Sayfalar

30 Haziran 2010 Çarşamba

Yine raylı sistem aracı kaza yaptı, bir yaya ağır yaralandı

Raylı sistem aracı Düvenönü-Meydan arasındaki geçiş güzergahında yolun karşısına geçmeye çalışan bir yayaya çarptı. Kazada yaralanan şahıs hastanede tedavi altına alındı.

Nimet Atılgan idaresindeki 3815 –A sefer sayılı raylı sistem aracı Düvenönü’nde yolun karşısına geçmek isteyen Şadiye Gümüşsoy’a çarptı.
            Kazada ağır şekilde yaralanan Şadiye Gümüşsoy ambulansla Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı.

CHP'ye Yeşilhisar'da katılımlar sürüyor

İlçe gezilerini sürdüren Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Enver Özdemir ve il yöneticileri Yeşilhisar ve İncesu’da esnaf ziyareti gerçekleştirdi. Yeşilhisar’da aralarında eski ilçe başkanının da bulunduğu 15 DSP üyesi CHP’ye katıldı.

CHP İl Başkanı Enver Özdemir, İl yönetim kurulu üyeleri ve İl Kadın Kolları Başkanı Müge Deliorman’ın katıldığı ilçe gezilerinde ilk olarak Yeşilhisar İlçe Başkanlığı ziyaret edildi. CHP İl Başkanı Enver Özdemir burada yaptığı konuşmada, kurultay sonrası başlayan yükselişin devam ettiğini ve hızla iktidara yürüdüklerini kaydetti.

AKP iktidarının kendi yarattığı suni gündemlerle uğraşmaya devam ettiğini ve gerçek gündeme bir türlü dönmek istemediğini ifade eden Özdemir, iktidara geldiklerinde sıfır noktasında teslim aldıkları terörü açılım adı altındaki çalışmaları ile körüklediklerini ve Kayseri’nin son iki ayda 5 şehit verdiğini söyledi.

Halkın beklentisinin CHP iktidarı olduğunu dile getiren Özdemir, çiftçinin, esnafın, emeklinin, çalışanın yoksullukla mücadele ederken, iktidar sahiplerinin ve yandaşlarının zenginleştiğini vurguladı. İktidar yolunda CHP’lilerin omuzlarındaki yükün ve sorumluluğun daha da arttığına dikkati çeken CHP İl Başkanı Özdemir “ hep birlikte daha çok çalışarak,  halkımızın sorunlarını dinleyerek ihtiyaç duyduğumuz CHP iktidarını gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu.

        Konuşmaların ardından Yeşilhisar Eski İlçe Başkanının da aralarında bulunduğu 15 DSP’li CHP’ye katıldı ve parti rozetleri yöneticiler tarafından takıldı.

      Daha sonra Yeşilhisar‘da esnaf ziyaretinde bulunan İl başkanı Özdemir ve beraberindekiler, vatandaşların ilgisiyle karşılaştılar.

Yeşilhisar ziyaretinin ardından İncesu İlçesi’ne geçen CHP İl Başkanı ve yöneticiler, ilçe başkanlığını ziyaret ettikten sonra, esnaflarla dolaşarak sorunları dinlediler.

       Ziyaretler sırasında vatandaşlar, “esnaf ta, çiftçi de bitti, gençlerimiz boş geziyor. Artık sabrımız taştı” şeklinde konuştular.

Kulkuloğlu: "AKP'li Büyük Toraman Belediye Başkanının sahtecilik suçu kesinleşti."

CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, Felahiye ilçesine bağlı Büyüktoraman beldesinin AKP’li Belediye Başkanı Ali Temirci nin evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçunun kesinleştiğini iddia etti.

CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Büyüktoraman Belediye Başkanı Ali Temirci nin, sahte evrak ve numarayla kendisini Bağ-Kur lu gibi göstererek, emekli olduğunu öne sürdü. Temirci nin bu olaydan mahkum olduğunu ifade eden Kulkuloğlu, “Dosya kararında Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi, nitelikli dolandırıcılık suçunu subut bulduğundan, Büyüktoraman Belediye Başkanı Ali Temirci hakkında, indirimlerden sonra 3 yıl 1 ay hapis, 129 bin 461 TL adli para cezası, eğer adli para cezasını ödemezse, onun da günlük 20 TL den hapis cezasına çevrilmesine karar vermiştir. Olayın tüm kamu görevlileri ve kamuoyu tarafından bilinmesine rağmen, kararın kesinleşmesi üzerinden 12 gün geçmiştir. Temirci, niçin hala görevinden alınmadı? AKP nin ben hırsızımı korur, toz kondurmam anlayışı toplumu ahlaki çöküntüye uğratmakta ve vicdan sahiplerini rahatsız etmektedir” dedi.

Kulkuloğlu, benzer anlayışın AKP İl Başkanı Mahmut Cabat için de geçerli olduğunu, bu kişinin son bir yıldır maden ruhsatı simsarlığı ve vergi kaçakçılığı yaptığını haykırmalarına rağmen, görmezden gelindiğini söyledi.

Kazım BÜYÜKBAHÇECİ: BİZ DEVLETE YÜK DEĞİLİZ

Türkiye İşçi Emekliler Derneği üyeleri 30 Haziran emekliler günü dolayısıyla anıta çelenk koydular.

Dernek Başkanı Kazım Büyükbahçeci, çalışırken emeklilik dönemini huzur içinde geçirmeyi hayal ettiklerini belirtti;  ama huzuru hiçbir zaman bulamadıklarını söyledi.

Büyükbahçeci, senelerdir işçi ve Bağ-Kur emeklilerine milli gelirden pay verilmediğini, işçi emeklisinin 2000 yılı öncesi emeklilerinin yüzde 90 açlık sınırı altında aylık aldığını ama iktidarın bu aylıklar üzerinde tasarruf yaptığını belirtti.

 Sağlıkta her gün paralı sisteme gidildiğini dile getiren Büyükbahçeci, şöyle devam etti:

     İktidar, 8 yıldır emekli aylıklarını yaşanabilir bir düzeye getireceğini hizmet ve prime dayalı düzenleme yapılacağını defalarca basın kanalıyla açıkladı ama emekliyi yine masa başı TÜFE ye mahkum ettiler.

     Kendini zor geçindiren emekli her gün paralı sisteme giden sağlığa nasıl para yetiştirsin. Bizi devlete yük olarak görüyorlar ve bizim üzerimizden tasarruf yapıyorlar. Bizi devlete yük olarak görenler, kendileri emekli maaşlarını bankadan çuvalla alıyorlar. Her yıl olduğu gibi bu yıl da emekliler günü ve haftasını hüzünlü geçiriyoruz.

Bu arada Emekliler Gününde Anayasa Mahkemesi emekli aylıkları arasında farka yol açan düzenlemenin iptali için Ankara 5’inci İş Mahkemesince yapılan başvuruyu reddetti. Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Şube Başkanı Büyükbahçeci  Anayasa mahkemesinin verdiği karardan habersiz intibak yasanının çıkması gerektiğini söyledi.

Başkan Büyükbahçeci’nin açıklamasından bir saat sonra beklenen haber geldi; ama emeklilerin beklediği gibi değildi.

Anayasa Mahkemesi, yerel mahkemeyi yetkisiz bularak davanın reddine karar verdi. Ankara 5. İş Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi nin gerekçesini açıklamasını beklemek üzere davayı 13 Ekim tarihine erteledi.

            Emekliler hükümetten şikayet ederken dernekten şikayetçi olan üyelerde vardı. Derneğe üye Döndü Eryücel üyelikten dolayı maaşından kesinti yapıldığını, dilekçe vermesine rağmen üyeliğinin sona erdirilmediğini belirtti.

Bombacı yakalandı

İstanbul Jandarma Alay Komutanlığı timleri Halkalı bombacısını yakaladı.. Şuan Arnavutköy Jandarma Karakolu'nda tutuluyor ve Ankara'dan gelen özel bir ekip tarafından sorgulaması yapılıyor..
Sadece bombacı değil ona 8 gün boyunca yardım ve yataklık edenler de yakalandı..
Bombacı, İzmit Otogarı'nda Kandil'e gitmek üzereyken kıskıvrak yakalandı ve İstanbul'a getirildi.
Sanığın 19 yaşında olduğu ve 2 eyleme katıldığı belirtildi..

MHP'li Durmuş:"Haberal'ı rehin aldınız"

MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş,
"Mehmet Haberal gibi bir kısım öğretim üyelerinin Ergenekon çerçevesinde yargılanması tıp camiası için bir ayıptır" dedi.

TBMM Kanser Araştırması Komisyonunun bugünkü toplantısında, Durmuş’un, "Ergenekon" soruşturması çerçevesinde tutuklu bulunan Prof. Dr. Mehmet Haberal’a ilişkin bazı sözleri tartışma yaşanmasına neden oldu.

Haberal’ı ihtisas sahibi hekim olarak takdir ettiğini sonuna kadar arkasında duracağını belirten Durmuş, "Uluslararası itibarı olan bir adamdır.
Haberal’ın bir siyasal eğilimi vardır, benimle de aynı görüşte değildir. Daha önce bir siyasi partiden aday da oldu. İddiaları vardır. Haberal gibi bir kısım
öğretim üyelerinin Ergenekon çerçevesinde yargılanması tıp camiası için bir ayıptır" diye konuştu.

Haberal’ın, ülkede ilk böbrek naklini yapan hekim olduğunu anımsatan Durmuş, "Karaciğer naklini de yapan adamdır. Haberal’dan hareketle hastanesinde çalışan veya eğitim alanların hedef ve düşman olarak gösterilmesi ayıptır, çirkindir asla kabul edilemez" dedi.

Üroonkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Haluk Özen’in sunumunun ardından söz alan AK Parti Rize Milletvekili Lütfi Çırakoğlu ise Haberal’ın hemşerisi olduğunu belirterek, "Bir kişi çıkıp da onun Rize’de bir hastayı ücretsiz ameliyat ettiğini asla söyleyemez. Rize’de 13 yıl hekimlik yaptım, Allah için bir fakir fukaraya bedava yardımcı olmamıştır. Maradona çok iyi futbolcudur ama buradan yola çıkarak, onun kokain kullanmasını haklı gösteremezsiniz. Profesör olabilir, şu olabilir, bu olabilir, suç işleme özgürlüğü hiç kimsede yoktur" diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, "Suç işlemiş gibi gösteriyorsunuz" diyerek eleştiride bulunması üzerine Çırakoğlu, "Hayır efendim, hukuk var. Ben suçlu demiyorum" karşılığını verdi.

Osman Durmuş da "Evet, savcı suçunu söylemedi. Adamı rehin aldınız. Adamın hürriyetini gasp ediyorsunuz. Bu nasıl hakim, savcı direktifle çalışıyor. Versin o zaman kararını görelim" dedi.

KTO, 25 yılını dolduranlara plaket verdi

Ticaret Odası, 25 yıldan fazla kentte faaliyet gösteren 20 işletme sahibini, Kuzey Yıldızları arasında yer aldıkları için plaketle ödüllendirdi.

Kuzey Yıldızlarına ödüllerinin verildiği programda konuşan Ticaret Odası Başkanı Hasan Ali Kilci, dünyadaki ekonomik gelişmelere bakıldığında özel sektörün öne çıktığının görüleceğini ifade ederek, Türkiye de de benzer durumun yaşandığına dikkat çekti.

Kilci nin konuşmasının ardından çeyrek asırdan fazla faaliyet gösteren işletmeciler Ahmet Dandin, Ali Aslan, Ali Osman Çimen, Cuma Ali Cengiz, Abdullah Eraslan, Hacı Ersu, İbrahim Özçınar, İbrahim Öztürk, İnönü İsmet Erdem, İsmail Kayar, Mehmet Conağası, Mehmet Güler, Mustafa Dandin, Mustafa Sıtkı Soydan, Osman Başol, Osman Dörtdudak, Ömer Sayın, Ünal Sağıroğlu, Mustafa Hisar ve Şeref Öcal a plaket verildi.

     Ödül töreninin ardından haziran ayı Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantı öncesinde KTO Başkanı Kilci, 1966-1969 yılları arasında oda başkanlığı yapan Nuh Mehmet Kaşıkçı ya, Meclis Onur Ödülü ile Kaşıkçı nın 50 yıl önce çekilmiş fotoğrafını verdi.

     Kilci, Kuzey Yıldızları arasına giren KTO Meclis Başkanı Bekir Adıyaman a da plaket takdim etti.

    TSE Kayseri Bölge Müdürlüğü yetkililerinin Başkan Kilci ye TSE Kalite Belgesi sunmasının ardından Meclis Toplantısı na geçildi.

   Ticaret Odası Başkanı Hasan Ali Kilci meclis toplantısında özellikle terörle ilgili sert sözler sarf etti. PKK’nın devletle pazarlığa oturduğunu ifade ederek tepki gösteren ve PKK’nın meclisteki uzantılarının hakaretlerini hatırlatan Kilci, Başbakan’ın başını ellerinin arasına alarak düşünmesi gerektiğini söyledi.

Açılımın içinin şehitler, gaziler ve gözyaşları ile dolmaya başladığını dile getiren Kilci, Barzani’nin devlet töreniyle karşılanmasına da dikkat çekti.

'Kafasını kopartırım onun'

Ankara Emniyet Müdürü ihaleye ilişkin bilgileri örgüt şüphelilerine sızdırmakla suçlanıyor.
Kayseri Emniyeti tarafından 8 Aralık 2009 tarihinde başlatılan soruşturma kapsamında, hakkında yakalama kararı çıkartılan Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir’in soruşturma tutanaklarına ulaştığını belirten NTV'nin haberine göre dosyada Özdemir'le ilgili teknik takip ve dinleme kayıtları da yer alıyor.

Soruşturmada Özdemir'e yöneltilen ilk suçlama Kayseri Emniyeti’nin yaptığı temizlik ihalesine ilişkin bilgileri örgüt şüphelilerine sızdırmak.

“Benim İTA amiri sıfatı ile ihalelere ilişkin tüm bilgileri alma hakkım var. Ancak bu ihale ile ilgili ne bilgi aldım ne de ihalede çıkacak rakamı birilerine verdim. Ayrıca suçlanan Kayserispor yöneticisi T.H.'ye bu bilgileri kolaylıkla bir maç sırasında protokolde aktarabilirdim. Yanında çalışan bir personelle bilgileri aktardığım öne sürülüyor. Niye böyle bir şeye muhattap olayım?”

"KAFASINI KOPARTIRIM ONUN"

Dosyada, soruşturmaya ilişkin bilgilerin sızdırılması üzerine operasyon sürecinin planlanandan önce başlatıldığı da belirtildi. Bu süreçte Ankara Emniyet Müdürü ile bazı süpheliler arasında gerçekleşen ve dinlemeye takılan görüşmeler etkili oldu:

“T.H.'nin ‘müdürüm siz gittiniz tüm oklar bize döndü’ diyerek soruşturmayı yürüten komiser C.Y.'yi şikayet etmesi üzerine, Özdemir'in "Vali beyle görüştüm hepsinin canına okuyacağım", şube amiri C.Y. ile ilgili olarak da ‘kafasını kopartırım onun’ dediği tesbit edilmiştir.”

"KURGUDAN İBARET"

Sorgusunda bu konuşmayı doğrulayan Özdemir, "İhale ile ilgili şüpheli görülen hususlar kurgudan ibarettir' diye konuştu.

“Daha önce benim hakkında defalarca asılsız ihbar mektupları gönderildi. Benim silah sattığım, bu soruşturmada adı geçen T.H.'ye ihale vereceğim iddia ediliyordu. Yaşananlar tam anlamıyla bir komplodur. Hatta konuşmalarda adı geçen C.Y. benim Organize Şube’ye aldırdığım bir polistir. Hatta şimdi sanık olduğum bu çeteyi ona takip ettirdim. Örgütle hiçbir alakam olmamıştır. Soruşturma konusu olan ihale ile ilgili hususlar kurgudan ibarettir.”

Özdemir’in bu ifadesini yeterli bulmayan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, ifade sahipleri üzerinde etkisi bulunacağı ve delilleri karartacağı gerekçesi ile Özdemir hakkında yakalama kararı çıkartılmasına hükmetmişti.

Başbakan gerilimden yana, ama biz değiliz.

Başbakan gerilimden yana ama biz değiliz.
Başbakan Hamas'tan yana ama biz değiliz.
Başbakan Ermenistan'dan yana ama biz Azerbaycan  ile dünya ahret kardeşiz.
Başbakan Filistin bayrağını taşıyor, biz Azerbaycan ve Doğu Türkistan bayraklarını.
Başbakan Azerbaycan bayraklarını çöpe attırıyor, biz başımızın üstünde taşıyoruz.
Başbakan Arapları seviyor, biz Türkoğlu Türkleri seviyoruz.
Başbakan açılım diyor, biz vatan bölünemez diyoruz.
Başbakan PKK'ıları Habur'da davulla zurnayla karşılıyor, biz askerlerimizi davulla zurnayla uğurluyoruz.
Başbakan çömeliyor, biz ise PKK'nın üzerine çöküyoruz.
Başbakan Türk kelimesini bölücülük sayıyor, biz ise kahraman ırkımızın adından onur duyuyoruz.
Başbakan cemaat diyor, biz cemiyet diyoruz.
Başbakan zenginleşiyor, biz fakirleşiyoruz.
Başbakan yasaklar koyuyor, biz özgürlük istiyoruz.
Başbakan Barzani'ye kardeşim diyor, biz  Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'ye demesini bekliyoruz.
Başbakan anamızı da alıp gitmemizi söylüyor, biz anamızı alıp tarlamızı sürüyoruz.
Başbakan "one minute" diyor, biz de "to be or not to be" diyoruz.
Başbakan Ergenekon diyor, biz de Deniz Feneri diyoruz.
Başbakan yargıyı kendine bağlamak istiyor, biz ise tam bağımsız yargı istiyoruz.
Başbakan YÖK diyor, biz ise YOK diyoruz.
Başbakan Türk Askerinin moralini bozuyor, biz ise askerimize sonuna kadar güveniyoruz.
Başbakan kömür dağıtıyor, biz ise iş istiyoruz.
Başbakan korku imparatorluğu kuruyor, biz ise sevgi devleti istiyoruz.
Başbakan telefonlarımızı dinletiyor, biz ise Türk halkının sesini duymasını istiyoruz.
Başbakan dünyayı geziyor, biz ise çarşı pazar gezmesini istiyoruz.
Başbakan Osmanlı olduğunu sanıyor, biz ise genç Türkiye Cumhuriyetinin başbakanı olmasını bekliyoruz.
Başbakan ülkeyi mozaik sanıyor, biz ise nakış nakış Türk kilimi olduğunu biliyoruz.
Başbakan Gazze diyor, biz ise Kerkük diyoruz..
Başbakan ülkeyi bölüyor, biz ise bütünlük istiyoruz.
Başbakan muhalefete çamur atıyor,biz ise çoğulculuğu seviyoruz.
Başbakan İran diyor, biz Türkiye diyoruz.
Başbakan bizi hiç tanımıyor, biz ise onu tanıdığımız güne lanet okuyoruz.
.

Kapusuz aynı Kapusuz, isteseydik şeriat getirirdik ne demek Salih Kapusuz

TV 8'de yayınlanan "Erkan Tan ile Başkent’ten" programına konuk olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Salih Kapusuz, gündemi meşgul eden birçok konuda değerlendirmelerini aktardı. Kapusuz'un parti politikalarına yönelik eleştirilere; “Şeriat getirecekler diye zihin bulandırmak istiyorlar. 8 yıldır iktidardayız, öyle bir niyetimiz olsaydı yapardık. İktidarken yapmayacağız da ne zaman yapacağız?” diye yanıt vermesi dikkat çekti.

İşte Polisin aradığı bombacı... Şimdi sıra Türk Milletinde, bu fotoğrafa dikkat edin!

Halkalı'da asker kızı 17 yaşındaki Buse Sarıyağ ile ikisi astsubay ikisi uzman çavuş 4 askerin şehit olduğu hain saldırı ile 17 polis memurunun yaralandığı saldırıyı gerçekleştiren bombacının, İzmir'den kaçan BDP Buca İlçe Başkanı A. K.'nin oğlu Hakan Kızıl olduğu ortaya çıktı.Küçükçekmece bölgesine yerleşen bombacı ilk olarak Atatürk Havalimanı'nda görevli polisleri taşıyan ve 17 polis memurunun yaralandığı servis aracına bombalı saldırı düzenledi. 22 Haziran sabahı da Halkalı askeri lojmanlarından çıkan askeri araca yönelik parça tesirli bombayı uzaktan kumandayla patlattı.

Eski Kayseri Milletvekili Mustafa Duru’nun ismi AKP İl Başkanlığı için ön plana çıkmaya başladı.

2002 seçimlerinde Kayseri Milletvekili seçilen Mustafa Duru’nun ismi Adalet ve Kalkınma Partisinin yeni il başkanlığı için geçiyor. Partinin yeni il başkanını belirleme yetkisinin kimseye verilmediği ve yeni il başkanını genel merkezin belirleyeceği biliniyor. Genel merkezinde Mustafa Duru’nun il başkanlığına sıcak baktığı ifade ediliyor.

Genel merkez yöneticilerinin Mustafa Duru’nun il başkanlığı için Kayseri’de nabız yokladıkları da gelen bilgiler arasında.

Kayseri Emniyet Müdürlüğünden Karabük Emniyet Müdürlüğüne atanan Arif Akkale İdare Mahkemesine açtığı davayı kazandı

Kayseri Emniyet Müdürlüğü konusunda işler karıştı. Kayseri Emniyet Müdürlüğünden Karabük Emniyet Müdürlüğüne atanan Arif Akkale İdare Mahkemesine açtığı davayı kazandı.
Şehit cenazesinde Enerji Bakanı Taner Yıldız’a yumruklu saldırı gerçekleşmesi üzerine Kayseri Emniyet Müdürlüğünden Karabük Emniyet Müdürlüğüne atanan Arif Akkale İçişleri Bakanlığı aleyhine dava açmıştı. Ankara İdare Mahkemesine açtığı davayı kazanan Akkale atamayı durdurdu.

Arif Akkale’nin Kayseri Emniyet Müdürlüğüne geri dönmesi gerekiyor ve mahkeme kararını İçişleri Bakanlığının 1 ay içinde uygulamazı lazım geliyor; ancak Kayseri Emniyet Müdürlüğüne Akkale’nin yerine Cuma Ali Aydın atandı. Bu durumu nasıl düzeltileceği merakla bekleniyor.

Orhan Özdemir’le ilgili soruşturma her geçen gün büyüyor

Kayseri Emniyet Müdürü olduğu dönemdeki bir yolsuzluk soruşturması nedeniyle hakkında tutuklama kararı verilen Orhan Özdemir’le ilgili soruşturma her geçen gün büyüyor. Soruşturma çerçevesinde yeni soru işaretleri ve yeni iddialar ortaya konuluyor.
Radikal Gazetesi Ankara temsilcisi Murat Yetkin gazetedeki yazısında Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir hakkında verilen tutuklama kararı üzerinde durdu. Orhan Özdemir in tutuklanma talebi gerekçesinin arkasında bir ihale yolsuzluğu olduğunu; ancak Ankara kulislerinde başka şeylerin de konuşulduğunu belirten Yetkin, Özdemir’in hükümet üyeleriyle ilgili özel dosyalar hazırlattığı, eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay ın gözaltısı için İstanbul Emniyeti nden gelen polisleri geri çevirmesinin yarattığı rahatsızlıktan bahsediliyor.

Yetkin yazısında, Polis Akademisi Öğretim Üyesi Önder Aytaç’ın 4 Ocak’ta Taraf Gazetesinde bir emniyet müdürünün “Ben Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün adamıyım. Başbakan, İçişleri Bakanı bana karışamaz” şeklinde yazdığını ve bu emniyet müdürünün Orhan Özdemir olduğu kanaatinin bulunduğunu belirterek, Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanını arayarak konuyla ilgili rahatsızlığını dile getirdiği ve bunun üzerine düğmeye basıldığı yorumlarına yer verdi.
İşte Yetkin in Özdemir le ilgili yazısından bazı bölümler:
“Çoğunun henüz yanıtı olmasa da Ankara’daki süren yalnız siyaset-yargı arasındaki çelişkiler değil, iktidar içi çelişkiler bakımından da önem taşıyabilecek son birkaç haftadaki gelişme ve soruları aktarmakta yarar var.
Önce gelişmeler:
* 31 Mayıs: Kayserispor İkinci Başkanı ve Par şirketler grubu başkanı Türker Horoz, Kayseri Emniyeti’nin yürüttüğü bir operasyon sonucu getirildiği Ankara’da, 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hâkimliğince ihaleye fesat karıştırmak suçlamasıyla tutuklandı.
* 1 Haziran: Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay, İstanbul Özel Yetkili Başsavcıvekilliği’nce gönderilen talimat uyarınca, Anayasa Mahkemesi ve yargı üyelerini Anayasa değişiklik paketi kararı için etkilemek istediği şüphesiyle gözaltına alındı.
* 15 Haziran: Oktay’ın gözaltına alınması için İstanbul’dan özel polis ekibi gönderildiği, ancak Özdemir’in buna karşı çıkarak, İstanbul polislerini geri gönderttiği, Milliyet gazetesinde, Tolga Şardan imzasıyla yayımlandı.
* 19 Haziran: Özdemir, Kayseri Emniyet Müdürü olduğu dönemde ihaleye fesat karıştırılmasına göz yumduğu, dolayısıyla suç örgütüne ‘yardım ve yataklık’ ettiği şüphesiyle Ankara 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4 saat sorgulandı. Savcı Cemil Tuğtekin’in tutuklanma talebine karşın, Hâkim Selahattin İnce tutuksuz yargılama kararı verdi.
* 24 Haziran: Savcı Tuğtekin, karara itiraz etti ve tutuklanma istedi.
* 25 Haziran: Özdemir, yüksek tansiyon tanısıyla İbni Sina hastanesinde tedavi altına alındı.
* 26 Haziran: Ankara Emniyeti Özel Kalem Müdürü, İstihbarat Müdür Yardımcısı ve İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı görevlerinden alındı. Aynı gün AK Parti Kayseri İl Yönetimi, haberlere göre, Merkez tarafından görevden alınmış olmamak için topluca istifa etti.
* 27 Haziran: İtiraz süresinin dolmasına bir gün kala, pazar günü toplanan mahkeme heyeti, 1’e karşı 2 oyla Özdemir’in makam ve mevkisi nedeniyle delilleri karartma ihtimalini göz önünde tutarak tutuklu yargılanmasına karar verdi. Heyetin başkanı, kamuoyunun tanıdığı bir isimdi: 19 Aralık 2009’da Bülent Arınç’ın Ankara’daki evi çevresinde polis tarafından iki subayın gözaltına alınması olayı ardından Seferberlik Tetkik Kurulu kozmik odasındaki aramayı yapan Kadir Kayan. Arada hiçbir ilgi olmayabilir, ama hatırlayalım: ‘Arınç’a suikast girişimi’ şüphesi iddiasıyla yapılan operasyon sonrası Başbakanvekili Arınç’a ilk bilgi Özdemir tarafından verilmişti.
Ve sorular, sorular
Şimdi de dün Ankara gündemini bu vesileyle meşgul eden birkaç soru:
* Özdemir’in son dönemlerde bazı hükümet üyeleri hakkında özel dosyalar hazırlattığı yolunda AK Parti çevrelerinde duyulan iddialar doğru mu? Bu konuda yürüyen bir soruşturma var mı?
* Özdemir hakkında Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e özel bilgi notları iletildi mi?
* Hükümet açısından Özdemir bardağını taşıran damla Oktay’ın gözaltı olayındaki tutumu mu oldu? Özdemir’in yargı süreci Oktay için İstanbul’dan gelen polisleri geri çevirmesiyle mi hızlandı?
* Bir yolsuzluk soruşturması olan Özdemir’in yargılanması, aynı zamanda yargı ve polis içindeki çeşitli gruplaşmaların birbiriyle güç mücadelesinin yansıması olabilir mi? Sorular, soruları doğuruyor.”
Bu arada Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir in hakkında tutuklama kararı verilmesine kadar varan operasyonu 35 yıllık meslektaşı ve yakın arkadaşı Karabük Emniyet Müdürü Arif Akkale nin başlattığı öne sürüldü.
İddiaya göre, İçişleri Bakanı Beriş Atalay a yakınlığıyla bilinen iki emniyet müdürünün arası ihale operasyonuyla açıldı. Hükümetin Milli Görüş kökenli isimlerine yakınlığıyla bilinen dönemin Kayseri Emniyet Müdürü Özdemir, Ankara Emniyet Müdürlüğü ne atandığı sırada, Adana da emniyet müdürlüğünü yürüten ve yaklaşık 15 yıl önce istihbaratçı olarak Ankara da görev yapan Arif Akkale de bu görev için girişimde bulundu.
Hükümet, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ün de oluruyla Özdemir i Ankara ya atarken, Kayseri ye ise Akkele getirildi. İddiaya göre, Akkale, Kayseri de göreve başlar başlamaz ilk olarak yolsuzluklar ve organize suç örgütü soruşturmalarını yürüten ve Özdemir in kadrosunda yer alan Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü nü değiştirerek kendisine yakın bir polis müdürünü bu göreve getirdi. Geçen yıl yapılan bu atamanın ardından Akkale, Kayseri de aralarında emniyet müdürlüğünün temizlik ihalelerinin de bulunduğu bazı ihalelerde yolsuzluk yapıldığı yönündeki iddialar üzerine savcılık talimatıyla çalışma başlattı. Hazırlık soruşturması çerçevesinde, ihalelerde haksız kazanç sağlayan bir grubun faaliyetleri tespit edildi. Soruşturmaya Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi de katıldı. Yapılan araştırmalar sonrasında Özdemir in ihaleye giren firmaya yardımcı olduğu iddiaları gündeme geldi.
Karşı karşıya gelen Özdemir ve Akkale nin Polis Akademesi nde sınıf arkadaşı oldukları öğrenildi. İki isim bir dönem aynı bekar evini de paylaştı. Yaklaşık 35 yıllık yakınlıkları bulunan iki arkadaşın arası Ankara Emniyet Müdürlüğü nedeniyle açıldı.
İçişleri Bakanı Atalay ın, Özdemir ve Akkale ile geçen hafta makamında bir araya geldiği de öğrenildi. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanı Ahmet Pek in de yer aldığı görüşmede, Atalay ın yaşanan gelişmelerden rahatsızlığını ilettiği ve sorunun çözülmesi talimatını verdiği belirtildi. Enerji Bakanı Taner Yıldız a şehit cenazesinde yumruk atılması olayı sonrasında Karabük e tayin edilen Akkale nin önümüzdeki günlerde merkeze çekileceği de konuşuluyor.

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...