatın gerçeklerine vakıf, hayatın acımasız rekabetine hazırlıklı, derslerinde başarılı, sosyal yaşamında dengeli nesilleri bünyemizde yetiştirmek kaygısı ile yola çıktık arkadaşlar!
ÜNİVERSİTELİ KAYSERİLİLER DERNEĞİ'nin amacı öncelikli olarak Kayseri dışında öğrenimini sürdürmekte olan Kayserili öğrencileri biraraya getirmek, bulundukları şehirde birbirinden haberdar ve birbirine destek veren, nesilden nesile aktarılan bir topluluk geleneğini ortaya koyabilmektir. Derneğimiz Kayseri dışında organizasyonlarını sürdürürken, Kayseri'de bulunan üniversite öğrencileri içinde bir faaliyet alanı oluşturacak, uzak şehirlerdeki Kayseri gençliğinin sesini Kayseri'de duyuracaktır.
Yetiştirdiği iş adamları, devlet ve siyaset adamları, bürokratlar, öğretim üyeleri ve hayatın her alanında ülkesi ve milleti için elini taşın altına koyan insanları ile Kayserimiz bütün ülkenin imrenerek baktığı bir zirvededir.
Çağı yakalamış, çağdaşları ile her alanda rekabet edebilecek güçte olan Kayseri, eğitim alanındaki atılımlar ile de göz doldurmaktadır. Erciyes ve Melikşah Üniversiteleri'nin yanı sıra, önümüzdeki iki yıl içerisinde faaliyete geçmesi planlanan Nuh Naci Yazgan ve Abdullah Gül Üniversiteleri ile eğitim alanında da bir marka konumuna yükselmekte, Orta Anadolu’daki öncülük vazifesini daha da pekiştirmektedir.
Kayseri’nin artık herhangi bir alanda geri kalması, Kayseri halkının ve gençliğinin gelişmeler karşısında duraklaması söz konusu olamaz. Kayseri, gıpta ile bakılan konumunu yitirmemek adına, genciyle yaşlısıyla; iş adamıyla, işçisiyle; öğrencisi, öğretmeni ile; kadını erkeği ile özelde memleketinin, genelde ülkesinin gelişimine azami ölçüde katkısını yapmalıdır.
Bizler, bu anlayıştan yola çıkarak uzun süredir fikri alt yapı çalışmalarını yürüttüğümüz bir organizasyonu Kayseri için ortaya koymuş bulunuyoruz. Hem Kayseri’de ve özellikle Kayseri dışında okuyan KAYSERİLİ ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN birlikteliğini kurmak, memleketimiz ve ülkemiz için kurmuş olduğumuz hayalleri bu yapı içinde gerçekleştirmek için bu yola çıkmış, elimizi taşın altına koymuş bulunuyoruz.
Bizler, ÜNİVERSİTELİ KAYSERİLİLER DERNEĞİ altında neleri hayal ediyor, ne yapmak istiyoruz?
Derneğimiz gönüllü çalışma esasına dayalı bir yapıda olacaktır ve faaliyetlerimiz Kayseri içi ve Kayseri dışı olmak üzere iki başlıkta gerçekleştirilecektir.
Kayseri dışında, gurbette olan hemşehrilerimiz için başlıca planlarımız şu şekildedir:
ÜNİKAYDER GÖNÜLLÜ KAYSERİ ELÇİLERİ
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, Kayserili Üniversite öğrencilerinin her biri GÖNÜLLÜ BİRER KAYSERİ ELÇİSİ, KENDİLERİNDEN SONRA BULUNDUKLARI ŞEHRE GELEN KAYSERİLİLER İÇİN GÖNÜLLÜ BİRER DANIŞMANDIRLAR.
Derneğimiz çatısı altında, gönüllürimizle birlikte yapmayı planladıklarımıza gelince:
Üniversiteli Kayserililer, -özellikle- Kayseri dışında okuyan hemşehrilerinin biraraya getirilip tanışıp, kaynaşmaları için organizasyonlar düzenleyecektir.
Daha önceden Kayseri dışında bir şehre yerleşmiş olan üniversite öğrencisi Kayserili hemşehrilerimiz, üniversiteyi yeni kazanmış hemşehrileri için bir nevi rehberlik hizmeti
yapacaklardır. Bulundukları şehrin gezdirilmesine, okuduğu üniversitenin imkanlarının tanıtılmasına kadar birçok paylaşım yapılacaktır. Farklı bir şehire gelmenin, farklı bir ortama çıkmanın getireceği zorluklar, hemşehri öğrenciler arasındaki dayanışma ile kısa sürede aşılacaktır. Gerçekletirilecek programlar sayesinde, 1-2 yılda ancak öğrenilebilecek bir şehir 1 ayda öğretilecek, aileden uzakta kalma, yeni çevreye ve kültüre alışma sorunları aşılarak okula ve eğitime en kısa sürede adapte olunması sağlanarak başarı artırılacaktır.
Üniversiteli Kayserililer hemşehrilerinin “barınak” ve her türlü eğitim ihtiyaçları için, bulunulan ildeki yetkililerle derneğimiz vasıtası ile resmi yollardan temasa geçip birbirlerine destek olacaklardır.
ÜNİKAYDER KAYSERİ GÜNLERİ
Üniversiteli Kayserililer, dernek şubesinin organizayonuyla, bulundukları illerde yılda bir günü gerekli mercilerden izinleri alarak “Kayseri Günü” ilan ettirmek suretiyle, Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden üniversite öğrenimi için gelmiş gençlere ve üniversite öğretim camiasına şehrimizin tanıtımını yapacaklardır. Gönüllü turizm elçiliği de diyebileceğimiz bu etkinliklerde “Kayseri fotoğrafları sergisi, Kayseri’yi tanıtıcı sinevizyon gösterileri, paneller ve imkanlar dahilinde Kayseri yemeklerinden örnekler sunulacağı, Kayseri kültürüne ait değerlerin tanıtımı gerçekleştirilecektir.
Bu tür etkinliklerle şehrimizin tanıtımı yapılırken, aynı zamanda o organizasyonu gerçekleştiren arkadaşlarımızın “özgüveni” artacak, arkadaşlarımızın iş yaşamı başta olmak üzere, hayatın her alanında daha girişken olmaları ve etkin rol almalarını sağlayacaktır.
Derneğimiz şehir dışı faaliyetlerini sürdürürken, Kayseri'de de önemli etkinliklere imza atacaktır.
Bu süreçte en çok önemsediğimiz nokta Kayseri gençliğine ve halkına gönüllü danışmanlık hizmeti de verilmesidir.
ÜNİKAYDER GÖNÜLLÜ EĞİTİM DANIŞMANLARI
Üniversiteli Kayserililer, üniversite tercih dönemlerinde şehrin merkezi noktalarına rehberlik noktaları kurarak, farklı şehirler okuyan Kayserililerle, o şehirlerde okumayı planlayan lisesi gençleri ve ailelerini biraraya getireceklerdir.
Üniversiteli Kayserililer kitap okuma kampanyaları vb sosyal etkinliklerle, Kayseri’nin kültür sanat alanında gelişmesine katkı sağlayacaklardır. Şehrimizin ücra köşelerinde kalmış köylerindeki eğitim faaliyetlerine gönüllü olarak destek vereceklerdir.
Üniversiteli Kayserililer alanında önemli noktalara ulaşmış büyüklerimizi, Kayserili gençlerle buluşturarak, ufuklarının aydınlanmasına, ideallerinin şekillenmesine katkıda bulunacaklardır.
Üniversiteli Kayserililer milli ve manevi değerlerimize, örf ve adetlerimize sahip çıkarak; şehit ve gazi aileleri, çocuk esirgeme kurumu, huzurevi ziyaretleri ile milletimizin geçmişine ve geleceğine sahip çıkacaklar, milleti millet yapan hisleri daima canlı tutacaklardır.
ÜNİKAYDER CV BANK
Üniversiteli Kayserililer iş adamları ve öğrenciler arasında koordinasyon sağlayarak, staj ve iş imkanları için organizasyon yapacaklardır. DERNEĞİMİZ BÜNYESİNDE KURULMASINI PLANLADIĞIMIZ CV BANK SİSTEMİ İLE ÜYELERİMİZİN CVLERİ ORGANİZE EDİLEREK, HEM İŞ ADAMLARIMIZIN İHTİYAÇ DUYDUKLARI STAJER VE ÇALIŞAN İHTİYAÇLARI GİDERİLECEK, HEM DE KAYSERİLİ ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN İŞ ARAMA YÜKÜ HAFİFLETİLECEKTİR.
Üniversiteli Kayserililer kişisel gelişim seminerleri düzenleyerek gençlerin hayata daha sağlam tutunmalarını sağlayacaklar.
Derneğimizce, gençliğin fikri gelişimi için alanlarında uzman sivil toplum kuruluşları ile ortak çalışmalar yapılacak, örneğin uyuşturucu ile mücadele gibi çağımızın en korkulan konularında ehil kişi ve kuruluşlarla ortak faaliyetler yürütülecektir.
Bütün bu ve benzeri planlarımızla, Kayseri'nin geleceği olan gençlerimizin daha kaliteli bir öğrenim hayatı geçirip, öğrenim dönemleri içerisinde sosyal ve kişisel gelişimlerini en üst düzeyde tamamlayarak, hayata sağlam adımlarla başlamalarını hedefliyoruz.

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...