Sayfalar

9 Nisan 2010 Cuma

YGS İÇİN SON TÜYOLAR (Varanhaber.com'dan Ömer Öcal'ın yazısı)

Sınava hazırlık sınav öncesi ve sınav anı stratejilerini de içermektedir. Pazar günü saat 10 da yapılacak sınavlarda başarılı olmak için izlenmesi gereken yolları sizinle paylaşmak istedim. Aşağıdaki adımları izlemek faydalı olacaktır.

Ø Bu sınav bir aşama sınavıdır, genelde genel yetenek düzeyinde sorular içerdiğinden gereğinden fazla abartılmamalıdır.
Ø Ders çalışmak yerine dinlenmeyi tercih ediniz, açık havada kısa yürüyüşler zihni dağıtır, akşam yürüyüşleri yapınız.
Ø Sınava girilecek okul ya da salonu önceden geziniz.
Ø Sınav sohbetlerinden kaçınınız ve içinde bulunduğunuz zamanın keyfini çıkarınız.
Ø Mevsim ve içinde bulunduğumuz ayında etkisiyle günlük hava sıcaklık değişimine dikkat ediniz.
Ø Uyku ve yemek düzenlerine dikkat edilmelidir. Uyku 8 saati geçmemeli, sabah kuvvetli kahvaltı yapılarak sınava başlanmalıdır.
Ø Yeni konu öğrenmek yerine tekrarlama ve test çözmeye ağırlık verilmelidir.
Ø Bu yılki YGS ile eski Test -1 ve ÖSS soru mantığı bakımından pek farklılık olmayacaktır. Son 20 yılın soru tipini incelediğimizde bir değişikliğin olmadığı söylenebilir.
Ø Geçen yıl Test- 1 de her testten 30’ar olmak üzere 120 soruydu. Bu yıl Türkçe Sosyal, Mat-Fen olmak üzere 40 sorudan oluşan 160 Soru sorulacak ve 160 dakika süre verilecektir.
Ø Kendinize gerçekçi telkinlerde bulununuz. (gerçekten de bu güne kadar dershaneye gittiniz, ders dinlediniz, not aldınız, soru çözdünüz, deneme sınavlarına girdiniz, dolayısı ile sınava hazırsınız.)
Ø Sürem yetişmeyecek gibi bir kaygıya kapılmayınız. Süre fazlasıyla yeterli olacaktır.
Ø Sınava girerken yanınızda Saat/Kimlik/Giriş Belgesi/Su, Kalem Silgi ve bir de yedek kalem gibi gerekli araçları almayı unutmayınız.
Ø Sınav salonu soğuk / sıcak olabilir. Rahat bir kıyafet giymeyi ihmal etmeyiniz.
SINAV ANINDA
Ø Cevap kâğıdının adınıza düzenlenip düzenlenmediğine dikkat ediniz. Optik formdaki İmza kısmına imza atmayı unutmayın.
Ø Kitapçık türünü işaretlemeyi unutmayınız.
Ø Sınav en iyi, en hızlı olduğunuz testten başlayınız. Bu durum moral motivasyon sağlar ve güveni arttırır.
Ø Sınavda turlama tekniğini kullanınız ve 2 seçenekte kalabilirsiniz. Cevabını hiç bilmediğiniz sorularda olabilir. Soru numaralarına kendinize özgü işaretlemeler koyunuz.
Ø Sorulara takılıp kalmayınız.
Ø Her test bitiminde birer dakikalık dinlenme molası yapabilirsiniz. Bu dinlenme süresinde derin nefes alıp verebilir, göz yorgunluğunu giderebilir ve su içebilirsiniz.
Ø Soruları aceleci davranarak çözmek yerine aklın soğukkanlılığına güvenin. Sınavda soğukkanlılık postuna bürünün.
Ø Sınav süresini sonuna kadar kullanın, erken çıkmak bir yarar sağlamayacaktır.
Ø Sınav bitiminde son kontrollerinizi yapmalısınız. Kontrol yapmadan çıkarsanız aklınız hep sınavda kalacak ve pişmanlık yaşayacaksınız. Bu nedenle son kontrolü ihmal etmeyiniz.
Ø Sınav anında kendinize olumlu telkinlerde bulunabilirsiniz.
Ø Sınavdan çıktıktan sonra kendinizi iyi bir ödüllendirin. Sınav soru ve cevapları saat 15:00 itibariyle internete verilecektir. Doğru cevaplarınızı kontrol ettikten sonra rehberlik uzmanınıza puanınızı hesaplatabilirsiniz.
Sevgili adaylar bu sınavla maraton süreci tamamlanmıyor. Mayıs ayında LYS müracaatları başlıyor. Temponuzu düşürmeden çalışmanıza devam etmeniz gerekir. Başarı dileklerimle

YGS İÇİN SON TÜYOLAR (Varanhaber.com'dan Ömer Öcal'ın yazısı)

Sınava hazırlık sınav öncesi ve sınav anı stratejilerini de içermektedir. Pazar günü saat 10 da yapılacak sınavlarda başarılı olmak için izlenmesi gereken yolları sizinle paylaşmak istedim. Aşağıdaki adımları izlemek faydalı olacaktır.

Ø Bu sınav bir aşama sınavıdır, genelde genel yetenek düzeyinde sorular içerdiğinden gereğinden fazla abartılmamalıdır.
Ø Ders çalışmak yerine dinlenmeyi tercih ediniz, açık havada kısa yürüyüşler zihni dağıtır, akşam yürüyüşleri yapınız.
Ø Sınava girilecek okul ya da salonu önceden geziniz.
Ø Sınav sohbetlerinden kaçınınız ve içinde bulunduğunuz zamanın keyfini çıkarınız.
Ø Mevsim ve içinde bulunduğumuz ayında etkisiyle günlük hava sıcaklık değişimine dikkat ediniz.
Ø Uyku ve yemek düzenlerine dikkat edilmelidir. Uyku 8 saati geçmemeli, sabah kuvvetli kahvaltı yapılarak sınava başlanmalıdır.
Ø Yeni konu öğrenmek yerine tekrarlama ve test çözmeye ağırlık verilmelidir.
Ø Bu yılki YGS ile eski Test -1 ve ÖSS soru mantığı bakımından pek farklılık olmayacaktır. Son 20 yılın soru tipini incelediğimizde bir değişikliğin olmadığı söylenebilir.
Ø Geçen yıl Test- 1 de her testten 30’ar olmak üzere 120 soruydu. Bu yıl Türkçe Sosyal, Mat-Fen olmak üzere 40 sorudan oluşan 160 Soru sorulacak ve 160 dakika süre verilecektir.
Ø Kendinize gerçekçi telkinlerde bulununuz. (gerçekten de bu güne kadar dershaneye gittiniz, ders dinlediniz, not aldınız, soru çözdünüz, deneme sınavlarına girdiniz, dolayısı ile sınava hazırsınız.)
Ø Sürem yetişmeyecek gibi bir kaygıya kapılmayınız. Süre fazlasıyla yeterli olacaktır.
Ø Sınava girerken yanınızda Saat/Kimlik/Giriş Belgesi/Su, Kalem Silgi ve bir de yedek kalem gibi gerekli araçları almayı unutmayınız.
Ø Sınav salonu soğuk / sıcak olabilir. Rahat bir kıyafet giymeyi ihmal etmeyiniz.
SINAV ANINDA
Ø Cevap kâğıdının adınıza düzenlenip düzenlenmediğine dikkat ediniz. Optik formdaki İmza kısmına imza atmayı unutmayın.
Ø Kitapçık türünü işaretlemeyi unutmayınız.
Ø Sınav en iyi, en hızlı olduğunuz testten başlayınız. Bu durum moral motivasyon sağlar ve güveni arttırır.
Ø Sınavda turlama tekniğini kullanınız ve 2 seçenekte kalabilirsiniz. Cevabını hiç bilmediğiniz sorularda olabilir. Soru numaralarına kendinize özgü işaretlemeler koyunuz.
Ø Sorulara takılıp kalmayınız.
Ø Her test bitiminde birer dakikalık dinlenme molası yapabilirsiniz. Bu dinlenme süresinde derin nefes alıp verebilir, göz yorgunluğunu giderebilir ve su içebilirsiniz.
Ø Soruları aceleci davranarak çözmek yerine aklın soğukkanlılığına güvenin. Sınavda soğukkanlılık postuna bürünün.
Ø Sınav süresini sonuna kadar kullanın, erken çıkmak bir yarar sağlamayacaktır.
Ø Sınav bitiminde son kontrollerinizi yapmalısınız. Kontrol yapmadan çıkarsanız aklınız hep sınavda kalacak ve pişmanlık yaşayacaksınız. Bu nedenle son kontrolü ihmal etmeyiniz.
Ø Sınav anında kendinize olumlu telkinlerde bulunabilirsiniz.
Ø Sınavdan çıktıktan sonra kendinizi iyi bir ödüllendirin. Sınav soru ve cevapları saat 15:00 itibariyle internete verilecektir. Doğru cevaplarınızı kontrol ettikten sonra rehberlik uzmanınıza puanınızı hesaplatabilirsiniz.
Sevgili adaylar bu sınavla maraton süreci tamamlanmıyor. Mayıs ayında LYS müracaatları başlıyor. Temponuzu düşürmeden çalışmanıza devam etmeniz gerekir. Başarı dileklerimle

YGS İÇİN SON TÜYOLAR (Varanhaber.com'dan Ömer Öcal'ın yazısı)

Sınava hazırlık sınav öncesi ve sınav anı stratejilerini de içermektedir. Pazar günü saat 10 da yapılacak sınavlarda başarılı olmak için izlenmesi gereken yolları sizinle paylaşmak istedim. Aşağıdaki adımları izlemek faydalı olacaktır.

Ø Bu sınav bir aşama sınavıdır, genelde genel yetenek düzeyinde sorular içerdiğinden gereğinden fazla abartılmamalıdır.
Ø Ders çalışmak yerine dinlenmeyi tercih ediniz, açık havada kısa yürüyüşler zihni dağıtır, akşam yürüyüşleri yapınız.
Ø Sınava girilecek okul ya da salonu önceden geziniz.
Ø Sınav sohbetlerinden kaçınınız ve içinde bulunduğunuz zamanın keyfini çıkarınız.
Ø Mevsim ve içinde bulunduğumuz ayında etkisiyle günlük hava sıcaklık değişimine dikkat ediniz.
Ø Uyku ve yemek düzenlerine dikkat edilmelidir. Uyku 8 saati geçmemeli, sabah kuvvetli kahvaltı yapılarak sınava başlanmalıdır.
Ø Yeni konu öğrenmek yerine tekrarlama ve test çözmeye ağırlık verilmelidir.
Ø Bu yılki YGS ile eski Test -1 ve ÖSS soru mantığı bakımından pek farklılık olmayacaktır. Son 20 yılın soru tipini incelediğimizde bir değişikliğin olmadığı söylenebilir.
Ø Geçen yıl Test- 1 de her testten 30’ar olmak üzere 120 soruydu. Bu yıl Türkçe Sosyal, Mat-Fen olmak üzere 40 sorudan oluşan 160 Soru sorulacak ve 160 dakika süre verilecektir.
Ø Kendinize gerçekçi telkinlerde bulununuz. (gerçekten de bu güne kadar dershaneye gittiniz, ders dinlediniz, not aldınız, soru çözdünüz, deneme sınavlarına girdiniz, dolayısı ile sınava hazırsınız.)
Ø Sürem yetişmeyecek gibi bir kaygıya kapılmayınız. Süre fazlasıyla yeterli olacaktır.
Ø Sınava girerken yanınızda Saat/Kimlik/Giriş Belgesi/Su, Kalem Silgi ve bir de yedek kalem gibi gerekli araçları almayı unutmayınız.
Ø Sınav salonu soğuk / sıcak olabilir. Rahat bir kıyafet giymeyi ihmal etmeyiniz.
SINAV ANINDA
Ø Cevap kâğıdının adınıza düzenlenip düzenlenmediğine dikkat ediniz. Optik formdaki İmza kısmına imza atmayı unutmayın.
Ø Kitapçık türünü işaretlemeyi unutmayınız.
Ø Sınav en iyi, en hızlı olduğunuz testten başlayınız. Bu durum moral motivasyon sağlar ve güveni arttırır.
Ø Sınavda turlama tekniğini kullanınız ve 2 seçenekte kalabilirsiniz. Cevabını hiç bilmediğiniz sorularda olabilir. Soru numaralarına kendinize özgü işaretlemeler koyunuz.
Ø Sorulara takılıp kalmayınız.
Ø Her test bitiminde birer dakikalık dinlenme molası yapabilirsiniz. Bu dinlenme süresinde derin nefes alıp verebilir, göz yorgunluğunu giderebilir ve su içebilirsiniz.
Ø Soruları aceleci davranarak çözmek yerine aklın soğukkanlılığına güvenin. Sınavda soğukkanlılık postuna bürünün.
Ø Sınav süresini sonuna kadar kullanın, erken çıkmak bir yarar sağlamayacaktır.
Ø Sınav bitiminde son kontrollerinizi yapmalısınız. Kontrol yapmadan çıkarsanız aklınız hep sınavda kalacak ve pişmanlık yaşayacaksınız. Bu nedenle son kontrolü ihmal etmeyiniz.
Ø Sınav anında kendinize olumlu telkinlerde bulunabilirsiniz.
Ø Sınavdan çıktıktan sonra kendinizi iyi bir ödüllendirin. Sınav soru ve cevapları saat 15:00 itibariyle internete verilecektir. Doğru cevaplarınızı kontrol ettikten sonra rehberlik uzmanınıza puanınızı hesaplatabilirsiniz.
Sevgili adaylar bu sınavla maraton süreci tamamlanmıyor. Mayıs ayında LYS müracaatları başlıyor. Temponuzu düşürmeden çalışmanıza devam etmeniz gerekir. Başarı dileklerimle

Hayırseverler Zirvesinde Eski Rektörümüz Prof.Dr.Mehmet Şahin neden yoktu (Veli Altınkaya bugünkü köşesinde yazdı)

Bir süre önce Kayseri’yi ziyaret eden Cumhurbaşkanı Gül, ERÜ’de yaptığı konuşmada hayırseverlerin son 15 yıl içerisinde 150 milyon dolarlık yardım ve yatırım yaptığı üniversitenin bu haliyle, tüm üniversitelere model olduğunu söyledi...

Sadece Cumhurbaşkanı değil, şehrimizin yöneticileri de çeşitli vesilelerle yaptıkları değerlendirmelerde Kayseri’ nin örnek ve model şehir olduğunu örneklerle anlatırken, hayırseverlerin üniversite ve şehre yaptıklarını da örnek gösteriyorlar.
Geçtiğimiz hafta Kayseri 3. Hayırseverler Zirvesi yapıldı. Konuşmaları ve katılımcıları yerinden takip ettim.
Önceki günde ERÜ’de hayırseverlik işini başlatan eski Rektör Prof. Mehmet Şahin’i arayarak “Hocam siz Hayırseverler Zirvesi’ne davetli değil miydiniz? Sizi göremedim” dedim.
Prof. Dr. Mehmet Şahin, ERÜ’de iki dönem rektörlük yaptı.
Kayserililer Hoca’yı yakından tanır. Hisarcıklı... Hava İkmal BakIm Merkezi’nde işçi olarak çalışırken öğrenimini tamamlamış, daha sonra SBF’yi bitirerek bir üniversiteye rektör olmuş ve çok önemli hizmetlere imza atmış biri.
Hoca’yı bu zirveye davet etmek kimsenin aklına gelmemiş. ERÜ Rektörü Keleştemur üniversitenin akademik yıl açılış törenine davet etmiş. Ama bu zirveye çağırmak ne Vali’nin nede Başkan Özhaseki’nin aklına bile gelmemiş. Oysa o salonda kimler vardı, kimler...
Salı akşamı Mehmet Şahin Hoca ile ERÜ’ye yapılan hayırsever yardımlarının nasıl başladığını konuştuk.
Ben ki karşısındaki konuğuna sağlı-sollu çapraz sorular soran, hatta yer yer tuzağa düşürme çabası içerisine giren biriyim; inanın 3 saatlik programda belkide 3 soru sorma- dım. Hoca, üniversiteye yapılan yardımların nasıl başladığını yer, tarih, hatta saat vererek anlattı.
Belki bu yatırımların nasıl yapılışının herbiri ayrı bir yazı konusu. Ama bu şehir, ERÜ asla bu işlerin nasıl başladığını unutmamalıdır...
Devrin cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in hamiliğini bilmeyen yok. Hüseyin Bayraktar’ın bu işe nasıl öncülük ettiği, Kadir Has’ın 25 yıldır gelmediği Kayseri’ye nasıl getirildiği, Hoca ile merhum arasında nasıl bir diyalog yaşandığını ibret verici tesbitlerle dinledim. Kayseri de dinledi.
Sadece Bayraktar veya Has’ın değil, diğer hayırseverlerin de yıllar sonra Kayseri ile buluşmalarını, doğdukları topraklarla ödeşmeye gelişlerinin öyküsünü çok güzel anlattı Mehmet Şahin.
Gelin görünki, bunlar çabuk unutuluyor. İnsanlar, şehrin miladını kendileri ile başlatmamalıdır. Kendisinden öncekileri görmeyenler, yok sayanlar mutlaka bir gün görülmeyeceklerdir. Marifetin birazda iltifata tabi olduğuna inanıyorsak, mutlaka hakkı teslim etmemiz lazım.
Hep bugünü düşünerek, tribüne, yada iktidardakilerle onlara yakın olanlara oynamak günü kurtarmaktan başka birşey değildir...
Sadece Kadir Has’ın 25 yıl sonra Kayseri’ye nasıl geldiğini, üniversite dışındaki bir çok okul, kongre merkezi, stat ve kültür merkezine katkılarını size anlatsam saatler tutar. Nitekim de öyle oldu.
O halde bu insanlara, bu işlere vesile olan insanlara teşekkür etmeliyiz. Bunlar yaşarken de onları unutmamalıyız. Yeni cadde ve sokağa ot-çöp ismi vereceğimize bunların isimlerini vererek bir nebzede olsa gönüllerini almalıyız. Bunu yapmazsak bir gün bizi de unuturlar...

Hayırseverler Zirvesinde Eski Rektörümüz Prof.Dr.Mehmet Şahin neden yoktu (Veli Altınkaya bugünkü köşesinde yazdı)

Bir süre önce Kayseri’yi ziyaret eden Cumhurbaşkanı Gül, ERÜ’de yaptığı konuşmada hayırseverlerin son 15 yıl içerisinde 150 milyon dolarlık yardım ve yatırım yaptığı üniversitenin bu haliyle, tüm üniversitelere model olduğunu söyledi...

Sadece Cumhurbaşkanı değil, şehrimizin yöneticileri de çeşitli vesilelerle yaptıkları değerlendirmelerde Kayseri’ nin örnek ve model şehir olduğunu örneklerle anlatırken, hayırseverlerin üniversite ve şehre yaptıklarını da örnek gösteriyorlar.
Geçtiğimiz hafta Kayseri 3. Hayırseverler Zirvesi yapıldı. Konuşmaları ve katılımcıları yerinden takip ettim.
Önceki günde ERÜ’de hayırseverlik işini başlatan eski Rektör Prof. Mehmet Şahin’i arayarak “Hocam siz Hayırseverler Zirvesi’ne davetli değil miydiniz? Sizi göremedim” dedim.
Prof. Dr. Mehmet Şahin, ERÜ’de iki dönem rektörlük yaptı.
Kayserililer Hoca’yı yakından tanır. Hisarcıklı... Hava İkmal BakIm Merkezi’nde işçi olarak çalışırken öğrenimini tamamlamış, daha sonra SBF’yi bitirerek bir üniversiteye rektör olmuş ve çok önemli hizmetlere imza atmış biri.
Hoca’yı bu zirveye davet etmek kimsenin aklına gelmemiş. ERÜ Rektörü Keleştemur üniversitenin akademik yıl açılış törenine davet etmiş. Ama bu zirveye çağırmak ne Vali’nin nede Başkan Özhaseki’nin aklına bile gelmemiş. Oysa o salonda kimler vardı, kimler...
Salı akşamı Mehmet Şahin Hoca ile ERÜ’ye yapılan hayırsever yardımlarının nasıl başladığını konuştuk.
Ben ki karşısındaki konuğuna sağlı-sollu çapraz sorular soran, hatta yer yer tuzağa düşürme çabası içerisine giren biriyim; inanın 3 saatlik programda belkide 3 soru sorma- dım. Hoca, üniversiteye yapılan yardımların nasıl başladığını yer, tarih, hatta saat vererek anlattı.
Belki bu yatırımların nasıl yapılışının herbiri ayrı bir yazı konusu. Ama bu şehir, ERÜ asla bu işlerin nasıl başladığını unutmamalıdır...
Devrin cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in hamiliğini bilmeyen yok. Hüseyin Bayraktar’ın bu işe nasıl öncülük ettiği, Kadir Has’ın 25 yıldır gelmediği Kayseri’ye nasıl getirildiği, Hoca ile merhum arasında nasıl bir diyalog yaşandığını ibret verici tesbitlerle dinledim. Kayseri de dinledi.
Sadece Bayraktar veya Has’ın değil, diğer hayırseverlerin de yıllar sonra Kayseri ile buluşmalarını, doğdukları topraklarla ödeşmeye gelişlerinin öyküsünü çok güzel anlattı Mehmet Şahin.
Gelin görünki, bunlar çabuk unutuluyor. İnsanlar, şehrin miladını kendileri ile başlatmamalıdır. Kendisinden öncekileri görmeyenler, yok sayanlar mutlaka bir gün görülmeyeceklerdir. Marifetin birazda iltifata tabi olduğuna inanıyorsak, mutlaka hakkı teslim etmemiz lazım.
Hep bugünü düşünerek, tribüne, yada iktidardakilerle onlara yakın olanlara oynamak günü kurtarmaktan başka birşey değildir...
Sadece Kadir Has’ın 25 yıl sonra Kayseri’ye nasıl geldiğini, üniversite dışındaki bir çok okul, kongre merkezi, stat ve kültür merkezine katkılarını size anlatsam saatler tutar. Nitekim de öyle oldu.
O halde bu insanlara, bu işlere vesile olan insanlara teşekkür etmeliyiz. Bunlar yaşarken de onları unutmamalıyız. Yeni cadde ve sokağa ot-çöp ismi vereceğimize bunların isimlerini vererek bir nebzede olsa gönüllerini almalıyız. Bunu yapmazsak bir gün bizi de unuturlar...

Hayırseverler Zirvesinde Eski Rektörümüz Prof.Dr.Mehmet Şahin neden yoktu (Veli Altınkaya bugünkü köşesinde yazdı)

Bir süre önce Kayseri’yi ziyaret eden Cumhurbaşkanı Gül, ERÜ’de yaptığı konuşmada hayırseverlerin son 15 yıl içerisinde 150 milyon dolarlık yardım ve yatırım yaptığı üniversitenin bu haliyle, tüm üniversitelere model olduğunu söyledi...

Sadece Cumhurbaşkanı değil, şehrimizin yöneticileri de çeşitli vesilelerle yaptıkları değerlendirmelerde Kayseri’ nin örnek ve model şehir olduğunu örneklerle anlatırken, hayırseverlerin üniversite ve şehre yaptıklarını da örnek gösteriyorlar.
Geçtiğimiz hafta Kayseri 3. Hayırseverler Zirvesi yapıldı. Konuşmaları ve katılımcıları yerinden takip ettim.
Önceki günde ERÜ’de hayırseverlik işini başlatan eski Rektör Prof. Mehmet Şahin’i arayarak “Hocam siz Hayırseverler Zirvesi’ne davetli değil miydiniz? Sizi göremedim” dedim.
Prof. Dr. Mehmet Şahin, ERÜ’de iki dönem rektörlük yaptı.
Kayserililer Hoca’yı yakından tanır. Hisarcıklı... Hava İkmal BakIm Merkezi’nde işçi olarak çalışırken öğrenimini tamamlamış, daha sonra SBF’yi bitirerek bir üniversiteye rektör olmuş ve çok önemli hizmetlere imza atmış biri.
Hoca’yı bu zirveye davet etmek kimsenin aklına gelmemiş. ERÜ Rektörü Keleştemur üniversitenin akademik yıl açılış törenine davet etmiş. Ama bu zirveye çağırmak ne Vali’nin nede Başkan Özhaseki’nin aklına bile gelmemiş. Oysa o salonda kimler vardı, kimler...
Salı akşamı Mehmet Şahin Hoca ile ERÜ’ye yapılan hayırsever yardımlarının nasıl başladığını konuştuk.
Ben ki karşısındaki konuğuna sağlı-sollu çapraz sorular soran, hatta yer yer tuzağa düşürme çabası içerisine giren biriyim; inanın 3 saatlik programda belkide 3 soru sorma- dım. Hoca, üniversiteye yapılan yardımların nasıl başladığını yer, tarih, hatta saat vererek anlattı.
Belki bu yatırımların nasıl yapılışının herbiri ayrı bir yazı konusu. Ama bu şehir, ERÜ asla bu işlerin nasıl başladığını unutmamalıdır...
Devrin cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in hamiliğini bilmeyen yok. Hüseyin Bayraktar’ın bu işe nasıl öncülük ettiği, Kadir Has’ın 25 yıldır gelmediği Kayseri’ye nasıl getirildiği, Hoca ile merhum arasında nasıl bir diyalog yaşandığını ibret verici tesbitlerle dinledim. Kayseri de dinledi.
Sadece Bayraktar veya Has’ın değil, diğer hayırseverlerin de yıllar sonra Kayseri ile buluşmalarını, doğdukları topraklarla ödeşmeye gelişlerinin öyküsünü çok güzel anlattı Mehmet Şahin.
Gelin görünki, bunlar çabuk unutuluyor. İnsanlar, şehrin miladını kendileri ile başlatmamalıdır. Kendisinden öncekileri görmeyenler, yok sayanlar mutlaka bir gün görülmeyeceklerdir. Marifetin birazda iltifata tabi olduğuna inanıyorsak, mutlaka hakkı teslim etmemiz lazım.
Hep bugünü düşünerek, tribüne, yada iktidardakilerle onlara yakın olanlara oynamak günü kurtarmaktan başka birşey değildir...
Sadece Kadir Has’ın 25 yıl sonra Kayseri’ye nasıl geldiğini, üniversite dışındaki bir çok okul, kongre merkezi, stat ve kültür merkezine katkılarını size anlatsam saatler tutar. Nitekim de öyle oldu.
O halde bu insanlara, bu işlere vesile olan insanlara teşekkür etmeliyiz. Bunlar yaşarken de onları unutmamalıyız. Yeni cadde ve sokağa ot-çöp ismi vereceğimize bunların isimlerini vererek bir nebzede olsa gönüllerini almalıyız. Bunu yapmazsak bir gün bizi de unuturlar...

İFTİRADAN SONRAKİ İLK GÜN (Hamdi Altuntaş, iftira diyerek iftira atan Kayserigaz'ı yazdı)

Ey Kayserigaz yetkilileri.

Ve Eyy Hakan Tola.
“İftira” ve “Yalan” ifadeleri nedeniyle kamuoyu huzurunda benden ve çalıştığım kuruluştan özür dileyene kadar iki elim yakanızda.
O özür gelene kadar Kayserigaz’dan başka bir şey yazmayacağım…
***
Dün böyle bitirmiştim yazıyı ve bu noktadan devam ediyorum.
Bu tefrika 1 ay mı sürer, 1 yıl mı bilmiyorum.
Ama sürdüreceğim.
Bu tefrikanın sonunda Kayserigaz’ın haksızlığını anlatan bir de kitap yazacağım.
Okuyucularımız lütfen kusura bakmasınlar; ama Kayseri’ye Kaf dağından bakan insanların burnunu sürtmek gerekiyor.
***
Ne yapmışım ben?
Manipülasyon yapmışım.
Neden manipülasyon yapmışım?
Enerji Bakanlığı ile Kayserigaz’ı karşı karşıya getirmek için manipülasyon yapmışım.
Yahu senin aklın başında mı?
Senin haksız tahsilatını dile getirdiğim ilk günden beri, yani 15 aydır aynen bunu yapmaya çalışıyorum.
Seninle Enerji Bakanlığını karşı karşıya getirmek için gayret gösteriyorum.
Ne manipülasyonu, direk yapıyorum bunu.
Eğmeden, bükmeden, kıvırmadan.
Elbette karşı karşıya getireceğim.
Maliye ile vergi kaçıranı karşı karşıya getirmek gibi bir şey bu.
Ya da polisle hırsızı, zabıtayla seyyarı…
Karşı karşıya getireceğim ki, yaptığın haksızlıkların hesabını Enerji Bakanlığı senden sorsun.
Seni Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığına mı havale edeceğim.
***
Haksız tahsilat yaptığını söylemek iftira haa…
Olur, istediğin gibi at oynat istersen.
Mevzuatı, yönetmeliği kafana göre kullan, bir açık kapı bul ve onun yardımı ile Kayserilileri sövüşle; ama hiç kimse karışmasın.
İftiraysa yazdıklarım.
Yapmıyorsan haksızlık, seni EPDK’ya şikayet edene neden ödeme yaptın?.
Seni mahkemeye verene, mahkeme masraflarıyla birlikte neden ödeme yaptın?.
15 aydır bunlara cevap vermeyeceksin, sonra kalkıp “İftira” attığımızı söyleyeceksin.
Hadi ordan.
***
Ey kendisini Hakanların Hakan’ı sanan Ahmet Bey;
Enerji Bakanı Sayın Taner Yıldız’a telefonda ne dedin?
Hani ben Kayserililerden haksız yere aldığınız para 5-10 milyon dolar diyorum ya, sen ne dedin.
“Bu para 200-300 bin dolar” dedin mi?
Sayın Bakan, bunun üzerine “Bu parayı ödeseniz ne olur” dedi mi, demedi mi?
Kayseri’ye geldin, pazarlık mı öğrendin Hakan Tola.
Çık bakalım 200-300 binden yukarıya.
***
Ey Kayserigaz Yetkilileri,
Ve Ey Hakan Tola.
O haksızlıkla aldığın paraların tamamını dağıtsan da yetmez artık.
Özür dilemeni bekliyorum senden.
“İftira” ve “Yalan” ifadelerinden ötürü özür dileyeceksin.
İkili sohbette değil, kamuoyu önünde özür bekliyorum senden.
Öyle dilinle dişinin arasında da değil.
Ağzını doldurarak özür dileyeceksin.
Sen gidersen Tola, Sayın Bora özür dileyecek.
“İftira” diyerek iftira atmak yok.
O özrü bekliyorum…

İFTİRADAN SONRAKİ İLK GÜN (Hamdi Altuntaş, iftira diyerek iftira atan Kayserigaz'ı yazdı)

Ey Kayserigaz yetkilileri.

Ve Eyy Hakan Tola.
“İftira” ve “Yalan” ifadeleri nedeniyle kamuoyu huzurunda benden ve çalıştığım kuruluştan özür dileyene kadar iki elim yakanızda.
O özür gelene kadar Kayserigaz’dan başka bir şey yazmayacağım…
***
Dün böyle bitirmiştim yazıyı ve bu noktadan devam ediyorum.
Bu tefrika 1 ay mı sürer, 1 yıl mı bilmiyorum.
Ama sürdüreceğim.
Bu tefrikanın sonunda Kayserigaz’ın haksızlığını anlatan bir de kitap yazacağım.
Okuyucularımız lütfen kusura bakmasınlar; ama Kayseri’ye Kaf dağından bakan insanların burnunu sürtmek gerekiyor.
***
Ne yapmışım ben?
Manipülasyon yapmışım.
Neden manipülasyon yapmışım?
Enerji Bakanlığı ile Kayserigaz’ı karşı karşıya getirmek için manipülasyon yapmışım.
Yahu senin aklın başında mı?
Senin haksız tahsilatını dile getirdiğim ilk günden beri, yani 15 aydır aynen bunu yapmaya çalışıyorum.
Seninle Enerji Bakanlığını karşı karşıya getirmek için gayret gösteriyorum.
Ne manipülasyonu, direk yapıyorum bunu.
Eğmeden, bükmeden, kıvırmadan.
Elbette karşı karşıya getireceğim.
Maliye ile vergi kaçıranı karşı karşıya getirmek gibi bir şey bu.
Ya da polisle hırsızı, zabıtayla seyyarı…
Karşı karşıya getireceğim ki, yaptığın haksızlıkların hesabını Enerji Bakanlığı senden sorsun.
Seni Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığına mı havale edeceğim.
***
Haksız tahsilat yaptığını söylemek iftira haa…
Olur, istediğin gibi at oynat istersen.
Mevzuatı, yönetmeliği kafana göre kullan, bir açık kapı bul ve onun yardımı ile Kayserilileri sövüşle; ama hiç kimse karışmasın.
İftiraysa yazdıklarım.
Yapmıyorsan haksızlık, seni EPDK’ya şikayet edene neden ödeme yaptın?.
Seni mahkemeye verene, mahkeme masraflarıyla birlikte neden ödeme yaptın?.
15 aydır bunlara cevap vermeyeceksin, sonra kalkıp “İftira” attığımızı söyleyeceksin.
Hadi ordan.
***
Ey kendisini Hakanların Hakan’ı sanan Ahmet Bey;
Enerji Bakanı Sayın Taner Yıldız’a telefonda ne dedin?
Hani ben Kayserililerden haksız yere aldığınız para 5-10 milyon dolar diyorum ya, sen ne dedin.
“Bu para 200-300 bin dolar” dedin mi?
Sayın Bakan, bunun üzerine “Bu parayı ödeseniz ne olur” dedi mi, demedi mi?
Kayseri’ye geldin, pazarlık mı öğrendin Hakan Tola.
Çık bakalım 200-300 binden yukarıya.
***
Ey Kayserigaz Yetkilileri,
Ve Ey Hakan Tola.
O haksızlıkla aldığın paraların tamamını dağıtsan da yetmez artık.
Özür dilemeni bekliyorum senden.
“İftira” ve “Yalan” ifadelerinden ötürü özür dileyeceksin.
İkili sohbette değil, kamuoyu önünde özür bekliyorum senden.
Öyle dilinle dişinin arasında da değil.
Ağzını doldurarak özür dileyeceksin.
Sen gidersen Tola, Sayın Bora özür dileyecek.
“İftira” diyerek iftira atmak yok.
O özrü bekliyorum…

İFTİRADAN SONRAKİ İLK GÜN (Hamdi Altuntaş, iftira diyerek iftira atan Kayserigaz'ı yazdı)

Ey Kayserigaz yetkilileri.

Ve Eyy Hakan Tola.
“İftira” ve “Yalan” ifadeleri nedeniyle kamuoyu huzurunda benden ve çalıştığım kuruluştan özür dileyene kadar iki elim yakanızda.
O özür gelene kadar Kayserigaz’dan başka bir şey yazmayacağım…
***
Dün böyle bitirmiştim yazıyı ve bu noktadan devam ediyorum.
Bu tefrika 1 ay mı sürer, 1 yıl mı bilmiyorum.
Ama sürdüreceğim.
Bu tefrikanın sonunda Kayserigaz’ın haksızlığını anlatan bir de kitap yazacağım.
Okuyucularımız lütfen kusura bakmasınlar; ama Kayseri’ye Kaf dağından bakan insanların burnunu sürtmek gerekiyor.
***
Ne yapmışım ben?
Manipülasyon yapmışım.
Neden manipülasyon yapmışım?
Enerji Bakanlığı ile Kayserigaz’ı karşı karşıya getirmek için manipülasyon yapmışım.
Yahu senin aklın başında mı?
Senin haksız tahsilatını dile getirdiğim ilk günden beri, yani 15 aydır aynen bunu yapmaya çalışıyorum.
Seninle Enerji Bakanlığını karşı karşıya getirmek için gayret gösteriyorum.
Ne manipülasyonu, direk yapıyorum bunu.
Eğmeden, bükmeden, kıvırmadan.
Elbette karşı karşıya getireceğim.
Maliye ile vergi kaçıranı karşı karşıya getirmek gibi bir şey bu.
Ya da polisle hırsızı, zabıtayla seyyarı…
Karşı karşıya getireceğim ki, yaptığın haksızlıkların hesabını Enerji Bakanlığı senden sorsun.
Seni Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığına mı havale edeceğim.
***
Haksız tahsilat yaptığını söylemek iftira haa…
Olur, istediğin gibi at oynat istersen.
Mevzuatı, yönetmeliği kafana göre kullan, bir açık kapı bul ve onun yardımı ile Kayserilileri sövüşle; ama hiç kimse karışmasın.
İftiraysa yazdıklarım.
Yapmıyorsan haksızlık, seni EPDK’ya şikayet edene neden ödeme yaptın?.
Seni mahkemeye verene, mahkeme masraflarıyla birlikte neden ödeme yaptın?.
15 aydır bunlara cevap vermeyeceksin, sonra kalkıp “İftira” attığımızı söyleyeceksin.
Hadi ordan.
***
Ey kendisini Hakanların Hakan’ı sanan Ahmet Bey;
Enerji Bakanı Sayın Taner Yıldız’a telefonda ne dedin?
Hani ben Kayserililerden haksız yere aldığınız para 5-10 milyon dolar diyorum ya, sen ne dedin.
“Bu para 200-300 bin dolar” dedin mi?
Sayın Bakan, bunun üzerine “Bu parayı ödeseniz ne olur” dedi mi, demedi mi?
Kayseri’ye geldin, pazarlık mı öğrendin Hakan Tola.
Çık bakalım 200-300 binden yukarıya.
***
Ey Kayserigaz Yetkilileri,
Ve Ey Hakan Tola.
O haksızlıkla aldığın paraların tamamını dağıtsan da yetmez artık.
Özür dilemeni bekliyorum senden.
“İftira” ve “Yalan” ifadelerinden ötürü özür dileyeceksin.
İkili sohbette değil, kamuoyu önünde özür bekliyorum senden.
Öyle dilinle dişinin arasında da değil.
Ağzını doldurarak özür dileyeceksin.
Sen gidersen Tola, Sayın Bora özür dileyecek.
“İftira” diyerek iftira atmak yok.
O özrü bekliyorum…

Özışık yine düşürüldü

Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi’nde sular bir türlü durulmuyor. Geçtiğimiz yıl yönetim kurulunda yaşanan sıkıntının yargıya taşınması ile tartışma yeni bir boyut kazandı. Önceki hafta Asliye Ticaret Mahkemesi’nin tedbir kararıyla görevlerine dönen Kooperatif Yönetim Kurulu Üyeleri Münip Duman ve Hasan Çabuk, diğer üyeler Vedat Ali Özışık ve Yavuz Aksoy’un istifa ettiklerini belirterek yedek yönetim kurulu üyeleri Mehmet Canıberk ve Rifat Özer’i asıl üye olarak toplantıya çağırdılar. Yen yönetim toplanarak Özışık ve Aksoy’un istifalarını kabul ederek Hasan Çabuk’u başkanlığa getirdi. Kararın kesinlik kazanması için Ticaret Sicil Memurluğunun tescili gerekiyor. Tescil için başvuru yapıldı. Sonucun en geç pazartesi günü belli olması bekleniyor.

Bilindiği gibi geçtiğimiz yıl kooperatif yönetim kurulu üyeleri Münip Duman, Hasan Çabuk ve Hayati Kılıç toplanarak Vedat Ali Özışık’ı başkanlıktan düşürdüklerine dair bir karar almış ve kararın tescili için Ticaret Sicil Memurluğuna başvurmuşlardı. “Darbe” olarak nitelendirilen olaydan sonra Vedat Ali Özışık ve ekibi bu üç üyenin yönetimden istifa ettiklerini belirten dilekçeleri gerekçe göstererek yedek listeden Emin Gündüz, Yusuf Akbulut ve Cüneyt Naneci’yi göreve çağırmıştı. Özışık’ın istifa ettiklerini iddia ettiği üç üyeden Münip Duman ve Hasan Çabuk mahkemeye başvurarak istifa dilekçelerinin kendilerine ait olmadığını ve dilekçede tahrifat yapıldığını ileri sürerek iki ayrı dava açmışlardı. Duman ve Çabuk’un açtığı ilk davayı Asliye Ticaret Mahkemesi önceki hafta karara bağlayarak iki üyenin de Kooperatif Yönetim Kurulu Üyeliğine geri dönmesi taleplerini kabul ederek Özışık ekibinin yedekten çağırdığı üç kişinin üyeliklerini düşürdü.
Mahkeme kararı üzerine Vedat Ali Özışık ve ekibi toplanarak 19 Nisanda yönetim ve denetim seçimli kongre kararı almıştı. Münip Duman ve Hasan Çabuk’un Vedat Ali Özışık aleyhine açtığı “Özel evrakta sahtecilik” davası da halen Kayseri 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin tedbir kararıyla Kooperatif Yönetim Kurulu üyeliğine yeniden dönen Hasan Çabuk ve Münip Duman ellerinde Vedat Ali Özışık ve Yavuz Aksoy’un istifa dilekçeleri olduğu gerekçesiyle son kongrede seçilen ve yedek listede yer alan Mehmet Canıberk ve Rifat Özer’i asıl üyelik için toplantıya çağırdı. Dört üye yaptıkları toplantıda Özışık ve Aksoy’un istifasını kabul ederek başkanlığa Hasan Çabuk’u getirdi. Aldıkları kararı ve iki istifa dilekçesini notere tasdik ettiren Çabuk, Ticaret Sicil Memurluğuna kararın tescili için başvurdu. Ayrı bir tüzel kişilik olmasına rağmen KTO bünyesinde faaliyet gösteren Ticaret Sicil Memurluğunun kararı tescil edip etmeyeceği merakla bekleniyor.

Özışık yine düşürüldü

Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi’nde sular bir türlü durulmuyor. Geçtiğimiz yıl yönetim kurulunda yaşanan sıkıntının yargıya taşınması ile tartışma yeni bir boyut kazandı. Önceki hafta Asliye Ticaret Mahkemesi’nin tedbir kararıyla görevlerine dönen Kooperatif Yönetim Kurulu Üyeleri Münip Duman ve Hasan Çabuk, diğer üyeler Vedat Ali Özışık ve Yavuz Aksoy’un istifa ettiklerini belirterek yedek yönetim kurulu üyeleri Mehmet Canıberk ve Rifat Özer’i asıl üye olarak toplantıya çağırdılar. Yen yönetim toplanarak Özışık ve Aksoy’un istifalarını kabul ederek Hasan Çabuk’u başkanlığa getirdi. Kararın kesinlik kazanması için Ticaret Sicil Memurluğunun tescili gerekiyor. Tescil için başvuru yapıldı. Sonucun en geç pazartesi günü belli olması bekleniyor.

Bilindiği gibi geçtiğimiz yıl kooperatif yönetim kurulu üyeleri Münip Duman, Hasan Çabuk ve Hayati Kılıç toplanarak Vedat Ali Özışık’ı başkanlıktan düşürdüklerine dair bir karar almış ve kararın tescili için Ticaret Sicil Memurluğuna başvurmuşlardı. “Darbe” olarak nitelendirilen olaydan sonra Vedat Ali Özışık ve ekibi bu üç üyenin yönetimden istifa ettiklerini belirten dilekçeleri gerekçe göstererek yedek listeden Emin Gündüz, Yusuf Akbulut ve Cüneyt Naneci’yi göreve çağırmıştı. Özışık’ın istifa ettiklerini iddia ettiği üç üyeden Münip Duman ve Hasan Çabuk mahkemeye başvurarak istifa dilekçelerinin kendilerine ait olmadığını ve dilekçede tahrifat yapıldığını ileri sürerek iki ayrı dava açmışlardı. Duman ve Çabuk’un açtığı ilk davayı Asliye Ticaret Mahkemesi önceki hafta karara bağlayarak iki üyenin de Kooperatif Yönetim Kurulu Üyeliğine geri dönmesi taleplerini kabul ederek Özışık ekibinin yedekten çağırdığı üç kişinin üyeliklerini düşürdü.
Mahkeme kararı üzerine Vedat Ali Özışık ve ekibi toplanarak 19 Nisanda yönetim ve denetim seçimli kongre kararı almıştı. Münip Duman ve Hasan Çabuk’un Vedat Ali Özışık aleyhine açtığı “Özel evrakta sahtecilik” davası da halen Kayseri 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin tedbir kararıyla Kooperatif Yönetim Kurulu üyeliğine yeniden dönen Hasan Çabuk ve Münip Duman ellerinde Vedat Ali Özışık ve Yavuz Aksoy’un istifa dilekçeleri olduğu gerekçesiyle son kongrede seçilen ve yedek listede yer alan Mehmet Canıberk ve Rifat Özer’i asıl üyelik için toplantıya çağırdı. Dört üye yaptıkları toplantıda Özışık ve Aksoy’un istifasını kabul ederek başkanlığa Hasan Çabuk’u getirdi. Aldıkları kararı ve iki istifa dilekçesini notere tasdik ettiren Çabuk, Ticaret Sicil Memurluğuna kararın tescili için başvurdu. Ayrı bir tüzel kişilik olmasına rağmen KTO bünyesinde faaliyet gösteren Ticaret Sicil Memurluğunun kararı tescil edip etmeyeceği merakla bekleniyor.

Özışık yine düşürüldü

Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi’nde sular bir türlü durulmuyor. Geçtiğimiz yıl yönetim kurulunda yaşanan sıkıntının yargıya taşınması ile tartışma yeni bir boyut kazandı. Önceki hafta Asliye Ticaret Mahkemesi’nin tedbir kararıyla görevlerine dönen Kooperatif Yönetim Kurulu Üyeleri Münip Duman ve Hasan Çabuk, diğer üyeler Vedat Ali Özışık ve Yavuz Aksoy’un istifa ettiklerini belirterek yedek yönetim kurulu üyeleri Mehmet Canıberk ve Rifat Özer’i asıl üye olarak toplantıya çağırdılar. Yen yönetim toplanarak Özışık ve Aksoy’un istifalarını kabul ederek Hasan Çabuk’u başkanlığa getirdi. Kararın kesinlik kazanması için Ticaret Sicil Memurluğunun tescili gerekiyor. Tescil için başvuru yapıldı. Sonucun en geç pazartesi günü belli olması bekleniyor.

Bilindiği gibi geçtiğimiz yıl kooperatif yönetim kurulu üyeleri Münip Duman, Hasan Çabuk ve Hayati Kılıç toplanarak Vedat Ali Özışık’ı başkanlıktan düşürdüklerine dair bir karar almış ve kararın tescili için Ticaret Sicil Memurluğuna başvurmuşlardı. “Darbe” olarak nitelendirilen olaydan sonra Vedat Ali Özışık ve ekibi bu üç üyenin yönetimden istifa ettiklerini belirten dilekçeleri gerekçe göstererek yedek listeden Emin Gündüz, Yusuf Akbulut ve Cüneyt Naneci’yi göreve çağırmıştı. Özışık’ın istifa ettiklerini iddia ettiği üç üyeden Münip Duman ve Hasan Çabuk mahkemeye başvurarak istifa dilekçelerinin kendilerine ait olmadığını ve dilekçede tahrifat yapıldığını ileri sürerek iki ayrı dava açmışlardı. Duman ve Çabuk’un açtığı ilk davayı Asliye Ticaret Mahkemesi önceki hafta karara bağlayarak iki üyenin de Kooperatif Yönetim Kurulu Üyeliğine geri dönmesi taleplerini kabul ederek Özışık ekibinin yedekten çağırdığı üç kişinin üyeliklerini düşürdü.
Mahkeme kararı üzerine Vedat Ali Özışık ve ekibi toplanarak 19 Nisanda yönetim ve denetim seçimli kongre kararı almıştı. Münip Duman ve Hasan Çabuk’un Vedat Ali Özışık aleyhine açtığı “Özel evrakta sahtecilik” davası da halen Kayseri 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin tedbir kararıyla Kooperatif Yönetim Kurulu üyeliğine yeniden dönen Hasan Çabuk ve Münip Duman ellerinde Vedat Ali Özışık ve Yavuz Aksoy’un istifa dilekçeleri olduğu gerekçesiyle son kongrede seçilen ve yedek listede yer alan Mehmet Canıberk ve Rifat Özer’i asıl üyelik için toplantıya çağırdı. Dört üye yaptıkları toplantıda Özışık ve Aksoy’un istifasını kabul ederek başkanlığa Hasan Çabuk’u getirdi. Aldıkları kararı ve iki istifa dilekçesini notere tasdik ettiren Çabuk, Ticaret Sicil Memurluğuna kararın tescili için başvurdu. Ayrı bir tüzel kişilik olmasına rağmen KTO bünyesinde faaliyet gösteren Ticaret Sicil Memurluğunun kararı tescil edip etmeyeceği merakla bekleniyor.

Meral Akşener: "Türkiye fakirleşiyor.

MHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Meral Akşener partisinin İl Başkanlığı nda düzenlediği basın toplantısında gündemin sürekli açılımlarla meşgul edildiğini, işsizliğe, yoksulluğa bir çare bulunmadığını iddia etti.

İktidarın yaptığı açılımlardan bir sonuç alınamadığını, bir çok açılımın da Türkiye nin aleyhine sonuçlandığını ifade eden Meral Akşener, şunları söyledi:
İktidar önce Kıbrıs açılımı dedi. Annan planı kabul edildi. Sonuçta Kıbrıs Rum Kesimi AB ye alındı. Gelinen nokta Rumlar için kazanç, bizim için kayıp oldu.
İkinci adım Ermenistan la ilgili yapılan çalışmalar. Bir protokol imzalandı, ama bu protokol meclise getirilmedi. Sonuçta ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi nde Ermeni soykırım iddiaları kabul edildi. Avrupa da da patır patır soykırım kararları alınmaya başladı. Ne oldu, nur topu gibi bir ermeni sorunumuz oldu. Başbakan açıyor açılımları, fakat bir türlü bu açılımların sonu gelmiyor. Kürt açılımına milletimiz büyük bir direnç gösterince de açılımın adı oldu demokratik açılım. Tepkiler büyüyünce açılımın adı milli birlik beraberlik açılımı oldu.
Başbakan, Diyarbakır da yaptığı konuşmada Kürt meselesi vardır dedi. Bu Türkiye için bir makas değiştirme oldu.
Meral Akşener, ekonominin iyiye gitmediğini, işsizliğin sürekli arttığını da savunarak, Türkiye giderek fakirleşiyor. Halk fakirleşiyor” dedi.
Akşener, gazetecilerin Anayasa değişikliği çalışmalarına ilişkin soruları üzerine, Anayasa değişikliği için red oyu vereceklerini ve bu değişikliğin aceleye getirilmemesi gerektiğini açıkladıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
CHP, üç maddenin ayrılması halinde evet oyu vereceğini açıkladı. AK Parti, içerisinde bazı milletvekillerinin fire vereceği söyleniyor. Ne kadar fire verilecek göreceğiz.
Anayasa değişikliğinde meclisin genel kanaatinin sorulması üzerine Akşener, benim gözlemlerim ve kişisel kanaatime göre BDP, Anayasa değişikliğine destek verecek gibi gözüküyor dedi. Akşener AKP’nin fire vereceğini bunu da BDP ile bertaraf edeceğini belirtti.
“80 anayasası dar bir elbisedir” diyen Meral Akşener anayasadan beklentilerini sıraladı. Akşener her seçim öncesi bir çatışma ve gruplaşma çıkarıldığını ve bunun topluma zarar verdiğini söyleyerek “Her tartışmanın sonu bizi birbirimizden ayırıyor” diye konuştu.
Basın toplantısının ardından parti il binasında bir konferans gerçekleştirildi. Kısa bir konuşma yapan İl Başkanı Süleyman Korkmaz gündemin sürekle değiştiğini dile getirerek artık gerçek gündem yani ekonomiye dönülmesi gerektiğini söyledi. Kadınlara hitap eden Meral Akşener ise partili kadınlara hem gündeme ilişkin görüşlerini aktardı, hem de kadınların siyasetteki yeri konusuna değindi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Akşener daha sonra Türk Kadınlar Birliği Kayseri Şubesini ziyaret etti. Türk Kadınlar Birliği Şube Başkanı Ayşe Uzunlu artık erkeklerin elini kadınların üstünden çekmesi gerektiğini söyledi
İçişleri Eski Bakanı Meral Akşener daha sonra geçen hafta Hakkari’de şehit düşen ve Kartal Şehitliğine defnedilen Şehit Uzman Çavuş Nuri Aydın Sağır’ın evini ziyaret ederek ailesine taziyede bulundu.

Meral Akşener: "Türkiye fakirleşiyor.

MHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Meral Akşener partisinin İl Başkanlığı nda düzenlediği basın toplantısında gündemin sürekli açılımlarla meşgul edildiğini, işsizliğe, yoksulluğa bir çare bulunmadığını iddia etti.

İktidarın yaptığı açılımlardan bir sonuç alınamadığını, bir çok açılımın da Türkiye nin aleyhine sonuçlandığını ifade eden Meral Akşener, şunları söyledi:
İktidar önce Kıbrıs açılımı dedi. Annan planı kabul edildi. Sonuçta Kıbrıs Rum Kesimi AB ye alındı. Gelinen nokta Rumlar için kazanç, bizim için kayıp oldu.
İkinci adım Ermenistan la ilgili yapılan çalışmalar. Bir protokol imzalandı, ama bu protokol meclise getirilmedi. Sonuçta ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi nde Ermeni soykırım iddiaları kabul edildi. Avrupa da da patır patır soykırım kararları alınmaya başladı. Ne oldu, nur topu gibi bir ermeni sorunumuz oldu. Başbakan açıyor açılımları, fakat bir türlü bu açılımların sonu gelmiyor. Kürt açılımına milletimiz büyük bir direnç gösterince de açılımın adı oldu demokratik açılım. Tepkiler büyüyünce açılımın adı milli birlik beraberlik açılımı oldu.
Başbakan, Diyarbakır da yaptığı konuşmada Kürt meselesi vardır dedi. Bu Türkiye için bir makas değiştirme oldu.
Meral Akşener, ekonominin iyiye gitmediğini, işsizliğin sürekli arttığını da savunarak, Türkiye giderek fakirleşiyor. Halk fakirleşiyor” dedi.
Akşener, gazetecilerin Anayasa değişikliği çalışmalarına ilişkin soruları üzerine, Anayasa değişikliği için red oyu vereceklerini ve bu değişikliğin aceleye getirilmemesi gerektiğini açıkladıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
CHP, üç maddenin ayrılması halinde evet oyu vereceğini açıkladı. AK Parti, içerisinde bazı milletvekillerinin fire vereceği söyleniyor. Ne kadar fire verilecek göreceğiz.
Anayasa değişikliğinde meclisin genel kanaatinin sorulması üzerine Akşener, benim gözlemlerim ve kişisel kanaatime göre BDP, Anayasa değişikliğine destek verecek gibi gözüküyor dedi. Akşener AKP’nin fire vereceğini bunu da BDP ile bertaraf edeceğini belirtti.
“80 anayasası dar bir elbisedir” diyen Meral Akşener anayasadan beklentilerini sıraladı. Akşener her seçim öncesi bir çatışma ve gruplaşma çıkarıldığını ve bunun topluma zarar verdiğini söyleyerek “Her tartışmanın sonu bizi birbirimizden ayırıyor” diye konuştu.
Basın toplantısının ardından parti il binasında bir konferans gerçekleştirildi. Kısa bir konuşma yapan İl Başkanı Süleyman Korkmaz gündemin sürekle değiştiğini dile getirerek artık gerçek gündem yani ekonomiye dönülmesi gerektiğini söyledi. Kadınlara hitap eden Meral Akşener ise partili kadınlara hem gündeme ilişkin görüşlerini aktardı, hem de kadınların siyasetteki yeri konusuna değindi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Akşener daha sonra Türk Kadınlar Birliği Kayseri Şubesini ziyaret etti. Türk Kadınlar Birliği Şube Başkanı Ayşe Uzunlu artık erkeklerin elini kadınların üstünden çekmesi gerektiğini söyledi
İçişleri Eski Bakanı Meral Akşener daha sonra geçen hafta Hakkari’de şehit düşen ve Kartal Şehitliğine defnedilen Şehit Uzman Çavuş Nuri Aydın Sağır’ın evini ziyaret ederek ailesine taziyede bulundu.

Meral Akşener: "Türkiye fakirleşiyor.

MHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Meral Akşener partisinin İl Başkanlığı nda düzenlediği basın toplantısında gündemin sürekli açılımlarla meşgul edildiğini, işsizliğe, yoksulluğa bir çare bulunmadığını iddia etti.

İktidarın yaptığı açılımlardan bir sonuç alınamadığını, bir çok açılımın da Türkiye nin aleyhine sonuçlandığını ifade eden Meral Akşener, şunları söyledi:
İktidar önce Kıbrıs açılımı dedi. Annan planı kabul edildi. Sonuçta Kıbrıs Rum Kesimi AB ye alındı. Gelinen nokta Rumlar için kazanç, bizim için kayıp oldu.
İkinci adım Ermenistan la ilgili yapılan çalışmalar. Bir protokol imzalandı, ama bu protokol meclise getirilmedi. Sonuçta ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi nde Ermeni soykırım iddiaları kabul edildi. Avrupa da da patır patır soykırım kararları alınmaya başladı. Ne oldu, nur topu gibi bir ermeni sorunumuz oldu. Başbakan açıyor açılımları, fakat bir türlü bu açılımların sonu gelmiyor. Kürt açılımına milletimiz büyük bir direnç gösterince de açılımın adı oldu demokratik açılım. Tepkiler büyüyünce açılımın adı milli birlik beraberlik açılımı oldu.
Başbakan, Diyarbakır da yaptığı konuşmada Kürt meselesi vardır dedi. Bu Türkiye için bir makas değiştirme oldu.
Meral Akşener, ekonominin iyiye gitmediğini, işsizliğin sürekli arttığını da savunarak, Türkiye giderek fakirleşiyor. Halk fakirleşiyor” dedi.
Akşener, gazetecilerin Anayasa değişikliği çalışmalarına ilişkin soruları üzerine, Anayasa değişikliği için red oyu vereceklerini ve bu değişikliğin aceleye getirilmemesi gerektiğini açıkladıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
CHP, üç maddenin ayrılması halinde evet oyu vereceğini açıkladı. AK Parti, içerisinde bazı milletvekillerinin fire vereceği söyleniyor. Ne kadar fire verilecek göreceğiz.
Anayasa değişikliğinde meclisin genel kanaatinin sorulması üzerine Akşener, benim gözlemlerim ve kişisel kanaatime göre BDP, Anayasa değişikliğine destek verecek gibi gözüküyor dedi. Akşener AKP’nin fire vereceğini bunu da BDP ile bertaraf edeceğini belirtti.
“80 anayasası dar bir elbisedir” diyen Meral Akşener anayasadan beklentilerini sıraladı. Akşener her seçim öncesi bir çatışma ve gruplaşma çıkarıldığını ve bunun topluma zarar verdiğini söyleyerek “Her tartışmanın sonu bizi birbirimizden ayırıyor” diye konuştu.
Basın toplantısının ardından parti il binasında bir konferans gerçekleştirildi. Kısa bir konuşma yapan İl Başkanı Süleyman Korkmaz gündemin sürekle değiştiğini dile getirerek artık gerçek gündem yani ekonomiye dönülmesi gerektiğini söyledi. Kadınlara hitap eden Meral Akşener ise partili kadınlara hem gündeme ilişkin görüşlerini aktardı, hem de kadınların siyasetteki yeri konusuna değindi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Akşener daha sonra Türk Kadınlar Birliği Kayseri Şubesini ziyaret etti. Türk Kadınlar Birliği Şube Başkanı Ayşe Uzunlu artık erkeklerin elini kadınların üstünden çekmesi gerektiğini söyledi
İçişleri Eski Bakanı Meral Akşener daha sonra geçen hafta Hakkari’de şehit düşen ve Kartal Şehitliğine defnedilen Şehit Uzman Çavuş Nuri Aydın Sağır’ın evini ziyaret ederek ailesine taziyede bulundu.

TBMM Başkan Vekili Meral Akşener'in katılımıyla MİMAR SİNAN ANILDI

Mimar Sinan 422. ölüm yıldönümü dolayısıyla Ağırnas kasabasında yapılan bir törenle anıldı.
Mimar Sinan’ı anma programı Mehter Takımının repertuarına yeni eklenen “Fikrimin İnci Gülü” parçası ile başladı.

Törene TBMM Başkan vekili, İçişleri Eski Bakanı ve MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener, Vali Yardımcısı Ali Yener Erçin, İl Genel Meclis Başkanı Sadettin Aydın, İl Müftüsü Şaban İşlek, Meteoroloji Bölge Müdürü Ziya Çolak, MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz, Pınarbaşı Belediye Başkanı Dursun Ataş, Bünyan Belediye Başkanı Mehmet Özmen ve Ağırnas halkı katıldı.
TBMM Başkan Vekili Meral Akşener, belediye başkanı İsmail Mete tarafından samimi bir şekilde karşılandı.
Çocuklarla yakından ilgilenen Akşener yöre halkı ile kucaklaştı.
Programda ilk konuşmayı Ağırnas Belediye Başkanı İsmail Mete yaptı. Mete “Mimar Sinan’ın torunları olmaktan onur ve gurur duyuyoruz” dedi ve Mimar Sinan’ın eserlerini anlattı.
TBMM Başkan vekili Meral Akşener de “Kasabaya gelirken tüylerim diken diken oldu, çünkü buradan Mimar Sinan gibi bir deha çıkmıştır” dedi.
Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü: Tüylerim diken diken oldu. Büyük bir heyecan içerisindeyim. Sebebi şu: Bu topraklar Koca Sinan ı yetiştirmiş, burada bulunan analar Koca Sinan ı doğurmuş, burada bulunan genç evlatlarımız, çocuklarımız yarının Koca Sinanları. Bu topraklar Türkiye yi Türkiye yapan bizi biz yapan, kültürümüzü hepimiz yapan ve hani bir mermeriz, mermeriz denilen o kavrama can veren, kan veren, ruh veren topraklar. Bu topraklarda bugüne kadar hissetmediğim heyecanı hissediyorum.

TBMM Başkan Vekili Meral Akşener'in katılımıyla MİMAR SİNAN ANILDI

Mimar Sinan 422. ölüm yıldönümü dolayısıyla Ağırnas kasabasında yapılan bir törenle anıldı.
Mimar Sinan’ı anma programı Mehter Takımının repertuarına yeni eklenen “Fikrimin İnci Gülü” parçası ile başladı.

Törene TBMM Başkan vekili, İçişleri Eski Bakanı ve MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener, Vali Yardımcısı Ali Yener Erçin, İl Genel Meclis Başkanı Sadettin Aydın, İl Müftüsü Şaban İşlek, Meteoroloji Bölge Müdürü Ziya Çolak, MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz, Pınarbaşı Belediye Başkanı Dursun Ataş, Bünyan Belediye Başkanı Mehmet Özmen ve Ağırnas halkı katıldı.
TBMM Başkan Vekili Meral Akşener, belediye başkanı İsmail Mete tarafından samimi bir şekilde karşılandı.
Çocuklarla yakından ilgilenen Akşener yöre halkı ile kucaklaştı.
Programda ilk konuşmayı Ağırnas Belediye Başkanı İsmail Mete yaptı. Mete “Mimar Sinan’ın torunları olmaktan onur ve gurur duyuyoruz” dedi ve Mimar Sinan’ın eserlerini anlattı.
TBMM Başkan vekili Meral Akşener de “Kasabaya gelirken tüylerim diken diken oldu, çünkü buradan Mimar Sinan gibi bir deha çıkmıştır” dedi.
Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü: Tüylerim diken diken oldu. Büyük bir heyecan içerisindeyim. Sebebi şu: Bu topraklar Koca Sinan ı yetiştirmiş, burada bulunan analar Koca Sinan ı doğurmuş, burada bulunan genç evlatlarımız, çocuklarımız yarının Koca Sinanları. Bu topraklar Türkiye yi Türkiye yapan bizi biz yapan, kültürümüzü hepimiz yapan ve hani bir mermeriz, mermeriz denilen o kavrama can veren, kan veren, ruh veren topraklar. Bu topraklarda bugüne kadar hissetmediğim heyecanı hissediyorum.

TBMM Başkan Vekili Meral Akşener'in katılımıyla MİMAR SİNAN ANILDI

Mimar Sinan 422. ölüm yıldönümü dolayısıyla Ağırnas kasabasında yapılan bir törenle anıldı.
Mimar Sinan’ı anma programı Mehter Takımının repertuarına yeni eklenen “Fikrimin İnci Gülü” parçası ile başladı.

Törene TBMM Başkan vekili, İçişleri Eski Bakanı ve MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener, Vali Yardımcısı Ali Yener Erçin, İl Genel Meclis Başkanı Sadettin Aydın, İl Müftüsü Şaban İşlek, Meteoroloji Bölge Müdürü Ziya Çolak, MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz, Pınarbaşı Belediye Başkanı Dursun Ataş, Bünyan Belediye Başkanı Mehmet Özmen ve Ağırnas halkı katıldı.
TBMM Başkan Vekili Meral Akşener, belediye başkanı İsmail Mete tarafından samimi bir şekilde karşılandı.
Çocuklarla yakından ilgilenen Akşener yöre halkı ile kucaklaştı.
Programda ilk konuşmayı Ağırnas Belediye Başkanı İsmail Mete yaptı. Mete “Mimar Sinan’ın torunları olmaktan onur ve gurur duyuyoruz” dedi ve Mimar Sinan’ın eserlerini anlattı.
TBMM Başkan vekili Meral Akşener de “Kasabaya gelirken tüylerim diken diken oldu, çünkü buradan Mimar Sinan gibi bir deha çıkmıştır” dedi.
Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü: Tüylerim diken diken oldu. Büyük bir heyecan içerisindeyim. Sebebi şu: Bu topraklar Koca Sinan ı yetiştirmiş, burada bulunan analar Koca Sinan ı doğurmuş, burada bulunan genç evlatlarımız, çocuklarımız yarının Koca Sinanları. Bu topraklar Türkiye yi Türkiye yapan bizi biz yapan, kültürümüzü hepimiz yapan ve hani bir mermeriz, mermeriz denilen o kavrama can veren, kan veren, ruh veren topraklar. Bu topraklarda bugüne kadar hissetmediğim heyecanı hissediyorum.

Bağcılar'da kitap fuarı açıldı

Bağcılar Belediyesi, Kütüphane Haftası dolayısıyla ilçede kitap fuarı açtı. 2 ay devam edecek fuarda, değişik çok sayıda kitap okuyucuyla buluşacak.

Bağcılar Belediyesi, Kütüphane Haftası dolayısıyla Bağcılar Meydanı'nda kitap fuarı açtı. Fuar açılışına Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, AK Parti Bağcılar İlçe Başkanı Necati Karagöz, İlçe Milli Eğitim Müdürü Kadir Kuş ile çok sayıda vatandaş katıldı. Törende konuşan Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, gelişmiş toplumlarda kişi başına düşen kitap sayısının Türkiye'ye göre çok yüksek olduğuna dikkat çekti. Türkiye'de her 7 kişiye bir kitap düştüğünü söyleyen Çağırıcı, bu oranın
yükseltilmesi gerektiğini kaydetti.
Bağcılar Belediyesi'nin ilçede eğitim olanaklarının geliştirilmesine yönelik önemli çalışmalar yaptığını ifade eden Çağırıcı, "22 mahallemizin tamamında kütüphanelerimiz var" dedi. Kitap okuma alışkanlığının geliştirilmesi gerektiğini anlatan Çağırıcı, kültürel ve sosyal dönüşümün ancak okuma alışkanlığının artırılmasıyla mümkün olabileceğine vurgu yaptı.
AK Parti Bağcılar İlçe Başkanı Necati Karagöz de çağdaş dünyaya açılan kapının anahtarının okumak olduğunu ifade ederek, hem genel yönetimler bazında hem de yerel yönetimler bazında geçmişe bakıldığında, katlanarak bir gelişme yaşandığını ifade etti. Karagöz, bunun yeterli olmadığını belirterek, İslam dininin ilk emrinin "oku" olduğunu, ailelerin çocuklarını okumaları konusunda teşvik etmesi gerektiğini anlattı.
Bağcılar Milli Eğitim Müdürü Kadir Kuş ise ilçede çok güzel gelişmelerin olduğunu ifade ederek, "Bağcılarımız gerek kültürel anlamda, gerekse de sosyal anlamda güzel bir yerde" dedi.
Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, fuar açılışına katılan 50'inci Yıl Adnan Ötüken İlköğretim Okulu 4'üncü sınıf öğrencilerine kitap hediye etti.
Dünya ve Türk klasikleri, popüler, politik ve çocuk kitapları ile kişisel gelişim kitaplarının yer aldığı fuar 6 Haziran'a kadar açık kalacak.

Bağcılar'da kitap fuarı açıldı

Bağcılar Belediyesi, Kütüphane Haftası dolayısıyla ilçede kitap fuarı açtı. 2 ay devam edecek fuarda, değişik çok sayıda kitap okuyucuyla buluşacak.

Bağcılar Belediyesi, Kütüphane Haftası dolayısıyla Bağcılar Meydanı'nda kitap fuarı açtı. Fuar açılışına Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, AK Parti Bağcılar İlçe Başkanı Necati Karagöz, İlçe Milli Eğitim Müdürü Kadir Kuş ile çok sayıda vatandaş katıldı. Törende konuşan Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, gelişmiş toplumlarda kişi başına düşen kitap sayısının Türkiye'ye göre çok yüksek olduğuna dikkat çekti. Türkiye'de her 7 kişiye bir kitap düştüğünü söyleyen Çağırıcı, bu oranın
yükseltilmesi gerektiğini kaydetti.
Bağcılar Belediyesi'nin ilçede eğitim olanaklarının geliştirilmesine yönelik önemli çalışmalar yaptığını ifade eden Çağırıcı, "22 mahallemizin tamamında kütüphanelerimiz var" dedi. Kitap okuma alışkanlığının geliştirilmesi gerektiğini anlatan Çağırıcı, kültürel ve sosyal dönüşümün ancak okuma alışkanlığının artırılmasıyla mümkün olabileceğine vurgu yaptı.
AK Parti Bağcılar İlçe Başkanı Necati Karagöz de çağdaş dünyaya açılan kapının anahtarının okumak olduğunu ifade ederek, hem genel yönetimler bazında hem de yerel yönetimler bazında geçmişe bakıldığında, katlanarak bir gelişme yaşandığını ifade etti. Karagöz, bunun yeterli olmadığını belirterek, İslam dininin ilk emrinin "oku" olduğunu, ailelerin çocuklarını okumaları konusunda teşvik etmesi gerektiğini anlattı.
Bağcılar Milli Eğitim Müdürü Kadir Kuş ise ilçede çok güzel gelişmelerin olduğunu ifade ederek, "Bağcılarımız gerek kültürel anlamda, gerekse de sosyal anlamda güzel bir yerde" dedi.
Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, fuar açılışına katılan 50'inci Yıl Adnan Ötüken İlköğretim Okulu 4'üncü sınıf öğrencilerine kitap hediye etti.
Dünya ve Türk klasikleri, popüler, politik ve çocuk kitapları ile kişisel gelişim kitaplarının yer aldığı fuar 6 Haziran'a kadar açık kalacak.

Bağcılar'da kitap fuarı açıldı

Bağcılar Belediyesi, Kütüphane Haftası dolayısıyla ilçede kitap fuarı açtı. 2 ay devam edecek fuarda, değişik çok sayıda kitap okuyucuyla buluşacak.

Bağcılar Belediyesi, Kütüphane Haftası dolayısıyla Bağcılar Meydanı'nda kitap fuarı açtı. Fuar açılışına Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, AK Parti Bağcılar İlçe Başkanı Necati Karagöz, İlçe Milli Eğitim Müdürü Kadir Kuş ile çok sayıda vatandaş katıldı. Törende konuşan Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, gelişmiş toplumlarda kişi başına düşen kitap sayısının Türkiye'ye göre çok yüksek olduğuna dikkat çekti. Türkiye'de her 7 kişiye bir kitap düştüğünü söyleyen Çağırıcı, bu oranın
yükseltilmesi gerektiğini kaydetti.
Bağcılar Belediyesi'nin ilçede eğitim olanaklarının geliştirilmesine yönelik önemli çalışmalar yaptığını ifade eden Çağırıcı, "22 mahallemizin tamamında kütüphanelerimiz var" dedi. Kitap okuma alışkanlığının geliştirilmesi gerektiğini anlatan Çağırıcı, kültürel ve sosyal dönüşümün ancak okuma alışkanlığının artırılmasıyla mümkün olabileceğine vurgu yaptı.
AK Parti Bağcılar İlçe Başkanı Necati Karagöz de çağdaş dünyaya açılan kapının anahtarının okumak olduğunu ifade ederek, hem genel yönetimler bazında hem de yerel yönetimler bazında geçmişe bakıldığında, katlanarak bir gelişme yaşandığını ifade etti. Karagöz, bunun yeterli olmadığını belirterek, İslam dininin ilk emrinin "oku" olduğunu, ailelerin çocuklarını okumaları konusunda teşvik etmesi gerektiğini anlattı.
Bağcılar Milli Eğitim Müdürü Kadir Kuş ise ilçede çok güzel gelişmelerin olduğunu ifade ederek, "Bağcılarımız gerek kültürel anlamda, gerekse de sosyal anlamda güzel bir yerde" dedi.
Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, fuar açılışına katılan 50'inci Yıl Adnan Ötüken İlköğretim Okulu 4'üncü sınıf öğrencilerine kitap hediye etti.
Dünya ve Türk klasikleri, popüler, politik ve çocuk kitapları ile kişisel gelişim kitaplarının yer aldığı fuar 6 Haziran'a kadar açık kalacak.

Kayseri'den Ezinç Metal, Dünya Ligine girdi

Kayseri'de kurulu bulunan Ezinç Metal A.Ş'nin, Sun&Wind Energy Dergisi'nin 56 ülkeyi kapsayan araştırmasında Danimarka, Yunanistan, Brezilya, Avustralya, Çin ve İsrailli şirketleri geride bırakarak dünyanın 5. büyük güneş enerjisi şirketi olduğu bildirildi.

Ezinç Metal A.Ş Genel Müdürü Hakan Alaş, yaptığı açıklamada, 2009 yılında 400 bin metrekare güneş kollektörü ve 55 bin adet sıcaksu tankı üreten firmalarının, 80 ülkeye ihracat yaptığını söyledi.

Kayseri'den Ezinç Metal, Dünya Ligine girdi

Kayseri'de kurulu bulunan Ezinç Metal A.Ş'nin, Sun&Wind Energy Dergisi'nin 56 ülkeyi kapsayan araştırmasında Danimarka, Yunanistan, Brezilya, Avustralya, Çin ve İsrailli şirketleri geride bırakarak dünyanın 5. büyük güneş enerjisi şirketi olduğu bildirildi.

Ezinç Metal A.Ş Genel Müdürü Hakan Alaş, yaptığı açıklamada, 2009 yılında 400 bin metrekare güneş kollektörü ve 55 bin adet sıcaksu tankı üreten firmalarının, 80 ülkeye ihracat yaptığını söyledi.

Kayseri'den Ezinç Metal, Dünya Ligine girdi

Kayseri'de kurulu bulunan Ezinç Metal A.Ş'nin, Sun&Wind Energy Dergisi'nin 56 ülkeyi kapsayan araştırmasında Danimarka, Yunanistan, Brezilya, Avustralya, Çin ve İsrailli şirketleri geride bırakarak dünyanın 5. büyük güneş enerjisi şirketi olduğu bildirildi.

Ezinç Metal A.Ş Genel Müdürü Hakan Alaş, yaptığı açıklamada, 2009 yılında 400 bin metrekare güneş kollektörü ve 55 bin adet sıcaksu tankı üreten firmalarının, 80 ülkeye ihracat yaptığını söyledi.

Baykal, Kutlu Doğum Haftası Etkinliklerine katılmak için Brüksel Ziyaretini kısa tutacak

CHP lideri Deniz Baykal sürpriz bir karar aldı. Muhafazakâr kesime yönelik açılımlarıyla dikkat çeken CHP lideri bir atak daha gerçekleştirdi.

CHP lideri Deniz Baykal sürpriz bir karar aldı. Önümüzdeki hafta yapılacak Kutlu Doğum törenine katılarak bir konuşma yapacak.
Muhafazakâr kesime yönelik açılımlarıyla dikkat çeken CHP lideri, törene yetişebilmek için aynı gün Brüksel'deki programını da kısa tutacak. Baykal'ın, kurmaylarına, "Kutlu Doğum'a katılmayı çok istiyorum." dediği öğrenildi.
Geleneksel hale gelen Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinin açılış töreninin bu yıl sürpriz bir konuğu var: CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. Törene ilk kez katılacak olan Baykal, bir de konuşma yapacak. Böylece, partisinin muhafazakar kesime yönelik başlattığı açılım zincirine önemli bir halka daha eklemiş olacak. Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından AK Parti hakkında açılan kapatma davasının iddianamesinde 'suç' olarak nitelenmişti.
Diyanet İşleri Başkanlığı bu yıl Kutlu Doğum Haftası ile Kur'an-ı Kerim'in indirilişinin 1400'üncü yılı etkinliklerini birlikte gerçekleştirecek. Törende Kur'an-ı Kerim ve ilahiler okunacak. 2010'u 'Kur'an Yılı' ilan eden Diyanet, etkinliklere İstanbul Haliç Kongre Merkezi'ndeki açılış töreniyle başlayacak. 14 Nisan Çarşamba günü 19.30'da başlayacak törene önemli isimlerin katılması bekleniyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, tören için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'la birlikte tüm üst düzey siyasetçi, bürokrat ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerine davetiye gönderdi. Törene katılmak istediğini belirten CHP lideri Deniz Baykal, bu nedenle pazartesi günü başlayacak olan Brüksel ziyaretini kısa tutmaya çalışacak.

Baykal, Kutlu Doğum Haftası Etkinliklerine katılmak için Brüksel Ziyaretini kısa tutacak

CHP lideri Deniz Baykal sürpriz bir karar aldı. Muhafazakâr kesime yönelik açılımlarıyla dikkat çeken CHP lideri bir atak daha gerçekleştirdi.

CHP lideri Deniz Baykal sürpriz bir karar aldı. Önümüzdeki hafta yapılacak Kutlu Doğum törenine katılarak bir konuşma yapacak.
Muhafazakâr kesime yönelik açılımlarıyla dikkat çeken CHP lideri, törene yetişebilmek için aynı gün Brüksel'deki programını da kısa tutacak. Baykal'ın, kurmaylarına, "Kutlu Doğum'a katılmayı çok istiyorum." dediği öğrenildi.
Geleneksel hale gelen Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinin açılış töreninin bu yıl sürpriz bir konuğu var: CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. Törene ilk kez katılacak olan Baykal, bir de konuşma yapacak. Böylece, partisinin muhafazakar kesime yönelik başlattığı açılım zincirine önemli bir halka daha eklemiş olacak. Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından AK Parti hakkında açılan kapatma davasının iddianamesinde 'suç' olarak nitelenmişti.
Diyanet İşleri Başkanlığı bu yıl Kutlu Doğum Haftası ile Kur'an-ı Kerim'in indirilişinin 1400'üncü yılı etkinliklerini birlikte gerçekleştirecek. Törende Kur'an-ı Kerim ve ilahiler okunacak. 2010'u 'Kur'an Yılı' ilan eden Diyanet, etkinliklere İstanbul Haliç Kongre Merkezi'ndeki açılış töreniyle başlayacak. 14 Nisan Çarşamba günü 19.30'da başlayacak törene önemli isimlerin katılması bekleniyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, tören için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'la birlikte tüm üst düzey siyasetçi, bürokrat ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerine davetiye gönderdi. Törene katılmak istediğini belirten CHP lideri Deniz Baykal, bu nedenle pazartesi günü başlayacak olan Brüksel ziyaretini kısa tutmaya çalışacak.

Baykal, Kutlu Doğum Haftası Etkinliklerine katılmak için Brüksel Ziyaretini kısa tutacak

CHP lideri Deniz Baykal sürpriz bir karar aldı. Muhafazakâr kesime yönelik açılımlarıyla dikkat çeken CHP lideri bir atak daha gerçekleştirdi.

CHP lideri Deniz Baykal sürpriz bir karar aldı. Önümüzdeki hafta yapılacak Kutlu Doğum törenine katılarak bir konuşma yapacak.
Muhafazakâr kesime yönelik açılımlarıyla dikkat çeken CHP lideri, törene yetişebilmek için aynı gün Brüksel'deki programını da kısa tutacak. Baykal'ın, kurmaylarına, "Kutlu Doğum'a katılmayı çok istiyorum." dediği öğrenildi.
Geleneksel hale gelen Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinin açılış töreninin bu yıl sürpriz bir konuğu var: CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. Törene ilk kez katılacak olan Baykal, bir de konuşma yapacak. Böylece, partisinin muhafazakar kesime yönelik başlattığı açılım zincirine önemli bir halka daha eklemiş olacak. Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından AK Parti hakkında açılan kapatma davasının iddianamesinde 'suç' olarak nitelenmişti.
Diyanet İşleri Başkanlığı bu yıl Kutlu Doğum Haftası ile Kur'an-ı Kerim'in indirilişinin 1400'üncü yılı etkinliklerini birlikte gerçekleştirecek. Törende Kur'an-ı Kerim ve ilahiler okunacak. 2010'u 'Kur'an Yılı' ilan eden Diyanet, etkinliklere İstanbul Haliç Kongre Merkezi'ndeki açılış töreniyle başlayacak. 14 Nisan Çarşamba günü 19.30'da başlayacak törene önemli isimlerin katılması bekleniyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, tören için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'la birlikte tüm üst düzey siyasetçi, bürokrat ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerine davetiye gönderdi. Törene katılmak istediğini belirten CHP lideri Deniz Baykal, bu nedenle pazartesi günü başlayacak olan Brüksel ziyaretini kısa tutmaya çalışacak.

Meral Akşener Kayseri'de konuştu: "Hükümet ne zaman açılım dese, ülke zarara uğruyor"

TBMM Başkanvekili Meral Akşener ''İktidarın ortaya attığı açılımların arkası gelmiyor'' dedi.

Meral Akşener, MHP Kayseri İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında gündemin sürekli açılımlarla meşgul edildiğini, işsizliğe, yoksulluğa bir çare bulunmadığını iddia etti.
İktidarın yaptığı açılımlardan bir sonuç alınamadığını, bir çok açılımın da Türkiye'nin aleyhine sonuçlandığını ifade eden Meral Akşener, şunları söyledi:
''İktidar önce Kıbrıs açılımı dedi. Annan planı kabul edildi. Sonuçta Kıbrıs Rum Kesimi AB'ye alındı. Gelinen nokta Rumlar için kazanç, bizim için kayıp oldu.
İkinci adım Ermenistan'la ilgili yapılan çalışmalar. Bir protokol imzalandı, ama bu protokol meclise getirilmedi. Sonuçta ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde Ermeni soykırım iddiaları kabul edildi. Avrupa'da da patır patır soykırım kararları alınmaya başladı. Ne oldu, nur topu gibi bir ermeni sorunumuz oldu. Başbakan açıyor açılımları, fakat bir türlü bu açılımların sonu gelmiyor.
Kürt açılımına milletimiz büyük bir direnç gösterince de açılımın adı oldu demokratik açılım. Tepkiler büyüyünce açılımın adı milli birlik beraberlik açılımı oldu.
Başbakan, Diyarbakır'da yaptığı konuşmada 'Kürt meselesi vardır' dedi. Bu Türkiye için bir makas değiştirme oldu. ''
-EKONOMİ İYİYE GİTMİYOR-
Meral Akşener, ekonominin iyiye gitmediğini, işsizliğin sürekli arttığını da savunarak, ''Türkiye giderek fakirleşiyor. Halk fakirleşiyor. Tabanın küçülmesi başka bir şey, zenginin küçülmesi başka bir şey. Türkiye'de 2002 yılında altı tane dolan milyarderi vardı, şimdi 36 dolar milyarderi var. Bir çok ilde işi bozulan sanayici intihar ediyor. Çin, Hindistan ve Mısır'ın pazarı haline geldik. Onlar çalışıyor, malını bize satıyor, bizim çocuklarımız işsiz geziyor'' diye konuştu.
-ANAYASA TARTIŞMALARI
Akşener, gazetecilerin Anayasa değişikliği çalışmalarına ilişkin soruları üzerine, Anayasa değişikliği için red oyu vereceklerini ve bu değişikliğin aceleye getirilmemesi gerektiğini açıkladıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
''CHP, üç maddenin ayrılması halinde evet oyu vereceğini açıkladı. AK Parti, içerisinde bazı milletvekillerinin fire vereceği söyleniyor. Ne kadar fire verilecek göreceğiz.
Benim gözlemlerime göre, benim kişisel kanaatime göre BDP, Anayasa değişikliğine destek verecek gibi gözüküyor. Ben böyle bir izlenim edindim, benim izlenimim böyle. Anayasa oylamasına benim kanaatime göre BDP evet oyu verecek gibi''

Meral Akşener Kayseri'de konuştu: "Hükümet ne zaman açılım dese, ülke zarara uğruyor"

TBMM Başkanvekili Meral Akşener ''İktidarın ortaya attığı açılımların arkası gelmiyor'' dedi.

Meral Akşener, MHP Kayseri İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında gündemin sürekli açılımlarla meşgul edildiğini, işsizliğe, yoksulluğa bir çare bulunmadığını iddia etti.
İktidarın yaptığı açılımlardan bir sonuç alınamadığını, bir çok açılımın da Türkiye'nin aleyhine sonuçlandığını ifade eden Meral Akşener, şunları söyledi:
''İktidar önce Kıbrıs açılımı dedi. Annan planı kabul edildi. Sonuçta Kıbrıs Rum Kesimi AB'ye alındı. Gelinen nokta Rumlar için kazanç, bizim için kayıp oldu.
İkinci adım Ermenistan'la ilgili yapılan çalışmalar. Bir protokol imzalandı, ama bu protokol meclise getirilmedi. Sonuçta ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde Ermeni soykırım iddiaları kabul edildi. Avrupa'da da patır patır soykırım kararları alınmaya başladı. Ne oldu, nur topu gibi bir ermeni sorunumuz oldu. Başbakan açıyor açılımları, fakat bir türlü bu açılımların sonu gelmiyor.
Kürt açılımına milletimiz büyük bir direnç gösterince de açılımın adı oldu demokratik açılım. Tepkiler büyüyünce açılımın adı milli birlik beraberlik açılımı oldu.
Başbakan, Diyarbakır'da yaptığı konuşmada 'Kürt meselesi vardır' dedi. Bu Türkiye için bir makas değiştirme oldu. ''
-EKONOMİ İYİYE GİTMİYOR-
Meral Akşener, ekonominin iyiye gitmediğini, işsizliğin sürekli arttığını da savunarak, ''Türkiye giderek fakirleşiyor. Halk fakirleşiyor. Tabanın küçülmesi başka bir şey, zenginin küçülmesi başka bir şey. Türkiye'de 2002 yılında altı tane dolan milyarderi vardı, şimdi 36 dolar milyarderi var. Bir çok ilde işi bozulan sanayici intihar ediyor. Çin, Hindistan ve Mısır'ın pazarı haline geldik. Onlar çalışıyor, malını bize satıyor, bizim çocuklarımız işsiz geziyor'' diye konuştu.
-ANAYASA TARTIŞMALARI
Akşener, gazetecilerin Anayasa değişikliği çalışmalarına ilişkin soruları üzerine, Anayasa değişikliği için red oyu vereceklerini ve bu değişikliğin aceleye getirilmemesi gerektiğini açıkladıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
''CHP, üç maddenin ayrılması halinde evet oyu vereceğini açıkladı. AK Parti, içerisinde bazı milletvekillerinin fire vereceği söyleniyor. Ne kadar fire verilecek göreceğiz.
Benim gözlemlerime göre, benim kişisel kanaatime göre BDP, Anayasa değişikliğine destek verecek gibi gözüküyor. Ben böyle bir izlenim edindim, benim izlenimim böyle. Anayasa oylamasına benim kanaatime göre BDP evet oyu verecek gibi''

Meral Akşener Kayseri'de konuştu: "Hükümet ne zaman açılım dese, ülke zarara uğruyor"

TBMM Başkanvekili Meral Akşener ''İktidarın ortaya attığı açılımların arkası gelmiyor'' dedi.

Meral Akşener, MHP Kayseri İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında gündemin sürekli açılımlarla meşgul edildiğini, işsizliğe, yoksulluğa bir çare bulunmadığını iddia etti.
İktidarın yaptığı açılımlardan bir sonuç alınamadığını, bir çok açılımın da Türkiye'nin aleyhine sonuçlandığını ifade eden Meral Akşener, şunları söyledi:
''İktidar önce Kıbrıs açılımı dedi. Annan planı kabul edildi. Sonuçta Kıbrıs Rum Kesimi AB'ye alındı. Gelinen nokta Rumlar için kazanç, bizim için kayıp oldu.
İkinci adım Ermenistan'la ilgili yapılan çalışmalar. Bir protokol imzalandı, ama bu protokol meclise getirilmedi. Sonuçta ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde Ermeni soykırım iddiaları kabul edildi. Avrupa'da da patır patır soykırım kararları alınmaya başladı. Ne oldu, nur topu gibi bir ermeni sorunumuz oldu. Başbakan açıyor açılımları, fakat bir türlü bu açılımların sonu gelmiyor.
Kürt açılımına milletimiz büyük bir direnç gösterince de açılımın adı oldu demokratik açılım. Tepkiler büyüyünce açılımın adı milli birlik beraberlik açılımı oldu.
Başbakan, Diyarbakır'da yaptığı konuşmada 'Kürt meselesi vardır' dedi. Bu Türkiye için bir makas değiştirme oldu. ''
-EKONOMİ İYİYE GİTMİYOR-
Meral Akşener, ekonominin iyiye gitmediğini, işsizliğin sürekli arttığını da savunarak, ''Türkiye giderek fakirleşiyor. Halk fakirleşiyor. Tabanın küçülmesi başka bir şey, zenginin küçülmesi başka bir şey. Türkiye'de 2002 yılında altı tane dolan milyarderi vardı, şimdi 36 dolar milyarderi var. Bir çok ilde işi bozulan sanayici intihar ediyor. Çin, Hindistan ve Mısır'ın pazarı haline geldik. Onlar çalışıyor, malını bize satıyor, bizim çocuklarımız işsiz geziyor'' diye konuştu.
-ANAYASA TARTIŞMALARI
Akşener, gazetecilerin Anayasa değişikliği çalışmalarına ilişkin soruları üzerine, Anayasa değişikliği için red oyu vereceklerini ve bu değişikliğin aceleye getirilmemesi gerektiğini açıkladıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
''CHP, üç maddenin ayrılması halinde evet oyu vereceğini açıkladı. AK Parti, içerisinde bazı milletvekillerinin fire vereceği söyleniyor. Ne kadar fire verilecek göreceğiz.
Benim gözlemlerime göre, benim kişisel kanaatime göre BDP, Anayasa değişikliğine destek verecek gibi gözüküyor. Ben böyle bir izlenim edindim, benim izlenimim böyle. Anayasa oylamasına benim kanaatime göre BDP evet oyu verecek gibi''

Kapadokya'da Sıcak Hava Balon Turları

Türkiye'nin sıcak hava balonu turları düzenlenen tek merkezi olan Kapadokya bölgesinde turizm sezonu kapandı. Kış mevsiminde talebe göre turlar düzenleyen şirketler, sezonda 50 bine yakın turiste peri bacalarını gökyüzünden kuş bakışı izleme imkanı sundu.
Türkiye'nin peri bacaları ve ilginç yeryüzü oluşumları ile dikkat çeken önemli turizm merkezlerinden olan Kapadokya bölgesinde, 6 firma, 25 civarında sıcak hava balonu ile turistlere yönelik turlar düzenliyor.
Rüzgarın uygun o olması nedeniyle genellikle sabah erken saatlerde düzenlenen turlarda, turistler güneşin ilk ışıklarıyla birlikte havalanan balonlardan peri bacalarını kuş bakışı izliyorlar. Göreme Vadisi üzerinden havalanan balonlar, Aşk Vadisi, Paşabağları, Zelve Ören Yeri ve Uçhisar Beldesi'ndeki yeryüzü oluşumları üzerinde uçarak, turistlere doyumsuz göz zevki yaşatıyor. Yaklaşık 1 saat süren turların ardından turistlere şarap ikram ediliyor. Daha sonra balon pilotu tarafından katılımcılara sertifika veriliyor.
Göreme Balon şirketi İşletme Müdürü Metin Kayhan, Kapadokya bölgesinin, Türkiye'de sıcak hava balonu ile turlar düzenlenen tek merkez olduğunu söyledi. Bölgede yaklaşık 10-12 yıl önce başlayan balon turlarına ilginin her geçen yıl arttığını ifade eden Kayhan, şu bilgileri verdi:
"10-12 yıl önce balon turları düzenlemeye başladığımızda, günde 5-10 turist gezdirdiğimiz zaman işler iyi gidiyor diye seviniyorduk. Bugün bölgede 25 civarında balon turistleri uçuruyor. Kapasiteleri 20-25 kişiye kadar çıkabilen balonlarla sadece biz günde 150'ye yakın turiste tur düzenliyoruz. Sezon boyunca bölgede 50 bin civarında turist balon turlarına katıldı. Kapadokya bölgesi bu turlar için çok ideal bir mekan.
Rüzgar durumu çok müsait. Üstelik turlara katılan turistler, bölgenin doğal güzelliklerini ve ilginç yer yüzü oluşumlarını gökyüzünden izleyerek inanılmaz bir zevk yaşıyorlar. Balon turlarına daha çok yabancı turistler katılıyor. Yazın İspanya, Avustralya ve Latin Amerika ülkelerinden gelen turistler, kışın da Japonlar başta olmak üzere Uzak Doğu ülkelerinden gelen turistler turlarımıza ilgi gösteriyor.
Balonun en ilkel hava taşıtlarından biri olduğunu ifade eden Kayhan, buna rağmen sıcak hava balonlarının güvenilir bir taşıma aracı olduğunu vurguladı. Kayhan, sıcak hava balon turları düzenlemenin maliyeti yüksek bir iş olduğunu, tur süresine göre turistlerden 150-200 Euro ücret talep edildiğini kaydetti.

Kapadokya'da Sıcak Hava Balon Turları

Türkiye'nin sıcak hava balonu turları düzenlenen tek merkezi olan Kapadokya bölgesinde turizm sezonu kapandı. Kış mevsiminde talebe göre turlar düzenleyen şirketler, sezonda 50 bine yakın turiste peri bacalarını gökyüzünden kuş bakışı izleme imkanı sundu.
Türkiye'nin peri bacaları ve ilginç yeryüzü oluşumları ile dikkat çeken önemli turizm merkezlerinden olan Kapadokya bölgesinde, 6 firma, 25 civarında sıcak hava balonu ile turistlere yönelik turlar düzenliyor.
Rüzgarın uygun o olması nedeniyle genellikle sabah erken saatlerde düzenlenen turlarda, turistler güneşin ilk ışıklarıyla birlikte havalanan balonlardan peri bacalarını kuş bakışı izliyorlar. Göreme Vadisi üzerinden havalanan balonlar, Aşk Vadisi, Paşabağları, Zelve Ören Yeri ve Uçhisar Beldesi'ndeki yeryüzü oluşumları üzerinde uçarak, turistlere doyumsuz göz zevki yaşatıyor. Yaklaşık 1 saat süren turların ardından turistlere şarap ikram ediliyor. Daha sonra balon pilotu tarafından katılımcılara sertifika veriliyor.
Göreme Balon şirketi İşletme Müdürü Metin Kayhan, Kapadokya bölgesinin, Türkiye'de sıcak hava balonu ile turlar düzenlenen tek merkez olduğunu söyledi. Bölgede yaklaşık 10-12 yıl önce başlayan balon turlarına ilginin her geçen yıl arttığını ifade eden Kayhan, şu bilgileri verdi:
"10-12 yıl önce balon turları düzenlemeye başladığımızda, günde 5-10 turist gezdirdiğimiz zaman işler iyi gidiyor diye seviniyorduk. Bugün bölgede 25 civarında balon turistleri uçuruyor. Kapasiteleri 20-25 kişiye kadar çıkabilen balonlarla sadece biz günde 150'ye yakın turiste tur düzenliyoruz. Sezon boyunca bölgede 50 bin civarında turist balon turlarına katıldı. Kapadokya bölgesi bu turlar için çok ideal bir mekan.
Rüzgar durumu çok müsait. Üstelik turlara katılan turistler, bölgenin doğal güzelliklerini ve ilginç yer yüzü oluşumlarını gökyüzünden izleyerek inanılmaz bir zevk yaşıyorlar. Balon turlarına daha çok yabancı turistler katılıyor. Yazın İspanya, Avustralya ve Latin Amerika ülkelerinden gelen turistler, kışın da Japonlar başta olmak üzere Uzak Doğu ülkelerinden gelen turistler turlarımıza ilgi gösteriyor.
Balonun en ilkel hava taşıtlarından biri olduğunu ifade eden Kayhan, buna rağmen sıcak hava balonlarının güvenilir bir taşıma aracı olduğunu vurguladı. Kayhan, sıcak hava balon turları düzenlemenin maliyeti yüksek bir iş olduğunu, tur süresine göre turistlerden 150-200 Euro ücret talep edildiğini kaydetti.

Kapadokya'da Sıcak Hava Balon Turları

Türkiye'nin sıcak hava balonu turları düzenlenen tek merkezi olan Kapadokya bölgesinde turizm sezonu kapandı. Kış mevsiminde talebe göre turlar düzenleyen şirketler, sezonda 50 bine yakın turiste peri bacalarını gökyüzünden kuş bakışı izleme imkanı sundu.
Türkiye'nin peri bacaları ve ilginç yeryüzü oluşumları ile dikkat çeken önemli turizm merkezlerinden olan Kapadokya bölgesinde, 6 firma, 25 civarında sıcak hava balonu ile turistlere yönelik turlar düzenliyor.
Rüzgarın uygun o olması nedeniyle genellikle sabah erken saatlerde düzenlenen turlarda, turistler güneşin ilk ışıklarıyla birlikte havalanan balonlardan peri bacalarını kuş bakışı izliyorlar. Göreme Vadisi üzerinden havalanan balonlar, Aşk Vadisi, Paşabağları, Zelve Ören Yeri ve Uçhisar Beldesi'ndeki yeryüzü oluşumları üzerinde uçarak, turistlere doyumsuz göz zevki yaşatıyor. Yaklaşık 1 saat süren turların ardından turistlere şarap ikram ediliyor. Daha sonra balon pilotu tarafından katılımcılara sertifika veriliyor.
Göreme Balon şirketi İşletme Müdürü Metin Kayhan, Kapadokya bölgesinin, Türkiye'de sıcak hava balonu ile turlar düzenlenen tek merkez olduğunu söyledi. Bölgede yaklaşık 10-12 yıl önce başlayan balon turlarına ilginin her geçen yıl arttığını ifade eden Kayhan, şu bilgileri verdi:
"10-12 yıl önce balon turları düzenlemeye başladığımızda, günde 5-10 turist gezdirdiğimiz zaman işler iyi gidiyor diye seviniyorduk. Bugün bölgede 25 civarında balon turistleri uçuruyor. Kapasiteleri 20-25 kişiye kadar çıkabilen balonlarla sadece biz günde 150'ye yakın turiste tur düzenliyoruz. Sezon boyunca bölgede 50 bin civarında turist balon turlarına katıldı. Kapadokya bölgesi bu turlar için çok ideal bir mekan.
Rüzgar durumu çok müsait. Üstelik turlara katılan turistler, bölgenin doğal güzelliklerini ve ilginç yer yüzü oluşumlarını gökyüzünden izleyerek inanılmaz bir zevk yaşıyorlar. Balon turlarına daha çok yabancı turistler katılıyor. Yazın İspanya, Avustralya ve Latin Amerika ülkelerinden gelen turistler, kışın da Japonlar başta olmak üzere Uzak Doğu ülkelerinden gelen turistler turlarımıza ilgi gösteriyor.
Balonun en ilkel hava taşıtlarından biri olduğunu ifade eden Kayhan, buna rağmen sıcak hava balonlarının güvenilir bir taşıma aracı olduğunu vurguladı. Kayhan, sıcak hava balon turları düzenlemenin maliyeti yüksek bir iş olduğunu, tur süresine göre turistlerden 150-200 Euro ücret talep edildiğini kaydetti.

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...