Sayfalar

4 Mayıs 2010 Salı

ÇAKMAKLA OYNAYAN ÇOCUK EVDE YANGIN ÇIKARDI

Kayseri'de bir annenin ihmali az kalsın 3 yaşındaki çocuğunun canına mal oluyordu.

Talas ilçesi Mevlana mahallesi, Martı apartmanında meydana gelen olayda, 3 yaşındaki Rübeyda çakmakla oyun oynarken koltuğu ateşe verdi. Markete gittiği iddia edilen anne Selma Gökdemir, kapıyı açtığında oturma odasının alev adlığını görünce çocuğunu alarak hızla dışarı çıkardı. Komşular itfaiyeye haber verirken anne  çıkan yangını kendi imkanlarıyla söndürmeye çalıştı. Bu sırada olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale ederken, anne dumandan zehirlenerek olay yerine gelen ambulansla Eğitim ve Araştırma Hastanesi ne kaldırıldı.
İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle kontrol altına alınan yangın, büyümeden söndürüldü.
Kayseri Akın Günlük

ÇAKMAKLA OYNAYAN ÇOCUK EVDE YANGIN ÇIKARDI

Kayseri'de bir annenin ihmali az kalsın 3 yaşındaki çocuğunun canına mal oluyordu.

Talas ilçesi Mevlana mahallesi, Martı apartmanında meydana gelen olayda, 3 yaşındaki Rübeyda çakmakla oyun oynarken koltuğu ateşe verdi. Markete gittiği iddia edilen anne Selma Gökdemir, kapıyı açtığında oturma odasının alev adlığını görünce çocuğunu alarak hızla dışarı çıkardı. Komşular itfaiyeye haber verirken anne  çıkan yangını kendi imkanlarıyla söndürmeye çalıştı. Bu sırada olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale ederken, anne dumandan zehirlenerek olay yerine gelen ambulansla Eğitim ve Araştırma Hastanesi ne kaldırıldı.
İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle kontrol altına alınan yangın, büyümeden söndürüldü.
Kayseri Akın Günlük

Türkiye Eğitim Çalışanları Sendikası Şube Başkanı Ramazan Türkaslan, “4-C statüsünde çalışanların ücret ve özlük hakları gasp edilmiştir.

Teç-Sen Şube Başkanı Ramazan Türkaslan İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasında 4-C’yi protesto etti.

Özelleştirme mağduru 4-C eğitim çalışanlarının aldığı ücretle kirasını dahi ödeyemediğini dile getiren Türkiye Eğitim Çalışanları Sendikası Şube Başkanı Ramazan Türkaslan, “4-C statüsünde çalışanların ücret ve özlük hakları gasp edilmiştir. Kadrosuz ve güvencesiz çalıştırılmaktadır. Gelecekle ilgili kaygı içinde her an işten çıkarılacağım korkusuyla yaşamaktadır” dedi.
Türkaslan şöyle devam etti;  “Bilindiği üzere, Bakanlıkça 2009 yılında 2 defa görevde yükselme sınavı yapılmış yaklaşık 5000 eğitim çalışanı kariyer ve liyakat’ a dayalı olarak Şef kadrosuna geçmiştir. Görevde yükselen eğitim çalışanlarının ücretlerinde artış olması gerekirken ne hikmetse ücretler düşüşe geçmiştir. Görevde yükselmeden önce çalıştığı kadroda 1100 tl ücret alan eğitim çalışanı görevde yükselmesiyle birlikte ücreti 850 tl ye düşmüştür. Milli eğitim bakanlığı görevde yükselen eğitim çalışanlarının dengesini bozmuştur.  Denge tazminatı adıyla ödenen ücretin kanun gereği ek ücret alanlara ödenmemesi gerekirken bugün bu ücreti almayan kadro neredeyse kalmamıştır. Tüm kadrolara neredeyse ödenen denge tazminatı Şef kadrolarına kanun adres gösterilerek ödenmemesi çifte standart, ayrımcılık değilde nedir?  Özelleştirme mağduru 4-C eğitim çalışanlarının aldığı ücretle kirasını dahi ödeyememektedir. Aynı kurumda aynı işi yapan 4-C statüsünde çalışanların ücret ve özlük hakları gasp edilmiştir. Kadrosuz ve güvencesiz çalıştırılmaktadır. Gelecekle ilgili kaygı ve şüphe içinde her an işten çıkarılacağım korkusuyla yaşamaktadır.  Daha önce 4-C statüsünde istihdam edilen öğretmenlerimiz yapılan bir düzenlemeyle 4-A ve 4-B ye geçerek kadrosuz ve güvencesiz çalışma şartları sona ermiştir. Milli Eğitim Bakanlığında 10 binin üzerindeki 4-C statüsünde çalışan vardır. Öğretmenlerde yapıldığı gibi tüm 4-c çalışanlarının 4-A veya 4-B kadrosuna geçirilerek, güvencesiz çalışma hayatları sona erdirilmelidir.”  

Türkiye Eğitim Çalışanları Sendikası Şube Başkanı Ramazan Türkaslan, “4-C statüsünde çalışanların ücret ve özlük hakları gasp edilmiştir.

Teç-Sen Şube Başkanı Ramazan Türkaslan İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasında 4-C’yi protesto etti.

Özelleştirme mağduru 4-C eğitim çalışanlarının aldığı ücretle kirasını dahi ödeyemediğini dile getiren Türkiye Eğitim Çalışanları Sendikası Şube Başkanı Ramazan Türkaslan, “4-C statüsünde çalışanların ücret ve özlük hakları gasp edilmiştir. Kadrosuz ve güvencesiz çalıştırılmaktadır. Gelecekle ilgili kaygı içinde her an işten çıkarılacağım korkusuyla yaşamaktadır” dedi.
Türkaslan şöyle devam etti;  “Bilindiği üzere, Bakanlıkça 2009 yılında 2 defa görevde yükselme sınavı yapılmış yaklaşık 5000 eğitim çalışanı kariyer ve liyakat’ a dayalı olarak Şef kadrosuna geçmiştir. Görevde yükselen eğitim çalışanlarının ücretlerinde artış olması gerekirken ne hikmetse ücretler düşüşe geçmiştir. Görevde yükselmeden önce çalıştığı kadroda 1100 tl ücret alan eğitim çalışanı görevde yükselmesiyle birlikte ücreti 850 tl ye düşmüştür. Milli eğitim bakanlığı görevde yükselen eğitim çalışanlarının dengesini bozmuştur.  Denge tazminatı adıyla ödenen ücretin kanun gereği ek ücret alanlara ödenmemesi gerekirken bugün bu ücreti almayan kadro neredeyse kalmamıştır. Tüm kadrolara neredeyse ödenen denge tazminatı Şef kadrolarına kanun adres gösterilerek ödenmemesi çifte standart, ayrımcılık değilde nedir?  Özelleştirme mağduru 4-C eğitim çalışanlarının aldığı ücretle kirasını dahi ödeyememektedir. Aynı kurumda aynı işi yapan 4-C statüsünde çalışanların ücret ve özlük hakları gasp edilmiştir. Kadrosuz ve güvencesiz çalıştırılmaktadır. Gelecekle ilgili kaygı ve şüphe içinde her an işten çıkarılacağım korkusuyla yaşamaktadır.  Daha önce 4-C statüsünde istihdam edilen öğretmenlerimiz yapılan bir düzenlemeyle 4-A ve 4-B ye geçerek kadrosuz ve güvencesiz çalışma şartları sona ermiştir. Milli Eğitim Bakanlığında 10 binin üzerindeki 4-C statüsünde çalışan vardır. Öğretmenlerde yapıldığı gibi tüm 4-c çalışanlarının 4-A veya 4-B kadrosuna geçirilerek, güvencesiz çalışma hayatları sona erdirilmelidir.”  

Mazlumder'den Saadet Partisine ziyaret

Mazlumder Şube Başkanı Ahmet Taş ve yönetim kurulu üyeleri Saadet Partisi İl Başkanı Mustafa Akkaş’ı ziyaret etti. Taş, ziyarette anayasa değişikliği hakkındaki öngörülerini içeren dosyayı Akkaş’a verdi.

Anayasa değişikliği hakkındaki çalışmalarını değerlendirmek üzere Saadet Partisine bir ziyaret gerçekleştiren Mazlumder Başkanı Ahmet Taş, “Anayasa ile ilgili birçok konferans düzenleniyor. 15 Mayıs’ta Kayseri’de yapılacak konferansa dallarında uzman bir çok isim katılacak” dedi.
Saadet Partisi İl Başkanı Mustafa Akkaş ise mevcut anayasanın komple değiştirilmesi gerektiğini belirterek “Özgürlüklerimizi kısıtlayan her ne varsa bunun sebebi mevcut anayasadır. Saadet Partisi olarak hükümete gerekli tekliflerimizi yaptık. Bu uğurda çalışarak emek sarf eden tüm kurum ve kuruluşlara da teşekkür ediyoruz” dedi.
Şehit cenazesinde yaşananları da değerlendiren Akkaş, “Ankara’da Deniz Baykal’la, Tayyip Erdoğan işi kavga ederek götürüyorlar. Kayseri’de de Cabat ve Korkmaz işi böyle devam ettiriyor. Sonra her ikisi de huzur istediklerini söylüyor. Kayseri’de ortamın yumuşamasını istiyorlarsa eğer Mahmut Cabat ve Süleyman Korkmaz bir ay süreyle sussunlar, o zaman ortam yumuşar” şeklinde konuştu.

Mazlumder'den Saadet Partisine ziyaret

Mazlumder Şube Başkanı Ahmet Taş ve yönetim kurulu üyeleri Saadet Partisi İl Başkanı Mustafa Akkaş’ı ziyaret etti. Taş, ziyarette anayasa değişikliği hakkındaki öngörülerini içeren dosyayı Akkaş’a verdi.

Anayasa değişikliği hakkındaki çalışmalarını değerlendirmek üzere Saadet Partisine bir ziyaret gerçekleştiren Mazlumder Başkanı Ahmet Taş, “Anayasa ile ilgili birçok konferans düzenleniyor. 15 Mayıs’ta Kayseri’de yapılacak konferansa dallarında uzman bir çok isim katılacak” dedi.
Saadet Partisi İl Başkanı Mustafa Akkaş ise mevcut anayasanın komple değiştirilmesi gerektiğini belirterek “Özgürlüklerimizi kısıtlayan her ne varsa bunun sebebi mevcut anayasadır. Saadet Partisi olarak hükümete gerekli tekliflerimizi yaptık. Bu uğurda çalışarak emek sarf eden tüm kurum ve kuruluşlara da teşekkür ediyoruz” dedi.
Şehit cenazesinde yaşananları da değerlendiren Akkaş, “Ankara’da Deniz Baykal’la, Tayyip Erdoğan işi kavga ederek götürüyorlar. Kayseri’de de Cabat ve Korkmaz işi böyle devam ettiriyor. Sonra her ikisi de huzur istediklerini söylüyor. Kayseri’de ortamın yumuşamasını istiyorlarsa eğer Mahmut Cabat ve Süleyman Korkmaz bir ay süreyle sussunlar, o zaman ortam yumuşar” şeklinde konuştu.

Türk Ocağı Kayseri Şubesi tarafından 3 Mayıs Türkçülük Bayramı kutlandı

Türk Ocağı Kayseri Şubesi tarafından 3 Mayıs Türkçülük Bayramı kutlandı. Erciyes Üniversitesi yerleşkesi içerisinde bulunan Tepe Restoranda düzenlenen etkinlikte milliyetçiliğin önemi vurgulandı.

Türkçülük Bayramı nedeniyle verilen yemeğe Türk Ocağı Şube Başkanı Harun Ülger’ve üyelerin yanı sıra, Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz ve kalabalık bir davetli topluluğu katıldı.
            Yemekte bir konuşma yapan Türk Ocağı Kayseri Şube Başkanı Harun Ülger, geceyi düzenlemelerindeki amaçlarını ve Türkçülük Bayramının miladı olan 3 Mayıs 1944 tarihini anlattı.

Türk Ocağı Kayseri Şubesi tarafından 3 Mayıs Türkçülük Bayramı kutlandı

Türk Ocağı Kayseri Şubesi tarafından 3 Mayıs Türkçülük Bayramı kutlandı. Erciyes Üniversitesi yerleşkesi içerisinde bulunan Tepe Restoranda düzenlenen etkinlikte milliyetçiliğin önemi vurgulandı.

Türkçülük Bayramı nedeniyle verilen yemeğe Türk Ocağı Şube Başkanı Harun Ülger’ve üyelerin yanı sıra, Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz ve kalabalık bir davetli topluluğu katıldı.
            Yemekte bir konuşma yapan Türk Ocağı Kayseri Şube Başkanı Harun Ülger, geceyi düzenlemelerindeki amaçlarını ve Türkçülük Bayramının miladı olan 3 Mayıs 1944 tarihini anlattı.

Kayseri'de trafik kazalarında azalma olmuş. İstatistikler öyle diyor.

Kayseri de geçen yıl meydana gelen trafik kazaları, 2008 yılına göre polis bölgesinde yüzde 38, jandarma bölgesinde yüzde 49 azaldı.

Polis ve jandarma kayıtlarından derlenen bilgilere göre, jandarmanın görev alanında 2009 yılında meydana gelen 575 trafik kazasında 24 kişi öldü, 659 kişi yaralandı. Bu kazalarda 2 milyon 280 bin 873 lira maddi hasar oluştu.
     Kazaların genelinde 2008 yılına göre yüzde 49, ölümlü kazalarda yüzde 24, yaralamalı kazalarda da yüzde 11 azalma olduğu görüldü.
     Polis sorumluluk bölgesindeki kazalarda da yüzde 38 azalma olduğu dikkat çekti. 2008 yılına göre ölümlü kazalarda yüzde 33, yaralamalı kazalarda yüzde 25, maddi hasarlı kazalar da yüzde 55 azalma tespit edildi.
     Polis bölgesinde 2009 yılında meydana gelen 4118 kazada 39 kişi öldü, 3387 kişi yaralandı, 14 milyon 843 bin 565 lira maddi hasar oluştu.

Kayseri'de trafik kazalarında azalma olmuş. İstatistikler öyle diyor.

Kayseri de geçen yıl meydana gelen trafik kazaları, 2008 yılına göre polis bölgesinde yüzde 38, jandarma bölgesinde yüzde 49 azaldı.

Polis ve jandarma kayıtlarından derlenen bilgilere göre, jandarmanın görev alanında 2009 yılında meydana gelen 575 trafik kazasında 24 kişi öldü, 659 kişi yaralandı. Bu kazalarda 2 milyon 280 bin 873 lira maddi hasar oluştu.
     Kazaların genelinde 2008 yılına göre yüzde 49, ölümlü kazalarda yüzde 24, yaralamalı kazalarda da yüzde 11 azalma olduğu görüldü.
     Polis sorumluluk bölgesindeki kazalarda da yüzde 38 azalma olduğu dikkat çekti. 2008 yılına göre ölümlü kazalarda yüzde 33, yaralamalı kazalarda yüzde 25, maddi hasarlı kazalar da yüzde 55 azalma tespit edildi.
     Polis bölgesinde 2009 yılında meydana gelen 4118 kazada 39 kişi öldü, 3387 kişi yaralandı, 14 milyon 843 bin 565 lira maddi hasar oluştu.

Enver Özdemir: "Hani Kayseri'nin altyapı sorunu yoktu?"

Emniyet Müdürü’nün başka bir ile atanması ve KASKİ Genel Müdürü’nün itiraflarını değerlendiren Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Enver Özdemir, “ işlerine geldiği gibi davrananlar, artık suçlarını itiraf etmeye başlamışlardır” dedi.

Emniyet Müdürü Arif Akkale’nin Karabük’e atanması ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, olayın AKP’nin keyfi uygulamalarından birisi olduğunu ifade eden CHP İl Başkanı Enver Özdemir, “Van’da genel başkanımıza yönelik çirkin saldırıya bizzat iştirak eden AKP’lilere göz yuman sorumlular hala görevde iken, önce Samsun ardından Kayseri Emniyet müdürünün görevlerinden alınmasının izahı mümkün değildir“ dedi. AKP Hükümeti’nin işbaşına geldiği günden bu yana keyfi ve işine geldiği gibi davranma uygulamalarının son örneğinin Kayseri Emniyet Müdürü’nün başka bir ile atanması ile devam ettiğini vurgulayan CHP İl Başkanı Özdemir “ Sayın Taner Yıldız’a yönelik saldırıda bir güvenlik zafiyeti olmadığını kendileri açıklamış olmalarına rağmen, kısa bir süre sonra Sayın Emniyet Müdürü’nün görev yerinin değiştirilerek, faturanın bir bürokrata kesilmesi tamamen keyfi bir uygulamadır. Eğer görevden alınması gerekenler varsa bunlar Van’da genel başkanımıza karşı saldırı girişimini seyreden sorumlular ve saldırıya karıştıkları kanıtlanan AKP yöneticileridir” şeklinde konuştu.

            Son günlerde meydana gelen yağışlar  sonucu su baskınlarının yaşanmasının ardından KASKİ Genel Müdürü Ender Batukan’ın  “Su baskınları altyapı eksikliğinden kaynaklanıyor” şeklindeki açıklamasının bir itiraf olduğunu belirten CHP İl Başkanı Enver Özdemir, “Yıllardır Kayseri’nin alt yapısında ciddi sıkıntılar olduğunu söylüyoruz. Makyaj yaparak, şehri güzel göstermeye çalışanların güzellik maskesi bu açıklamalarla düşmüştür “dedi.

       Enver Özdemir, “Binaların oturma izni olmadığını açıklayan KASKİ Genel Müdürü bu binalara abonelik verirken neden sormadı? Yıllardır bu evlerden su parası alırken, buraların ruhsatı olmadığını ve su baskınlarında sıkıntı yaratacağını neden görmedi? Hani Kayseri’nin altyapı sorunu yoktu?” diye sordu.

Enver Özdemir: "Hani Kayseri'nin altyapı sorunu yoktu?"

Emniyet Müdürü’nün başka bir ile atanması ve KASKİ Genel Müdürü’nün itiraflarını değerlendiren Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Enver Özdemir, “ işlerine geldiği gibi davrananlar, artık suçlarını itiraf etmeye başlamışlardır” dedi.

Emniyet Müdürü Arif Akkale’nin Karabük’e atanması ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, olayın AKP’nin keyfi uygulamalarından birisi olduğunu ifade eden CHP İl Başkanı Enver Özdemir, “Van’da genel başkanımıza yönelik çirkin saldırıya bizzat iştirak eden AKP’lilere göz yuman sorumlular hala görevde iken, önce Samsun ardından Kayseri Emniyet müdürünün görevlerinden alınmasının izahı mümkün değildir“ dedi. AKP Hükümeti’nin işbaşına geldiği günden bu yana keyfi ve işine geldiği gibi davranma uygulamalarının son örneğinin Kayseri Emniyet Müdürü’nün başka bir ile atanması ile devam ettiğini vurgulayan CHP İl Başkanı Özdemir “ Sayın Taner Yıldız’a yönelik saldırıda bir güvenlik zafiyeti olmadığını kendileri açıklamış olmalarına rağmen, kısa bir süre sonra Sayın Emniyet Müdürü’nün görev yerinin değiştirilerek, faturanın bir bürokrata kesilmesi tamamen keyfi bir uygulamadır. Eğer görevden alınması gerekenler varsa bunlar Van’da genel başkanımıza karşı saldırı girişimini seyreden sorumlular ve saldırıya karıştıkları kanıtlanan AKP yöneticileridir” şeklinde konuştu.

            Son günlerde meydana gelen yağışlar  sonucu su baskınlarının yaşanmasının ardından KASKİ Genel Müdürü Ender Batukan’ın  “Su baskınları altyapı eksikliğinden kaynaklanıyor” şeklindeki açıklamasının bir itiraf olduğunu belirten CHP İl Başkanı Enver Özdemir, “Yıllardır Kayseri’nin alt yapısında ciddi sıkıntılar olduğunu söylüyoruz. Makyaj yaparak, şehri güzel göstermeye çalışanların güzellik maskesi bu açıklamalarla düşmüştür “dedi.

       Enver Özdemir, “Binaların oturma izni olmadığını açıklayan KASKİ Genel Müdürü bu binalara abonelik verirken neden sormadı? Yıllardır bu evlerden su parası alırken, buraların ruhsatı olmadığını ve su baskınlarında sıkıntı yaratacağını neden görmedi? Hani Kayseri’nin altyapı sorunu yoktu?” diye sordu.

Faruk Koca'nın "fireciler" listesinde Sadık Yakut'un da adı var


Anayasa teklifinin ’parti kapatma davalarının açılabilmesini TBMM’nin izin vermesi’ şartına bağlayan 8. madde, 330 barajını aşamadığı, için paketten düştü. Adalet ve Kalkınma Partisinin asgari 8 fire verdiği belirtiliyor. Partide kimlerin maddeye ret oyu verdiği araştırılmaya başlandı. Haliyle Kayseri Milletvekilleri arasında firecilerin olup olmadığı da merak ediliyor.
         Bu arada Adalet ve Kalkınma Partisi Ankara Milletvekili Faruk Koca’nın teklifin diğer maddelerinin oylamasını takip ederken, bir kağıda aralarında Kayseri Milletvekili Sadık Yakut’un da bulunduğu bazı milletvekillerini yazdığı tespit edildi. Bu milletvekilleri arasında Sadık Yakut’un yanı sıra Vahit Erdem, Köksal Toptan, Murat Başesgioğlu, Reha Çamuroğlu, Hilmi Güler ve Kürşat Tüzmen yer alıyor. Bu listenin fireci milletvekillerine ait olmadığı açıklandı; ama fire listesi hazırlandığına dair kanaatler de var.

Faruk Koca'nın "fireciler" listesinde Sadık Yakut'un da adı var


Anayasa teklifinin ’parti kapatma davalarının açılabilmesini TBMM’nin izin vermesi’ şartına bağlayan 8. madde, 330 barajını aşamadığı, için paketten düştü. Adalet ve Kalkınma Partisinin asgari 8 fire verdiği belirtiliyor. Partide kimlerin maddeye ret oyu verdiği araştırılmaya başlandı. Haliyle Kayseri Milletvekilleri arasında firecilerin olup olmadığı da merak ediliyor.
         Bu arada Adalet ve Kalkınma Partisi Ankara Milletvekili Faruk Koca’nın teklifin diğer maddelerinin oylamasını takip ederken, bir kağıda aralarında Kayseri Milletvekili Sadık Yakut’un da bulunduğu bazı milletvekillerini yazdığı tespit edildi. Bu milletvekilleri arasında Sadık Yakut’un yanı sıra Vahit Erdem, Köksal Toptan, Murat Başesgioğlu, Reha Çamuroğlu, Hilmi Güler ve Kürşat Tüzmen yer alıyor. Bu listenin fireci milletvekillerine ait olmadığı açıklandı; ama fire listesi hazırlandığına dair kanaatler de var.

AKKALE: ALINAN TEDBİRLER UYGUN DEĞİLDİ


Karabük İl Emniyet Müdürlüğü görevine atanan Arif Akkale, veda ziyaretleri kapsamında Gazeteciler Cemiyeti ni ziyaret etti.  Akkale, basın mensuplarının, geçtiğimiz hafta şehit cenazesinde yaşanan olaylarla ilgili sorularını cevaplandırdı. Akkeli, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ın, katıldığı şehit cenazesinde saldırıya uğramasından sonra Tunceli de terör örgütünün karakola düzenlediği saldırıda şehit düşen Uzman Çavuş Kemal Koçyiğit in cenaze töreninde, önceki şehit cenazelerinde yapılan uygulamanın dışında farklı bir yöntem değişikliğine gidildiğini belirti. Akkale bir itirafla alınan tedbirlerin uygun olmadığını kaydetti.
 Akkale, "Sayın Bakanımıza şehit cenazesinin defin sırasında yapılan saldırı sebebiyle, özellikle biraz daha hassas davranılmasıyla ilgili yöntem ve tedbir değişikliğine gidildi. Ancak bu yöntemin de Kayseri halkı için uygun olmadığını düşünüyorum. Daha sağlıklı bir zeminde toplumun gerilmeden şehidini daha rahat bir ortamda defnetmesine imkan sağlamak lazım. Bu yöntemler değiştirilebilir. Bunları insanlar koyup, insanlar kaldırıyor." diye konuştu.
Vatandaşların, özellikle şehit cenazesinin defnedilmesi sırasında olgunluk gösterdiğini belirten Akkale, gençlerin yapmış olduğu tepkilerin doğal karşılanması gerektiğini söyledi.
Gençlerin, askere giderken de aynı taşkınlığı, aynı heyecanı yaşadıklarını aktaran Akkale, "Şehitler geldiği zaman da aynı heyecanı yaşamak istiyorlar. Bunların bu heyecanına engel olmamak lazım. Belli bir mesafede toplumun ileri gelenlerini rahatsız etmeyecek şekilde, yöneticilerimize ve kamu görevlilerimize rahatsızlık vermeyecek şekilde bir olgunluk içinde bu işlerin yürütülmesi gerektiğini düşünüyorum." dedi.
Yaşanan gelişmelerin provokatif bir hadise olduğunu düşünmediğini dile getiren Akkale, cenazenin defnedilmesi sırasında yöntemlerin süreç içinde yanlış algılanmasından kaynaklanan gelişmeler olduğunu savundu. Büyük bir kalabalığa o anda ne vermek istediğinin izah edilemediğini ifade eden Akkale, şöyle devam etti:
"Kontrolsüz topluluklarda bunlar zor. Onları bizim doğru kanalize etmemiz gerekir. İnsanların gençleri yanlış yönlendirip onların duygularını kar gözetmeden tolarize edilmesi gerekir. Sükunet tavsiye edilmesi lazım. Bu şehirde hep birlikte yaşıyoruz. Şehit cenazesinde kırılma dökülme olmadı. Küçük arbedeler yaşandı. Bunlar doğaldır. 5-6 bin kişinin kızgın bir grubun bulunduğu bir yerde bunlar olabilir. Buna rağmen anlayışla karşıladılar. Bunlar muhakkak düzelecektir. Alınacak tedbirler bellidir. Yapılması gereken her şey fazlasıyla yapılmıştır. Bunun için bazı olaylara siz isteseniz de engel olamazsınız. Olayın geliş şekline bakmanız lazım. Olayın oluş şeklini, tarzını gözetmeden değerlendirmeden bunun nasıl olduğunu bilemezsiniz. Bir defa olayı gözlemleyecek insanları o hadiseyi yaşayan insanlar. Bu tür olaylar olayları her zaman şekilde olacak gibi değerlendirirseniz tedbir almada daha da zorlanırsınız. Tedbiri daha fazla insanlarla aldığınızda daha farklı problemler çıkabilir. Doğru yerde doğru karar vermek gerektiğini düşünüyorum. O insanları kalabalığın içinden çekip çıkarmak kolay değil. Gerekmezde zaten. İnsanları daha çok tahrik eder. Kim hata yaparsa yanlış yapan insanlar zaten takip ediliyor. Ve yapmış olduğu yanlış hukuka ve kanuna aykırı uygulamaları varsa gereği yapılıyor. Hiç kimsenin yaptığı yanlış yanına kar kalmaz. Bunu insanlar bilmesi lazım. Hiç hak etmeyen insanlara geleceksiniz cenazeyi ve şehidi bahane ederek hakaret edeceksiniz burada hakaret edilen şahısla devletin sessiz kalacağını düşünmek çok sağlıklı değil."
Akkale, Kayseri de kaldığı 10 aylık süre içerisinde görevini layıkıyla yaptığına inandığını söyledi. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Recep Bulut da Akkale nin Kayseri den ayrılmasından dolayı üzüntü duyduklarını ifade etti. Bulut, Akkale nin görev süresi boyunca iyi işler yaptığına inandıklarını dile getirdi.

AKKALE: ALINAN TEDBİRLER UYGUN DEĞİLDİ


Karabük İl Emniyet Müdürlüğü görevine atanan Arif Akkale, veda ziyaretleri kapsamında Gazeteciler Cemiyeti ni ziyaret etti.  Akkale, basın mensuplarının, geçtiğimiz hafta şehit cenazesinde yaşanan olaylarla ilgili sorularını cevaplandırdı. Akkeli, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ın, katıldığı şehit cenazesinde saldırıya uğramasından sonra Tunceli de terör örgütünün karakola düzenlediği saldırıda şehit düşen Uzman Çavuş Kemal Koçyiğit in cenaze töreninde, önceki şehit cenazelerinde yapılan uygulamanın dışında farklı bir yöntem değişikliğine gidildiğini belirti. Akkale bir itirafla alınan tedbirlerin uygun olmadığını kaydetti.
 Akkale, "Sayın Bakanımıza şehit cenazesinin defin sırasında yapılan saldırı sebebiyle, özellikle biraz daha hassas davranılmasıyla ilgili yöntem ve tedbir değişikliğine gidildi. Ancak bu yöntemin de Kayseri halkı için uygun olmadığını düşünüyorum. Daha sağlıklı bir zeminde toplumun gerilmeden şehidini daha rahat bir ortamda defnetmesine imkan sağlamak lazım. Bu yöntemler değiştirilebilir. Bunları insanlar koyup, insanlar kaldırıyor." diye konuştu.
Vatandaşların, özellikle şehit cenazesinin defnedilmesi sırasında olgunluk gösterdiğini belirten Akkale, gençlerin yapmış olduğu tepkilerin doğal karşılanması gerektiğini söyledi.
Gençlerin, askere giderken de aynı taşkınlığı, aynı heyecanı yaşadıklarını aktaran Akkale, "Şehitler geldiği zaman da aynı heyecanı yaşamak istiyorlar. Bunların bu heyecanına engel olmamak lazım. Belli bir mesafede toplumun ileri gelenlerini rahatsız etmeyecek şekilde, yöneticilerimize ve kamu görevlilerimize rahatsızlık vermeyecek şekilde bir olgunluk içinde bu işlerin yürütülmesi gerektiğini düşünüyorum." dedi.
Yaşanan gelişmelerin provokatif bir hadise olduğunu düşünmediğini dile getiren Akkale, cenazenin defnedilmesi sırasında yöntemlerin süreç içinde yanlış algılanmasından kaynaklanan gelişmeler olduğunu savundu. Büyük bir kalabalığa o anda ne vermek istediğinin izah edilemediğini ifade eden Akkale, şöyle devam etti:
"Kontrolsüz topluluklarda bunlar zor. Onları bizim doğru kanalize etmemiz gerekir. İnsanların gençleri yanlış yönlendirip onların duygularını kar gözetmeden tolarize edilmesi gerekir. Sükunet tavsiye edilmesi lazım. Bu şehirde hep birlikte yaşıyoruz. Şehit cenazesinde kırılma dökülme olmadı. Küçük arbedeler yaşandı. Bunlar doğaldır. 5-6 bin kişinin kızgın bir grubun bulunduğu bir yerde bunlar olabilir. Buna rağmen anlayışla karşıladılar. Bunlar muhakkak düzelecektir. Alınacak tedbirler bellidir. Yapılması gereken her şey fazlasıyla yapılmıştır. Bunun için bazı olaylara siz isteseniz de engel olamazsınız. Olayın geliş şekline bakmanız lazım. Olayın oluş şeklini, tarzını gözetmeden değerlendirmeden bunun nasıl olduğunu bilemezsiniz. Bir defa olayı gözlemleyecek insanları o hadiseyi yaşayan insanlar. Bu tür olaylar olayları her zaman şekilde olacak gibi değerlendirirseniz tedbir almada daha da zorlanırsınız. Tedbiri daha fazla insanlarla aldığınızda daha farklı problemler çıkabilir. Doğru yerde doğru karar vermek gerektiğini düşünüyorum. O insanları kalabalığın içinden çekip çıkarmak kolay değil. Gerekmezde zaten. İnsanları daha çok tahrik eder. Kim hata yaparsa yanlış yapan insanlar zaten takip ediliyor. Ve yapmış olduğu yanlış hukuka ve kanuna aykırı uygulamaları varsa gereği yapılıyor. Hiç kimsenin yaptığı yanlış yanına kar kalmaz. Bunu insanlar bilmesi lazım. Hiç hak etmeyen insanlara geleceksiniz cenazeyi ve şehidi bahane ederek hakaret edeceksiniz burada hakaret edilen şahısla devletin sessiz kalacağını düşünmek çok sağlıklı değil."
Akkale, Kayseri de kaldığı 10 aylık süre içerisinde görevini layıkıyla yaptığına inandığını söyledi. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Recep Bulut da Akkale nin Kayseri den ayrılmasından dolayı üzüntü duyduklarını ifade etti. Bulut, Akkale nin görev süresi boyunca iyi işler yaptığına inandıklarını dile getirdi.

KAYSERİ’NİN KAÇ ŞEHİDİ VAR?

Uzman Çavuş Kemal Koçyiğit ile birlikte Kayseri’nin terörle mücadelede verdiği şehit sayısı 203’e yükseldi. Şehitlerimizin 166’sı asker, 27’si ise polis. Kayseri’de ayrıca terörle mücadele sırasında kan vermiş 173 gazi bulunuyor.

  Kayseri son 1 ay içersinde üç şehit verdi. 31 Mart’ta Şehit Piyade Uzman Çavuş Nuri Aydın Sağır’ı toprağa verdik.
            Teröristlerin hain saldırısı sonucu ağır yaralanan Jandarma Yüzbaşı Levent Çetinkaya ne yazık ki kurtarılamadı ve 19 Nisan’da Kartal şehitliğine defnedildi.
            Son şehidimizi ise 2 Mayıs’ta toprağa verdik. Uzman Çavuş Kemal Koçyiğit Kayseri’nin 203’üncü şehidi oldu.
               Kayseri’de toplam şehit sayısı Kemal Koçyiğit ile birlikte 266’ya ulaştı. Bu şehitlerin 203’ü terörle mücadele sırasında verildi. Terörle mücadelede Kayseri’den 166 asker ve 27 polis şehit düştü. Kayseri’de ayrıca terörle mücadele sırasında kan vermiş 10’u polis 173 gazimiz bulunuyor.

KAYSERİ’NİN KAÇ ŞEHİDİ VAR?

Uzman Çavuş Kemal Koçyiğit ile birlikte Kayseri’nin terörle mücadelede verdiği şehit sayısı 203’e yükseldi. Şehitlerimizin 166’sı asker, 27’si ise polis. Kayseri’de ayrıca terörle mücadele sırasında kan vermiş 173 gazi bulunuyor.

  Kayseri son 1 ay içersinde üç şehit verdi. 31 Mart’ta Şehit Piyade Uzman Çavuş Nuri Aydın Sağır’ı toprağa verdik.
            Teröristlerin hain saldırısı sonucu ağır yaralanan Jandarma Yüzbaşı Levent Çetinkaya ne yazık ki kurtarılamadı ve 19 Nisan’da Kartal şehitliğine defnedildi.
            Son şehidimizi ise 2 Mayıs’ta toprağa verdik. Uzman Çavuş Kemal Koçyiğit Kayseri’nin 203’üncü şehidi oldu.
               Kayseri’de toplam şehit sayısı Kemal Koçyiğit ile birlikte 266’ya ulaştı. Bu şehitlerin 203’ü terörle mücadele sırasında verildi. Terörle mücadelede Kayseri’den 166 asker ve 27 polis şehit düştü. Kayseri’de ayrıca terörle mücadele sırasında kan vermiş 10’u polis 173 gazimiz bulunuyor.

'Uganda'da bile olmaz'

Erdoğan'ın Hitler benzetmesi yanıt veren Baykal, "Uganda'da bile olmaz" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Deniz Baykal, partsisinin grup toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün yaptığı suçlamalara yanıt veren Baykal, "Kötü niyet, husumet ve cahillik var" dedi.

"UGANDA'DA BİLE OLMAZ"
İkinci Dünya Savaşı yıllarında Hitler zulmünden kaçan bilim adamlarının İsmet İnönü'nün başında bulunduğu Türkiye'ye geldiğini hatırlatan Baykal, "Hitler'miş... Oradan kaçan o değerli bilim adamları Türkiye'nin modernleşme gayretine katılmayı görev bilmişlerdir. Mütevazı maaşlarıyla görev yapmışlardır. Onların yetiştirdiği hocalarla bizler yetişmişizdir. Dünyanın ulaştığı bilim seviyesini, tekniği ve sanat düzeyini Türkiye'ye aktarmışlardır. Bunları mı anlatacağız Türkiye'nin başbakanına. Bu durum Başbakan'ın zihin ve duygu haritasının bir kez daha ortaya çıkmasını sağlamıştır. Başbakan sadece ülkenin anayasası ile değil Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihi değerleriyle de barışık değildir. Fırsat bulduğunda onlarla savaşmayı görev bilmiştir. Durduk yerde Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanına Hitler benzetmesi yapmanın ne alemi var. Bu Uganda'da dahi olmaz. Başbakan modern Tükiye'yi sevmiyor" dedi.

'Uganda'da bile olmaz'

Erdoğan'ın Hitler benzetmesi yanıt veren Baykal, "Uganda'da bile olmaz" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Deniz Baykal, partsisinin grup toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün yaptığı suçlamalara yanıt veren Baykal, "Kötü niyet, husumet ve cahillik var" dedi.

"UGANDA'DA BİLE OLMAZ"
İkinci Dünya Savaşı yıllarında Hitler zulmünden kaçan bilim adamlarının İsmet İnönü'nün başında bulunduğu Türkiye'ye geldiğini hatırlatan Baykal, "Hitler'miş... Oradan kaçan o değerli bilim adamları Türkiye'nin modernleşme gayretine katılmayı görev bilmişlerdir. Mütevazı maaşlarıyla görev yapmışlardır. Onların yetiştirdiği hocalarla bizler yetişmişizdir. Dünyanın ulaştığı bilim seviyesini, tekniği ve sanat düzeyini Türkiye'ye aktarmışlardır. Bunları mı anlatacağız Türkiye'nin başbakanına. Bu durum Başbakan'ın zihin ve duygu haritasının bir kez daha ortaya çıkmasını sağlamıştır. Başbakan sadece ülkenin anayasası ile değil Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihi değerleriyle de barışık değildir. Fırsat bulduğunda onlarla savaşmayı görev bilmiştir. Durduk yerde Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanına Hitler benzetmesi yapmanın ne alemi var. Bu Uganda'da dahi olmaz. Başbakan modern Tükiye'yi sevmiyor" dedi.

Barujari faaliyete geçti

Endonezya'daki Barujari Yanardağı faaliyete geçti, lav ve kül püskürtmeye başladı.Avrupa'da hava trafiğini felç eden İzlanda'daki Eyyafyallayöküll Buzulu' nun altındaki yanardağ patlamasının ardından bu kez Endonezya'daki Barujari Yanardağı faaliyete geçti. Lav ve sıcak kül püskürtmeye başlayan Yanardağ, şimdilik çevredeki yerleşim birimleri için tehdit oluşturmuyor.

Endonezya Volkanbilim Kurumu Başkanı Surono, yanardağdan çıkan lav ve sıcak küllerin yaklaşık 1200 metreye yükseldiğini, ancak çevredeki köyler için tehdit oluşturmadığını söyledi.

Surono, bugünkü büyük patlamanın Cuma günkü 4 küçük patlamadan sonra meydana geldiğini belirterek, 2 bin 376 metre yüksekliğindeki yanardağa kilometrelerce uzaklıktaki en yakın köyün tehdit altında bulunmadığını ifade etti.
A.A

Barujari faaliyete geçti

Endonezya'daki Barujari Yanardağı faaliyete geçti, lav ve kül püskürtmeye başladı.Avrupa'da hava trafiğini felç eden İzlanda'daki Eyyafyallayöküll Buzulu' nun altındaki yanardağ patlamasının ardından bu kez Endonezya'daki Barujari Yanardağı faaliyete geçti. Lav ve sıcak kül püskürtmeye başlayan Yanardağ, şimdilik çevredeki yerleşim birimleri için tehdit oluşturmuyor.

Endonezya Volkanbilim Kurumu Başkanı Surono, yanardağdan çıkan lav ve sıcak küllerin yaklaşık 1200 metreye yükseldiğini, ancak çevredeki köyler için tehdit oluşturmadığını söyledi.

Surono, bugünkü büyük patlamanın Cuma günkü 4 küçük patlamadan sonra meydana geldiğini belirterek, 2 bin 376 metre yüksekliğindeki yanardağa kilometrelerce uzaklıktaki en yakın köyün tehdit altında bulunmadığını ifade etti.
A.A

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...