Sayfalar

27 Mart 2015 Cuma

Üç yeni iPhone geliyor fiyatlar düşüyor

Bu yıl Apple üç yeni iPhone'la geliyor. Üç farklı ekran boyutuyla gelecek iPhone'lar mevcut iPhone'ların fiyatlarını da düşürecek.


Digitimes'ın haberine göre 2015'in ikinci yarısında, büyük olasılıkla da eylül ayında, Apple yeni iPhone'larını tanıtacak. Geçen yıla göre ise Apple bir yeni iPhone daha fazla çıkaracak.
KÜÇÜK iPHONE'LAR GERİ DÖNÜYOR

iPhone 5S ve öncesinden alışık olduğumuz 4 inç ekranlı iPhone'lar yeni modelleriyle geri dönüyor. Apple küçük ekran iPhone'lara alışanların talebini bu yıl göz ardı etmeyerek 4 inç ekranlı iPhone duyuracak. Beraberinde ise geçen yıl olduğu gibi 4.7 inç ve 5.5 inç ekran boyutlarıyla iki iPhone daha ortaya çıkaracak.

19 Mart 2015 Perşembe

Hava Kuvvetleri Komutanlığı 5 bin sözleşmeli er alacak


Hava Kuvetleri Komutanlığı sözleşmeli erbaş/er olarak personel alacağını duyurdu. Hava Kuvetleri Kоmutanlığı en az 2009 lira maaşla çalışacak sözleşmeli erbaş/er personel alacağını duyurdu . Bilgi veren askeri kaynaklar аlınаcаk sözleşmeli personel sаyısının 5 bin kişiyi bulacağını söylediler . SÖZLEŞMELİ ERE EN AZ 2009 LİRA Edinilen bilgiye göre Hava Kuvvetleri'ne sözleşmeli er olarak girecek bir kişinin ilk maaşı en az 2009 lira olаcаk. Görev yаpılаn yеrin zorluğunа göre ilk maaş 3 bin 566 liraya kadar çıkаbilecek. Sözleşmeli personel 3 yıl sonunda ayrılmak istеdiğindе en az 30 bin 584 lira tazminat alacak. Bu miktar, çalışma süresi uzаdıkçа dаhа da artacak . SON BAŞVURU TARİHİ 10 NİSAN Hava Kuvvetleri'ne sözleşmeli personel alımı için son başvuru tarihinin 10 Nisan 2015 olduğu bildirildi. Hava Kuvvetleri'ne başvuru yapmak isteyenler “http://www.tekok.edu.tr/” internet adrеsinin ana sayfasındaki “Güncеl” bölümünde yer alan “2015 Yılı Sözleşmeli Er Temini” sayfasında hеr türlü ayrıntılı bilgiye sahip olаbilirler .

Korsan Windows'lara Müjde

Microsoft, Windows 10 ile birlikte korsan Windows kullanıcılarını affetmeye hazırlanıyor. Ücretsiz yükseltme hakkından, illegal Windows kullanıcıları da yararlanabilecek.
Windows 10 ile birlikte radikal dönüşümlere hazırlanan Microsoft, kullanıcılarla da yeni bir başlangıç yapmaya kararlı. Reuters'in haberine göre, yazılım devi illegal Windows kullanıcılarını affetmederek Windows 10 sürümü ile temiz bir sayfa açacak. Windows 7, 8 ve 8.1 kullanıcılarına ilk yıl için sunulan ücretsiz yükseltme hakkından, hali hazırda kırılmış Windows kopyası kullanan kişiler de yararlanabilecek.


Microsoft müşterilere güveniyor
Konu hakkındaki açıklamaların kaynağında ise Microsoft İşletim Sistemleri Bölümü Lideri Terry Myerson bulunuyor. Windows 10 kalifikasyonunu sağlayan lisanslı ya da lisansız tüm PC'ler için güncellemenin sunulacağını açıklayan Myerson, müşterilerin lisanslı bir Windows kullanmanın değerini anladıklarına inandıklarını belirtti. Ayrıca, müşterileri legal bir kopyaya taşımanın kolay olduğunu da sözlerine ekledi.

Geçiş süreci hızlı olabilir
Microsoft yöneticisinin açıklamaları, Windows 10'un sistem gereksinimlerini karşılayan tüm PC'lerde ücretsiz kullanılabileceği anlamına geliyor. Şirketin bu hamlesinin ardında ise yeni işletim sisteminin getirdiği Cortana, One Drive, modern uygulama mağazası gibi yenilikler ve servisler için daha geniş potansiyel kullanıcı tabanı sağlaması gösteriliyor. Böylece Microsoft, yeni servisleri için daha fazla geri bildirim olanağı sağlayacak. Ayrıca, "tek platform" odaklı yeni işletim sistemine geçiş sürecini de hızlandıracak.

Beşiktaş Club Brugge maçı ne zaman, saat kaçta, hangi kanalda?

Heyecan dorukta, tüm Türkiye Beşiktaş için kenetlendi. UEFA Avrupa Ligi’nde Beşiktaş, kendi sahasında Club Brugge’u ağırlayacak. Siyah beyazlı ekip, bu akşam Brugge’u bir farkla yenerse çeyrek finale çıkacak. Peki Beşiktaş Club Brugge maçı ne zaman? Saat kaçta? Ve hangi kanalda? İşte maç hakkında tüm bilgiler.

UEFA Avrupa Ligi’ndeki temsilcimiz Beşiktaş, bu akşam tarihindeki en kritik maçlardan birisine çıkıyor. Belçika temsilcisi Brugge ile karşılaşacak olan Beşiktaş, ilk maçı 2-1’lik şanssız bir skorla kaybetmişti. Ancak Brugge takımının performansı herkeste ‘Elenmeyecek bir takım değil’ izlenimi yarattı. Beşiktaş, bu akşam Club Brugge’u bir gol farkla yenmesi gerekiyor.

BEŞİKTAŞ CLUB BRUGGE MAÇI NE ZAMAN?
Beşiktaş Club Brugge maçı bu akşam saat 22.05’te başlayacak.

MAÇ HANGİ KANALDA YAYINLANACAK?
Beşiktaş Club Brugge maçı bu akşam Star TV ekranlarından canlı izlenebilecek.

BEŞİKTAŞ’IN KALESİNİ TOLGA KORUYACAK
Son haftalarda kaleyi Cenk’e devreden Tolga, sahalara geri dönüyor. İşte Beşiktaş Club Bruge maçının muhtemel 11’leri:

BEŞİKTAŞ: 
Tolga, Franco, Ersan, Opare, Motta, Veli, Necip, Tolgay, Gökhan, Olcay, Demba Ba

CLUB BRUGGE: Ryan, Mechele, Duarte, De Bock, Meunier, Simons, De Fauw, Refaelov, Izaquierdo (Gedoz), Vormer, De Sutter.

2009-10’dan beri Avrupa Ligi adıyla düzenlenen turnuvada rekor, 67 bin 328 kişi önünde Ajax maçına çıkan Manchester United’a ait. Kartal’a direkt çeyrek finale çıkması için galibiyet gerekiyor. Siyah beyazlılar 2-1 kazanırsa maç uzatmalara gidecek.
SAAT: 22.05
STAT: ATATÜRK OLiMPiYAT
YAYIN: STAR TV
HAKEM: SERGEY KARASEV
BEŞİKTAŞ: 
Cenk - Opare, Franco, Ersan, Motta - Veli, Necip - Gökhan, Tolgay, Olcay - Demba Ba
CLUB BRUGGE: Ryan - Mechele, Duarte, De Fauw, Mbombo - Meunier, Simons, Vormer - Rafaelow, Izquierdo, De Stter 

18 Mart 2015 Çarşamba

"Çanakkale geçilmez"

Şehitlerimizi, Gazilerimizi Saygıyla Anıyoruz
Çanakkale Savaşı’nın 100. yılında şehitlerimizi ve gazilerimizi minnet,
saygı ve şükranla anıyoruz....
 “Çanakkale geçilmez”

Beşiktaş 'tan Anlamlı 18 Mart Mesajı

Şehitlerimizi, Gazilerimizi Saygıyla Anıyoruz
Çanakkale Savaşı’nın 100. yılında şehitlerimizi ve gazilerimizi minnet,
saygı ve şükranla anıyoruz....


Dünya tarihinin en önemli savaşları arasında yer alan ve her iki taraftan da yüzbinlerce kişinin yaşamını yitirdiği Çanakkale Savaşı’nın üzerinden tam bir asır geçti. “Çanakkale geçilmez” efsanesinin doğduğu bu savaşta, kulübümüzün sporcuları da, diğer askerlerimiz gibi ulusumuzun topraklarını korumak adına canlarını feda ettiler.
29 Ekim 1923 tarihinde Büyük Önder, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini atarken, kulübümüz sporcuları gerek cephelerde ve gerekse sosyal konularda çok önemli görevler üstlenmiştir. Doksan üçüncü yılını kutlayacağımız Cumhuriyet’in kurucusu “En Büyük Beşiktaşlı, Ulu Önder Atatürk”ün Siyah-Beyazlı Camia’ya vasiyeti olan “Demokrasi Nöbeti” görevi, dünya döndükçe Karakartal’ın en önemli misyonu olarak kalacaktır.
YAZI-FOTOĞRAF ARŞİVİ: VALA SOMALI / BEŞİKTAŞ DERGİSİ 162. SAYISI
29 Ekim 1923 tarihinde Büyük Önder, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini atarken, kulübümüz sporcuları gerek cephelerde ve gerekse sosyal konularda çok önemli görevler üstlenmiştir. Doksan üçüncü yılını kutlayacağımız Cumhuriyet’in kurucusu “En Büyük Beşiktaşlı, Ulu Önder Atatürk”ün Siyah-Beyazlı Camia’ya vasiyeti olan “Demokrasi Nöbeti” görevi, dünya döndükçe Karakartal’ın en önemli misyonu olarak kalacaktır.
İlk Beşiktaş Futbol Takımı’ndan 8 Şehit
Yıl 1914… Altı yüz küsur yıllık koca imparatorluk, en sıkıntılı, en buhranlı günlerini yaşıyor. Genel harp felaketi, ülke toprakların üzerine bir kabus gibi çökmüş. Buna paralel olarak Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün memleket savunmasındaki hissesine düşen fedakarlık payı, küçümsenemeyecek boyutlarda… Beşiktaş Futbol Takımı Kaptanı Şair Kazım, Asım ve Rıdvan’ın parçalanmış vücutları Çanakkale mevzilerinde bulunmuştu. Doktor Ali, Doktor Mehmet, Doktor Sabri ise “Kafkas Cephesi”nde “tifüs” felaketi ile yaşamlarını yitirmişlerdi.
Kısa bir süre sonra, Baltalimanlı Muallim Sadi ile Behzat’ı da, savaşın ileri hatlarında vuruşurken kaybeden Beşiktaş Kulübü sadece ilk futbol takımından bile sekiz şehit birden vermişti.
Söz konusu bu kadronun santrforu ve şube kaptanı, esasında her şeyi olan Şeref Bey de yedek subay olarak katılmıştı orduya. Birinci Dünya Savaşı’nın şiddetini artırdığı günlerde “O” da Romanya Cephesi’ne gönderilmiş takımın diğer elemanlarından Fahri ve kaleci Doktor Resul, Anadolu topraklarını savunacak birliklere katılmıştı gönüllü olarak…
Şehit Asım
1911 yılında kurulan Beşiktaş’ın ilk futbol takımının forvet oyuncularından biriydi. Çanakkale Harbi kapıya dayandığı an, ayağından top ayakkabılarını çıkarıp, postalları giyen ve alelacele cepheye koşan “sağiç” Asım, İstanbul kökenli, mektep medrese görmüş münevver kesimden “Mülazım-ı Evvel” (Osmanlıca’da üsteğmen) rütbeli bir gönüllü...
Bulunduğu mevzinin iki-üç metre ilerisinde yarım dakika evvel yaralanmış olan bir askeri emin bir yere çekmek için yerinden fırladığı anda yanıbaşına düşen top mermisiyle başı gövdesinden ayrılarak şehit olmuştur Asım. Sporcu kimliğinin yanı sıra efendiliği ile de çok sevilen bir genç olduğu için, şehit düştüğü haberi Beşiktaş ilçesine ulaştığında onu tanıyan yediden yetmişe herkesi bir hüzün kaplamıştı günlerce…
Cumhuriyetin ilanı ile birlikte Beşiktaş Belediye Meclisi kararıyla ilçenin en seçkin sokaklarından birine “Şehit Asım Sokağı” adının verilmesi bu sevginin tezahürüdür şüphesiz…
“Kaptan” Şair Kazım
Futbola olduğu kadar, edebiyata da aşırı düşkünlüğü vardı. Sporun dışındaki zamanlarını “şiir” yazarak değerlendirirdi. Bu yüzden lakabı “şair” olarak takılıp yerleşmişti çevresinde.
Bir gülle ile canından olmadan önce bulunduğu cephenin tehlikelerle dolu atmosferi içinde bile şiirler yazmıştı. Siyah-Beyazlı kaptanın Çanakkale Harbi sırasında şehit düşmeden evvel yazdığı şiirin “Biz Onbir Arkadaşız, Lakin Arkamız Var” mısrası zamanla bir “Beşiktaş Marşı” olarak sporseverlerin yıllarca haykırdıkları bir slogan olmuştu statlarda.
Şair Kazım, Çanakkale’de mevzilendiği çukura düşen bir güllenin sırtında açtığı ölümcül bir darbe ile anında şehit düşmüştü. Birliğindeki yakın silah arkadaşları, yerde cansız yatan bedeninden fırladığı anlaşılan bir kağıt parçasını hatıra olarak saklamışlardı. Zira kağıtta çok anlamlı satırlar karalanmıştı şehidimiz tarafından. Bu yukarıda sözünü ettiğimiz ve sonradan ağızlardan uzun yıllar düşmeyecek olan “Beşiktaş Şiiri”ydi Kaptan Kazım’ın:
Hayatı süsledik izharı ittihatla bugün,
Yolunda gençliğin ulvi değil miydi birleşmek.
Sebatı bayrağımız yaptık, İ'tilamız için...
Neticesiz ve boş olmaz, sebatla hiçbir emek.
Dakikalar bize bir nağbe nişad olsun,
Kulübümüzde müceddet nücumu mevc vursun
Bu kainat bize hep gıpta ediyor isar,
Biz 11 arkadaşız, lakin arkamız daha var.
Bu zevk alemi dar zannedip de aldanalım,
Vekar, hak gibi sakin, nezih ve saf olalım.
Fakat bu hal ile, kuvvet gibi cesur olalım.
“Balkan Harpleri”, Çanakkale Savaşı ve yeniden dirilişimizi ilan ettiğimiz “İstiklal Harbi” dönemlerinde her Türk gibi Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün sporcuları da hiç tereddüt etmeden cephelere koştular. Sıcak savaşlarda ya şehit ya da gazi oldular. Cephelerden sağlam dönenler ile yaralı olup bilahare iyileşenler, “mütakere” ve “işgal dönemi”nde de boş durmadılar. Yine binbir tehlike ve canları pahasına risklere girerek Anadolu’ya silah ve cephane sevkiyatında bilfiil çalıştılar.
Beşiktaşlı atletler de boş durmuyorlardı
İstanbul’un işgal altında olduğu günlerdeyiz… Kartal’ın ordu mensubu atletleri haftaiçi günlerde İstanbul’a yakın il ve ilçilere silah kaçırıyorlar, yarışma günlerinde de İstanbul’a dönüp spor sahalarında Beşiktaş’ı temsil ediyorlardı.
İşgal altındaki İstanbul’da İngiliz ve Fransız ordu mensuplarının aşırı müsamahası ile büsbütün şımaran yerli azınlık mensuplarının, İstanbullu Türkler’e karşı olumsuz tutumları tahammül edilemez boyutlara ulaşmıştı. Birinci Cihan Harbi’nin verdiği tahribatla cephelerde birçok değerli sporcusunu kaybetmiş olan İstanbul kulüpleri, o tarihlerdeki seyrek spor faaliyetlerine bu nedenle hakiki hüviyetleri ve gerçek güçleriyle iştirak edemiyorlardı. Tüm bu gayri müsait şartlara rağmen 1919, 1920 ve 1921 yıllarında Kadıköy’ün İttihatspor (Union Club) sahasında Ermeni, Rum, Musevi, Fransız, İngiliz ve Amerikan takımlarının tertipledikleri “İstanbul Atletizm Müsabakaları”na bir Türk kulübü olarak sadece Beşiktaş katılabilmişti.
Daha evvelki yıllarda bu tip yarışmalara 100-125 kişilik geniş sporcu kadroları ile iştirak eden Beşiktaş, savaşın getirdiği malum olumsuzluklar nedeniyle atletizm takımını artık on-on beş kişiden teşkil edebiliyordu o günlerde. Üstelik bu atletlerin en önemlilerinden beşi Harbiyeli olduklarından İstanbul civarında yer yer kıpırdanmaya başlamış olan hürriyet kuvvetlerindeki görevleri icabı sık sık ortadan kayboluyorlardı. Buna rağmen yarışmaların yapılacağı gün ve saatte beşi de atletizm pistindeki yerlerini almaktan geri kalmıyorlardı.
Daha birkaç gün evvel Sakarya civarındaki mukavemet birliklerine yapılan gizli silah sevkiyatında görev almışlar ve müsabakalar arifesinde olduklarını da dikkate aldıkları için karanlık bastıktan sonra yola koyularak İstanbul’a zamanında varabilmek için kilometrelerce yolu yaya olarak katetmişlirdi.
Sonuç olarak diğer atlet arkadaşlarının da katkılarıyla Siyah-Beyaz renkleri zafere ulaştırıp “Birincilik Kürsüsü”ne çıkmışlardır. Avrupalı işgalcilere ilk mağlubiyet dersini spor alanlarında vererek yaralı gönüllere merhem ve teselli kaynağı olmuşlardı. Bu beş büyük asker-sporcu Beşiktaşlılar şunlardır:
Yüzbaşı Daniş Karabelen (Korgenaralliğe kadar terfi etti)
Üsteğmen Ümran Yetişel (Yıllar sonra genaral oldu)
Yüzbaşı Ragıp Bey (Genaral oldu)
Üsteğmen Abdullah Bey (Zamanla topçu albay oldu)
Teğmen İzzet Bey (Yedek subaydı, lakabı “Sırıkçı İzzet”ti)
Gazi Teğmen “Hokeyci” Refik
Milli mücadelenin yoğunlaştığı günlerde, Sakarya Harbi’ne katılan Beşiktaşlı “Hokeyci” Refik, düşman topçusunun yolladığı bir güllenin isabetiyle iki ayağını birden kaybetmişti. Maalesef belden aşağısı tamamen yok olmuştu. Buna rağmen, Eskişehir Hastanesi’nde zamanında yapılan müdahale ile tekrar yaşama döndürülmüştü. Bir zaman sonra Mareşal Fevzi Çakmak, hastanede yatan gazileri ziyarete gelmişti. Yaralı askerler arasında çok dikkat çeken görüntüsüyle mareşalin hemen ilgisini çeken Teğmen Refik bey, acısını belli etmeyen bir yüz ifadesiyle “Nasılsın asker?” diye soran o büyük insana ‘Çok iyiyim komutanım” diyerek karşılık vermişti. Aldığı bu cevapla çok duygulanan mareşal, eğilip öpmüştü anlından yarım askerin…
Beşiktaşlı ilk şehit pilotlar
Yüzbaşı Fethi ve Sadık Beyler
Fethi Bey, Beşiktaş kurucularındandır. 1907’de Bahriye Mektebi’ni bitirdi. Rütbesi üsteğmendi. 1911’de İngiltere’nin Bristol fabrikasında uçak pilotu olarak eğitim gördü. Bir yılını bu ülkede geçirdikten sonra İstanbul’a döndü ve “yüzbaşı” rütbesine terfi etti. Talat ve Cemal Paşa’lara uçuş dersleri verebilecek kadar usta bir pilottu. Buna rağmen İstanbul-Kahire arasındaki tecrübe uçunu gerçekleştirirken Şimriye nahiyesi civarında üç yüz metreden yere çakılarak yardımcısı Sadık Bey ile birlikte şehit oldu.
Balkan harbi bozgunundan yeni çıkılmıştı. Gururu rencide olmuş Türk halkı bu genç subayların özverili teşebbüslerinden dolayı heyecana kapılmışlardı. Ölümleri tüm yurtta matem uyandırdı. O kadar ki hatıralarına hürmeten türküler ve ağıtlar yakıldı. Yüzbaşı Fethi ve Yüzbaşı Sadık beyler, pilotluklarının yanı sıra Beşiktaş’ta otomobil, atletizm ve bisiklet sporlarıyla faaliyet göstermekteydiler.

17 Mart 2015 Salı

Facebook’ta ‘Atatürk’ kriteri

Dünyanın en büyük sosyal ağı Facebook’un CEO’su Mark Zuckerberg, paylaşılan içerikleri düzenlediği ‘Topluluk Standartları’na ‘Atatürk kriteri’ getirdiklerini açıkladı. Zuckerberg, “Türkiye’de Atatürk’e hakaret etmek yasadışı. Türkiye’nin kültürel ve tarihsel değerleri için Atatürk’e hakaret edildiğinde kaldıracağız” dedi.


1.4 milyar kullanıcıyla dünyanın en büyük sosyal ağı olan Facebook’un yeni Topluluk Standartları’na ‘Atatürk kriteri’ damga vurdu. Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, kendi Facebook hesabından yaptığı açıklamada ülkelerin kültürel ve tarihsel farkları arasında daha hassas davranabilmek için Topluluk Standartları’nı güncellediklerini ifade etti. Zuckerberg, “Şu anda Facebook’un kullanıldığı ülkeleri tanımaya ihtiyacı var. Her ülkenin kendine has ifade sınırları var. Örneğin, Türkiye’de Atatürk’e hakaret etmek yasadışı. Almanya’da Nazilerin Musevileri katlettiği inkâr edilemiyor. Veya Müslüman ülkelerde dine küfür etmek suç olarak kabul ediliyor. Bu yüzden Topluluk Standartları’nı güncelledi. Bu kriterlere uymayan içerikleri kaldıracağız” dedi.

11 KATEGORİ OLUŞTURULDU


Güncellenen ‘Topluluk Standartları’nda şiddet ve tehdit, kendine zarar verme, zorbalık ve taciz, nefret söylemi, şiddet görüntüleri, çıplaklık, kimlik ve gizlilik, fikri mülkiyet, yasal düzenlemeye tabi ürünler, güvenlik, şifre tuzakları ve spamlar olarak kategorilendirildi. Zuckerberg’in örnek olarak gösterdiği Atatürk kriteri ise nefret söylemi kategorisinde değerlendiriliyor. Buna göre Facebook’un ciddi ve mizah amaçlı ifadeleri birbirinden ayırabileceği belirtilen açıklamada, “Fikirlerin, kurumların, olayların ve uygulamaların tartışılmasını teşvik etmemize karşın, bireylerin veya grupların ırklarından, etnik kökenlerinden, ulusal kökenlerinden, dini inançlarından, cinsel kimliklerinden, cinsiyetlerinden, cinsel tercihlerinden, fiziksel engellerinden veya sağlık durumlarından dolayı başkalarına saldırmasına izin vermeyiz” denildi.
2 bin 500 yasaklı kelime
FACEBOOK’un içerik sisteminden sorumlu yöneticisi Monika Bicket, Topluluk Standartları, hakkındaki detayları paylaştı. Buna göre 2 bin 500 kelimeye karşı duyarlı olacak olan sistem, eskisine göre neredeyse üç kat daha fazla kelime kullanacak. Kullanıcılar bir içeriğin kaldırılmasını talep ettiğinde, o içeriğin Facebook kurallarını çiğneyip çiğnemediği bir algoritma tarafından denetlenecek. Bu denetleme sonrası içeriğin kaldırılma talebi uygulanacak. Özellikle terörizm üzerine sıkça sorular aldıklarını belirten Bicket, mevcut kurallarında terörizme karşı net ifadelere yer verileceğini belirterek “Artık terör grupları, onların destekçileri ve liderlerine müsamaha gösterilmeyeceğini net ifadelerle kurallarımızda belirteceğiz” şeklinde konuştu. Öte yandan bazı kullanıcıların rahatsız olabileceği videolar hemen oynatılmayacak, siyah bir ekranda uyarı yazısı gelecek. Kullanıcılar bu mesajı gördükten sonra videoyu izleyebilecek.
Türkiye’den her gün 15 içeriği kaldırdı
FACEBOOK, 2014’ün ikinci yarısında gerçekleşen hükümetlerden gelen içerik kaldırma talepleri raporunu yayınladı. Buna göre Türkiye’den 3624 içerik kaldırılarak, listenin ikinci sırasında yer aldı. 2014 yılı genelinde Türkiye’nin talebiyle Facebook’un erişime engellediği içerik sayısı ise 5 bin 517’yi buldu. Diğer bir deyişle 2014’te her gün ortalama 15 içeriği engellenmiş oldu. 2014’ün ikinci yarısındaki rakamlara göre 5 bin 832 içeriğin kaldırılmasıyla Hindistan var. Üçüncü sırada ise sadece 60 içeriğin kaldırmasıyla Almanya bulunuyor.

13 Mart 2015 Cuma

Paralel yapı adı altında 18 ilde operasyon

18 ilde ’paralel yapı’ operasyonu kapsamında yasa dışı dinleme faaliyetlerinde bulundukları iddiasıyla 10 polis gözaltına alındı. Gün içerisinde bu sayının 35’e ulaşacağı ileri sürüldü.

Sivas Emniyet Müdürlüğü tarafından uzun süredir devam eden soruşturma kapsamında Sivas başta olmak üzere, aralarında Ankara, Eskişehir, Ordu ve Çorum gibi illerin de bulunduğu 18 ilde polis ekipleri bugün saat 11.00 sıralarında operasyon başlattı.
'Paralel yapı' operasyonu kapsamında daha önce çeşitli usulsüz dinleme faaliyetleri düzenledikleri iddia edilen ve bu çalışmaları müfettiş raporları ile tespit edilen aralarında eski şube müdürlerinin de bulunduğu 10 polis gözaltına alındı.
Sivas’ta ise biri eski İstihbarat Şube Müdürü F.A. olmak üzere 2 kişi gözaltına alındı. Diğer illerdeki polislerin daha önce Sivas’ta görev yapan ve tayin ile bu illere gönderilen polisler olduğu öğrenildi.
Polislerin bir kısmı mesai başındayken, izinli olanlar ise evlerinden alındı. Sivas’ta sağlık kontrolünden geçirilen 2 polis, sorgulanmak üzere yeniden Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Operasyonun detaylarıyla ilgili daha sonra açıklama yapılması bekleniyor.

8 Mart 2015 Pazar

DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN


Bu özel günün tarihçesi her ne kadar üzücü olaylara dayanıyor olsa da, yılın koca 365 gününden birinin kadınlara adanmış olmasını pozitif bir adım olarak yorumlayabiliriz. Bu günün önemine ithafen, özellikle Türkiye’de hergün hatırlanması ve zikredilmesi gereken Ulu Önder’e ait bir sözü hatırlatalım istedik.

Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun bir organı faaliyette bulunurken diğer bir organı işlemezse o sosyal toplum felçlidir.

Türkiye’nin ve kadın cinayetlerine tanıklık etmekte olan dünyadaki her ülkenin bir an evvel iyileşip ileri adım atması dileğiyle.
KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN!



6 Mart 2015 Cuma

Arınç: Merkez Bankası'nı tehdit etmek doğru değildi.

Haber kanalı yayınında konuşan Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, “ Merkez Bankası’nı tehdit etmek doğru değildi. Bu noktadan sonra bir şey yapmamak gerekir. MB’ye artık bu noktadan sonra bir şey söylenmemesi gerekir. Görevlerini yapıyorlar” diye konuştu. Arınç ayrıca "Cumhurbaşkanı belki sadece yol göstermekle kalmalı" dedi.

 
Bir haber kanalı yayınında konuşan Bülent Arınç açıklamasının devamında, "Merkez Bankası'nın ikide bir örselenmesi, bence nisbi olarak doların yükselmesine etki etmiş olabilir" dedi.
Arınç, doların yükselmesinde yurtdışındaki gelişmelerin de etki ettiğine işaret ederek, Türkiye'deki artışın biraz daha fazla olduğuna işaret etti.
Arınç açıklamasının devamında "Cumhurbaşkanı belki sadece yol göstermekle kalmalı" dedi.
MB Başkanı’nın ikide bir örselenmesi MB üzerinden kuşkular oluşturulması bence nispi olarak doların yükselmesinde etkili olmuş olabilir.
 Başat olarak biz doların dünyada değer kazanmaya başlamasının ama Türkiye’de biraz daha etkili olmasının farklı sebepleri olabileceğini ifade ettik.
HÜKÜMETLE SARAY ARASINDA SİYASİ AYRIŞMA MI VAR SORUNUSA CEVAP

Siyasi ayrışma demem bir nüans olabilir.
Bütün başarılarda cumhurbaşkanımızın payı vardır. Yanlışlarımız varsa onlarda da payı vardır.
Şimdi cumhurbaşkanı oldu ve Türkiye’nin tüm sorunları beni ilgilendirir diyor. Haksız da sayılmaz.

Belki sadece tavsiyelerini yapmakla kalmalı. Yol göstermekle kalmalı.
MB’ye kanunla verilmiş görevler var. Hiçbirimiz hangi görevde olursak olalım MB’ye TMSF’ye talimat verecek konumda değiliz.
MB’ye faiz düşürün dediğimiz anda hem içerideki hem de dışarıdaki çevreler bunu farklı anlayabilir.
Biz MB’ye bu kadar yüklenince Avrupa mantalitesi MB’nin özerkliği kaybolacak  galiba diyor.
MB Başkanı görevini yapan bir insandır. Önceki başkan da sayın Durmuş Yılmaz nadide yetişmiş bir insandır.
Sayın cumhurbaşkanımız da emreder çağırır şunlara dikkat edin der.
Faizler düşerse enflasyon düşer mantığını kabul eden de etmeyen de vardır.
Ama bunun bir sorumlusu var.
CHP’NİN KAPATILACAĞI İDDİASI
Çok yanlış bir şey. Bu iddianın sahibi Twitter’da artık herkesin bildiği biri.
Bu deli saçması bir şey.
Seçimler yaklaşıyor. CHP ve MHP açısından bir siyasi argüman olarak kullanılabilir diye düşünülmüş olabilir.
Bir mağduriyet öğesi olarak kullanılmak istenmiş olabilir.
Bunlardan hiçbirisi ciddi değildir.
Böyle bir şey yapılırsa bunu çılgınlık olduğunu ve bunun giderilmesi için ne yapılması gerekiyorsa yapacağımızı söylemek isterim.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Kürtler de beni sever ben de onları severim. Siyasetçileriyle de aram iyidir. Eski yeni Kürt siyasetçilerle insani ilişkilerimiz fevkalade iyidir.
Sayın Demirtaş’ın “çözüm sürecinin önündeki engel” sözlerine çok üzüldüm.
Bu bir süreçtir ama her şey de değildir. Bunun aynısı 2013’ün nevruz ayında da oldu.
2 sene sonra geldiğimiz nokta 2013 nevruzunda verilen sözlerin tutulmadığı noktası oldu.
2 yıllık süreç içinde şiddet olayları yaşandı. Çözüm süreci silahlı insanlarla yapılmaz.
Siyasetçi kolay yetişmiyor. Siyasetçi siyasetçinin düşmanıdır. Bu yanlış siyasetçi siyasetçiye dost olmalıdır.
Demirtaş siyasette başarılı olabilecek birisidir. Ama şiddet olayları nedeniyle kendisini eleştirdim.
Biz buy hükümete güvenmiyoruz dedi. O da biz bu hükümete güvenmiyoruz dedi.
O zaman her şey çok açık ortaya çıktı. Sen bana güvenmeye mecbursun. Biz diyoruz ki ey HDP biz sana güvenmek zorundayım. Çünkü başından itibaren işi beraber götürüyoruz.
HDP’nin İmralı heyetiyle sürecin iyi çalıştığına biz inanıyoruz.
Bu süreç sayın Demirtaş’ın şahsıyla değil HDP’nin dinamikleriyle yürüdüğüne göre umudum var.
Sayın Demirtaş’la atışmamızı burada sonlandıralım.
Onun buna ihtiyacı var ama ben ona bu fırsatı vermeyeceğim. Burada barış çubuğunu tüttürüyorum, zorunlu kalmadıkça cevap vermeyeceğim.
“ADIMLARIN EN GÜÇLÜSÜNÜ ATACAĞIZ AMA…”
PKK’nın silah bırakması birileri için çok zordur ama Öcalan’ın talimatım budur. Onlar buna uyacaklar.
Ne kadar gecikirse araya fitne fesat girer. Kötü bir olay yaşansa bu 10 madde nereye gider Allah bilir.
Adımların en güçlüsünü atacağız ama onların da bu talimata uygun silah bıraktık demesi lazım.
Bazı şeyleri gecikmiş de olsak yapmamız lazım. Yerel yönetim özerklik şartlarından çekince koyduğumuz pek çok şey var. Bunların bir kısmı şu anda uygulanıyor sadece duyurmadık.
İÇ GÜVENLİK PAKETİ İLE İLGİLİ SON GELİŞMELER
Tekriri müzakerenin sıkı bir prosedürü vardır. Bunlar şu anda hükümet kanadı olarak düşünülmüyor.
Çok zor gidiyoruz. Kavgalar dövüşler hakaretler… Günler haftalar geçti. Yapmamız gerek çıkarmamız gereken daha başka yasalar da var. Onlara öncelik verip bunu daha sonraya mı bırakırız, tekriri müzakere mi yapılır inanın bunu söyleyecek durumda değilim.
Tekriri müzakereyi konuşulabilir bir faktör olarak söyleyebilirim.
HAKAN FİDAN’IN ADAYLIĞI
Sayın cumhurbaşkanımızın duygusal yönü çok güçlü. Gazeteci arkadaşlarımız da bunu çok iyi biliyorlar. Duygusal planda olaya bakmamak lazım.
Aday olacağını öğrendiğimizde bir TV kanalındaydım ben de kendi tepkimi ortaya koydum. “Sen 100 milletvekilinin yaptığı işi yapıyorsun” dedim.
Şahsıyla ilgili hiçbir sıkıntının olamaması lazım. Çok iyi yetişmiş bir insan.
Cumhurbaşkanımız “ayrılma” başbakanımız “ayrılıp aday olabilirsin” demiş.
Başbakana bağlı çalışıyor ve ilk planda onun sözlerinin dikkate alınması lazım.
Ama sayın cumhurbaşkanımız benim gibi düşünüp ayrılma demiştir. Ama bundan sonra inşallah demez.
Sayın cumhurbaşkanımız MİT’te başarılı olacağına çok inanıyordu. Birilerine rağmen MİT’in başına getirdi.

5 Mart 2015 Perşembe

Dolar 2.60'ı gördü. Peki Şimdi Ne Olacak ?

Dolar 2.6000'ı görerek yeni bir rekor kırdı. Sepet bazında Türk Lirası 2.7198 ile Ocak 2014'ten beri en yüksek seviyesinde.


Dolar/TL, küresel piyasalarda doların 11.5 yılın zirvesinde seyretmesi ile 2.6000'a kadar yükselerek yeni zirvesini test etti. TL doların küresel piyasalardaki sert değer kazancı ile değer kaybederken TL'deki değer kaybı diğer gelişmekte olan ülkelerin üzerinde seyrediyor. Yılbaşından bugüne dolar endeksi yaklaşık yüzde 6 değer kazanırken TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı ise yüzde 9'u aştı ve Brezilya reali ile birlikte en çok değer kaybeden para birimlerinin başında yer aldı. Siyasetçilerin faiz indirimi yönündeki baskılarının kurdaki sıçramaya rağmen merkez bankası'nın faiz artışını gündeme almasını zorlaştırması ve ekonomi yönetiminden gelen farklı sesler piyasadaki stresin artmasına neden oluyor ve TL bu endişelerle gelişmekte olan para birimlerinden negatif ayrışmasına neden oluyor.

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...