Sayfalar

3 Mayıs 2010 Pazartesi

Nasrettin Hoca soruyor: İsmet Paşaya dil uzatmak başbakana ne kazandırdı?

Nasrettin Hoca soruyor: İsmet Paşaya dil uzatmak başbakana ne kazandırdı?
a) İyi bir Müslüman olarak ölülerimizi hayırla yad etmiştir
b) Milli Mücadele kahramanlarına saygısını göstermiştir.
c) 2.Dünya Savaşına Türkiyeyi sokmadığı için İnönü'ye teşekkür etmiştir.
d) Toplumsal barışa katkı sağlamak istemiştir
e) Halt etmiştir.
Soruyu doğru cevaplayanlara bir kap yoğurt verilecektir.

Nasrettin Hoca soruyor: İsmet Paşaya dil uzatmak başbakana ne kazandırdı?

Nasrettin Hoca soruyor: İsmet Paşaya dil uzatmak başbakana ne kazandırdı?
a) İyi bir Müslüman olarak ölülerimizi hayırla yad etmiştir
b) Milli Mücadele kahramanlarına saygısını göstermiştir.
c) 2.Dünya Savaşına Türkiyeyi sokmadığı için İnönü'ye teşekkür etmiştir.
d) Toplumsal barışa katkı sağlamak istemiştir
e) Halt etmiştir.
Soruyu doğru cevaplayanlara bir kap yoğurt verilecektir.

TALAS BELEDİYESİ TEPKİLERE RAĞMEN ÜÇ DÜKKANI YIKTI

Talas Belediyesi tarafından çevre düzenlemesi çerçevesinde belediye hizmet binasının karşısında bulunan üç dükkanın yıkımı gerçekleştirildi. Dükkan sahipleri kira sözleşmelerinin henüz dolmadığını belirterek yıkıma tepki gösterdi.

Talas Belediyesi çevre düzenlemesi kapsamında yeni işyerleri yaptı ve daha önceden kalma üç işyerini yıkmak için karar aldı. İşyerlerinin yıkılacağı tebligatı yapıldı; ancak iş yeri sahipleri sözleşmelerinin henüz dolmadığını belirterek çıkmak istemediler.
İşyerlerinden biri olan marketin sahibi Halil Durdu henüz yer bulamadığını belirterek dükkanı boşaltmadı.
16 yıldır esnaflık yapan İbrahim Durdu bir yıllık sözleşmesi bulunduğunu; ama karşılarında konuşacak muhatap bulmadığını belirtti.
Tepkiye rağmen yoğun güvenlik önlemleri altında dükkanlar yıkıldı.

TALAS BELEDİYESİ TEPKİLERE RAĞMEN ÜÇ DÜKKANI YIKTI

Talas Belediyesi tarafından çevre düzenlemesi çerçevesinde belediye hizmet binasının karşısında bulunan üç dükkanın yıkımı gerçekleştirildi. Dükkan sahipleri kira sözleşmelerinin henüz dolmadığını belirterek yıkıma tepki gösterdi.

Talas Belediyesi çevre düzenlemesi kapsamında yeni işyerleri yaptı ve daha önceden kalma üç işyerini yıkmak için karar aldı. İşyerlerinin yıkılacağı tebligatı yapıldı; ancak iş yeri sahipleri sözleşmelerinin henüz dolmadığını belirterek çıkmak istemediler.
İşyerlerinden biri olan marketin sahibi Halil Durdu henüz yer bulamadığını belirterek dükkanı boşaltmadı.
16 yıldır esnaflık yapan İbrahim Durdu bir yıllık sözleşmesi bulunduğunu; ama karşılarında konuşacak muhatap bulmadığını belirtti.
Tepkiye rağmen yoğun güvenlik önlemleri altında dükkanlar yıkıldı.

TEKİNSOY AİLESİNİN ACI GÜNÜ

Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Kemalettin Cengiz Tekinsoy’un annesi Fatma Tekinsoy 74 yaşında hayatını kaybetti. Yaşlılığa bağlı hastalıktan dolayı hayatını kaybeden Fatma Tekinsoy’un cenazesi Cami Kebir’de kılınan cenaze namazının ardından şehir mezarlığında toprağa verildi.

Fatma Tekinsoy için Cami Kebir’de öğle namazını müteakip cenaze namazı kılındı. Cenaze namazına Vali Mevlüt Bilici, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ile belediye personeli ve Tekinsoy’un yakınları katıldı
Fatma Tekinsoy’un cenazesi kılınan namazın ardından şehir mezarlığında toprağa verildi.

TEKİNSOY AİLESİNİN ACI GÜNÜ

Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Kemalettin Cengiz Tekinsoy’un annesi Fatma Tekinsoy 74 yaşında hayatını kaybetti. Yaşlılığa bağlı hastalıktan dolayı hayatını kaybeden Fatma Tekinsoy’un cenazesi Cami Kebir’de kılınan cenaze namazının ardından şehir mezarlığında toprağa verildi.

Fatma Tekinsoy için Cami Kebir’de öğle namazını müteakip cenaze namazı kılındı. Cenaze namazına Vali Mevlüt Bilici, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ile belediye personeli ve Tekinsoy’un yakınları katıldı
Fatma Tekinsoy’un cenazesi kılınan namazın ardından şehir mezarlığında toprağa verildi.

KAYSERİ İLE PAVLADOR KARDEŞ ŞEHİR OLDU

Kayseri ile Kazakistan ın Pavlador şehri arasında kardeş şehir protokolü imzalandı. İmza töreninde iki ülke arasındaki ilişkinin geliştirilmesi yünündeki düşünceler dile getirildi.

Kazakistan ın Pavlador Bölge Valisi Bakitzhan Sagintayev ve Şehir Valisi Bakitjan Zhulamanov ile diplomat, bürokrat ve iş adamlarından oluşan heyet, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki yi ziyaret etti. Ziyaret sonrası iki şehir arasında kardeş şehir protokolü imzalandı.

Başkan Özhaseki, imza töreninde Kayseri nin tarihiyle ilgili bilgi vererek belediyecilik hizmetlerini anlattı.

6 bin yıllık geçmişe sahip Kayseri nin birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını ifade eden Özhaseki, ticaret ve sanayi şehri olarak bilinen Kayseri nin hayır işlerinde de hep örnek işler yaptığını kaydetti. Kardeş şehir ilişkilerini önemsediklerini belirten Özhaseki, şöyle konuştu:
Yüzyıllardır bir araya gelemeyen akraba topluluklar bir araya gelerek ilişkilerini geliştiriyorlar. Belediye olarak aldığımız kararla akraba topluluklar ile kardeş şehir ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Formalite ilişkilerden ziyade gerçekten kültürel, sosyal ve ekonomik ilişkileri geliştirecek çalışmalar yapmayı amaçlıyoruz. Aynı kültürden, aynı coğrafyadan gelen akrabalar olarak bir arada ve güçlü olup coğrafyamızda oynanan oyunları bozmamız lazım.

Kayseri de çok sıcak karşılandıklarını belirterek duydukları memnuniyeti dile getiren Pavlador Bölge Valisi Bakitzhan Sagintayev de Kazak ve Türk kardeşlerin ilişkilerinin daha da gelişmesini umduklarını söyledi.

Kazakistan ın bağımsızlığını ilk tanıyan ülkenin Türkiye olduğunu hatırlatan Sagintayev, iki ülkenin cumhurbaşkanları arasında imzalanan stratejik ortaklığın meyvelerini vermeye başladığını, iki ülke arasında kültür, eğitim ve ekonomi alanlarında ilişkilerin geliştirilmesini istediklerini bildirdi.

Daha sonra, Özhaseki ile Pavlador Şehir Valisi Bakitjan Zhulamanov arasında kardeş şehir protokolü imzalandı. Türk ve Kazak heyet üyeleri birbirlerine çeşitli hediyeler verdi.

KAYSERİ İLE PAVLADOR KARDEŞ ŞEHİR OLDU

Kayseri ile Kazakistan ın Pavlador şehri arasında kardeş şehir protokolü imzalandı. İmza töreninde iki ülke arasındaki ilişkinin geliştirilmesi yünündeki düşünceler dile getirildi.

Kazakistan ın Pavlador Bölge Valisi Bakitzhan Sagintayev ve Şehir Valisi Bakitjan Zhulamanov ile diplomat, bürokrat ve iş adamlarından oluşan heyet, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki yi ziyaret etti. Ziyaret sonrası iki şehir arasında kardeş şehir protokolü imzalandı.

Başkan Özhaseki, imza töreninde Kayseri nin tarihiyle ilgili bilgi vererek belediyecilik hizmetlerini anlattı.

6 bin yıllık geçmişe sahip Kayseri nin birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını ifade eden Özhaseki, ticaret ve sanayi şehri olarak bilinen Kayseri nin hayır işlerinde de hep örnek işler yaptığını kaydetti. Kardeş şehir ilişkilerini önemsediklerini belirten Özhaseki, şöyle konuştu:
Yüzyıllardır bir araya gelemeyen akraba topluluklar bir araya gelerek ilişkilerini geliştiriyorlar. Belediye olarak aldığımız kararla akraba topluluklar ile kardeş şehir ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Formalite ilişkilerden ziyade gerçekten kültürel, sosyal ve ekonomik ilişkileri geliştirecek çalışmalar yapmayı amaçlıyoruz. Aynı kültürden, aynı coğrafyadan gelen akrabalar olarak bir arada ve güçlü olup coğrafyamızda oynanan oyunları bozmamız lazım.

Kayseri de çok sıcak karşılandıklarını belirterek duydukları memnuniyeti dile getiren Pavlador Bölge Valisi Bakitzhan Sagintayev de Kazak ve Türk kardeşlerin ilişkilerinin daha da gelişmesini umduklarını söyledi.

Kazakistan ın bağımsızlığını ilk tanıyan ülkenin Türkiye olduğunu hatırlatan Sagintayev, iki ülkenin cumhurbaşkanları arasında imzalanan stratejik ortaklığın meyvelerini vermeye başladığını, iki ülke arasında kültür, eğitim ve ekonomi alanlarında ilişkilerin geliştirilmesini istediklerini bildirdi.

Daha sonra, Özhaseki ile Pavlador Şehir Valisi Bakitjan Zhulamanov arasında kardeş şehir protokolü imzalandı. Türk ve Kazak heyet üyeleri birbirlerine çeşitli hediyeler verdi.

Özdemir'den Kalkan'a: "O meydan emeğin, alın terinin meydanıdır."

Memur-Sen Kayseri Temsilcisi Aydın Kalkan’ın CHP ile ilgili sözlerine yanıt veren Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Enver Özdemir, Kalkan’ın CHP ile değil üyelerinin sorunları ile uğraşmasını istedi.

Eğitim Bir-Sen’in  çalışmalarını dikkatle izlediklerini ifade eden CHP İl Başkanı Enver Özdemir, “Hükümet yandaşı olmaktan öteye geçemeyen, çalışanlarının sorunları ile uğraşmaktan yoksun, laf kalabalığını sendikal hareket zanneden  bu kişinin CHP’ye dil uzatma hakkı yoktur“ şeklinde konuştu.
Özdemir, “Bugüne kadar  sendikacılığı hükümete yağ çekmek olarak algılayan, her ortamda hükümet yanlısı konuşmalarıyla dikkat çeken  Memur-Sen Temsilcisi Aydın Kalkan, hayatında ilk kez çıktığı 1 Mayıs alanında yaptığı konuşma ile hükümete karşı görevini yerine getirmiş olabilir. O meydan emeğin, alın terinin meydanıdır. Sendikacılık oynayanların bunu anlaması mümkün değildir. Alanda bulunan insanları tahrik edecek şekilde konuşma yapmak, emek sömürücüsü AKP’yi savunmaya  kalkışmak elbette ki tepki görecektir. 1 Mayıs ruhuna gölge düşürme girişiminde bulunarak, asıl provokasyonu bu şahıs yapmıştır.  CHP’nin bu anlamda kimseden hele hele bu şahıstan özür dilemek gibi bir durumu söz konusu olamaz. Üyelerinin sorunlarını ve sendikal haklarını savunması gerekenler, iktidar yanlısı olamaz. Hasbelkader içinde bulunduğu  kutlama komitesinin kendisine verdiği konuşma hakkını kötüye kullanan ve memurların temsilcisi olamayacağını kanıtlayan bu şahsı kınıyor ve hükümete yaranma çabalarından bir an önce kurtulup, gerçek görevini yapmaya davet ediyoruz” dedi.
 Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, İsmet İnönü’yü Hitler’e benzetmesine de tepki gösteren İl Başkanı Enver Özdemir, Başbakan’ın bu üslubu ile çizmeyi aştığını söyledi. Özdemir , “Milli mücadele kahramanlarından, eski genel başkanımız rahmetli İsmet İnönü’ye Faşist Hitler benzetmesi yapması saygı sınırlarını aşmıştır. 8 yıldır ülkede uyguladığı yöntemlerle diktatör heveslisi olduğunu ortaya koyan Sayın Başbakan’a bu tarz söylemler hiç yakışmıyor” dedi.

Özdemir'den Kalkan'a: "O meydan emeğin, alın terinin meydanıdır."

Memur-Sen Kayseri Temsilcisi Aydın Kalkan’ın CHP ile ilgili sözlerine yanıt veren Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Enver Özdemir, Kalkan’ın CHP ile değil üyelerinin sorunları ile uğraşmasını istedi.

Eğitim Bir-Sen’in  çalışmalarını dikkatle izlediklerini ifade eden CHP İl Başkanı Enver Özdemir, “Hükümet yandaşı olmaktan öteye geçemeyen, çalışanlarının sorunları ile uğraşmaktan yoksun, laf kalabalığını sendikal hareket zanneden  bu kişinin CHP’ye dil uzatma hakkı yoktur“ şeklinde konuştu.
Özdemir, “Bugüne kadar  sendikacılığı hükümete yağ çekmek olarak algılayan, her ortamda hükümet yanlısı konuşmalarıyla dikkat çeken  Memur-Sen Temsilcisi Aydın Kalkan, hayatında ilk kez çıktığı 1 Mayıs alanında yaptığı konuşma ile hükümete karşı görevini yerine getirmiş olabilir. O meydan emeğin, alın terinin meydanıdır. Sendikacılık oynayanların bunu anlaması mümkün değildir. Alanda bulunan insanları tahrik edecek şekilde konuşma yapmak, emek sömürücüsü AKP’yi savunmaya  kalkışmak elbette ki tepki görecektir. 1 Mayıs ruhuna gölge düşürme girişiminde bulunarak, asıl provokasyonu bu şahıs yapmıştır.  CHP’nin bu anlamda kimseden hele hele bu şahıstan özür dilemek gibi bir durumu söz konusu olamaz. Üyelerinin sorunlarını ve sendikal haklarını savunması gerekenler, iktidar yanlısı olamaz. Hasbelkader içinde bulunduğu  kutlama komitesinin kendisine verdiği konuşma hakkını kötüye kullanan ve memurların temsilcisi olamayacağını kanıtlayan bu şahsı kınıyor ve hükümete yaranma çabalarından bir an önce kurtulup, gerçek görevini yapmaya davet ediyoruz” dedi.
 Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, İsmet İnönü’yü Hitler’e benzetmesine de tepki gösteren İl Başkanı Enver Özdemir, Başbakan’ın bu üslubu ile çizmeyi aştığını söyledi. Özdemir , “Milli mücadele kahramanlarından, eski genel başkanımız rahmetli İsmet İnönü’ye Faşist Hitler benzetmesi yapması saygı sınırlarını aşmıştır. 8 yıldır ülkede uyguladığı yöntemlerle diktatör heveslisi olduğunu ortaya koyan Sayın Başbakan’a bu tarz söylemler hiç yakışmıyor” dedi.

Amatör evinin Kayseri Amatör Spor Kulüpleri Federasyonuna tahsisinin reddedilmesi tartışma yarattı.

İl Genel Meclisinin Mayıs ayı toplantısı Sadettin Aydın başkanlığında yapıldı. Toplantıda önce bütçe görüşmelerinin Mayıs ayına kalması, sonra da Amatör evinin Kayseri Amatör Spor Kulüpleri Federasyonuna tahsisinin reddedilmesi tartışma yarattı.

Meclis toplantısında komisyon seçimleri sonrası komisyon başkanları belirlendi. Buna göre Plan Bütçe Komisyonu Başkanlığına Şahin Yetikcan, İmar ve Bayındırlık Komisyonu Başkanlığına Mustafa Dalmaz, Tarım Orman ve Hayvancılık Komisyonu Başkanlığına İbrahim Ülker, Eğitim Kültür ve Sosyal Hizmet Komisyonu Başkanlığına Ramazan Yapıcı, Sanayi ve Ticaret Komisyonu Başkanlığına Mustafa Alan, Çevre ve Sağlık Komisyonu Başkanlığına Necmettin Güzel ve Hukuk Komisyonu Başkanlığına Adnan Ünal seçildi. Nisan ayı sonunda görüşülmesi gereken bütçe, Mayıs birleşiminde görüşülünce tartışmayı beraberinde getirdi. İl Genel Meclis Başkanı Sadettin Aydın yönetmeliği okuyarak “yasayı uyguluyorum” dedi. MHP Grup Başkan vekili Halit Demir ise “böyle diyorsunuz ama kanunlara uymamayı adet edindiniz” diye konuştu. Bir önceki toplantıda denetim komisyonu raporlarının kendilerine gelmemesini yine konu eden Halit Demir başkan Saadettin Aydın’ı o toplantıya başkanlık etmemekle suçladı. Başkan Aydın ise “başkanlar isteği zaman başkanlık eder istediği zaman etmez, ben yönetmelik okuyorum sen yorum yapıyorsun” dedi. 

Oy birliği ile plan bütçe komisyonuna havale edilen bütçe en geç Çarşamba günü meclise gelerek görüşülecek. Diğer bir tartışmalı madde ise Vali Nihat Canpolat spor tesisleri içinde bulunan amatör evinin Kayseri Amatör Spor Kulüpleri Federasyonuna tahsisi konusuydu. Plan Bütçe Komisyonunun tahsisin reddi yönündeki kararına MHP tarafından itiraz edildi. MHP Grup Başkan vekili Halit Demir karar ile Özel İdare Genel Sekreteri Mustafa Atsız’ın kin, nefret duygusuyla intikam almak istediğini söyledi.

AKP Grup Başkan vekili Mustafa Fikri Tekelioğlu’da kin, nefret ve intikam alma kelimelerinin meclis çatısı altında kullanılmaması gerektiğini, yapılanın sadece amatör spora destek vermek olduğunu söyledi. Plan bütçe komisyonu üyelerinden MHP meclis üyesi Osman Koç da, Halit Demir’e destek vererek “federasyon oyunu getirilmiştir. İdare kuyu kazmış federasyonda içine düşmüştür” dedi. Koç, ayrıca komisyonda aldıkları karar ile altına imza attıkları kararların içeriğinin birbirinden farklı olduğu iddia etti

Komisyon başkanı Şahin Yetikcan Osman Koç’un iddia ettiği komisyon kararlarındaki farklılık konusuna  açıklık getiremedi ve Koç’u doğrular mahiyette “imzalamadan önce okumalıydınız” cevabını verdi.

Tartışmalara rağmen plan bütçe komisyonunun tahsisin reddi kararı oy birliği ile kabul edildi.

Amatör evinin Kayseri Amatör Spor Kulüpleri Federasyonuna tahsisinin reddedilmesi tartışma yarattı.

İl Genel Meclisinin Mayıs ayı toplantısı Sadettin Aydın başkanlığında yapıldı. Toplantıda önce bütçe görüşmelerinin Mayıs ayına kalması, sonra da Amatör evinin Kayseri Amatör Spor Kulüpleri Federasyonuna tahsisinin reddedilmesi tartışma yarattı.

Meclis toplantısında komisyon seçimleri sonrası komisyon başkanları belirlendi. Buna göre Plan Bütçe Komisyonu Başkanlığına Şahin Yetikcan, İmar ve Bayındırlık Komisyonu Başkanlığına Mustafa Dalmaz, Tarım Orman ve Hayvancılık Komisyonu Başkanlığına İbrahim Ülker, Eğitim Kültür ve Sosyal Hizmet Komisyonu Başkanlığına Ramazan Yapıcı, Sanayi ve Ticaret Komisyonu Başkanlığına Mustafa Alan, Çevre ve Sağlık Komisyonu Başkanlığına Necmettin Güzel ve Hukuk Komisyonu Başkanlığına Adnan Ünal seçildi. Nisan ayı sonunda görüşülmesi gereken bütçe, Mayıs birleşiminde görüşülünce tartışmayı beraberinde getirdi. İl Genel Meclis Başkanı Sadettin Aydın yönetmeliği okuyarak “yasayı uyguluyorum” dedi. MHP Grup Başkan vekili Halit Demir ise “böyle diyorsunuz ama kanunlara uymamayı adet edindiniz” diye konuştu. Bir önceki toplantıda denetim komisyonu raporlarının kendilerine gelmemesini yine konu eden Halit Demir başkan Saadettin Aydın’ı o toplantıya başkanlık etmemekle suçladı. Başkan Aydın ise “başkanlar isteği zaman başkanlık eder istediği zaman etmez, ben yönetmelik okuyorum sen yorum yapıyorsun” dedi. 

Oy birliği ile plan bütçe komisyonuna havale edilen bütçe en geç Çarşamba günü meclise gelerek görüşülecek. Diğer bir tartışmalı madde ise Vali Nihat Canpolat spor tesisleri içinde bulunan amatör evinin Kayseri Amatör Spor Kulüpleri Federasyonuna tahsisi konusuydu. Plan Bütçe Komisyonunun tahsisin reddi yönündeki kararına MHP tarafından itiraz edildi. MHP Grup Başkan vekili Halit Demir karar ile Özel İdare Genel Sekreteri Mustafa Atsız’ın kin, nefret duygusuyla intikam almak istediğini söyledi.

AKP Grup Başkan vekili Mustafa Fikri Tekelioğlu’da kin, nefret ve intikam alma kelimelerinin meclis çatısı altında kullanılmaması gerektiğini, yapılanın sadece amatör spora destek vermek olduğunu söyledi. Plan bütçe komisyonu üyelerinden MHP meclis üyesi Osman Koç da, Halit Demir’e destek vererek “federasyon oyunu getirilmiştir. İdare kuyu kazmış federasyonda içine düşmüştür” dedi. Koç, ayrıca komisyonda aldıkları karar ile altına imza attıkları kararların içeriğinin birbirinden farklı olduğu iddia etti

Komisyon başkanı Şahin Yetikcan Osman Koç’un iddia ettiği komisyon kararlarındaki farklılık konusuna  açıklık getiremedi ve Koç’u doğrular mahiyette “imzalamadan önce okumalıydınız” cevabını verdi.

Tartışmalara rağmen plan bütçe komisyonunun tahsisin reddi kararı oy birliği ile kabul edildi.

Süleyman Korkmaz:" Koçyiğidimize sahip çıkamadık"

MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz, Uzman Çavuş Kemal Koçyiğit’in cenazesinde alınan güvenlik önlemleri ve yürüyüş kortejinin olmamasına tepki gösterdi. Korkmaz vatandaş ile polisin karşı karşıya getirildiğini söyleyerek “Koçyiğidimize sahip çıkamadık” dedi.

MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz’ın basın toplantısında hayli gergin olduğu gözlendi. “Koçyiğidimize bile sahip çıkamadık” diyerek sözlerine başlayan İl Başkanı Korkmaz şehit cenazesinde alınan olağanüstü tedbirlerle polis ile vatandaşın karşı karşıya getirildiğini belirtti.
Şehidin Kayseri halkından kaçırıldığını vurgulayan Süleyman Korkmaz, “Keşke şehri yönetenler siyasete alet olmasalardı” diye konuştu. Kayseri’nin karıştırılmak istendiği iddia eden Korkmaz Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin “Bindirilmiş kıtalar” sözüne tepki göstererek “Erkekçe çıksınlar, ne demek istiyorlarsa söylesinler” dedi.
İhanet projesinin Kayseri’ye sıkıntı verdiğini dile getiren MHP İl Başkanı Korkmaz, “Açılımın mimarı İçişleri Bakanı Kayseri’ye geliyor ve Kayseri karışıyor” diye konuştu. Vali Bilici’ye de seslenen Korkmaz “Kayseri’nin geleceği için herkesi bir araya toplayarak istişare yapması gerekir” dedi.

Süleyman Korkmaz:" Koçyiğidimize sahip çıkamadık"

MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz, Uzman Çavuş Kemal Koçyiğit’in cenazesinde alınan güvenlik önlemleri ve yürüyüş kortejinin olmamasına tepki gösterdi. Korkmaz vatandaş ile polisin karşı karşıya getirildiğini söyleyerek “Koçyiğidimize sahip çıkamadık” dedi.

MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz’ın basın toplantısında hayli gergin olduğu gözlendi. “Koçyiğidimize bile sahip çıkamadık” diyerek sözlerine başlayan İl Başkanı Korkmaz şehit cenazesinde alınan olağanüstü tedbirlerle polis ile vatandaşın karşı karşıya getirildiğini belirtti.
Şehidin Kayseri halkından kaçırıldığını vurgulayan Süleyman Korkmaz, “Keşke şehri yönetenler siyasete alet olmasalardı” diye konuştu. Kayseri’nin karıştırılmak istendiği iddia eden Korkmaz Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin “Bindirilmiş kıtalar” sözüne tepki göstererek “Erkekçe çıksınlar, ne demek istiyorlarsa söylesinler” dedi.
İhanet projesinin Kayseri’ye sıkıntı verdiğini dile getiren MHP İl Başkanı Korkmaz, “Açılımın mimarı İçişleri Bakanı Kayseri’ye geliyor ve Kayseri karışıyor” diye konuştu. Vali Bilici’ye de seslenen Korkmaz “Kayseri’nin geleceği için herkesi bir araya toplayarak istişare yapması gerekir” dedi.

Ali Yavuz: "Şehit cenazesinde alınan tedbirler abartılıdır."

Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kayseri Şubesi Başkanı Ali Yavuz, Uzman Çavuş Kemal Koçyiğit’in cenaze törenine katılan ve katılmasa da kalbi orada olan tüm Kayseri halkına teşekkür etti. Şehidin cenaze töreninde güvenlik amaçlı alınan tedbirlerin fazlasıyla abartılı olduğunu ve bu tedbirlerin halkı gerdiğini ifade eden Yavuz, “Bazı güvenlik tedbirlerin alınması elbette ki gereklidir ancak bu şehit cenazesinde alınan tedbirler abartılmıştır. Şehidimizin cenaze töreninde şehitliğe girişte, şehit aileleri ve gazilerin içeriye alınmaması, bu acıyı en iyi bilen insanlar olarak bizleri fazlasıyla üzmüştür. İsterdik ki; bu güvenlik tedbirleri alınırken, bizlere daha hassasiyetli yaklaşılsın ve davranılsın. Şehidimizin cenaze töreninde şehidimizin naşının top arabası yerine cenaze arabasına koyularak hızlı bir şekilde götürülmesini doğru bulmuyoruz. Şehidimizle birlikte yürümek bizlere onur ve gurur verecekti. Şehidimizin cenaze töreninde yaşanan olumsuzluklar biz şehit aileleri ve gazileri fazlasıyla yaralamıştır. İnşallah bu şehidimiz son olur ve Türk Halkı bir şehit haberiyle daha yıkılmaz. Kayseri halkı şehidine son görevini en iyi şekilde yapmıştır. Halkımıza bir kez daha teşekkür ediyor, şehidimizin acılı ailesine tekrar başsağlığı ve sabırlar diliyoruz. Birlik ve beraberliğimizi korumamamız açısından bu tür olaylarda tüm halkımızı sağduyulu olmaya davet ediyoruz” diye konuştu.

Ali Yavuz: "Şehit cenazesinde alınan tedbirler abartılıdır."

Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kayseri Şubesi Başkanı Ali Yavuz, Uzman Çavuş Kemal Koçyiğit’in cenaze törenine katılan ve katılmasa da kalbi orada olan tüm Kayseri halkına teşekkür etti. Şehidin cenaze töreninde güvenlik amaçlı alınan tedbirlerin fazlasıyla abartılı olduğunu ve bu tedbirlerin halkı gerdiğini ifade eden Yavuz, “Bazı güvenlik tedbirlerin alınması elbette ki gereklidir ancak bu şehit cenazesinde alınan tedbirler abartılmıştır. Şehidimizin cenaze töreninde şehitliğe girişte, şehit aileleri ve gazilerin içeriye alınmaması, bu acıyı en iyi bilen insanlar olarak bizleri fazlasıyla üzmüştür. İsterdik ki; bu güvenlik tedbirleri alınırken, bizlere daha hassasiyetli yaklaşılsın ve davranılsın. Şehidimizin cenaze töreninde şehidimizin naşının top arabası yerine cenaze arabasına koyularak hızlı bir şekilde götürülmesini doğru bulmuyoruz. Şehidimizle birlikte yürümek bizlere onur ve gurur verecekti. Şehidimizin cenaze töreninde yaşanan olumsuzluklar biz şehit aileleri ve gazileri fazlasıyla yaralamıştır. İnşallah bu şehidimiz son olur ve Türk Halkı bir şehit haberiyle daha yıkılmaz. Kayseri halkı şehidine son görevini en iyi şekilde yapmıştır. Halkımıza bir kez daha teşekkür ediyor, şehidimizin acılı ailesine tekrar başsağlığı ve sabırlar diliyoruz. Birlik ve beraberliğimizi korumamamız açısından bu tür olaylarda tüm halkımızı sağduyulu olmaya davet ediyoruz” diye konuştu.

Bünyan'da Yaşlı Bakım ve Kadın Sığınma Evi için Kermes...

Bünyan’a belediye ve hayırseverler tarafından yaptırılacak olan Yaşlı Bakım ve Kadın Sığınma Evi için MHP Bünyan İlçe Kadın Komisyonları tarafından gıda, giyim ve ev eşyası üzerine hayır kermesi açıldı. 

20 kişilik mini daireler şeklinde yaptırılacak  proje kapsamında hayata geçirilecek olan Yaşlı Bakım ve Kadın Sığınma Evi yararına düzenlenen kermesin açılışı Bünyan İlçe Meydanında bulunan Aşık Harbi-Adnan Türköz Parkında yapıldı. Açılışa Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Eraslan, Bünuan Belediye Başkanı Mehmet Özmen, MHP İlçe Başkanı Kadir Yalçın, İl Kadın Kolları Başkanı Sevim Koçyiğit, Bünyan protokolü ve ilçe halkı katıldı.
            Açılış öncesi bir konuşma yapan Bünyan Belediye Başkanı Mehmet Özmen, yaptırılacak olan Sığınma Evi’ne maddi manevi katkıda bulunan ve bulunacak olanlara teşekkür etti.
        Özmen, “Bir çok ilçede olmayan bir merkez yapacağız. Ülkemiz çok zor şartlardan geçiyor. Bu zor şartlarda vatandaşlarımıza bir nebze olsun yardımcı olmaya çalışacağız. Ama bütün bunlar belediye olarak sadece bizim çabamızla olmaz. Zorlukları ancak birlik-beraberlikle aşabiliriz düşüncesiyle bu kermes açıldı” dedi.  
            Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Mustafa Eraslan’da proje için destek vereceğini belirterek “Dinimizin ve insanlığın gereği dayanışmadır. Bu projeyi hayata geçirenlere bu anlamda teşekkür ediyorum. İnsan olmak dayanışmak, insan olmak paylaşmaktır” diyerek birlik, beraberlik mesajı verdi.
Konuşmaların ardından Bünyan İlçe Müftüsü Yusuf Uzun’un yaptırdığı duanın ardından kurdele kesilerek kermes hizmete açıldı. Açılışın ardından davetliler kermes çadırlarını gezerek alışveriş yaptılar.
Kermes 9 Mayıs Cuma gününe kadar açık kalacak

Bünyan'da Yaşlı Bakım ve Kadın Sığınma Evi için Kermes...

Bünyan’a belediye ve hayırseverler tarafından yaptırılacak olan Yaşlı Bakım ve Kadın Sığınma Evi için MHP Bünyan İlçe Kadın Komisyonları tarafından gıda, giyim ve ev eşyası üzerine hayır kermesi açıldı. 

20 kişilik mini daireler şeklinde yaptırılacak  proje kapsamında hayata geçirilecek olan Yaşlı Bakım ve Kadın Sığınma Evi yararına düzenlenen kermesin açılışı Bünyan İlçe Meydanında bulunan Aşık Harbi-Adnan Türköz Parkında yapıldı. Açılışa Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Eraslan, Bünuan Belediye Başkanı Mehmet Özmen, MHP İlçe Başkanı Kadir Yalçın, İl Kadın Kolları Başkanı Sevim Koçyiğit, Bünyan protokolü ve ilçe halkı katıldı.
            Açılış öncesi bir konuşma yapan Bünyan Belediye Başkanı Mehmet Özmen, yaptırılacak olan Sığınma Evi’ne maddi manevi katkıda bulunan ve bulunacak olanlara teşekkür etti.
        Özmen, “Bir çok ilçede olmayan bir merkez yapacağız. Ülkemiz çok zor şartlardan geçiyor. Bu zor şartlarda vatandaşlarımıza bir nebze olsun yardımcı olmaya çalışacağız. Ama bütün bunlar belediye olarak sadece bizim çabamızla olmaz. Zorlukları ancak birlik-beraberlikle aşabiliriz düşüncesiyle bu kermes açıldı” dedi.  
            Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Mustafa Eraslan’da proje için destek vereceğini belirterek “Dinimizin ve insanlığın gereği dayanışmadır. Bu projeyi hayata geçirenlere bu anlamda teşekkür ediyorum. İnsan olmak dayanışmak, insan olmak paylaşmaktır” diyerek birlik, beraberlik mesajı verdi.
Konuşmaların ardından Bünyan İlçe Müftüsü Yusuf Uzun’un yaptırdığı duanın ardından kurdele kesilerek kermes hizmete açıldı. Açılışın ardından davetliler kermes çadırlarını gezerek alışveriş yaptılar.
Kermes 9 Mayıs Cuma gününe kadar açık kalacak

3 Mayıs Türkçüler Günü kutlanıyor


3 Mayıs 1944 tarihli ünlü Turancılık Davası`dan hareketle, 1947`den itibaren 3 Mayıs`ı Türkçülük Günü ilan eden Ülkücüler, bugün bayram coşkusu yaşıyorlar. 
 Nihal Atsız aleyhine açılan ve `Turancılık` veya `Türkçülük` davası olarak bilinen davanın 3 Mayıs 1944`teki duruşma gününde, Atsız`a destek için büyük bir gösteri yapılmıştı. Davanın beraatla sonuçlandığı 1947 yılından itibaren ise 3 Mayıs günü milliyetçi sağ için bir `bayram` günü olarak kabul edildi. 1950`li yıllarda kutlanmaya devam eden 3 Mayıs, 1970`li yıllardan itibaren de `Türkçülük Günü`, `Milliyetçiler Bayramı` veya `Türkçüler Bayramı` gibi adlarla kutlandı. Alparslan Türkeş`in de 3 Mayıs 1944 tarihinin unutulmaması için bu günün her yıl Türkçülük Bayramı olarak kutlanmasına gayret sarf ettiği ve hatta kendisinin ölümünden sonra da bu kutlamaların devam ettirilmesini vasiyet ettiği rivayet edilmektedir.

3 Mayıs Türkçüler Günü kutlanıyor


3 Mayıs 1944 tarihli ünlü Turancılık Davası`dan hareketle, 1947`den itibaren 3 Mayıs`ı Türkçülük Günü ilan eden Ülkücüler, bugün bayram coşkusu yaşıyorlar. 
 Nihal Atsız aleyhine açılan ve `Turancılık` veya `Türkçülük` davası olarak bilinen davanın 3 Mayıs 1944`teki duruşma gününde, Atsız`a destek için büyük bir gösteri yapılmıştı. Davanın beraatla sonuçlandığı 1947 yılından itibaren ise 3 Mayıs günü milliyetçi sağ için bir `bayram` günü olarak kabul edildi. 1950`li yıllarda kutlanmaya devam eden 3 Mayıs, 1970`li yıllardan itibaren de `Türkçülük Günü`, `Milliyetçiler Bayramı` veya `Türkçüler Bayramı` gibi adlarla kutlandı. Alparslan Türkeş`in de 3 Mayıs 1944 tarihinin unutulmaması için bu günün her yıl Türkçülük Bayramı olarak kutlanmasına gayret sarf ettiği ve hatta kendisinin ölümünden sonra da bu kutlamaların devam ettirilmesini vasiyet ettiği rivayet edilmektedir.

8. madde 327 oyda kaldı, AKP'de ŞOK!

Anayasa değişikliği görüşmelerinde parti kapatma davasının Meclis iznine bağlayan 8. madde 327 oyda kaldı.
Böylece söz konusu madde 330'un altında kaldığı için Anayasa değişikliği paketinden düştü
TBMM Genel Kurulunda, Anayasa değişikliğinin 2. turunda, teklifin 8. maddesine 327 kabul, 76 ret oyu verildi.
Genel Kurulda gizli oylamaya 410 milletvekili katıldı. Oylamada 327 kabul, 76 ret oyu kullanıldı; 2 milletvekili çekimser kaldı, 3 oy boş çıktı ve 2 oy da geçersiz sayıldı.
Birleşimi yöneten TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, gizli oylama sonucunu açıklarken, "İlgili madde öngörülen beşte üç çoğunlukla (330) kabul oyu alamadığından reddedilmiştir" dedi.

Şahin, daha sonra birleşime bir süre ara verdi.

Teklifin 8. maddesi ile Anayasa'nın "Siyasi Partilerin Uyacakları Esaslar" başlıklı 69. maddesinde parti kapatmayı zorlaştırıcı hükümler getiriliyor; parti kapatma davası açılması TBMM'nin iznine bağlanması öngörülüyordu.

Oylar ikinci kez sayıldı

Birinci turda, 8. maddenin gizli oylamasına 414 milletvekili katılmış; oylamada 337 kabul, 72 ret oyu kullanılmış; 5 milletvekili çekimser kalmıştı.

Bu arada, gizli oylamaya ilişkin tasnif işlemi herhangi bir karışıklığa neden olmamak için iki kez yapıldı. Oyların ikinci sayımında da Anayasada öngörülen beşte üç çoğunluğun altında kabul oyları çıktığı belirlendi.

Öte yandan, Anayasa değişikliği teklifinin 8. maddesinin yeterli oyu alamayarak, reddedilmesi CHP ve MHP grubundaki milletvekillerince sevinçle karşılandı.

TEPKİLER

AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, Anayasa değişikliğinin 2. tur görüşmelerine 9. maddeden devam edileceğini açıkladı.

TBMM Genel Kurulunda, teklifin 8. maddesinin gizli oylama sonucunun açıklanmasının ardından AK Parti grup başkanvekilleri ve bazı bakanlar, kulis bahçesinde oturan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanına giderek kısa bir durum değerlendirmesi yaptı.

AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından görüşmelere kalınan yerden devam edileceğini belirterek, "Görüşmeler, 9. madde üzerinden devam edecek. Tavrımızda herhangi bir değişiklik yok" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise "Meclis'in ortaya koyduğu irade milletimiz için çok hayırlı oldu" değerlendirmesinde bulundu.

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay ise "milletvekilleri vicdanlarının sesini dinledi" dedi.

8. madde 327 oyda kaldı, AKP'de ŞOK!

Anayasa değişikliği görüşmelerinde parti kapatma davasının Meclis iznine bağlayan 8. madde 327 oyda kaldı.
Böylece söz konusu madde 330'un altında kaldığı için Anayasa değişikliği paketinden düştü
TBMM Genel Kurulunda, Anayasa değişikliğinin 2. turunda, teklifin 8. maddesine 327 kabul, 76 ret oyu verildi.
Genel Kurulda gizli oylamaya 410 milletvekili katıldı. Oylamada 327 kabul, 76 ret oyu kullanıldı; 2 milletvekili çekimser kaldı, 3 oy boş çıktı ve 2 oy da geçersiz sayıldı.
Birleşimi yöneten TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, gizli oylama sonucunu açıklarken, "İlgili madde öngörülen beşte üç çoğunlukla (330) kabul oyu alamadığından reddedilmiştir" dedi.

Şahin, daha sonra birleşime bir süre ara verdi.

Teklifin 8. maddesi ile Anayasa'nın "Siyasi Partilerin Uyacakları Esaslar" başlıklı 69. maddesinde parti kapatmayı zorlaştırıcı hükümler getiriliyor; parti kapatma davası açılması TBMM'nin iznine bağlanması öngörülüyordu.

Oylar ikinci kez sayıldı

Birinci turda, 8. maddenin gizli oylamasına 414 milletvekili katılmış; oylamada 337 kabul, 72 ret oyu kullanılmış; 5 milletvekili çekimser kalmıştı.

Bu arada, gizli oylamaya ilişkin tasnif işlemi herhangi bir karışıklığa neden olmamak için iki kez yapıldı. Oyların ikinci sayımında da Anayasada öngörülen beşte üç çoğunluğun altında kabul oyları çıktığı belirlendi.

Öte yandan, Anayasa değişikliği teklifinin 8. maddesinin yeterli oyu alamayarak, reddedilmesi CHP ve MHP grubundaki milletvekillerince sevinçle karşılandı.

TEPKİLER

AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, Anayasa değişikliğinin 2. tur görüşmelerine 9. maddeden devam edileceğini açıkladı.

TBMM Genel Kurulunda, teklifin 8. maddesinin gizli oylama sonucunun açıklanmasının ardından AK Parti grup başkanvekilleri ve bazı bakanlar, kulis bahçesinde oturan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanına giderek kısa bir durum değerlendirmesi yaptı.

AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından görüşmelere kalınan yerden devam edileceğini belirterek, "Görüşmeler, 9. madde üzerinden devam edecek. Tavrımızda herhangi bir değişiklik yok" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise "Meclis'in ortaya koyduğu irade milletimiz için çok hayırlı oldu" değerlendirmesinde bulundu.

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay ise "milletvekilleri vicdanlarının sesini dinledi" dedi.

13-14 Yaş Okullar Güreş Türkiye Şampiyonasında Kayseri Türkiye 3.sü oldu

27-30 Nisan tarihleri arasında Grekoromen 13-14 Yaş Okullar Güreş Türkiye Şampiyonasında Kayseri, Türkiye 3.sü oldu. Samsun ve İstanbul illerinin ardından üçüncü olan Kayseri Bölgesinin aldığı dereceler şöyle:
32 KG Sergen Ay (Türkiye 3.sü), 25 KG Adem Sakar (Türkiye Şampiyonu), 38 KG Ramazan Meriç (Türkiye Şampiyonu), 42 KG Derviş Çadır (Türkiye Üçüncüsü), 47 KG Ömer Kömürkara (Türkiye 5.si), 59 KG Ali Koyuncu (Türkiye Şampiyonu) oldu.
Serbest Stilde de Türkiye 8. olan Kayseri Güreşçileri 32 KG Ali Kaya Türkiye Şampiyonu olurken 35 KG Mustafa Göz Türkiye 2.si, İsmail Aydoğan Türkiye 2.si oldu.
15-16 yaş gruplarında Niğde'de takım halinde Türkiye 3. olan ekibimizin aldığı dereceler ise şöyleydi:
58 KG Mehmet Göz birinci, 63 kiloda İsmail Ergan üçüncü, 54 kiloda Soner Demirel üçüncü ve 85 kiloda İrfan Mete beşinci olmuştu.

13-14 Yaş Okullar Güreş Türkiye Şampiyonasında Kayseri Türkiye 3.sü oldu

27-30 Nisan tarihleri arasında Grekoromen 13-14 Yaş Okullar Güreş Türkiye Şampiyonasında Kayseri, Türkiye 3.sü oldu. Samsun ve İstanbul illerinin ardından üçüncü olan Kayseri Bölgesinin aldığı dereceler şöyle:
32 KG Sergen Ay (Türkiye 3.sü), 25 KG Adem Sakar (Türkiye Şampiyonu), 38 KG Ramazan Meriç (Türkiye Şampiyonu), 42 KG Derviş Çadır (Türkiye Üçüncüsü), 47 KG Ömer Kömürkara (Türkiye 5.si), 59 KG Ali Koyuncu (Türkiye Şampiyonu) oldu.
Serbest Stilde de Türkiye 8. olan Kayseri Güreşçileri 32 KG Ali Kaya Türkiye Şampiyonu olurken 35 KG Mustafa Göz Türkiye 2.si, İsmail Aydoğan Türkiye 2.si oldu.
15-16 yaş gruplarında Niğde'de takım halinde Türkiye 3. olan ekibimizin aldığı dereceler ise şöyleydi:
58 KG Mehmet Göz birinci, 63 kiloda İsmail Ergan üçüncü, 54 kiloda Soner Demirel üçüncü ve 85 kiloda İrfan Mete beşinci olmuştu.

Gömüldüler sağ çıktılar!

İnşaat demiri yüksek gerilim hattına değdi, 34 bin volt çarptı.
Bursa'da taşıdıkları inşaat demirinin yüksek gerilim hattına temas etmesi sonucu 34 bin 500 voltluk akıma kapılan amca yeğen, evlerinin önündeki toprağa gömülüp hayata döndürüldü. Yetkililer, amca yeğenin toprağa konulmasının en güzel müdahale olduğunu söyledi.
Alınan bilgiye göre, merkez Yıldırım İlçesi Şirinevler Mahallesi Birinci Sokak'ta öğle saatlerinde meydana gelen olayda, 32 yaşındaki Mehmet Birinci ve 16 yaşındaki yeğeni Emre Birinci evlerinin önündeki bahçeye çit yapmak için çatı katından demir çekmeye başladılar. İndirdikleri demir yüksek gerilim hattına temas edince amca yeğen 34 bin 500 voltluk akıma kapıldı.
Ağır yaralanan 3 çocuk babası ile yeğeni hemen çatıdan aşağıya indirildi. Mahalle sakinleri ve komşuları hemen yaralı gençleri bahçedeki toprağa gömerek vücutlarındaki akımın deşarj olmasını sağladılar. Olay yerine gelen 112 ekipleri de ilk müdahaleyi yaparak Mehmet Birinci ve Emre Birinci'yi ambulansla Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürdü.
TEDAŞ ekipleri, olay anında sistemin otomatik olarak devre dışına çıktığını belirterek, "İlk etapta 34 bin voltluk akıma kapılmışlar. Hemen aşağıda toprağa konulması ve üzerlerinin örtülmesi en güzel müdahale" dediler.
Polis ekipleri ve Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili soruşturma başlatırken, amca yeğenin hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi.
İHA

Gömüldüler sağ çıktılar!

İnşaat demiri yüksek gerilim hattına değdi, 34 bin volt çarptı.
Bursa'da taşıdıkları inşaat demirinin yüksek gerilim hattına temas etmesi sonucu 34 bin 500 voltluk akıma kapılan amca yeğen, evlerinin önündeki toprağa gömülüp hayata döndürüldü. Yetkililer, amca yeğenin toprağa konulmasının en güzel müdahale olduğunu söyledi.
Alınan bilgiye göre, merkez Yıldırım İlçesi Şirinevler Mahallesi Birinci Sokak'ta öğle saatlerinde meydana gelen olayda, 32 yaşındaki Mehmet Birinci ve 16 yaşındaki yeğeni Emre Birinci evlerinin önündeki bahçeye çit yapmak için çatı katından demir çekmeye başladılar. İndirdikleri demir yüksek gerilim hattına temas edince amca yeğen 34 bin 500 voltluk akıma kapıldı.
Ağır yaralanan 3 çocuk babası ile yeğeni hemen çatıdan aşağıya indirildi. Mahalle sakinleri ve komşuları hemen yaralı gençleri bahçedeki toprağa gömerek vücutlarındaki akımın deşarj olmasını sağladılar. Olay yerine gelen 112 ekipleri de ilk müdahaleyi yaparak Mehmet Birinci ve Emre Birinci'yi ambulansla Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürdü.
TEDAŞ ekipleri, olay anında sistemin otomatik olarak devre dışına çıktığını belirterek, "İlk etapta 34 bin voltluk akıma kapılmışlar. Hemen aşağıda toprağa konulması ve üzerlerinin örtülmesi en güzel müdahale" dediler.
Polis ekipleri ve Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili soruşturma başlatırken, amca yeğenin hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi.
İHA

Bir faydası daha çıktı!

Domatesin, astım riskini azalatabileceği ortaya çıktı...
Yaz aylarının en lezzetli sebzelerinden olan domatesin, birçok yararının yanı sıra astım riskini de azalatabileceği bildirildi.

İtalyan La Stampa gazetesinde yayımlanan habere göre, İngiltere'deki Newcastle Üniversitesinden bir grup bilim adamı, domates tüketmenin, içerdiği likopen sayesinde akciğerdeki iltihaplanmayı onarabildiğini ve astım riskini azaltabildiğini ortaya çıkardı.
Bilim adamları, fareler üzerinde yaptıkları testlerde, bu hayvanları iki gruba ayırdı. İlk gruptaki farelere, diğerlerine uyguladıkları diyete ilaveten likopen de veren bilim adamları, bu gruptaki hayvanların ciğerlerinde iltihaplanma ve astım gibi bulguların azaldığını gözlemledi.
Uzmanlar, ciğerlerdeki alerjik iltihabı azaltan likopenin astıma karşı koruyucu bir etkisi olabileceğini vurguladı.
AA

Bir faydası daha çıktı!

Domatesin, astım riskini azalatabileceği ortaya çıktı...
Yaz aylarının en lezzetli sebzelerinden olan domatesin, birçok yararının yanı sıra astım riskini de azalatabileceği bildirildi.

İtalyan La Stampa gazetesinde yayımlanan habere göre, İngiltere'deki Newcastle Üniversitesinden bir grup bilim adamı, domates tüketmenin, içerdiği likopen sayesinde akciğerdeki iltihaplanmayı onarabildiğini ve astım riskini azaltabildiğini ortaya çıkardı.
Bilim adamları, fareler üzerinde yaptıkları testlerde, bu hayvanları iki gruba ayırdı. İlk gruptaki farelere, diğerlerine uyguladıkları diyete ilaveten likopen de veren bilim adamları, bu gruptaki hayvanların ciğerlerinde iltihaplanma ve astım gibi bulguların azaldığını gözlemledi.
Uzmanlar, ciğerlerdeki alerjik iltihabı azaltan likopenin astıma karşı koruyucu bir etkisi olabileceğini vurguladı.
AA

Ağrı'yı sel aldı

Üç gündür devam eden sağanak yağış nedeniyle 5 bin evi su bastı.
Ağrı Belediye Başkan Yardımcısı İbrahim Kösedağ, kentte 3 gündür devam eden sağanak nedeniyle yaklaşık 5 bin evin su altında kaldığını belirtti.

İbrahim Kösedağ, yaptığı açıklamada, Ağrı'da 3 gündür etkisini sürdüren sağanağın 100. Yıl, Kazım Karabekir ve Fatih mahalleleri ile TOKİ bölgesini olumsuz etkilediğini söyledi.
Kriz masası kurulması için Ağrı Valiliğine başvurduklarını ifade eden Kösedağ, ''3 gündür devam eden sağanak nedeniyle yaklaşık 5 bin ev su altına kaldı. Ekiplerimiz geceli gündüzlü çalışmalarını sürdürmektedir'' dedi.
Kent merkezinden geçen Murat Nehri, Taşlıçay Deresi ve Kör Çayı'nın taştığını belirten Kösedağ, belediye olarak hiçbir kurumdan yardım almadan taşkın ve su baskınlarıyla mücadele ettiklerini, 1'i müteahhit firmaya ait 14 iş makinesiyle çalışma yürüttüklerini kaydetti.
A.A

Ağrı'yı sel aldı

Üç gündür devam eden sağanak yağış nedeniyle 5 bin evi su bastı.
Ağrı Belediye Başkan Yardımcısı İbrahim Kösedağ, kentte 3 gündür devam eden sağanak nedeniyle yaklaşık 5 bin evin su altında kaldığını belirtti.

İbrahim Kösedağ, yaptığı açıklamada, Ağrı'da 3 gündür etkisini sürdüren sağanağın 100. Yıl, Kazım Karabekir ve Fatih mahalleleri ile TOKİ bölgesini olumsuz etkilediğini söyledi.
Kriz masası kurulması için Ağrı Valiliğine başvurduklarını ifade eden Kösedağ, ''3 gündür devam eden sağanak nedeniyle yaklaşık 5 bin ev su altına kaldı. Ekiplerimiz geceli gündüzlü çalışmalarını sürdürmektedir'' dedi.
Kent merkezinden geçen Murat Nehri, Taşlıçay Deresi ve Kör Çayı'nın taştığını belirten Kösedağ, belediye olarak hiçbir kurumdan yardım almadan taşkın ve su baskınlarıyla mücadele ettiklerini, 1'i müteahhit firmaya ait 14 iş makinesiyle çalışma yürüttüklerini kaydetti.
A.A

Enflasyon yine çift hane

Nisan ayı enflasyonu TÜFE'de yüzde 0.60 oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) Nisan ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre Nisan ayında TÜFE, yüzde 0.60, ÜFE ise yüzde 2.35 olarak gerçekleşti.

Yıllık enflasyon ise TÜFE'de yüzde 10.19, ÜFE'de ise yüzde 10.42 olarak açıklandı.

Enflasyon yine çift hane

Nisan ayı enflasyonu TÜFE'de yüzde 0.60 oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) Nisan ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre Nisan ayında TÜFE, yüzde 0.60, ÜFE ise yüzde 2.35 olarak gerçekleşti.

Yıllık enflasyon ise TÜFE'de yüzde 10.19, ÜFE'de ise yüzde 10.42 olarak açıklandı.

Yapraklarını da yiyin!

Karaciğeri temizleyici özelliği bulunan enginarın faydaları saymakla bitmiyor...
Bahar aylarıyla birlikte tezgahlardaki yerini alan enginar, sahip olduğu vitamin ve minerallerle tam bir sağlık dostu olan enginarın yapraklarının da yenmesi öneriliyor.

Posa yönünden çok zengin olan ve karaciğeri temizleyici özelliği bulunan enginarın, faydaları saymakla bitmiyor. Damar sertleşmesini engelleyen, kanı temizleyen, beyin hücrelerini yenileyen enginar, aynı zamanda kolesterol düşmanı olarak da biliniyor.
Uludağ Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Baş Diyetisyeni Sevinç Yetişen, daha ilk çağlardan beri faydaları bilinen enginarın, içerdiği bazı maddeler sayesinde birçok önemli özelliklere sahip, besin değeri yüksek bir sebze olduğunu söyledi.
Enginarın protein, karbonhidrat, lif, fosfor, kalsiyum, demir, sodyum, potasyum, magnezyum, çinko, A, B1, B2, B6 ve C vitaminlerini bünyesinde barındırdığını dile getiren Yetişen, buna karşılık besin değeri son derece yüksek olan bu sebzenin kolesterol içermediğini vurguladı.
Yetişen, enginarın antioksidan özellikleri nedeniyle karaciğere çok faydalı olduğunu dile getirerek, enginarda bulunan ''Cynarin'' maddesinin karaciğer, safra kesesi, böbrekler ve bağırsak sisteminin düzenli çalışmasına yardım ettiğini söyledi.
Yetişen, enginarın kanı temizlediğine, toksik maddelerin idrarla dışarı atılmasını sağlayarak yorgunluğu giderdiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
''Enginar, içerdiği bir tür nişasta olan inülin sayesinde kandaki şeker düzeyini düşürülmesine yardım eder, bu nedenle şeker hastalarını da rahatlıkla tüketebilir. Devam eden araştırmalarda enginarın içerdiği sylmarin sayesinde, hücrelerin hasar görmesinin yavaşladığı prostat, meme ve rahim ağzı kanserlerini önleme konusunda da etkili olduğu görülmüştür.''
Enginarın, içerdiği posa, mineral ve vitaminler sayesinde vücudu dinlendirdiğini, dinçlik ve gençlik verdiğini belirten Yetişen, hücrelerin yıpranmasını engelleyerek yaşlanmanın da etkilerini azalttığına işaret etti.
Enginarın sadece göbeğinin yenmemesi, yeşil yapraklarının da haşlanarak tüketilmesinin önemine dikkati çeken Yetişen, ''Haşlama suyu da atılmamalı. İçine biraz pirinç katılarak çorba olarak da tüketilmelidir. Enginar yemeği iyi çiğnenerek yenmeli ve pişirildiği gün tüketilmelidir. İçinde çok çabuk toksin oluşabileceğinden pişmiş enginar bekletilecekse buzdolabında 24 saatten fazla bekletilmemelidir'' diye konuştu.
AA

Yapraklarını da yiyin!

Karaciğeri temizleyici özelliği bulunan enginarın faydaları saymakla bitmiyor...
Bahar aylarıyla birlikte tezgahlardaki yerini alan enginar, sahip olduğu vitamin ve minerallerle tam bir sağlık dostu olan enginarın yapraklarının da yenmesi öneriliyor.

Posa yönünden çok zengin olan ve karaciğeri temizleyici özelliği bulunan enginarın, faydaları saymakla bitmiyor. Damar sertleşmesini engelleyen, kanı temizleyen, beyin hücrelerini yenileyen enginar, aynı zamanda kolesterol düşmanı olarak da biliniyor.
Uludağ Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Baş Diyetisyeni Sevinç Yetişen, daha ilk çağlardan beri faydaları bilinen enginarın, içerdiği bazı maddeler sayesinde birçok önemli özelliklere sahip, besin değeri yüksek bir sebze olduğunu söyledi.
Enginarın protein, karbonhidrat, lif, fosfor, kalsiyum, demir, sodyum, potasyum, magnezyum, çinko, A, B1, B2, B6 ve C vitaminlerini bünyesinde barındırdığını dile getiren Yetişen, buna karşılık besin değeri son derece yüksek olan bu sebzenin kolesterol içermediğini vurguladı.
Yetişen, enginarın antioksidan özellikleri nedeniyle karaciğere çok faydalı olduğunu dile getirerek, enginarda bulunan ''Cynarin'' maddesinin karaciğer, safra kesesi, böbrekler ve bağırsak sisteminin düzenli çalışmasına yardım ettiğini söyledi.
Yetişen, enginarın kanı temizlediğine, toksik maddelerin idrarla dışarı atılmasını sağlayarak yorgunluğu giderdiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
''Enginar, içerdiği bir tür nişasta olan inülin sayesinde kandaki şeker düzeyini düşürülmesine yardım eder, bu nedenle şeker hastalarını da rahatlıkla tüketebilir. Devam eden araştırmalarda enginarın içerdiği sylmarin sayesinde, hücrelerin hasar görmesinin yavaşladığı prostat, meme ve rahim ağzı kanserlerini önleme konusunda da etkili olduğu görülmüştür.''
Enginarın, içerdiği posa, mineral ve vitaminler sayesinde vücudu dinlendirdiğini, dinçlik ve gençlik verdiğini belirten Yetişen, hücrelerin yıpranmasını engelleyerek yaşlanmanın da etkilerini azalttığına işaret etti.
Enginarın sadece göbeğinin yenmemesi, yeşil yapraklarının da haşlanarak tüketilmesinin önemine dikkati çeken Yetişen, ''Haşlama suyu da atılmamalı. İçine biraz pirinç katılarak çorba olarak da tüketilmelidir. Enginar yemeği iyi çiğnenerek yenmeli ve pişirildiği gün tüketilmelidir. İçinde çok çabuk toksin oluşabileceğinden pişmiş enginar bekletilecekse buzdolabında 24 saatten fazla bekletilmemelidir'' diye konuştu.
AA

YILMAZ ÖZDİL ve YAZILARI'nın Fotoğrafları - AVRUPALI OLDUK ( 10 / 04 / 2010 )

YILMAZ ÖZDİL ve YAZILARI'nın Fotoğrafları - AVRUPALI OLDUK ( 10 / 04 / 2010 )

Türkiye'de basının bir bölümü, çok açık söylüyorum, İstiklal Savaşındaki mütareke basınını dahi aratacak seviyede


Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, terörle mücadeleye yönelikte her türlü eleştiriyi saygıyla karşıladıklarını belirterek, "Ancak bugün maalesef Türkiye'de basının bir bölümü, çok açık söylüyorum, İstiklal Savaşındaki mütareke basınını dahi aratacak seviyede" dedi.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, Kara Harp Okulundaki 1962 yılı mezunlarıyla birlikte Anıtkabir'e yaptığı ziyaretin ardından açıklama yaptı.

Terörle mücadelenin zor ve acılı bir süreç olduğunu belirten Başbuğ, "Bu kadar kapsamlı harekatta bazı eksiklikler olabilir. Biz her zaman söylüyoruz elbette olabilir objektif verilere dayanan gerçekçi, bilgiye dayanan, terörle mücadeleye yönelikte her türlü eleştiriyi saygıyla karşılıyoruz. Ancak bugün maalesef Türkiye'de basının bir bölümü, çok açık söylüyorum, İstiklal Savaşındaki mütareke basınını dahi aratacak seviyede. Ben inanıyorum ki mütareke basını dahi bu kadar hain bu kadar önyargılı değildi" diye konuştu.

Org. Başbuğ, "Elbette şehitler yüreğimizi yakıyor. Ama bu mücadeleyi kararlılıkla sürdürmekten başka da hiçbir alternatifimiz yok... Bugün bir olay oluyor, daha olayla ilgili elinizde en ufak bir bilgi yok, en ufak bir şey yok, hemen olayla ilgili olarak komplo senaryoları ortaya atmak ve her şeyde Türk Silahlı Kuvvetleri'ni eksik ve hatalı olarak göstermek hainliktir" dedi.

Başbuğ, "Bir kere her şeyden evvel, bu şehitlere haksızlık yapıyorsunuz. Hakkınız yok. Orada kahramanca çarpışan, hayatını feda etmekten çekinmeyen 70 tane astsubayım, uzmanım, erbaş, erim var. Onlara bu haksızlığı yapamazsınız. Bu kadar hainlik olmaz. Ben size ifade ettim, biz bin noktada da yeterli kuvvetle, güçlü bulunmak zorundayız. Hava şartlarını biliyoruz, bölgeyi takviye edemeyiz. Her şeyi biliyoruz. Dünkü olayda sağlanamayan bir tek silahlı helikopterdir. Silahlı helikopter de hava şartları müsait değil, nasıl göndereceksiniz? Onun dışında her şey yeterlidir. Kahramanca mücadele edilmiştir. Ancak bunun altında hala nedenler aramak, komplolar sürmek... Utansınlar. Mütareke basını bile böyle değildi" dedi.

"Hatamız varsa düzeltmek görevimiz"

Orgeneral Başbuğ, "Elbette hatamız varsa yerine getirmek bizim görevimiz, karşı tedbirleri almak. Ama haksızlıklara hayır. Kötü niyetlilere hayır. Her vesileyle Silahlı Kuvvetler'e saldırmayı kendine görev addeden başka bir görevi yok bu basının, bu medyanın. Yok. Ayıptır. Ben gerçekten İstiklal Savaşı'ndaki mütareke basınının bile bunlardan daha düzgün, daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Bakın, uzmanımız şehit oluyor, deniliyor ki 'Niye uzmanlar yalnızca şehit oluyor?' Bu ne kadar ayıptır? Bu ne biçim insanlıktır?" dedi.

"Ben erimle, erbaşımla, uzmanımla, astsubayımla, subayımla, generalimle nasıl ayırım yaparız?" diyen Başbuğ, "Bizim için her can önemlidir, değerlidir. Yani subayın canı daha fazla değerli, astsubayın az... Bu ne kadar hainliktir. Bunu açıkça ifade ediyorlar, 'Niye uzmanlar şehit oluyor?' Sanki bunu söyleyenler uzmanları çok seviyor, onların çok hakkını koruyor. Hayır arkadaşlar, bu değil. Bu tamamen Silahlı Kuvvetler personeli arasına nifak sokmak. Bu adiliktir. 'Niçin uzmanlar yalnızca şehit oluyor?'. Ertesi gün çıkıyorsunuz, 'Niye subay şehit olmuyor?'. Utansınlar. Bugün 6 tane şehidimiz var, iki günde. Bir subay, bir astsubay, bir uzman çavuş, üç tane Mehmetçiğimiz. Bunlar omuz omuza görev yapıyor" ifadesini kullandı.

Başbuğ, "Bana göstersinler hangi orduda tugayının başında 20, 30 gün harekata katılan general var? Hangi orduda? Terbiyesizliktir artık bu. Çıksınlar bana desinler ki, şu orduda başındaki tugay komutanı, tugayıyla birlikte 30 gün, Mehmetçiğiyle beraber yürüyerek harekata gider. Göstersinler bir örneğini. Özellikle ön yargılı olmayan, olaylara objektif bakan, elbette doğru olduğu zaman eleştiri yapan basına saygılıyım, tüm basına saygılıyım. Onları bir kenara bırakıyorum ama sadece ve sadece haksız yere, yalanlara dayalı olarak Silahlı Kuvvetlere saldırı için her vesileyi kullanan basını lanetliyorum. Zannetmesinler ki onlar böyle yaparak Türk Silahlı Kuvvetlerinin kararlılığını, moral ve azmi zarara uğratıyorlar. Hayır. Bilakis onların bu saldırıları bizi daha çok bütünleştiriyor, bizi daha çok kararlı hale getiriyor" dedi.

"Ayakta durmak mecburiyetindeyiz"

Terörle bir yere varılamayacağını yineleyen Orgeneral Başbuğ, "Terörle bir yere varılacağına dair başarı ümitleri taşıyanlara söylüyorum ki, ümitleriniz dün olduğu gibi yarın da boşa çıkar" dedi.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin, güvenlik kuvvetlerinin ve Türk milletinin terör karşısında, terör eylemleri karşısında bütünüyle dimdik ayakta durmak mecburiyetinde olduğunu söyleyen Orgeneral Başbuğ, şehitlerin acısının büyük olduğunu, bu acının yüreklere gömüleceğini ve mücadelenin kararlılıkla, aynı azim ve iradeyle sürdürüleceğini vurguladı.

"Bu aylarda eylemlerde artış var"


Başbuğ, Tunceli'de karakola yönelik düzenlenen eylemin bir "saldırı" olduğunu belirterek, "Bu saldırı yaklaşık 3 saat sürmüştür. Bu 3 saat saldırı esnasında karakol personelimiz, başta karakol komutanı ve onun emrindeki astsubay ve uzmanlar erbaş ve erler omuz omuza çarpışmış, mücadele etmişlerdir" dedi.

Terör örgütünün son dönemlerde kendi içinde yaptığı değerlendirme ve talimatlara bakarak Nisan ve Mayıs ayında terör eylemlerinde bir artış olabileceğini beklediklerini anlatan Orgeneral Başbuğ, son iki günde gerçekleşen saldırılarla ilgili, "Defalarca söyledik, bizim özellikle 3. ve 2. Ordu bölgesinde, sınır hattı da dahil olmak üzere yurt içinde binden fazla karakol ve bağımsız görev yapan birliğimiz var. Bini aşkın karakol ve üst bölgesinde görev yapacak birliklerimiz her halükarda kendi kendine yeterli olmak durumundadır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bizim bağımsız karakol ve üst bölgelerinde görev yapan birliklerimiz kendi kendine yeterli, herhangi bir saldırı anında bu saldırıyla mücadele edebilecek güçte ve yetenektedir. Bunu sağlamak mecburiyetindeyiz" dedi.

Orgeneral Başbuğ, "Tüm karakol ve üs bölgelerinde görev yapan birliklerimiz kendi kendine yeterli, herhangi bir saldırı anında bu saldırı ile mücadele edebilecek güçte ve yetenektedir" dedi.

Başbuğ, "Terörle bir yere varamazsınız. Bu ülkede neyi paylaşamıyoruz? Bu ülkenin huzurunu, güvenliğini bozarak nereye ulaşacağınızı zannediyorsunuz? Bu olayların Silahlı Kuvvetler'in, Türkiye Cumhuriyeti'nin terörle mücadeledeki azim ve kararlılığına darbe vuracağını mı zannediyorsunuz? Büyük bir yanılgı içindesiniz" dedi.

Org. Başbuğ'un konuşmasından öne çıkanlar:
- Karakollar kendini koruyacak güçte ama hava koşulları kötüydü. Bir tek silahlı helikopter sağlanamadı.

- Böyle saldırılar TSK'nın terörle mücadele kararlılığını ve azmini artırır. Kararlılığımıza darbe vurmak istiyorlar, ama başaramayacaklar.

- Bu olaylar Tunceli'deki eşkiyaların başında bulunanların yönettiği olaylardır.

- TSK'yı yalanları kullanarak eleştiren basını lanetliyorum. Basının bir bölümü mütareke dönemini aratıyor.

- Uzman çavuş ve general arasında fark yoktur. Hepsi omuz omuza mücadele eder.

- Eleştiriler bizi daha da birleştirir, güçlü kılar.

Türkiye'de basının bir bölümü, çok açık söylüyorum, İstiklal Savaşındaki mütareke basınını dahi aratacak seviyede


Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, terörle mücadeleye yönelikte her türlü eleştiriyi saygıyla karşıladıklarını belirterek, "Ancak bugün maalesef Türkiye'de basının bir bölümü, çok açık söylüyorum, İstiklal Savaşındaki mütareke basınını dahi aratacak seviyede" dedi.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, Kara Harp Okulundaki 1962 yılı mezunlarıyla birlikte Anıtkabir'e yaptığı ziyaretin ardından açıklama yaptı.

Terörle mücadelenin zor ve acılı bir süreç olduğunu belirten Başbuğ, "Bu kadar kapsamlı harekatta bazı eksiklikler olabilir. Biz her zaman söylüyoruz elbette olabilir objektif verilere dayanan gerçekçi, bilgiye dayanan, terörle mücadeleye yönelikte her türlü eleştiriyi saygıyla karşılıyoruz. Ancak bugün maalesef Türkiye'de basının bir bölümü, çok açık söylüyorum, İstiklal Savaşındaki mütareke basınını dahi aratacak seviyede. Ben inanıyorum ki mütareke basını dahi bu kadar hain bu kadar önyargılı değildi" diye konuştu.

Org. Başbuğ, "Elbette şehitler yüreğimizi yakıyor. Ama bu mücadeleyi kararlılıkla sürdürmekten başka da hiçbir alternatifimiz yok... Bugün bir olay oluyor, daha olayla ilgili elinizde en ufak bir bilgi yok, en ufak bir şey yok, hemen olayla ilgili olarak komplo senaryoları ortaya atmak ve her şeyde Türk Silahlı Kuvvetleri'ni eksik ve hatalı olarak göstermek hainliktir" dedi.

Başbuğ, "Bir kere her şeyden evvel, bu şehitlere haksızlık yapıyorsunuz. Hakkınız yok. Orada kahramanca çarpışan, hayatını feda etmekten çekinmeyen 70 tane astsubayım, uzmanım, erbaş, erim var. Onlara bu haksızlığı yapamazsınız. Bu kadar hainlik olmaz. Ben size ifade ettim, biz bin noktada da yeterli kuvvetle, güçlü bulunmak zorundayız. Hava şartlarını biliyoruz, bölgeyi takviye edemeyiz. Her şeyi biliyoruz. Dünkü olayda sağlanamayan bir tek silahlı helikopterdir. Silahlı helikopter de hava şartları müsait değil, nasıl göndereceksiniz? Onun dışında her şey yeterlidir. Kahramanca mücadele edilmiştir. Ancak bunun altında hala nedenler aramak, komplolar sürmek... Utansınlar. Mütareke basını bile böyle değildi" dedi.

"Hatamız varsa düzeltmek görevimiz"

Orgeneral Başbuğ, "Elbette hatamız varsa yerine getirmek bizim görevimiz, karşı tedbirleri almak. Ama haksızlıklara hayır. Kötü niyetlilere hayır. Her vesileyle Silahlı Kuvvetler'e saldırmayı kendine görev addeden başka bir görevi yok bu basının, bu medyanın. Yok. Ayıptır. Ben gerçekten İstiklal Savaşı'ndaki mütareke basınının bile bunlardan daha düzgün, daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Bakın, uzmanımız şehit oluyor, deniliyor ki 'Niye uzmanlar yalnızca şehit oluyor?' Bu ne kadar ayıptır? Bu ne biçim insanlıktır?" dedi.

"Ben erimle, erbaşımla, uzmanımla, astsubayımla, subayımla, generalimle nasıl ayırım yaparız?" diyen Başbuğ, "Bizim için her can önemlidir, değerlidir. Yani subayın canı daha fazla değerli, astsubayın az... Bu ne kadar hainliktir. Bunu açıkça ifade ediyorlar, 'Niye uzmanlar şehit oluyor?' Sanki bunu söyleyenler uzmanları çok seviyor, onların çok hakkını koruyor. Hayır arkadaşlar, bu değil. Bu tamamen Silahlı Kuvvetler personeli arasına nifak sokmak. Bu adiliktir. 'Niçin uzmanlar yalnızca şehit oluyor?'. Ertesi gün çıkıyorsunuz, 'Niye subay şehit olmuyor?'. Utansınlar. Bugün 6 tane şehidimiz var, iki günde. Bir subay, bir astsubay, bir uzman çavuş, üç tane Mehmetçiğimiz. Bunlar omuz omuza görev yapıyor" ifadesini kullandı.

Başbuğ, "Bana göstersinler hangi orduda tugayının başında 20, 30 gün harekata katılan general var? Hangi orduda? Terbiyesizliktir artık bu. Çıksınlar bana desinler ki, şu orduda başındaki tugay komutanı, tugayıyla birlikte 30 gün, Mehmetçiğiyle beraber yürüyerek harekata gider. Göstersinler bir örneğini. Özellikle ön yargılı olmayan, olaylara objektif bakan, elbette doğru olduğu zaman eleştiri yapan basına saygılıyım, tüm basına saygılıyım. Onları bir kenara bırakıyorum ama sadece ve sadece haksız yere, yalanlara dayalı olarak Silahlı Kuvvetlere saldırı için her vesileyi kullanan basını lanetliyorum. Zannetmesinler ki onlar böyle yaparak Türk Silahlı Kuvvetlerinin kararlılığını, moral ve azmi zarara uğratıyorlar. Hayır. Bilakis onların bu saldırıları bizi daha çok bütünleştiriyor, bizi daha çok kararlı hale getiriyor" dedi.

"Ayakta durmak mecburiyetindeyiz"

Terörle bir yere varılamayacağını yineleyen Orgeneral Başbuğ, "Terörle bir yere varılacağına dair başarı ümitleri taşıyanlara söylüyorum ki, ümitleriniz dün olduğu gibi yarın da boşa çıkar" dedi.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin, güvenlik kuvvetlerinin ve Türk milletinin terör karşısında, terör eylemleri karşısında bütünüyle dimdik ayakta durmak mecburiyetinde olduğunu söyleyen Orgeneral Başbuğ, şehitlerin acısının büyük olduğunu, bu acının yüreklere gömüleceğini ve mücadelenin kararlılıkla, aynı azim ve iradeyle sürdürüleceğini vurguladı.

"Bu aylarda eylemlerde artış var"


Başbuğ, Tunceli'de karakola yönelik düzenlenen eylemin bir "saldırı" olduğunu belirterek, "Bu saldırı yaklaşık 3 saat sürmüştür. Bu 3 saat saldırı esnasında karakol personelimiz, başta karakol komutanı ve onun emrindeki astsubay ve uzmanlar erbaş ve erler omuz omuza çarpışmış, mücadele etmişlerdir" dedi.

Terör örgütünün son dönemlerde kendi içinde yaptığı değerlendirme ve talimatlara bakarak Nisan ve Mayıs ayında terör eylemlerinde bir artış olabileceğini beklediklerini anlatan Orgeneral Başbuğ, son iki günde gerçekleşen saldırılarla ilgili, "Defalarca söyledik, bizim özellikle 3. ve 2. Ordu bölgesinde, sınır hattı da dahil olmak üzere yurt içinde binden fazla karakol ve bağımsız görev yapan birliğimiz var. Bini aşkın karakol ve üst bölgesinde görev yapacak birliklerimiz her halükarda kendi kendine yeterli olmak durumundadır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bizim bağımsız karakol ve üst bölgelerinde görev yapan birliklerimiz kendi kendine yeterli, herhangi bir saldırı anında bu saldırıyla mücadele edebilecek güçte ve yetenektedir. Bunu sağlamak mecburiyetindeyiz" dedi.

Orgeneral Başbuğ, "Tüm karakol ve üs bölgelerinde görev yapan birliklerimiz kendi kendine yeterli, herhangi bir saldırı anında bu saldırı ile mücadele edebilecek güçte ve yetenektedir" dedi.

Başbuğ, "Terörle bir yere varamazsınız. Bu ülkede neyi paylaşamıyoruz? Bu ülkenin huzurunu, güvenliğini bozarak nereye ulaşacağınızı zannediyorsunuz? Bu olayların Silahlı Kuvvetler'in, Türkiye Cumhuriyeti'nin terörle mücadeledeki azim ve kararlılığına darbe vuracağını mı zannediyorsunuz? Büyük bir yanılgı içindesiniz" dedi.

Org. Başbuğ'un konuşmasından öne çıkanlar:
- Karakollar kendini koruyacak güçte ama hava koşulları kötüydü. Bir tek silahlı helikopter sağlanamadı.

- Böyle saldırılar TSK'nın terörle mücadele kararlılığını ve azmini artırır. Kararlılığımıza darbe vurmak istiyorlar, ama başaramayacaklar.

- Bu olaylar Tunceli'deki eşkiyaların başında bulunanların yönettiği olaylardır.

- TSK'yı yalanları kullanarak eleştiren basını lanetliyorum. Basının bir bölümü mütareke dönemini aratıyor.

- Uzman çavuş ve general arasında fark yoktur. Hepsi omuz omuza mücadele eder.

- Eleştiriler bizi daha da birleştirir, güçlü kılar.

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...