Sayfalar

6 Mayıs 2010 Perşembe

Kulkuloğlu, gardını iyi aldı, iyi savundu kendini...

Vekiller birbirine girdi. Ak Parti Erzurum Milletvekili Muhyettin Aksak, CHP sıralarına doğru yürüdü. Aksak, CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu’na yumruk atmaya çalışırken, yumruk araya girmeye çalışan TBMM Katip Üyesi Yaşar Tüzün’e isabet etti. Bu arada Ak Parti milletvekilleri Aksak’ı salondan uzaklaştırmaya çalıştı. Aksak ise, “Tutmayın beni” diye bağırdı.
Kulkuloğlu'nun gardını aldığı bu fotoğraf sanırım hem kendini iyi savunduğunu gösteriyor hem de yakın siyasi tarihimizde hatırlanacak bir fotoğraftır.

Kulkuloğlu, gardını iyi aldı, iyi savundu kendini...

Vekiller birbirine girdi. Ak Parti Erzurum Milletvekili Muhyettin Aksak, CHP sıralarına doğru yürüdü. Aksak, CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu’na yumruk atmaya çalışırken, yumruk araya girmeye çalışan TBMM Katip Üyesi Yaşar Tüzün’e isabet etti. Bu arada Ak Parti milletvekilleri Aksak’ı salondan uzaklaştırmaya çalıştı. Aksak ise, “Tutmayın beni” diye bağırdı.
Kulkuloğlu'nun gardını aldığı bu fotoğraf sanırım hem kendini iyi savunduğunu gösteriyor hem de yakın siyasi tarihimizde hatırlanacak bir fotoğraftır.

Uluslararası 5. Liselerarası Tiyatro Festivali 10-23 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek

Kayseri Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Yalçın, düzenlediği toplantıda 10-23 Mayıs 2010 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan "Uluslararası 5. Liselerarası Tiyatro Festivali" hakkında bilgiler verdi.
Genel Sekreter Yalçın, festivalin uluslararası boyutta düzenlenmesi yönüyle Türkiye'de bir ilk olduğunun altını çizdi. Yalçın, "4 yılda 60 binden fazla seyircinin oyunları izlediği, 96 okuldan 2 bin gencimizin bu oyunlarda sahne aldığı bir tiyatro geleneğini başlatmış olduk. Festivalimiz bu yıl yurt içinden Kayseri ile birlikte Ankara, Sakarya, Adana, Ordu ve  Adıyaman illerinin yanı sıra yurtdışından Azerbaycan ve Kırgızistan'dan gelen okulların katılımıyla uluslararası boyut kazanıyor" diye konuştu. Sanatseverlerin, festival süresince sahnelenecek oyunların yanı sıra tiyatroya gönül vermiş sanatçı ve üniversitelerden öğretim üyeleri ile birlikte olma fırsatı bulacaklarını ifade eden Yalçın, "Televizyonda büyük ilgi gören Geniş Aile adlı dizide Kayserili ailenin büyük oğlu Cevahir'i canlandıran Ufuk Özkan, bu festivalde bizimle birlikte olacak. Ayrıca İstanbul ve  Erzurum üniversitelerinden gelen öğretim üyeleri ile Büyükşehir Belediye Konservatuarı'nda görevli tiyatro eğitmenlerimiz de festival süresince oyunları izleyip analizlerde bulunarak gençlerimize rehberlik edecekler" şeklinde konuştu.
Yalçın, "Tiyatro, insana insanı, insanca anlatma sanatıdır derler. Bu noktada gelecek nesillere tiyatro sevgisini aktarmak adına düzenlediğimiz festivalin çok anlamlı olduğunu düşünüyoruz. Aynı zamanda Türkiye'de bir ilk olmanın ve bunu beşinci kez tekrarlamanın gururuyla bütün tiyatro severleri 10-23 Mayıs tarihleri arasında gösterilerimize bekliyoruz" diye konuştu.
Uluslararası 5. Liselerarası Tiyatro Festivali'nde sahnelenecek tüm oyunlar her yıl olduğu gibi bu yıl da ücretsiz olarak izlenecek. 24 liseden yaklaşık 500 öğrencinin katılacağı festival, 10 Mayıs Pazartesi günü saat 12.00'de Cumhuriyet Meydanı'nda bulunan Atatürk Anıtı'na çelenk konulması ve ardından kortej yürüyüşüyle başlayacak.

Uluslararası 5. Liselerarası Tiyatro Festivali 10-23 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek

Kayseri Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Yalçın, düzenlediği toplantıda 10-23 Mayıs 2010 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan "Uluslararası 5. Liselerarası Tiyatro Festivali" hakkında bilgiler verdi.
Genel Sekreter Yalçın, festivalin uluslararası boyutta düzenlenmesi yönüyle Türkiye'de bir ilk olduğunun altını çizdi. Yalçın, "4 yılda 60 binden fazla seyircinin oyunları izlediği, 96 okuldan 2 bin gencimizin bu oyunlarda sahne aldığı bir tiyatro geleneğini başlatmış olduk. Festivalimiz bu yıl yurt içinden Kayseri ile birlikte Ankara, Sakarya, Adana, Ordu ve  Adıyaman illerinin yanı sıra yurtdışından Azerbaycan ve Kırgızistan'dan gelen okulların katılımıyla uluslararası boyut kazanıyor" diye konuştu. Sanatseverlerin, festival süresince sahnelenecek oyunların yanı sıra tiyatroya gönül vermiş sanatçı ve üniversitelerden öğretim üyeleri ile birlikte olma fırsatı bulacaklarını ifade eden Yalçın, "Televizyonda büyük ilgi gören Geniş Aile adlı dizide Kayserili ailenin büyük oğlu Cevahir'i canlandıran Ufuk Özkan, bu festivalde bizimle birlikte olacak. Ayrıca İstanbul ve  Erzurum üniversitelerinden gelen öğretim üyeleri ile Büyükşehir Belediye Konservatuarı'nda görevli tiyatro eğitmenlerimiz de festival süresince oyunları izleyip analizlerde bulunarak gençlerimize rehberlik edecekler" şeklinde konuştu.
Yalçın, "Tiyatro, insana insanı, insanca anlatma sanatıdır derler. Bu noktada gelecek nesillere tiyatro sevgisini aktarmak adına düzenlediğimiz festivalin çok anlamlı olduğunu düşünüyoruz. Aynı zamanda Türkiye'de bir ilk olmanın ve bunu beşinci kez tekrarlamanın gururuyla bütün tiyatro severleri 10-23 Mayıs tarihleri arasında gösterilerimize bekliyoruz" diye konuştu.
Uluslararası 5. Liselerarası Tiyatro Festivali'nde sahnelenecek tüm oyunlar her yıl olduğu gibi bu yıl da ücretsiz olarak izlenecek. 24 liseden yaklaşık 500 öğrencinin katılacağı festival, 10 Mayıs Pazartesi günü saat 12.00'de Cumhuriyet Meydanı'nda bulunan Atatürk Anıtı'na çelenk konulması ve ardından kortej yürüyüşüyle başlayacak.

Vali, Pazarören'deki Ispıtın Yeraltı şehrini gezdi

Vali Mevlüt Bilici, Pınarbaşı İlçesi Pazarören Kasabası Ispıtın mevkiinde bulunan yeraltı şehrini gezerek incelemelerde bulundu.
İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Yusuf Kenan Topçu, İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmet Taymuş ile birlikte, Pınarbaşı İlçesi Pazarören Kasabası Ispıtın mevkiinde bulunan yeraltı şehrine gelen Vali Bilici, hafriyat alanında incelemelerde bulunup yetkililerden bilgiler aldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün 21.04.2010 tarih ve 84337 sayılı izinleri ile 26.04.2010 tarihinde temizlik çalışmasına Müze Müdürlüğü denetiminde başlanılan yeraltı şehrinin temizlenemeyen bölümlerinde 2. ve 3. katlara ait izlerin bulunduğu bildirildi. Yapılan araştırmalarda bu şehirlerin genellikle yoğun olarak Roma döneminde kullanıldığı, Selçuklularında bu yer altı şehirlerinden yararlandıkları ve askeri amaçlı kullandıkları belirtildi.
Yetkililer, Pazarören'deki yeraltı şehrinin tam planı ve müştemilatı dolgu moloz ve toprak temizlendikten sonra açığa çıkarılacağını söyledi.

Vali, Pazarören'deki Ispıtın Yeraltı şehrini gezdi

Vali Mevlüt Bilici, Pınarbaşı İlçesi Pazarören Kasabası Ispıtın mevkiinde bulunan yeraltı şehrini gezerek incelemelerde bulundu.
İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Yusuf Kenan Topçu, İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmet Taymuş ile birlikte, Pınarbaşı İlçesi Pazarören Kasabası Ispıtın mevkiinde bulunan yeraltı şehrine gelen Vali Bilici, hafriyat alanında incelemelerde bulunup yetkililerden bilgiler aldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün 21.04.2010 tarih ve 84337 sayılı izinleri ile 26.04.2010 tarihinde temizlik çalışmasına Müze Müdürlüğü denetiminde başlanılan yeraltı şehrinin temizlenemeyen bölümlerinde 2. ve 3. katlara ait izlerin bulunduğu bildirildi. Yapılan araştırmalarda bu şehirlerin genellikle yoğun olarak Roma döneminde kullanıldığı, Selçuklularında bu yer altı şehirlerinden yararlandıkları ve askeri amaçlı kullandıkları belirtildi.
Yetkililer, Pazarören'deki yeraltı şehrinin tam planı ve müştemilatı dolgu moloz ve toprak temizlendikten sonra açığa çıkarılacağını söyledi.

Kayseri'nin en kaliteli okulları belirlendi

Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü Tarafından Yürütülen Toplam Kalite Yönetimi Çalışmaları Sonucunda Yapılan Değerlendirmede, Kayseri'de Ekip Birincisi Mustafa Germirli Anadolu İmam Hatip Lisesi, Kurum Birincisi İse Pınarbaşı Yatılı İlköğretim Bölge Okulu Oldu.
Toplam Kalite Yönetimi konusunda yapılan değerlendirmeler sonucu Kayseri'de ekip kategorisinde, farklı ülkelerden öğrencilerin de eğitim gördüğü Kocasinan Mustafa Germirli Anadolu İmam Hatip Lisesi birinci, Melikgazi Mustafa Eminoğlu Anadolu Lisesi ikinci, Yahyalı Yahyagazi Lisesi üçüncü ve Talas Şehit Cengiz Timurcuoğlu İlköğretim Okulu da dördüncü oldu. Kurum kategorisinde ise Pınarbaşı Yatılı İlköğretim Bölge Okulu birinci, Özvatan Atatürk İlköğretim Okulu ikinci, Melikgazi Burhan Dinçbal İlköğretim Okulu üçüncü ve Felahiye Halk Eğitim Merkezi dördüncü sırayı aldı. 

Kayseri'nin en kaliteli okulları belirlendi

Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü Tarafından Yürütülen Toplam Kalite Yönetimi Çalışmaları Sonucunda Yapılan Değerlendirmede, Kayseri'de Ekip Birincisi Mustafa Germirli Anadolu İmam Hatip Lisesi, Kurum Birincisi İse Pınarbaşı Yatılı İlköğretim Bölge Okulu Oldu.
Toplam Kalite Yönetimi konusunda yapılan değerlendirmeler sonucu Kayseri'de ekip kategorisinde, farklı ülkelerden öğrencilerin de eğitim gördüğü Kocasinan Mustafa Germirli Anadolu İmam Hatip Lisesi birinci, Melikgazi Mustafa Eminoğlu Anadolu Lisesi ikinci, Yahyalı Yahyagazi Lisesi üçüncü ve Talas Şehit Cengiz Timurcuoğlu İlköğretim Okulu da dördüncü oldu. Kurum kategorisinde ise Pınarbaşı Yatılı İlköğretim Bölge Okulu birinci, Özvatan Atatürk İlköğretim Okulu ikinci, Melikgazi Burhan Dinçbal İlköğretim Okulu üçüncü ve Felahiye Halk Eğitim Merkezi dördüncü sırayı aldı. 

Kayseri'de Yılın En İyi Okulları Belirlendi

Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü Tarafından Yürütülen Toplam Kalite Yönetimi Çalışmaları Sonucunda Yapılan Değerlendirmede, Kayseri'de Ekip Birincisi Mustafa Germirli Anadolu İmam Hatip Lisesi, Kurum Birincisi İse Pınarbaşı Yatılı İlköğretim Bölge Okulu Oldu.
Toplam Kalite Yönetimi konusunda yapılan değerlendirmeler sonucu Kayseri'de ekip kategorisinde, farklı ülkelerden öğrencilerin de eğitim gördüğü Kocasinan Mustafa Germirli Anadolu İmam Hatip Lisesi birinci, Melikgazi Mustafa Eminoğlu Anadolu Lisesi ikinci, Yahyalı Yahyagazi Lisesi üçüncü ve Talas Şehit Cengiz Timurcuoğlu İlköğretim Okulu da dördüncü oldu. Kurum kategorisinde ise Pınarbaşı Yatılı İlköğretim Bölge Okulu birinci, Özvatan Atatürk İlköğretim Okulu ikinci, Melikgazi Burhan Dinçbal İlköğretim Okulu üçüncü ve Felahiye Halk Eğitim Merkezi dördüncü sırayı aldı. 

Kayseri'de Yılın En İyi Okulları Belirlendi

Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü Tarafından Yürütülen Toplam Kalite Yönetimi Çalışmaları Sonucunda Yapılan Değerlendirmede, Kayseri'de Ekip Birincisi Mustafa Germirli Anadolu İmam Hatip Lisesi, Kurum Birincisi İse Pınarbaşı Yatılı İlköğretim Bölge Okulu Oldu.
Toplam Kalite Yönetimi konusunda yapılan değerlendirmeler sonucu Kayseri'de ekip kategorisinde, farklı ülkelerden öğrencilerin de eğitim gördüğü Kocasinan Mustafa Germirli Anadolu İmam Hatip Lisesi birinci, Melikgazi Mustafa Eminoğlu Anadolu Lisesi ikinci, Yahyalı Yahyagazi Lisesi üçüncü ve Talas Şehit Cengiz Timurcuoğlu İlköğretim Okulu da dördüncü oldu. Kurum kategorisinde ise Pınarbaşı Yatılı İlköğretim Bölge Okulu birinci, Özvatan Atatürk İlköğretim Okulu ikinci, Melikgazi Burhan Dinçbal İlköğretim Okulu üçüncü ve Felahiye Halk Eğitim Merkezi dördüncü sırayı aldı. 

KAYSERİ 1 AYDA 3 ŞEHİT VERDİ /Mustafa Duran'ın yazısı



Kayseri 2 Mayıs Pazar günü son şehidi 28 yaşındaki Uzman Çavuş Kemal Koçyiğit’i ebediyete uğurladı... Koçyiğit, son bir ayda Kayseri’nin 3’ncü şehidi oldu. Koçyiğit’in cenaze töreninde yaşananlar ise hala konuşuluyor...


           Kayseri 2 Mayıs Pazar günü son şehidi 28 yaşındaki Uzman Çavuş Kemal Koçyiğit’i ebediyete uğurladı...

            Koçyiğit, son bir ayda Kayseri’nin 3’ncü şehidi oldu. Koçyiğit’in cenaze töreninde yaşananlar ise hala konuşuluyor. Emniyet güçlerinin aşırıya kaçan tutumu vatandaşları olduğu kadar bir çok kurum ve kuruluşları, siyasileri ve STK temsilcilerini kızdırdı.

            Bu konuya döneceğiz. Ancak, Son şehidimiz Koçyiğit ile birlikte son bir ayda Kayseri’ye 3’ncü kez ateş düştü....

            Uzman Çavuş Ali Aydın Sağır, ndarma Yüzbaşı Levent Çetinkaya ve son şehidimiz Kemal Koçyiğit ile birlikte Kayseri son 1 ayda 3’ncü kez şehit verdi.

            Hain terör örgütü PKK ocakları söndürmeye devam ediyor..

            Hain terör örgütü PKK, polisimizi askerimizi şehit etmeye devam ediyor... Hain terör örgütü, daha hayatlarının baharında gencecik vatan evlatlarının canına kıymayı marifet biliyor...

            Üstelik bu hain terör örgütü, son 8 yıl içinde daha fazla can alıyor, daha fazla ocak söndürüyor, sonrasında  bu soysuzlar açılımlarla sanki ödüllendiriliyor...

            Üstelik, bu soysuz bu kansızlar yüzünden, hayatlarının baharında ebediyete uğurlanan şehitlerimizin törenlerin de son dönemde ilginç olaylar yaşanmaya başlıyor...

            Elini kolunu sallaya sallaya davullarla zurnalarla karşılanan PKK’lılara güvenlik barikatları kurulmaz iken, Kayseri’de şehidi ile kucaklaşmak isteyen vatandaşlar engelleniyor, demir barikatlar oluşturuluyor...

            Bu durum, fazlasıyla tepki çekti. CHP’li vekil Kulkuloğlu:    “Burada devlet töreni katledildi. Son olan olaydan sonra güvenlik önlemi alınabilir, buna saygı duyarım ama güvenlik önlemi alıyoruz diye şehit cenazesi, cenaze töreni olmaktan çıkarılamaz” dedi.

            Dün konuyla ilgili basın toplantısı düzenleyen MHP İl Başkanı Süleyman K orkmaz: “Koçyiğidimize sahip çıkartmadılar. Bu görüntüler bizlere 12 Eylül dönemini hatırlatmıştır. Şehitlerimizle kucaklaşmamız engellendi. Şehidimizi niye apar topar kaçırma gereği hissettiler” dedi.
            Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kayseri Şubesi şehit cenazesinde alınan tedbirleri abartılı buldu. Dernek Başkanı Ali Yavuz, “Şehidimizin cenaze töreninde yaşanan olumsuzluklar biz şehit aileleri ve gazileri fazlasıyla yaralamıştır” dedi.

            Türk Eğitim Sen 2 Nolu şube Başkanı Öztürk’ün de bu konuyla ilgili tepkisi ilginçti. Öztürk: “Şehit cenaze töreninde abartılı güvenlik önlemi vatandaşa çile yaşatmıştır. Ancak bu merasiminde aklı başında her insan; başında aklı kaldı ise şöyle düşünmüştür; Bu kadar tedbiri karakollarda alsanız bu kadar şehit vermezdik…” diye tepkisini dile getirdi.

            Kamu-Sen İl Temsilcisi Muammer Öner’de tepkisini “Milletin şehidi ile sucaklaşması istenmiyormu” diyerek gösterdi.

            Şehit Koçyiğit’in cenaze töreninde yaşananlara bu tepkiler gelirken, Kayseri Valiliği tarafından yapılan açıklama ise hayli ilginç oldu.

            Açıklamada, Tunceli'nin Nazımiye ilçesi Sarıyayla Jandarma Karakolu'na teröristlerce düzenlenen saldırıda şehit olan Uzman Çavuş Kemal Koçyiğit'in Hunat Camii'nde düzenlenen cenaze merasimi ile Garnizon Şehitliği'ndeki defin töreninin kente yakışır bir şekilde gerçekleştirildiği bildirildi..

            Öteyandan, Kürt açılımına en fazla karşı çıkan illerin başında gelen Kayseri’de son 1 ay da 3 şehidin gelmesi de ayrı bir dikkat çeken husustur...

            Kaldıki 70 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bu 3-5 çapulcuya da papuç bırakmamalı. Kayseri’nin artık şehit haberi duymaya tahammülü yoktur. Hükümetin PKK terörü konusunda daha etkin kararlar alması gerekmektedir.

KAYSERİ 1 AYDA 3 ŞEHİT VERDİ /Mustafa Duran'ın yazısı



Kayseri 2 Mayıs Pazar günü son şehidi 28 yaşındaki Uzman Çavuş Kemal Koçyiğit’i ebediyete uğurladı... Koçyiğit, son bir ayda Kayseri’nin 3’ncü şehidi oldu. Koçyiğit’in cenaze töreninde yaşananlar ise hala konuşuluyor...


           Kayseri 2 Mayıs Pazar günü son şehidi 28 yaşındaki Uzman Çavuş Kemal Koçyiğit’i ebediyete uğurladı...

            Koçyiğit, son bir ayda Kayseri’nin 3’ncü şehidi oldu. Koçyiğit’in cenaze töreninde yaşananlar ise hala konuşuluyor. Emniyet güçlerinin aşırıya kaçan tutumu vatandaşları olduğu kadar bir çok kurum ve kuruluşları, siyasileri ve STK temsilcilerini kızdırdı.

            Bu konuya döneceğiz. Ancak, Son şehidimiz Koçyiğit ile birlikte son bir ayda Kayseri’ye 3’ncü kez ateş düştü....

            Uzman Çavuş Ali Aydın Sağır, ndarma Yüzbaşı Levent Çetinkaya ve son şehidimiz Kemal Koçyiğit ile birlikte Kayseri son 1 ayda 3’ncü kez şehit verdi.

            Hain terör örgütü PKK ocakları söndürmeye devam ediyor..

            Hain terör örgütü PKK, polisimizi askerimizi şehit etmeye devam ediyor... Hain terör örgütü, daha hayatlarının baharında gencecik vatan evlatlarının canına kıymayı marifet biliyor...

            Üstelik bu hain terör örgütü, son 8 yıl içinde daha fazla can alıyor, daha fazla ocak söndürüyor, sonrasında  bu soysuzlar açılımlarla sanki ödüllendiriliyor...

            Üstelik, bu soysuz bu kansızlar yüzünden, hayatlarının baharında ebediyete uğurlanan şehitlerimizin törenlerin de son dönemde ilginç olaylar yaşanmaya başlıyor...

            Elini kolunu sallaya sallaya davullarla zurnalarla karşılanan PKK’lılara güvenlik barikatları kurulmaz iken, Kayseri’de şehidi ile kucaklaşmak isteyen vatandaşlar engelleniyor, demir barikatlar oluşturuluyor...

            Bu durum, fazlasıyla tepki çekti. CHP’li vekil Kulkuloğlu:    “Burada devlet töreni katledildi. Son olan olaydan sonra güvenlik önlemi alınabilir, buna saygı duyarım ama güvenlik önlemi alıyoruz diye şehit cenazesi, cenaze töreni olmaktan çıkarılamaz” dedi.

            Dün konuyla ilgili basın toplantısı düzenleyen MHP İl Başkanı Süleyman K orkmaz: “Koçyiğidimize sahip çıkartmadılar. Bu görüntüler bizlere 12 Eylül dönemini hatırlatmıştır. Şehitlerimizle kucaklaşmamız engellendi. Şehidimizi niye apar topar kaçırma gereği hissettiler” dedi.
            Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kayseri Şubesi şehit cenazesinde alınan tedbirleri abartılı buldu. Dernek Başkanı Ali Yavuz, “Şehidimizin cenaze töreninde yaşanan olumsuzluklar biz şehit aileleri ve gazileri fazlasıyla yaralamıştır” dedi.

            Türk Eğitim Sen 2 Nolu şube Başkanı Öztürk’ün de bu konuyla ilgili tepkisi ilginçti. Öztürk: “Şehit cenaze töreninde abartılı güvenlik önlemi vatandaşa çile yaşatmıştır. Ancak bu merasiminde aklı başında her insan; başında aklı kaldı ise şöyle düşünmüştür; Bu kadar tedbiri karakollarda alsanız bu kadar şehit vermezdik…” diye tepkisini dile getirdi.

            Kamu-Sen İl Temsilcisi Muammer Öner’de tepkisini “Milletin şehidi ile sucaklaşması istenmiyormu” diyerek gösterdi.

            Şehit Koçyiğit’in cenaze töreninde yaşananlara bu tepkiler gelirken, Kayseri Valiliği tarafından yapılan açıklama ise hayli ilginç oldu.

            Açıklamada, Tunceli'nin Nazımiye ilçesi Sarıyayla Jandarma Karakolu'na teröristlerce düzenlenen saldırıda şehit olan Uzman Çavuş Kemal Koçyiğit'in Hunat Camii'nde düzenlenen cenaze merasimi ile Garnizon Şehitliği'ndeki defin töreninin kente yakışır bir şekilde gerçekleştirildiği bildirildi..

            Öteyandan, Kürt açılımına en fazla karşı çıkan illerin başında gelen Kayseri’de son 1 ay da 3 şehidin gelmesi de ayrı bir dikkat çeken husustur...

            Kaldıki 70 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bu 3-5 çapulcuya da papuç bırakmamalı. Kayseri’nin artık şehit haberi duymaya tahammülü yoktur. Hükümetin PKK terörü konusunda daha etkin kararlar alması gerekmektedir.

Renkler bizi nasıl etkiliyor?

Evinizde kullandığınız renklerin metabolizmanız üzerinde büyük etkisi var...Şifalı renkler, bedenin metabolizmasında sağlıklı bir akış sağlamak, dengeyi oluşturmak için kullanılıyor renk terapisinde. Renklerin şifasına geçmezden önce, kadim kültürlerin 'çakralar' dediği bedendeki enerji merkezlerinden söz etmekte yarar var. House Beautiful'da yer alan habere göre; vücutta yedi ana enerji merkezi yani yedi çakra bulunuyor. Bu çakraların da değişik renkleri var. Bir ya da birden fazla çakranın işleyişinde bozukluk olması hem temel sağlığı hem de çakraların ifade ettiği özel sağlık alanlarını bozuyor. İşte renk terapisi ile çakraların bozulan enerji dengeleri yeniden düzene sokuluyor çünkü renklerin çevreye bir titreşim yaydığına inanılıyor. Cinsellik çakrası denen ve belkemiğinin alt kısmında yer alan temel çakranın rengi kırmızı. Bu çakra cinsel enerjiyi, hayat enerjisini ve yaşama bağlılığı temsil ediyor. Böbrek üstü bezlerini düzenleyen ikinci çakranın rengi ise turuncu. Vücuda hayat enerjisi veren bu çakranın hemen üstünde, böbrek bölgesi ve göğüs kafesi üzerinde yer alan üçüncü çakra sinir sistemini, karaciğer ve pankreası yönetiyor ve rengi sarı. Kalp çakrası da denen dördüncü çakra kalbi yönetiyor ve rengi yeşil. Beşinci çakra ise endokrin faaliyetlerini düzenliyor, zihni dinlendiriyor, görme, koku alma duygularını kontrol ediyor. Bu çakranın rengi de çivit mavisidir. Taç çakra pinael bezler, melatonin hormonu ile ilgili ve rengi mor. Dolayısıyla renkler varlığımızı, ruh ve beden sağlığımızı etkilerler çünkü bedenin enerji merkezlerinin de rengi vardır. Buradan hareketle dekorasyonda uygulanan renklere göz atalım:

Yeşil; sakinleştirici bir özelliğe sahip. Bedenin ritmik düzenini korumakta etkili. Yüksek tansiyonda, kalple ilgili problemlerde ve yorgunlukta yeşil renk kullanılıyor.

Sarı;güven duygusunu artırıyor, zihinsel faaliyetleri hızlandırıyor. Sindirim ve mide rahatsızlıklarına da iyi geliyor. Eğer zihinsel bir iş yapıyorsanız, ofisinizde sarı renkleri kullanmak yararlı olabilir.

Kırmızı; fiziksel aktiviteyi artırıyor. Yatak odasında, mutlu bir cinsel yaşam için bir miktar kırmızı kullanmakta yarar var.

Turuncu; sosyalleşme duygularını aktive eden bir renk. Aşırı kullanılmamak şartıyla salonun özellikle fiskos köşelerinde uygulanabilir.

Lacivertin yatıştırıcı bir etkisi olduğu biliniyor.

Mor; dengenin rengi. Küçük de olsa evin bir köşesinde kullanılması ilişkilerin çok daha dengeli olmasını sağlayacaktır.

Gelelim maviye; yani mutluluğun rengine. Sanatsal yaratıcılığı, ilhamı tetikleyen bir renk mavi. Ayrıca solunum yollarının rahat çalışmasını da sağlıyor. Mavi rengin tansiyon düşürücü özellikleri de var.

Renkler bizi nasıl etkiliyor?

Evinizde kullandığınız renklerin metabolizmanız üzerinde büyük etkisi var...Şifalı renkler, bedenin metabolizmasında sağlıklı bir akış sağlamak, dengeyi oluşturmak için kullanılıyor renk terapisinde. Renklerin şifasına geçmezden önce, kadim kültürlerin 'çakralar' dediği bedendeki enerji merkezlerinden söz etmekte yarar var. House Beautiful'da yer alan habere göre; vücutta yedi ana enerji merkezi yani yedi çakra bulunuyor. Bu çakraların da değişik renkleri var. Bir ya da birden fazla çakranın işleyişinde bozukluk olması hem temel sağlığı hem de çakraların ifade ettiği özel sağlık alanlarını bozuyor. İşte renk terapisi ile çakraların bozulan enerji dengeleri yeniden düzene sokuluyor çünkü renklerin çevreye bir titreşim yaydığına inanılıyor. Cinsellik çakrası denen ve belkemiğinin alt kısmında yer alan temel çakranın rengi kırmızı. Bu çakra cinsel enerjiyi, hayat enerjisini ve yaşama bağlılığı temsil ediyor. Böbrek üstü bezlerini düzenleyen ikinci çakranın rengi ise turuncu. Vücuda hayat enerjisi veren bu çakranın hemen üstünde, böbrek bölgesi ve göğüs kafesi üzerinde yer alan üçüncü çakra sinir sistemini, karaciğer ve pankreası yönetiyor ve rengi sarı. Kalp çakrası da denen dördüncü çakra kalbi yönetiyor ve rengi yeşil. Beşinci çakra ise endokrin faaliyetlerini düzenliyor, zihni dinlendiriyor, görme, koku alma duygularını kontrol ediyor. Bu çakranın rengi de çivit mavisidir. Taç çakra pinael bezler, melatonin hormonu ile ilgili ve rengi mor. Dolayısıyla renkler varlığımızı, ruh ve beden sağlığımızı etkilerler çünkü bedenin enerji merkezlerinin de rengi vardır. Buradan hareketle dekorasyonda uygulanan renklere göz atalım:

Yeşil; sakinleştirici bir özelliğe sahip. Bedenin ritmik düzenini korumakta etkili. Yüksek tansiyonda, kalple ilgili problemlerde ve yorgunlukta yeşil renk kullanılıyor.

Sarı;güven duygusunu artırıyor, zihinsel faaliyetleri hızlandırıyor. Sindirim ve mide rahatsızlıklarına da iyi geliyor. Eğer zihinsel bir iş yapıyorsanız, ofisinizde sarı renkleri kullanmak yararlı olabilir.

Kırmızı; fiziksel aktiviteyi artırıyor. Yatak odasında, mutlu bir cinsel yaşam için bir miktar kırmızı kullanmakta yarar var.

Turuncu; sosyalleşme duygularını aktive eden bir renk. Aşırı kullanılmamak şartıyla salonun özellikle fiskos köşelerinde uygulanabilir.

Lacivertin yatıştırıcı bir etkisi olduğu biliniyor.

Mor; dengenin rengi. Küçük de olsa evin bir köşesinde kullanılması ilişkilerin çok daha dengeli olmasını sağlayacaktır.

Gelelim maviye; yani mutluluğun rengine. Sanatsal yaratıcılığı, ilhamı tetikleyen bir renk mavi. Ayrıca solunum yollarının rahat çalışmasını da sağlıyor. Mavi rengin tansiyon düşürücü özellikleri de var.

Suçlu bulundu

İstanbul-Amsterdam seferini yaparken düşen THY uçağıyla ilgili rapor açıklandı.
THY'nin Boeing-737 yolcu uçağının 25 Şubat 2009'da Hollanda'nın Amsterdam kentine inişi sırasında yaptığı kaza hakkında son resmi rapor açıklandı.

THY Boeing-737-800 tipi "Tekirdağ" yolcu uçağının 25 Şubat 2009'da Hollanda'nın Amsterdam kentine inişi sırasında yaptığı kaza hakkında son resmi raporu açıklayan Hollanda'nın havacılık güvenlik-teftiş kurulu uzmanları, kazada altimetre arızası, hava kontrol kulesinin gerekli bilgiyi pilot kabinine aktaramayışı ve pilotların da buna uygun cevabı veremeyişinin kazaya yol açtığını bildirdi.

İstanbul'dan TK 1951 sefer sayısıyla Amsterdam'ın Schiphol havalimanına yaklaştığı sırada burnu tarlaya saplanan uçak hakkında nihai raporu açıklayan Hollanda Havacılılık Emniyet Kurulunun nihai raporunda, "Uçağın altimetresinin asgari irtifa yüzünden yanlışlıkla motorları durdurması, bu yüzden motor itici gücü eksikliğinden kanatların gerekli hava basıncını alamayışı kazaya yok açmıştır" denildi.

Hollanda Havcılık Emniyet Kurulu Başkanı Pieter van Vollenhoven, "Son derece istisnai talihsiz koşullar bir araya gelmiş, uçak pilotları hava kontrolörlerinin olağan talimatıyla piste doğru inişe geçmiştir" dedi.

Kazada kaptan pilot Hasan Tahsin Arısan, ikinci pilot Olgay Özgür ve kabin görevlisi Ulvi Murat Eskin ile 6 yolcu kazada öldü.

THY'nin "Tekirdağ" uçağı, inişe geçtiği sırada A-9 otoyolunun hemen yanında bulunan Schiphol Havaalanının pistine 500 metre kala tarlaya gövde üstü iniş yapmıştı. Üç parçaya ayrılan uçakta yangın çıkmamıştı.

A.A

Suçlu bulundu

İstanbul-Amsterdam seferini yaparken düşen THY uçağıyla ilgili rapor açıklandı.
THY'nin Boeing-737 yolcu uçağının 25 Şubat 2009'da Hollanda'nın Amsterdam kentine inişi sırasında yaptığı kaza hakkında son resmi rapor açıklandı.

THY Boeing-737-800 tipi "Tekirdağ" yolcu uçağının 25 Şubat 2009'da Hollanda'nın Amsterdam kentine inişi sırasında yaptığı kaza hakkında son resmi raporu açıklayan Hollanda'nın havacılık güvenlik-teftiş kurulu uzmanları, kazada altimetre arızası, hava kontrol kulesinin gerekli bilgiyi pilot kabinine aktaramayışı ve pilotların da buna uygun cevabı veremeyişinin kazaya yol açtığını bildirdi.

İstanbul'dan TK 1951 sefer sayısıyla Amsterdam'ın Schiphol havalimanına yaklaştığı sırada burnu tarlaya saplanan uçak hakkında nihai raporu açıklayan Hollanda Havacılılık Emniyet Kurulunun nihai raporunda, "Uçağın altimetresinin asgari irtifa yüzünden yanlışlıkla motorları durdurması, bu yüzden motor itici gücü eksikliğinden kanatların gerekli hava basıncını alamayışı kazaya yok açmıştır" denildi.

Hollanda Havcılık Emniyet Kurulu Başkanı Pieter van Vollenhoven, "Son derece istisnai talihsiz koşullar bir araya gelmiş, uçak pilotları hava kontrolörlerinin olağan talimatıyla piste doğru inişe geçmiştir" dedi.

Kazada kaptan pilot Hasan Tahsin Arısan, ikinci pilot Olgay Özgür ve kabin görevlisi Ulvi Murat Eskin ile 6 yolcu kazada öldü.

THY'nin "Tekirdağ" uçağı, inişe geçtiği sırada A-9 otoyolunun hemen yanında bulunan Schiphol Havaalanının pistine 500 metre kala tarlaya gövde üstü iniş yapmıştı. Üç parçaya ayrılan uçakta yangın çıkmamıştı.

A.A

Meclis'te İzol patladı!

CHP'li Engin Altay'ın sözleri AK Parti'li Zülfikar İzol'u çileden çıkardı.
Anayasa değişikliği görüşmelerinin sürdüğü TBMM Genel Kurulunda Başbakan Recep Tayyip ErdOğan'ın ''malvarlığı'' konusunda dün başlayan tartışma bugün de sürdü. CHP'li milletvekillerine tepki gösteren AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Zülfikar İzol, güçlükle Genel Kurul dışına çıkarıldı.

Teklifin ''Ekonomik Sosyal Konsey''in Anayasa kapsamına alınmasını öngören 24. maddesi ile ilgili önergeler nedeniyle söz alan CHP Sinop Milletvekili Engin Altay, dün ''Erdoğan'ın dünyanın en zengin 8. başbakanı'' olduğunu söylediğini, verdiği bilginin doğru olduğunu, ancak kaynak konusunda yanlış bilgi verdiğini söyledi.

Altay, krallar, kraliçeler, prensesler, sultanlar düşülünce Başbakan Erdoğan'ın 1 milyon 800 bin dolar gelirle 8 ya da 9. en zengin Başbakanı olduğunu ileri sürdü. Altay, AK Parti sıralarından yoğun laf atmalar üzerine, ''Konuya ilişkin araştırma önergesi vereceğiz. Biraz onurunuz varsa destek verirsiniz'' dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, sataşma olduğu gerekçesiyle söz adı. Canikli, kürsüye geldiğinde, AK Parti'li İzol, bağırarak ve sıralara vurarak Altay ve CHP milletvekillerine tepki göstermeye başladı. Bazı AK Parti milletvekillerinin sakinleştirmeye çalıştığı İzol, bağırmayı ve tepki göstermeyi sürdürdü.

Başkan Mehmet Ali Şahin, milletvekillerinden İzol'u salondan çıkarmalarını istedi. İzol, güçlükle Genel kurul dışına çıkarıldı.

Kulise çıkarılan İzol, burada da sakinleştirilmeye çalışıldı. Kuliste bir süre dinlendirilen İzol, milletvekillerinin nezaretinde bahçeye çıkarıldı.

İzol, daha sonra tekrar kulise gelerek, Genel Kurul çalışmalarını televizyondan izleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanına gitti ve elini öpmeye çalıştı. Ancak Başbakan Erdoğan, buna izin vermedi. Erdoğan, İzol'u yanına oturtarak, bir süre sohbet etti.

Bu arada İzol'un incinen sağ eli, buz tedavisi uygulandıktan sonra sarıldı. İzol, sarılı elle 24. madde için oy kullandı.

İzol'un çıkarılmasından sonra konuşmaya başlayan Canikli, Altay'ın dünkü konuşmasını düzelttiğini belirterek, ''Yanlış kaynaktan bilgi aldığını söyledi ve sıralamanın yanlış olduğunu belirtti. Dolayısıyla konuşmasında iddiasının yalan olduğunu ikrar etti'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın sözü edilen listede alttan 3. sırada olduğunu belirten Canikli, ''İddianın asılsız olduğu ortaya çıktı. Biz Sayın Baykal'ın mal varlığını açıklamasını bekliyoruz. Dünyada ana muhalefet liderleri arasında zenginlik bakımından kaçıncı sırada? Onu bekliyoruz'' dedi.

Yine sataşma gerekçesiyle söz alan CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, önümüzdeki hafta Başbakan, bakanlar ve çocuklarının mal varlıkları ile ilgili Meclis Araştırma Önergesi vereceklerini belirterek, ''Sayın Başbakan'ın aldığı aylıklar, çalıştığı şirketler belli, ödedikleri vergiler belli. Toplarsınız. Herkes çıkar izah eder. Olur biter. Bu kadar basit bir olayı uzatmanın mantığı yok'' diye konuştu.

Önergenin Erdoğan'ın mal varlığı ile ilgili kuşkuları ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Bizim getirdiğimiz araştırma önergesine evet derseniz size saygı duyacağız. Önergemizi reddederseniz bu tartışmalar devam eder'' dedi.

Erdoğan'ın mal varlığını bildiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Biz kaynağını merak ediyoruz, Sayın Canikli. Mal varlığını açıklamaktan, alın teri ile kazanılan paradan kimse korkmamalıdır'' diye konuştu.

Başkan Şahin, sataşma nedeniyle söz isteyen AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç'a söz vermeyerek tartışmayı bitirdi.

A.A

Meclis'te İzol patladı!

CHP'li Engin Altay'ın sözleri AK Parti'li Zülfikar İzol'u çileden çıkardı.
Anayasa değişikliği görüşmelerinin sürdüğü TBMM Genel Kurulunda Başbakan Recep Tayyip ErdOğan'ın ''malvarlığı'' konusunda dün başlayan tartışma bugün de sürdü. CHP'li milletvekillerine tepki gösteren AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Zülfikar İzol, güçlükle Genel Kurul dışına çıkarıldı.

Teklifin ''Ekonomik Sosyal Konsey''in Anayasa kapsamına alınmasını öngören 24. maddesi ile ilgili önergeler nedeniyle söz alan CHP Sinop Milletvekili Engin Altay, dün ''Erdoğan'ın dünyanın en zengin 8. başbakanı'' olduğunu söylediğini, verdiği bilginin doğru olduğunu, ancak kaynak konusunda yanlış bilgi verdiğini söyledi.

Altay, krallar, kraliçeler, prensesler, sultanlar düşülünce Başbakan Erdoğan'ın 1 milyon 800 bin dolar gelirle 8 ya da 9. en zengin Başbakanı olduğunu ileri sürdü. Altay, AK Parti sıralarından yoğun laf atmalar üzerine, ''Konuya ilişkin araştırma önergesi vereceğiz. Biraz onurunuz varsa destek verirsiniz'' dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, sataşma olduğu gerekçesiyle söz adı. Canikli, kürsüye geldiğinde, AK Parti'li İzol, bağırarak ve sıralara vurarak Altay ve CHP milletvekillerine tepki göstermeye başladı. Bazı AK Parti milletvekillerinin sakinleştirmeye çalıştığı İzol, bağırmayı ve tepki göstermeyi sürdürdü.

Başkan Mehmet Ali Şahin, milletvekillerinden İzol'u salondan çıkarmalarını istedi. İzol, güçlükle Genel kurul dışına çıkarıldı.

Kulise çıkarılan İzol, burada da sakinleştirilmeye çalışıldı. Kuliste bir süre dinlendirilen İzol, milletvekillerinin nezaretinde bahçeye çıkarıldı.

İzol, daha sonra tekrar kulise gelerek, Genel Kurul çalışmalarını televizyondan izleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanına gitti ve elini öpmeye çalıştı. Ancak Başbakan Erdoğan, buna izin vermedi. Erdoğan, İzol'u yanına oturtarak, bir süre sohbet etti.

Bu arada İzol'un incinen sağ eli, buz tedavisi uygulandıktan sonra sarıldı. İzol, sarılı elle 24. madde için oy kullandı.

İzol'un çıkarılmasından sonra konuşmaya başlayan Canikli, Altay'ın dünkü konuşmasını düzelttiğini belirterek, ''Yanlış kaynaktan bilgi aldığını söyledi ve sıralamanın yanlış olduğunu belirtti. Dolayısıyla konuşmasında iddiasının yalan olduğunu ikrar etti'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın sözü edilen listede alttan 3. sırada olduğunu belirten Canikli, ''İddianın asılsız olduğu ortaya çıktı. Biz Sayın Baykal'ın mal varlığını açıklamasını bekliyoruz. Dünyada ana muhalefet liderleri arasında zenginlik bakımından kaçıncı sırada? Onu bekliyoruz'' dedi.

Yine sataşma gerekçesiyle söz alan CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, önümüzdeki hafta Başbakan, bakanlar ve çocuklarının mal varlıkları ile ilgili Meclis Araştırma Önergesi vereceklerini belirterek, ''Sayın Başbakan'ın aldığı aylıklar, çalıştığı şirketler belli, ödedikleri vergiler belli. Toplarsınız. Herkes çıkar izah eder. Olur biter. Bu kadar basit bir olayı uzatmanın mantığı yok'' diye konuştu.

Önergenin Erdoğan'ın mal varlığı ile ilgili kuşkuları ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Bizim getirdiğimiz araştırma önergesine evet derseniz size saygı duyacağız. Önergemizi reddederseniz bu tartışmalar devam eder'' dedi.

Erdoğan'ın mal varlığını bildiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Biz kaynağını merak ediyoruz, Sayın Canikli. Mal varlığını açıklamaktan, alın teri ile kazanılan paradan kimse korkmamalıdır'' diye konuştu.

Başkan Şahin, sataşma nedeniyle söz isteyen AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç'a söz vermeyerek tartışmayı bitirdi.

A.A

'Hırsızlık yapar kral gibi yaşarız'

Adana polisi 'Cono aşireti'ne 1000 polisle şafak baskını yaptı.
Adana'da, kamuoyunda ''Cono aşireti'' olarak bilinen insanların yaşadığı mahallede, uyuşturucu satışına ve aranan şüphelilerin yakalanmasına yönelik yaklaşık bin polisin katılımıyla operasyon düzenlendi.

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne bağlı ekiplerin, 20 Nisanda, uyuşturucu ticaretiyle ilgili, ''torbacı'' diye tabir edilen sokak satıcılarına yönelik gerçekleştirdiği ve 34 kişinin tutuklanmasıyla sonuçlanan operasyonun ardından, ilk operasyonda yakalanamayanlar için yeni çalışma başlatıldı.

Yapılan istihbarat çalışmalarının ardından 16 gün önceki operasyonda olduğu gibi 50 araçla, KOM, Asayiş ve Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, saat 05.00'de Ulubatlı Hasan Mahallesini kuşattı.

Özel Harekat Şube Müdürlüğünde görevli 100 polisin de görev yaptığı operasyonda, önceden belirlenen 14 ayrı adrese baskın yapıldı.

Yaklaşık bin polisin görev aldığı operasyonda mahalleye giren özel harekat ve çevik kuvvet polisleri, Cumhuriyet Savcılığının izni ile 14 evi tek tek aradı.

Operasyona helikopterle de havadan destek verildi. Kaçan kişiler anında telsizle yerdeki ekiplere bildirilerek yakalanmaları sağlandı.
Operasyonun ardından daha önce uyuşturucu sattığı polis tarafından belirlenen çok sayıda kişi gözaltına alındı. Zanlılar, sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.
''HIRSIZLIK YAPAR KRALLAR GİBİ YAŞARIZ''
Operasyon sırasında evi aranan bir kadın ise uyuşturucu satmadıklarını söyleyerek polise tepki gösterdi.
Geçimlerini hırsızlık ve dolandırıcılıktan sağladıklarını anlatan kadın, ''Ne yapayım bizim geçimimiz hırsızlıktan. Hırsızlık yapar, krallar gibi yaşarım. Giderim Ankara ve İstanbul'a, vururum vurgunu, gelirim evime krallar gibi yerim. Onlar da soyulmasınlar. Bizim uyuşturucuyla işimiz olmaz. Allah uyuşturucuyu bizden uzak etsin'' diye bağırdı.
Polis 20 Nisan tarihinde aynı mahalleden uyuşturucu sattığı öne sürülen 43 kişiyi gözaltına almış, bu zanlılardan 34'ü mahkemece tutuklanmıştı.

AA

'Hırsızlık yapar kral gibi yaşarız'

Adana polisi 'Cono aşireti'ne 1000 polisle şafak baskını yaptı.
Adana'da, kamuoyunda ''Cono aşireti'' olarak bilinen insanların yaşadığı mahallede, uyuşturucu satışına ve aranan şüphelilerin yakalanmasına yönelik yaklaşık bin polisin katılımıyla operasyon düzenlendi.

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne bağlı ekiplerin, 20 Nisanda, uyuşturucu ticaretiyle ilgili, ''torbacı'' diye tabir edilen sokak satıcılarına yönelik gerçekleştirdiği ve 34 kişinin tutuklanmasıyla sonuçlanan operasyonun ardından, ilk operasyonda yakalanamayanlar için yeni çalışma başlatıldı.

Yapılan istihbarat çalışmalarının ardından 16 gün önceki operasyonda olduğu gibi 50 araçla, KOM, Asayiş ve Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, saat 05.00'de Ulubatlı Hasan Mahallesini kuşattı.

Özel Harekat Şube Müdürlüğünde görevli 100 polisin de görev yaptığı operasyonda, önceden belirlenen 14 ayrı adrese baskın yapıldı.

Yaklaşık bin polisin görev aldığı operasyonda mahalleye giren özel harekat ve çevik kuvvet polisleri, Cumhuriyet Savcılığının izni ile 14 evi tek tek aradı.

Operasyona helikopterle de havadan destek verildi. Kaçan kişiler anında telsizle yerdeki ekiplere bildirilerek yakalanmaları sağlandı.
Operasyonun ardından daha önce uyuşturucu sattığı polis tarafından belirlenen çok sayıda kişi gözaltına alındı. Zanlılar, sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.
''HIRSIZLIK YAPAR KRALLAR GİBİ YAŞARIZ''
Operasyon sırasında evi aranan bir kadın ise uyuşturucu satmadıklarını söyleyerek polise tepki gösterdi.
Geçimlerini hırsızlık ve dolandırıcılıktan sağladıklarını anlatan kadın, ''Ne yapayım bizim geçimimiz hırsızlıktan. Hırsızlık yapar, krallar gibi yaşarım. Giderim Ankara ve İstanbul'a, vururum vurgunu, gelirim evime krallar gibi yerim. Onlar da soyulmasınlar. Bizim uyuşturucuyla işimiz olmaz. Allah uyuşturucuyu bizden uzak etsin'' diye bağırdı.
Polis 20 Nisan tarihinde aynı mahalleden uyuşturucu sattığı öne sürülen 43 kişiyi gözaltına almış, bu zanlılardan 34'ü mahkemece tutuklanmıştı.

AA

CİHANER İLK DEFA KONUŞTU

Ülkenin yararına herhangi bir örgüt kursam bunu söylerim.
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada davanın iddianamesinin okunma işleminin tamamlanarak sanıkların sorgusuna geçildi.
Erzincan'daki silahlı terör örgütü davasının tutuklu sanıklarından Erzincan Cumhuriyet Başsavcı İlhan Cihaner, ''Ülkenin yararına herhangi bir örgüt kursam bunu, yaptırımı ne olursa olsun söylerim. Hele hele benim yaptığım işler nedeniyle aylardır tutuklu olan insanlar varsa bunu rahatlıkla söylerim'' dedi.
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada davanın iddianamesinin okunma işleminin tamamlanmasının ardından sanıkların sorgusuna geçildi. Mahkeme Başkanı, daha sonra haklarını ve yüklenen suçu hatırlattığı Başsavcı Cihaner'den savunmasını istedi. Savunmasını yapmaya başlayan Cihaner, kendisinin önce savunma yapmayı düşünmediğini ancak iddianamenin yazılış tarzı ve kamuoyunda kesin suçlu olarak algılanmaması için savunma yapacağını belirtti.
Savunmasına bir anı anlatarak devam eden Cihaner, şunları söyledi: ''12 Eylül sürecinde bir uçak kaçırma olayına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında pek çok aydın kişi gözaltına alındı. Bu kişilerden birinden zorla örgüt ismi söylemesi istendi. O da THÖ ismini verdi. Karadenizli bir kişiydi bu. Örgütün ismi de 'Titrek Hamsi Örgütü' idi. Sonuçta soruşturmada gözaltına alınan bu kişi de dahil tüm şüpheliler serbest bırakıldı. Bu olay, trajikomik bir anı. Burada da bir örgüt var. Ama bu örgütün adı GTÖ, daha doğrusu GTTÖ yani Gizli Tanık Terör Örgütü.''
Tutuklu sanık Başsavcı Cihaner, bu davada lehlerine olan hiçbir delil toplanmadığını ifade ederek, ''Ülkenin yararına herhangi bir örgüt kursam bunu, yaptırımı ne olursa olsun söylerim. Hele hele benim yaptığım işler nedeniyle aylardır tutuklu olan insanlar varsa bunu rahatlıkla söylerim'' diye konuştu. Tehditle de suçlandığını söyleyen Cihaner, ''Tehditle suçlanıyorum. Ama bu konuda herhangi bir tespit yapılmamış. Buradaki insanların sadece üçünü tanıyorum'' dedi.

CİHANER İLK DEFA KONUŞTU

Ülkenin yararına herhangi bir örgüt kursam bunu söylerim.
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada davanın iddianamesinin okunma işleminin tamamlanarak sanıkların sorgusuna geçildi.
Erzincan'daki silahlı terör örgütü davasının tutuklu sanıklarından Erzincan Cumhuriyet Başsavcı İlhan Cihaner, ''Ülkenin yararına herhangi bir örgüt kursam bunu, yaptırımı ne olursa olsun söylerim. Hele hele benim yaptığım işler nedeniyle aylardır tutuklu olan insanlar varsa bunu rahatlıkla söylerim'' dedi.
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada davanın iddianamesinin okunma işleminin tamamlanmasının ardından sanıkların sorgusuna geçildi. Mahkeme Başkanı, daha sonra haklarını ve yüklenen suçu hatırlattığı Başsavcı Cihaner'den savunmasını istedi. Savunmasını yapmaya başlayan Cihaner, kendisinin önce savunma yapmayı düşünmediğini ancak iddianamenin yazılış tarzı ve kamuoyunda kesin suçlu olarak algılanmaması için savunma yapacağını belirtti.
Savunmasına bir anı anlatarak devam eden Cihaner, şunları söyledi: ''12 Eylül sürecinde bir uçak kaçırma olayına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında pek çok aydın kişi gözaltına alındı. Bu kişilerden birinden zorla örgüt ismi söylemesi istendi. O da THÖ ismini verdi. Karadenizli bir kişiydi bu. Örgütün ismi de 'Titrek Hamsi Örgütü' idi. Sonuçta soruşturmada gözaltına alınan bu kişi de dahil tüm şüpheliler serbest bırakıldı. Bu olay, trajikomik bir anı. Burada da bir örgüt var. Ama bu örgütün adı GTÖ, daha doğrusu GTTÖ yani Gizli Tanık Terör Örgütü.''
Tutuklu sanık Başsavcı Cihaner, bu davada lehlerine olan hiçbir delil toplanmadığını ifade ederek, ''Ülkenin yararına herhangi bir örgüt kursam bunu, yaptırımı ne olursa olsun söylerim. Hele hele benim yaptığım işler nedeniyle aylardır tutuklu olan insanlar varsa bunu rahatlıkla söylerim'' diye konuştu. Tehditle de suçlandığını söyleyen Cihaner, ''Tehditle suçlanıyorum. Ama bu konuda herhangi bir tespit yapılmamış. Buradaki insanların sadece üçünü tanıyorum'' dedi.

AK Parti ve CHP milletvekilleri birbirlerinin üzerine yürüdü

TBMM Genel Kurulu'nda, Anayasa değişikliği teklifinin 2. tur görüşmelerinde "Başbakan'ın mal varlığı" tartışmaları yaşandı. Çıkan tartışmada, AK Parti ve CHP milletvekilleri birbirlerinin üzerine yürüdü.
Teklifin Askeri Yargıtay ile ilgili 21. maddesi üzerinde söz alan CHP Gaziantep Milletvekili Akif Ekici, "Ne yaparsanız yapın, yeri göğe yaklaştırsanız da Recep Tayyip Erdoğan ve onunla aynı yolda yürüyenleri Yüce Divan'dan kurtarma şansınız yok. Hortumları kestiniz ama yandaşlarınız için kanal açtınız. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday oluğunda bir ev, bir kooperatif hissesi, bir arsa ve bir şirketin yüzde 25 hissesine sahip olan Erdoğan, 8 yılda 2 milyar doların üzerindeki servetiyle dünyanın 10 zengin arasına girmiştir" diye konuştu.

AK Parti ve CHP milletvekilleri birbirlerinin üzerine yürüdü

TBMM Genel Kurulu'nda, Anayasa değişikliği teklifinin 2. tur görüşmelerinde "Başbakan'ın mal varlığı" tartışmaları yaşandı. Çıkan tartışmada, AK Parti ve CHP milletvekilleri birbirlerinin üzerine yürüdü.
Teklifin Askeri Yargıtay ile ilgili 21. maddesi üzerinde söz alan CHP Gaziantep Milletvekili Akif Ekici, "Ne yaparsanız yapın, yeri göğe yaklaştırsanız da Recep Tayyip Erdoğan ve onunla aynı yolda yürüyenleri Yüce Divan'dan kurtarma şansınız yok. Hortumları kestiniz ama yandaşlarınız için kanal açtınız. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday oluğunda bir ev, bir kooperatif hissesi, bir arsa ve bir şirketin yüzde 25 hissesine sahip olan Erdoğan, 8 yılda 2 milyar doların üzerindeki servetiyle dünyanın 10 zengin arasına girmiştir" diye konuştu.

Kocasinan Kızılcık köylüleri şükür duasında...

Kurak geçen dönemlerde yağmur duasına çıkan Kocasinan’a bağlı Kızılcık köylüleri, bu yıl yağışların bol olması ve toprağın suya doyması dolayısıyla bir araya gelerek şükür duası yaptı.

Kızılcık köyündeki vatandaşlar, şükür duası için ilköğretim okulunun bahçesinde toplandı.
Duadan önce vatandaşlarla sohbet eden imam ve vaizler, yağışların az olduğu, kurak geçen dönemlerde, yağmur duası yaptıklarını hatırlatarak, bol yağış olunca da, insanların şükretmesi gerektiğini söylediler.
Bu yıl bol yağışların toprağı suya doyurduğunu, bunun sonucunda bol ürün beklendiğini dile getiren din görevlileri, bundan dolayı toplanarak dua yaptıklarını aktardılar.
Konuşmaların ardından, topluca şükür duası yapıldı. Duadan sonra, okul bahçesinde kurulan ocaklardaki büyük kazanlarda pişirilen etli pilav, salata, ayran ve tatlı, vatandaşlara ikram edildi.

Kocasinan Kızılcık köylüleri şükür duasında...

Kurak geçen dönemlerde yağmur duasına çıkan Kocasinan’a bağlı Kızılcık köylüleri, bu yıl yağışların bol olması ve toprağın suya doyması dolayısıyla bir araya gelerek şükür duası yaptı.

Kızılcık köyündeki vatandaşlar, şükür duası için ilköğretim okulunun bahçesinde toplandı.
Duadan önce vatandaşlarla sohbet eden imam ve vaizler, yağışların az olduğu, kurak geçen dönemlerde, yağmur duası yaptıklarını hatırlatarak, bol yağış olunca da, insanların şükretmesi gerektiğini söylediler.
Bu yıl bol yağışların toprağı suya doyurduğunu, bunun sonucunda bol ürün beklendiğini dile getiren din görevlileri, bundan dolayı toplanarak dua yaptıklarını aktardılar.
Konuşmaların ardından, topluca şükür duası yapıldı. Duadan sonra, okul bahçesinde kurulan ocaklardaki büyük kazanlarda pişirilen etli pilav, salata, ayran ve tatlı, vatandaşlara ikram edildi.

Cumhuriyet Halk Partisi’nde kongreler sonrası değerlendirme toplantıları sürüyor


İl Başkanlığında gerçekleşen  ve il yöneticilerinin yanı sıra İl Kadın Kolları Başkanı Müge Deliorman, Felahiye Belediye Başkanı Gürsel Kısır, Akkışla Belediye Başkanı Azmi Kazım Sonkur, Sarız Belediye Başkanı Ömer Faruk Eroğlu, Dadaloğlu Belediye Başkanı Hüseyin Eker, Karaözü Belediye Başkanı Şener Tatar, Akkışla İGM Üyesi Mustafa Güner ve Sarız İGM Üyesi Mehmet İnce’nin katıldığı toplantıda bir konuşma yapan İl Başkanı Enver Özdemir, kongreler sonrası süreçte birlik ve beraberlik içinde çalışmalara devam edilmesi gerektiğini belirtti  ve “Ülkenin ihtiyacı olan CHP iktidarını hep birlikte başaracağız“ dedi.
Özdemir, kongrelerdeki bayrak yarışının geride kaldığını belirterek “Örgüt disiplini içinde, partimize yakışır tavır ve davranışlar ortaya koyarak ve bugüne kadar olduğundan daha çok çalışarak başarılı olmak zorundayız. Ülkenin içinde bulunduğu durum ortadadır. AKP iktidarının ülkeyi uçuruma doğru sürüklediğini görüyor ve üzerimize düşeni sorumluluğu yerine getirmek için yapmamız gerekeni biliyoruz“ şeklinde konuştu.
Daha sonra belediye başkanları ve İl Genel Meclis Üyeleri tek tek söz alarak, bölgelerindeki durumu ve bundan sonraki süreçte yapılması gerekenleri anlattılar.

Cumhuriyet Halk Partisi’nde kongreler sonrası değerlendirme toplantıları sürüyor


İl Başkanlığında gerçekleşen  ve il yöneticilerinin yanı sıra İl Kadın Kolları Başkanı Müge Deliorman, Felahiye Belediye Başkanı Gürsel Kısır, Akkışla Belediye Başkanı Azmi Kazım Sonkur, Sarız Belediye Başkanı Ömer Faruk Eroğlu, Dadaloğlu Belediye Başkanı Hüseyin Eker, Karaözü Belediye Başkanı Şener Tatar, Akkışla İGM Üyesi Mustafa Güner ve Sarız İGM Üyesi Mehmet İnce’nin katıldığı toplantıda bir konuşma yapan İl Başkanı Enver Özdemir, kongreler sonrası süreçte birlik ve beraberlik içinde çalışmalara devam edilmesi gerektiğini belirtti  ve “Ülkenin ihtiyacı olan CHP iktidarını hep birlikte başaracağız“ dedi.
Özdemir, kongrelerdeki bayrak yarışının geride kaldığını belirterek “Örgüt disiplini içinde, partimize yakışır tavır ve davranışlar ortaya koyarak ve bugüne kadar olduğundan daha çok çalışarak başarılı olmak zorundayız. Ülkenin içinde bulunduğu durum ortadadır. AKP iktidarının ülkeyi uçuruma doğru sürüklediğini görüyor ve üzerimize düşeni sorumluluğu yerine getirmek için yapmamız gerekeni biliyoruz“ şeklinde konuştu.
Daha sonra belediye başkanları ve İl Genel Meclis Üyeleri tek tek söz alarak, bölgelerindeki durumu ve bundan sonraki süreçte yapılması gerekenleri anlattılar.

MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz ve yönetim kurulu üyeleri Hacı Bektaşi Veli Derneğini ziyaret etti


MHP İl yönetiminin ziyaretinde Hacı Bektaş-i Veli Vakfı Başkanı Remzi Akbulut tarafından Cemevinin yapımı hakkında bilgiler verildi ve destek istendi.
MHP il başkanı Süleyman Korkmaz’da samimi bir şekilde yapılan karşılamadan mutlu olduklarını söyleyerek ekonomik sıkıntı içinde olan insanların mutsuz olduğunu vurguladı. Korkmaz iktidarın bu sıkıntıları göz ardı ederek anayasa ve açılım ile uğraştığını kaydetti.
Hacı Hektaşi Veli Derneği Başkanı Kenan Akpınar anayasa değişikliği ile ilgili bir soru üzerine HSYK içinde alevi yapılımı var düşüncelerine tamamen karşı oldukların söyledi ve ayrımcılığa yönelik söylemlerin ülkeyi uçuruma götüreceğini belirtti.
Şehit cenazesi sonrası yapılan açıklamalar ise MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz’a soruldu. Korkmaz, Vali Bilici’nin cenazeyi provoke edenlerin olduğu yönündeki açıklamalarına katılmadığını ifade eden Korkmaz, “Provoke edenler varsa Vali Bilici bunu açıklamalı” dedi.
Olayların Ülkü Ocaklarına yıkılmaması için ocaktaki gençlerin artık şehit cenazelerine katılmadığını söyleyen Korkmaz “Ülkücüleri kırdılar, küstürdüler” dedi. Korkmaz “Ülke kötüye gidiyor, artık cenazelerimize de sahip çıkamıyoruz” diyerek AKP yi eleştirdi.
Hacı Bektaş-ı Veli Derneği Başkanı Kenan Akpınar ise  cenazelere kimlerin katıldığından çok şehit gelmemesi için neler yapılması lazım geldiğinin konuşulması gerektiğini söyledi

MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz ve yönetim kurulu üyeleri Hacı Bektaşi Veli Derneğini ziyaret etti


MHP İl yönetiminin ziyaretinde Hacı Bektaş-i Veli Vakfı Başkanı Remzi Akbulut tarafından Cemevinin yapımı hakkında bilgiler verildi ve destek istendi.
MHP il başkanı Süleyman Korkmaz’da samimi bir şekilde yapılan karşılamadan mutlu olduklarını söyleyerek ekonomik sıkıntı içinde olan insanların mutsuz olduğunu vurguladı. Korkmaz iktidarın bu sıkıntıları göz ardı ederek anayasa ve açılım ile uğraştığını kaydetti.
Hacı Hektaşi Veli Derneği Başkanı Kenan Akpınar anayasa değişikliği ile ilgili bir soru üzerine HSYK içinde alevi yapılımı var düşüncelerine tamamen karşı oldukların söyledi ve ayrımcılığa yönelik söylemlerin ülkeyi uçuruma götüreceğini belirtti.
Şehit cenazesi sonrası yapılan açıklamalar ise MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz’a soruldu. Korkmaz, Vali Bilici’nin cenazeyi provoke edenlerin olduğu yönündeki açıklamalarına katılmadığını ifade eden Korkmaz, “Provoke edenler varsa Vali Bilici bunu açıklamalı” dedi.
Olayların Ülkü Ocaklarına yıkılmaması için ocaktaki gençlerin artık şehit cenazelerine katılmadığını söyleyen Korkmaz “Ülkücüleri kırdılar, küstürdüler” dedi. Korkmaz “Ülke kötüye gidiyor, artık cenazelerimize de sahip çıkamıyoruz” diyerek AKP yi eleştirdi.
Hacı Bektaş-ı Veli Derneği Başkanı Kenan Akpınar ise  cenazelere kimlerin katıldığından çok şehit gelmemesi için neler yapılması lazım geldiğinin konuşulması gerektiğini söyledi

AKKALE GİTTİ AYDIN GELDİ

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız a yapılan yumruklu saldırı sonrası görevinden alınan Arif Akkale’nin yerine Emniyet Müdürü Cuma Ali Aydın görevine başladı. Aydın, Emniyet Müdürlüğü önünde düzenlenen törenle karşılandı.

Kahramanmaraş Emniyet Müdürü iken Kayseri Emniyet Müdürlüğüne atanan Cuma Ali Aydın, Kayseri’ye geldi.
Aydın, müdürlük binasında törenle karşılandı. Tören mangasını selamlayan Aydın daha sonra birim amirleriyle tek tek tokalaştı.
Ardından makam odasına geçen Emniyet Müdürü Cuma Ali Aydın, müdür yardımcıları ile bir toplantı gerçekleştirdi.
Aydın, basın mensuplarının açıklama isteği üzerine “Kayseri’ye yeni geldim. Bu şehirle ilgili bilgi sahibi değilim. Yardımcılarımla görüşüp bilgi alışverişinde bulunacağım” dedi.

AKKALE GİTTİ AYDIN GELDİ

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız a yapılan yumruklu saldırı sonrası görevinden alınan Arif Akkale’nin yerine Emniyet Müdürü Cuma Ali Aydın görevine başladı. Aydın, Emniyet Müdürlüğü önünde düzenlenen törenle karşılandı.

Kahramanmaraş Emniyet Müdürü iken Kayseri Emniyet Müdürlüğüne atanan Cuma Ali Aydın, Kayseri’ye geldi.
Aydın, müdürlük binasında törenle karşılandı. Tören mangasını selamlayan Aydın daha sonra birim amirleriyle tek tek tokalaştı.
Ardından makam odasına geçen Emniyet Müdürü Cuma Ali Aydın, müdür yardımcıları ile bir toplantı gerçekleştirdi.
Aydın, basın mensuplarının açıklama isteği üzerine “Kayseri’ye yeni geldim. Bu şehirle ilgili bilgi sahibi değilim. Yardımcılarımla görüşüp bilgi alışverişinde bulunacağım” dedi.

PROVOKASYON VAR MI?


Şehit cenazesinde provokasyon tartışması akılları karıştırdı. Vali Mevlüt Bilici provokatörler olduğunu belirtiyor ve bu konuyla ilgili görüntülerden bahsediyor; ancak Emniyet Müdürü Arif Akkale provokatif bir hadise olduğunu düşünmediğini dile getiriyor.
Vali ve Emniyet Müdürünü farklı söylemlere iten sebeplerin ne olduğu bilinmiyor. Vali Mevlüt Bilici Uzman Çavuş Kemal Koçyiğit’in cenaze töreninde alınan önlemlere ilişkin sorular üzerine cenaze törenini provoke etmek isteyenlerin olduğunu ve bunların görüntülerle belirlendiğini söylemişti.
Vali Bilici, “Bunların görüntüleri var, kim provoke ediyor biliniyor, görülüyor. Provoke edenler herhangi bir olay olduğunda adaletin karşısında cevabını vermek zorunda kalırlar. Bizim de içimiz yanıyor. O başka ama bu şehrin huzurunu bozmak için özel çaba sarf etmek başka. Herhangi bir provokatif eyleme sebebiyet vermemek için ilgili tüm kurumlar hassasiyetle görevlerini yerlerine getirmişlerdir. Alınan tüm önlemler, güzel vatanımızın şehitlik mertebesine ulaşmış kahraman evladını anlamına uygun şekilde defnedebilmek ve şehidimize sahip çıkan hemşerilerimizin terörle mücadele azim ve kararlılıklarına gölge düşürebilecek olası bir provokatif eylemi önleyebilme adına gerçekleştirilmiştir. Bu tür zamanlarda, milletin devletiyle birlik ve beraberlik içerisinde olması gerektiği herkesin ortak kanaatidir. Bundan önceki şehitlerimizde olduğu gibi son şehidimizin cenaze merasiminde de Kayseri halkı birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmiş, sağduyulu davranarak, şehitlerimizin son yolculukları sırasındaki kargaşadan bile medet umanların beklentilerini boşa çıkarmıştır. Kayseri halkı bir kez daha acısını yüreğinde yaşayarak, terörle mücadele konusunda moralimizi bozmak isteyenlere karşı dimdik ayakta durarak örnek bir tavır sergilemiştir” dedi.
Karabük İl Emniyet Müdürlüğü görevine atanan Arif Akkale ise Kayseri’deki son gününde şehit cenazesinde provokatif bir hadise olduğunu düşünmediğini belirtti. Akkale, cenaze töreninde alınan tedbirlerin ise Kayseri halkına uygun olmadığını kaydetti.
  Akkale, "Sayın Bakanımıza şehit cenazesinin defin sırasında yapılan saldırı sebebiyle, özellikle biraz daha hassas davranılmasıyla ilgili yöntem ve tedbir değişikliğine gidildi. Ancak bu yöntemin de Kayseri halkı için uygun olmadığını düşünüyorum. Daha sağlıklı bir zeminde toplumun gerilmeden şehidini daha rahat bir ortamda defnetmesine imkan sağlamak lazım. Bu yöntemler değiştirilebilir. Bunları insanlar koyup, insanlar kaldırıyor” dedi. Gençlerin, askere giderken de aynı taşkınlığı, aynı heyecanı yaşadıklarını aktaran Akkale, "Şehitler geldiği zaman da aynı heyecanı yaşamak istiyorlar. Bunların bu heyecanına engel olmamak lazım. Belli bir mesafede toplumun ileri gelenlerini rahatsız etmeyecek şekilde, yöneticilerimize ve kamu görevlilerimize rahatsızlık vermeyecek şekilde bir olgunluk içinde bu işlerin yürütülmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Vali ile Emniyet Müdürü arasındaki görüş ayrılığının açıklamalarla dile getirilmesinin nedeni anlaşılamadı. Şehidimizin cenaze töreninde provokatörlerin bulunup bulunmadığı konusu hala belirsizliğini koruyor.

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...