Sayfalar

17 Haziran 2010 Perşembe

ORTA SAHAYA FRANSIZ GELİYOR

Kayserispor Fransız Bernard Mendy’i gündemine aldı. Kayserispor’un gizli tuttuğu transfer Fransız basınında yer aldı.

Fransız basınında çıkan haberlere göre Kayserispor Hull City takımının formasını giyen Bernard Mendy i transfer etmek istiyor. Bu oyuncuyu Kayserispor dan başka Valencia’nın da takip ettiği belirtilen haberde futbolcunun eski çalıştırıcısından dolayı İspanya yı tercih edebileceği ifade ediliyor.

Orta sahaya takviye yapmak için çalışan Kayserispor yönetiminin Rusya’dan bir oyuncu ile anlaştığına yönelik bilgiler de geliyor. Rus oyuncunun transferi ile ilgili henüz net bir gelişmenin sağlanamadığı ve çalışmaların sürdüğü belirtiliyor.

BOYD’A ALTERNATİF İSİM

Kayserispor’da transfer çalışmaları devam ederken her gün yeni bir isim gündeme geliyor. Kris Boyd’dan haber bekleyen sarı-kırmızılı ekip rotayı Portekizli Helder Postiga’ya çevirdi.

Porto, Tottenham, Saint-Etienne ve son olarak Sporting Lizbon’da forma giyen 28 yaşındaki golcü oyuncu Helder Postiga ile prensipte anlaşmaya varıldığı ve bu oyuncunun büyük bir ihtimalle yeni sezonda Kayserispor forması giyeceği belirtiliyor.

1,82 boyunda Portekizli Helder Postiga, 2008 yılının Temmuz ayının başında Porto dan Sporting Lisbon a transfer olmuştu.

Kayserispor’un bu oyuncuya Kris Boyd’ta yaşanacak her hangi bir olumsuz gelişme karşısında alternatif olarak baktığı kaydedildi.

Kayseri'de Tarihe Yolculuk Başlıyor

Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Etkinlikleri çerçevesinde "Tarihe Yolculuk" adı altında birkaç yıl önce başlatılan Kültepe Kaniş-Karum Kültür Turları 3 Temmuz Cumartesi günü başlıyor.
 Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki belediye olarak üç yıldır önemli ve farklı bir kültürel etkinlik gerçekleştirdiklerini ifade ederek, "Kayseri halkının Kültepe’yi bilmesi ve görüp gezmesi için 3 yıldır ücretsiz turlar düzenliyoruz. Anadolu insanının yazı ile tanıştığı ilk merkez olan ve geçmişi günümüzden binlerce yıl öncesine dayanan Kültepe Kaniş Karum a düzenlenecek kültür turları bu yıl 3 Temmuz Cumartesi günü başlıyor. Tarihe Yolculuk adı altında ücretsiz olarak her cumartesi düzenlenecek etkinlik, iki bin yıl öncesini anlatan tiyatro gösterileri, sunumlar, geziler ve ikramlarla eğlenceli hale getiriliyor. Böylece Kültepe nin daha geniş kitlelere tanıtımını sağlamış olacağız" dedi.

İL İZCİ KURULUNUN SARIMSAKLI KAMPI


İl İzci Kurulunun her yıl geleneksel olarak yaptığı Sarımsaklı Kampı final programıyla sona erdi. İzcilerin yanında yer alan ve onlara sponsor olan Özel Eras Koleji’nin yöneticileri de Sarımsaklı Kampının final programına davet edildi.
İl İzci Kurulu tarafından yapılan Sarımsaklı Kampında izcilere sponsor olan Özel Eras Koleji, öğrencilere birer tişört hediye etti. Geceye izcilikten sorumlu İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mehmet Sönmez, Eras Koleji İlköğretim Müdürü Sebahattin Yılmaz, müdür yardımcıları, öğrenciler ve veliler katıldı.

Melikgazi İlçe İzci Kurulu Başkanı ve Kamp Yöneticisi Mehmet Yaşar, amaçlarının öğrencileri toplumsal yaşama katılmalarını kolaylaştırmak, kişisel ilgi ve yeteneklerinin gelişmesine katkıda bulunmak, özgür düşünme yeteneğini kazanmalarına yardımcı olmak olduğunu söyledi.

Özel Eras Koleji İlköğretim Müdürü Sebahattin Yılmaz’da  kampı çok beğendiğini söyleyerek, “İnşallah önümüzdeki yıl Eras Koleji kendi izcileri ile bu kampa dahil olacaktır” dedi.

         İzcilikten Sorumlu İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mehmet Sönmez de, 172 öğrencinin katılımı ile gerçekleştirilen kampın üç gün sürdüğünü belirterek, “Gelecek yıllarda daha iyi ve daha güzel aktivitelerle kamplarımız devam edecek” dedi.

Konuşmaların ardından izci kampı yakılan izci ateşiyle sona erdi. İzciler daha sonra hep birlikte izci marşını söylediler.

ÖZEL ERAS KOLEJİ BEYAZ BAYRAK ALDI

Okullarda temizlik ve hijyenin sağlanması, eğitimin daha sağlıklı ortamlarda sürdürülmesi amacıyla başlatılan beyaz bayrak projesi kapsamında aralarında Özel Eras Kolejinin de bulunduğu 27 okul daha beyaz bayrak almaya hak kazandı.

Mustafa Eminoğlu Anadolu Lisesi okul bahçesinde düzenlenen beyaz bayrak törenine il milli eğitim müdürlüğü ve sağlık müdürlüğü yetkililerinin yanı sıra okul idarecileri ve öğretmenler katıldı.

İl Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Bilal Kılıç,  il genelindeki okulların belirli kriterler çerçevesinde denetlendiğini ve bu denetimlerde okulların gösterdiği çabanın sevindirici olduğunu söyledi. Kılıç, “Bu dönem 27 okulumuz daha beyaz bayrak almaya hak kazandı” dedi.

Daha sonra beyaz bayrak almaya hak kazanan aralarında Özel Eras Koleji’nin de bulunduğu 27 okula bayrakları teslim edildi.

YAZ KUR'AN KURSLARI BAŞLIYOR

ll Müftüsü Şaban İşlek, cami ve Kur an Kurslarındaki yaz Kuran kurslarının 21 Haziran Pazartesi günü başlayacağını söyledi. İşlek, Kuran Kurslarının 20 Ağustos Cuma gününe kadar devam edeceğini belirtti.

 İl Müftüsü Şaban İşlek, düzenlediği basın toplantısında yaz kursları ile ilgili bilgi verdi. Yaz kurslarını, Diyanet İşleri Başkanlığı, İl Müftülükleri ve vatandaşların çok önemsediğini belirten İşlek, gerekli çalışmaları tamamladıklarını kaydetti.

             Okulların tatile girmesiyle Milli Eğitim Bakanlığının denetim ve gözetiminde, ilköğretim 5 inci sınıfı tamamlayan öğrencilerin yaz kurslarına devam edebileceklerini ifade eden İşlek, şöyle devam etti:

     Ancak büyüklerinin yanında cami ya da Kur an kurslarına gelen küçük çocuklarımıza da (neden geldin) denilmeyecek. Onların da camilerin veya Kur an kurslarının manevi havasından faydalanmaları için bir köşede dersleri takip etmelerine, yüksek ses çıkarmadan cami avlularında oynamalarına izin verilecek. Kurslar, 3 kurda yapılacak olup, birinci kurda Kur an-ı Kerim i tanıma, Kur an harfleri, Fatiha, İhlas ve namazda okunan dualar ezberlettirilecek. 2 nci kurda, Kur an ın ilk cüzünün doğru okunması, çeşitli tecvit kaideleri ve namaz surelerinin ezberletilmesi üzerinde durulacak ve 3 üncü kurda ise, Kur an ın ikinci ve üçüncü cüzlerinin doğru okunması, tecvid kaidelerine devam edilmesi ve bazı ayetlerin ezberlenmesi çalışmaları yapılacak. Dersler, haftada 5 gün ve günde 3 saat süreyle verilecek.

        İl Müftüsü İşlek, yaz kursu öğreticilerine ve kursa katılacak çocuklara yönelik Diyanet İşleri Başkanlığı nın çeşitli kitaplar hazırladığını ve bu kitapların kurs sürecinde ücretsiz olarak dağıtılacağını da bildirdi.  

GENÇ GAZETECİLER DİPLOMALARINI ALDI

Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi 4 üncü dönem öğrencileri düzenlenen törenle diplomalarını aldı.

Erciyes Üniversitesi Sabancı Kültür Sitesi nde gerçekleştirilen törene Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Uzmay, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hamza Çakır, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veli Altınkaya, İletişim Fakültesi öğretim üyeleri, veliler ve öğrenciler katıldı.
Törende konuşan İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hamza Çakır, 4 yıl önce öğrencilerimiz biraz tedirgin, biraz korkarak Kayseri ye geldiler. Ama zaman içerisinde çok çalışarak büyük başarılar elde ettiler. Hem ailelerinin, hem hocalarının emeklerini boşa çıkarmadılar. İş hayatında hepsine başarılar diliyorum dedi.

     Tüm öğrenciler adına konuşan okul birincisi Radyo Sinema ve Televizyon Bölümü öğrencisi Selen Yardımcı da asıl maratonun bundan sonra başladığını söyledi.

Daha sonra ödül törenine geçildi. Okul birincisi Radyo Sinema ve Televizyon Bölümü Öğrencisi Selen Yardımcı, okul ikincisi Radyo Sinema ve Televizyon Bölümü öğrencisi Hacer Hodul ve okul üçüncüsü Radyo Sinema ve Televizyon Bölümü öğrencisi Sevim Çömen çeşitli hediyelerle ödüllendirildi.

Okulda dereceye girenlerin yanı sıra Yılın Haberi , Yılın Fotoğrafı , Yılın Röportajı , Yılın Radyo Programı , Yılın Belgeseli , Yılın Anlatı Filmi , Yılın İnternet Sitesi , Yılın Halkla İlişkiler Kampanyası , Yılın Reklam Kampanyası , Yılın Televizyon Haberi ödülleri de sahiplerini buldu. Törende ayrıca Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veli Altınkaya, dereceye giren öğrencilere hediyeler verdi.

Okul birincisi Selen Yardımcı nın Yaş Kütüğü ne plaket çakmasının ardından İletişim Yemini eden gazeteci ve televizyoncu adayları kep attı.

TATİL BAŞLIYOR


İlköğretim ve ortaöğretim okullarındaki yaklaşık 15 milyon öğrenci, yarın karne alacak. Kayseri genelindeki 20 anaokulu, 536 ilköğretim okulu ve 137 ortaöğretim kurumunda öğrenim gören 257 bin 155 öğrenci karne heyecanı yaşayacak.
  Öğrenciler, 180 iş günü ve yaklaşık 8 ay süren eğitim-öğretim yılı maratonunun yorgunluğunu 3 ay sürecek yaz tatilinde atacak.

           2009-2010 eğitim-öğretim yılı 24 Eylül 2009 da başladı. Öğrenciler, 22 Ocak-8 Şubat 2010 arasında yarıyıl tatili yaptı.

İlköğretim ve lise son sınıf öğrencileri mezun olmanın yanı sıra, yaz tatilinde her yıl olduğu gibi sınava girme, sınav sonucu öğrenme, tercih yapma ve kayıt heyecanı yaşayacak.

Lise son sınıf öğrencilerinin bazıları, 2009-2010 eğitim-öğretim yılının sona erdiğinin ertesi gün ve Pazar günü ile sonraki hafta sonu, Lisans Yerleştirme Sınavları na katılacak.

        İlköğretim öğrencilerinden 6. sınıflar 12 Haziranda, 7. sınıflar 6 Haziranda, 8. sınıflar da 5 Haziranda Seviye Belirleme Sınavları na (SBS) katılmıştı.

          İlköğretim 8. sınıfların katıldığı SBS sonuçları 8 Temmuz 2010 da açıklanacak. SBS yi kazanan öğrencilerin tercihleri 9-23 Temmuz tarihleri arasında okul müdürlükleri tarafından alınacak. Öğrenciler 12 tercih yapabilecek. Yerleştirme sonuçları ise 29 Temmuz 2010 da ilan edilecek.

        İlköğretim 6 ve 7. sınıfların sınav sonuçları ise 6 Ağustos 2010 da açıklanacak.

         2010-2011 eğitim-öğretim yılı, 20 Eylül 2010 Pazartesi günü başlayacak.

KIRMIZI ET İTHALATI KAYSERİ’DE TARTIŞILDI

Kırmızı ette gelişmiş ülkeler arz fazlası yaratırken Türkiye ithalatçı hale geldi. Konunun ilgilileri işte bu konuyu gündeme aldı ve bir panel tertipledi.

İl Özel İdarede gerçekleştirilen panele, Veteriner Hekimler Odası Kayseri Şube Başkanı Prof. Dr. Zafer Gönülalan, ETBİR Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Albayrak, Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya ve Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Savaş Sarıözkan ile Ticaret Borsası Başkanı Şaban Ünlü konuşmacı olarak katıldı.

Paneli yöneten ve açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Zafer Gönülalan, şimdiye kadar hiçbir hükümet tarafından kırmızı et ve besicilik konusunda bir politika uygulanmadığını belirterek, “Biz yıllardır hayvancılığın biteceğini, zor durumlara düşeceğini söylemiştik. Bunu söyleye söyleye dilimizde tüy bitti. Bizim uyarılarımıza rağmen çözülmeyen hayvancılık sorunları, sorunlar yumağı haline geldi” dedi.

Ticaret Borsası Başkanı Şaban Ünlü’de, et ithalatına karşı olmadıklarını ancak canlı havyan ithalatına evet dediklerini söyledi.

ETBİR Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Albayrak ise et ithalatının geçmiş dönemlerde yapılan et ithalatından farklı olduğunun altını çizerek, “Şu anda et ithalatı devlet eliyle yapılıyor. Özel şirketlerin canlı hayvan taleplerini ise yurt dışındaki özel şirketler karşılıyor. Miktar çok sınırlı sayıda tutuluyor. Bu harekatın psikolojik olduğunu tahmin ediyoruz” diye konuştu.

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya ise, sıkıntının Tarım Bakanlığından kaynaklandığını ileri sürerek, “Sorun eğitimsiz çobanlarımızda ama en büyük sorun baş çoban olan Tarım Bakanlığı’ndadır” diye konuştu.

Adana nihayet başkanını seçti

Adana'da Belediye Başkanvekilliği'ne MHP'li Zihni Aldırmaz seçildi. Adana Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısı, Meclis Başkanı ve Belediye Başkan Vekili Mustafa Tuncel'in başkanlığında yapıldı. İlk üç turda başkan vekili seçiminde sonuç alınamaması üzerine dördüncü tura en fazla oy alan AKP adayı Hıdır Bahçe ile MHP adayı Zihni Aldırmaz katıldı.
MHP adayı Aldırmaz, 19 oyla Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili seçilirken, Hıdır Bahçe 15 oy aldı.

'Bana komplo kurdular'

Gürsel Tekin, "İstanbul lobisi komplo kurdu. Aday olmamı istediler" dedi.
Gürsel Tekin, CHP'deki kavganın perde arkasını anlattı: "İstanbul lobisi komplo kurdu. Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı aday olmamı istediler."

Tekin, "Baykal'ın istifasından 4 gün sonra partili bir vekil, Kılıçdaroğlu ile görüşüp 'Aday ol ancak Tekin'i uzak tut' dedi. Ben vebalı mıyım ki uzak tutmaya çalışıyorlar" dedi.

Ajans Habertürk Genel Müdürü Ramazan Kurnaz'a konuşan Tekin, "Baykal'a yakın isimler bana 'Adaylığını koy' dedi. Hakaret saydım, reddettim. İstanbul'dakiler kötü ise bulaşmışsam söylesinler. Yoksa bedelini ödetirim" diye konuştu.

Tüm gelişmelerin Deniz Baykal'ın istifasının ardından başladığını söyleyen Gürsel Tekin, yaşanan istifalarla ilgili olarak da "Partiyi temsil edememişsem, kötü işlere bulaşmışsam bunu açıkyüreklilikle kamuoyuyla paylaşsınlar. Paylaşmıyorlarsa bunun bedelini ödetirim" sözleriyle sert çıktı.

"Kılıçdaroğlu'nun ismini ilk ben söyledim" Gürsel Tekin'in Kılıçdaroğlu'nun 2009 yılındaki belediye seçimlerinde aday olması sürecini de şu sözlerle anlattı: "2009 yılında 'Belediye Başkan adayı kim olsun?' diye tartışılıyordu. Araştırma yapmadan önce Sayın Kılıçdaroğlu'na 'Abi İstanbul'a aday ol, İstanbul'u sizinle dönüştürebiliriz' dedim. Daha konusu geçmezken ilk teklifi ben ilettim. 'Ben sana her türlü desteği vereceğim' dedim. Hırsım olsaydı Sayın Baykal'a gider, 'Sayın Genel Başkanım ilçe belediye başkanı olmak istiyorum' derdim. Mutlaka bana bir yer bulurdu." "Korkudan kapısının önünden geçemediler" Yerel seçimlerden sonra tüm gözlerin İstanbul'a çevrildiğine dikkat çeken Gürsel Tekin, "Sayın Kılıçdaroğlu tartışma konusu yapıldı. Kendisi yalnızlaştırılmak istendi. Bunu herkes biliyor. Onur Öymen'in açıklamasından dolayı 'Dersim krizi' yaşandı partide biliyorsunuz. Sayın Kılıçdaroğlu'nun makam odasının önünden geçemeyenler varken ben yanındaydım. Benim Kılıçdaroğlu ile ilişkimi sorgulayanlara sormak gerekiyor. Hiçbir zaman 'Kılıçdaroğlu'nu desteklersem Sayın Baykal ne der?' tereddütü yaşamadım" şeklinde konuştu.

'İran savaş çıkarmak istiyor'

Eski MİT mensubu ve dış politika uzmanı Kaynak, Türkiye gündemini değerlendirdi.
Türkiye'de 2 ayda 37 şehidin verilmesi, Gazze'ye yardım gemisine saldırı, Baykal'a yönelik kaset komplosu ve AKP'de Ahmet Davutoğlu'na karşı yükselen seslerle ilgili AKŞAM'a konuştu. Kaynak'a göre Baykal dış politikadaki tavrı nedeniyle tasfiye edildi. İran savaş çıkartmak niyetinde. Ancak, Kaynak'ın tahminine göre dış güçlerin İran'da da iç savaş çıkarma ihtimali oldukça yüksek.

- PKK'nın son aylarda hızla artan eylemlerini neye bağlıyorsunuz?
Kürtlerin bölgedeki durumunu inceleyebiliriz. Irak'ta tamamen tecrit edilmiş konumda ve diğer bölgelerde çok büyük zorluk içindeler. İran'la savaşıyorlar, Suriye'de kimlikleri bile tanınmıyor. Türkiye ile durum malum. Aklı başında Kürdün bunu yapması düşünülemez. Bunu niçin yapıyorlar? Dağ ve şehirde gördüğümüz eylemlerin sebebi nedir? Bir amaç uğruna yapıldığını düşünmüyorum. Yaptıkları her eylem, onlara kötü bir akıbet hazırlıyor. Türkiye'nin avantajlarından istifade etmek yerine onunla düşmanlık yaratacak çizgiye geliyorlar. Bunun sebebi de şudur: 'Biz eylemleri PKK'ya bağlıyoruz. PKK bir örgüt değil. PKK marka haline dönüştü. Türkiye'ye yönelik bütün operasyonlara PKK damgası vuruluyor. Bunlar servisler tarafından yapılıyor. Kürtleri de kullanıyor olabilirler. Ama o kimlik önemli değil. Kullanılan kişilerin kimliğine bakmayın bunun yaratacağı sorunlar kimlerin işine yarar? İç çatışma çıkarsa bir dış müdahale gerçekleşebilir bölgeye. Yugoslavya'da olduğu gibi bir uluslararası müdahale de söz konusu olabilir. Amaçları genel bir çatışma yaratmak. Eylemlerini bölge diye sınırlı tutmuyorlar. Etkili olamayacakları yerlerde yani Karadeniz'de eylem yapıyorlar.

- Bu eylemler ilerideki günlerde şehir merkezlerine de sıçrayabilir mi?
Yapılmak istenen soy çatışmasını yaratmaksa bunu her yerde yapabilirler. Etnik bir çatışmanın Kürdün çıkarına olmadığını başından beri ifade ediyorum. Bu Kürtlerin intiharı demektir. Onları kullananlar var. Bu kullanılan kişileri değil, kullanan gücü tespit etmek zorundayız. Kim kullanıyor sorusunu sormamız gerekiyor.

- PKK eylemlerinin artması ile İsrail'in Gazze'ye yardıma giden gemilere düzenlenen saldırının zamanlaması tesadüf mü?
İkisinin birbiriyle ilişkisi yok. Bunu anlamak için Kuzey Irak yönetimi ile İsrail arasındaki ilişkilere bakmak gerekir. Eskiden beri İsrail, Kuzey Irak'ta yerleşme çabaları göstermektedir. Burada bir tezatla karşı karşıya kalıyoruz. Biz Kuzey Irak'la ilişkilerimizi geliştirirken oradan terörü destekleyen politikayı da bekliyor durumdayız. Orada İsrail'in ekonomik güçleri var.

- PKK'nın Karadeniz ve İskenderun'da eylemler başlatmasını neye bağlıyorsunuz?
O bölgelerde Kürtlerin güç alanı, kontrol alanı yaratması söz konusu değildir. Oradaki insanları tahrik ediyorlar. Bu arada başka bir çizgileri daha var. O da güvenlik güçlerine saldırıyorlar. Güvenlik güçlerine saldırdıkları zaman olayı terör olayı olmaktan çıkarmak ve özgürlük savaşı haline getirmek istiyorlar. Böyle bir stratejileri var.

- Deniz Baykal'ın kaset skandalıyla başlayan süreçte Türkiye'nin gündemindeki konuları genel olarak değerlendirdiğimizde bu olayların sonucu neler doğurur?
Türkiye büyük bir dönüşüm yaşarken buna müdahil olmak isteyenler vardır. Deniz Baykal neden tasfiye edildi? Deniz Baykal dış politikada Amerikancı tanınan, hatta parti içerisinde Amerika'nın adamı sayılan bir kişidir. Baykal onun için tasfiye edildi. Dış politikadaki tavrı nedeniyle tasfiye edildi. Bu tavır aslında ülke içerisinde AK Parti'yle bir rekabet halinde olsa bile dış politikada bir ortaklık halindeydi. Bu ortaklığı Başbakan'ı Meclis'e sokmak için CHP'nin gösterdiği gayretten de anlayabiliriz. Bu bakımdan bunu değiştirmek istiyorlar. Bunu Avrupa'daki güçler değiştirmek istiyor. Avrupa aşağı doğru giderken Türkiye yukarı doğru gidiyor. Bu ani bir etkinleşmeye, Avrupa'nın rakibi olmasına yol açar. Son zamanlarda Türkiye'ye büyük bir para akımı var. Bunun büyük bir çoğunluğu petrol üreten ülkelerden geliyor. Bu ülkeler kendi başlarına göre mi yapıyorlar? Amerika'nın kontrolünde olmadığını düşünürsek kendileri yapıyorlar.

HİÇ KİMSE RAKİBİNİ GÜÇLENDİRMEZ
- Davutoğlu'na yönelik AK Parti'ye yakın kişilerin olumsuz tavırları neden kaynaklanıyor?
Davutoğlu politikalarının bir özelliği var. Dünyada hiç kimseyi karşısında görmüyor. Hepsiyle ilişki kurmaya çalışıyor. Dünyada böyle bir şey söz konusu değildir. Bunların arasında rekabetler var. Bizim de güç odaklarından birine yakın olmamız lazım. Halbuki hepsine yakınız. Bu dünyada hiçbir çıkar çatışması olmadığı anlamına geliyor. Bu doğru değildir. Kala kala bir İsrail kalıyor o da dünyada güç odağı değil.

YENİ EKSEN GRUBU: AMERİKA, RUSYA VE TÜRKİYE'DİR

Eksen kayması tartışmasına girmeden önce ekseni tarif etmek gerekir. Eksen, güç odaklarının ittifakıdır. Yani Amerika, Rusya gibi ülkelerin bir araya gelerek oluşturduğu bir lobidir. Türkiye bir eksen ayağı haline geliyor. Türkiye'nin de içinde bulunduğu yeni bir eksen grubu var. Bu ekseni eskiden beri şöyle tarif ediyorum: Amerika, Rusya ve Türkiye'dir. Kime karşı? Uzakdoğu, Çin ve Avrupa'ya karşıdır. En tereddütle karşılanan yer alışılmış olarak batıyı, Avrupa'yı Amerika'yla özdeş saymaları. Bunların arasında bir rekabet olmayacağı, bunların birbirleriyle kardeş olmalarından kaynaklanıyor.

DAVUTOĞLU'NA MUHALEFET NEDEN?

DavutoĞlu AKP içersindeki iki farklı görüşün de isteklerini yerine getirmek için açılımı dünya ülkelerinde yapıyor. Çin, ABD ve Rusya tarafından tecrit edilmeye çalışılıyor. Cumhurbaşkanı Çin'e gitti. Çinlilerle Türklerin kardeş olduğunu söyledi. Bir hafta sonra Urumçi'de olaylar çıktı. Çinlilerle Türklerin düşman oldukları ortaya çıktı. Bunu Amerika'da yaşayan bir kadın liderin yaptığı söylendi. Bu politikamız birilerinin işine gelmedi. Çünkü hiç kimse rakibini güçlendirmez.

İRAN'I TAHRİK EDEBİLİRLER

İran savaş çıkartmak istiyor. Muhtemelen kendi aleyhine doğru büyür. İsrail gereğinden fazla tepki gösterebilir. İran'ı tahrik ederler. Bu tahrik sonucunda İran'a yönelik bir operasyon başlar. Genelde askeri müdahaleden bahsediliyor. Irak'taki müdahale bunun çok avantajlı olmadığını gösteriyor. Tahminim İran'da iç savaş çıkarma ihtimalleri var. İran içinde farklı grupları çatıştırma yolunu seçmek isteyebilirler.

REGÂİB KANDİLİNİZ KUTLU OLSUN

Regâib kelimesinin anlamı; regaip arapça bir kelimedir ve “reğa-be” kökünden gelmektedir.

“Reğa-be”, ifade olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba harcamak demektir. “Reğîb” kelimesi ise, “reğabe”‘den türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet edilen, arzulanan, taleb edilen şey demektir.

Receb’in ilk cuma gecesine Regaib gecesi denir. Bu geceye Regaib gecesi iadını melekler vermişlerdir. Allahü teâlâ, bu gecede, müminlere, ragibetler (ihsanlar, ikramlar) yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder.Regaip gecesi yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir.

Regaib gecesini ibadetle geçirmeli, kazası olan, hiç değilse bir günlük kaza namazı kılmalı! Kazası olmayan da nafile namaz kılar, Kur’an-ı kerim okur, tesbih çeker, tövbe istiğfar eder. Perşembe günü oruç tutup, gecesini de ihya etmek çok sevaptır. Receb ayında oruç tutmak faziletlidir.

Receb Ayı ve Regaib Gecesi ile İlgili Hadis-i Şerifler;

• Allahü teâlâ, Receb ayında oruç tutanları mağfiret eder. [Gunye]

• Receb-i şerifin bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de sonunda oruç tutana, Receb’in hepsini tutmuş gibi sevap verilir. [Miftah-ül-cenne]

• Ramazan ayı dışında Allah rızası için bir gün oruç tutan, iyi bir yarış atının bir asırda alacağı mesafe kadar Cehennemden uzaklaşır.) [Ebu Yala]

• Şu beş gecede yapılan duâ geri çevrilmez. Regaib gecesi, Şabanın 15. gecesi, Cuma, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı gecesi.) [İbn-i Asâkir]

• “Receb-i Şerîf’in birinci gününde oruç tutmak üç senelik, ikinci günü oruçlu olmak iki senelik ve yine üçüncü günü oruçlu bulunmak bir senelik küçük günahlara kefaret olur. Bunlardan sonra her günü bir aylık küçük günahların af ve mağfiretine vesile olur.” buyuruyorlar. (Camiu-s sağir)

• İbn-i Abbas -radiyallahu anh- Hazretleri: “Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Recep ayında bazen o kadar çok oruç tutardı ki, biz O’nu hiç iftar etmeyecek zannederdik. Bazen de o kadar çok iftar ederdi ki, biz O’nu hiç oruç tutmayacak zannederdik.” buyurmuştur. (Müslim)

• Muhakkak zaman, Allah’ın yarattığı günkü şekliyle akıp gitmektedir. Yıl on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır. Ve üçü ard arda gelmektedir. Zilkade, Zilhicce, Muharrem bir de Cemaziye’l-âhirle Şaban ayları arasında gelen Mudar kabilesinin ayı Recep ayıdır.” (Buhârî, Tefsir, Sure, 8,9)

• “Recep ayı Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır.” (Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, 1/423)

• Yine mübarek üç aylardan ilki olan Receb ayının önemi ve değeri hakkında Enes b. Malik ( r.a. )’dan şöyle rivayet edilir: Receb ayı girdiğinde Hz. Peygamber şöyle derdi: “Allahım! Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/259)

• Receb’in ilk cuma gecesini ihya edene, Allahü teâlâ, kabir azabı yapmaz. Duâlarını kabul eder. Yalnız, 7 kimsenin duasını kabul etmez: Faizci, Müslümanları aşağı gören, ana babasına eziyet eden, Müslüman olan ve dinin emirlerine uyan kocasını dinlemeyen kadın, çalgıcı, livata ve zina eden, beş vakit namazı kılmayan. [Bu günahlardan vazgeçmedikçe, duaları kabul olmaz.] [Saadet-i Ebediyye]

• Receb büyük bir aydır. Allah bu ayda hasenatı kat kat eder. Receb ayında bir gün oruç tutana, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. 7 gün oruç tutana, Cehennem kapıları kapanır. 8 gün oruç tutana Cennetin 8 kapısı açılır. On gün oruç tutana, Allah istediğini verir. 15 gün oruç tutana, bir münadi, “Geçmiş günahların affoldu” der. Receb ayında Allahü teâlâ Nuh aleyhisselamı gemiye bindirdi ve o da, Receb ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti. [Taberânî]

• Kim Receb ayında, takva üzere bir gün oruç tutarsa, oruç tutulan günler dile gelip “Ya Rabbi onu mağfiret et” derler. [Ebû Muhammed]

• Hz. Aişe ( r.a ) validemiz, “Resûlullah, pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmaya çok önem verirdi.” buyuruyor. Çünkü Hadis-i Şerifte, “Ameller Allahü teâlâya pazartesi ve perşembe günleri arz edilir. Ben de amelimin oruçlu iken arz edilmesini istiyorum.” buyururdu. (Tirmizî)

Vali Mevlüt Bilici, Develi ilçesinde bulunan beldelerde incelemelerde bulundu

Vali Mevlüt Bilici, Develi ilçesinde bulunan beldelerde incelemelerde bulundu. Vali Bilici Zamatı tünelinin son durumuna ilişkin de bilgi verdi.

Sabah saatlerinde İl Emniyet Müdürü Cuma Ali Aydın, İl Sağlık Müdürü Kadir Çetinkara, Tarım İl Müdürü Adnan Akay ve Çevre Orman İl Müdürü Ali Rıza Baykan ın da bulunduğu gurupla hareket eden Vali Mevlüt Bilici, önce İl Genel Meclisi üyelerinin de katıldığı kahvaltıda bulundu. Sonrasında heyet Develi Kaymakamı Enver Ünlü yü makamında ziyaret etti.
Ziyarette Kaymakam Enver Ünlü kısa süreli bir brifing verdi.
Daha sonra heyet, Sindelhöyük beldesinde Belediye Başkanı Hamdullah Deringöl ile görüştü. Sindelhöyük kasabasındaki temasların ardından Vali Bilici Gazi beldesi Belediye Başkanı Bayram Güllü yü makamında ziyaret etti. Ziyaretin ardından heyet incelemelerde bulunmak üzere yapımı 1991 yılında başlayıp 19 yıldır devam eden ve tamamlanmasında sona yaklaşılan Zamantı Tüneli ne geçti. Vali Bilici, Zamantı Tüneli nin içine girerek yaptığı incelemelerin ardından tünelin önemine istinaden açıklamalarda bulundu.

Zamantı Tüneli nin Develi ve Kayseri için çok önemli olduğunu söyleyen Bilici, yapımı 19 yıldır devam tünelin tamamlanmak üzere olduğunu söyledi. Bilici, "Bu tünel buradaki Develi Ovası nın sulanması için öngörülen bir tünel. Bu tünel sayesinde Develi Ovası nda sulanabilir alan iki katına çıkartılacak. Şu ana kadar 250 milyon TL harcama yapılmış. Şu anda aşağıda betonlama çalışması yapılıyor. Delinme işlemi bitti" diye konuştu.

Zamantı Tüneli nin incelenmesinin ardından Vali Mevlüt Bilici ve beraberindeki heyet Zile beldesi Belediye Başkanı Cuma Karademir i ziyaret etti. Ziyarette Vali Bilici ye tarihi Zile bebeği tanıtıldı.

İncelemeler, Zile beldesinde verilen yemekle sona erdi.

Mehmet Sağıroğlu Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi yaptıracak

Hayırsever iş adamı Mehmet Sağıroğlu eşi ve kendisi adına yapımı süren Nuh Naci Yazgan Üniversitesine Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi binası yaptıracak. Fakülte binası için taraflar arasında protokol imzalandı.

Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Özhamurkar, binanın yapımı için düzenlenen protokol töreninde, merhum Nuh Naci Yazgan ın eğitim alanındaki yatırımları hakkında bilgi vererek, Erciyes Üniversitesinin kurulmasını da sağlayan Kayseri Yükseköğrenim Vakfının, Nuh Naci Yazgan ın yatırımlarının eseri olduğunu ifade etti.

Kayseri nin eğitim şehri haline gelmesi için gayret gösterdiklerini belirten Özhamurkar, fakülte yaptıracak olan Sağıroğlu ailesine teşekkür etti.

Özhamurkar şunları kaydetti: Erciyes Üniversitesinin yanı sıra Melikşah Üniversitesinin eğitimini sürdürdüğü ilimizde ikinci vakıf üniversitesi olarak Nuh Naci Yazgan Üniversitesi gelecek yıl öğrenci almaya başlayacak. İkinci devlet üniversitesinin kurulması için de resmi işlemler sürüyor. Anadolu ve Doğu nun sağlık ve turizm merkezi olan Kayseri, böylece eğitim şehri de olacak. Bu kapsamda hayırsever iş adamı Mehmet Sağıroğlu ve eşi Azize Sağıroğlu, üniversitemize Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesinin binasını yaptıracak. Diğer taraftan Mühendislik Fakültesi ve Öğrenci Merkezi binasının yapımı yıl sonuna kadar tamamlanacak. Üniversitemize katkı sağlayan hayırseverlerimize teşekkür ediyoruz.

İş adamı Mehmet Sağıroğlu da kendisi ve eşi mimar olduğu için, içinde Mimarlık bölümünün de bulunduğu Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi binasını yaptırmaya karar verdiklerini bildirdi.

En önemli yatırımın insana yapılan yatırım olduğunu dile getiren Sağıroğlu, Kayseri de girişimcilik ve hayırseverliğin öncüsü kabul edilen Nuh Naci Yazgan ın adını taşıyan üniversiteye fakülte binası yaptıracak olmak bizleri heyecanlandırıyor dedi.

Sağıroğlu, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi bünyesinde mimarlık, grafik ve endüstriyel tasarım bölümlerinin bulunacağını söyledi.

Konuşmaların ardından, Özhamurkar ile Mehmet Sağıroğlu ve eşi Azize Sağıroğlu arasında fakülte binası yapımı için protokol imzalandı.

Kayseri merkez değil, Kayseri'nin ilçeleri huzurlu...

Yıllardır Kayseri’nin huzur kenti olduğu belirtilir; ancak suç oranlarına bakılırsa Kayseri’nin pek de huzurlu olduğu söylenemez. Ancak veriler Kayseri’nin olmasa da ilçe ve köylerin huzurlu olduğunu ortaya koyuyor.

    Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan bir araştırmanın sonuçları huzur arayanların şehirden köye gitmeleri gerektiğini gösteriyor. Suç ve suçlularla ilgili veriler Kayseri’nin çok da huzurlu bir kent olmadığını gösteriyor.

        Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre 2008 yılında Kayseri’de suç işleyip ceza infaz kurumuna giren hükümlü sayısı itibarıyla Kayseri 81 il arasında 18’inci sırada bulunuyor. Buna karşılık Kayseri’de işlenen suçların sadece yüzde 1.5’inin ilçe ve köylerde meydana geldiği görülüyor. Bu da Kayseri’nin kent merkezinin olmasa da, kırsalının ne denli huzurlu olduğunu gösteriyor.

         TÜİK verilerine göre 2008 yılında Kayseri’de işledikleri suçlardan ötürü 60’ı kadın 1061 kişi çıkarıldıkları mahkemece hüküm giymiş. Ceza infaz kurumlarına gönderilen 1061 hükümlüden sadece 15’i kırsalda suç işlemişler. Kalan 1046 hükümlü şehir merkezinde işledikleri suçlardan ötürü hüküm giyerek cezaevine gönderilmişler. Dolayısıyla Kayseri’nin kırsalında suç oranının çok düşük olduğu görülüyor. Yıllardır huzur kenti yakıştırması yapılan Kayseri, bu alandaki yakıştırmaya uygun değilse de, Kayseri kırsalının bu unvanı hak ettiği anlaşılıyor.   

Akkışla sele teslim oldu

Şiddetli yağış Akkışla İlçesi nde büyük zarara yol açtı. Zaman zaman doluya dönüşen yağış sonrası ilçenin köprü, kanal ve yolları hasara uğrarken, ekili alanlardaki zararın büyük olduğu ifade edildi.Akkışla Belediye Başkanı Azmi Kazım Sonkur, şiddetli yağış sonrası ilçe merkezinde incelemelerde bulunarak, hasar tespit çalışmalarının başladığını kaydetti.  Sonkur, Akkışla da yaşananların tam bir afet olduğunu belirtirken, ilçede meydana gelen zararın giderilmesi için yetkililerden acil yardım beklediklerini vurguladı.

Başkan Azmi Kazım Sonkur "Şiddetli yağmur, ilçemiz merkezindeki derenin taşmasına neden olmuş, bununla birlikte kanallarımız, yollarımız ve köprülerimiz kullanılamaz hale gelmiştir. Ekili alanlara düşen dolu sonrası meyve ve sebze bahçelerinde giderilemez kayıplar yaşanmıştır. Küçükbaş hayvanların sel sularına kapılması sonucu ilçe halkımız mağdur olmuştur. İlçede hasar tespit çalışmalarımız devam ederken, felaket sonrası mağdur durumda kalan ilçemize ilgililerin bir an önce el uzatmalarını bekliyoruz. Bizler belediye ve ilçe halkının imkanları ile yapabileceklerimiz sınırlıdır " diye konuştu

ALİ BİLGİN KAYSERİSPOR’DA

Kayserispor’un orta sahayı güçlendirmek için yaptığı çalışmalar neticesinde Fenerbahçeli Ali Bilgin’le ön anlaşma sağlandığı belirtildi. Ali Bilgin’in önümüzdeki günlerde Kayseri’ye gelerek imza atması bekleniyor.

Kayserispor’un Hollanda devi Ajax’dan anlaşma sağlamak istediği ancak başarılı olamadığı Kennedy Bakırcıoğlu’ndan sonra rotayı yönelttiği Ali Bilgin transferinde olumlu gelişme yaşandı.

            Yaklaşık 15 gün önce Kulüp Başkanı Recep Mamur ve Genel Menajer Süleyman Hurma’nın Antalya’da görüştüğü oyuncu ile yapılan son görüşmeden olumlu sonuç alındığı belirtildi.

            Tüm şartlarda anlaşma sağlanan Ali Bilgin’in teklif edilen paraya da olur dediği ve yakın zamanda Kayseri’ye gelerek imza atacağı belirtiliyor.

Öte yandan Kayserispor’da defansa yapılacak transfer konusunda Gürcü teknik adam Şota’nın isteği doğrultusunda görüşme yapılan Zurab Khizanishvili ile anlaşma aşamasına gelindiği öğrenildi. 28 yaşındaki oyuncu ile bugün yarın anlaşma sağlanabileceği belirtiliyor.

Mehmetçik K.Irak'a girdi

Mehmetçik, Kuzey Irak'a 2-3 kilometre kadar girdi, 4 terörist öldürüldü.
Genelkurmay Başkanlığı, Şırnak'ın Uludere ilçesinin güneyinde, Türkiye-Irak sınırındaki üs bölgesine teröristler tarafından saldırı teşebbüsünde bulunulduğunu, sıcak temas sağlanan ve Kuzey Irak bölgesine kaçan teröristlerle, yaklaşık 2-3 kilometre derinlikteki çatışmalar neticesinde 4 teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi. Operasyona katılan birlikler akşam saatlerinden itibaren Türkiye'ye dönmeye başladı.

Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgi notunda, Şırnak'ın Uludere ilçesinin güneyinde, Türkiye-Irak sınırında sınır güvenliğini sağlamakla görevli bir üs bölgesine, 16 Haziran 2010'da saat 01.00'de teröristler tarafından saldırı teşebbüsünde bulunulduğu kaydedildi.

Üs bölgesinde bulunan güvenlik kuvvetlerinin teröristlerle sıcak temas sağladığı, silahlı helikopterlerin desteği ile bölgedeki çatışmaların sabaha kadar devam ettiği ifade edilen bilgi notunda, bölgenin özel birliklerle de takviye edildiği vurgulandı.

Çatışmalar sırasında bir uzman çavuşun şehit olduğu belirtilen bilgi notunda, şunlar kaydedildi: "Saldırı teşebbüsünde başarısız olan teröristlerin, Kuzey Irak bölgesine kaçmaya başlaması üzerine 3 Komando Bölüğü ve bir Özel Kuvvetler Taburu ile teröristler takip edilmiş ve sınır ile yaklaşık 2-3 kilometre derinlikteki çatışmalar neticesinde, 4 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Bu çatışmalarda teröristlerle birlikte 4 kalaşnikof piyade tüfeği ve 1 biksi makineli tüfeği de ele geçirilmiştir. Bu birliklerin bulundukları bölgedeki arama faaliyetleri halen devam etmektedir.

Bu harekatla koordineli olarak, daha derinlikte tespit edilen teröristler ile havan ve doçka uçaksavar mevzilerine de 16 Haziran 2010 günü saat 10.30 ile 11.45 arasında hava harekatı icra edilmiştir. Hava harekatı, harekat merkezinden izlenmiş ve hedeflerin isabetle vurulduğu görülmüştür."

Operasyona Hkaradan 600-800 dolaylarında askerin katıldığı belirtildi.

2 YIL SONRA YENİDEN

Türk ordusu, en son 2008'in Şubat ayında Kuzey Irak’a kara harekatı yapmıştı. Operasyonlara Türk jetleri de havadan destek vermişti.

Olumsuz kış koşulları altında gerçekleşen harekat yaklaşık 1 hafta sürmüştü. Sınırötesi harekatta 240 terörist öldürülmüş, 27 asker şehit olmuştu.

TSK’ya ait 20 savaş uçağı, geçen ay Hakurk-Zap kamplarına hava operasyonu düzenlemişti.

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...