Sayfalar

16 Nisan 2010 Cuma

Ülkü'yü Kirletmeyin!

"Biz, kendisine eski ülkücü veya eski MHP'li diyerek, gittikleri yerin bir türlü yenisi olamayıp, itibarını bile hala bu kutlu hareketin eskisi ve müsveddesi olmakla övünenlerin tuzaklarına düşemeyiz."

Devlet BAHÇELİ
Bazı kavramlar, bazı değerler vardır ki, hiçbir zaman eskimez. Yıllar geçer ama onların geçerliliği hiç geçmez. Bu değerler kimi zaman vatandır, kimi zaman ezan, kimi zaman bayraktır, kimi zaman aile, kimi zaman yar, kimi zaman millet, bazen de komşusu tokken aç olmama davasıdır, hiç esarete gelmeyen bir milletin hürriyet aşkıdır. Bütün bunları içine alan büyük bir "ülkü"'dür hiç değişmeyen. Dünya sahnesine çıktığı günden bugüne hilalle yıldızın buluşmasıdır O. Vatan ve millet aşkıyla yananların, onlar uğruna hizmet anlayışı ve bu uğurda çalışması da ülkücülüktür.
Başbuğun ifade şekliyle "Ülkücülük veya idealizm, insan kafasının içinde elde edilmesi, varılması en mükemmel, en güzel, kendisini mutlu edecek hedeflerin gerçekleştirilmesi için arzu gösterilmesi ve çalışılması anlamını taşır."... Şümul hale gelmesinde ise; "Türk milletinin en kısa yoldan, en kısa zamanda modern uygarlığın en üst seviyesine çıkarmak, mutlu, müreffeh hale getirmek, bağımsız, özgür, kendi haklarına sahip hayata kavuşturmaktadır." ...
Ülkücü ülküsü için fedakârlıkta bulunandır. Âşıkla maşuk'un hikâyesindeki gibi "senim" diyebilendir. Bazılarımız için kısa bazılarımız için uzun olan bu hayat yolculuğunda yaradılış gayesine uygun olarak yaşayarak, bir ülkünün peşinden gitmektir ülkücülük. Bir yaşam tarzı, "biz"in içinde benliğini eritebilmek, nefsini ayaklar altına alabilmektir ülkücülük. Böyle düşünen bir insanın nefsi, arzuları ulvi düşüncelerinin önüne geçemez. Üstadın nefis anlatımında:
"İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal
Hamallık ki sonunda ne rütbe var ne de mal"
Belirttiği gibi "önce ülkem ve milletim" diyerek sevdasının her şeyin üstünde olduğunu gösteren bir anlayışa sahip olan ülkücünün, kendisi için bir beklentisi yoktur. Hatta rahmetli Galip Erdem'e göre:
"Ülkücü, dünya nimetlerinden yana nasipsizdir. Gözü yoktur ki nasibi olsun. Bir lokma, bir hırka ona yeter. Paraya karşı o kadar müstağnidir ki, halkın hayretine sebep olur. Herkesin istediğini istemez, ne istediğini de herkes anlayamaz. Kendi zevkleri dışında zevk tanımayanların gözünde 'zevksiz' bir adamdır! Küçümserler onu. Hayatı anlamamakla, üç günlük dünyanın hakkını vermemekle itham ederler. O, böyle davranışlara hiç önem vermez. Elverir ki, inandığına dokunulmasın!"
Ülkü eskimez ve bitmez. Ülkünün bitmesi için millet, vatan, bayrak, ezan kavramlarının, değerlerinin ortadan kalkması gerekir ki Ülkücülük de bitsin. Ülkü sonsuza kadar sürecek, ülkücüler de onun peşinden gidecektir.
Ülkücü suyu arayan adamdır kimilerine göre. İlkeli davasının kutsallığını bilen, bu uğurda can veren, vermeye hazır olan, ancak ve ancak müreffeh bir toplumda huzur bulabilecek kişidir. Başbuğunun öğretileriyle yetişen, onun çizdiği çerçeve içinde ülkü eri, liderine bağlı, teşkilatına bağlı, her şeyin ötesinde milletim, ülkem, bayrağım diyerek haykıran maneviyatı kuvvetli kişidir.
Ülkücüyüm diye ulu orta konuşmayı ve kendini liderle eş tutma hakkına sahip olduğunu sanan "ülkücü kıymetler borsası" mensuplarının ülküyü kirletmeleri ne kadar acıdır...
Ülkücü dönmesini bilmez, oryantali sevmez, dansözlüğü beceremez. Onun olmazsa olmazları vardır. Temelinde sevgi olan bir hareketin, sevgiden nasibini almamış üyesi olamaz. Lidere de, İl Başkanına da konuşurum o da ülkücü ben de ülkücüyüm mantığıyla hareket eden ülkücü edep ve terbiyeden yoksun demektir. Köpekleşemediği için kemik peşinden koşmaz. Hür yaşayan bozkurttur o. Yine rahmetli Galip Erdem'e göre:
"Ülkücülerin hayatı bambaşkadır. Sözlüklerinde rahatlık kelimesinin yeri yoktur. Daimi bir mücadele içinde ömür tüketirler. Hemen herkesle, her şeyle zaman zaman çatıştıkları görülür. Arkadaşları ile aileleri ile hatta sevdikleri ile... Belli bir ülkünün esaslarından ziyade politikanın değişen icaplarına uymayı tercih eden kudret sahipleri ile de sık sık ihtilafa düşerler. Çok defa başları belaya girer; gene de sinmezler. Bu halleri "kalabalık"a göre, "uslanmamak"tır; kendilerine göre de 'yılmamak."
Onlar mücadele insanıdır, dönemin şartlarına göre ülkülerinden dönmezler. Ülkücülüğün önüne eski sıfatını koyup kıvırmazlar. Onlar, kalabalıklar kendilerine sırt çevirse de, Yüce Allahın yar ve yardımcıları olduğunu bilirler. Bilirler ki bu dava kutlu bir davadır. Temelinde can, kan, dua, gözyaşı vardır. Bilirler ki, Allah tarafından bu hareketin sırtına yüklenmiş bir misyon vardır.
Bilirler ki bu davayı terk edenler gittikleri yerde bu mübarek davanın adından, kudretinden dolayı iltifat görürler. Gidenler, ben gelirsem dağlar benle beraber yürür havasındadırlar ancak bırakın dağların yürümesini, kayadan bir parça bile koparamazlar..
Ülkücü bilir ki, Türk'e karşı olanla birlik olunmaz, vatanı pazarlayanla birlik olunmaz, vatana ortak koşanlarla birlik olunmaz, bilir ki bu devletin adı Türkiye Cumhuriyetidir. Bilir ki, bayrak aynı bayrak, tek dil Türkçedir. Bilir ki Başkent Ankara, milli marşı İstiklal marşıdır. Ülkücü, yılmaz bir Türkiye sevdalısıdır
Ülkücü bilir ki sonsuza kadar var olacak Türkiye'de, Milliyetçi Harekette var olacaktır. Gücünün kaynağı, Başbuğ Türkeş'in belirtildiği gibi fikir, iman, ülkü aşk'ıdır. O dön baba dönelim demez. O başka yerlerde ülkü'yü kirletenlere pirim vermez. O, Atsız olur haykırır:
"Hâlbuki yoldaşını bırakıp da gidenin,
Değişilir topuda bir sokak kaltağına"
Sağlıcakla kalın.
Fikri Atılbaz / Ortadoğu

Ülkü'yü Kirletmeyin!

"Biz, kendisine eski ülkücü veya eski MHP'li diyerek, gittikleri yerin bir türlü yenisi olamayıp, itibarını bile hala bu kutlu hareketin eskisi ve müsveddesi olmakla övünenlerin tuzaklarına düşemeyiz."

Devlet BAHÇELİ
Bazı kavramlar, bazı değerler vardır ki, hiçbir zaman eskimez. Yıllar geçer ama onların geçerliliği hiç geçmez. Bu değerler kimi zaman vatandır, kimi zaman ezan, kimi zaman bayraktır, kimi zaman aile, kimi zaman yar, kimi zaman millet, bazen de komşusu tokken aç olmama davasıdır, hiç esarete gelmeyen bir milletin hürriyet aşkıdır. Bütün bunları içine alan büyük bir "ülkü"'dür hiç değişmeyen. Dünya sahnesine çıktığı günden bugüne hilalle yıldızın buluşmasıdır O. Vatan ve millet aşkıyla yananların, onlar uğruna hizmet anlayışı ve bu uğurda çalışması da ülkücülüktür.
Başbuğun ifade şekliyle "Ülkücülük veya idealizm, insan kafasının içinde elde edilmesi, varılması en mükemmel, en güzel, kendisini mutlu edecek hedeflerin gerçekleştirilmesi için arzu gösterilmesi ve çalışılması anlamını taşır."... Şümul hale gelmesinde ise; "Türk milletinin en kısa yoldan, en kısa zamanda modern uygarlığın en üst seviyesine çıkarmak, mutlu, müreffeh hale getirmek, bağımsız, özgür, kendi haklarına sahip hayata kavuşturmaktadır." ...
Ülkücü ülküsü için fedakârlıkta bulunandır. Âşıkla maşuk'un hikâyesindeki gibi "senim" diyebilendir. Bazılarımız için kısa bazılarımız için uzun olan bu hayat yolculuğunda yaradılış gayesine uygun olarak yaşayarak, bir ülkünün peşinden gitmektir ülkücülük. Bir yaşam tarzı, "biz"in içinde benliğini eritebilmek, nefsini ayaklar altına alabilmektir ülkücülük. Böyle düşünen bir insanın nefsi, arzuları ulvi düşüncelerinin önüne geçemez. Üstadın nefis anlatımında:
"İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal
Hamallık ki sonunda ne rütbe var ne de mal"
Belirttiği gibi "önce ülkem ve milletim" diyerek sevdasının her şeyin üstünde olduğunu gösteren bir anlayışa sahip olan ülkücünün, kendisi için bir beklentisi yoktur. Hatta rahmetli Galip Erdem'e göre:
"Ülkücü, dünya nimetlerinden yana nasipsizdir. Gözü yoktur ki nasibi olsun. Bir lokma, bir hırka ona yeter. Paraya karşı o kadar müstağnidir ki, halkın hayretine sebep olur. Herkesin istediğini istemez, ne istediğini de herkes anlayamaz. Kendi zevkleri dışında zevk tanımayanların gözünde 'zevksiz' bir adamdır! Küçümserler onu. Hayatı anlamamakla, üç günlük dünyanın hakkını vermemekle itham ederler. O, böyle davranışlara hiç önem vermez. Elverir ki, inandığına dokunulmasın!"
Ülkü eskimez ve bitmez. Ülkünün bitmesi için millet, vatan, bayrak, ezan kavramlarının, değerlerinin ortadan kalkması gerekir ki Ülkücülük de bitsin. Ülkü sonsuza kadar sürecek, ülkücüler de onun peşinden gidecektir.
Ülkücü suyu arayan adamdır kimilerine göre. İlkeli davasının kutsallığını bilen, bu uğurda can veren, vermeye hazır olan, ancak ve ancak müreffeh bir toplumda huzur bulabilecek kişidir. Başbuğunun öğretileriyle yetişen, onun çizdiği çerçeve içinde ülkü eri, liderine bağlı, teşkilatına bağlı, her şeyin ötesinde milletim, ülkem, bayrağım diyerek haykıran maneviyatı kuvvetli kişidir.
Ülkücüyüm diye ulu orta konuşmayı ve kendini liderle eş tutma hakkına sahip olduğunu sanan "ülkücü kıymetler borsası" mensuplarının ülküyü kirletmeleri ne kadar acıdır...
Ülkücü dönmesini bilmez, oryantali sevmez, dansözlüğü beceremez. Onun olmazsa olmazları vardır. Temelinde sevgi olan bir hareketin, sevgiden nasibini almamış üyesi olamaz. Lidere de, İl Başkanına da konuşurum o da ülkücü ben de ülkücüyüm mantığıyla hareket eden ülkücü edep ve terbiyeden yoksun demektir. Köpekleşemediği için kemik peşinden koşmaz. Hür yaşayan bozkurttur o. Yine rahmetli Galip Erdem'e göre:
"Ülkücülerin hayatı bambaşkadır. Sözlüklerinde rahatlık kelimesinin yeri yoktur. Daimi bir mücadele içinde ömür tüketirler. Hemen herkesle, her şeyle zaman zaman çatıştıkları görülür. Arkadaşları ile aileleri ile hatta sevdikleri ile... Belli bir ülkünün esaslarından ziyade politikanın değişen icaplarına uymayı tercih eden kudret sahipleri ile de sık sık ihtilafa düşerler. Çok defa başları belaya girer; gene de sinmezler. Bu halleri "kalabalık"a göre, "uslanmamak"tır; kendilerine göre de 'yılmamak."
Onlar mücadele insanıdır, dönemin şartlarına göre ülkülerinden dönmezler. Ülkücülüğün önüne eski sıfatını koyup kıvırmazlar. Onlar, kalabalıklar kendilerine sırt çevirse de, Yüce Allahın yar ve yardımcıları olduğunu bilirler. Bilirler ki bu dava kutlu bir davadır. Temelinde can, kan, dua, gözyaşı vardır. Bilirler ki, Allah tarafından bu hareketin sırtına yüklenmiş bir misyon vardır.
Bilirler ki bu davayı terk edenler gittikleri yerde bu mübarek davanın adından, kudretinden dolayı iltifat görürler. Gidenler, ben gelirsem dağlar benle beraber yürür havasındadırlar ancak bırakın dağların yürümesini, kayadan bir parça bile koparamazlar..
Ülkücü bilir ki, Türk'e karşı olanla birlik olunmaz, vatanı pazarlayanla birlik olunmaz, vatana ortak koşanlarla birlik olunmaz, bilir ki bu devletin adı Türkiye Cumhuriyetidir. Bilir ki, bayrak aynı bayrak, tek dil Türkçedir. Bilir ki Başkent Ankara, milli marşı İstiklal marşıdır. Ülkücü, yılmaz bir Türkiye sevdalısıdır
Ülkücü bilir ki sonsuza kadar var olacak Türkiye'de, Milliyetçi Harekette var olacaktır. Gücünün kaynağı, Başbuğ Türkeş'in belirtildiği gibi fikir, iman, ülkü aşk'ıdır. O dön baba dönelim demez. O başka yerlerde ülkü'yü kirletenlere pirim vermez. O, Atsız olur haykırır:
"Hâlbuki yoldaşını bırakıp da gidenin,
Değişilir topuda bir sokak kaltağına"
Sağlıcakla kalın.
Fikri Atılbaz / Ortadoğu

PANCAR EKİCİLERİ KOOPERATİFİNDE MUHALİFLER BİR ARADA

Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifinde muhalif isimler Mehmet Bayraklı, Mehmet Coşar, Yusuf Yılmaz, Münüp Duman ve Yavuz Karaçavuş Grand Eras Otel’de basın toplantısı yaptı.

Basın toplantısında ortak bildiriyi Yavuz Karaçavuş okudu. Çiftçilerin sessiz çığlığına tercüman olmak ve onları daha aydınlık bir gelecekle buluşturmak için yola çıktıklarını belirten Karaçavuş, genel kurulun hayırlar getirmesini diledi.
Çiftçilere seslenen Karaçavuş, “Bizler sizlerin evlatları olarak sizin hakkınızı koruma adına hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağımıza hak ve adaletten asla ayrılmayacağımıza noter huzurunda değil Allah’ın huzurunda söz veriyoruz. Bu süreçte sizlere sizin sahibi olduğunuz kurumlarda meydana gelen yüzlerce yanlışı tek tek anlatarak canınızı sıkmak, zamanınızı almak, ruhunuzu karartmak istemiyoruz. Siz zaten bunları en iyi şekilde biliyor ve çocuklarınızın geleceği için bu yanlışlara dur diyeceğinizi beyan ediyorsunuz, ama üzülmeyin nasıl ki kurtuluş savaşında yurt Atatürk ün deyimiyle milleti yine milletin azim ve kararı kurtarmışsa bu genel kurulda da çiftçimizi esnafımızı, kooperatif ve Şirket çalışanlarımızı yine sizlerin azim ve kararı kurtaracaktır. Sizler cesur, yürekli, bilinçli, kararlı ve meselesine sahip olan insanlar olarak bizlere omuz verin ki biz de sizlerin bir padişah misali hükmedeni değil, hizmetçileri olalım, sizlerin bu azim ve kararlılıkla, üzerinizde oluşturulmaya çalışılan kota, avans, ürün bedeli, işten atılma, sürgüne gönderilme baskılarına asla boyun eğmeyeceğinize olan inancımız en az sizlerinki kadardır” dedi.
Çiftçinin sahibi olduğu kurumları borç batağından çıkararak oluşacak kar ile kurulacak yeni tesislerde yine çiftçinin çocuklarının istihdam edileceğini dile getiren Karaçavuş, akraba ve yandaş kayırmacılığını bir kenara bırakacaklarını kaydetti. Karaçavuş ayrıca genel kurul sonrası pancar bedelini ton başına 10 lira artıracaklarını söyledi.
Karaçavuş, “Hiç kimsenin fabrikadan aldığı parayla, alnını bir gram terletmeden pancar satın alıp rant elde etmesine müsaade etmeyeceğiz ve bugüne kadar bunları yapanlardan paralarımızı geri alacağız. Sırça köşklerden sizlere nutuk atıp, yalılarda keyif sürmek yerine sîzinle tarlada dizlerimize kadar gömülüp tohumunuzu ekip, çapanızı yapacağız. Alınterimiz olmayan hiçbir haram kuruşa elimizi uzatmayacağız. Sadece fabrika olanaklarının değil devletimizin de tüm olanaklarının sizlere aktarılabilmesi için gerekli çalışmaları yaparak maksimum düzeyde fayda sağlamanıza hizmet edeceğiz. Bu proje kapsamında ilk hedefimiz özellikle bölgemizde bulunan Yemliha ve Bahçecik barajlarının sulama kanallarının bir an önce hizmete geçirilmesi için her türlü çalışmayı yaparak sizlerin üretimdeki girdilerinizi azaltıp kar marjınızı en yüksek düzeyde tutmaktır. Alternatif ürünlerle sizleri destekleyip bir metrekare toprağınızın bile atıl kalmamasını sağlayarak hak ettiğiniz zenginliğe kavuşmanız adına girişimlerde bulunacağız. Yeri gelmişken çalışanlarımıza genel kurul öncesi zorla oy toplatan, güya onları koruyacak olan sendika başkanına açıklamalar yaptırtan, genel kurul günü üstlerine üniforma giydirtecek olan anlayışa sesleniyorum. Biliniz ki bir insan hayatta ancak ekmeği ve namusu için yaşar. Siz hiç kimseye ne ekmek verebilirsiniz ne de hayat bahşedebilirsiniz. Rızkı da hayatı da veren ancak yüce Allah’tır” diye konuştu.
Yavuz Karaçavuş sözlerinin sonunda çiftçileri genel kurul öncesi uyardı ve “oylarınızı geleceğinizi ipotek altına almayacak şekilde kullanın” dedi.

PANCAR EKİCİLERİ KOOPERATİFİNDE MUHALİFLER BİR ARADA

Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifinde muhalif isimler Mehmet Bayraklı, Mehmet Coşar, Yusuf Yılmaz, Münüp Duman ve Yavuz Karaçavuş Grand Eras Otel’de basın toplantısı yaptı.

Basın toplantısında ortak bildiriyi Yavuz Karaçavuş okudu. Çiftçilerin sessiz çığlığına tercüman olmak ve onları daha aydınlık bir gelecekle buluşturmak için yola çıktıklarını belirten Karaçavuş, genel kurulun hayırlar getirmesini diledi.
Çiftçilere seslenen Karaçavuş, “Bizler sizlerin evlatları olarak sizin hakkınızı koruma adına hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağımıza hak ve adaletten asla ayrılmayacağımıza noter huzurunda değil Allah’ın huzurunda söz veriyoruz. Bu süreçte sizlere sizin sahibi olduğunuz kurumlarda meydana gelen yüzlerce yanlışı tek tek anlatarak canınızı sıkmak, zamanınızı almak, ruhunuzu karartmak istemiyoruz. Siz zaten bunları en iyi şekilde biliyor ve çocuklarınızın geleceği için bu yanlışlara dur diyeceğinizi beyan ediyorsunuz, ama üzülmeyin nasıl ki kurtuluş savaşında yurt Atatürk ün deyimiyle milleti yine milletin azim ve kararı kurtarmışsa bu genel kurulda da çiftçimizi esnafımızı, kooperatif ve Şirket çalışanlarımızı yine sizlerin azim ve kararı kurtaracaktır. Sizler cesur, yürekli, bilinçli, kararlı ve meselesine sahip olan insanlar olarak bizlere omuz verin ki biz de sizlerin bir padişah misali hükmedeni değil, hizmetçileri olalım, sizlerin bu azim ve kararlılıkla, üzerinizde oluşturulmaya çalışılan kota, avans, ürün bedeli, işten atılma, sürgüne gönderilme baskılarına asla boyun eğmeyeceğinize olan inancımız en az sizlerinki kadardır” dedi.
Çiftçinin sahibi olduğu kurumları borç batağından çıkararak oluşacak kar ile kurulacak yeni tesislerde yine çiftçinin çocuklarının istihdam edileceğini dile getiren Karaçavuş, akraba ve yandaş kayırmacılığını bir kenara bırakacaklarını kaydetti. Karaçavuş ayrıca genel kurul sonrası pancar bedelini ton başına 10 lira artıracaklarını söyledi.
Karaçavuş, “Hiç kimsenin fabrikadan aldığı parayla, alnını bir gram terletmeden pancar satın alıp rant elde etmesine müsaade etmeyeceğiz ve bugüne kadar bunları yapanlardan paralarımızı geri alacağız. Sırça köşklerden sizlere nutuk atıp, yalılarda keyif sürmek yerine sîzinle tarlada dizlerimize kadar gömülüp tohumunuzu ekip, çapanızı yapacağız. Alınterimiz olmayan hiçbir haram kuruşa elimizi uzatmayacağız. Sadece fabrika olanaklarının değil devletimizin de tüm olanaklarının sizlere aktarılabilmesi için gerekli çalışmaları yaparak maksimum düzeyde fayda sağlamanıza hizmet edeceğiz. Bu proje kapsamında ilk hedefimiz özellikle bölgemizde bulunan Yemliha ve Bahçecik barajlarının sulama kanallarının bir an önce hizmete geçirilmesi için her türlü çalışmayı yaparak sizlerin üretimdeki girdilerinizi azaltıp kar marjınızı en yüksek düzeyde tutmaktır. Alternatif ürünlerle sizleri destekleyip bir metrekare toprağınızın bile atıl kalmamasını sağlayarak hak ettiğiniz zenginliğe kavuşmanız adına girişimlerde bulunacağız. Yeri gelmişken çalışanlarımıza genel kurul öncesi zorla oy toplatan, güya onları koruyacak olan sendika başkanına açıklamalar yaptırtan, genel kurul günü üstlerine üniforma giydirtecek olan anlayışa sesleniyorum. Biliniz ki bir insan hayatta ancak ekmeği ve namusu için yaşar. Siz hiç kimseye ne ekmek verebilirsiniz ne de hayat bahşedebilirsiniz. Rızkı da hayatı da veren ancak yüce Allah’tır” diye konuştu.
Yavuz Karaçavuş sözlerinin sonunda çiftçileri genel kurul öncesi uyardı ve “oylarınızı geleceğinizi ipotek altına almayacak şekilde kullanın” dedi.

KAYIP ÇOCUKLAR KOMİSYONU KAYSERİ’DE

Geçtiğimiz yıl Ramazan Bayramı nda şeker toplamak için evden çıkan ve bir daha haber alınamayan kayıp çocukların ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi nde Kayıp Çocukları Araştırma Komisyonu oluşturulmuştu. İl il dolaşarak kayıp çocuklarla ilgili yapılan çalışmaları takip edip ailelerle görüşerek rapor hazırlayan komisyon üyeleri Kayseri ye geldi. Polis Evinde Vali Mevlüt Bilici nin de katıldığı bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. İl Emniyet Müdür Arif Akkale ve Çocuk Şube Müdürü Ömer Güneş, komisyon üyelerine bilgi verdi. TBMM Kayıp Çocukları Araştırma Komisyonu Üyesi ve Heyet Başkanı AKP Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz, düzenlenecek raporla ilgili saha çalışmasına başladıklarını belirtti.

"Geçen sene ramazan ayında üç tane pırıl pırıl yavrumuz kaybolmuştu. Tabi bu çocuklarla ilgili nasıl ki vatandaşlarımız hassasiyet gösteriyorsa, meclisimizdeki milletvekili arkadaşlarımız da o hassasiyetle davranıp komisyonun kurulmasına vesile oldular." diyen İnceöz, Meclis in toplumdaki hassasiyeti içine taşıyarak bu çalışmaları yaptığını dile getirdi.
Yerelde yapılan çalışmalar hakkında bilgi almak ve çeşitli kurumlarda inceleme yapmak için Kayseri ye geldiklerini kaydeden İnceöz, "Kayseri de kayıp üç çocukla ilgili çok ciddi anlamda çalışma yapılmış ve 30 kişilik ekip oluşturulmuş, çalışmalar hala devam ediyor. Tabi burada görevli arkadaşların işini yapması kadar vatandaşların da aynı hassasiyeti göstermesi gerekiyor. Ateş düştüğü yeri yakmasın. Bu ateşi içimizde hissetmeliyiz. Ümit ediyoruz ki hiçbir çocuğumuz kaybolmasın, hiçbir çocuğumuz istismara uğramasın. Amacımız bu. Bunu sağlayabilmek için böyle bir komisyon kuruldu ve bu komisyonun sonunda oluşturacağı raporla inşallah ivedilikle hayata dönüşür ve bu acı vakaları yaşamayız diyorum. Ateş hiçbir yere düşmesin istiyoruz. Çocuklarımız için çok daha sağlıklı ve güvenli bir gelecek oluşturma peşindeyiz ve buradaki arkadaşlarımızla komisyon üyelerimiz bu hassasiyeti yüreğinin derinliklerinde hissederek çalışıyor. Bizim ümidimiz bu. İnanıyorum ki vatandaşlarımızda bu ümitleri bizimle paylaşıyor. Çalışmalarımızı sahada gerçekleştiriyoruz." diye konuştu.
Komisyon üyesi AKP Ankara Milletvekili Aşkın Aslan da yaptıkları incelemelerde kayıp çocuklarla ilgili özellikle Kayseri de ciddi çalışmalar yapıldığını tespit ettiklerini açıkladı.
Kayseri de değil ama genel olarak birkaç eksiklik olduğunu ifade eden Aslan,"Bunları raporda ortaya koyacağız. Kayseri olarak eksiklik görmüyoruz ama diğer illerde kurumlar arası iş birliklerinde problem oluyor bunları giderebilmek için bazı yönetmeliklerin değiştirilmesini önereceğiz. Herkes olayı çok iyi analize etmiş nasıl çözülebileceğini iyi biliyor ama bu tür olaylar her yerde olabiliyor. Gelişmiş ülkelerde de kaybolan ve bulunamayan çocuklar var. Umudumuz ülkemizde böyle bir durum yaşanmaması. Sahaya indik saha incelemelerine başladık. Gördüğümüz kadarıyla her şey güzel ama biz daha mükemmelini istiyoruz." şeklinde konuştu.

KAYIP ÇOCUKLAR KOMİSYONU KAYSERİ’DE

Geçtiğimiz yıl Ramazan Bayramı nda şeker toplamak için evden çıkan ve bir daha haber alınamayan kayıp çocukların ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi nde Kayıp Çocukları Araştırma Komisyonu oluşturulmuştu. İl il dolaşarak kayıp çocuklarla ilgili yapılan çalışmaları takip edip ailelerle görüşerek rapor hazırlayan komisyon üyeleri Kayseri ye geldi. Polis Evinde Vali Mevlüt Bilici nin de katıldığı bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. İl Emniyet Müdür Arif Akkale ve Çocuk Şube Müdürü Ömer Güneş, komisyon üyelerine bilgi verdi. TBMM Kayıp Çocukları Araştırma Komisyonu Üyesi ve Heyet Başkanı AKP Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz, düzenlenecek raporla ilgili saha çalışmasına başladıklarını belirtti.

"Geçen sene ramazan ayında üç tane pırıl pırıl yavrumuz kaybolmuştu. Tabi bu çocuklarla ilgili nasıl ki vatandaşlarımız hassasiyet gösteriyorsa, meclisimizdeki milletvekili arkadaşlarımız da o hassasiyetle davranıp komisyonun kurulmasına vesile oldular." diyen İnceöz, Meclis in toplumdaki hassasiyeti içine taşıyarak bu çalışmaları yaptığını dile getirdi.
Yerelde yapılan çalışmalar hakkında bilgi almak ve çeşitli kurumlarda inceleme yapmak için Kayseri ye geldiklerini kaydeden İnceöz, "Kayseri de kayıp üç çocukla ilgili çok ciddi anlamda çalışma yapılmış ve 30 kişilik ekip oluşturulmuş, çalışmalar hala devam ediyor. Tabi burada görevli arkadaşların işini yapması kadar vatandaşların da aynı hassasiyeti göstermesi gerekiyor. Ateş düştüğü yeri yakmasın. Bu ateşi içimizde hissetmeliyiz. Ümit ediyoruz ki hiçbir çocuğumuz kaybolmasın, hiçbir çocuğumuz istismara uğramasın. Amacımız bu. Bunu sağlayabilmek için böyle bir komisyon kuruldu ve bu komisyonun sonunda oluşturacağı raporla inşallah ivedilikle hayata dönüşür ve bu acı vakaları yaşamayız diyorum. Ateş hiçbir yere düşmesin istiyoruz. Çocuklarımız için çok daha sağlıklı ve güvenli bir gelecek oluşturma peşindeyiz ve buradaki arkadaşlarımızla komisyon üyelerimiz bu hassasiyeti yüreğinin derinliklerinde hissederek çalışıyor. Bizim ümidimiz bu. İnanıyorum ki vatandaşlarımızda bu ümitleri bizimle paylaşıyor. Çalışmalarımızı sahada gerçekleştiriyoruz." diye konuştu.
Komisyon üyesi AKP Ankara Milletvekili Aşkın Aslan da yaptıkları incelemelerde kayıp çocuklarla ilgili özellikle Kayseri de ciddi çalışmalar yapıldığını tespit ettiklerini açıkladı.
Kayseri de değil ama genel olarak birkaç eksiklik olduğunu ifade eden Aslan,"Bunları raporda ortaya koyacağız. Kayseri olarak eksiklik görmüyoruz ama diğer illerde kurumlar arası iş birliklerinde problem oluyor bunları giderebilmek için bazı yönetmeliklerin değiştirilmesini önereceğiz. Herkes olayı çok iyi analize etmiş nasıl çözülebileceğini iyi biliyor ama bu tür olaylar her yerde olabiliyor. Gelişmiş ülkelerde de kaybolan ve bulunamayan çocuklar var. Umudumuz ülkemizde böyle bir durum yaşanmaması. Sahaya indik saha incelemelerine başladık. Gördüğümüz kadarıyla her şey güzel ama biz daha mükemmelini istiyoruz." şeklinde konuştu.

Politikim Dergisi Elitaş, Büyükkılıç ve Eke'yi ödüllendirdi

Politikim Dergisi tarafından 81 ilde nabız yoklayarak gerçekleşen değerlendirme sonunda Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ve Kayserispor eski Başkanı Mete Eke ödüle layık görüldü.
Politikim Dergisi’nce gerçekleştirilen Türkiye’nin Örnek İnsanları Ödülleri, Ankara Swiss Otel’de düzenlenen tören ile verildi.Türkiye’nin 81 ilinde yapılan değerlendirme sonunda Kayseri’den üç isim ödüle layık görüldü… 5 ayrı kategoride yapılan değerlendirme sonunda milletvekili Mustafa Elitaş, Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ve Kayserispor eski Başkanı Mete Eke düzenlenen törenle ödüllerini aldı.

Türkiye’nin Örnek İnsanları Ödüllerinin Belediye Başkanları, Bilim Adamları, İşadamları, Bürokratlar ve Siyaset dalında olmak üzere 5 ayrı kategoride değerlendirildiğini belirten Derginin Genel yayın Yönetmeni İlhan Doğan, Belediye başkanları dalında projeler, projelerin uygulamaları ve sonuçlarının göz önünde bulundurulduğunu ve 12 belediye projesinin değerlendirilmeye alındığını söyledi. Yılın siyasetçileri bölümünde Elitaş, belediye başkanları bölümünde Büyükkılıç ve şehrin örnek insanı olarak da Eke, ödüle layık görüldü.
Politikim Dergisi tarafından Ankara Swis Otel’de düzenlenen ödül törenine konuşan Genel Yayın Yönetmeni İlhan Doğan, 81 il üzerinde yaptıkları titiz çalışmanın ardından ödül alacak isimleri belirlediklerini belirterek, “Geleneksel ödül törenimize gösterilen ilgi nedeniyle, burada bulunan ve katkı sağlayan herkese teşekkür ediyoruz” dedi…
Törene, bilim adamları, işadamları, belediye başkanları, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı… Kayseri’den Elitaş, Büyükkılıç ve Eke’nin ödül alması ise, geceye damgasını vurdu…

Politikim Dergisi Elitaş, Büyükkılıç ve Eke'yi ödüllendirdi

Politikim Dergisi tarafından 81 ilde nabız yoklayarak gerçekleşen değerlendirme sonunda Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ve Kayserispor eski Başkanı Mete Eke ödüle layık görüldü.
Politikim Dergisi’nce gerçekleştirilen Türkiye’nin Örnek İnsanları Ödülleri, Ankara Swiss Otel’de düzenlenen tören ile verildi.Türkiye’nin 81 ilinde yapılan değerlendirme sonunda Kayseri’den üç isim ödüle layık görüldü… 5 ayrı kategoride yapılan değerlendirme sonunda milletvekili Mustafa Elitaş, Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ve Kayserispor eski Başkanı Mete Eke düzenlenen törenle ödüllerini aldı.

Türkiye’nin Örnek İnsanları Ödüllerinin Belediye Başkanları, Bilim Adamları, İşadamları, Bürokratlar ve Siyaset dalında olmak üzere 5 ayrı kategoride değerlendirildiğini belirten Derginin Genel yayın Yönetmeni İlhan Doğan, Belediye başkanları dalında projeler, projelerin uygulamaları ve sonuçlarının göz önünde bulundurulduğunu ve 12 belediye projesinin değerlendirilmeye alındığını söyledi. Yılın siyasetçileri bölümünde Elitaş, belediye başkanları bölümünde Büyükkılıç ve şehrin örnek insanı olarak da Eke, ödüle layık görüldü.
Politikim Dergisi tarafından Ankara Swis Otel’de düzenlenen ödül törenine konuşan Genel Yayın Yönetmeni İlhan Doğan, 81 il üzerinde yaptıkları titiz çalışmanın ardından ödül alacak isimleri belirlediklerini belirterek, “Geleneksel ödül törenimize gösterilen ilgi nedeniyle, burada bulunan ve katkı sağlayan herkese teşekkür ediyoruz” dedi…
Törene, bilim adamları, işadamları, belediye başkanları, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı… Kayseri’den Elitaş, Büyükkılıç ve Eke’nin ödül alması ise, geceye damgasını vurdu…

Derviş Eroğlu seçilirse Kayseri 2. Cumhurbaşkanını çıkaracak

KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu nun pazar günü yapılacak seçimler sonucu Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde, Kayseri de aynı mahalleden 2 nci cumhurbaşkanı çıkacak. Kayseri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül den sonra KKTC nde de Kayserili cumhurbaşkanına sahip olacak.
1800’lü yılların ikinci yarısında Kıbrıs’a göç eden Kayserili Hacı Hafız Efendinin torunu olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Derviş Eroğlu, 20 Kasım da baba ocağına yaptığı ziyaretten sonra Kayseri den "Şu anda başbakansınız. Sizi Kıbrıs daki cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası, kentimize Kayseri nin 2 nci Cumhurbaşkanı olarak bekliyoruz" dilekleriyle uğurlanmıştı.

Eroğlu nun Kayseri Büyükşehir belediyesine yaptığı ziyarette de Başkan Mehmet Özhaseki, "Önümüzdeki dönemde Cumhurbaşkanı olmanız durumunda aynı mahalleden 2 Cumhurbaşkanı çıkmış olacak" demişti.

Derviş Eroğlu seçilirse Kayseri 2. Cumhurbaşkanını çıkaracak

KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu nun pazar günü yapılacak seçimler sonucu Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde, Kayseri de aynı mahalleden 2 nci cumhurbaşkanı çıkacak. Kayseri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül den sonra KKTC nde de Kayserili cumhurbaşkanına sahip olacak.
1800’lü yılların ikinci yarısında Kıbrıs’a göç eden Kayserili Hacı Hafız Efendinin torunu olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Derviş Eroğlu, 20 Kasım da baba ocağına yaptığı ziyaretten sonra Kayseri den "Şu anda başbakansınız. Sizi Kıbrıs daki cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası, kentimize Kayseri nin 2 nci Cumhurbaşkanı olarak bekliyoruz" dilekleriyle uğurlanmıştı.

Eroğlu nun Kayseri Büyükşehir belediyesine yaptığı ziyarette de Başkan Mehmet Özhaseki, "Önümüzdeki dönemde Cumhurbaşkanı olmanız durumunda aynı mahalleden 2 Cumhurbaşkanı çıkmış olacak" demişti.

'Obez' demek yasaklanacak!

"Obez" kelimesi, çocuk sağlığı ve beslenmesiyle ilgili strateji ve planlardan çıkarılacak.
İngiltere'de, aşırı şişman çocukları rencide etmemek için "obez" kelimesi yerine "sağlıksız kilo" teriminin getirilmesi öneriliyor.
Telegraph'ın haberine göre, Liverpool İl Meclisi yetkilileri, kilolu çocukları "damgalamaktan" kaçınmak için, bu çocukları tanımlarken kullanılan söz konusu kelimenin yasaklanmasını teklif etti.
Benimsenmesi halinde, "obez" ve "obezite" kelimeleri çocuk sağlığı ve beslenmesiyle ilgili strateji ve planlardan çıkarılacak.
Kentte 11 yaşındaki erkek çocuklarının yaklaşık yarısının, bu yaştaki kızlarınsa yüzde 40'ının aşırı kilolu olduğu bildiriliyor.
Ancak sağlık uzmanları, obez kelimesinin yasaklanmasının ciddi bir meselenin üstünün örtülmesine yol açacağı uyarısında bulunuyor ve teklife karşı çıkıyorlar.

'Obez' demek yasaklanacak!

"Obez" kelimesi, çocuk sağlığı ve beslenmesiyle ilgili strateji ve planlardan çıkarılacak.
İngiltere'de, aşırı şişman çocukları rencide etmemek için "obez" kelimesi yerine "sağlıksız kilo" teriminin getirilmesi öneriliyor.
Telegraph'ın haberine göre, Liverpool İl Meclisi yetkilileri, kilolu çocukları "damgalamaktan" kaçınmak için, bu çocukları tanımlarken kullanılan söz konusu kelimenin yasaklanmasını teklif etti.
Benimsenmesi halinde, "obez" ve "obezite" kelimeleri çocuk sağlığı ve beslenmesiyle ilgili strateji ve planlardan çıkarılacak.
Kentte 11 yaşındaki erkek çocuklarının yaklaşık yarısının, bu yaştaki kızlarınsa yüzde 40'ının aşırı kilolu olduğu bildiriliyor.
Ancak sağlık uzmanları, obez kelimesinin yasaklanmasının ciddi bir meselenin üstünün örtülmesine yol açacağı uyarısında bulunuyor ve teklife karşı çıkıyorlar.

6 yeni vakıf üniversitesi

TBMM'de, 6 yeni vakıf üniversitesi kurulmasına ilişkin tasarı kabul edilerek yasalaştı.
Kanuna göre, İstanbul'da ''Fatih Sultan Mehmet'', ''Sabahattin Zaimoğlu'', ''Ön Asya'', ''Süleyman Şah'' ve ''Bezm-i Alem'', Samsun'da ise ''Canik Başarı'' vakıf üniversiteleri kurulacak.

Üniversiteler şu bölümlerden oluşacak:
Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi: Tıp, diş hekimliği, sağlık bilimleri, eğitim fakülteleri ve sağlık bilimleri, adli bilimler ve eğitim bilimleri enstitüsü ile sağlık hizmetleri meslek yüksekokulu.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi: Mühendislik-mimarlık, edebiyat ve güzel sanatlar fakülteleri, mühendislik ve fen bilimleri, sosyal bilimler, güzel sanatlar, medeniyetler ittifakı enstitüleriyle, güzel sanatlar meslek yüksekokulu.
İstanbul Ön Asya Üniversitesi: Edebiyat, iktisadi ve idari bilimler, eğitim, sağlık bilimleri fakülteleri, sosyal bilimler ve sağlık bilimleri enstitüleri, yabancı diller yüksekokulu.
Süleyman Şah Üniversitesi: İnsan ve toplum bilimleri, mühendislik ve doğa bilimleri, işletme ve yönetim bilimleri fakülteleri, fen ve sosyal bilimler enstitüleri.
Canik Başarı: iktisadi ve idari bilimler, mimarlık ve mühendislik, fen-edebiyat, eğitim fakülteleri, fen ve sosyal bilimler enstitüleri.
Sabahattin Zaimoğlu Üniversitesi: İnsan ve toplum bilimleri, eğitim, işletme ve yönetim bilimleri, mühendislik ve doğa bilimleri fakülteleri, sosyal bilimler ve fen bilimleri enstitüleri, yabancı diller yüksekokulu.

6 yeni vakıf üniversitesi

TBMM'de, 6 yeni vakıf üniversitesi kurulmasına ilişkin tasarı kabul edilerek yasalaştı.
Kanuna göre, İstanbul'da ''Fatih Sultan Mehmet'', ''Sabahattin Zaimoğlu'', ''Ön Asya'', ''Süleyman Şah'' ve ''Bezm-i Alem'', Samsun'da ise ''Canik Başarı'' vakıf üniversiteleri kurulacak.

Üniversiteler şu bölümlerden oluşacak:
Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi: Tıp, diş hekimliği, sağlık bilimleri, eğitim fakülteleri ve sağlık bilimleri, adli bilimler ve eğitim bilimleri enstitüsü ile sağlık hizmetleri meslek yüksekokulu.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi: Mühendislik-mimarlık, edebiyat ve güzel sanatlar fakülteleri, mühendislik ve fen bilimleri, sosyal bilimler, güzel sanatlar, medeniyetler ittifakı enstitüleriyle, güzel sanatlar meslek yüksekokulu.
İstanbul Ön Asya Üniversitesi: Edebiyat, iktisadi ve idari bilimler, eğitim, sağlık bilimleri fakülteleri, sosyal bilimler ve sağlık bilimleri enstitüleri, yabancı diller yüksekokulu.
Süleyman Şah Üniversitesi: İnsan ve toplum bilimleri, mühendislik ve doğa bilimleri, işletme ve yönetim bilimleri fakülteleri, fen ve sosyal bilimler enstitüleri.
Canik Başarı: iktisadi ve idari bilimler, mimarlık ve mühendislik, fen-edebiyat, eğitim fakülteleri, fen ve sosyal bilimler enstitüleri.
Sabahattin Zaimoğlu Üniversitesi: İnsan ve toplum bilimleri, eğitim, işletme ve yönetim bilimleri, mühendislik ve doğa bilimleri fakülteleri, sosyal bilimler ve fen bilimleri enstitüleri, yabancı diller yüksekokulu.

Lifli besin neye yarar?

Lifli besinler tüketmek gerektiği hep söylenir. Peki hangi gıdalar liflidir?
Lifli besinler tüketmek gerektiğine dair tavsiyeler mutlaka kulağınıza çalınmıştır. Peki, ne işe yarar bu çok sözü edilen, liften zengin gıdalar ve en çok nelerde bulunurlar?
Kısaca tanımlamak gerekirse, bitkilerin vücudumuz tarafından sindirilemeyen kısmına diyet lifleri ya da posa diyoruz. İnsan vücudunda bulunan enzimler, diğer içeriklerin aksine kompleks karbonhidratlar olan lifleri parçalayamıyor, bu nedenle de kan dolaşımı tarafından emilemiyorlar.
"Bunları sindiremiyorsak ne işe yarıyorlar ki?" diyebilirsiniz. Aslında onların faydaları da bu özelliklerinden, yani sindirilememelerinden geliyor!
FAYDALARI SAYMAKLA BİTMİYOR
Diyet liflerinin en önemli faydalarından biri, midede daha uzun süre kalarak bizi tok tutmaları. Böylece kilo kontrolüne yardımcı oluyor, daha ince, daha fit olmamızı sağlıyorlar.
- Bağırsakları toksinlerden temizliyorlar. Mideyi koruyorlar, sindirimin tam bir denge içinde işlemesini sağlayarak bu sistemde görülebilecek kanser de dâhil birçok hastalığı önlüyorlar.
- Diyet lifleri, karbonhidratların daha uzun sürede emilmelerini sağlayarak insülin ve kan şekeri düzeylerinin kontrol altında tutulmasını sağlıyor. Bu yönüyle diyabetin önlenmesinde de önemli katkıları var.
- Kalp ve damar hastalıklarına yol açan kötü kolesterolün düşürülmesine yardımcı olurlar. Özellikle suda çözülebilen diyet lifleri, bağırsaklarda fermente olarak sindirim sistemi için çok faydalı olan kısa zincirli yağ asitlerine dönüşürler.
YETERLİ DİYET LİFİ NASIL ALABİLİRİM
Öğle yemeğinde hamburger menü mü yoksa etli taze fasulye ve bir dilim taM buğday ekmeği mi yerseniz daha çok diyet lifi alırsınız? Tabii ki ikinci seçenek! Yetişkinlerin 25-35 gram arasında diyet lifi tüketmesi öneriliyor. İşte size beslenmenize daha fazla diyet lifi eklemek için bazı ipuçları:
- Ekmek, kahvaltı gevreği, kraker, makarna alırken her zaman 'tam tahıllı' olanları seçin. Yani rafine ürünlerden uzak durun.
- Kahverengi pirinç, bulgur, yulaf gibi tam tahıllara, beslenmenizde daha fazla yer verin.
- Fasulye, mercimek, bakla, nohut gibi Türk mutfağında da son derece popüler olan baklagilleri daha fazla tüketin. Yine kabuklu yemişler ve tohumlar (en ünlüleri keten tohumu) da diyet lifleri yönünden son derece zengindir. Salatalarda, çorbalarda bu tohumlardan yemeye çalışın.
- Meyve ve sebzelerin eşsiz lif kaynakları olduklarını unutmayın. Mümkün olduğunca onları kabuklarıyla tüketmeye çalışın. Ayrıca meyve suyundan çok, meyveleri tüm olarak yemeye çalışın.
- Sağlıklı bir atıştırma için kurutulmuş meyveleri tercih edin. Ayrıca onları kurabiyelerinize ve tatlılarınıza da katabilirsiniz.
Önerilen günlük diyet lifi miktarı
Erkekler, 19-38 yaş 38 gram
Erkekler. 51+yaş 30 gram
Kadınlar: 19-50 yaş 25 gram

Lifli besin neye yarar?

Lifli besinler tüketmek gerektiği hep söylenir. Peki hangi gıdalar liflidir?
Lifli besinler tüketmek gerektiğine dair tavsiyeler mutlaka kulağınıza çalınmıştır. Peki, ne işe yarar bu çok sözü edilen, liften zengin gıdalar ve en çok nelerde bulunurlar?
Kısaca tanımlamak gerekirse, bitkilerin vücudumuz tarafından sindirilemeyen kısmına diyet lifleri ya da posa diyoruz. İnsan vücudunda bulunan enzimler, diğer içeriklerin aksine kompleks karbonhidratlar olan lifleri parçalayamıyor, bu nedenle de kan dolaşımı tarafından emilemiyorlar.
"Bunları sindiremiyorsak ne işe yarıyorlar ki?" diyebilirsiniz. Aslında onların faydaları da bu özelliklerinden, yani sindirilememelerinden geliyor!
FAYDALARI SAYMAKLA BİTMİYOR
Diyet liflerinin en önemli faydalarından biri, midede daha uzun süre kalarak bizi tok tutmaları. Böylece kilo kontrolüne yardımcı oluyor, daha ince, daha fit olmamızı sağlıyorlar.
- Bağırsakları toksinlerden temizliyorlar. Mideyi koruyorlar, sindirimin tam bir denge içinde işlemesini sağlayarak bu sistemde görülebilecek kanser de dâhil birçok hastalığı önlüyorlar.
- Diyet lifleri, karbonhidratların daha uzun sürede emilmelerini sağlayarak insülin ve kan şekeri düzeylerinin kontrol altında tutulmasını sağlıyor. Bu yönüyle diyabetin önlenmesinde de önemli katkıları var.
- Kalp ve damar hastalıklarına yol açan kötü kolesterolün düşürülmesine yardımcı olurlar. Özellikle suda çözülebilen diyet lifleri, bağırsaklarda fermente olarak sindirim sistemi için çok faydalı olan kısa zincirli yağ asitlerine dönüşürler.
YETERLİ DİYET LİFİ NASIL ALABİLİRİM
Öğle yemeğinde hamburger menü mü yoksa etli taze fasulye ve bir dilim taM buğday ekmeği mi yerseniz daha çok diyet lifi alırsınız? Tabii ki ikinci seçenek! Yetişkinlerin 25-35 gram arasında diyet lifi tüketmesi öneriliyor. İşte size beslenmenize daha fazla diyet lifi eklemek için bazı ipuçları:
- Ekmek, kahvaltı gevreği, kraker, makarna alırken her zaman 'tam tahıllı' olanları seçin. Yani rafine ürünlerden uzak durun.
- Kahverengi pirinç, bulgur, yulaf gibi tam tahıllara, beslenmenizde daha fazla yer verin.
- Fasulye, mercimek, bakla, nohut gibi Türk mutfağında da son derece popüler olan baklagilleri daha fazla tüketin. Yine kabuklu yemişler ve tohumlar (en ünlüleri keten tohumu) da diyet lifleri yönünden son derece zengindir. Salatalarda, çorbalarda bu tohumlardan yemeye çalışın.
- Meyve ve sebzelerin eşsiz lif kaynakları olduklarını unutmayın. Mümkün olduğunca onları kabuklarıyla tüketmeye çalışın. Ayrıca meyve suyundan çok, meyveleri tüm olarak yemeye çalışın.
- Sağlıklı bir atıştırma için kurutulmuş meyveleri tercih edin. Ayrıca onları kurabiyelerinize ve tatlılarınıza da katabilirsiniz.
Önerilen günlük diyet lifi miktarı
Erkekler, 19-38 yaş 38 gram
Erkekler. 51+yaş 30 gram
Kadınlar: 19-50 yaş 25 gram

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...