Sayfalar

3 Mart 2010 Çarşamba

Hak ve Eşitlikler Partisinden Kayseri Gazeteciler Cemiyetine ziyaret

Hak ve Eşitlik Partisi Kayseri İl Başkanı Tunahan Önder ve yönetim kurulu Üyeleri, Gazeteciler Cemiyetini ziyaret etti. İl Başkanı Tunahan Önder, yeni bir parti olmalarına rağmen halkın ilgisinin fazla olduğunu belirtti.

Hak ve Eşitlik Partisi İl Başkanı Tunahan Önder halkla birlikte gerçek anlamda kaynaşabilen bir parti olacaklarını söyledi. Önder Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaretinde yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Önder, “Kayseri de 4 ilçede örgütlendik, 4 ilçede de yakında örgütleniyoruz dedi.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Recep Bulut ta “Partiler demokrasimizin zenginliğini gösterir. Vatandaş seçim zamanı kimi tercih ederse oyunu ona verir. Partinize başarılar diliyorum diye konuştu.

Hak ve Eşitlikler Partisinden Kayseri Gazeteciler Cemiyetine ziyaret

Hak ve Eşitlik Partisi Kayseri İl Başkanı Tunahan Önder ve yönetim kurulu Üyeleri, Gazeteciler Cemiyetini ziyaret etti. İl Başkanı Tunahan Önder, yeni bir parti olmalarına rağmen halkın ilgisinin fazla olduğunu belirtti.

Hak ve Eşitlik Partisi İl Başkanı Tunahan Önder halkla birlikte gerçek anlamda kaynaşabilen bir parti olacaklarını söyledi. Önder Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaretinde yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Önder, “Kayseri de 4 ilçede örgütlendik, 4 ilçede de yakında örgütleniyoruz dedi.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Recep Bulut ta “Partiler demokrasimizin zenginliğini gösterir. Vatandaş seçim zamanı kimi tercih ederse oyunu ona verir. Partinize başarılar diliyorum diye konuştu.

Hak ve Eşitlikler Partisinden Kayseri Gazeteciler Cemiyetine ziyaret

Hak ve Eşitlik Partisi Kayseri İl Başkanı Tunahan Önder ve yönetim kurulu Üyeleri, Gazeteciler Cemiyetini ziyaret etti. İl Başkanı Tunahan Önder, yeni bir parti olmalarına rağmen halkın ilgisinin fazla olduğunu belirtti.

Hak ve Eşitlik Partisi İl Başkanı Tunahan Önder halkla birlikte gerçek anlamda kaynaşabilen bir parti olacaklarını söyledi. Önder Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaretinde yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Önder, “Kayseri de 4 ilçede örgütlendik, 4 ilçede de yakında örgütleniyoruz dedi.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Recep Bulut ta “Partiler demokrasimizin zenginliğini gösterir. Vatandaş seçim zamanı kimi tercih ederse oyunu ona verir. Partinize başarılar diliyorum diye konuştu.

Hak ve Eşitlikler Partisinden Kayseri Gazeteciler Cemiyetine ziyaret

Hak ve Eşitlik Partisi Kayseri İl Başkanı Tunahan Önder ve yönetim kurulu Üyeleri, Gazeteciler Cemiyetini ziyaret etti. İl Başkanı Tunahan Önder, yeni bir parti olmalarına rağmen halkın ilgisinin fazla olduğunu belirtti.

Hak ve Eşitlik Partisi İl Başkanı Tunahan Önder halkla birlikte gerçek anlamda kaynaşabilen bir parti olacaklarını söyledi. Önder Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaretinde yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Önder, “Kayseri de 4 ilçede örgütlendik, 4 ilçede de yakında örgütleniyoruz dedi.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Recep Bulut ta “Partiler demokrasimizin zenginliğini gösterir. Vatandaş seçim zamanı kimi tercih ederse oyunu ona verir. Partinize başarılar diliyorum diye konuştu.

Hak ve Eşitlikler Partisinden Kayseri Gazeteciler Cemiyetine ziyaret

Hak ve Eşitlik Partisi Kayseri İl Başkanı Tunahan Önder ve yönetim kurulu Üyeleri, Gazeteciler Cemiyetini ziyaret etti. İl Başkanı Tunahan Önder, yeni bir parti olmalarına rağmen halkın ilgisinin fazla olduğunu belirtti.

Hak ve Eşitlik Partisi İl Başkanı Tunahan Önder halkla birlikte gerçek anlamda kaynaşabilen bir parti olacaklarını söyledi. Önder Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaretinde yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Önder, “Kayseri de 4 ilçede örgütlendik, 4 ilçede de yakında örgütleniyoruz dedi.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Recep Bulut ta “Partiler demokrasimizin zenginliğini gösterir. Vatandaş seçim zamanı kimi tercih ederse oyunu ona verir. Partinize başarılar diliyorum diye konuştu.

MHP il yönetimi, Kocasinan Ziraat Odasını ziyaret etti


MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz ve İl Yönetimi Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Emin Yılmaz’ı ziyaret ederek çiftçinin sorunları hakkında bilgiler aldı. Korkmaz, “Bir an evvel seçime giderek bu ülkeyi huzura çıkarmamız gerekiyor” dedi.


Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Emin Yılmaz ziyarette son günlerde gündemde olan ithal et konusuna değinerek “oda olarak bu ülkeye dışarıdan et girmesini istemiyoruz ama canlı hayvan ithal edilebilir” dedi.
Yılmaz, “Canlı hayvan hem bizim besicimize hem çiftçimize  iş yaratır; ama ne olduğu belirsiz etler gibi eti alıp bize yedirirlerse ona karşıyız” dedi.
        Çiftçinin durumunun gittikçe kötüye gittiğini vurgulayan Yılmaz “çiftçiye mazot parası verdiler. Onunla tarlayı ekebilirse ekecek. Borç ödeme yok. İnşallah ülke iyi olur diye düşünüyoruz; ama ülkenin gittiği gidişatı ben hiç sevmiyorum” dedi.
MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz’da bir an önce seçime gidilmesi gerektiğini ifade ederek “Son günlerde  bir sosyal patlamadan bahsediliyor. İnşallah bu olmaz. Onun için diyoruz ki biran önce milletin iradesine gidin. Ülke kutuplaşmaya gidiyor, bir an evvel seçime giderek bu ülkeyi huzura çıkarmamız gerekiyor” dedi.

MHP il yönetimi, Kocasinan Ziraat Odasını ziyaret etti


MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz ve İl Yönetimi Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Emin Yılmaz’ı ziyaret ederek çiftçinin sorunları hakkında bilgiler aldı. Korkmaz, “Bir an evvel seçime giderek bu ülkeyi huzura çıkarmamız gerekiyor” dedi.


Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Emin Yılmaz ziyarette son günlerde gündemde olan ithal et konusuna değinerek “oda olarak bu ülkeye dışarıdan et girmesini istemiyoruz ama canlı hayvan ithal edilebilir” dedi.
Yılmaz, “Canlı hayvan hem bizim besicimize hem çiftçimize  iş yaratır; ama ne olduğu belirsiz etler gibi eti alıp bize yedirirlerse ona karşıyız” dedi.
        Çiftçinin durumunun gittikçe kötüye gittiğini vurgulayan Yılmaz “çiftçiye mazot parası verdiler. Onunla tarlayı ekebilirse ekecek. Borç ödeme yok. İnşallah ülke iyi olur diye düşünüyoruz; ama ülkenin gittiği gidişatı ben hiç sevmiyorum” dedi.
MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz’da bir an önce seçime gidilmesi gerektiğini ifade ederek “Son günlerde  bir sosyal patlamadan bahsediliyor. İnşallah bu olmaz. Onun için diyoruz ki biran önce milletin iradesine gidin. Ülke kutuplaşmaya gidiyor, bir an evvel seçime giderek bu ülkeyi huzura çıkarmamız gerekiyor” dedi.

MHP il yönetimi, Kocasinan Ziraat Odasını ziyaret etti


MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz ve İl Yönetimi Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Emin Yılmaz’ı ziyaret ederek çiftçinin sorunları hakkında bilgiler aldı. Korkmaz, “Bir an evvel seçime giderek bu ülkeyi huzura çıkarmamız gerekiyor” dedi.


Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Emin Yılmaz ziyarette son günlerde gündemde olan ithal et konusuna değinerek “oda olarak bu ülkeye dışarıdan et girmesini istemiyoruz ama canlı hayvan ithal edilebilir” dedi.
Yılmaz, “Canlı hayvan hem bizim besicimize hem çiftçimize  iş yaratır; ama ne olduğu belirsiz etler gibi eti alıp bize yedirirlerse ona karşıyız” dedi.
        Çiftçinin durumunun gittikçe kötüye gittiğini vurgulayan Yılmaz “çiftçiye mazot parası verdiler. Onunla tarlayı ekebilirse ekecek. Borç ödeme yok. İnşallah ülke iyi olur diye düşünüyoruz; ama ülkenin gittiği gidişatı ben hiç sevmiyorum” dedi.
MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz’da bir an önce seçime gidilmesi gerektiğini ifade ederek “Son günlerde  bir sosyal patlamadan bahsediliyor. İnşallah bu olmaz. Onun için diyoruz ki biran önce milletin iradesine gidin. Ülke kutuplaşmaya gidiyor, bir an evvel seçime giderek bu ülkeyi huzura çıkarmamız gerekiyor” dedi.

MHP il yönetimi, Kocasinan Ziraat Odasını ziyaret etti


MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz ve İl Yönetimi Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Emin Yılmaz’ı ziyaret ederek çiftçinin sorunları hakkında bilgiler aldı. Korkmaz, “Bir an evvel seçime giderek bu ülkeyi huzura çıkarmamız gerekiyor” dedi.


Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Emin Yılmaz ziyarette son günlerde gündemde olan ithal et konusuna değinerek “oda olarak bu ülkeye dışarıdan et girmesini istemiyoruz ama canlı hayvan ithal edilebilir” dedi.
Yılmaz, “Canlı hayvan hem bizim besicimize hem çiftçimize  iş yaratır; ama ne olduğu belirsiz etler gibi eti alıp bize yedirirlerse ona karşıyız” dedi.
        Çiftçinin durumunun gittikçe kötüye gittiğini vurgulayan Yılmaz “çiftçiye mazot parası verdiler. Onunla tarlayı ekebilirse ekecek. Borç ödeme yok. İnşallah ülke iyi olur diye düşünüyoruz; ama ülkenin gittiği gidişatı ben hiç sevmiyorum” dedi.
MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz’da bir an önce seçime gidilmesi gerektiğini ifade ederek “Son günlerde  bir sosyal patlamadan bahsediliyor. İnşallah bu olmaz. Onun için diyoruz ki biran önce milletin iradesine gidin. Ülke kutuplaşmaya gidiyor, bir an evvel seçime giderek bu ülkeyi huzura çıkarmamız gerekiyor” dedi.

MHP il yönetimi, Kocasinan Ziraat Odasını ziyaret etti


MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz ve İl Yönetimi Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Emin Yılmaz’ı ziyaret ederek çiftçinin sorunları hakkında bilgiler aldı. Korkmaz, “Bir an evvel seçime giderek bu ülkeyi huzura çıkarmamız gerekiyor” dedi.


Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Emin Yılmaz ziyarette son günlerde gündemde olan ithal et konusuna değinerek “oda olarak bu ülkeye dışarıdan et girmesini istemiyoruz ama canlı hayvan ithal edilebilir” dedi.
Yılmaz, “Canlı hayvan hem bizim besicimize hem çiftçimize  iş yaratır; ama ne olduğu belirsiz etler gibi eti alıp bize yedirirlerse ona karşıyız” dedi.
        Çiftçinin durumunun gittikçe kötüye gittiğini vurgulayan Yılmaz “çiftçiye mazot parası verdiler. Onunla tarlayı ekebilirse ekecek. Borç ödeme yok. İnşallah ülke iyi olur diye düşünüyoruz; ama ülkenin gittiği gidişatı ben hiç sevmiyorum” dedi.
MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz’da bir an önce seçime gidilmesi gerektiğini ifade ederek “Son günlerde  bir sosyal patlamadan bahsediliyor. İnşallah bu olmaz. Onun için diyoruz ki biran önce milletin iradesine gidin. Ülke kutuplaşmaya gidiyor, bir an evvel seçime giderek bu ülkeyi huzura çıkarmamız gerekiyor” dedi.

ÜNAL POLAT: İKTİDAR GÖZÜNÜ KAMU HASTENELERİNE DİKTİ


Türk Sağlık Sen Kayseri Şube Başkanı Ünal Polat düzenlediği basın toplantısında sağlıkta yönetim anlayışının değişeceğini söyledi. Polat, “genel hatlarıyla hastanelerin kamu yönetiminde olan kuruluşlardan idari ve mali açıdan özerk işletmelere dönüştürülmesini içeren bu tasarı incelendiğinde sağlık hizmetinin bir kamu hizmeti olmaktan çıkartıldığı görülmektedir. Kamu Hastane Birlikleri Pilot Uygulama Hakkındaki Yasa Tasarısı iktidarın hedefini gerçekleştirmek için amaç olarak görünse de özerkleştirmeden özelleştirmeye giden bir sürecin ilk adımı olacaktır. Devletin her kuruluşunu satmayı benimseyen iktidar artık gözünü kamu hastanelerine dikmiştir” diye konuştu.
Polat şöyle devam etti; Tasarı yasalaşırsa hastanelerde ticari mantık egemen olacaktır. Sağlık hizmeti şifa yerine kar mantığıyla sunulacaktır. Hastane birlikleri için oluşturulacak yönetim kurulu içinde ticaret odasının temsilcinin yer alırken sağlık hizmetini yürüten çalışanların yönetim organlarına dahil edilmemesi bile olaya tamamen mali açıdan bakıldığının ve katılımcı yönetim anlayışının da bu çerçevede oluşturulduğunun bir göstergesidir.
Bu yasa yürürlüğe girdiği takdirde kamu hastane birliklerinde görev yapacak olan personelin iş güvencesinden yoksun bir şekilde sözleşmeli olarak çalıştırılacaktır. Hastanelerde siyasi müdahaleler daha da artacak kurumlar politize olacaktır. Artık hastanelerin madde ve insan gücünü merkezden talep etme yerine yerinden karşılamanın getirilmesi yerel bazda siyasi müdahalelere açık bir yapı oluşmasına sebep olacaktır.
Kısacası kamu hastane birlikleri oluşturmak birçok açıdan sakıncalı olan ve hastaneleri özelleştirilmesinin önünü açan bir uygulamadır. Bunun kamu yararı ile bağdaştığını düşünmek güçtür. Hastaneleri suiistimallere açık bir hale getiren ve yerel güçlerin eline devreden bir sistemin Türkiye’nin sağlık sisteminde geriye dönülmesi güç zararlar doğuracağı muhakkaktır. Bunun faturası yine Türk milletine çıkacaktır. 
Türk Sağlık-Sen olarak kamu hastane birlikleri yasa tasarısının derhal TBMM gündeminden çıkarılmasını istiyoruz. Bu yasa tasarısına karşı her platformda mücadele edeceğiz. Bu yanlış uygulamaya dur demek için geç kalınmamalıdır. Yoksa Türkiye’nin sağlık sistemi ve kamu hastaneleri için artık vakit geçmiş olacaktır.
Herkes uyanmalı, bu birliklerinin sakıncalarına dikkat çekmelidir. Milletvekilliden sokaktaki vatandaşa kadar üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli, kamu hastanelerine sahip çıkmalıdır.

ÜNAL POLAT: İKTİDAR GÖZÜNÜ KAMU HASTENELERİNE DİKTİ


Türk Sağlık Sen Kayseri Şube Başkanı Ünal Polat düzenlediği basın toplantısında sağlıkta yönetim anlayışının değişeceğini söyledi. Polat, “genel hatlarıyla hastanelerin kamu yönetiminde olan kuruluşlardan idari ve mali açıdan özerk işletmelere dönüştürülmesini içeren bu tasarı incelendiğinde sağlık hizmetinin bir kamu hizmeti olmaktan çıkartıldığı görülmektedir. Kamu Hastane Birlikleri Pilot Uygulama Hakkındaki Yasa Tasarısı iktidarın hedefini gerçekleştirmek için amaç olarak görünse de özerkleştirmeden özelleştirmeye giden bir sürecin ilk adımı olacaktır. Devletin her kuruluşunu satmayı benimseyen iktidar artık gözünü kamu hastanelerine dikmiştir” diye konuştu.
Polat şöyle devam etti; Tasarı yasalaşırsa hastanelerde ticari mantık egemen olacaktır. Sağlık hizmeti şifa yerine kar mantığıyla sunulacaktır. Hastane birlikleri için oluşturulacak yönetim kurulu içinde ticaret odasının temsilcinin yer alırken sağlık hizmetini yürüten çalışanların yönetim organlarına dahil edilmemesi bile olaya tamamen mali açıdan bakıldığının ve katılımcı yönetim anlayışının da bu çerçevede oluşturulduğunun bir göstergesidir.
Bu yasa yürürlüğe girdiği takdirde kamu hastane birliklerinde görev yapacak olan personelin iş güvencesinden yoksun bir şekilde sözleşmeli olarak çalıştırılacaktır. Hastanelerde siyasi müdahaleler daha da artacak kurumlar politize olacaktır. Artık hastanelerin madde ve insan gücünü merkezden talep etme yerine yerinden karşılamanın getirilmesi yerel bazda siyasi müdahalelere açık bir yapı oluşmasına sebep olacaktır.
Kısacası kamu hastane birlikleri oluşturmak birçok açıdan sakıncalı olan ve hastaneleri özelleştirilmesinin önünü açan bir uygulamadır. Bunun kamu yararı ile bağdaştığını düşünmek güçtür. Hastaneleri suiistimallere açık bir hale getiren ve yerel güçlerin eline devreden bir sistemin Türkiye’nin sağlık sisteminde geriye dönülmesi güç zararlar doğuracağı muhakkaktır. Bunun faturası yine Türk milletine çıkacaktır. 
Türk Sağlık-Sen olarak kamu hastane birlikleri yasa tasarısının derhal TBMM gündeminden çıkarılmasını istiyoruz. Bu yasa tasarısına karşı her platformda mücadele edeceğiz. Bu yanlış uygulamaya dur demek için geç kalınmamalıdır. Yoksa Türkiye’nin sağlık sistemi ve kamu hastaneleri için artık vakit geçmiş olacaktır.
Herkes uyanmalı, bu birliklerinin sakıncalarına dikkat çekmelidir. Milletvekilliden sokaktaki vatandaşa kadar üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli, kamu hastanelerine sahip çıkmalıdır.

ÜNAL POLAT: İKTİDAR GÖZÜNÜ KAMU HASTENELERİNE DİKTİ


Türk Sağlık Sen Kayseri Şube Başkanı Ünal Polat düzenlediği basın toplantısında sağlıkta yönetim anlayışının değişeceğini söyledi. Polat, “genel hatlarıyla hastanelerin kamu yönetiminde olan kuruluşlardan idari ve mali açıdan özerk işletmelere dönüştürülmesini içeren bu tasarı incelendiğinde sağlık hizmetinin bir kamu hizmeti olmaktan çıkartıldığı görülmektedir. Kamu Hastane Birlikleri Pilot Uygulama Hakkındaki Yasa Tasarısı iktidarın hedefini gerçekleştirmek için amaç olarak görünse de özerkleştirmeden özelleştirmeye giden bir sürecin ilk adımı olacaktır. Devletin her kuruluşunu satmayı benimseyen iktidar artık gözünü kamu hastanelerine dikmiştir” diye konuştu.
Polat şöyle devam etti; Tasarı yasalaşırsa hastanelerde ticari mantık egemen olacaktır. Sağlık hizmeti şifa yerine kar mantığıyla sunulacaktır. Hastane birlikleri için oluşturulacak yönetim kurulu içinde ticaret odasının temsilcinin yer alırken sağlık hizmetini yürüten çalışanların yönetim organlarına dahil edilmemesi bile olaya tamamen mali açıdan bakıldığının ve katılımcı yönetim anlayışının da bu çerçevede oluşturulduğunun bir göstergesidir.
Bu yasa yürürlüğe girdiği takdirde kamu hastane birliklerinde görev yapacak olan personelin iş güvencesinden yoksun bir şekilde sözleşmeli olarak çalıştırılacaktır. Hastanelerde siyasi müdahaleler daha da artacak kurumlar politize olacaktır. Artık hastanelerin madde ve insan gücünü merkezden talep etme yerine yerinden karşılamanın getirilmesi yerel bazda siyasi müdahalelere açık bir yapı oluşmasına sebep olacaktır.
Kısacası kamu hastane birlikleri oluşturmak birçok açıdan sakıncalı olan ve hastaneleri özelleştirilmesinin önünü açan bir uygulamadır. Bunun kamu yararı ile bağdaştığını düşünmek güçtür. Hastaneleri suiistimallere açık bir hale getiren ve yerel güçlerin eline devreden bir sistemin Türkiye’nin sağlık sisteminde geriye dönülmesi güç zararlar doğuracağı muhakkaktır. Bunun faturası yine Türk milletine çıkacaktır. 
Türk Sağlık-Sen olarak kamu hastane birlikleri yasa tasarısının derhal TBMM gündeminden çıkarılmasını istiyoruz. Bu yasa tasarısına karşı her platformda mücadele edeceğiz. Bu yanlış uygulamaya dur demek için geç kalınmamalıdır. Yoksa Türkiye’nin sağlık sistemi ve kamu hastaneleri için artık vakit geçmiş olacaktır.
Herkes uyanmalı, bu birliklerinin sakıncalarına dikkat çekmelidir. Milletvekilliden sokaktaki vatandaşa kadar üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli, kamu hastanelerine sahip çıkmalıdır.

ÜNAL POLAT: İKTİDAR GÖZÜNÜ KAMU HASTENELERİNE DİKTİ


Türk Sağlık Sen Kayseri Şube Başkanı Ünal Polat düzenlediği basın toplantısında sağlıkta yönetim anlayışının değişeceğini söyledi. Polat, “genel hatlarıyla hastanelerin kamu yönetiminde olan kuruluşlardan idari ve mali açıdan özerk işletmelere dönüştürülmesini içeren bu tasarı incelendiğinde sağlık hizmetinin bir kamu hizmeti olmaktan çıkartıldığı görülmektedir. Kamu Hastane Birlikleri Pilot Uygulama Hakkındaki Yasa Tasarısı iktidarın hedefini gerçekleştirmek için amaç olarak görünse de özerkleştirmeden özelleştirmeye giden bir sürecin ilk adımı olacaktır. Devletin her kuruluşunu satmayı benimseyen iktidar artık gözünü kamu hastanelerine dikmiştir” diye konuştu.
Polat şöyle devam etti; Tasarı yasalaşırsa hastanelerde ticari mantık egemen olacaktır. Sağlık hizmeti şifa yerine kar mantığıyla sunulacaktır. Hastane birlikleri için oluşturulacak yönetim kurulu içinde ticaret odasının temsilcinin yer alırken sağlık hizmetini yürüten çalışanların yönetim organlarına dahil edilmemesi bile olaya tamamen mali açıdan bakıldığının ve katılımcı yönetim anlayışının da bu çerçevede oluşturulduğunun bir göstergesidir.
Bu yasa yürürlüğe girdiği takdirde kamu hastane birliklerinde görev yapacak olan personelin iş güvencesinden yoksun bir şekilde sözleşmeli olarak çalıştırılacaktır. Hastanelerde siyasi müdahaleler daha da artacak kurumlar politize olacaktır. Artık hastanelerin madde ve insan gücünü merkezden talep etme yerine yerinden karşılamanın getirilmesi yerel bazda siyasi müdahalelere açık bir yapı oluşmasına sebep olacaktır.
Kısacası kamu hastane birlikleri oluşturmak birçok açıdan sakıncalı olan ve hastaneleri özelleştirilmesinin önünü açan bir uygulamadır. Bunun kamu yararı ile bağdaştığını düşünmek güçtür. Hastaneleri suiistimallere açık bir hale getiren ve yerel güçlerin eline devreden bir sistemin Türkiye’nin sağlık sisteminde geriye dönülmesi güç zararlar doğuracağı muhakkaktır. Bunun faturası yine Türk milletine çıkacaktır. 
Türk Sağlık-Sen olarak kamu hastane birlikleri yasa tasarısının derhal TBMM gündeminden çıkarılmasını istiyoruz. Bu yasa tasarısına karşı her platformda mücadele edeceğiz. Bu yanlış uygulamaya dur demek için geç kalınmamalıdır. Yoksa Türkiye’nin sağlık sistemi ve kamu hastaneleri için artık vakit geçmiş olacaktır.
Herkes uyanmalı, bu birliklerinin sakıncalarına dikkat çekmelidir. Milletvekilliden sokaktaki vatandaşa kadar üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli, kamu hastanelerine sahip çıkmalıdır.

ÜNAL POLAT: İKTİDAR GÖZÜNÜ KAMU HASTENELERİNE DİKTİ


Türk Sağlık Sen Kayseri Şube Başkanı Ünal Polat düzenlediği basın toplantısında sağlıkta yönetim anlayışının değişeceğini söyledi. Polat, “genel hatlarıyla hastanelerin kamu yönetiminde olan kuruluşlardan idari ve mali açıdan özerk işletmelere dönüştürülmesini içeren bu tasarı incelendiğinde sağlık hizmetinin bir kamu hizmeti olmaktan çıkartıldığı görülmektedir. Kamu Hastane Birlikleri Pilot Uygulama Hakkındaki Yasa Tasarısı iktidarın hedefini gerçekleştirmek için amaç olarak görünse de özerkleştirmeden özelleştirmeye giden bir sürecin ilk adımı olacaktır. Devletin her kuruluşunu satmayı benimseyen iktidar artık gözünü kamu hastanelerine dikmiştir” diye konuştu.
Polat şöyle devam etti; Tasarı yasalaşırsa hastanelerde ticari mantık egemen olacaktır. Sağlık hizmeti şifa yerine kar mantığıyla sunulacaktır. Hastane birlikleri için oluşturulacak yönetim kurulu içinde ticaret odasının temsilcinin yer alırken sağlık hizmetini yürüten çalışanların yönetim organlarına dahil edilmemesi bile olaya tamamen mali açıdan bakıldığının ve katılımcı yönetim anlayışının da bu çerçevede oluşturulduğunun bir göstergesidir.
Bu yasa yürürlüğe girdiği takdirde kamu hastane birliklerinde görev yapacak olan personelin iş güvencesinden yoksun bir şekilde sözleşmeli olarak çalıştırılacaktır. Hastanelerde siyasi müdahaleler daha da artacak kurumlar politize olacaktır. Artık hastanelerin madde ve insan gücünü merkezden talep etme yerine yerinden karşılamanın getirilmesi yerel bazda siyasi müdahalelere açık bir yapı oluşmasına sebep olacaktır.
Kısacası kamu hastane birlikleri oluşturmak birçok açıdan sakıncalı olan ve hastaneleri özelleştirilmesinin önünü açan bir uygulamadır. Bunun kamu yararı ile bağdaştığını düşünmek güçtür. Hastaneleri suiistimallere açık bir hale getiren ve yerel güçlerin eline devreden bir sistemin Türkiye’nin sağlık sisteminde geriye dönülmesi güç zararlar doğuracağı muhakkaktır. Bunun faturası yine Türk milletine çıkacaktır. 
Türk Sağlık-Sen olarak kamu hastane birlikleri yasa tasarısının derhal TBMM gündeminden çıkarılmasını istiyoruz. Bu yasa tasarısına karşı her platformda mücadele edeceğiz. Bu yanlış uygulamaya dur demek için geç kalınmamalıdır. Yoksa Türkiye’nin sağlık sistemi ve kamu hastaneleri için artık vakit geçmiş olacaktır.
Herkes uyanmalı, bu birliklerinin sakıncalarına dikkat çekmelidir. Milletvekilliden sokaktaki vatandaşa kadar üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli, kamu hastanelerine sahip çıkmalıdır.

ECZANELER İLAÇ VEREMİYOR


Kayseri Eczane Odası Başkanı Ahmet Özçavuşoğlu 1 Mart Pazartesi gününden itibaren geçilen Medula sistemi nedeniyle iki gündür ilaç verilemediğini belirtti.
            Medula sisteminin sekiz ay önce her ilde 10 gönüllü eczanede denendiğini ve aksaklıklarını belirlendiğini ifade eden Özçavuşoğlu hiçbir olumlu adım atılmadığını kaydetti.        Özçavuşoğlu, “Kayseri deki on eczaneden biri olarak çok ümitlenmiştim. Nihayet birileri doğru bir başlangıç yapmak adına konunun gerçek muhataplarına dönmüş "bu programı test edin aksaklıklarını bize bildirin" demişti. Büyük bir hevesle programı test edip aksaklıklarını bildirilen elektronik posta adresine ilettik. Zaman zamanda bildirdiğimiz aksaklıkların düzeltilip düzeltilmediğini kontrol ettik. Maalesef beklentilerimiz gerçekleşmedi. Birkaç küçük düzeltmeden sonra hiçbir olumlu adım atılmadı ve 1 Mart Pazartesi günü bir ucube ile başbaşa bırakıldık. Tüm ülke genelinde 18.000 doktorun medula sistemine kaydı yapılmadan arızalı ve yetersiz bir program ile halkımıza ilaç vermemiz istendi. Bunu isterken programa birde uyarı koydular dediler ki; 2. ve 3. basamak sağlık kuruluşlarında kaydı olmayan doktorların reçetelerini veremezsiniz, doktor bilgilerini manuel olarak giremezsiniz, buda bizim vazifemizmiş gibi ilgili kuruluşla irtibata geçiniz. Ben bu felaketi önceden tahmin ettiğim için 2 gün öncesinde şehrimizdeki tüm sağlık kurum ve kuruluşlarına kaydı olmayan hekimlerin kayıtlarının tamamlanmasını isteyen bir yazı gönderdim” dedi..
            Geçmişte eczanelerin yapmış olduğu eylem nedeniyle halkın ilaca ulaşımını engelledikleri gerekçesiyle sözleşmelerinin yenilenmediğini ifade eden Özçavuşoğlu, “Şimdi soruyorum: Çalışmayacağı önceden belli olan arızalı ve yetersiz bir programı dayatmacı mantıkla Türk Eczacısının ve Halkının önüne koyarak halkın ilaca ulaşımına engel olan kimdir? Bu vebalin altından kimse kalkamaz” dedi.
        Özçavuşoğlu şöyle devam etti: “01 Mart 2010 günü özellikle üniversite hastanelerinden yazılan reçetelerin karşılanamaması sonucu yoğun bakım hastalarının bile dışarıdan alınacak ilaçlarının temin edilememesinin sorumlusu kimdir? Bu vebal çok ağır bir vebaldir, bu vebalin altından kalkmak mümkün değildir. Türk Halkı ve Eczacısı bu vebalin sorumlusu değildir. Evet, her yeni doğum sancılıdır ancak bu sefer hem sancı çekilmiş hem de ölü doğum gerçekleşmiştir. Sayın Başbakanımıza sesleniyorum; kendi bakanlarını ve hükümetinizi yanlış yönlendiren bürokratlar yerine biraz da Türk Eczacısına ve onun Birliği’ne kulak verin. Bu amaçla daha önceden yine buradan talep ettiğimiz randevu talebini yineliyoruz.”

ECZANELER İLAÇ VEREMİYOR


Kayseri Eczane Odası Başkanı Ahmet Özçavuşoğlu 1 Mart Pazartesi gününden itibaren geçilen Medula sistemi nedeniyle iki gündür ilaç verilemediğini belirtti.
            Medula sisteminin sekiz ay önce her ilde 10 gönüllü eczanede denendiğini ve aksaklıklarını belirlendiğini ifade eden Özçavuşoğlu hiçbir olumlu adım atılmadığını kaydetti.        Özçavuşoğlu, “Kayseri deki on eczaneden biri olarak çok ümitlenmiştim. Nihayet birileri doğru bir başlangıç yapmak adına konunun gerçek muhataplarına dönmüş "bu programı test edin aksaklıklarını bize bildirin" demişti. Büyük bir hevesle programı test edip aksaklıklarını bildirilen elektronik posta adresine ilettik. Zaman zamanda bildirdiğimiz aksaklıkların düzeltilip düzeltilmediğini kontrol ettik. Maalesef beklentilerimiz gerçekleşmedi. Birkaç küçük düzeltmeden sonra hiçbir olumlu adım atılmadı ve 1 Mart Pazartesi günü bir ucube ile başbaşa bırakıldık. Tüm ülke genelinde 18.000 doktorun medula sistemine kaydı yapılmadan arızalı ve yetersiz bir program ile halkımıza ilaç vermemiz istendi. Bunu isterken programa birde uyarı koydular dediler ki; 2. ve 3. basamak sağlık kuruluşlarında kaydı olmayan doktorların reçetelerini veremezsiniz, doktor bilgilerini manuel olarak giremezsiniz, buda bizim vazifemizmiş gibi ilgili kuruluşla irtibata geçiniz. Ben bu felaketi önceden tahmin ettiğim için 2 gün öncesinde şehrimizdeki tüm sağlık kurum ve kuruluşlarına kaydı olmayan hekimlerin kayıtlarının tamamlanmasını isteyen bir yazı gönderdim” dedi..
            Geçmişte eczanelerin yapmış olduğu eylem nedeniyle halkın ilaca ulaşımını engelledikleri gerekçesiyle sözleşmelerinin yenilenmediğini ifade eden Özçavuşoğlu, “Şimdi soruyorum: Çalışmayacağı önceden belli olan arızalı ve yetersiz bir programı dayatmacı mantıkla Türk Eczacısının ve Halkının önüne koyarak halkın ilaca ulaşımına engel olan kimdir? Bu vebalin altından kimse kalkamaz” dedi.
        Özçavuşoğlu şöyle devam etti: “01 Mart 2010 günü özellikle üniversite hastanelerinden yazılan reçetelerin karşılanamaması sonucu yoğun bakım hastalarının bile dışarıdan alınacak ilaçlarının temin edilememesinin sorumlusu kimdir? Bu vebal çok ağır bir vebaldir, bu vebalin altından kalkmak mümkün değildir. Türk Halkı ve Eczacısı bu vebalin sorumlusu değildir. Evet, her yeni doğum sancılıdır ancak bu sefer hem sancı çekilmiş hem de ölü doğum gerçekleşmiştir. Sayın Başbakanımıza sesleniyorum; kendi bakanlarını ve hükümetinizi yanlış yönlendiren bürokratlar yerine biraz da Türk Eczacısına ve onun Birliği’ne kulak verin. Bu amaçla daha önceden yine buradan talep ettiğimiz randevu talebini yineliyoruz.”

ECZANELER İLAÇ VEREMİYOR


Kayseri Eczane Odası Başkanı Ahmet Özçavuşoğlu 1 Mart Pazartesi gününden itibaren geçilen Medula sistemi nedeniyle iki gündür ilaç verilemediğini belirtti.
            Medula sisteminin sekiz ay önce her ilde 10 gönüllü eczanede denendiğini ve aksaklıklarını belirlendiğini ifade eden Özçavuşoğlu hiçbir olumlu adım atılmadığını kaydetti.        Özçavuşoğlu, “Kayseri deki on eczaneden biri olarak çok ümitlenmiştim. Nihayet birileri doğru bir başlangıç yapmak adına konunun gerçek muhataplarına dönmüş "bu programı test edin aksaklıklarını bize bildirin" demişti. Büyük bir hevesle programı test edip aksaklıklarını bildirilen elektronik posta adresine ilettik. Zaman zamanda bildirdiğimiz aksaklıkların düzeltilip düzeltilmediğini kontrol ettik. Maalesef beklentilerimiz gerçekleşmedi. Birkaç küçük düzeltmeden sonra hiçbir olumlu adım atılmadı ve 1 Mart Pazartesi günü bir ucube ile başbaşa bırakıldık. Tüm ülke genelinde 18.000 doktorun medula sistemine kaydı yapılmadan arızalı ve yetersiz bir program ile halkımıza ilaç vermemiz istendi. Bunu isterken programa birde uyarı koydular dediler ki; 2. ve 3. basamak sağlık kuruluşlarında kaydı olmayan doktorların reçetelerini veremezsiniz, doktor bilgilerini manuel olarak giremezsiniz, buda bizim vazifemizmiş gibi ilgili kuruluşla irtibata geçiniz. Ben bu felaketi önceden tahmin ettiğim için 2 gün öncesinde şehrimizdeki tüm sağlık kurum ve kuruluşlarına kaydı olmayan hekimlerin kayıtlarının tamamlanmasını isteyen bir yazı gönderdim” dedi..
            Geçmişte eczanelerin yapmış olduğu eylem nedeniyle halkın ilaca ulaşımını engelledikleri gerekçesiyle sözleşmelerinin yenilenmediğini ifade eden Özçavuşoğlu, “Şimdi soruyorum: Çalışmayacağı önceden belli olan arızalı ve yetersiz bir programı dayatmacı mantıkla Türk Eczacısının ve Halkının önüne koyarak halkın ilaca ulaşımına engel olan kimdir? Bu vebalin altından kimse kalkamaz” dedi.
        Özçavuşoğlu şöyle devam etti: “01 Mart 2010 günü özellikle üniversite hastanelerinden yazılan reçetelerin karşılanamaması sonucu yoğun bakım hastalarının bile dışarıdan alınacak ilaçlarının temin edilememesinin sorumlusu kimdir? Bu vebal çok ağır bir vebaldir, bu vebalin altından kalkmak mümkün değildir. Türk Halkı ve Eczacısı bu vebalin sorumlusu değildir. Evet, her yeni doğum sancılıdır ancak bu sefer hem sancı çekilmiş hem de ölü doğum gerçekleşmiştir. Sayın Başbakanımıza sesleniyorum; kendi bakanlarını ve hükümetinizi yanlış yönlendiren bürokratlar yerine biraz da Türk Eczacısına ve onun Birliği’ne kulak verin. Bu amaçla daha önceden yine buradan talep ettiğimiz randevu talebini yineliyoruz.”

3 ÇOCUK BABASI HAYATINA SON VERDİ

Talas’ta meydana gelen olayda 3 çocuk babası bir emekli kendini kemerle doğalgaz borusuna asarak intihar etti. Eşini komşuya gönderip intihar eden şahsın lise öğrencisi kızı ve 11 yaşındaki oğlu okul dönüşü gördükleri manzara karşısında şok geçirdi.

Talas ilçesi Yenidoğan Mahallesi Hilal Apartmanı nda meydana gelen olayda emekli ve 3 çocuk babası 51 yaşındaki C.K. aldığı evin borcunu ödeyemeyince bunalıma girdi. Sabah saatlerinde çocuklarını okula gönderen C.K., ardından eşini komşuya gönderip pantolon kemeriyle kendini doğalgaz borusuna astı. Lise öğrencisi kızı ile 11 yaşındaki oğlu okul dönüşü eve geldiklerinde asılı babalarını görünce baygınlık geçirdi. Komşuların yardımı ile başka bir eve götürülen çocuklar sakinleştirilmeye çalışıldı.
Cumhuriyet savcısının yaptığı incelemenin ardından, C.K. nin cesedi bulunduğu yerden çıkarılarak Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Bu arada eşi F.K. de kocasının cansız bedenini görünce çığlık atarak sinir krizleri geçirdi.

3 ÇOCUK BABASI HAYATINA SON VERDİ

Talas’ta meydana gelen olayda 3 çocuk babası bir emekli kendini kemerle doğalgaz borusuna asarak intihar etti. Eşini komşuya gönderip intihar eden şahsın lise öğrencisi kızı ve 11 yaşındaki oğlu okul dönüşü gördükleri manzara karşısında şok geçirdi.

Talas ilçesi Yenidoğan Mahallesi Hilal Apartmanı nda meydana gelen olayda emekli ve 3 çocuk babası 51 yaşındaki C.K. aldığı evin borcunu ödeyemeyince bunalıma girdi. Sabah saatlerinde çocuklarını okula gönderen C.K., ardından eşini komşuya gönderip pantolon kemeriyle kendini doğalgaz borusuna astı. Lise öğrencisi kızı ile 11 yaşındaki oğlu okul dönüşü eve geldiklerinde asılı babalarını görünce baygınlık geçirdi. Komşuların yardımı ile başka bir eve götürülen çocuklar sakinleştirilmeye çalışıldı.
Cumhuriyet savcısının yaptığı incelemenin ardından, C.K. nin cesedi bulunduğu yerden çıkarılarak Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Bu arada eşi F.K. de kocasının cansız bedenini görünce çığlık atarak sinir krizleri geçirdi.

3 ÇOCUK BABASI HAYATINA SON VERDİ

Talas’ta meydana gelen olayda 3 çocuk babası bir emekli kendini kemerle doğalgaz borusuna asarak intihar etti. Eşini komşuya gönderip intihar eden şahsın lise öğrencisi kızı ve 11 yaşındaki oğlu okul dönüşü gördükleri manzara karşısında şok geçirdi.

Talas ilçesi Yenidoğan Mahallesi Hilal Apartmanı nda meydana gelen olayda emekli ve 3 çocuk babası 51 yaşındaki C.K. aldığı evin borcunu ödeyemeyince bunalıma girdi. Sabah saatlerinde çocuklarını okula gönderen C.K., ardından eşini komşuya gönderip pantolon kemeriyle kendini doğalgaz borusuna astı. Lise öğrencisi kızı ile 11 yaşındaki oğlu okul dönüşü eve geldiklerinde asılı babalarını görünce baygınlık geçirdi. Komşuların yardımı ile başka bir eve götürülen çocuklar sakinleştirilmeye çalışıldı.
Cumhuriyet savcısının yaptığı incelemenin ardından, C.K. nin cesedi bulunduğu yerden çıkarılarak Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Bu arada eşi F.K. de kocasının cansız bedenini görünce çığlık atarak sinir krizleri geçirdi.

3 ÇOCUK BABASI HAYATINA SON VERDİ

Talas’ta meydana gelen olayda 3 çocuk babası bir emekli kendini kemerle doğalgaz borusuna asarak intihar etti. Eşini komşuya gönderip intihar eden şahsın lise öğrencisi kızı ve 11 yaşındaki oğlu okul dönüşü gördükleri manzara karşısında şok geçirdi.

Talas ilçesi Yenidoğan Mahallesi Hilal Apartmanı nda meydana gelen olayda emekli ve 3 çocuk babası 51 yaşındaki C.K. aldığı evin borcunu ödeyemeyince bunalıma girdi. Sabah saatlerinde çocuklarını okula gönderen C.K., ardından eşini komşuya gönderip pantolon kemeriyle kendini doğalgaz borusuna astı. Lise öğrencisi kızı ile 11 yaşındaki oğlu okul dönüşü eve geldiklerinde asılı babalarını görünce baygınlık geçirdi. Komşuların yardımı ile başka bir eve götürülen çocuklar sakinleştirilmeye çalışıldı.
Cumhuriyet savcısının yaptığı incelemenin ardından, C.K. nin cesedi bulunduğu yerden çıkarılarak Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Bu arada eşi F.K. de kocasının cansız bedenini görünce çığlık atarak sinir krizleri geçirdi.

3 ÇOCUK BABASI HAYATINA SON VERDİ

Talas’ta meydana gelen olayda 3 çocuk babası bir emekli kendini kemerle doğalgaz borusuna asarak intihar etti. Eşini komşuya gönderip intihar eden şahsın lise öğrencisi kızı ve 11 yaşındaki oğlu okul dönüşü gördükleri manzara karşısında şok geçirdi.

Talas ilçesi Yenidoğan Mahallesi Hilal Apartmanı nda meydana gelen olayda emekli ve 3 çocuk babası 51 yaşındaki C.K. aldığı evin borcunu ödeyemeyince bunalıma girdi. Sabah saatlerinde çocuklarını okula gönderen C.K., ardından eşini komşuya gönderip pantolon kemeriyle kendini doğalgaz borusuna astı. Lise öğrencisi kızı ile 11 yaşındaki oğlu okul dönüşü eve geldiklerinde asılı babalarını görünce baygınlık geçirdi. Komşuların yardımı ile başka bir eve götürülen çocuklar sakinleştirilmeye çalışıldı.
Cumhuriyet savcısının yaptığı incelemenin ardından, C.K. nin cesedi bulunduğu yerden çıkarılarak Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Bu arada eşi F.K. de kocasının cansız bedenini görünce çığlık atarak sinir krizleri geçirdi.

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...