Sayfalar

22 Şubat 2010 Pazartesi

GERÇEKER: BİZİM SİYASETLE İŞİMİZ OLMAZ!


Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, "Bizim siyasetle ilgimiz yok, olamaz da... Siyasetin de yargının işine karışmaması gerekir" dedi.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Üyesi Aytaç Malkoç’un emekliye ayrılması nedeniyle Yargıtay Toplantı Salonu’nda tören düzenlendi.
Törende konuşan Gerçeker, yargının özellikle yüksek yargının bugün yine hak etmediği bir takım haksız ve ön yargılı ithamlarla karşı karşıya kaldığını belirterek, "Aslında her şey ortada. Kamuoyu her şeyi görüyor fazla bir şey söylemeye gerek yok. Ortada yargısal bir sorun var. Yargı görevini yapıyor. Bu sorunu kendi içerisinde çözmeye çalışıyor.
Anayasa’nın verdiği yetki, görev ve sorumluluklar doğrultusunda görevini yapmaya devam ediyor, edecektir de. Bundan daha doğal bir şey olabilir mi?" diye konuştu.
Yargıtay’ın içinde bulunduğu olanaksızlıklara rağmen 2009 yılı itibarıyla 800 bin dosyayı karara bağladığını bir o kadar dosyanın da bu yıla devredildiğini ifade eden Gerçeker, şunları söyledi: "Asıl bunun çaresini bulmak gerekiyor. Bu işler konuşmayla, eleştirmekle hallolmuyor. Bizim siyasetle ilgilimiz yoktur, olamaz da... Bu yönde hiçbir söylemimiz de bulunmamaktadır. Hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ilkelerinin gereği olan kuvvetler ayrılığı yargı bağımsızlığı varsa siyasetin de yargının işine karışmaması gerekir. Tarafsızlık, yargının, adaleti sağlayacak olan adaletin temel unsurudur. Ancak bunun ilk temel koşulu olmazsa olmaz koşulu da bağımsızlıktır. Biz, her zaman olduğu gibi kendimize taşıdığımız onurlu göreve uygun şekilde mesleğimizin onur ve saygınlığına uygun bir şekilde tamamen hukuk çerçevesi içerisinde yargı bağımsızlığını savunmaya devam edeceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın." Törene, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, HSYK ile yargıtay üyeleri katıldı.
Milliyet

GERÇEKER: BİZİM SİYASETLE İŞİMİZ OLMAZ!


Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, "Bizim siyasetle ilgimiz yok, olamaz da... Siyasetin de yargının işine karışmaması gerekir" dedi.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Üyesi Aytaç Malkoç’un emekliye ayrılması nedeniyle Yargıtay Toplantı Salonu’nda tören düzenlendi.
Törende konuşan Gerçeker, yargının özellikle yüksek yargının bugün yine hak etmediği bir takım haksız ve ön yargılı ithamlarla karşı karşıya kaldığını belirterek, "Aslında her şey ortada. Kamuoyu her şeyi görüyor fazla bir şey söylemeye gerek yok. Ortada yargısal bir sorun var. Yargı görevini yapıyor. Bu sorunu kendi içerisinde çözmeye çalışıyor.
Anayasa’nın verdiği yetki, görev ve sorumluluklar doğrultusunda görevini yapmaya devam ediyor, edecektir de. Bundan daha doğal bir şey olabilir mi?" diye konuştu.
Yargıtay’ın içinde bulunduğu olanaksızlıklara rağmen 2009 yılı itibarıyla 800 bin dosyayı karara bağladığını bir o kadar dosyanın da bu yıla devredildiğini ifade eden Gerçeker, şunları söyledi: "Asıl bunun çaresini bulmak gerekiyor. Bu işler konuşmayla, eleştirmekle hallolmuyor. Bizim siyasetle ilgilimiz yoktur, olamaz da... Bu yönde hiçbir söylemimiz de bulunmamaktadır. Hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ilkelerinin gereği olan kuvvetler ayrılığı yargı bağımsızlığı varsa siyasetin de yargının işine karışmaması gerekir. Tarafsızlık, yargının, adaleti sağlayacak olan adaletin temel unsurudur. Ancak bunun ilk temel koşulu olmazsa olmaz koşulu da bağımsızlıktır. Biz, her zaman olduğu gibi kendimize taşıdığımız onurlu göreve uygun şekilde mesleğimizin onur ve saygınlığına uygun bir şekilde tamamen hukuk çerçevesi içerisinde yargı bağımsızlığını savunmaya devam edeceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın." Törene, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, HSYK ile yargıtay üyeleri katıldı.
Milliyet

GERÇEKER: BİZİM SİYASETLE İŞİMİZ OLMAZ!


Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, "Bizim siyasetle ilgimiz yok, olamaz da... Siyasetin de yargının işine karışmaması gerekir" dedi.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Üyesi Aytaç Malkoç’un emekliye ayrılması nedeniyle Yargıtay Toplantı Salonu’nda tören düzenlendi.
Törende konuşan Gerçeker, yargının özellikle yüksek yargının bugün yine hak etmediği bir takım haksız ve ön yargılı ithamlarla karşı karşıya kaldığını belirterek, "Aslında her şey ortada. Kamuoyu her şeyi görüyor fazla bir şey söylemeye gerek yok. Ortada yargısal bir sorun var. Yargı görevini yapıyor. Bu sorunu kendi içerisinde çözmeye çalışıyor.
Anayasa’nın verdiği yetki, görev ve sorumluluklar doğrultusunda görevini yapmaya devam ediyor, edecektir de. Bundan daha doğal bir şey olabilir mi?" diye konuştu.
Yargıtay’ın içinde bulunduğu olanaksızlıklara rağmen 2009 yılı itibarıyla 800 bin dosyayı karara bağladığını bir o kadar dosyanın da bu yıla devredildiğini ifade eden Gerçeker, şunları söyledi: "Asıl bunun çaresini bulmak gerekiyor. Bu işler konuşmayla, eleştirmekle hallolmuyor. Bizim siyasetle ilgilimiz yoktur, olamaz da... Bu yönde hiçbir söylemimiz de bulunmamaktadır. Hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ilkelerinin gereği olan kuvvetler ayrılığı yargı bağımsızlığı varsa siyasetin de yargının işine karışmaması gerekir. Tarafsızlık, yargının, adaleti sağlayacak olan adaletin temel unsurudur. Ancak bunun ilk temel koşulu olmazsa olmaz koşulu da bağımsızlıktır. Biz, her zaman olduğu gibi kendimize taşıdığımız onurlu göreve uygun şekilde mesleğimizin onur ve saygınlığına uygun bir şekilde tamamen hukuk çerçevesi içerisinde yargı bağımsızlığını savunmaya devam edeceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın." Törene, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, HSYK ile yargıtay üyeleri katıldı.
Milliyet

GERÇEKER: BİZİM SİYASETLE İŞİMİZ OLMAZ!


Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, "Bizim siyasetle ilgimiz yok, olamaz da... Siyasetin de yargının işine karışmaması gerekir" dedi.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Üyesi Aytaç Malkoç’un emekliye ayrılması nedeniyle Yargıtay Toplantı Salonu’nda tören düzenlendi.
Törende konuşan Gerçeker, yargının özellikle yüksek yargının bugün yine hak etmediği bir takım haksız ve ön yargılı ithamlarla karşı karşıya kaldığını belirterek, "Aslında her şey ortada. Kamuoyu her şeyi görüyor fazla bir şey söylemeye gerek yok. Ortada yargısal bir sorun var. Yargı görevini yapıyor. Bu sorunu kendi içerisinde çözmeye çalışıyor.
Anayasa’nın verdiği yetki, görev ve sorumluluklar doğrultusunda görevini yapmaya devam ediyor, edecektir de. Bundan daha doğal bir şey olabilir mi?" diye konuştu.
Yargıtay’ın içinde bulunduğu olanaksızlıklara rağmen 2009 yılı itibarıyla 800 bin dosyayı karara bağladığını bir o kadar dosyanın da bu yıla devredildiğini ifade eden Gerçeker, şunları söyledi: "Asıl bunun çaresini bulmak gerekiyor. Bu işler konuşmayla, eleştirmekle hallolmuyor. Bizim siyasetle ilgilimiz yoktur, olamaz da... Bu yönde hiçbir söylemimiz de bulunmamaktadır. Hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ilkelerinin gereği olan kuvvetler ayrılığı yargı bağımsızlığı varsa siyasetin de yargının işine karışmaması gerekir. Tarafsızlık, yargının, adaleti sağlayacak olan adaletin temel unsurudur. Ancak bunun ilk temel koşulu olmazsa olmaz koşulu da bağımsızlıktır. Biz, her zaman olduğu gibi kendimize taşıdığımız onurlu göreve uygun şekilde mesleğimizin onur ve saygınlığına uygun bir şekilde tamamen hukuk çerçevesi içerisinde yargı bağımsızlığını savunmaya devam edeceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın." Törene, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, HSYK ile yargıtay üyeleri katıldı.
Milliyet

GERÇEKER: BİZİM SİYASETLE İŞİMİZ OLMAZ!


Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, "Bizim siyasetle ilgimiz yok, olamaz da... Siyasetin de yargının işine karışmaması gerekir" dedi.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Üyesi Aytaç Malkoç’un emekliye ayrılması nedeniyle Yargıtay Toplantı Salonu’nda tören düzenlendi.
Törende konuşan Gerçeker, yargının özellikle yüksek yargının bugün yine hak etmediği bir takım haksız ve ön yargılı ithamlarla karşı karşıya kaldığını belirterek, "Aslında her şey ortada. Kamuoyu her şeyi görüyor fazla bir şey söylemeye gerek yok. Ortada yargısal bir sorun var. Yargı görevini yapıyor. Bu sorunu kendi içerisinde çözmeye çalışıyor.
Anayasa’nın verdiği yetki, görev ve sorumluluklar doğrultusunda görevini yapmaya devam ediyor, edecektir de. Bundan daha doğal bir şey olabilir mi?" diye konuştu.
Yargıtay’ın içinde bulunduğu olanaksızlıklara rağmen 2009 yılı itibarıyla 800 bin dosyayı karara bağladığını bir o kadar dosyanın da bu yıla devredildiğini ifade eden Gerçeker, şunları söyledi: "Asıl bunun çaresini bulmak gerekiyor. Bu işler konuşmayla, eleştirmekle hallolmuyor. Bizim siyasetle ilgilimiz yoktur, olamaz da... Bu yönde hiçbir söylemimiz de bulunmamaktadır. Hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ilkelerinin gereği olan kuvvetler ayrılığı yargı bağımsızlığı varsa siyasetin de yargının işine karışmaması gerekir. Tarafsızlık, yargının, adaleti sağlayacak olan adaletin temel unsurudur. Ancak bunun ilk temel koşulu olmazsa olmaz koşulu da bağımsızlıktır. Biz, her zaman olduğu gibi kendimize taşıdığımız onurlu göreve uygun şekilde mesleğimizin onur ve saygınlığına uygun bir şekilde tamamen hukuk çerçevesi içerisinde yargı bağımsızlığını savunmaya devam edeceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın." Törene, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, HSYK ile yargıtay üyeleri katıldı.
Milliyet

GERÇEKER: BİZİM SİYASETLE İŞİMİZ OLMAZ!


Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, "Bizim siyasetle ilgimiz yok, olamaz da... Siyasetin de yargının işine karışmaması gerekir" dedi.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Üyesi Aytaç Malkoç’un emekliye ayrılması nedeniyle Yargıtay Toplantı Salonu’nda tören düzenlendi.
Törende konuşan Gerçeker, yargının özellikle yüksek yargının bugün yine hak etmediği bir takım haksız ve ön yargılı ithamlarla karşı karşıya kaldığını belirterek, "Aslında her şey ortada. Kamuoyu her şeyi görüyor fazla bir şey söylemeye gerek yok. Ortada yargısal bir sorun var. Yargı görevini yapıyor. Bu sorunu kendi içerisinde çözmeye çalışıyor.
Anayasa’nın verdiği yetki, görev ve sorumluluklar doğrultusunda görevini yapmaya devam ediyor, edecektir de. Bundan daha doğal bir şey olabilir mi?" diye konuştu.
Yargıtay’ın içinde bulunduğu olanaksızlıklara rağmen 2009 yılı itibarıyla 800 bin dosyayı karara bağladığını bir o kadar dosyanın da bu yıla devredildiğini ifade eden Gerçeker, şunları söyledi: "Asıl bunun çaresini bulmak gerekiyor. Bu işler konuşmayla, eleştirmekle hallolmuyor. Bizim siyasetle ilgilimiz yoktur, olamaz da... Bu yönde hiçbir söylemimiz de bulunmamaktadır. Hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ilkelerinin gereği olan kuvvetler ayrılığı yargı bağımsızlığı varsa siyasetin de yargının işine karışmaması gerekir. Tarafsızlık, yargının, adaleti sağlayacak olan adaletin temel unsurudur. Ancak bunun ilk temel koşulu olmazsa olmaz koşulu da bağımsızlıktır. Biz, her zaman olduğu gibi kendimize taşıdığımız onurlu göreve uygun şekilde mesleğimizin onur ve saygınlığına uygun bir şekilde tamamen hukuk çerçevesi içerisinde yargı bağımsızlığını savunmaya devam edeceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın." Törene, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, HSYK ile yargıtay üyeleri katıldı.
Milliyet

BAYKAL OPERASYONLARA SERT ÇIKTI

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Balyoz planı çerçevesinde bugün yaşanan gözaltılar ile ilgili olarak, "Kaygıyla izliyorum bu manzaraları. Sanki Türkiye işgal edildi bir yabancı güç geldi Türkiye’yi allak bullak ediyor" dedi.
Müjdat Gezen’in 50. Sanat Yılı nedeniyle TİM Maslak Show Center’de düzenlenen geceye katılan CHP Lideri Deniz Baykal, Balyoz Planı çerçevesinde bugün yapılan gözaltılarla ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Baykal şunları söyledi: "Gelişmeleri üzüntü ve kaygıyla izliyorum. Demokratik toplumlarda böyle olaylar yaşanmaz. Böyle olayların yaşanması Türkiye’de ne hukukun nede demokrasinin istikrarlı bir şekilde işlemediğini gösterir. Ancak darbe dönemlerinde böyle manzaralar ortaya çıkar bir süre önce toplumda yüksek sorumluluklar üstlenmiş saygı ve başarılı görevler vermiş insanların birden bire böyle suçlanıyor olması suçluluklarının altında nelerin yattığı ile ilgili kamuoyunu tatmin edici açıklamaların yapılamamış olması gerçekten üzüntü veriyor. Kaygıyla izliyorum bu manzaraları. Sanki Türkiye işgal edildi bir yabancı güç geldi Türkiye’yi allak bullak ediyor. Ya da bir darbe yapıldı. Darbe ile iş başına gelenler ülkenin saygın isimlerini hedef haline getirmişler. Onlara yönelik kampanya yapıyorlar. Üzüntü verici bir manzara."
MİLLİYET

BAYKAL OPERASYONLARA SERT ÇIKTI

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Balyoz planı çerçevesinde bugün yaşanan gözaltılar ile ilgili olarak, "Kaygıyla izliyorum bu manzaraları. Sanki Türkiye işgal edildi bir yabancı güç geldi Türkiye’yi allak bullak ediyor" dedi.
Müjdat Gezen’in 50. Sanat Yılı nedeniyle TİM Maslak Show Center’de düzenlenen geceye katılan CHP Lideri Deniz Baykal, Balyoz Planı çerçevesinde bugün yapılan gözaltılarla ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Baykal şunları söyledi: "Gelişmeleri üzüntü ve kaygıyla izliyorum. Demokratik toplumlarda böyle olaylar yaşanmaz. Böyle olayların yaşanması Türkiye’de ne hukukun nede demokrasinin istikrarlı bir şekilde işlemediğini gösterir. Ancak darbe dönemlerinde böyle manzaralar ortaya çıkar bir süre önce toplumda yüksek sorumluluklar üstlenmiş saygı ve başarılı görevler vermiş insanların birden bire böyle suçlanıyor olması suçluluklarının altında nelerin yattığı ile ilgili kamuoyunu tatmin edici açıklamaların yapılamamış olması gerçekten üzüntü veriyor. Kaygıyla izliyorum bu manzaraları. Sanki Türkiye işgal edildi bir yabancı güç geldi Türkiye’yi allak bullak ediyor. Ya da bir darbe yapıldı. Darbe ile iş başına gelenler ülkenin saygın isimlerini hedef haline getirmişler. Onlara yönelik kampanya yapıyorlar. Üzüntü verici bir manzara."
MİLLİYET

BAYKAL OPERASYONLARA SERT ÇIKTI

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Balyoz planı çerçevesinde bugün yaşanan gözaltılar ile ilgili olarak, "Kaygıyla izliyorum bu manzaraları. Sanki Türkiye işgal edildi bir yabancı güç geldi Türkiye’yi allak bullak ediyor" dedi.
Müjdat Gezen’in 50. Sanat Yılı nedeniyle TİM Maslak Show Center’de düzenlenen geceye katılan CHP Lideri Deniz Baykal, Balyoz Planı çerçevesinde bugün yapılan gözaltılarla ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Baykal şunları söyledi: "Gelişmeleri üzüntü ve kaygıyla izliyorum. Demokratik toplumlarda böyle olaylar yaşanmaz. Böyle olayların yaşanması Türkiye’de ne hukukun nede demokrasinin istikrarlı bir şekilde işlemediğini gösterir. Ancak darbe dönemlerinde böyle manzaralar ortaya çıkar bir süre önce toplumda yüksek sorumluluklar üstlenmiş saygı ve başarılı görevler vermiş insanların birden bire böyle suçlanıyor olması suçluluklarının altında nelerin yattığı ile ilgili kamuoyunu tatmin edici açıklamaların yapılamamış olması gerçekten üzüntü veriyor. Kaygıyla izliyorum bu manzaraları. Sanki Türkiye işgal edildi bir yabancı güç geldi Türkiye’yi allak bullak ediyor. Ya da bir darbe yapıldı. Darbe ile iş başına gelenler ülkenin saygın isimlerini hedef haline getirmişler. Onlara yönelik kampanya yapıyorlar. Üzüntü verici bir manzara."
MİLLİYET

CHP İL KONGRESİ İKİ ADAYLI YAPILACAK


Kendisini destekleyenlerle CHP il binasına gelen Ali Paşa Tan’ın sağında gelişinde de, basın toplantısı esnasında da Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu yer aldı. Böylece Kulkuloğlu tavrını netleştirdi.
İl Başkan Adayı Ali Paşa Tan, basın toplantısıyla 28 Şubat’ta yapılacak olan il kongresinde aday olduğunu açıkladı.
Tan, “Partimizde bir bayrak yarışı yaşanmaktadır. Bu yarış demokratik bir olgunluk içerisinde geçen bir yarış olacaktır. İlimizde fabrikalar çalışmamakta , işyerleri teker teker kapanmakta, işsizlik ve yoksulluk had safhadadır. Halkımızın mutluluğu için çok acil bir CHP iktidarına ihtiyaç vardır. Bugün burada bulunan tüm partililerimiz ve büyüklerimiz, bizlere vermiş olduğu destekle benim ve arkadaşlarımın üstlenmeyi talep ettiğimiz sorumluluğun büyüklüğünü ifade etmişlerdir. 28 Şubattaki yarış huzurunuzda bulunan bir ekibin kazanacağı bir yarış değil, CHP’nin kazanacağı bir yarış olacaktır. Partimizdeki kırgınlık ve küskünlükleri gidereceğiz. Partiyi yeniden toparlamak için büyük buluşma sağlayacağız” dedi.
CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu da bir konuşma yaptı ve desteğini sözle de ifade etti.
CHP’nin 28 Şubat’ta yapacağı il kongresi iki adaylı gerçekleştirilecek. İl Başkanı Enver Özdemir’in yanı sıra adaylık çalışması yapan Ali Paşa Tan resmen adaylığını açıkladı. İl Başkanı Enver Özdemir ise 23 Şubat Salı günü parti il binasında bir basın toplantısı yaparak adaylığını açıklayacak.

CHP İL KONGRESİ İKİ ADAYLI YAPILACAK


Kendisini destekleyenlerle CHP il binasına gelen Ali Paşa Tan’ın sağında gelişinde de, basın toplantısı esnasında da Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu yer aldı. Böylece Kulkuloğlu tavrını netleştirdi.
İl Başkan Adayı Ali Paşa Tan, basın toplantısıyla 28 Şubat’ta yapılacak olan il kongresinde aday olduğunu açıkladı.
Tan, “Partimizde bir bayrak yarışı yaşanmaktadır. Bu yarış demokratik bir olgunluk içerisinde geçen bir yarış olacaktır. İlimizde fabrikalar çalışmamakta , işyerleri teker teker kapanmakta, işsizlik ve yoksulluk had safhadadır. Halkımızın mutluluğu için çok acil bir CHP iktidarına ihtiyaç vardır. Bugün burada bulunan tüm partililerimiz ve büyüklerimiz, bizlere vermiş olduğu destekle benim ve arkadaşlarımın üstlenmeyi talep ettiğimiz sorumluluğun büyüklüğünü ifade etmişlerdir. 28 Şubattaki yarış huzurunuzda bulunan bir ekibin kazanacağı bir yarış değil, CHP’nin kazanacağı bir yarış olacaktır. Partimizdeki kırgınlık ve küskünlükleri gidereceğiz. Partiyi yeniden toparlamak için büyük buluşma sağlayacağız” dedi.
CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu da bir konuşma yaptı ve desteğini sözle de ifade etti.
CHP’nin 28 Şubat’ta yapacağı il kongresi iki adaylı gerçekleştirilecek. İl Başkanı Enver Özdemir’in yanı sıra adaylık çalışması yapan Ali Paşa Tan resmen adaylığını açıkladı. İl Başkanı Enver Özdemir ise 23 Şubat Salı günü parti il binasında bir basın toplantısı yaparak adaylığını açıklayacak.

CHP İL KONGRESİ İKİ ADAYLI YAPILACAK


Kendisini destekleyenlerle CHP il binasına gelen Ali Paşa Tan’ın sağında gelişinde de, basın toplantısı esnasında da Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu yer aldı. Böylece Kulkuloğlu tavrını netleştirdi.
İl Başkan Adayı Ali Paşa Tan, basın toplantısıyla 28 Şubat’ta yapılacak olan il kongresinde aday olduğunu açıkladı.
Tan, “Partimizde bir bayrak yarışı yaşanmaktadır. Bu yarış demokratik bir olgunluk içerisinde geçen bir yarış olacaktır. İlimizde fabrikalar çalışmamakta , işyerleri teker teker kapanmakta, işsizlik ve yoksulluk had safhadadır. Halkımızın mutluluğu için çok acil bir CHP iktidarına ihtiyaç vardır. Bugün burada bulunan tüm partililerimiz ve büyüklerimiz, bizlere vermiş olduğu destekle benim ve arkadaşlarımın üstlenmeyi talep ettiğimiz sorumluluğun büyüklüğünü ifade etmişlerdir. 28 Şubattaki yarış huzurunuzda bulunan bir ekibin kazanacağı bir yarış değil, CHP’nin kazanacağı bir yarış olacaktır. Partimizdeki kırgınlık ve küskünlükleri gidereceğiz. Partiyi yeniden toparlamak için büyük buluşma sağlayacağız” dedi.
CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu da bir konuşma yaptı ve desteğini sözle de ifade etti.
CHP’nin 28 Şubat’ta yapacağı il kongresi iki adaylı gerçekleştirilecek. İl Başkanı Enver Özdemir’in yanı sıra adaylık çalışması yapan Ali Paşa Tan resmen adaylığını açıkladı. İl Başkanı Enver Özdemir ise 23 Şubat Salı günü parti il binasında bir basın toplantısı yaparak adaylığını açıklayacak.

HANIM HALİLOVA PERŞEMBE GÜNÜ KAYSERİ’DE

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ KONSEYİ TARAFINDAN HOCALI KATLİAMININ YIL DÖNÜMÜ VESiLESİ İLE HANIM HALİLOVA'nın KATILIMI İLE ERCİYES ÜNİVERSİTESİNDE KONFERANS DÜZENLENECEKTİR.
Tarih: 25 Şubat 2010 Perşembe Saat: 14:00
Yer: Sabancı Kültür Sitesi KAYSERİ

Doç.Dr. Hanım Halilova / Akademisyen - Yazar (Azerbaycan)
Azerbaycan'ın Gence şehrinde doğdu. Babası Aziz HALİLOĞLU Sovyet sistemine karşı çıktığı için sürgüne gönderildi. Hanım Halilova’nın ailesi sürgündeyken doğdu, annesi Merife hanımın babası Mustafa beyi ve annesi Ayşe hanımı Ermeniler öldürdü. Hanım Halilova orta öğrenimi bitirdiği yıl Azerbaycan Devlet Üniversitesi Kimya Fakültesini kazandı. Üniversiteyi bitirdiği yıl doktora sınavına girdi ve kazandı. Doktora tezinin konusu “Selenyum Elementinin Biyojeokimyası” idi.
Azerbaycan’ da Biyojeokimya bilim dalı Moskova’dan başka ne Azerbaycan’ da ne de başka devletlerde çalışılmamıştır. Hanım Halilova doktora çalışmalarını Moskova’nın “Biyojeokimya” ve Latviya’ nın Riga şehrinin Biyoloji Enstitüsünde yaptı. Hanım Halilova Azerbaycan’ da Biyojeokimya konusunda ilk kişi olarak zamanından önce doktora tezini bitirdi ve 1974’ te Doktor, 1979’ da Doçent unvanını kazandı.

Hanım Halilova Azerbaycan’ın Milli Özgürlük Mücadelesini tercih ettiği için Profesörlük unvanını almaya zamanı olmadı. Hanım Halilova 1970 yılından itibaren Azerbaycan’da ilk kadın olarak Azerbaycan’ın Özgürlüğü için mücadele vermekte idi. 1988’ den itibaren gizli mücadele meydanlara taşındı. 20 Ocak 1990’ da Rus Tankları Bakü’ ye girdiği zaman beş bin bayana rehberlik ederek Rus tanklarına karşı protesto yürüyüşü yaptı. Tıpkı Türkiye’nin Kurtuluş Savasında kurulan “Hukuki Müdafaa Cemiyeti” gibi Sovyet Bloğunda Vakıflar ve Dernekler yasak olduğu zamanda Azerbaycan'da bir grup aydın kadınlar tarafından Azerbaycan Kadın Hukukları Müdafaa Cemiyeti” kuruldu ve cemiyetin başkanı Prof.Dr. A. Aliyeva KGB tarafından araba kazasında öldürüldü. Ondan sonra cemiyetin başkanı Hanım Halilova seçildi.

Hanım Halilova’ya 1992’ de Devlet Bakanı ve 1993’ de bakanlık teklifi geldi. Hanım Halilova bu makamların hiçbirini kabul etmedi. Azerbaycan topraklarını işgal eden Ermenilere karşı vatanı savunmak için Askeri Kadın Taburunu kurdu. Azerbaycan topraklarını savunmak için Ermenilerle savaştı ve birçok Azerbaycanlı Türk kadını şehit oldu.

Hanım Halilova 1994’ ten bu yana Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
Gazeteci Yazar İbrahim Yalçıner tarafından “Türklerin Hanım Ablası Hanım Halilova” yazılmış olan kitap 1998’de yayımlanmıştır.
 Hanım Halilova 40’ tan fazla plaket aldı.
Hanım Halilova KKTC’ nde, Fransa’ da, Almanya’ da, Hollanda’ da, Belçika’ da, Avusturya’ da, İngiltere’ de, A.B.D.’ de ve Moskova’ da panellere ve konferanslar verdi. Hanım Halilova TRT 1, TRT Int, Haber Türk, TGRT Haber ve başka televizyonlarda konuşmalar yapmaktadır.

05.02.2005 tarihinde Laik bağımsız Atatürk ilkelerine yürekten bağlı unsurlarla çalışmalar yapması nedeniyle Çağ Ankara Gazetesi tarafından Hanım Halilova “Yılın En Başarılı Akademisyeni Ödülü” nü aldı. Evlidir, eşi Prof.Dr. Refik bey 1992–93 yıllarında Devlet Bakanlığı yaptı. Şu anda Bakü Devlet Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Oğlu Tuğrul Moskova Lomosonov Üniversitesini bitirdikten sonra Türkiye-Azerbaycan kapılarının açılmasından sonra Türkiye’de ilk Azerbaycanlı olarak Yüksek Lisans ve Doktora yaptı. Şu anda Bakü Slavyan Üniversitesi’ nde öğretim üyesi, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti desteği ile açılmış olan Türkiye Araştırmalar Merkezi başkanıdır. Kızı Gönül Bakü Devlet Üniversitesinin Şarkiyat Fakültesi Arap Dili ve Tarihi Bölümünü bitirmiş, Üniversite de öğretim üyesi görevi yapmış ve doktorasını bitirmek üzeredir. Türkiye Cumhuriyeti desteği ile kurulmuş olan ASYA Medya Diyalog merkezinde Kafkas’ı temsil etmektedir. Oğlu İsmail, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirmiş olup serbest çalışmaktadır.

HANIM HALİLOVA PERŞEMBE GÜNÜ KAYSERİ’DE

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ KONSEYİ TARAFINDAN HOCALI KATLİAMININ YIL DÖNÜMÜ VESiLESİ İLE HANIM HALİLOVA'nın KATILIMI İLE ERCİYES ÜNİVERSİTESİNDE KONFERANS DÜZENLENECEKTİR.
Tarih: 25 Şubat 2010 Perşembe Saat: 14:00
Yer: Sabancı Kültür Sitesi KAYSERİ

Doç.Dr. Hanım Halilova / Akademisyen - Yazar (Azerbaycan)
Azerbaycan'ın Gence şehrinde doğdu. Babası Aziz HALİLOĞLU Sovyet sistemine karşı çıktığı için sürgüne gönderildi. Hanım Halilova’nın ailesi sürgündeyken doğdu, annesi Merife hanımın babası Mustafa beyi ve annesi Ayşe hanımı Ermeniler öldürdü. Hanım Halilova orta öğrenimi bitirdiği yıl Azerbaycan Devlet Üniversitesi Kimya Fakültesini kazandı. Üniversiteyi bitirdiği yıl doktora sınavına girdi ve kazandı. Doktora tezinin konusu “Selenyum Elementinin Biyojeokimyası” idi.
Azerbaycan’ da Biyojeokimya bilim dalı Moskova’dan başka ne Azerbaycan’ da ne de başka devletlerde çalışılmamıştır. Hanım Halilova doktora çalışmalarını Moskova’nın “Biyojeokimya” ve Latviya’ nın Riga şehrinin Biyoloji Enstitüsünde yaptı. Hanım Halilova Azerbaycan’ da Biyojeokimya konusunda ilk kişi olarak zamanından önce doktora tezini bitirdi ve 1974’ te Doktor, 1979’ da Doçent unvanını kazandı.

Hanım Halilova Azerbaycan’ın Milli Özgürlük Mücadelesini tercih ettiği için Profesörlük unvanını almaya zamanı olmadı. Hanım Halilova 1970 yılından itibaren Azerbaycan’da ilk kadın olarak Azerbaycan’ın Özgürlüğü için mücadele vermekte idi. 1988’ den itibaren gizli mücadele meydanlara taşındı. 20 Ocak 1990’ da Rus Tankları Bakü’ ye girdiği zaman beş bin bayana rehberlik ederek Rus tanklarına karşı protesto yürüyüşü yaptı. Tıpkı Türkiye’nin Kurtuluş Savasında kurulan “Hukuki Müdafaa Cemiyeti” gibi Sovyet Bloğunda Vakıflar ve Dernekler yasak olduğu zamanda Azerbaycan'da bir grup aydın kadınlar tarafından Azerbaycan Kadın Hukukları Müdafaa Cemiyeti” kuruldu ve cemiyetin başkanı Prof.Dr. A. Aliyeva KGB tarafından araba kazasında öldürüldü. Ondan sonra cemiyetin başkanı Hanım Halilova seçildi.

Hanım Halilova’ya 1992’ de Devlet Bakanı ve 1993’ de bakanlık teklifi geldi. Hanım Halilova bu makamların hiçbirini kabul etmedi. Azerbaycan topraklarını işgal eden Ermenilere karşı vatanı savunmak için Askeri Kadın Taburunu kurdu. Azerbaycan topraklarını savunmak için Ermenilerle savaştı ve birçok Azerbaycanlı Türk kadını şehit oldu.

Hanım Halilova 1994’ ten bu yana Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
Gazeteci Yazar İbrahim Yalçıner tarafından “Türklerin Hanım Ablası Hanım Halilova” yazılmış olan kitap 1998’de yayımlanmıştır.
 Hanım Halilova 40’ tan fazla plaket aldı.
Hanım Halilova KKTC’ nde, Fransa’ da, Almanya’ da, Hollanda’ da, Belçika’ da, Avusturya’ da, İngiltere’ de, A.B.D.’ de ve Moskova’ da panellere ve konferanslar verdi. Hanım Halilova TRT 1, TRT Int, Haber Türk, TGRT Haber ve başka televizyonlarda konuşmalar yapmaktadır.

05.02.2005 tarihinde Laik bağımsız Atatürk ilkelerine yürekten bağlı unsurlarla çalışmalar yapması nedeniyle Çağ Ankara Gazetesi tarafından Hanım Halilova “Yılın En Başarılı Akademisyeni Ödülü” nü aldı. Evlidir, eşi Prof.Dr. Refik bey 1992–93 yıllarında Devlet Bakanlığı yaptı. Şu anda Bakü Devlet Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Oğlu Tuğrul Moskova Lomosonov Üniversitesini bitirdikten sonra Türkiye-Azerbaycan kapılarının açılmasından sonra Türkiye’de ilk Azerbaycanlı olarak Yüksek Lisans ve Doktora yaptı. Şu anda Bakü Slavyan Üniversitesi’ nde öğretim üyesi, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti desteği ile açılmış olan Türkiye Araştırmalar Merkezi başkanıdır. Kızı Gönül Bakü Devlet Üniversitesinin Şarkiyat Fakültesi Arap Dili ve Tarihi Bölümünü bitirmiş, Üniversite de öğretim üyesi görevi yapmış ve doktorasını bitirmek üzeredir. Türkiye Cumhuriyeti desteği ile kurulmuş olan ASYA Medya Diyalog merkezinde Kafkas’ı temsil etmektedir. Oğlu İsmail, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirmiş olup serbest çalışmaktadır.

HANIM HALİLOVA PERŞEMBE GÜNÜ KAYSERİ’DE

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ KONSEYİ TARAFINDAN HOCALI KATLİAMININ YIL DÖNÜMÜ VESiLESİ İLE HANIM HALİLOVA'nın KATILIMI İLE ERCİYES ÜNİVERSİTESİNDE KONFERANS DÜZENLENECEKTİR.
Tarih: 25 Şubat 2010 Perşembe Saat: 14:00
Yer: Sabancı Kültür Sitesi KAYSERİ

Doç.Dr. Hanım Halilova / Akademisyen - Yazar (Azerbaycan)
Azerbaycan'ın Gence şehrinde doğdu. Babası Aziz HALİLOĞLU Sovyet sistemine karşı çıktığı için sürgüne gönderildi. Hanım Halilova’nın ailesi sürgündeyken doğdu, annesi Merife hanımın babası Mustafa beyi ve annesi Ayşe hanımı Ermeniler öldürdü. Hanım Halilova orta öğrenimi bitirdiği yıl Azerbaycan Devlet Üniversitesi Kimya Fakültesini kazandı. Üniversiteyi bitirdiği yıl doktora sınavına girdi ve kazandı. Doktora tezinin konusu “Selenyum Elementinin Biyojeokimyası” idi.
Azerbaycan’ da Biyojeokimya bilim dalı Moskova’dan başka ne Azerbaycan’ da ne de başka devletlerde çalışılmamıştır. Hanım Halilova doktora çalışmalarını Moskova’nın “Biyojeokimya” ve Latviya’ nın Riga şehrinin Biyoloji Enstitüsünde yaptı. Hanım Halilova Azerbaycan’ da Biyojeokimya konusunda ilk kişi olarak zamanından önce doktora tezini bitirdi ve 1974’ te Doktor, 1979’ da Doçent unvanını kazandı.

Hanım Halilova Azerbaycan’ın Milli Özgürlük Mücadelesini tercih ettiği için Profesörlük unvanını almaya zamanı olmadı. Hanım Halilova 1970 yılından itibaren Azerbaycan’da ilk kadın olarak Azerbaycan’ın Özgürlüğü için mücadele vermekte idi. 1988’ den itibaren gizli mücadele meydanlara taşındı. 20 Ocak 1990’ da Rus Tankları Bakü’ ye girdiği zaman beş bin bayana rehberlik ederek Rus tanklarına karşı protesto yürüyüşü yaptı. Tıpkı Türkiye’nin Kurtuluş Savasında kurulan “Hukuki Müdafaa Cemiyeti” gibi Sovyet Bloğunda Vakıflar ve Dernekler yasak olduğu zamanda Azerbaycan'da bir grup aydın kadınlar tarafından Azerbaycan Kadın Hukukları Müdafaa Cemiyeti” kuruldu ve cemiyetin başkanı Prof.Dr. A. Aliyeva KGB tarafından araba kazasında öldürüldü. Ondan sonra cemiyetin başkanı Hanım Halilova seçildi.

Hanım Halilova’ya 1992’ de Devlet Bakanı ve 1993’ de bakanlık teklifi geldi. Hanım Halilova bu makamların hiçbirini kabul etmedi. Azerbaycan topraklarını işgal eden Ermenilere karşı vatanı savunmak için Askeri Kadın Taburunu kurdu. Azerbaycan topraklarını savunmak için Ermenilerle savaştı ve birçok Azerbaycanlı Türk kadını şehit oldu.

Hanım Halilova 1994’ ten bu yana Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
Gazeteci Yazar İbrahim Yalçıner tarafından “Türklerin Hanım Ablası Hanım Halilova” yazılmış olan kitap 1998’de yayımlanmıştır.
 Hanım Halilova 40’ tan fazla plaket aldı.
Hanım Halilova KKTC’ nde, Fransa’ da, Almanya’ da, Hollanda’ da, Belçika’ da, Avusturya’ da, İngiltere’ de, A.B.D.’ de ve Moskova’ da panellere ve konferanslar verdi. Hanım Halilova TRT 1, TRT Int, Haber Türk, TGRT Haber ve başka televizyonlarda konuşmalar yapmaktadır.

05.02.2005 tarihinde Laik bağımsız Atatürk ilkelerine yürekten bağlı unsurlarla çalışmalar yapması nedeniyle Çağ Ankara Gazetesi tarafından Hanım Halilova “Yılın En Başarılı Akademisyeni Ödülü” nü aldı. Evlidir, eşi Prof.Dr. Refik bey 1992–93 yıllarında Devlet Bakanlığı yaptı. Şu anda Bakü Devlet Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Oğlu Tuğrul Moskova Lomosonov Üniversitesini bitirdikten sonra Türkiye-Azerbaycan kapılarının açılmasından sonra Türkiye’de ilk Azerbaycanlı olarak Yüksek Lisans ve Doktora yaptı. Şu anda Bakü Slavyan Üniversitesi’ nde öğretim üyesi, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti desteği ile açılmış olan Türkiye Araştırmalar Merkezi başkanıdır. Kızı Gönül Bakü Devlet Üniversitesinin Şarkiyat Fakültesi Arap Dili ve Tarihi Bölümünü bitirmiş, Üniversite de öğretim üyesi görevi yapmış ve doktorasını bitirmek üzeredir. Türkiye Cumhuriyeti desteği ile kurulmuş olan ASYA Medya Diyalog merkezinde Kafkas’ı temsil etmektedir. Oğlu İsmail, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirmiş olup serbest çalışmaktadır.

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...