Sayfalar

20 Nisan 2010 Salı

Özışık, ezici bir üstünlük sağladı


Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi'nin dün yapılan seçimli, olağan kongrede mevcut başkan Vedat Ali Özışık muhalif gruba ezici bir üstünlük sağlayarak güven tazeledi.
Özışık, 21000 çiftçiden, yaklaşık 13 bin çiftçinin desteğini alırken, muhalif gruba ise 8 bin civarında çiftçi destek verdi.
Kadir Has Stadyumu'nda gerçekleştirilen Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Genel Kurulu'na, yaklaşık 21 bin çiftçi katıldı.
Genel Kurulda, 2009 yılı faaliyetleri oy çokluğu ile kabul edilirken, diğer maddeler muhaliflerin stadyumu terk etmesi sebebiyle oy birliği ile kabul edildi.
Muhalif grubun çiftçiyi yemek için çıktığını ama hiçbirinin şuan olmadığını belirten Özışık, "Ben çiftçimin hakkını kimseye yedirmem. Çiftçinin hakkını korumak için elimden gelen her şeyi yapacağım" şeklinde konuştu.
Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kadir Has Stadı'nda gerçekleştirilen genel kurulda, Şırnak'ta jandarmaya ait sivil minibüse yapılan saldırıda ağır yaralanan ve kaldırıldığı Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisinde (GATA) yaşamını yitiren şehit Jandarma Kıdemli Yüzbaşı Levent Çetinkaya ile tüm şehitler için Kur'an-ı Kerim okundu.

Özışık, ezici bir üstünlük sağladı


Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi'nin dün yapılan seçimli, olağan kongrede mevcut başkan Vedat Ali Özışık muhalif gruba ezici bir üstünlük sağlayarak güven tazeledi.
Özışık, 21000 çiftçiden, yaklaşık 13 bin çiftçinin desteğini alırken, muhalif gruba ise 8 bin civarında çiftçi destek verdi.
Kadir Has Stadyumu'nda gerçekleştirilen Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Genel Kurulu'na, yaklaşık 21 bin çiftçi katıldı.
Genel Kurulda, 2009 yılı faaliyetleri oy çokluğu ile kabul edilirken, diğer maddeler muhaliflerin stadyumu terk etmesi sebebiyle oy birliği ile kabul edildi.
Muhalif grubun çiftçiyi yemek için çıktığını ama hiçbirinin şuan olmadığını belirten Özışık, "Ben çiftçimin hakkını kimseye yedirmem. Çiftçinin hakkını korumak için elimden gelen her şeyi yapacağım" şeklinde konuştu.
Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kadir Has Stadı'nda gerçekleştirilen genel kurulda, Şırnak'ta jandarmaya ait sivil minibüse yapılan saldırıda ağır yaralanan ve kaldırıldığı Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisinde (GATA) yaşamını yitiren şehit Jandarma Kıdemli Yüzbaşı Levent Çetinkaya ile tüm şehitler için Kur'an-ı Kerim okundu.

Gazeteci Rıfat Açıkgöz, şehit Nuri Aydın Sağır'ın aziz hatırasına şiir yazdı


Şehit Uzman Çavuş Nuri Aydın Sağırın aziz hatırasına...


Mehmet derler bana askerim erim
Zalimlere karşı bitmez seferim
Ulu peygamberdir benim rehberim
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Ben harmandalıyım çayda çırayım
Toroslar'dan akan bulanık çayım
Orta Asya'dan gelen bir deli tayım
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Şanlı bayrağımda hilalim ayım
Anadolu adım Türk'e sılayım
Düşmana ok atan çelik bir yayım
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Kurşun yedim gülle yedim ölmedim
Ben askere dönmek için gelmedim
Hudutlarda korku nedir bilmedim
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Hainler gafiller kursa da tuzak
Vatandan milletten kalamam uzak
Yürürüm yoluma destan yazarak
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Ana ben şehidim sanma ki öldüm
Cennet makamını görüp de güldüm
Bu vatan uğruna bin kez ölürüm
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Kanlı pusu kurmuş hain yoluma
Kanım verdim al bayrağın alına
Canım kurban olsun Anadolu'ma
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Canı Allah verdi veren de aldı
Ben gidiyorum ama Timuçin kaldı
Kahpe artık bırak kuru inadı
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Vuruldum adıma diyorlar şehit
Gerçekler ortada ister mi şahit
Korkutamaz beni bir avuç zahit
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Sorarsan aslımı Türkoğlu Türküm
Türklüğü yüceltmek en büyük ülküm
Hain ferman yazıp verse de hüküm
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Ana sen ağlama karaymış bahtım
Şehidim cennette yücedir tahtım
Hainden öcümü almaktır ahtım
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Paslanmaz kılıcı çekersem kından
Gece gündüz olur korkar hışmımdan
Türk evladı korkar mı ki hasmından
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Asırlardan beri dik durur başım
Kızılırmak eşim Seyhan kardeşim
Kahpelere diz çöktürmek tek işim
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Bizi millet yapan kardeşlik bağı
Yakındır gelecek Türklüğün çağı
Kıskanıyor beni Erciyes Dağı
Durduramaz beni ne kar ne bordan
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Genç yaşında kara toprağa girdin
Rahat ol yerinde Aziz Şehidim
Alınacak öcün Allah şahidim
Durduramaz bizi ne kar ne boran
Vatan hainidir arkandan vuran.

Gazeteci Rıfat Açıkgöz, şehit Nuri Aydın Sağır'ın aziz hatırasına şiir yazdı


Şehit Uzman Çavuş Nuri Aydın Sağırın aziz hatırasına...


Mehmet derler bana askerim erim
Zalimlere karşı bitmez seferim
Ulu peygamberdir benim rehberim
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Ben harmandalıyım çayda çırayım
Toroslar'dan akan bulanık çayım
Orta Asya'dan gelen bir deli tayım
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Şanlı bayrağımda hilalim ayım
Anadolu adım Türk'e sılayım
Düşmana ok atan çelik bir yayım
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Kurşun yedim gülle yedim ölmedim
Ben askere dönmek için gelmedim
Hudutlarda korku nedir bilmedim
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Hainler gafiller kursa da tuzak
Vatandan milletten kalamam uzak
Yürürüm yoluma destan yazarak
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Ana ben şehidim sanma ki öldüm
Cennet makamını görüp de güldüm
Bu vatan uğruna bin kez ölürüm
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Kanlı pusu kurmuş hain yoluma
Kanım verdim al bayrağın alına
Canım kurban olsun Anadolu'ma
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Canı Allah verdi veren de aldı
Ben gidiyorum ama Timuçin kaldı
Kahpe artık bırak kuru inadı
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Vuruldum adıma diyorlar şehit
Gerçekler ortada ister mi şahit
Korkutamaz beni bir avuç zahit
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Sorarsan aslımı Türkoğlu Türküm
Türklüğü yüceltmek en büyük ülküm
Hain ferman yazıp verse de hüküm
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Ana sen ağlama karaymış bahtım
Şehidim cennette yücedir tahtım
Hainden öcümü almaktır ahtım
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Paslanmaz kılıcı çekersem kından
Gece gündüz olur korkar hışmımdan
Türk evladı korkar mı ki hasmından
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Asırlardan beri dik durur başım
Kızılırmak eşim Seyhan kardeşim
Kahpelere diz çöktürmek tek işim
Durduramaz beni ne kar ne boran
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Bizi millet yapan kardeşlik bağı
Yakındır gelecek Türklüğün çağı
Kıskanıyor beni Erciyes Dağı
Durduramaz beni ne kar ne bordan
Vatan hainidir arkamdan vuran.
Genç yaşında kara toprağa girdin
Rahat ol yerinde Aziz Şehidim
Alınacak öcün Allah şahidim
Durduramaz bizi ne kar ne boran
Vatan hainidir arkandan vuran.

ERDOĞAN'I KENDİ SÖZLERİYLE VURDU

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal partisinin grup toplantısından konuştu. Başbakan’ın başkanlık sistemi ile ilgili sözlerini eleştiren Baykal, Erdoğan’ın 1993 yılında söylediği "Başkanlık sistemi Amerikan emperyalizminin bize tavsiyesidir" sözünü hatırlattı.
CHP Genel Başkanı partisinin grup toplantısında gündeme dair önemli açıklamalar yaptı. Baykal, başkanlık sistemi tartışmaları hakkında, Başbakan Erdoğan'ın 1993 yılında Refah Partisi MKYK üyesi iken söylediğini iddia ettiği ve bugün bir gazetede yer alan "Başkanlık sistemi Amerikan emperyalizminin bize tavsiyesidir" sözlerini hatırlattı.

ERDOĞAN'I KENDİ SÖZLERİYLE VURDU

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal partisinin grup toplantısından konuştu. Başbakan’ın başkanlık sistemi ile ilgili sözlerini eleştiren Baykal, Erdoğan’ın 1993 yılında söylediği "Başkanlık sistemi Amerikan emperyalizminin bize tavsiyesidir" sözünü hatırlattı.
CHP Genel Başkanı partisinin grup toplantısında gündeme dair önemli açıklamalar yaptı. Baykal, başkanlık sistemi tartışmaları hakkında, Başbakan Erdoğan'ın 1993 yılında Refah Partisi MKYK üyesi iken söylediğini iddia ettiği ve bugün bir gazetede yer alan "Başkanlık sistemi Amerikan emperyalizminin bize tavsiyesidir" sözlerini hatırlattı.

Süleyman Korkmaz, Minibüsçüler ve Servis İşletmecileri Odasını ziyaret etti

Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Süleyman Korkmaz ve il yönetimi Minibüsçüler ve Servis İşletmecileri Esnaf Odasını ziyaret etti. Oda başkanı Salih Ay, misafirlerine yapacakları projeler hakkında bilgiler verdi.

Milliyetçi Hareket Partisi İl Yönetiminin sivil toplum kuruluşlarına gerçekleştirdiği ziyaretler devam ediyor. Minibüsçüler ve Servis İşletmecileri Esnaf Odasını ziyaret eden il başkanı Süleyman Korkmaz, Oda Başkanı Salih Ay ile bir süre görüştü.
Oda Başkanı Salih Ay, yeni sezonda öğrencilerin en iyi ve güvenli şekilde taşınabilmesi için bir takım çalışmalar içerisinde olduklarını söyledi. Ay, okul paylaşım modeli ve araç takip sistemi projeleri olduğunu kaydetti
MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz da Salih Ay ve yönetimine çalışmalarında başarı diledi.

Süleyman Korkmaz, Minibüsçüler ve Servis İşletmecileri Odasını ziyaret etti

Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Süleyman Korkmaz ve il yönetimi Minibüsçüler ve Servis İşletmecileri Esnaf Odasını ziyaret etti. Oda başkanı Salih Ay, misafirlerine yapacakları projeler hakkında bilgiler verdi.

Milliyetçi Hareket Partisi İl Yönetiminin sivil toplum kuruluşlarına gerçekleştirdiği ziyaretler devam ediyor. Minibüsçüler ve Servis İşletmecileri Esnaf Odasını ziyaret eden il başkanı Süleyman Korkmaz, Oda Başkanı Salih Ay ile bir süre görüştü.
Oda Başkanı Salih Ay, yeni sezonda öğrencilerin en iyi ve güvenli şekilde taşınabilmesi için bir takım çalışmalar içerisinde olduklarını söyledi. Ay, okul paylaşım modeli ve araç takip sistemi projeleri olduğunu kaydetti
MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz da Salih Ay ve yönetimine çalışmalarında başarı diledi.

ZEKİ ÖZDEMİR HAYATINI KAYBETTİ

Kayseri’nin saygın iş adamlarından Zeki Özdemir hayatını kaybetti. Hastalığı nedeniyle bir süredir tedavi gören Özdemir’in cenazesi Hunat Cami’nde kılınan cenaze namazının ardından şehir mezarlığında toprağa verildi.

Geçirdiği hastalık nedeniyle bir süredir tedavi gören İş adamı Zeki Özdemir, hastalığına yenik düştü. Özdemir’in Hunat Caminde kılınan cenaze namazına Eras Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Eraslan da katıldı.
 Özdemir’in cenazesi kılınan namazın ardından Şehir mezarlığında toprağa verildi.

ZEKİ ÖZDEMİR HAYATINI KAYBETTİ

Kayseri’nin saygın iş adamlarından Zeki Özdemir hayatını kaybetti. Hastalığı nedeniyle bir süredir tedavi gören Özdemir’in cenazesi Hunat Cami’nde kılınan cenaze namazının ardından şehir mezarlığında toprağa verildi.

Geçirdiği hastalık nedeniyle bir süredir tedavi gören İş adamı Zeki Özdemir, hastalığına yenik düştü. Özdemir’in Hunat Caminde kılınan cenaze namazına Eras Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Eraslan da katıldı.
 Özdemir’in cenazesi kılınan namazın ardından Şehir mezarlığında toprağa verildi.

KIRIK BURUNLA MECLİSE GİTTİ


Saldırı sonrasında helikopterle Ankara ya götürülerek Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavisine devam edilen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, yaklaşık 4 saat kaldığı hastaneden Anayasa değişikliği oylamasına katılmak üzere ayrıldı.
      Hastaneden çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldız, tüm şehitleri rahmetle, minnetle ve şükranla andığını söyledi.
      Yıldız, “Biz, kırılsa da dökülse de bir bütün olarak yolumuza devam edeceğiz. Bununla alakalı eğer bu tip saldırılarla yıldırılmak isteniyorsak, -tam tersini söyleyeyim arkadaşlar, hissettiğimi söylüyorum- bu ülke için çok daha fazla çalışacağım. Bu ülkenin ahengi için, birliği ve beraberliği için çok daha fazla çalışacağım dedi.
          Sözlerini, Bu ülke bizim, bu şehitler bizim, şehit ailelerimiz bizim diye sürdüren Yıldız, Kayseri de 100 tane dairenin Büyükşehir Belediyesi tarafından TOKİ den alınarak şehit ailelerine hibe edildiğini söyledi.
     Yıldız, siyasetin her tarafta yapılabileceğini, ancak şehit aileleri ve şehit kanı üzerinden siyaset yapılamayacağını vurgulayarak, Bunu, grubu bulunan bulunmayan bütün partilere hitap ederek seslendiriyorum. Her şey üzerinden siyaset yapılabilir, ama bu ülke için canını feda etmiş şehitler üzerinden yapılmaz... O açıdan açık ve net söylüyorum. Ben, hasta olsam da hasta yatağımda olsam da ben sedye ile bile TBMM ye gitmeyi göze almıştım. O yüzden, hiç kimse bizi yıldıramaz. Biz, Sayın Başbakanımızın bize çizdiği hedef doğrultusunda, gece gündüz demeden koşturuyoruz. İnşallah daha çok koşturacağız bundan sonra diye konuştu.
     Bir gazetecinin, Bu tür saldırılar, muhalefetin tavrından mı kaynaklanıyor? sorusu üzerine Bakan Yıldız, olayın fevri bir davranış değil provokasyon olduğunu düşündüğünü söyledi.
         Yıldız, Nereden cesaret alıyorlarsa alsınlar, ben o konuda genel bir cümle kullanacağım. Lokal, fevri bir davranıştır diye ümit etmek istiyorum, ama provokasyonun Türkiye nin dört bir yerinde görüyoruz. Ben o yüzden, bunun fevri bir davranış olabilmesi konusunda ümitlerim daha da azaldı. Provokasyonun parçası olmak demek, bu parti işi değil, bu ülke işi. Biz, özellikle demokratik açılımla alakalı konumuzu hükümetlerden hükümetlere değişen değil, artık bir devlet politikası halinde görülmesi lazım geldiği için açıkladık. Devletin her kurumuyla beraber bu açılımı yapmak durumunda olduğumuzu söyledik dedi.
     Bakan Yıldız daha sonra Anayasa değişikliği teklifinin oylamalarına katılmak üzere Meclis e gitti. Burnu tamponlu şekilde Meclis Genel Kurul salonuna giren Yıldız, bakanların ve milletvekillerinin geçmiş olsun dileklerini kabul etti. Etrafını çeviren bakan ve vekillere sağlık durumuyla ilgili bilgi veren Yıldız, daha sonra oylamaya kadar dinlenmek üzere Başkanlık Divanı nın arka bölümünde bulunan dinlenme odasına geçti. Bakan Yıldız’ı dinlenme odasında Başbakan Erdoğan’da ziyaret etti. Başbakan Erdoğan’ın ziyareti sırasında Bakan Yıldız’ın dinlenmeye devam ettiği görüldü.

KIRIK BURUNLA MECLİSE GİTTİ


Saldırı sonrasında helikopterle Ankara ya götürülerek Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavisine devam edilen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, yaklaşık 4 saat kaldığı hastaneden Anayasa değişikliği oylamasına katılmak üzere ayrıldı.
      Hastaneden çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldız, tüm şehitleri rahmetle, minnetle ve şükranla andığını söyledi.
      Yıldız, “Biz, kırılsa da dökülse de bir bütün olarak yolumuza devam edeceğiz. Bununla alakalı eğer bu tip saldırılarla yıldırılmak isteniyorsak, -tam tersini söyleyeyim arkadaşlar, hissettiğimi söylüyorum- bu ülke için çok daha fazla çalışacağım. Bu ülkenin ahengi için, birliği ve beraberliği için çok daha fazla çalışacağım dedi.
          Sözlerini, Bu ülke bizim, bu şehitler bizim, şehit ailelerimiz bizim diye sürdüren Yıldız, Kayseri de 100 tane dairenin Büyükşehir Belediyesi tarafından TOKİ den alınarak şehit ailelerine hibe edildiğini söyledi.
     Yıldız, siyasetin her tarafta yapılabileceğini, ancak şehit aileleri ve şehit kanı üzerinden siyaset yapılamayacağını vurgulayarak, Bunu, grubu bulunan bulunmayan bütün partilere hitap ederek seslendiriyorum. Her şey üzerinden siyaset yapılabilir, ama bu ülke için canını feda etmiş şehitler üzerinden yapılmaz... O açıdan açık ve net söylüyorum. Ben, hasta olsam da hasta yatağımda olsam da ben sedye ile bile TBMM ye gitmeyi göze almıştım. O yüzden, hiç kimse bizi yıldıramaz. Biz, Sayın Başbakanımızın bize çizdiği hedef doğrultusunda, gece gündüz demeden koşturuyoruz. İnşallah daha çok koşturacağız bundan sonra diye konuştu.
     Bir gazetecinin, Bu tür saldırılar, muhalefetin tavrından mı kaynaklanıyor? sorusu üzerine Bakan Yıldız, olayın fevri bir davranış değil provokasyon olduğunu düşündüğünü söyledi.
         Yıldız, Nereden cesaret alıyorlarsa alsınlar, ben o konuda genel bir cümle kullanacağım. Lokal, fevri bir davranıştır diye ümit etmek istiyorum, ama provokasyonun Türkiye nin dört bir yerinde görüyoruz. Ben o yüzden, bunun fevri bir davranış olabilmesi konusunda ümitlerim daha da azaldı. Provokasyonun parçası olmak demek, bu parti işi değil, bu ülke işi. Biz, özellikle demokratik açılımla alakalı konumuzu hükümetlerden hükümetlere değişen değil, artık bir devlet politikası halinde görülmesi lazım geldiği için açıkladık. Devletin her kurumuyla beraber bu açılımı yapmak durumunda olduğumuzu söyledik dedi.
     Bakan Yıldız daha sonra Anayasa değişikliği teklifinin oylamalarına katılmak üzere Meclis e gitti. Burnu tamponlu şekilde Meclis Genel Kurul salonuna giren Yıldız, bakanların ve milletvekillerinin geçmiş olsun dileklerini kabul etti. Etrafını çeviren bakan ve vekillere sağlık durumuyla ilgili bilgi veren Yıldız, daha sonra oylamaya kadar dinlenmek üzere Başkanlık Divanı nın arka bölümünde bulunan dinlenme odasına geçti. Bakan Yıldız’ı dinlenme odasında Başbakan Erdoğan’da ziyaret etti. Başbakan Erdoğan’ın ziyareti sırasında Bakan Yıldız’ın dinlenmeye devam ettiği görüldü.

Klozetlere dikkat!

Klozetler, parazitel, mantar, tifo, dizanteri ve hepatit-A gibi hastalıklara yol açabilir.Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Uzmanı Dr. Ahmet Özkul,bulaşıcı hastalıkların yayılmaması için tuvalet kullanımının çok önemli olduğunu söyledi.
Alafranga tuvaletlerin genel kullanımlarda oldukça zararlı olduğuna dikkat çeken Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Uzmanı Dr. Ahmet Özkul, şöyle konuştu: ''Bizim kültürümüzde alaturka tuvaletler var. Ama son dönemde modernleşmeyle birlikte alafranga tuvaletlerle karşılaşıyoruz. Genel kullanım amaçlı olan tuvaletlerde, alafranga tuvaletler birçok hastalıkların bulaşmasına ve temizliğin yerine getirilemeyişine sebep oluyor. Onun için topluma açık tuvaletlerde klozetlerin kullanılması zararlı oluyor, doğru olmuyor. Klozetler, parazitel hastalıklar, mantar hastalıkları, tifo, dizanteri ve hepatit A gibi dışkıyla bulaşan hastalıkların bulaşmasına sebep olabilmektedir. Genel kullanımlı merkezlerde mutlaka alaturka tuvaletin olması gerekir. Bu halk sağlığı açısından olduça önemlidir.''
Özellikle çocukların umuma açık tuvaletlerde alafranga tuvalet kullanmaması konusunda uyarıda bulunan Özkul, çocukların klozetlerden mikrop kapma ihtimalinin daha yüksek olduğunu söyledi. En azından genel tuvaletlerde çocuklar için alaturka tuvaletler olması gerektiğini anlatan Dr. Özkul, "Çocukların klozetli tuvaletlerden korunmasını sağlamalıyız. Bizim kültürümüzde olan alafranga tuvaletler daha sağlıklı ve daha hijyeniktir'' dedi.



İHA

Klozetlere dikkat!

Klozetler, parazitel, mantar, tifo, dizanteri ve hepatit-A gibi hastalıklara yol açabilir.Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Uzmanı Dr. Ahmet Özkul,bulaşıcı hastalıkların yayılmaması için tuvalet kullanımının çok önemli olduğunu söyledi.
Alafranga tuvaletlerin genel kullanımlarda oldukça zararlı olduğuna dikkat çeken Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Uzmanı Dr. Ahmet Özkul, şöyle konuştu: ''Bizim kültürümüzde alaturka tuvaletler var. Ama son dönemde modernleşmeyle birlikte alafranga tuvaletlerle karşılaşıyoruz. Genel kullanım amaçlı olan tuvaletlerde, alafranga tuvaletler birçok hastalıkların bulaşmasına ve temizliğin yerine getirilemeyişine sebep oluyor. Onun için topluma açık tuvaletlerde klozetlerin kullanılması zararlı oluyor, doğru olmuyor. Klozetler, parazitel hastalıklar, mantar hastalıkları, tifo, dizanteri ve hepatit A gibi dışkıyla bulaşan hastalıkların bulaşmasına sebep olabilmektedir. Genel kullanımlı merkezlerde mutlaka alaturka tuvaletin olması gerekir. Bu halk sağlığı açısından olduça önemlidir.''
Özellikle çocukların umuma açık tuvaletlerde alafranga tuvalet kullanmaması konusunda uyarıda bulunan Özkul, çocukların klozetlerden mikrop kapma ihtimalinin daha yüksek olduğunu söyledi. En azından genel tuvaletlerde çocuklar için alaturka tuvaletler olması gerektiğini anlatan Dr. Özkul, "Çocukların klozetli tuvaletlerden korunmasını sağlamalıyız. Bizim kültürümüzde olan alafranga tuvaletler daha sağlıklı ve daha hijyeniktir'' dedi.



İHA

Açık büfeye dikkat!

Açık büfelerde sınırsız tüketim, en başta mide sorunlarına yol açıyor...
Havaların ısınmasıyla birlikte turizm de canlanıyor. Oteller şimdiden büyük ölçüde doldu.
Otellerde açık büfede bulunan lezzetli çeşit çeşit yemek ve tatlılar iştah kabartıyor. Ancak uzmanlar uyarıyor: Tatilinizin zehir olmasını istemiyorsanız açık büfeye dikkat edin her şeyi yemeye çalışmayın.
Diyetisyen Fatma Aykul’a göre tatil ve davetlerde en büyük tehlike onlarca gıdanın yer aldığı açık büfeler.
Kişinin normal beslenme alışkanlığının dışa çıkmasının başta mide problemlerine yol açtığını ifade eden Aykul, şeker, kalp ve tansiyon hastalarının da tatilde bile olsalar yeme ve içmelerine çok dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizdi. Aykul, şu uyarılarda bulundu:
''Açık büfelerde sınırsız tüketim kilo almanın yanı sıra en başta mide sorunlarına yol açıyor. Bu kadar çok çeşit ve yemeye alışık olmayan midede yanma, şişkinlik ve bir çok rahatsızlık belirmeye başlıyor. Bunun yanında hazım problemleri de yaşanıyor. Şeker, kalp, tansiyon hastaları için aşırı ve dikkatsiz tüketmek zaten büyük bir risk taşıyor. İstenmeyen sonuçlar ortaya çıkıyor. Tatilinizin zehir olmasını istemiyorsanız günlük gıda ihtiyacınız kadar tüketmeye dikkat etmelisiniz. Şekerli, yağlı besinlerin çok ve sık sık tüketmekten kaçınmalısınız.''
KAHVALTIYI ATLAMAYIN
Tatilde bile olunsa mutlaka kahvaltı yapılmasını öneren Aykul, kahvaltıyı atlamamanın sağlıklı bir yaşam için altın bir kural olduğunu hatırlattı. Aykul, şu bilgileri verdi:
''Tatilde kahvaltı atlanabiliyor. Bu da geç kalkmak mazeret olarak gösteriliyor. Oysa tatil bütün alışkanlıkların değiştirildiği bir zaman dilimi değildir. Kahvaltı hayatımız boyunca hiçbir gün atlamayacağımız çok önemli bir öğündür. Ne yazık ki tatillerde kahvaltı pek önemsenmiyor. Öğün sayısı ikiye düşüyor. Bu da metabolizmayı yavaşlatıyor, sindirimi zorlaştırıyor ve bir çok hastalığa davetiye çıkarıyor.''
AÇIK BÜFEDE AZ TÜKETMENİN PÜF NOKTALARI
Aykul'a göre açık büfelerde az tüketmenin bazı püf noktaları var. İşte bütün çekiciliğine ve iştah kabartmasına rağmen açık büfelerden az tüketmenin yolları:
  • Öncelikle sağlıklı bir yaşamı aklınızdan çıkarmayın. ?Nasıl olsa tatildeyim, tatilden sonra yeme içmeme dikkat ederim? düşüncesini kafanızdan atın.
  • Küçük servis tabaklarını tercih edin, bu israfı da engelleyecektir.
  • Açık büfeyi önce şöyle bir gezin. Bu size ne yiyeceğinize fikir verir ve bu her şeyden sırayla almanızın önüne geçer.
  • Yemek gruplarından sadece birini tercih edin. (Ana yemek ve tatlılardan birkaç çeşit tüketmeyin. Her gün farklı çeşitleri az miktarda tüketebilirsiniz)
  • Yemeklerinizi yavaş yavaş çiğneyerek uzun sürede yiyin. Bu size çok yemekten alıkoyacaktır.
  • Doyduğunuzu hissettiğinizde ilave yemek almayın.
  • Zaman zaman tartılın, kilo almamaya dikkat edin.
  • Bol bol yürüyüş yapın ve şekersiz sıvılar tüketin.

Açık büfeye dikkat!

Açık büfelerde sınırsız tüketim, en başta mide sorunlarına yol açıyor...
Havaların ısınmasıyla birlikte turizm de canlanıyor. Oteller şimdiden büyük ölçüde doldu.
Otellerde açık büfede bulunan lezzetli çeşit çeşit yemek ve tatlılar iştah kabartıyor. Ancak uzmanlar uyarıyor: Tatilinizin zehir olmasını istemiyorsanız açık büfeye dikkat edin her şeyi yemeye çalışmayın.
Diyetisyen Fatma Aykul’a göre tatil ve davetlerde en büyük tehlike onlarca gıdanın yer aldığı açık büfeler.
Kişinin normal beslenme alışkanlığının dışa çıkmasının başta mide problemlerine yol açtığını ifade eden Aykul, şeker, kalp ve tansiyon hastalarının da tatilde bile olsalar yeme ve içmelerine çok dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizdi. Aykul, şu uyarılarda bulundu:
''Açık büfelerde sınırsız tüketim kilo almanın yanı sıra en başta mide sorunlarına yol açıyor. Bu kadar çok çeşit ve yemeye alışık olmayan midede yanma, şişkinlik ve bir çok rahatsızlık belirmeye başlıyor. Bunun yanında hazım problemleri de yaşanıyor. Şeker, kalp, tansiyon hastaları için aşırı ve dikkatsiz tüketmek zaten büyük bir risk taşıyor. İstenmeyen sonuçlar ortaya çıkıyor. Tatilinizin zehir olmasını istemiyorsanız günlük gıda ihtiyacınız kadar tüketmeye dikkat etmelisiniz. Şekerli, yağlı besinlerin çok ve sık sık tüketmekten kaçınmalısınız.''
KAHVALTIYI ATLAMAYIN
Tatilde bile olunsa mutlaka kahvaltı yapılmasını öneren Aykul, kahvaltıyı atlamamanın sağlıklı bir yaşam için altın bir kural olduğunu hatırlattı. Aykul, şu bilgileri verdi:
''Tatilde kahvaltı atlanabiliyor. Bu da geç kalkmak mazeret olarak gösteriliyor. Oysa tatil bütün alışkanlıkların değiştirildiği bir zaman dilimi değildir. Kahvaltı hayatımız boyunca hiçbir gün atlamayacağımız çok önemli bir öğündür. Ne yazık ki tatillerde kahvaltı pek önemsenmiyor. Öğün sayısı ikiye düşüyor. Bu da metabolizmayı yavaşlatıyor, sindirimi zorlaştırıyor ve bir çok hastalığa davetiye çıkarıyor.''
AÇIK BÜFEDE AZ TÜKETMENİN PÜF NOKTALARI
Aykul'a göre açık büfelerde az tüketmenin bazı püf noktaları var. İşte bütün çekiciliğine ve iştah kabartmasına rağmen açık büfelerden az tüketmenin yolları:
  • Öncelikle sağlıklı bir yaşamı aklınızdan çıkarmayın. ?Nasıl olsa tatildeyim, tatilden sonra yeme içmeme dikkat ederim? düşüncesini kafanızdan atın.
  • Küçük servis tabaklarını tercih edin, bu israfı da engelleyecektir.
  • Açık büfeyi önce şöyle bir gezin. Bu size ne yiyeceğinize fikir verir ve bu her şeyden sırayla almanızın önüne geçer.
  • Yemek gruplarından sadece birini tercih edin. (Ana yemek ve tatlılardan birkaç çeşit tüketmeyin. Her gün farklı çeşitleri az miktarda tüketebilirsiniz)
  • Yemeklerinizi yavaş yavaş çiğneyerek uzun sürede yiyin. Bu size çok yemekten alıkoyacaktır.
  • Doyduğunuzu hissettiğinizde ilave yemek almayın.
  • Zaman zaman tartılın, kilo almamaya dikkat edin.
  • Bol bol yürüyüş yapın ve şekersiz sıvılar tüketin.

İşte bedelli açıklaması

AKP'li vekiller Bakan Gönül’den bedelli askerliğin çıkarılmasını istedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bedelli askerlik konusuyla ilgili olarak sürpriz çıkışının ardından dün de Ak Parti grup toplantısında milletvekilleri Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’den bedelli askerliğin çıkarılmasını istedi. Milliyet'in haberine göre taleplere kapıyı kapatmayan Gönül, “Söz Başbakan’da. O ne derse onu yaparız” yanıtını verdi. Erdoğan’ın önceki günkü bedelli askerlik taleplerinin yoğunluğuna ilişkin sorular üzerine, “Bakanımla ve Genelkurmay Başkanı ile konuyu tekrar müzakare edeceğim” demişti.
Basına “no comment”
Dün yapılan Ak Parti grup toplantısında milletvekilleri ve gazeteciler Gönül’e bedelli askerliği sordu. Bazı milletvekilleri Gönül’den bedelli askerlik uygulamasının yapılmasını istedi. Gönül de “Söz Başbakan’da. O ne derse onu yaparız” dedi.
Başbakan’ın bedelli askerlik konusuyla ilgili sözlerine yorum yapmak istemeyen Gönül, gülerek, “Görüşümü vermeyeceğim. Ben de Başbakan’ın sözlerini dinledim. Sayın Başbakan’ın konuştuğu yerde bizim konuşmamız olur mu? Yorum yok. No comment. Benimle görüşünce düşüncelerimi ona söylerim” diye konuştu.
Erdoğan önceki gün, bedelli askerliğe ilişkin çok sayıda mail geldiğini böyleyen gazetecilere, “Gelen mailleri bir klasöre koysanız da bunu Silahlı Kuvvetler’e gönderseniz çok iyi olur. Ve Milli Savunma Bakanlığımıza. Milli Savunma Bakanımız ve Genelkurmay Başkanımız ile bu konuyu tekrar müzakere ederiz” demişti.
‘Bedelliyi izah edemeyiz’Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, 29 Nisan 2009’da düzenlediği toplantıda bedelli askerlik konusunda şunları söylemişti: “Eğer, o sene askere giden yükümlü talebi, müracaat eden personel talebi bizim ihtiyacımızdan fazla olursa uygulanabilir. Silahlı Kuvvetler’in ihtiyacını karşılayamama durumunda, bizim TSK olarak bedelli askerlik uygulamasını düşünmemiz söz konusu değil. Bir de bunun moral boyutu var. Türkiye terörle mücadele ediyor. Terörle mücadele devam ettiği zaman kimse bedelli askerliğe ‘evet’ diyemez. Biz bunu insanımıza nasıl anlatırız?"

İşte bedelli açıklaması

AKP'li vekiller Bakan Gönül’den bedelli askerliğin çıkarılmasını istedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bedelli askerlik konusuyla ilgili olarak sürpriz çıkışının ardından dün de Ak Parti grup toplantısında milletvekilleri Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’den bedelli askerliğin çıkarılmasını istedi. Milliyet'in haberine göre taleplere kapıyı kapatmayan Gönül, “Söz Başbakan’da. O ne derse onu yaparız” yanıtını verdi. Erdoğan’ın önceki günkü bedelli askerlik taleplerinin yoğunluğuna ilişkin sorular üzerine, “Bakanımla ve Genelkurmay Başkanı ile konuyu tekrar müzakare edeceğim” demişti.
Basına “no comment”
Dün yapılan Ak Parti grup toplantısında milletvekilleri ve gazeteciler Gönül’e bedelli askerliği sordu. Bazı milletvekilleri Gönül’den bedelli askerlik uygulamasının yapılmasını istedi. Gönül de “Söz Başbakan’da. O ne derse onu yaparız” dedi.
Başbakan’ın bedelli askerlik konusuyla ilgili sözlerine yorum yapmak istemeyen Gönül, gülerek, “Görüşümü vermeyeceğim. Ben de Başbakan’ın sözlerini dinledim. Sayın Başbakan’ın konuştuğu yerde bizim konuşmamız olur mu? Yorum yok. No comment. Benimle görüşünce düşüncelerimi ona söylerim” diye konuştu.
Erdoğan önceki gün, bedelli askerliğe ilişkin çok sayıda mail geldiğini böyleyen gazetecilere, “Gelen mailleri bir klasöre koysanız da bunu Silahlı Kuvvetler’e gönderseniz çok iyi olur. Ve Milli Savunma Bakanlığımıza. Milli Savunma Bakanımız ve Genelkurmay Başkanımız ile bu konuyu tekrar müzakere ederiz” demişti.
‘Bedelliyi izah edemeyiz’Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, 29 Nisan 2009’da düzenlediği toplantıda bedelli askerlik konusunda şunları söylemişti: “Eğer, o sene askere giden yükümlü talebi, müracaat eden personel talebi bizim ihtiyacımızdan fazla olursa uygulanabilir. Silahlı Kuvvetler’in ihtiyacını karşılayamama durumunda, bizim TSK olarak bedelli askerlik uygulamasını düşünmemiz söz konusu değil. Bir de bunun moral boyutu var. Türkiye terörle mücadele ediyor. Terörle mücadele devam ettiği zaman kimse bedelli askerliğe ‘evet’ diyemez. Biz bunu insanımıza nasıl anlatırız?"

Eyfyallayöküll tetikler korkusu

İzlanda'daki yanardağ patlamasının ardından yayılan dedikodu Kayseri'yi ayaklandırdı.
Avrupa'yı karanlığa bürüyen, hava trafiğini felç eden İzlanda'daki Eyfyallayöküll Yanardağı patlaması, Kayseri'de endişeye yol açtı. Kayserililer, Jeoloji Mühendisleri Odası'nın telefonları kilitlendi.
Eyfyallayöküll Yanardağı'nın 190 yıl aradan sonra yeniden faaliyete geçmesi üzerine endişeye kapılan Kayserililer, Jeoloji Mühendisleri Kayseri Odası'na telefon yağdırarak “Erciyes Dağı da patlar mı ?” diye sormaya başladı. Gelen telefonlarla başa çıkamayan Oda başkanı Adnan Evsen, “Erciyes yanardağı 800 yıl önce patladı. Böyle bir tehlike yok. Kimsenin endişesi olmasın” açıklaması yaptı.

Bilim adamları, günümüzde herhangi bir aktivitesi olmayan Erciyes Volkanik Dağı'nı sönmüş (pasif) bir volkanik dağ olarak tanımlıyor.

Eyfyallayöküll tetikler korkusu

İzlanda'daki yanardağ patlamasının ardından yayılan dedikodu Kayseri'yi ayaklandırdı.
Avrupa'yı karanlığa bürüyen, hava trafiğini felç eden İzlanda'daki Eyfyallayöküll Yanardağı patlaması, Kayseri'de endişeye yol açtı. Kayserililer, Jeoloji Mühendisleri Odası'nın telefonları kilitlendi.
Eyfyallayöküll Yanardağı'nın 190 yıl aradan sonra yeniden faaliyete geçmesi üzerine endişeye kapılan Kayserililer, Jeoloji Mühendisleri Kayseri Odası'na telefon yağdırarak “Erciyes Dağı da patlar mı ?” diye sormaya başladı. Gelen telefonlarla başa çıkamayan Oda başkanı Adnan Evsen, “Erciyes yanardağı 800 yıl önce patladı. Böyle bir tehlike yok. Kimsenin endişesi olmasın” açıklaması yaptı.

Bilim adamları, günümüzde herhangi bir aktivitesi olmayan Erciyes Volkanik Dağı'nı sönmüş (pasif) bir volkanik dağ olarak tanımlıyor.

Her gün 40 gram çikolata!

"Günde 40 gram bitter çikolata tüketiminin kanserin önlenmesine yardımcı oluyor..."
Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü Sorumlusu Diyetisyen Ayşe Korkmaz, günde 40 gram bitter çikolata tüketiminin kanserin önlenmesine yardımcı olduğunu ifade ederek, "Kakao içeriği yüksek olan çikolata çeşitleri tercih edilmelidir" dedi.

Diyetisyen Ayşe Korkmaz, besin öğeleri açısından bakıldığında çikolatanın kalsiyum, fosfor, magnezyum, demir, çinko ve bakır gibi mineraller içerdiğini, ayrıca, çikolatanın kanser ve kalp hastalıklarının önlenmesinde, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde de olumlu etkileri olduğunu söyledi.

Çikolatada, polifenol ve içeriğindeki prosiyanidin, epikateşin, kateşin gibi antioksidan bileşimler bulunduğunu kaydeden Korkmaz, "Meyve, sebze, şarap ve yeşil çaya kıyasla, çikolata ve kakaonun çok daha fazla polifenol içerdiği saptanmıştır. Polifenoller antioksidan özelliğe sahip bileşiklerdir. Yapılan son çalışmalarda çikolatanın sağlığını koruyan 'flavonoid'leri bol miktarda içerdiği tespit edilmiştir. Çikolatada bulunan flavonoidler (flavanoller ve prosiyanidinler) yeşil çay ve üzüm flavonoidleri gibi antioksidan savunma gücüne büyük katkı sağlamaktadır. Antioksidan kapasitesinin artması, kalp ve damar hasarlarından korunmada olumlu etkiler sağlamaktadır" dedi.

Alman İnsan Beslenmesi Enstitüsü tarafından yaklaşık 19 bin yetişkinin beslenme alışkanlıklarının incelenmesiyle yapılan bir araştırmanın sonuçlarına da değinen Korkmaz, her gün 7.5 gram çikolata yiyenlerin tansiyonunun daha düşük olduğu, bu kişilerde kalp krizi ve inme riskinin yüzde 39 daha az olduğunun tespit edildiğini vurguladı.

Korkmaz, "Polifenol, kardiyovasküler hastalıkların önlenmesinde de etki göstermektedir. Kakao polifenolü, kanın incelmesine yardımcı olup, pıhtılaşmayı engellediği için kalp krizi ve felç riskini azaltmaktadır. Ayrıca yapılan çalışmalar, kakao polifenolünün aynı zamanda bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesinde de etkin rol oynadığını ortaya koymuştur. California Üniversitesi tarafından düzenlenen bir araştırmada, gönüllü deneklerden ilk aşamada aç karnına, ikinci aşamada kakao içtikten sonra kan örnekleri alınmıştır. Kakao içtikten sonra alınan kan örneklerinde, kanın pıhtılaşmasında ve kalp hastalıkların ın oluşumunda önemli rol oynayan trombositlerin etkinliğinin azaldığı görülmüştür. Yapılan bir diğer araştırmaya göre 50 gramlık bir çikolata bir kadeh kırmızı şarap içinde bulunan antioksidanlara eşdeğerde kimyasal madde içerdiği belirtilmiştir. Bir başka deyişle çikolatanın kalp krizi ya da beyin kanamasını önlemesi olasıdır" açıklamasında bulundu.

Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü Sorumlusu Dyt. Ayşe Korkmaz, çikolatanın phenethylamine (PEA) içerdiğini, phenethylaminenin ise sinir sistemini uyarıp, bazı salgıların salınmasını tetiklediğini, ağrıları dindirip insanın kendini iyi hissetmesini sağladığını ifade etti.
Çikolatanın aynı zamanda cinsel uyarıcı ve keyif verici özelliğinin de bulunduğunu hatırlatan Korkmaz, "Çikolata beyindeki serotonin seviyesini arttırır ve mutluluk hissi verir. Kadınlar erkeklere nispeten çikolatanın bu özelliklerine karşı daha duyarlıdır. Çikolata, beyni rahatlatıp gevşetir, mutluluk verir, beynin endorfin salgılamasına neden olur. Bu salgı, mutluluk duymamızı sağlar" ifadelerini kullandı.
Günde 40 gram bitter çikolata (yüzde 70 kakao içeren) tüketiminin vücuda önemli miktarda polifenol sağlayabildiğini ve böylece kadiyovasküler hastalıklar ile kanserin önlenmesine yardımcı olabildiğini kaydeden Diyetisyen Ayşe Korkmaz, "Aralarda yenilen atıştırmalıkların, şeker tüketiminin verdiği keyif nedeniyle insanların beslenme alışkanlıklarının her zaman bir parçası olacağını kabul edersek, bu alışkanlığın hiçbir besin değeri olmayan boş, şekerli abur cuburlar yerine bitter çikolata ile değiştirilmesi kronik hastalıkların önlenmesine önemli ölçüde katkı sağlayabileceği söylenebilir. Sonuç olarak, birçok faydası yanında çikolatanın yağ, şeker içeriği de yüksek olduğu için unutulmamalıdır. Bu nedenle günlük beslenme içerisinde dikkat tüketilmesi gerekmekte ve kakao içeriği yüksek olan çikolata çeşitleri tercih edilmelidir" dedi.

İHA

Her gün 40 gram çikolata!

"Günde 40 gram bitter çikolata tüketiminin kanserin önlenmesine yardımcı oluyor..."
Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü Sorumlusu Diyetisyen Ayşe Korkmaz, günde 40 gram bitter çikolata tüketiminin kanserin önlenmesine yardımcı olduğunu ifade ederek, "Kakao içeriği yüksek olan çikolata çeşitleri tercih edilmelidir" dedi.

Diyetisyen Ayşe Korkmaz, besin öğeleri açısından bakıldığında çikolatanın kalsiyum, fosfor, magnezyum, demir, çinko ve bakır gibi mineraller içerdiğini, ayrıca, çikolatanın kanser ve kalp hastalıklarının önlenmesinde, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde de olumlu etkileri olduğunu söyledi.

Çikolatada, polifenol ve içeriğindeki prosiyanidin, epikateşin, kateşin gibi antioksidan bileşimler bulunduğunu kaydeden Korkmaz, "Meyve, sebze, şarap ve yeşil çaya kıyasla, çikolata ve kakaonun çok daha fazla polifenol içerdiği saptanmıştır. Polifenoller antioksidan özelliğe sahip bileşiklerdir. Yapılan son çalışmalarda çikolatanın sağlığını koruyan 'flavonoid'leri bol miktarda içerdiği tespit edilmiştir. Çikolatada bulunan flavonoidler (flavanoller ve prosiyanidinler) yeşil çay ve üzüm flavonoidleri gibi antioksidan savunma gücüne büyük katkı sağlamaktadır. Antioksidan kapasitesinin artması, kalp ve damar hasarlarından korunmada olumlu etkiler sağlamaktadır" dedi.

Alman İnsan Beslenmesi Enstitüsü tarafından yaklaşık 19 bin yetişkinin beslenme alışkanlıklarının incelenmesiyle yapılan bir araştırmanın sonuçlarına da değinen Korkmaz, her gün 7.5 gram çikolata yiyenlerin tansiyonunun daha düşük olduğu, bu kişilerde kalp krizi ve inme riskinin yüzde 39 daha az olduğunun tespit edildiğini vurguladı.

Korkmaz, "Polifenol, kardiyovasküler hastalıkların önlenmesinde de etki göstermektedir. Kakao polifenolü, kanın incelmesine yardımcı olup, pıhtılaşmayı engellediği için kalp krizi ve felç riskini azaltmaktadır. Ayrıca yapılan çalışmalar, kakao polifenolünün aynı zamanda bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesinde de etkin rol oynadığını ortaya koymuştur. California Üniversitesi tarafından düzenlenen bir araştırmada, gönüllü deneklerden ilk aşamada aç karnına, ikinci aşamada kakao içtikten sonra kan örnekleri alınmıştır. Kakao içtikten sonra alınan kan örneklerinde, kanın pıhtılaşmasında ve kalp hastalıkların ın oluşumunda önemli rol oynayan trombositlerin etkinliğinin azaldığı görülmüştür. Yapılan bir diğer araştırmaya göre 50 gramlık bir çikolata bir kadeh kırmızı şarap içinde bulunan antioksidanlara eşdeğerde kimyasal madde içerdiği belirtilmiştir. Bir başka deyişle çikolatanın kalp krizi ya da beyin kanamasını önlemesi olasıdır" açıklamasında bulundu.

Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü Sorumlusu Dyt. Ayşe Korkmaz, çikolatanın phenethylamine (PEA) içerdiğini, phenethylaminenin ise sinir sistemini uyarıp, bazı salgıların salınmasını tetiklediğini, ağrıları dindirip insanın kendini iyi hissetmesini sağladığını ifade etti.
Çikolatanın aynı zamanda cinsel uyarıcı ve keyif verici özelliğinin de bulunduğunu hatırlatan Korkmaz, "Çikolata beyindeki serotonin seviyesini arttırır ve mutluluk hissi verir. Kadınlar erkeklere nispeten çikolatanın bu özelliklerine karşı daha duyarlıdır. Çikolata, beyni rahatlatıp gevşetir, mutluluk verir, beynin endorfin salgılamasına neden olur. Bu salgı, mutluluk duymamızı sağlar" ifadelerini kullandı.
Günde 40 gram bitter çikolata (yüzde 70 kakao içeren) tüketiminin vücuda önemli miktarda polifenol sağlayabildiğini ve böylece kadiyovasküler hastalıklar ile kanserin önlenmesine yardımcı olabildiğini kaydeden Diyetisyen Ayşe Korkmaz, "Aralarda yenilen atıştırmalıkların, şeker tüketiminin verdiği keyif nedeniyle insanların beslenme alışkanlıklarının her zaman bir parçası olacağını kabul edersek, bu alışkanlığın hiçbir besin değeri olmayan boş, şekerli abur cuburlar yerine bitter çikolata ile değiştirilmesi kronik hastalıkların önlenmesine önemli ölçüde katkı sağlayabileceği söylenebilir. Sonuç olarak, birçok faydası yanında çikolatanın yağ, şeker içeriği de yüksek olduğu için unutulmamalıdır. Bu nedenle günlük beslenme içerisinde dikkat tüketilmesi gerekmekte ve kakao içeriği yüksek olan çikolata çeşitleri tercih edilmelidir" dedi.

İHA

En yüksek antioksidan!

Mercimek, soya proteininden iki kat daha yüksek antioksidan aktiviteye sahip...
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) bünyesinde kurulan Biyoteknoloji ve Biyomühendislik Laboratuvarı'nda yapılan araştırmada, mercimek proteininin ülkenin en büyük tarımsal ithalat kalemleri arasında yer alan soya proteininden iki kat daha yüksek antioksidan aktiviteye sahip olduğu ortaya konuldu.
İYTE Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yemenicioğlu, halkın kanser ve kalp damar hastalıklarına karşı koruyucu etkileri bulunan antioksidan aktiviteye sahip gıdalarla ilgili geleneksel bilgilere sahip olduğunu, bunu bilimsel olarak analiz etmek amacıyla bir çalışma yaptıklarını dile getirerek, şu bilgileri verdi:
''Çay bilinen en önemli antioksidan kaynağıdır. Biz de çayı birim alarak karşılaştırma yaptık. Örneğin bir avuç yani yaklaşık 40 gram taze veya kuru cevizin antioksidan aktivitesinin 2 bardak siyah çaya eşit olduğunu, 1 avuç kuru fındığın ya da Antep fıstığının 1 bardak siyah çaya eşit olduğunu saptadık. Taze fındığın ise antioksidan aktivitesinin yarım bardak çaya eşit olduğu ortaya çıktı.''
Prof. Dr. Ahmet Yemenicioğlu, sebzeler arasında yaptıkları araştırmada da, aktioksidan etkisi bilinen biber çeşitleri arasında en fazla sivri biberin koruyucu etkiye sahip olduğunun ortaya çıktığını kaydetti.
Organik ürünlerle, konvansiyonel gıdalar arasında yapılan araştırmada ise fındık ve ceviz için bir farklılık belirlenmedi.
Yemenicioğlu, ''Türkiye'nin üretiminde dünyada ilk üçte yer aldığı mercimek ve nohut, mucize gıda olarak tanıtılan soya proteininden daha yüksek antioksidan değere sahip'' dedi.
Bir avuç mercimek proteininde 3 bardak siyah çaya eşit antioksidan aktivite tespit edildiğini belirten Yemenicioğlu, aynı miktarda soyada ise ancak 1,5 bardak antioksidanın bulunduğunu, nohudun soyayı biraz aşan bir aktiviteye sahip olduğunu kaydetti.

En yüksek antioksidan!

Mercimek, soya proteininden iki kat daha yüksek antioksidan aktiviteye sahip...
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) bünyesinde kurulan Biyoteknoloji ve Biyomühendislik Laboratuvarı'nda yapılan araştırmada, mercimek proteininin ülkenin en büyük tarımsal ithalat kalemleri arasında yer alan soya proteininden iki kat daha yüksek antioksidan aktiviteye sahip olduğu ortaya konuldu.
İYTE Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yemenicioğlu, halkın kanser ve kalp damar hastalıklarına karşı koruyucu etkileri bulunan antioksidan aktiviteye sahip gıdalarla ilgili geleneksel bilgilere sahip olduğunu, bunu bilimsel olarak analiz etmek amacıyla bir çalışma yaptıklarını dile getirerek, şu bilgileri verdi:
''Çay bilinen en önemli antioksidan kaynağıdır. Biz de çayı birim alarak karşılaştırma yaptık. Örneğin bir avuç yani yaklaşık 40 gram taze veya kuru cevizin antioksidan aktivitesinin 2 bardak siyah çaya eşit olduğunu, 1 avuç kuru fındığın ya da Antep fıstığının 1 bardak siyah çaya eşit olduğunu saptadık. Taze fındığın ise antioksidan aktivitesinin yarım bardak çaya eşit olduğu ortaya çıktı.''
Prof. Dr. Ahmet Yemenicioğlu, sebzeler arasında yaptıkları araştırmada da, aktioksidan etkisi bilinen biber çeşitleri arasında en fazla sivri biberin koruyucu etkiye sahip olduğunun ortaya çıktığını kaydetti.
Organik ürünlerle, konvansiyonel gıdalar arasında yapılan araştırmada ise fındık ve ceviz için bir farklılık belirlenmedi.
Yemenicioğlu, ''Türkiye'nin üretiminde dünyada ilk üçte yer aldığı mercimek ve nohut, mucize gıda olarak tanıtılan soya proteininden daha yüksek antioksidan değere sahip'' dedi.
Bir avuç mercimek proteininde 3 bardak siyah çaya eşit antioksidan aktivite tespit edildiğini belirten Yemenicioğlu, aynı miktarda soyada ise ancak 1,5 bardak antioksidanın bulunduğunu, nohudun soyayı biraz aşan bir aktiviteye sahip olduğunu kaydetti.

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...