Sayfalar

7 Nisan 2010 Çarşamba

Emine Erdoğan'ı Gata'ya almayan komutan gözaltına alındı

Gözaltına alınan isimlerden olan eski GATA Komutanı Tümgeneral Tuncay Çakan’ın adı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın GATA ziyareti sırasında gündeme gelmişti. Emine Erdoğan, GATA’da tedavi gören tiyatro sanatçısı Nejat Uygur’u ziyaret etmek istemiş, ancak kendisine “gelmesin” telkini üzerine eşiyle dışarıda görüşmüştü. O dönem GATA Haydarpaşa’nın komutanı Çakan’dı.

Balyoz Harekat Planı’nın yapıldığı dönem 3. Zırhlı Tugay komutanı olan Çakan, Taraf gazetesinin haberine göre, Selimiye’deki toplantılara katılan generaller arasındaydı. Yine GATA’da patlak veren çürük raporu skandalında da Neşe Başer isimli bir kişi Çakan’ın adını kullanarak çok sayıda kişiye “askerliğe elverişsiz” raporu aldırdığı gerekçesiyle yargılanmıştı.
‘Çıkarma Komutanı’ da gözaltında
Çakan 2009 YAŞ toplantısının ardından emekli olmuştu. Dün gözaltına alınan isimler arasında bulunan ve bir dönem Deniz Çıkarma Birlikleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı görevini yürüten Üçler’in de Kıbrıs Savaşı’nı anlattığı “Kıbrıs Çıkartması” adlı kitabı bulunuyor.

Emine Erdoğan'ı Gata'ya almayan komutan gözaltına alındı

Gözaltına alınan isimlerden olan eski GATA Komutanı Tümgeneral Tuncay Çakan’ın adı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın GATA ziyareti sırasında gündeme gelmişti. Emine Erdoğan, GATA’da tedavi gören tiyatro sanatçısı Nejat Uygur’u ziyaret etmek istemiş, ancak kendisine “gelmesin” telkini üzerine eşiyle dışarıda görüşmüştü. O dönem GATA Haydarpaşa’nın komutanı Çakan’dı.

Balyoz Harekat Planı’nın yapıldığı dönem 3. Zırhlı Tugay komutanı olan Çakan, Taraf gazetesinin haberine göre, Selimiye’deki toplantılara katılan generaller arasındaydı. Yine GATA’da patlak veren çürük raporu skandalında da Neşe Başer isimli bir kişi Çakan’ın adını kullanarak çok sayıda kişiye “askerliğe elverişsiz” raporu aldırdığı gerekçesiyle yargılanmıştı.
‘Çıkarma Komutanı’ da gözaltında
Çakan 2009 YAŞ toplantısının ardından emekli olmuştu. Dün gözaltına alınan isimler arasında bulunan ve bir dönem Deniz Çıkarma Birlikleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı görevini yürüten Üçler’in de Kıbrıs Savaşı’nı anlattığı “Kıbrıs Çıkartması” adlı kitabı bulunuyor.

Emine Erdoğan'ı Gata'ya almayan komutan gözaltına alındı

Gözaltına alınan isimlerden olan eski GATA Komutanı Tümgeneral Tuncay Çakan’ın adı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın GATA ziyareti sırasında gündeme gelmişti. Emine Erdoğan, GATA’da tedavi gören tiyatro sanatçısı Nejat Uygur’u ziyaret etmek istemiş, ancak kendisine “gelmesin” telkini üzerine eşiyle dışarıda görüşmüştü. O dönem GATA Haydarpaşa’nın komutanı Çakan’dı.

Balyoz Harekat Planı’nın yapıldığı dönem 3. Zırhlı Tugay komutanı olan Çakan, Taraf gazetesinin haberine göre, Selimiye’deki toplantılara katılan generaller arasındaydı. Yine GATA’da patlak veren çürük raporu skandalında da Neşe Başer isimli bir kişi Çakan’ın adını kullanarak çok sayıda kişiye “askerliğe elverişsiz” raporu aldırdığı gerekçesiyle yargılanmıştı.
‘Çıkarma Komutanı’ da gözaltında
Çakan 2009 YAŞ toplantısının ardından emekli olmuştu. Dün gözaltına alınan isimler arasında bulunan ve bir dönem Deniz Çıkarma Birlikleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı görevini yürüten Üçler’in de Kıbrıs Savaşı’nı anlattığı “Kıbrıs Çıkartması” adlı kitabı bulunuyor.

Mustafa Akkaş: "Başbakan, cumhurbaşkanı olmak istiyor"

Saadet Partisi İl Başkanı Mustafa Akkaş, partisinin il binasında bir basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişken açıklamalarda bulundu. Akkaş, “Ülke maalesef şu anda çok önemli bir sürecin içinden geçmektedir ve sürecin sonu milletimizin büyük bir bölümü tarafından kaygıyla takip edilmektedir” dedi.

Akkaş, “Milletimizin, namluların ucunda millete dayatılmış 12 Eylül Anayasası yerine; adaleti, özgürlüğü ve refahı önceleyen bir anayasaya şiddetle ihtiyaç duyduğu bu günlerde iktidardaki AKP’nin samimiyetsiz, beceriksiz ve şahsi ikbal beklentileri içinde hareket ederken meclisteki muhalefeti oluşturan partiler ise statükodan yana ve uzlaşmaz tavırlarla milletin beklentilerini maalesef hüsrana uğratmak üzeredir. AKP’yi “samimiyetsiz” olarak nitelerken sıradan bir muhalefet tavrıyla hareket etmiyor, aksine somut gerçekler ışığında bir tespiti ortaya koyuyoruz” diye konuştu.
Milletin iki dönemdir büyük bir destekle iktidara getirdiği bir partinin sürekli mazeret üretmesinin beceriksizlikten başka bir şey olmadığını ifade eden Akkaş, AKP’nin iktidarda bulunduğu yaklaşık 8 yıllık dönemde yaptığı tek işin yapar gibi gözükmek olduğunu söyledi.
Akkaş, “2007 seçimlerinden sonra 48’lik bir destek ile Prof. Özbudun tarafından hazırlanan anayasa taslağı tartışmaya açılmışken halen hiç kimsenin çözemediği bir şekilde bu değişikliği gündemden kaldırıp MHP’nin dolmuşuna binerek başörtüsüyle ilgili yaptığı kısmi değişiklik başörtüsüne özgürlük için umut besleyen herkesin ümidini söndürmüştür. Yine bir yıl kadar önce anayasada açık hükümler bulunmasına rağmen iptal edilmesi kesin gözüken bir yasa değişikliği yaparak askerleri sivil mahkemede yargılama girişimi de beceriksizliğin bir diğer göstergesidir. Son olarak aylardır son derece gergin tartışmalara sebebiyet veren bir anayasa değişikliği için usulüne uygun imza toplamayı beceremeyip meclis başkanının imzasının bulunduğu hazır imzaları kullanarak CHP’nin değirmenine su taşıyan AKP’ye beceriksiz demek haksızlık olmayacaktır. AKP’nin önceliği şu anda milletin ihtiyaçları değil kendi şahsi ikballeridir. Ülkede yaşanan tüm gerilimleri mağduriyet ekseninde siyasi ranta çeviren AKP, yine aynı stratejiyi izleyerek anayasa değişikliğini yapsa da yapamasa da bu işten karlı çıkacağını hesap etmektedir. Değişiklikler geçerse bunun getireceği olumlu tesiri kullanarak yeniden iktidar olmayı düşünürken, bu değişiklikler gerçekleşmez veya Anayasa Mahkemesinden dönerse bu defa da “görüyorsunuz işte yaptırmıyorlar” edebiyatıyla yeniden halktan destek almayı amaçlamaktadır. Bu defa yapılan hesabın içinde sadece seçimleri kazanmak değil sayın Başbakan’ın Cumhurbaşkanı olma hevesi de bulunmaktadır. Cumhurbaşkanının süresinin 5 yıl mı 7 yıl mı olacağı konusundaki tartışma ve dün 7 yıl diyenlerin bu gün 5 yıl demesi, dün 5 yıl diyenlerin bu gün 7 yıl demesi de bundan kaynaklanmaktadır ve bu çelişkinin sonucu da AKP’nin seçimlerde alacağı oya endekslidir. AKP’nin bugünkü gerginlikten hem parti ve hem de genel başkan bazında beklentileri vardır ve bu beklentilerin gerçekleşmesi için gerginliğin düşmesini istememektedir” dedi.

Mustafa Akkaş: "Başbakan, cumhurbaşkanı olmak istiyor"

Saadet Partisi İl Başkanı Mustafa Akkaş, partisinin il binasında bir basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişken açıklamalarda bulundu. Akkaş, “Ülke maalesef şu anda çok önemli bir sürecin içinden geçmektedir ve sürecin sonu milletimizin büyük bir bölümü tarafından kaygıyla takip edilmektedir” dedi.

Akkaş, “Milletimizin, namluların ucunda millete dayatılmış 12 Eylül Anayasası yerine; adaleti, özgürlüğü ve refahı önceleyen bir anayasaya şiddetle ihtiyaç duyduğu bu günlerde iktidardaki AKP’nin samimiyetsiz, beceriksiz ve şahsi ikbal beklentileri içinde hareket ederken meclisteki muhalefeti oluşturan partiler ise statükodan yana ve uzlaşmaz tavırlarla milletin beklentilerini maalesef hüsrana uğratmak üzeredir. AKP’yi “samimiyetsiz” olarak nitelerken sıradan bir muhalefet tavrıyla hareket etmiyor, aksine somut gerçekler ışığında bir tespiti ortaya koyuyoruz” diye konuştu.
Milletin iki dönemdir büyük bir destekle iktidara getirdiği bir partinin sürekli mazeret üretmesinin beceriksizlikten başka bir şey olmadığını ifade eden Akkaş, AKP’nin iktidarda bulunduğu yaklaşık 8 yıllık dönemde yaptığı tek işin yapar gibi gözükmek olduğunu söyledi.
Akkaş, “2007 seçimlerinden sonra 48’lik bir destek ile Prof. Özbudun tarafından hazırlanan anayasa taslağı tartışmaya açılmışken halen hiç kimsenin çözemediği bir şekilde bu değişikliği gündemden kaldırıp MHP’nin dolmuşuna binerek başörtüsüyle ilgili yaptığı kısmi değişiklik başörtüsüne özgürlük için umut besleyen herkesin ümidini söndürmüştür. Yine bir yıl kadar önce anayasada açık hükümler bulunmasına rağmen iptal edilmesi kesin gözüken bir yasa değişikliği yaparak askerleri sivil mahkemede yargılama girişimi de beceriksizliğin bir diğer göstergesidir. Son olarak aylardır son derece gergin tartışmalara sebebiyet veren bir anayasa değişikliği için usulüne uygun imza toplamayı beceremeyip meclis başkanının imzasının bulunduğu hazır imzaları kullanarak CHP’nin değirmenine su taşıyan AKP’ye beceriksiz demek haksızlık olmayacaktır. AKP’nin önceliği şu anda milletin ihtiyaçları değil kendi şahsi ikballeridir. Ülkede yaşanan tüm gerilimleri mağduriyet ekseninde siyasi ranta çeviren AKP, yine aynı stratejiyi izleyerek anayasa değişikliğini yapsa da yapamasa da bu işten karlı çıkacağını hesap etmektedir. Değişiklikler geçerse bunun getireceği olumlu tesiri kullanarak yeniden iktidar olmayı düşünürken, bu değişiklikler gerçekleşmez veya Anayasa Mahkemesinden dönerse bu defa da “görüyorsunuz işte yaptırmıyorlar” edebiyatıyla yeniden halktan destek almayı amaçlamaktadır. Bu defa yapılan hesabın içinde sadece seçimleri kazanmak değil sayın Başbakan’ın Cumhurbaşkanı olma hevesi de bulunmaktadır. Cumhurbaşkanının süresinin 5 yıl mı 7 yıl mı olacağı konusundaki tartışma ve dün 7 yıl diyenlerin bu gün 5 yıl demesi, dün 5 yıl diyenlerin bu gün 7 yıl demesi de bundan kaynaklanmaktadır ve bu çelişkinin sonucu da AKP’nin seçimlerde alacağı oya endekslidir. AKP’nin bugünkü gerginlikten hem parti ve hem de genel başkan bazında beklentileri vardır ve bu beklentilerin gerçekleşmesi için gerginliğin düşmesini istememektedir” dedi.

Mustafa Akkaş: "Başbakan, cumhurbaşkanı olmak istiyor"

Saadet Partisi İl Başkanı Mustafa Akkaş, partisinin il binasında bir basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişken açıklamalarda bulundu. Akkaş, “Ülke maalesef şu anda çok önemli bir sürecin içinden geçmektedir ve sürecin sonu milletimizin büyük bir bölümü tarafından kaygıyla takip edilmektedir” dedi.

Akkaş, “Milletimizin, namluların ucunda millete dayatılmış 12 Eylül Anayasası yerine; adaleti, özgürlüğü ve refahı önceleyen bir anayasaya şiddetle ihtiyaç duyduğu bu günlerde iktidardaki AKP’nin samimiyetsiz, beceriksiz ve şahsi ikbal beklentileri içinde hareket ederken meclisteki muhalefeti oluşturan partiler ise statükodan yana ve uzlaşmaz tavırlarla milletin beklentilerini maalesef hüsrana uğratmak üzeredir. AKP’yi “samimiyetsiz” olarak nitelerken sıradan bir muhalefet tavrıyla hareket etmiyor, aksine somut gerçekler ışığında bir tespiti ortaya koyuyoruz” diye konuştu.
Milletin iki dönemdir büyük bir destekle iktidara getirdiği bir partinin sürekli mazeret üretmesinin beceriksizlikten başka bir şey olmadığını ifade eden Akkaş, AKP’nin iktidarda bulunduğu yaklaşık 8 yıllık dönemde yaptığı tek işin yapar gibi gözükmek olduğunu söyledi.
Akkaş, “2007 seçimlerinden sonra 48’lik bir destek ile Prof. Özbudun tarafından hazırlanan anayasa taslağı tartışmaya açılmışken halen hiç kimsenin çözemediği bir şekilde bu değişikliği gündemden kaldırıp MHP’nin dolmuşuna binerek başörtüsüyle ilgili yaptığı kısmi değişiklik başörtüsüne özgürlük için umut besleyen herkesin ümidini söndürmüştür. Yine bir yıl kadar önce anayasada açık hükümler bulunmasına rağmen iptal edilmesi kesin gözüken bir yasa değişikliği yaparak askerleri sivil mahkemede yargılama girişimi de beceriksizliğin bir diğer göstergesidir. Son olarak aylardır son derece gergin tartışmalara sebebiyet veren bir anayasa değişikliği için usulüne uygun imza toplamayı beceremeyip meclis başkanının imzasının bulunduğu hazır imzaları kullanarak CHP’nin değirmenine su taşıyan AKP’ye beceriksiz demek haksızlık olmayacaktır. AKP’nin önceliği şu anda milletin ihtiyaçları değil kendi şahsi ikballeridir. Ülkede yaşanan tüm gerilimleri mağduriyet ekseninde siyasi ranta çeviren AKP, yine aynı stratejiyi izleyerek anayasa değişikliğini yapsa da yapamasa da bu işten karlı çıkacağını hesap etmektedir. Değişiklikler geçerse bunun getireceği olumlu tesiri kullanarak yeniden iktidar olmayı düşünürken, bu değişiklikler gerçekleşmez veya Anayasa Mahkemesinden dönerse bu defa da “görüyorsunuz işte yaptırmıyorlar” edebiyatıyla yeniden halktan destek almayı amaçlamaktadır. Bu defa yapılan hesabın içinde sadece seçimleri kazanmak değil sayın Başbakan’ın Cumhurbaşkanı olma hevesi de bulunmaktadır. Cumhurbaşkanının süresinin 5 yıl mı 7 yıl mı olacağı konusundaki tartışma ve dün 7 yıl diyenlerin bu gün 5 yıl demesi, dün 5 yıl diyenlerin bu gün 7 yıl demesi de bundan kaynaklanmaktadır ve bu çelişkinin sonucu da AKP’nin seçimlerde alacağı oya endekslidir. AKP’nin bugünkü gerginlikten hem parti ve hem de genel başkan bazında beklentileri vardır ve bu beklentilerin gerçekleşmesi için gerginliğin düşmesini istememektedir” dedi.

Gesi Taş Ocağı cinayeti çözüldü

21 Ekim 2009 tarihinde Gesi Mahallesi, Güzelköy Mevkii taş ocakları bölgesinde otomobiline benzin dökülüp yakılarak öldürülmüş halde bulunan 27 yaşındaki Arzu Kansu H. cinayetiyle ilgili jandarma ekiplerinin yaptığı çalışma sonucu Yıldıray Ü., İbrahim A., Tuncay H., Murat Ç. ve Duran A. Nuriye A. gözaltına alındı.

İddiaya göre fuhuş şebekesinden ayrılmak isteyen genç kadın önce kaçırıldı sonra da Güzelköy mevkiinde bir otomobilin içinde diri diri yakıldı. Öldürülmeden bir ay önce eşinden ayrılan, ailesi tarafından aranan ve fuhuş yapmaktan hakkında kayıt bulunduğu belirtilen kadının, fuhuş çetesi tarafından diğer kadınlara gözdağı amacıyla yakılarak öldürüldüğü ileri sürülüyor.
Arzu Kansu H’nin önce yanmış cesetten kimliğini saptayan, daha sonra da telefon konuşmalarını araştıran Melikgazi Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler, 8 ayrı yere düzenlenen baskın sonucu biri kadın 6 kişiyi gözaltına aldı. Adli Tıp da sağlık muayenesinden geçirilen zanlılar, kasten adam öldürmek suçundan mahkemeye çıkarıldı.

Gesi Taş Ocağı cinayeti çözüldü

21 Ekim 2009 tarihinde Gesi Mahallesi, Güzelköy Mevkii taş ocakları bölgesinde otomobiline benzin dökülüp yakılarak öldürülmüş halde bulunan 27 yaşındaki Arzu Kansu H. cinayetiyle ilgili jandarma ekiplerinin yaptığı çalışma sonucu Yıldıray Ü., İbrahim A., Tuncay H., Murat Ç. ve Duran A. Nuriye A. gözaltına alındı.

İddiaya göre fuhuş şebekesinden ayrılmak isteyen genç kadın önce kaçırıldı sonra da Güzelköy mevkiinde bir otomobilin içinde diri diri yakıldı. Öldürülmeden bir ay önce eşinden ayrılan, ailesi tarafından aranan ve fuhuş yapmaktan hakkında kayıt bulunduğu belirtilen kadının, fuhuş çetesi tarafından diğer kadınlara gözdağı amacıyla yakılarak öldürüldüğü ileri sürülüyor.
Arzu Kansu H’nin önce yanmış cesetten kimliğini saptayan, daha sonra da telefon konuşmalarını araştıran Melikgazi Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler, 8 ayrı yere düzenlenen baskın sonucu biri kadın 6 kişiyi gözaltına aldı. Adli Tıp da sağlık muayenesinden geçirilen zanlılar, kasten adam öldürmek suçundan mahkemeye çıkarıldı.

Gesi Taş Ocağı cinayeti çözüldü

21 Ekim 2009 tarihinde Gesi Mahallesi, Güzelköy Mevkii taş ocakları bölgesinde otomobiline benzin dökülüp yakılarak öldürülmüş halde bulunan 27 yaşındaki Arzu Kansu H. cinayetiyle ilgili jandarma ekiplerinin yaptığı çalışma sonucu Yıldıray Ü., İbrahim A., Tuncay H., Murat Ç. ve Duran A. Nuriye A. gözaltına alındı.

İddiaya göre fuhuş şebekesinden ayrılmak isteyen genç kadın önce kaçırıldı sonra da Güzelköy mevkiinde bir otomobilin içinde diri diri yakıldı. Öldürülmeden bir ay önce eşinden ayrılan, ailesi tarafından aranan ve fuhuş yapmaktan hakkında kayıt bulunduğu belirtilen kadının, fuhuş çetesi tarafından diğer kadınlara gözdağı amacıyla yakılarak öldürüldüğü ileri sürülüyor.
Arzu Kansu H’nin önce yanmış cesetten kimliğini saptayan, daha sonra da telefon konuşmalarını araştıran Melikgazi Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler, 8 ayrı yere düzenlenen baskın sonucu biri kadın 6 kişiyi gözaltına aldı. Adli Tıp da sağlık muayenesinden geçirilen zanlılar, kasten adam öldürmek suçundan mahkemeye çıkarıldı.

İsrail, 170 adet M 60 Tankının Modernizasyonunu tamamladı

One Minute ve sonrasında yaşanan gelişmeler nedeniyle İsrail’e bir taraftan tavır alınıyor; ancak diğer taraftan iki ülkenin ortak projeleri sürüyor.
Modernize çalışmalarının büyük bölümünün yürütüldüğü 2. Ana Bakım Merkez Komutanlığında düzenlenen teslim törenine, Milli Savunma Bakanlığı yetkilileri, İsrail Milli Savunma Bakanlığı ve projenin ana üstlenicisi IMI firmasının temsilcileri katıldı.

Teslim töreninde ilk olarak Projenin ana yüklenicisi İsrail firması yetkilileri ile Milli Savunma Bakanlığı Savunma Müsteşarlığı yetkilileri proje hakkında bilgi verdiler. İsrail Savunma Bakanlığı Genel Direktörü Emekli General Ehud Shani de, Türkiye-İsrail işbirliği ile yürütülen modernizasyon projesinin özel bir proje olduğunu ifade etti. Proje ile üretimin tamamlandığını, ancak teknolojik kazanımların ilerde uygulanacak diğer projeler için çok önemli olduğunu dile getiren Shani, Askeri tecrübelerime dayanarak söylüyorum ki, bu tank kendi türünün en iyi tankıdır dedi.
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de törende yaptığı konuşmada, Türk Silahlı Kuvvetleri nin ihtiyaçlarının karşılanması maksadıyla geliştirilen projelerde ülke sanayisinin azami katkı sağlamasını hedeflediklerini belirtti. Uzun vadeli milli çözümler öngören projelerin yanı sıra, ara çözüm olarak başlatılan M 60 tanklarının modernizasyonu projesi ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı nın harekat etkinliğimizin devamlılığının temin edildiğini ifade eden Gönül, şunları söyledi:
Türkiye nin, bulunduğu coğrafyada barış ve istikrara olumlu katkı yapmaya devam edebilmesi, Silahlı Kuvvetlerimizin güçlü ve caydırıcı yeteneklere sahip olmasını zaruri kılmaktadır. Ülkemizde ardı arkasına başlatılan milli projeler ile savunma sanayisinin geliştirilmesi için bugüne kadar önemli adımlar atıldı. Türk savunma sanayi, kara araçlarından, her türlü su üstü deniz muharip aracına, güdümlü silah sistemlerinden, gelişmiş elektronik sistemlere, uçak modernizasyonları ve insansız hava araçlarına kadar geniş bir yelpazede Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarını milli tasarım projeleriyle karşılayabilmektedir.
IMI firmasının ana yükleniciliğinde gerçekleştirilen proje kapsamında, teknoloji transferi yoluyla Türkiye nin savunma sanayisine yeni kabiliyetler kazandırıldığını vurgulayan Gönül, 2. Ana Bakım Merkez Komutanlığı nın tank gövde ve kule tadilatları entegrasyonu, ASELSAN ın atış kontrol sistemi ve tank elektroniği, 1. Ana Bakım Komutanlığı nın ise palet kontrol konusunda projede görev aldığını bildirdi.
Kayseri de tankların modernize edilmesiyle üstün performanslı tankların envantere alındığını dile getiren Gönül, Bu proje ile sanayimizin kazandığı imkan ve kabiliyetlerin, milli tank projemiz olan Altay projesinde kullanılması amaçlanmıştır dedi.
Tankların yaz ve kış aylarında testlerden geçirildiğini ve tespit edilen teknik sorunların teslimat öncesinde giderildiğini belirten Bakan Gönül, geri vites sorununun da ilgili firma tarafından giderildiğini hatırlattı.
Bu projede yapılan yatırımların ileriye dönük olarak değerlendirilmesi için ASELSAN ve IMI arasında protokol imzalandığını da kaydeden Gönül, dünyada M 60 tankları sahibi ülkelere modernizasyon projesi sunabilmek için tanıtım çalışmalarına başladıklarını sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından Bakan Gönül, projede görev alan müsteşarlık görevlileri ile askeri yetkililere plaket verdi.
Bakan Gönül, proje kapsamında modernize edilen son tankın anahtarını da 28. Mekanize Tugay Komutanlığında görev yapan Yarbay Sadık Cebeci ye teslim etti.
Törenin ardından, modernize edilen tanklar katılımcılar için test gösterisi yaptı. Fren testi, tırmanma, engel aşma, sudan geçme, hareket kabiliyeti gibi alanlarda hünerlerini sergileyen tanklar, geri vites sorunu konusunda yapılan eleştirilere karşılık olarak geri manevra da yaptı. Tanklar, test gösterisinden olumlu not aldı.
Modernize projesi kapsamında, 170 adet M 60 A1 tankı, M 60 T tankına dönüştürüldü. Temeli 2000 yılında atılan 687,5 milyon dolar bütçeli projenin ana yüklenicisi İsrail IMI firması oldu.
Proje ile güç kapasitesi ve süspansiyon sistemi geliştirilen tankların hareket kabiliyeti artırıldı, 120 milimetrelik yeni toplar ile menzili ve imha kabiliyeti artırıldı. Termal görüş sistemleri ile gece şartlarında muharebe imkanı sağlandı. Hibrid ile güçlendirilen zırhlar ile tanklar silahlara daha karşı güçlendirildi.
Modernizasyon projesi için yapılan yatırımların, bilgi ve teknoloji birikiminin Milli Tank Altay Projesi için de büyük önem taşıdığı kaydedildi.

İsrail, 170 adet M 60 Tankının Modernizasyonunu tamamladı

One Minute ve sonrasında yaşanan gelişmeler nedeniyle İsrail’e bir taraftan tavır alınıyor; ancak diğer taraftan iki ülkenin ortak projeleri sürüyor.
Modernize çalışmalarının büyük bölümünün yürütüldüğü 2. Ana Bakım Merkez Komutanlığında düzenlenen teslim törenine, Milli Savunma Bakanlığı yetkilileri, İsrail Milli Savunma Bakanlığı ve projenin ana üstlenicisi IMI firmasının temsilcileri katıldı.

Teslim töreninde ilk olarak Projenin ana yüklenicisi İsrail firması yetkilileri ile Milli Savunma Bakanlığı Savunma Müsteşarlığı yetkilileri proje hakkında bilgi verdiler. İsrail Savunma Bakanlığı Genel Direktörü Emekli General Ehud Shani de, Türkiye-İsrail işbirliği ile yürütülen modernizasyon projesinin özel bir proje olduğunu ifade etti. Proje ile üretimin tamamlandığını, ancak teknolojik kazanımların ilerde uygulanacak diğer projeler için çok önemli olduğunu dile getiren Shani, Askeri tecrübelerime dayanarak söylüyorum ki, bu tank kendi türünün en iyi tankıdır dedi.
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de törende yaptığı konuşmada, Türk Silahlı Kuvvetleri nin ihtiyaçlarının karşılanması maksadıyla geliştirilen projelerde ülke sanayisinin azami katkı sağlamasını hedeflediklerini belirtti. Uzun vadeli milli çözümler öngören projelerin yanı sıra, ara çözüm olarak başlatılan M 60 tanklarının modernizasyonu projesi ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı nın harekat etkinliğimizin devamlılığının temin edildiğini ifade eden Gönül, şunları söyledi:
Türkiye nin, bulunduğu coğrafyada barış ve istikrara olumlu katkı yapmaya devam edebilmesi, Silahlı Kuvvetlerimizin güçlü ve caydırıcı yeteneklere sahip olmasını zaruri kılmaktadır. Ülkemizde ardı arkasına başlatılan milli projeler ile savunma sanayisinin geliştirilmesi için bugüne kadar önemli adımlar atıldı. Türk savunma sanayi, kara araçlarından, her türlü su üstü deniz muharip aracına, güdümlü silah sistemlerinden, gelişmiş elektronik sistemlere, uçak modernizasyonları ve insansız hava araçlarına kadar geniş bir yelpazede Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarını milli tasarım projeleriyle karşılayabilmektedir.
IMI firmasının ana yükleniciliğinde gerçekleştirilen proje kapsamında, teknoloji transferi yoluyla Türkiye nin savunma sanayisine yeni kabiliyetler kazandırıldığını vurgulayan Gönül, 2. Ana Bakım Merkez Komutanlığı nın tank gövde ve kule tadilatları entegrasyonu, ASELSAN ın atış kontrol sistemi ve tank elektroniği, 1. Ana Bakım Komutanlığı nın ise palet kontrol konusunda projede görev aldığını bildirdi.
Kayseri de tankların modernize edilmesiyle üstün performanslı tankların envantere alındığını dile getiren Gönül, Bu proje ile sanayimizin kazandığı imkan ve kabiliyetlerin, milli tank projemiz olan Altay projesinde kullanılması amaçlanmıştır dedi.
Tankların yaz ve kış aylarında testlerden geçirildiğini ve tespit edilen teknik sorunların teslimat öncesinde giderildiğini belirten Bakan Gönül, geri vites sorununun da ilgili firma tarafından giderildiğini hatırlattı.
Bu projede yapılan yatırımların ileriye dönük olarak değerlendirilmesi için ASELSAN ve IMI arasında protokol imzalandığını da kaydeden Gönül, dünyada M 60 tankları sahibi ülkelere modernizasyon projesi sunabilmek için tanıtım çalışmalarına başladıklarını sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından Bakan Gönül, projede görev alan müsteşarlık görevlileri ile askeri yetkililere plaket verdi.
Bakan Gönül, proje kapsamında modernize edilen son tankın anahtarını da 28. Mekanize Tugay Komutanlığında görev yapan Yarbay Sadık Cebeci ye teslim etti.
Törenin ardından, modernize edilen tanklar katılımcılar için test gösterisi yaptı. Fren testi, tırmanma, engel aşma, sudan geçme, hareket kabiliyeti gibi alanlarda hünerlerini sergileyen tanklar, geri vites sorunu konusunda yapılan eleştirilere karşılık olarak geri manevra da yaptı. Tanklar, test gösterisinden olumlu not aldı.
Modernize projesi kapsamında, 170 adet M 60 A1 tankı, M 60 T tankına dönüştürüldü. Temeli 2000 yılında atılan 687,5 milyon dolar bütçeli projenin ana yüklenicisi İsrail IMI firması oldu.
Proje ile güç kapasitesi ve süspansiyon sistemi geliştirilen tankların hareket kabiliyeti artırıldı, 120 milimetrelik yeni toplar ile menzili ve imha kabiliyeti artırıldı. Termal görüş sistemleri ile gece şartlarında muharebe imkanı sağlandı. Hibrid ile güçlendirilen zırhlar ile tanklar silahlara daha karşı güçlendirildi.
Modernizasyon projesi için yapılan yatırımların, bilgi ve teknoloji birikiminin Milli Tank Altay Projesi için de büyük önem taşıdığı kaydedildi.

İsrail, 170 adet M 60 Tankının Modernizasyonunu tamamladı

One Minute ve sonrasında yaşanan gelişmeler nedeniyle İsrail’e bir taraftan tavır alınıyor; ancak diğer taraftan iki ülkenin ortak projeleri sürüyor.
Modernize çalışmalarının büyük bölümünün yürütüldüğü 2. Ana Bakım Merkez Komutanlığında düzenlenen teslim törenine, Milli Savunma Bakanlığı yetkilileri, İsrail Milli Savunma Bakanlığı ve projenin ana üstlenicisi IMI firmasının temsilcileri katıldı.

Teslim töreninde ilk olarak Projenin ana yüklenicisi İsrail firması yetkilileri ile Milli Savunma Bakanlığı Savunma Müsteşarlığı yetkilileri proje hakkında bilgi verdiler. İsrail Savunma Bakanlığı Genel Direktörü Emekli General Ehud Shani de, Türkiye-İsrail işbirliği ile yürütülen modernizasyon projesinin özel bir proje olduğunu ifade etti. Proje ile üretimin tamamlandığını, ancak teknolojik kazanımların ilerde uygulanacak diğer projeler için çok önemli olduğunu dile getiren Shani, Askeri tecrübelerime dayanarak söylüyorum ki, bu tank kendi türünün en iyi tankıdır dedi.
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de törende yaptığı konuşmada, Türk Silahlı Kuvvetleri nin ihtiyaçlarının karşılanması maksadıyla geliştirilen projelerde ülke sanayisinin azami katkı sağlamasını hedeflediklerini belirtti. Uzun vadeli milli çözümler öngören projelerin yanı sıra, ara çözüm olarak başlatılan M 60 tanklarının modernizasyonu projesi ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı nın harekat etkinliğimizin devamlılığının temin edildiğini ifade eden Gönül, şunları söyledi:
Türkiye nin, bulunduğu coğrafyada barış ve istikrara olumlu katkı yapmaya devam edebilmesi, Silahlı Kuvvetlerimizin güçlü ve caydırıcı yeteneklere sahip olmasını zaruri kılmaktadır. Ülkemizde ardı arkasına başlatılan milli projeler ile savunma sanayisinin geliştirilmesi için bugüne kadar önemli adımlar atıldı. Türk savunma sanayi, kara araçlarından, her türlü su üstü deniz muharip aracına, güdümlü silah sistemlerinden, gelişmiş elektronik sistemlere, uçak modernizasyonları ve insansız hava araçlarına kadar geniş bir yelpazede Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarını milli tasarım projeleriyle karşılayabilmektedir.
IMI firmasının ana yükleniciliğinde gerçekleştirilen proje kapsamında, teknoloji transferi yoluyla Türkiye nin savunma sanayisine yeni kabiliyetler kazandırıldığını vurgulayan Gönül, 2. Ana Bakım Merkez Komutanlığı nın tank gövde ve kule tadilatları entegrasyonu, ASELSAN ın atış kontrol sistemi ve tank elektroniği, 1. Ana Bakım Komutanlığı nın ise palet kontrol konusunda projede görev aldığını bildirdi.
Kayseri de tankların modernize edilmesiyle üstün performanslı tankların envantere alındığını dile getiren Gönül, Bu proje ile sanayimizin kazandığı imkan ve kabiliyetlerin, milli tank projemiz olan Altay projesinde kullanılması amaçlanmıştır dedi.
Tankların yaz ve kış aylarında testlerden geçirildiğini ve tespit edilen teknik sorunların teslimat öncesinde giderildiğini belirten Bakan Gönül, geri vites sorununun da ilgili firma tarafından giderildiğini hatırlattı.
Bu projede yapılan yatırımların ileriye dönük olarak değerlendirilmesi için ASELSAN ve IMI arasında protokol imzalandığını da kaydeden Gönül, dünyada M 60 tankları sahibi ülkelere modernizasyon projesi sunabilmek için tanıtım çalışmalarına başladıklarını sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından Bakan Gönül, projede görev alan müsteşarlık görevlileri ile askeri yetkililere plaket verdi.
Bakan Gönül, proje kapsamında modernize edilen son tankın anahtarını da 28. Mekanize Tugay Komutanlığında görev yapan Yarbay Sadık Cebeci ye teslim etti.
Törenin ardından, modernize edilen tanklar katılımcılar için test gösterisi yaptı. Fren testi, tırmanma, engel aşma, sudan geçme, hareket kabiliyeti gibi alanlarda hünerlerini sergileyen tanklar, geri vites sorunu konusunda yapılan eleştirilere karşılık olarak geri manevra da yaptı. Tanklar, test gösterisinden olumlu not aldı.
Modernize projesi kapsamında, 170 adet M 60 A1 tankı, M 60 T tankına dönüştürüldü. Temeli 2000 yılında atılan 687,5 milyon dolar bütçeli projenin ana yüklenicisi İsrail IMI firması oldu.
Proje ile güç kapasitesi ve süspansiyon sistemi geliştirilen tankların hareket kabiliyeti artırıldı, 120 milimetrelik yeni toplar ile menzili ve imha kabiliyeti artırıldı. Termal görüş sistemleri ile gece şartlarında muharebe imkanı sağlandı. Hibrid ile güçlendirilen zırhlar ile tanklar silahlara daha karşı güçlendirildi.
Modernizasyon projesi için yapılan yatırımların, bilgi ve teknoloji birikiminin Milli Tank Altay Projesi için de büyük önem taşıdığı kaydedildi.

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül Kayseri'deydi

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül Vali Mevlüt Bilici yi ziyaret etti. Bakan Gönül, Kayseri de çocukluğunun 5 yılının geçtiğini kaydetti.

Bir gazetecinin, ABD nin Türkiye de nükleer silahları olduğu ve bunların bir kısmını Türkiye de bırakacağı yönünde gazetelerde haberler yer aldığını anımsatması üzerine Bakan Gönül, Resmen açıklanmış bir bilgi yok, ama biz silahların azaltılmasıyla ilgili anlaşmalara tarafız” dedi.
Bakan Gönül, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı nın 30 Ağustos Zafer Bayramının Genelkurmay Başkanlığının ev sahipliğinde kutlanmasını tartışmaya açması ile ilgili yorumunun sorulması üzerine cevap vermekten kaçındı.
Gönül, Bugünkü konumuz belli. Son tankın teslimi ve dünya mimarlık tarihine damgasını vuran bir büyük Kayserilinin doğum yerinde yapacağımız merasim dedi.
Bakan Gönül, ziyaretin anısına Vali Bilici ye işlemeli çini tabak, Bilici de Bakan Gönül e el dokuması kilim hediye etti.
Bakan Vecdi Gönül Kayseri ziyaretinde Ağırnas’a geçerek Mimar Sinan’ı anma programına katıldı. Ağırnas girişinde Mehter takımı ile karşılanan Bakan Gönül kendisi için kesilmek istenen kurbanı kestirmedi.
Karşılamada yağmur altında yol boyunca dizilen ilköğretim öğrencileri Bakan Gönül’ü programı boyunca takip ettiler. Bakan Vecdi Gönül ilk olarak Müzeye dönüştürülen Mimar Sinan’ın doğduğu evi gezerek yetkililerden bilgiler aldı.
Herhangi bir törenin yapılmadığı anma programında Bakan Vecdi Gönül pilav yedi ve gilaboru suyu içti. Daha sonra Ağırnas Belediye Başkanı İsmail Mete tarafından Bakan Gönül’e plaket verildi.
Bakan Gönül daha sonra akraba ziyaretinde bulundu. Gönül dünürü olan Diş Hekimi, Yazar ve Programcı Halit Erkiletlioğlu’nu ziyaret etti. Basının kısa bir görüntü almasına izin verilen ziyaretten sonra Bakan Gönül Kayseri’den ayrıldı.

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül Kayseri'deydi

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül Vali Mevlüt Bilici yi ziyaret etti. Bakan Gönül, Kayseri de çocukluğunun 5 yılının geçtiğini kaydetti.

Bir gazetecinin, ABD nin Türkiye de nükleer silahları olduğu ve bunların bir kısmını Türkiye de bırakacağı yönünde gazetelerde haberler yer aldığını anımsatması üzerine Bakan Gönül, Resmen açıklanmış bir bilgi yok, ama biz silahların azaltılmasıyla ilgili anlaşmalara tarafız” dedi.
Bakan Gönül, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı nın 30 Ağustos Zafer Bayramının Genelkurmay Başkanlığının ev sahipliğinde kutlanmasını tartışmaya açması ile ilgili yorumunun sorulması üzerine cevap vermekten kaçındı.
Gönül, Bugünkü konumuz belli. Son tankın teslimi ve dünya mimarlık tarihine damgasını vuran bir büyük Kayserilinin doğum yerinde yapacağımız merasim dedi.
Bakan Gönül, ziyaretin anısına Vali Bilici ye işlemeli çini tabak, Bilici de Bakan Gönül e el dokuması kilim hediye etti.
Bakan Vecdi Gönül Kayseri ziyaretinde Ağırnas’a geçerek Mimar Sinan’ı anma programına katıldı. Ağırnas girişinde Mehter takımı ile karşılanan Bakan Gönül kendisi için kesilmek istenen kurbanı kestirmedi.
Karşılamada yağmur altında yol boyunca dizilen ilköğretim öğrencileri Bakan Gönül’ü programı boyunca takip ettiler. Bakan Vecdi Gönül ilk olarak Müzeye dönüştürülen Mimar Sinan’ın doğduğu evi gezerek yetkililerden bilgiler aldı.
Herhangi bir törenin yapılmadığı anma programında Bakan Vecdi Gönül pilav yedi ve gilaboru suyu içti. Daha sonra Ağırnas Belediye Başkanı İsmail Mete tarafından Bakan Gönül’e plaket verildi.
Bakan Gönül daha sonra akraba ziyaretinde bulundu. Gönül dünürü olan Diş Hekimi, Yazar ve Programcı Halit Erkiletlioğlu’nu ziyaret etti. Basının kısa bir görüntü almasına izin verilen ziyaretten sonra Bakan Gönül Kayseri’den ayrıldı.

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül Kayseri'deydi

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül Vali Mevlüt Bilici yi ziyaret etti. Bakan Gönül, Kayseri de çocukluğunun 5 yılının geçtiğini kaydetti.

Bir gazetecinin, ABD nin Türkiye de nükleer silahları olduğu ve bunların bir kısmını Türkiye de bırakacağı yönünde gazetelerde haberler yer aldığını anımsatması üzerine Bakan Gönül, Resmen açıklanmış bir bilgi yok, ama biz silahların azaltılmasıyla ilgili anlaşmalara tarafız” dedi.
Bakan Gönül, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı nın 30 Ağustos Zafer Bayramının Genelkurmay Başkanlığının ev sahipliğinde kutlanmasını tartışmaya açması ile ilgili yorumunun sorulması üzerine cevap vermekten kaçındı.
Gönül, Bugünkü konumuz belli. Son tankın teslimi ve dünya mimarlık tarihine damgasını vuran bir büyük Kayserilinin doğum yerinde yapacağımız merasim dedi.
Bakan Gönül, ziyaretin anısına Vali Bilici ye işlemeli çini tabak, Bilici de Bakan Gönül e el dokuması kilim hediye etti.
Bakan Vecdi Gönül Kayseri ziyaretinde Ağırnas’a geçerek Mimar Sinan’ı anma programına katıldı. Ağırnas girişinde Mehter takımı ile karşılanan Bakan Gönül kendisi için kesilmek istenen kurbanı kestirmedi.
Karşılamada yağmur altında yol boyunca dizilen ilköğretim öğrencileri Bakan Gönül’ü programı boyunca takip ettiler. Bakan Vecdi Gönül ilk olarak Müzeye dönüştürülen Mimar Sinan’ın doğduğu evi gezerek yetkililerden bilgiler aldı.
Herhangi bir törenin yapılmadığı anma programında Bakan Vecdi Gönül pilav yedi ve gilaboru suyu içti. Daha sonra Ağırnas Belediye Başkanı İsmail Mete tarafından Bakan Gönül’e plaket verildi.
Bakan Gönül daha sonra akraba ziyaretinde bulundu. Gönül dünürü olan Diş Hekimi, Yazar ve Programcı Halit Erkiletlioğlu’nu ziyaret etti. Basının kısa bir görüntü almasına izin verilen ziyaretten sonra Bakan Gönül Kayseri’den ayrıldı.

Ağrı Kesicileri Doğru Kullanıyor musunuz?

Kimi zaman sıradan bir diş ağrısı için kimi zamansa uzun süredir devam eden kronik ağrılarımız için çok eski yıllardan beri pek çok ağrı kesici ilaç alıyoruz. Bu ilaçların kullanımı çoğu kez hekim kontrolü olmadan kulaktan dolma bilgilerle eczaneden ilaç almak ya da konu komşunun artmış ilaçlarını kullanmak şeklinde gerçekleşiyor. Ancak son yıllarda tıbbın hızlı gelişimi ile birlikte ağrı kesiciler konusunda birçok geleneksel bilgi geride bırakılmış durumda.
Bugün edindiğimiz bilgi birikiminin ve deneyimlerin ışığında yeni görüşlere ve yeni bir anlayışa sahip durumdayız. Bu doğrultuda Dünya Sağlık Örgütü tarafından ağrı kesici ilaç kulanımı ile ilgili çeşitli ilkeler geliştirilmiştir. Bu ilkelerin amacı, tüm dünyada ağrı kesici ilaç kullanımını belirli standartlara bağlamak ve ağrı hastalarının etkili ve yeterli ağrı tedavisine kavuşmalarını sağlarken ilaçların yan etkilerine maruz kalmalarını önlemektir.
AĞRI KESİCİ İLAÇ KULLANIM İLKELERİ:
Ağrı kesici kullanımında öncelikli olarak tercih edilmesi gereken yol ağız yoludur. Ağızdan ilaç kullanmak en ağrısız ve zahmetsiz yoldur. Bu nedenle mümkünse ağız yolundan kullanılan tablet ya da kapsüllerle ağrının kesilmesi yoluna gidilmelidir. Oysa özellikle bizim toplumumuzda ağız yolundan kullanılan ilaçlar küçümsenmekte ve halk arasında kısaca "iğne" olarak tabir edilen kas içi ya da damar içi ilaçların daha etkili olduğu inancı yer almaktadır. Bu nedenle yanlış bir inanış olarak "iğne yazan doktor iyi doktordur" kanaati yaygındır. Bugün ağızdan kullanılan pek çok ağrı kesici kas içi ya da damar içi kullanılan ilaçlardan çok daha etkilidir. Ağız yolu dışındaki ilaç uygulama yolları ise yutma zorluğu, kusma gibi ağızdan ilaç alımını engelleyen durumlar varsa kullanılır.
İLAÇ SEÇİMİ BASAMAK SİSTEMİ İÇİNDE OLMALI
Ağrı kesici ilaçlar etki güçlerine göre 3 gruba ayrılır. Hastanın bu basamakların hangisinden başlayacağına ağrının şiddetine göre karar verilir. Tedaviye başlandıktan sonra da hasta hekimi tarafından uygun aralıklarla yeniden değerlendirilmeli ve ilaçların etkileri, yan etkileri göz önüne alınarak ayarlamalar yapılmalıdır.
İLACIN DOZU KİŞİYE GÖRE DEĞİŞİR
Ağrı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından "kişiye özgü hoş olmayan bir duyu" şeklinde tanımlanır. Ağrının bu kişiye özgü olması durumu tedavisinin de kişiye özgü olması zorunluluğunu doğurur. Bu nedenle her ağrı kesici için önerilen dozlar var olsa da bu dozlar kesin değildir. Ağrılı hasta hekimi tarafından düzenli aralıklarla değerlendirilerek etkin doz kişiye göre belirlenmelidir.
DÜZENLİ ARALIKLARLA ALINMALI
Ağrı kesici ilaçların ağrı ortaya çıktığında kullanılması sık yapılan hatalardan biridir. Oysa özellikle kronik ağrılarda bu düzen uygunsuzdur. Kronik ağrı hastaları o anda ağrının varlığına ya da yokluğuna aldırış etmeksizin düzenli aralıklarla ilaçlarını kullanmalıdır. Bu şekilde ilacın kan düzeyinin dalgalanma göstermesinin önüne geçilmiş olur ve tedavinin etkinliği artırılır. İlacın düzenli kullanılmasını ve kan düzeyinin sabit kalmasını önleyen bir diğer hata ise öğünlere göre ilaç kullanmaktır.
Ağrı kesici ilaçlar sabah-öğlen-akşam gibi öğünlere bağımlı kalınarak kullanılmamalıdır. Çünkü öğün araları eşit değildir. Bunun yerine günlük ilaç dozuna göre belli saat aralıklarıyla ilaç kullanmak doğru olur. Ağrı kesiciler bu prensiplere uyularak kullanıldıklarında tüm kronik ağrıların yüzde 85'inde etkili ve yeterli olabilmektedirler.

Ağrı Kesicileri Doğru Kullanıyor musunuz?

Kimi zaman sıradan bir diş ağrısı için kimi zamansa uzun süredir devam eden kronik ağrılarımız için çok eski yıllardan beri pek çok ağrı kesici ilaç alıyoruz. Bu ilaçların kullanımı çoğu kez hekim kontrolü olmadan kulaktan dolma bilgilerle eczaneden ilaç almak ya da konu komşunun artmış ilaçlarını kullanmak şeklinde gerçekleşiyor. Ancak son yıllarda tıbbın hızlı gelişimi ile birlikte ağrı kesiciler konusunda birçok geleneksel bilgi geride bırakılmış durumda.
Bugün edindiğimiz bilgi birikiminin ve deneyimlerin ışığında yeni görüşlere ve yeni bir anlayışa sahip durumdayız. Bu doğrultuda Dünya Sağlık Örgütü tarafından ağrı kesici ilaç kulanımı ile ilgili çeşitli ilkeler geliştirilmiştir. Bu ilkelerin amacı, tüm dünyada ağrı kesici ilaç kullanımını belirli standartlara bağlamak ve ağrı hastalarının etkili ve yeterli ağrı tedavisine kavuşmalarını sağlarken ilaçların yan etkilerine maruz kalmalarını önlemektir.
AĞRI KESİCİ İLAÇ KULLANIM İLKELERİ:
Ağrı kesici kullanımında öncelikli olarak tercih edilmesi gereken yol ağız yoludur. Ağızdan ilaç kullanmak en ağrısız ve zahmetsiz yoldur. Bu nedenle mümkünse ağız yolundan kullanılan tablet ya da kapsüllerle ağrının kesilmesi yoluna gidilmelidir. Oysa özellikle bizim toplumumuzda ağız yolundan kullanılan ilaçlar küçümsenmekte ve halk arasında kısaca "iğne" olarak tabir edilen kas içi ya da damar içi ilaçların daha etkili olduğu inancı yer almaktadır. Bu nedenle yanlış bir inanış olarak "iğne yazan doktor iyi doktordur" kanaati yaygındır. Bugün ağızdan kullanılan pek çok ağrı kesici kas içi ya da damar içi kullanılan ilaçlardan çok daha etkilidir. Ağız yolu dışındaki ilaç uygulama yolları ise yutma zorluğu, kusma gibi ağızdan ilaç alımını engelleyen durumlar varsa kullanılır.
İLAÇ SEÇİMİ BASAMAK SİSTEMİ İÇİNDE OLMALI
Ağrı kesici ilaçlar etki güçlerine göre 3 gruba ayrılır. Hastanın bu basamakların hangisinden başlayacağına ağrının şiddetine göre karar verilir. Tedaviye başlandıktan sonra da hasta hekimi tarafından uygun aralıklarla yeniden değerlendirilmeli ve ilaçların etkileri, yan etkileri göz önüne alınarak ayarlamalar yapılmalıdır.
İLACIN DOZU KİŞİYE GÖRE DEĞİŞİR
Ağrı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından "kişiye özgü hoş olmayan bir duyu" şeklinde tanımlanır. Ağrının bu kişiye özgü olması durumu tedavisinin de kişiye özgü olması zorunluluğunu doğurur. Bu nedenle her ağrı kesici için önerilen dozlar var olsa da bu dozlar kesin değildir. Ağrılı hasta hekimi tarafından düzenli aralıklarla değerlendirilerek etkin doz kişiye göre belirlenmelidir.
DÜZENLİ ARALIKLARLA ALINMALI
Ağrı kesici ilaçların ağrı ortaya çıktığında kullanılması sık yapılan hatalardan biridir. Oysa özellikle kronik ağrılarda bu düzen uygunsuzdur. Kronik ağrı hastaları o anda ağrının varlığına ya da yokluğuna aldırış etmeksizin düzenli aralıklarla ilaçlarını kullanmalıdır. Bu şekilde ilacın kan düzeyinin dalgalanma göstermesinin önüne geçilmiş olur ve tedavinin etkinliği artırılır. İlacın düzenli kullanılmasını ve kan düzeyinin sabit kalmasını önleyen bir diğer hata ise öğünlere göre ilaç kullanmaktır.
Ağrı kesici ilaçlar sabah-öğlen-akşam gibi öğünlere bağımlı kalınarak kullanılmamalıdır. Çünkü öğün araları eşit değildir. Bunun yerine günlük ilaç dozuna göre belli saat aralıklarıyla ilaç kullanmak doğru olur. Ağrı kesiciler bu prensiplere uyularak kullanıldıklarında tüm kronik ağrıların yüzde 85'inde etkili ve yeterli olabilmektedirler.

Ağrı Kesicileri Doğru Kullanıyor musunuz?

Kimi zaman sıradan bir diş ağrısı için kimi zamansa uzun süredir devam eden kronik ağrılarımız için çok eski yıllardan beri pek çok ağrı kesici ilaç alıyoruz. Bu ilaçların kullanımı çoğu kez hekim kontrolü olmadan kulaktan dolma bilgilerle eczaneden ilaç almak ya da konu komşunun artmış ilaçlarını kullanmak şeklinde gerçekleşiyor. Ancak son yıllarda tıbbın hızlı gelişimi ile birlikte ağrı kesiciler konusunda birçok geleneksel bilgi geride bırakılmış durumda.
Bugün edindiğimiz bilgi birikiminin ve deneyimlerin ışığında yeni görüşlere ve yeni bir anlayışa sahip durumdayız. Bu doğrultuda Dünya Sağlık Örgütü tarafından ağrı kesici ilaç kulanımı ile ilgili çeşitli ilkeler geliştirilmiştir. Bu ilkelerin amacı, tüm dünyada ağrı kesici ilaç kullanımını belirli standartlara bağlamak ve ağrı hastalarının etkili ve yeterli ağrı tedavisine kavuşmalarını sağlarken ilaçların yan etkilerine maruz kalmalarını önlemektir.
AĞRI KESİCİ İLAÇ KULLANIM İLKELERİ:
Ağrı kesici kullanımında öncelikli olarak tercih edilmesi gereken yol ağız yoludur. Ağızdan ilaç kullanmak en ağrısız ve zahmetsiz yoldur. Bu nedenle mümkünse ağız yolundan kullanılan tablet ya da kapsüllerle ağrının kesilmesi yoluna gidilmelidir. Oysa özellikle bizim toplumumuzda ağız yolundan kullanılan ilaçlar küçümsenmekte ve halk arasında kısaca "iğne" olarak tabir edilen kas içi ya da damar içi ilaçların daha etkili olduğu inancı yer almaktadır. Bu nedenle yanlış bir inanış olarak "iğne yazan doktor iyi doktordur" kanaati yaygındır. Bugün ağızdan kullanılan pek çok ağrı kesici kas içi ya da damar içi kullanılan ilaçlardan çok daha etkilidir. Ağız yolu dışındaki ilaç uygulama yolları ise yutma zorluğu, kusma gibi ağızdan ilaç alımını engelleyen durumlar varsa kullanılır.
İLAÇ SEÇİMİ BASAMAK SİSTEMİ İÇİNDE OLMALI
Ağrı kesici ilaçlar etki güçlerine göre 3 gruba ayrılır. Hastanın bu basamakların hangisinden başlayacağına ağrının şiddetine göre karar verilir. Tedaviye başlandıktan sonra da hasta hekimi tarafından uygun aralıklarla yeniden değerlendirilmeli ve ilaçların etkileri, yan etkileri göz önüne alınarak ayarlamalar yapılmalıdır.
İLACIN DOZU KİŞİYE GÖRE DEĞİŞİR
Ağrı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından "kişiye özgü hoş olmayan bir duyu" şeklinde tanımlanır. Ağrının bu kişiye özgü olması durumu tedavisinin de kişiye özgü olması zorunluluğunu doğurur. Bu nedenle her ağrı kesici için önerilen dozlar var olsa da bu dozlar kesin değildir. Ağrılı hasta hekimi tarafından düzenli aralıklarla değerlendirilerek etkin doz kişiye göre belirlenmelidir.
DÜZENLİ ARALIKLARLA ALINMALI
Ağrı kesici ilaçların ağrı ortaya çıktığında kullanılması sık yapılan hatalardan biridir. Oysa özellikle kronik ağrılarda bu düzen uygunsuzdur. Kronik ağrı hastaları o anda ağrının varlığına ya da yokluğuna aldırış etmeksizin düzenli aralıklarla ilaçlarını kullanmalıdır. Bu şekilde ilacın kan düzeyinin dalgalanma göstermesinin önüne geçilmiş olur ve tedavinin etkinliği artırılır. İlacın düzenli kullanılmasını ve kan düzeyinin sabit kalmasını önleyen bir diğer hata ise öğünlere göre ilaç kullanmaktır.
Ağrı kesici ilaçlar sabah-öğlen-akşam gibi öğünlere bağımlı kalınarak kullanılmamalıdır. Çünkü öğün araları eşit değildir. Bunun yerine günlük ilaç dozuna göre belli saat aralıklarıyla ilaç kullanmak doğru olur. Ağrı kesiciler bu prensiplere uyularak kullanıldıklarında tüm kronik ağrıların yüzde 85'inde etkili ve yeterli olabilmektedirler.

Yıl sonunda Tolunay Kafkas kesin gidiyor

Ligin ikinci yarısında kötü gidişle birlikte ani bir karar veren ve bu kararını yöneticilerle paylaşmadan basına açıklayan Teknik Direktör Tolunay Kafkas 2 yıldır görev yaptığı Kayserispor’dan ayrılıyor.

Bu tavrıyla hem kendini hem de sevenlerini üzen Kafkas için şehrin önde gelenlerinin yaptığı girişimden de olumlu sonuç alınamadı. Artık gidişi kesinlik kazanan Kafkas son günlerde cep telefonunu dahi kapattı.
Kayserispor’da yaşadığı sorunla ilgili bilgi vermeyen ve sadece sezon sonu görevi bırakacağını açıklayan Kafkas’ın ani bir gelişme ile sessiz bir şekilde Kayserispor’dan ayrılabileceği konuşuluyor.
Bu arada Kayserispor’la sezon sonuna kadar sözleşmesi bulunan Teknik Direktör Tolunay Kafkas’ın ahde vefa borcunu ödemek için sezon sonu gideceğini açıkladığı ifade ediliyor. Kafkas’ın sözleşme gereği biranda giderse yüklü miktarda tazminat ödeyebileceği belirtildi. Bu konuda yöneticilerle bir görüşme yapan Kafkas’ın karşılıklı anlaşma sağlanmaması halinde mecburen sezon sonunu bekleyeceği dile getirildi.
Öte yandan Kayserispor’un teklif götürdüğü yeni teknik direktör Şota’nın eski takım arkadaşı Tolunay Kafkas gitmeden Kayseri’ye gelmem dediği öğrenildi. Halen Hollanda Liginin devam ettiğini de belirten Şota’nın Kayserispor’a sıcak baktığı ifade ediliyor. Bazı teknik direktörlerin araya adam sokarak yaptırdıkları tekliflere sıcak bakmayan Kayserispor yöneticilerinin “Biz Şota ile anlaştık” dedikleri öne sürülüyor. Eski takım arkadaşına saygısızlık yapmak istemediğini belirten Şota’nın “Tolunay gitmeden, benim oraya gelmem doğru olmaz” dediği öğrenildi.

Yıl sonunda Tolunay Kafkas kesin gidiyor

Ligin ikinci yarısında kötü gidişle birlikte ani bir karar veren ve bu kararını yöneticilerle paylaşmadan basına açıklayan Teknik Direktör Tolunay Kafkas 2 yıldır görev yaptığı Kayserispor’dan ayrılıyor.

Bu tavrıyla hem kendini hem de sevenlerini üzen Kafkas için şehrin önde gelenlerinin yaptığı girişimden de olumlu sonuç alınamadı. Artık gidişi kesinlik kazanan Kafkas son günlerde cep telefonunu dahi kapattı.
Kayserispor’da yaşadığı sorunla ilgili bilgi vermeyen ve sadece sezon sonu görevi bırakacağını açıklayan Kafkas’ın ani bir gelişme ile sessiz bir şekilde Kayserispor’dan ayrılabileceği konuşuluyor.
Bu arada Kayserispor’la sezon sonuna kadar sözleşmesi bulunan Teknik Direktör Tolunay Kafkas’ın ahde vefa borcunu ödemek için sezon sonu gideceğini açıkladığı ifade ediliyor. Kafkas’ın sözleşme gereği biranda giderse yüklü miktarda tazminat ödeyebileceği belirtildi. Bu konuda yöneticilerle bir görüşme yapan Kafkas’ın karşılıklı anlaşma sağlanmaması halinde mecburen sezon sonunu bekleyeceği dile getirildi.
Öte yandan Kayserispor’un teklif götürdüğü yeni teknik direktör Şota’nın eski takım arkadaşı Tolunay Kafkas gitmeden Kayseri’ye gelmem dediği öğrenildi. Halen Hollanda Liginin devam ettiğini de belirten Şota’nın Kayserispor’a sıcak baktığı ifade ediliyor. Bazı teknik direktörlerin araya adam sokarak yaptırdıkları tekliflere sıcak bakmayan Kayserispor yöneticilerinin “Biz Şota ile anlaştık” dedikleri öne sürülüyor. Eski takım arkadaşına saygısızlık yapmak istemediğini belirten Şota’nın “Tolunay gitmeden, benim oraya gelmem doğru olmaz” dediği öğrenildi.

Yıl sonunda Tolunay Kafkas kesin gidiyor

Ligin ikinci yarısında kötü gidişle birlikte ani bir karar veren ve bu kararını yöneticilerle paylaşmadan basına açıklayan Teknik Direktör Tolunay Kafkas 2 yıldır görev yaptığı Kayserispor’dan ayrılıyor.

Bu tavrıyla hem kendini hem de sevenlerini üzen Kafkas için şehrin önde gelenlerinin yaptığı girişimden de olumlu sonuç alınamadı. Artık gidişi kesinlik kazanan Kafkas son günlerde cep telefonunu dahi kapattı.
Kayserispor’da yaşadığı sorunla ilgili bilgi vermeyen ve sadece sezon sonu görevi bırakacağını açıklayan Kafkas’ın ani bir gelişme ile sessiz bir şekilde Kayserispor’dan ayrılabileceği konuşuluyor.
Bu arada Kayserispor’la sezon sonuna kadar sözleşmesi bulunan Teknik Direktör Tolunay Kafkas’ın ahde vefa borcunu ödemek için sezon sonu gideceğini açıkladığı ifade ediliyor. Kafkas’ın sözleşme gereği biranda giderse yüklü miktarda tazminat ödeyebileceği belirtildi. Bu konuda yöneticilerle bir görüşme yapan Kafkas’ın karşılıklı anlaşma sağlanmaması halinde mecburen sezon sonunu bekleyeceği dile getirildi.
Öte yandan Kayserispor’un teklif götürdüğü yeni teknik direktör Şota’nın eski takım arkadaşı Tolunay Kafkas gitmeden Kayseri’ye gelmem dediği öğrenildi. Halen Hollanda Liginin devam ettiğini de belirten Şota’nın Kayserispor’a sıcak baktığı ifade ediliyor. Bazı teknik direktörlerin araya adam sokarak yaptırdıkları tekliflere sıcak bakmayan Kayserispor yöneticilerinin “Biz Şota ile anlaştık” dedikleri öne sürülüyor. Eski takım arkadaşına saygısızlık yapmak istemediğini belirten Şota’nın “Tolunay gitmeden, benim oraya gelmem doğru olmaz” dediği öğrenildi.

İl Genel Meclisi Komisyon Üyeleri seçildi

İl Genel Meclisi Nisan ayının 2. oturumunu gerçekleştirdi. Toplantıda ihtisas komisyonlarına üye seçimleri yapıldı. AKP ve MHP gruplarının üye seçimlerindeki uyumu dikkat çekiciydi.
İl Genel Meclisi Saadettin Aydın Başkanlığında toplandı. Nisan ayının 2. oturumunda sırasıyla Eğitim, Kültür ve Sosyal Hizmetler, Plan ve Bütçe, İmar ve Bayındırlık, Çevre ve Sağlık, Tarım Orman ve Hayvancılık, Sanayi ve Ticaret ile Hukuk komisyonlarının seçimleri yapıldı.

Komisyonlar için AKP ve MHP grubu ortak önerge verdi ve bu önergedeki isimler komisyonlara seçildi.
Yapılan seçimlere göre Eğitim, Kültür ve Sosyal Hizmetler komisyonuna Ramazan Yapıcı, Mustafa Temur, Süleyman Cengiz ve Ömer Özcan, Plan ve Bütçe komisyonuna Şahin Yetikcan, Turgut Koç, Serdar Özcan, Mehmet Kartal, Mehmet Tuna, Osman Koç ve Hasan Yazgan, İmar ve Bayındırlık komisyonuna Mustafa Dalmaz, Mehmet Erkek, Abdulkadir Akdeniz, Celi Tutak, Osman Günel, Hasan Kılıçoğlu ve Ali Tipi, Çevre ve Sağlık komisyonuna Necmettin Güzel, Murat Sicimoğlu, Mehmet Akif Başer, ve Emir Bağcı, Tarım, Orman ve Hayvancılık komisyonuna İbrahim Ülker, İhsan Karagöz, Ahmet Özakkaş ve Mehmet Murat, Sanayi ve Ticaret komisyonuna Mustafa Alan, Celal Hasnalçacı, Ahmet Büyüksimitçi ve Sezgin Özçelik, Hukuk komisyonuna ise Adnan Ünal, Ekrem Karakoyun, Ahmet Büyüksimitçi ve İsmihan Gülser Üçok seçildiler.

İl Genel Meclisi Komisyon Üyeleri seçildi

İl Genel Meclisi Nisan ayının 2. oturumunu gerçekleştirdi. Toplantıda ihtisas komisyonlarına üye seçimleri yapıldı. AKP ve MHP gruplarının üye seçimlerindeki uyumu dikkat çekiciydi.
İl Genel Meclisi Saadettin Aydın Başkanlığında toplandı. Nisan ayının 2. oturumunda sırasıyla Eğitim, Kültür ve Sosyal Hizmetler, Plan ve Bütçe, İmar ve Bayındırlık, Çevre ve Sağlık, Tarım Orman ve Hayvancılık, Sanayi ve Ticaret ile Hukuk komisyonlarının seçimleri yapıldı.

Komisyonlar için AKP ve MHP grubu ortak önerge verdi ve bu önergedeki isimler komisyonlara seçildi.
Yapılan seçimlere göre Eğitim, Kültür ve Sosyal Hizmetler komisyonuna Ramazan Yapıcı, Mustafa Temur, Süleyman Cengiz ve Ömer Özcan, Plan ve Bütçe komisyonuna Şahin Yetikcan, Turgut Koç, Serdar Özcan, Mehmet Kartal, Mehmet Tuna, Osman Koç ve Hasan Yazgan, İmar ve Bayındırlık komisyonuna Mustafa Dalmaz, Mehmet Erkek, Abdulkadir Akdeniz, Celi Tutak, Osman Günel, Hasan Kılıçoğlu ve Ali Tipi, Çevre ve Sağlık komisyonuna Necmettin Güzel, Murat Sicimoğlu, Mehmet Akif Başer, ve Emir Bağcı, Tarım, Orman ve Hayvancılık komisyonuna İbrahim Ülker, İhsan Karagöz, Ahmet Özakkaş ve Mehmet Murat, Sanayi ve Ticaret komisyonuna Mustafa Alan, Celal Hasnalçacı, Ahmet Büyüksimitçi ve Sezgin Özçelik, Hukuk komisyonuna ise Adnan Ünal, Ekrem Karakoyun, Ahmet Büyüksimitçi ve İsmihan Gülser Üçok seçildiler.

İl Genel Meclisi Komisyon Üyeleri seçildi

İl Genel Meclisi Nisan ayının 2. oturumunu gerçekleştirdi. Toplantıda ihtisas komisyonlarına üye seçimleri yapıldı. AKP ve MHP gruplarının üye seçimlerindeki uyumu dikkat çekiciydi.
İl Genel Meclisi Saadettin Aydın Başkanlığında toplandı. Nisan ayının 2. oturumunda sırasıyla Eğitim, Kültür ve Sosyal Hizmetler, Plan ve Bütçe, İmar ve Bayındırlık, Çevre ve Sağlık, Tarım Orman ve Hayvancılık, Sanayi ve Ticaret ile Hukuk komisyonlarının seçimleri yapıldı.

Komisyonlar için AKP ve MHP grubu ortak önerge verdi ve bu önergedeki isimler komisyonlara seçildi.
Yapılan seçimlere göre Eğitim, Kültür ve Sosyal Hizmetler komisyonuna Ramazan Yapıcı, Mustafa Temur, Süleyman Cengiz ve Ömer Özcan, Plan ve Bütçe komisyonuna Şahin Yetikcan, Turgut Koç, Serdar Özcan, Mehmet Kartal, Mehmet Tuna, Osman Koç ve Hasan Yazgan, İmar ve Bayındırlık komisyonuna Mustafa Dalmaz, Mehmet Erkek, Abdulkadir Akdeniz, Celi Tutak, Osman Günel, Hasan Kılıçoğlu ve Ali Tipi, Çevre ve Sağlık komisyonuna Necmettin Güzel, Murat Sicimoğlu, Mehmet Akif Başer, ve Emir Bağcı, Tarım, Orman ve Hayvancılık komisyonuna İbrahim Ülker, İhsan Karagöz, Ahmet Özakkaş ve Mehmet Murat, Sanayi ve Ticaret komisyonuna Mustafa Alan, Celal Hasnalçacı, Ahmet Büyüksimitçi ve Sezgin Özçelik, Hukuk komisyonuna ise Adnan Ünal, Ekrem Karakoyun, Ahmet Büyüksimitçi ve İsmihan Gülser Üçok seçildiler.

Alpaslan Mahallesindeki yangın korkuttu

Alparslan Mahallesi, Emel Sokakta bulunan Nostalji 3 isimli apartmanın çatı katında yapılan izolasyon çalışmaları esnasında yangın çıktı. Çatıdaki izolasyon maddesine sıçrayan ateş tüm çatıyı sardı. İtfaiye ekipleri kısa sürede olay yerine ulaştı.

Bu esnada emniyet ekipleri de binayı tahliye etmeye başladı. Korku içerisinde binayı tahliye eden vatandaşlardan bazıları yaşanan panik nedeniyle göz yaşlarını tutamadı.
Yangına müdahalede 6 ay önce alınan merdivenli araç kullanıldı. Merdivenli araçla 15. kata çıkan itfaiye ekiplerini burada bir sürpriz bekliyordu. Teknik bir sorun nedeniyle yangına su püskürtülemedi.
İtfaiye ekipleri müdahalede gecikince vatandaşlar tepki göstermeye başladı. “10 ekipten sadece bir tanesi yangına müdahale etmeye çalıştı; fakat o da sorunlu çıktı” diyen vatandaşları sakinleştirmek polis ekiplerine düştü.
Meraklı vatandaşlar bir taraftan yangını seyrediyor ve üzerine kendilerince yorumlar yapıyorlardı.
 Yangında binanın son katında bulunan daireler büyük ölçüde yandı

Alpaslan Mahallesindeki yangın korkuttu

Alparslan Mahallesi, Emel Sokakta bulunan Nostalji 3 isimli apartmanın çatı katında yapılan izolasyon çalışmaları esnasında yangın çıktı. Çatıdaki izolasyon maddesine sıçrayan ateş tüm çatıyı sardı. İtfaiye ekipleri kısa sürede olay yerine ulaştı.

Bu esnada emniyet ekipleri de binayı tahliye etmeye başladı. Korku içerisinde binayı tahliye eden vatandaşlardan bazıları yaşanan panik nedeniyle göz yaşlarını tutamadı.
Yangına müdahalede 6 ay önce alınan merdivenli araç kullanıldı. Merdivenli araçla 15. kata çıkan itfaiye ekiplerini burada bir sürpriz bekliyordu. Teknik bir sorun nedeniyle yangına su püskürtülemedi.
İtfaiye ekipleri müdahalede gecikince vatandaşlar tepki göstermeye başladı. “10 ekipten sadece bir tanesi yangına müdahale etmeye çalıştı; fakat o da sorunlu çıktı” diyen vatandaşları sakinleştirmek polis ekiplerine düştü.
Meraklı vatandaşlar bir taraftan yangını seyrediyor ve üzerine kendilerince yorumlar yapıyorlardı.
 Yangında binanın son katında bulunan daireler büyük ölçüde yandı

Alpaslan Mahallesindeki yangın korkuttu

Alparslan Mahallesi, Emel Sokakta bulunan Nostalji 3 isimli apartmanın çatı katında yapılan izolasyon çalışmaları esnasında yangın çıktı. Çatıdaki izolasyon maddesine sıçrayan ateş tüm çatıyı sardı. İtfaiye ekipleri kısa sürede olay yerine ulaştı.

Bu esnada emniyet ekipleri de binayı tahliye etmeye başladı. Korku içerisinde binayı tahliye eden vatandaşlardan bazıları yaşanan panik nedeniyle göz yaşlarını tutamadı.
Yangına müdahalede 6 ay önce alınan merdivenli araç kullanıldı. Merdivenli araçla 15. kata çıkan itfaiye ekiplerini burada bir sürpriz bekliyordu. Teknik bir sorun nedeniyle yangına su püskürtülemedi.
İtfaiye ekipleri müdahalede gecikince vatandaşlar tepki göstermeye başladı. “10 ekipten sadece bir tanesi yangına müdahale etmeye çalıştı; fakat o da sorunlu çıktı” diyen vatandaşları sakinleştirmek polis ekiplerine düştü.
Meraklı vatandaşlar bir taraftan yangını seyrediyor ve üzerine kendilerince yorumlar yapıyorlardı.
 Yangında binanın son katında bulunan daireler büyük ölçüde yandı

KAYSERİGAZ YALAN MI SÖYLÜYOR? / Hamdi ALTUNTAŞ'ın yazısı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın Kayserililerden haksız tahsilat yapan Kasyserigaz’ı arayıp aramadığı muallakta kalmıştı. Bu konuyu uzun süre açıklığa kavuşturmadığımız için öncelikle sizlerden özür diliyorum.

Konu netleşti.
Bana göre kesin; ama büyük olasılıkla ifadesini kullanayım Kayserigaz bu konuda yalan söyledi.
***
Mesele şu:
Sayın Bakan Taner Yıldız’a Şubat ayında yaptığı ziyaret sırasında Kayserigaz’la ilgili soru yöneltmiştik. Sayın Bakan Ankara’ya dönünce konuyla ilgileneceğini ifade etmişti.
Bir sonraki hafta Gündem adlı programımıza katılan Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel Kayserigaz’la ilgili bir soru üzerine, “Sizin muhabiriniz Sayın Bakan’a konuyla ilgili soru sordu. Bakan bey de doğrusu bu tip yazışmanın içeriğini bilmediği için bölge müdürü olan arkadaşı aradı, söyledi. Böyle bir şeyi nasıl yapıyorsunuz diye. Onlar da bundan sonra bu uygulamanın olmayacağını söylediler” ifadelerini kullanmıştı.
Bu ifadeleri haber yapınca Kayserigaz’dan bir açıklama geldi ve işler karıştı. Açıklamada, “Sayın Enerji Bakanımızın Kayserigaz’ın uygulaması ile ilgili şirketimizle herhangi bir görüşmesi olmamıştır. Çünkü şirketimizin abone bağlantı bedelindeki brüt alan uygulaması hakkında her türlü bilgi ve belge başta Enerji Bakanlığımız olmak üzere tüm ilgili kurumlara gönderilmiştir” denildi
***
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız Kayserigaz’ı aradı mı aramadı mı? Bu soru bugüne kadar muallakta kalmıştı. Sayın Bakan’la önceki gün yaptığım görüşme belirsizliği giderdi.
Yaptığım görüşmeye göre Kayserigaz’dan gelen açıklamada yalan söyleniyor.
***
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ı önceki hafta Kayseri’ye yaptığı ziyaret sonrası aramıştım. Sayın Bakan yurt dışına çıkmıştı. Cevaben önceki gece arandım. Sayın Bakana bu konuyu sordum. Sayın Yaşar Karayel’in yapılan görüşmeye ilişkin açıklamasını ve Kayserigaz’dan gelen cevabı hatırlattım. “Olur mu, ben Hakan’la görüştüm” dedi. Kayserigaz Genel Müdürü Ahmet Hakan Tola ile görüştüğünü söyledi. Kayserigaz’dan bu görüşmenin yalanlandığını ifade etmem üzerine başka sözler de sarf etti.
Sayın Bakan’a Kayserigaz Genel Müdürü Ahmet Hakan Tola’nın Bursagaz’a terfi ettiğini ve Kayseri’den ayrılacağını söylediğimde bunu bildiğini dile getirdi. Yine Sayın Bakan’a Kayseri’ye yapacağı ilk ziyarette kendisini canlı yayında konuk etmek istediğimi söyledim ve Bakan Yıldız programa katılacağını ifade etti.
***
Şimdi, yeniden Kayserigaz’a dönersek, Bakan Yıldız’ın araması sonrasında yapılan açıklamanın sebebi nedir?
Bakan Yıldız, Kayserigaz Genel Müdürü Ahmet Hakan Tola ile görüşmüşken bu görüşmenin olmadığını söylemek nasıl bir yöneticiliktir? Kayseri’den ayrılmak üzere olan ve veda ziyaretleri yapan Sayın Tola söylenen bu yalanı açığa kavuşturmadan mı gidecektir? Eğer böyle yaparsa, Kayserililer O’nun hakkında ne düşünecektir?
***
Kayserigaz gibi büyük hacimli bir şirketi yalancı konumunda daha ne kadar bırakmayı düşünüyorsunuz?
Şirket ortakları, EWE, Çalık Enerji ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi bu yalana da ortak olacaklar mı?
Kayseri Akın Günlük

KAYSERİGAZ YALAN MI SÖYLÜYOR? / Hamdi ALTUNTAŞ'ın yazısı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın Kayserililerden haksız tahsilat yapan Kasyserigaz’ı arayıp aramadığı muallakta kalmıştı. Bu konuyu uzun süre açıklığa kavuşturmadığımız için öncelikle sizlerden özür diliyorum.

Konu netleşti.
Bana göre kesin; ama büyük olasılıkla ifadesini kullanayım Kayserigaz bu konuda yalan söyledi.
***
Mesele şu:
Sayın Bakan Taner Yıldız’a Şubat ayında yaptığı ziyaret sırasında Kayserigaz’la ilgili soru yöneltmiştik. Sayın Bakan Ankara’ya dönünce konuyla ilgileneceğini ifade etmişti.
Bir sonraki hafta Gündem adlı programımıza katılan Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel Kayserigaz’la ilgili bir soru üzerine, “Sizin muhabiriniz Sayın Bakan’a konuyla ilgili soru sordu. Bakan bey de doğrusu bu tip yazışmanın içeriğini bilmediği için bölge müdürü olan arkadaşı aradı, söyledi. Böyle bir şeyi nasıl yapıyorsunuz diye. Onlar da bundan sonra bu uygulamanın olmayacağını söylediler” ifadelerini kullanmıştı.
Bu ifadeleri haber yapınca Kayserigaz’dan bir açıklama geldi ve işler karıştı. Açıklamada, “Sayın Enerji Bakanımızın Kayserigaz’ın uygulaması ile ilgili şirketimizle herhangi bir görüşmesi olmamıştır. Çünkü şirketimizin abone bağlantı bedelindeki brüt alan uygulaması hakkında her türlü bilgi ve belge başta Enerji Bakanlığımız olmak üzere tüm ilgili kurumlara gönderilmiştir” denildi
***
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız Kayserigaz’ı aradı mı aramadı mı? Bu soru bugüne kadar muallakta kalmıştı. Sayın Bakan’la önceki gün yaptığım görüşme belirsizliği giderdi.
Yaptığım görüşmeye göre Kayserigaz’dan gelen açıklamada yalan söyleniyor.
***
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ı önceki hafta Kayseri’ye yaptığı ziyaret sonrası aramıştım. Sayın Bakan yurt dışına çıkmıştı. Cevaben önceki gece arandım. Sayın Bakana bu konuyu sordum. Sayın Yaşar Karayel’in yapılan görüşmeye ilişkin açıklamasını ve Kayserigaz’dan gelen cevabı hatırlattım. “Olur mu, ben Hakan’la görüştüm” dedi. Kayserigaz Genel Müdürü Ahmet Hakan Tola ile görüştüğünü söyledi. Kayserigaz’dan bu görüşmenin yalanlandığını ifade etmem üzerine başka sözler de sarf etti.
Sayın Bakan’a Kayserigaz Genel Müdürü Ahmet Hakan Tola’nın Bursagaz’a terfi ettiğini ve Kayseri’den ayrılacağını söylediğimde bunu bildiğini dile getirdi. Yine Sayın Bakan’a Kayseri’ye yapacağı ilk ziyarette kendisini canlı yayında konuk etmek istediğimi söyledim ve Bakan Yıldız programa katılacağını ifade etti.
***
Şimdi, yeniden Kayserigaz’a dönersek, Bakan Yıldız’ın araması sonrasında yapılan açıklamanın sebebi nedir?
Bakan Yıldız, Kayserigaz Genel Müdürü Ahmet Hakan Tola ile görüşmüşken bu görüşmenin olmadığını söylemek nasıl bir yöneticiliktir? Kayseri’den ayrılmak üzere olan ve veda ziyaretleri yapan Sayın Tola söylenen bu yalanı açığa kavuşturmadan mı gidecektir? Eğer böyle yaparsa, Kayserililer O’nun hakkında ne düşünecektir?
***
Kayserigaz gibi büyük hacimli bir şirketi yalancı konumunda daha ne kadar bırakmayı düşünüyorsunuz?
Şirket ortakları, EWE, Çalık Enerji ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi bu yalana da ortak olacaklar mı?
Kayseri Akın Günlük

KAYSERİGAZ YALAN MI SÖYLÜYOR? / Hamdi ALTUNTAŞ'ın yazısı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın Kayserililerden haksız tahsilat yapan Kasyserigaz’ı arayıp aramadığı muallakta kalmıştı. Bu konuyu uzun süre açıklığa kavuşturmadığımız için öncelikle sizlerden özür diliyorum.

Konu netleşti.
Bana göre kesin; ama büyük olasılıkla ifadesini kullanayım Kayserigaz bu konuda yalan söyledi.
***
Mesele şu:
Sayın Bakan Taner Yıldız’a Şubat ayında yaptığı ziyaret sırasında Kayserigaz’la ilgili soru yöneltmiştik. Sayın Bakan Ankara’ya dönünce konuyla ilgileneceğini ifade etmişti.
Bir sonraki hafta Gündem adlı programımıza katılan Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel Kayserigaz’la ilgili bir soru üzerine, “Sizin muhabiriniz Sayın Bakan’a konuyla ilgili soru sordu. Bakan bey de doğrusu bu tip yazışmanın içeriğini bilmediği için bölge müdürü olan arkadaşı aradı, söyledi. Böyle bir şeyi nasıl yapıyorsunuz diye. Onlar da bundan sonra bu uygulamanın olmayacağını söylediler” ifadelerini kullanmıştı.
Bu ifadeleri haber yapınca Kayserigaz’dan bir açıklama geldi ve işler karıştı. Açıklamada, “Sayın Enerji Bakanımızın Kayserigaz’ın uygulaması ile ilgili şirketimizle herhangi bir görüşmesi olmamıştır. Çünkü şirketimizin abone bağlantı bedelindeki brüt alan uygulaması hakkında her türlü bilgi ve belge başta Enerji Bakanlığımız olmak üzere tüm ilgili kurumlara gönderilmiştir” denildi
***
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız Kayserigaz’ı aradı mı aramadı mı? Bu soru bugüne kadar muallakta kalmıştı. Sayın Bakan’la önceki gün yaptığım görüşme belirsizliği giderdi.
Yaptığım görüşmeye göre Kayserigaz’dan gelen açıklamada yalan söyleniyor.
***
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ı önceki hafta Kayseri’ye yaptığı ziyaret sonrası aramıştım. Sayın Bakan yurt dışına çıkmıştı. Cevaben önceki gece arandım. Sayın Bakana bu konuyu sordum. Sayın Yaşar Karayel’in yapılan görüşmeye ilişkin açıklamasını ve Kayserigaz’dan gelen cevabı hatırlattım. “Olur mu, ben Hakan’la görüştüm” dedi. Kayserigaz Genel Müdürü Ahmet Hakan Tola ile görüştüğünü söyledi. Kayserigaz’dan bu görüşmenin yalanlandığını ifade etmem üzerine başka sözler de sarf etti.
Sayın Bakan’a Kayserigaz Genel Müdürü Ahmet Hakan Tola’nın Bursagaz’a terfi ettiğini ve Kayseri’den ayrılacağını söylediğimde bunu bildiğini dile getirdi. Yine Sayın Bakan’a Kayseri’ye yapacağı ilk ziyarette kendisini canlı yayında konuk etmek istediğimi söyledim ve Bakan Yıldız programa katılacağını ifade etti.
***
Şimdi, yeniden Kayserigaz’a dönersek, Bakan Yıldız’ın araması sonrasında yapılan açıklamanın sebebi nedir?
Bakan Yıldız, Kayserigaz Genel Müdürü Ahmet Hakan Tola ile görüşmüşken bu görüşmenin olmadığını söylemek nasıl bir yöneticiliktir? Kayseri’den ayrılmak üzere olan ve veda ziyaretleri yapan Sayın Tola söylenen bu yalanı açığa kavuşturmadan mı gidecektir? Eğer böyle yaparsa, Kayserililer O’nun hakkında ne düşünecektir?
***
Kayserigaz gibi büyük hacimli bir şirketi yalancı konumunda daha ne kadar bırakmayı düşünüyorsunuz?
Şirket ortakları, EWE, Çalık Enerji ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi bu yalana da ortak olacaklar mı?
Kayseri Akın Günlük

Enver Özdemir:"AKP yargıyı ele geçirmeye çalışıyor."


Cumhuriyet Halk Partisi İl Binasında basın mensuplarının karşısına çıkan İl Başkanı Enver Özdemir’e ilçe başkanlar, il yönetim kurulu üyeleri ve Kadın Kolları mensupları da eşlik etti.
Sözlerine Anayasa değişikliğine ilişkin tartışmalara değinerek başlayan Özdemir, uzlaşmaya yanaşmayan AKP’nin yargıyı ele geçirme operasyonuna girdiğini kaydetti.
İktidarın uzlaşmaz bir yapısı olduğunu öne süren Özdemir, Hiç bir konuda toplumsal uzlaşmaya yanaşmayan anlayıştaki iktidar, çok önemli bir konuda bile yanlışları oynamaya devam etmektedir. Türkiye de herkes Anayasa nın değişmesi gerektiğini, ancak bunun toplumsal uzlaşma ile yapılmasını söylediği halde AKP, bildiğini okumaya ve gelecekte kendini kurtaracak yargıyı ele geçirme operasyonuna girişmiştir dedi.

      Değişiklik yapılmak istenen Anayasa nın Türk halkının değil, AK Parti nin Anayasası olacağını iddia eden Özdemir, yeni Anayasa taslağı çalışmalarında ortaya çıkan imza krizinde Başbakanın sayımız yeterli demesine rağmen Anayasa taslağını yeniden imzaya açmasını eleştirdi.

     Ülkede işsizlik oranının rekor üstüne rekor kırdığını kaydeden Özdemir, Kriz yüzünden intiharlar birbirini izliyor. Hapishanelerde yatan insan sayısı Cumhuriyet tarihinde ilk kez 100 bini geçti. Bir yanda Tekel işçileri polis copuyla, biber gazıyla haklı mücadelesinden alıkonulmaya çalışılıyor, diğer yandan da teröristler devlet yetkilileri tarafından kırmızı halılarla karşılanıyor diye konuştu. Teröristbaşına övgüler yağdırılan toplantıları hükümetin seyrettiğini de dile getiren Özdemir, AKP iktidarı döneminde terörün geldiği noktaya dikkat çekti.

Özdemir, “AKP iktidarının 2002 yılında hemen hemen sıg-fır olarak aldığı terör ve şehit cenazeleri artarak devam etmektedir. AKP’nin iktidarı aldığı 2002’de şehit sayısı 6 taneydi. 2002-2009 yılları arasında şehit sayımız 719’dur” dedi. 

Başbakanın, CHP ülkeye bir çivi çakmadı suçlamasına da cevap veren Özdemir, CHP nin 1923-1950 yılları arasında yaptıklarını AK Parti nin 8 yıllık iktidarı döneminde sata sata bitiremediğini söyledi.

Yerelde de Kayseri’nin sıkıntılı günler yaşadığını dile getiren Enver Özdemir, KÖYDES projesi kapsamında gönderilen ödenekte Kayseri’nin 57’inci sırada yer aldığını ve hayırseverler olmasa Kayseri’nin bir çok alanda geri kalmış bir şehir olacağını belirtti.

Büyükşehir Belediyesinin çalışmalarına da değinen Özdemir, muhalefetin projelerin gecikmesine dair eleştirilerinin tepkiyle karşılanmasına anlam veremediğini söyledi.

Özdemir, “Muhalefet bu eleştirileri kafasından uydurmuyor. Kendilerinin yaptıkları açıklama ve broşürlerdeki vaadlerinden yola çıkarak eleştiriyor” dedi.

Sözlerinin sonunda AKP İl Başkanı Mahmut Cabat’a da seslenen CHP İl Başkanı Özdemir, Cabat’ın maden ruhsatlarından kafasını kaldırıp Kayseri’nin yatırımları konusunda çaba sarf etmesini istedi.

Enver Özdemir:"AKP yargıyı ele geçirmeye çalışıyor."


Cumhuriyet Halk Partisi İl Binasında basın mensuplarının karşısına çıkan İl Başkanı Enver Özdemir’e ilçe başkanlar, il yönetim kurulu üyeleri ve Kadın Kolları mensupları da eşlik etti.
Sözlerine Anayasa değişikliğine ilişkin tartışmalara değinerek başlayan Özdemir, uzlaşmaya yanaşmayan AKP’nin yargıyı ele geçirme operasyonuna girdiğini kaydetti.
İktidarın uzlaşmaz bir yapısı olduğunu öne süren Özdemir, Hiç bir konuda toplumsal uzlaşmaya yanaşmayan anlayıştaki iktidar, çok önemli bir konuda bile yanlışları oynamaya devam etmektedir. Türkiye de herkes Anayasa nın değişmesi gerektiğini, ancak bunun toplumsal uzlaşma ile yapılmasını söylediği halde AKP, bildiğini okumaya ve gelecekte kendini kurtaracak yargıyı ele geçirme operasyonuna girişmiştir dedi.

      Değişiklik yapılmak istenen Anayasa nın Türk halkının değil, AK Parti nin Anayasası olacağını iddia eden Özdemir, yeni Anayasa taslağı çalışmalarında ortaya çıkan imza krizinde Başbakanın sayımız yeterli demesine rağmen Anayasa taslağını yeniden imzaya açmasını eleştirdi.

     Ülkede işsizlik oranının rekor üstüne rekor kırdığını kaydeden Özdemir, Kriz yüzünden intiharlar birbirini izliyor. Hapishanelerde yatan insan sayısı Cumhuriyet tarihinde ilk kez 100 bini geçti. Bir yanda Tekel işçileri polis copuyla, biber gazıyla haklı mücadelesinden alıkonulmaya çalışılıyor, diğer yandan da teröristler devlet yetkilileri tarafından kırmızı halılarla karşılanıyor diye konuştu. Teröristbaşına övgüler yağdırılan toplantıları hükümetin seyrettiğini de dile getiren Özdemir, AKP iktidarı döneminde terörün geldiği noktaya dikkat çekti.

Özdemir, “AKP iktidarının 2002 yılında hemen hemen sıg-fır olarak aldığı terör ve şehit cenazeleri artarak devam etmektedir. AKP’nin iktidarı aldığı 2002’de şehit sayısı 6 taneydi. 2002-2009 yılları arasında şehit sayımız 719’dur” dedi. 

Başbakanın, CHP ülkeye bir çivi çakmadı suçlamasına da cevap veren Özdemir, CHP nin 1923-1950 yılları arasında yaptıklarını AK Parti nin 8 yıllık iktidarı döneminde sata sata bitiremediğini söyledi.

Yerelde de Kayseri’nin sıkıntılı günler yaşadığını dile getiren Enver Özdemir, KÖYDES projesi kapsamında gönderilen ödenekte Kayseri’nin 57’inci sırada yer aldığını ve hayırseverler olmasa Kayseri’nin bir çok alanda geri kalmış bir şehir olacağını belirtti.

Büyükşehir Belediyesinin çalışmalarına da değinen Özdemir, muhalefetin projelerin gecikmesine dair eleştirilerinin tepkiyle karşılanmasına anlam veremediğini söyledi.

Özdemir, “Muhalefet bu eleştirileri kafasından uydurmuyor. Kendilerinin yaptıkları açıklama ve broşürlerdeki vaadlerinden yola çıkarak eleştiriyor” dedi.

Sözlerinin sonunda AKP İl Başkanı Mahmut Cabat’a da seslenen CHP İl Başkanı Özdemir, Cabat’ın maden ruhsatlarından kafasını kaldırıp Kayseri’nin yatırımları konusunda çaba sarf etmesini istedi.

Enver Özdemir:"AKP yargıyı ele geçirmeye çalışıyor."


Cumhuriyet Halk Partisi İl Binasında basın mensuplarının karşısına çıkan İl Başkanı Enver Özdemir’e ilçe başkanlar, il yönetim kurulu üyeleri ve Kadın Kolları mensupları da eşlik etti.
Sözlerine Anayasa değişikliğine ilişkin tartışmalara değinerek başlayan Özdemir, uzlaşmaya yanaşmayan AKP’nin yargıyı ele geçirme operasyonuna girdiğini kaydetti.
İktidarın uzlaşmaz bir yapısı olduğunu öne süren Özdemir, Hiç bir konuda toplumsal uzlaşmaya yanaşmayan anlayıştaki iktidar, çok önemli bir konuda bile yanlışları oynamaya devam etmektedir. Türkiye de herkes Anayasa nın değişmesi gerektiğini, ancak bunun toplumsal uzlaşma ile yapılmasını söylediği halde AKP, bildiğini okumaya ve gelecekte kendini kurtaracak yargıyı ele geçirme operasyonuna girişmiştir dedi.

      Değişiklik yapılmak istenen Anayasa nın Türk halkının değil, AK Parti nin Anayasası olacağını iddia eden Özdemir, yeni Anayasa taslağı çalışmalarında ortaya çıkan imza krizinde Başbakanın sayımız yeterli demesine rağmen Anayasa taslağını yeniden imzaya açmasını eleştirdi.

     Ülkede işsizlik oranının rekor üstüne rekor kırdığını kaydeden Özdemir, Kriz yüzünden intiharlar birbirini izliyor. Hapishanelerde yatan insan sayısı Cumhuriyet tarihinde ilk kez 100 bini geçti. Bir yanda Tekel işçileri polis copuyla, biber gazıyla haklı mücadelesinden alıkonulmaya çalışılıyor, diğer yandan da teröristler devlet yetkilileri tarafından kırmızı halılarla karşılanıyor diye konuştu. Teröristbaşına övgüler yağdırılan toplantıları hükümetin seyrettiğini de dile getiren Özdemir, AKP iktidarı döneminde terörün geldiği noktaya dikkat çekti.

Özdemir, “AKP iktidarının 2002 yılında hemen hemen sıg-fır olarak aldığı terör ve şehit cenazeleri artarak devam etmektedir. AKP’nin iktidarı aldığı 2002’de şehit sayısı 6 taneydi. 2002-2009 yılları arasında şehit sayımız 719’dur” dedi. 

Başbakanın, CHP ülkeye bir çivi çakmadı suçlamasına da cevap veren Özdemir, CHP nin 1923-1950 yılları arasında yaptıklarını AK Parti nin 8 yıllık iktidarı döneminde sata sata bitiremediğini söyledi.

Yerelde de Kayseri’nin sıkıntılı günler yaşadığını dile getiren Enver Özdemir, KÖYDES projesi kapsamında gönderilen ödenekte Kayseri’nin 57’inci sırada yer aldığını ve hayırseverler olmasa Kayseri’nin bir çok alanda geri kalmış bir şehir olacağını belirtti.

Büyükşehir Belediyesinin çalışmalarına da değinen Özdemir, muhalefetin projelerin gecikmesine dair eleştirilerinin tepkiyle karşılanmasına anlam veremediğini söyledi.

Özdemir, “Muhalefet bu eleştirileri kafasından uydurmuyor. Kendilerinin yaptıkları açıklama ve broşürlerdeki vaadlerinden yola çıkarak eleştiriyor” dedi.

Sözlerinin sonunda AKP İl Başkanı Mahmut Cabat’a da seslenen CHP İl Başkanı Özdemir, Cabat’ın maden ruhsatlarından kafasını kaldırıp Kayseri’nin yatırımları konusunda çaba sarf etmesini istedi.

YENİ EVLİ ANESTEZİ TEKNİSYENİ İNTİHAR ETTİ

Özel bir hastanede Anestezi Teknisyeni olarak çalışan ve bir ay önce evlenen 20 yaşındaki Hülya Ç., vücuduna narkoz enjekte ederek yaşamına son verdi. Genç kadının 10 gün önce de bileklerini keserek intihar girişiminde bulunduğu öğrenildi.

Hülya Ç.’nin öğle saatlerinde görev yeri olan ameliyathanede olmadığını gören arkadaşları, teknisyeni, yanında bir enjektörle cansız halde buldu. Cesedi Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi ne kaldırılan genç kadının yapılan otopsisinde, önce koluna damar yolu açtığı, ardından aşırı miktarda kas gevşetici ve narkoz verip, canına kıydığı belirlendi.
Hülya Ç.’nin bunalım geçirdiğini belirten çalışma arkadaşları, "Hülya, ameliyathanede görevliydi. Bir kişinin nasıl yaşamına son verebileceğini tıbbı açıdan iyi bildiğinden, önce kendisine damar yolu açıp kas gevşetici vermiş. Ardından da narkoz alıp, merdivenin kuytu bir köşesinde ölümü beklemiş" dediler.

YENİ EVLİ ANESTEZİ TEKNİSYENİ İNTİHAR ETTİ

Özel bir hastanede Anestezi Teknisyeni olarak çalışan ve bir ay önce evlenen 20 yaşındaki Hülya Ç., vücuduna narkoz enjekte ederek yaşamına son verdi. Genç kadının 10 gün önce de bileklerini keserek intihar girişiminde bulunduğu öğrenildi.

Hülya Ç.’nin öğle saatlerinde görev yeri olan ameliyathanede olmadığını gören arkadaşları, teknisyeni, yanında bir enjektörle cansız halde buldu. Cesedi Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi ne kaldırılan genç kadının yapılan otopsisinde, önce koluna damar yolu açtığı, ardından aşırı miktarda kas gevşetici ve narkoz verip, canına kıydığı belirlendi.
Hülya Ç.’nin bunalım geçirdiğini belirten çalışma arkadaşları, "Hülya, ameliyathanede görevliydi. Bir kişinin nasıl yaşamına son verebileceğini tıbbı açıdan iyi bildiğinden, önce kendisine damar yolu açıp kas gevşetici vermiş. Ardından da narkoz alıp, merdivenin kuytu bir köşesinde ölümü beklemiş" dediler.

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...