Sayfalar

24 Mart 2017 Cuma

Boydaklar'dan darbeci askere milyonluk havale

2'nci Birleştirilmiş Hava Hareket Merkezi Amiri Kurmay Albay Bülent Gürdoğan'ın 25 Nisan 2016 tarihinde Memduh Boydak ve Bekir Boydak'tan iki işlemde toplam 6 milyon lira havale aldığını ve aynı tarihte Şükrü Boydak'a tek işlemde 6 milyon lira gönderdiği ortaya çıktı.
15 Temmuz darbe girişimi sırasında Diyarbakır'da görev yapan Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı 2 General ve 2 Albaya yönelik soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Müstakim Türkyılmaz, hazırladığı iddianamede çarpıcı ayrıntılara yer verdi. İddianamede, FETÖ/PDY terör örgütünün yapılanmasını anlatan savcı, dosyanın şüphelileri olan 2'nci Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi Komutanı Tümgeneral Atilla Darendeli, 8'inci Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Deniz Kartepe, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Kurmay Albay Ali Durmuş ve 2'nci Birleştirilmiş Hava Hareket Merkezi Amiri Kurmay Albay Bülent Gürdoğan'ın eylemlerini açıkladı.

"SEMİH TERZİ'YE UÇAK TAHSİSİ İÇİN ANKARA'YI ARADI"

İddianamede, Diyarbakır'da bulunan 8'inci Ana Jet Üssü'nde yaşanan gelişmeleri açıklayan savcı, şüphelilerden 2'nci Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi Amiri Kurmay Albay Bülent Gürdoğan ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Albay Bülent Gürdoğan'ın 15 Temmuz gecesi Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi'de bulunan ve kayıt özelliği olan 1348 no'lu MİLSEC telefonundan general Kemal Mutlum ile görüştüğünü belirten savcı, görüşmenin darbeci general Semih Terzi ve yanındaki özel kuvvet birliğini Ankara'ya götürmek için uçak tahsis edilmesine ilişkin olduğunu söyledi.

Diyarbakır 8'inci Ana Jet Üssü komutan vekilliğini yapan Albay Özkan Edip Akgülay'ın Semih Terzi ve yanındaki özel Kuvvetlere bağlı askerlerin Ankara'ya gidebilmeleri için talep edilen 2 adet Casa uçağının kalkışına izin vermediği belirtilen iddianamede, şüpheli Bülent Gürdoğan'ın ise, bu durumu general Kemal Mutlum'a ilettiği ifade edildi. İddianamede, şüpheli Gürdoğan'ın, Semih Terzi'nin talebini yerine getirmeyen Üs Komutan vekili Akgülay'ın ikna edilmesi için Ankara'dan aranmasını talep ettiği vurgulandı. Şüpheli Bülent Gürdoğan'ın darbe teşebbüsü sırasında sürekli olarak darbecilerle telefon irtibatının bulunduğunu ifade eden savcı, darbecilerin Semih Terzi'nin uçaklarına kalkış izni vermeyen Albay Özkan Edip Akgülay'a baskı kurmaları konusunda şüpheli Gürdoğan'ı kullandıklarını vurguladı. Şüphelinin 6 adet F-16 tipi savaş uçağının gasp edilmesi olayından sonraki bir saatlik dilimde Özkan Edip Akgülay'ın yanına geldiğini kaydeden savcı, Gürdoğan'ın yardım ve destekte bulunma bahanesiyle saat 23.00 sıralarında darbeci Semih Terzi'nin yanında bulunan özel kuvvet birliğinin Ankara'ya götürülmesi için 2 adet Casa nakliye uçağının temin edilmesi hususunda gayret gösterdiğini belirtti. Gürdoğan'ın darbeci olmaları nedeniyle Ankara'da tutuklanan hava kuvvetleri mensuplarıyla sürekli telefon irtibatında olduğu ifade edilen iddianamede, şüphelinin darbeci generalleri kendi telefonundan Özkan Edip Akgülay ile görüştürerek ikna etmeye çalıştığı belirtildi.

BOYDAK KARDEŞLERDEN 6 MİLYON LİRA HAVALE

İddianamede, 22 Eylül 2016 tarihli Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporuna dikkat çeken savcı, raporun 26'ncı sayfasının 45 numara ile işaretlenen dipnotunda şüpheli Bülent Gürdoğan'ın isminin geçtiğini ifade etti. Hava Pilot Kurmay Albay Bülent Gürdoğan'ın, 25 Nisan 2016 tarihinde Memduh Boydak ve Bekir Boydak'tan 2 işlemde toplam 6 milyon lira havale aldığını ve aynı tarihte Şükrü Boydak'a tek işlemde 6 milyon lira gönderdiğini belirten savcı, transferlerin dikkat çekici bulunduğunu kaydetti.
Aynı analizde, şüphelinin birinci derece yakın akrabalarının Boydak grubuyla yakın ilişkide olduğunun tespit edildiğini ifade eden savcı, bu gruba FETÖ/PDY terör örgütüne finans sağlama ve bu örgütle irtibatlı ve iltisaklı olduğundan bahisle TMSF tarafından el konularak kayyum atandığını, şüphelinin bu analizle FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibatı ve iltisakı olduğunun tespit edildiğini belirtti

YSK’dan kritik referandum kararı


YSK, seçim kurulu başkanlıklarınca malzeme torbalarının sandık kurulu başkanlarına teslimi ve göreve hazır duruma getirilmesi konusunda karar aldı.


YSK, il ve ilçe merkezlerinde, bina sorumlusu görevlendirilen yerlerde, ilçe seçim kurulu başkanlıklarınca oy verme günü saat 5.00’te malzeme torbalarının bina sorumlularına tesliminin sağlanmasına karar verdi. Buna göre, bina sorumluları da teslim aldığı malzeme torbalarını ilçe seçim kurulu başkanlıklarınca temin edilen araçlarca sandık alanlarına getirerek, görev yerlerindeki sandık kurulu başkanlarına tutanak karşılığı teslim edecek.

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçim torbası kararı Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı. YSK, seçim kurulu başkanlıklarınca malzeme torbalarının sandık kurulu başkanlarına teslimi ve göreve hazır duruma getirilmesi konusunda karar aldı. Kararda, Seçim Takviminde belirlenen, ilçe seçim kurulu başkanlıklarınca malzeme torbalarının sandık kurulu başkanlarına teslimi ve göreve hazır duruma getirilmeleri ve sandık kurulu başkanlarının oy verme gününden en az 48 saat önce, ilçe seçim kurulu başkanından oy verme araçlarını kontrol ederek tutanakla teslim alma ve zamanında sandık yerinde bulundurma zorunluluğu anımsatıldı.

Sandık kurulu başkanlarına torba teslimi yapıldığında, sandık kurulu başkanlarının bu torbaları kendi imkanlarıyla evlerine götürdüğü ve muhafaza ettiğinin belirtildiği kararda, bu durumun bazı sıkıntılar oluşturduğu bunlar arasında ise kamuoyunda, yazılı ve görsel basın yayın kuruluşlarında YSK’nın ve bu uygulamanın eleştirilmesi olduğu ifade edildi.

Kararda, bandık kurulu başkanlarınca teslim alınan oy torbalarının korumasız, güvenliksiz ve günün şartlarına uygun olmayan şekillerde kendi evlerine ulaştırıldığı, bu suretle istenmeyen görüntülerin oluşmasına imkan verilerek, sandık kurulu başkanlarının da zor durumda bırakıldığı kaydedildi.

İSTENMEYEN GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKIYOR

Sandık kurulu başkanlarının evlerinde ve araçlarında muhafaza ettikleri oy torbalarının gerekli güvenlik önlemlerinden de yoksun olduğuna dikkat çekilen kararda, ikametlerde muhafaza edilen oy torbalarının buralarda meydana gelebilecek hırsızlık ve yangın gibi olaylarda zayi olabileceği, bu nedenle ilçe seçim kurullarında oy verme günü beklenmeyen sıkıntılara ve oy verme işleminin zamanında başlaması konusunda gecikmelere yol açabileceği vurgulandı.

Tüm teşkilatlarda uygulamada birlikteliğin sağlanması amacıyla, 12 Nisan Çarşamba gününden itibaren ilçe seçim kurulu başkanlarınca, sandık kurulu başkanlarına teslim edilmesi öngörülen malzeme torbalarının dağıtımı esnasında daha önceki seçimlerde istenmeyen görüntülerin önüne geçilmesi bakımından farklı uygulamaların belirlenerek tatbik edilmesi zorunluluğuna dikkat çekilen kararda, şöyle denildi:

“Kurulumuzca yapılan değerlendirme neticesinde, il ve ilçe merkezlerinde, bina sorumlusu görevlendirilen yerlerde, ilçe seçim kurulu başkanlıklarınca oy verme günü saat 05.00’te malzeme torbalarının bina sorumlularına tesliminin sağlanmasına, bina sorumlularının da teslim aldığı malzeme torbalarını ilçe seçim kurulu başkanlıklarınca temin edilen araçlarca sandık alanlarına getirerek, görev yerlerindeki sandık kurulu başkanlarına tutanak karşılığı teslim etmelerine, bina sorumlusu görevlendirilmeyen yerlerde, ilçe seçim kurulu başkanlıklarınca malzeme torbalarının oy verme günü sandık kurulu başkanlarına sandık bölgesinde tesliminin sağlanmasına, il ve ilçe merkezi dışında kalan köy, mahalle ve beldelerde, önceden yayınlanan ilgili genelge ve seçim takviminin uygulanmasına, ilçe seçim kurulu başkanlıklarının herhangi bir gecikmeye mahal vermemek açısından, malzeme torbalarının eksiksiz tamamlamaları gerektiğine, bina sorumlusu görevlendirilen yerlerde, ihtiyaç duyulması halinde bina sorumlularına yardımcı olmak üzere bina sorumlusu yardımcısı görevlendirilebileceğine oy birliği ile karar verildi.”

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...