Sayfalar

30 Temmuz 2010 Cuma

Kılıçdaroğlu: AKP'den kurtulalım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Toplumu ayrışma noktasına getiren kardeş kavgasına ortam hazırlayan hükümetten Türkiye'nin kurtulması lazım'' dedi. Kılıçdaroğlu'nun Maraş gezisine CHP PM Üyesi Gürsel Tekin de katıldı.
Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş gezisi sırasında bir dinlenme tesisinde gazetecilerle sohbet etti. Kılıçdaroğlu, darbe tartışmalarına ilişkin sorular üzerine bugüne kadar yaşanan darbelerden en büyük mağduriyeti CHP'nin yaşadığını ifade ederek, ''27 Mayıs Darbesi olmasaydı CHP iktidar olacaktı. Bütün seçim sonuçları bunu gösteriyor 12 Mart, 12 Eylül... CHP'nin iktidara en yakın olduğu dönemlerde darbeler olmuştur'' diye konuştu.

1. Ulusal Her Yönüyle Oğuz Türkleri ve Konya Ereğli Yöresi Türkmenleri Sempozyumu

1. Ulusal Her Yönüyle Oğuz Türkleri ve Konya Ereğli Yöresi Türkmenleri Sempozyumu 7 Ağustosta Ereğli Kültür Merkezinde yapılacak. Prof.Dr.Mustafa Kafalı, Prof.Dr.Refet Yinanç, Prof.Dr.Saim Sakaoğlu, Prof.Dr.Şükrü Haluk Akalın, Prof.Dr.Salim Çöhçe, Prof.Dr.Mehmet Akif Erdoğdu, Prof.Dr.Ali Berat Alptekin ve Prof.Dr.Yusuf Küçükdağ'ın katılacağı sempozyum Ereğli Kültür Merkezinde saat 09.30'da başlayacak.

Bekdik Türkmenleri Kültür Şenliğinde Tolga Sağ konseri var

Bekdik Türkmenleri Kültür Şenliği 8 Ağustos Pazar günü Konya'nin Ereğli İlçesi Sargeçit (Hortu) Kasabasında yapılacak. Birçok etkinliğin yer aldığı şenlikte Tolga Sağ da konser verecek. 10.30'da başlayacak şenliklerin saat 18.00'e kadar sürmesi bekleniyor.

Havadan 'Hayır' indi

MHP Antalya semalarında 'Hayır'lı pankartla süzüldü.
MHP Antalya İl Başkanı Adnan Kaya, referandumda vatandaşların 'Hayır' oyu kullanmaları için deniz paraşütü ile Konyaaltı sahilinde 'Hayır' yazılı pankartla gökyüzünde süzüldü.

12 Eylül'de yapılacak referandum öncesi Milliyetçi Hareket Partisi Antalya İl Başkanlığı, vatandaşların seçimde 'Hayır' oyu kullanmaları için ilginç bir yönteme baş vurdu. MHP İl Başkanı Adnan Kaya, dünyaca ünlü Konyaaltı sahilinde eline aldığı 'Hayır' yazan pankartla deniz paraşütüne binip vatandaşların oylarını 'Hayır' kullanması yönünde eylem yaptı. Sahilde deniz şortunu giyerek tekneye binen Kaya, kıyıdan biraz açıldıktan sonra deniz paraşütü ile havalanarak elinde taşıdığı 'Hayır' yazılı pankartla Antalyalıları uyardı. Sahilde bulunanlar eylemi merakla izledi.

Kaya, yapılan anayasa değişikliğinin Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılamayacağını savundu. 12 Eylül mağdurlarının seçimde oylarını 'Hayır' olarak kullanmaları gerektiğini belirten Kaya, bir saat havada kaldıktan sonra inerek partililerle bir araya geldi.

İHA

PARMAK


“TAHRİK edici parmak” ikiye ayrılır:
- İç parmak...
- Dış parmak...
Nitekim İçişleri Bakanı gerek İnegöl’deki, gerek Dörtyol’daki olaylarda “tahrik edici parmaklar” olduğunu açıkladı...
“Beyefendi acaba işin altındaki...”
“Parmak... Şimdi parmak gelip de bir nevi ne yapıyor?..”
“Tahrik...”
“Gördünüz mü işte...”

(.........)

Kalabalığın arka tarafında duran muhalif vatandaş, İçişleri Bakanı’na “Terörü kim önleyecek, dışarıda asker bırakmadınız” diye bağırdığında ise “tahrik edici parmak” olarak yakalanıp karakola götürüldü...
Vatandaş “parmak”tan da öteydi aslında...
Soyadı; Kolcu...

(.........)

Tüm bunlar olurken İçişleri Bakanı’nın yanında komando üniformalı bir korgeneral duruyordu gördüyseniz...
Aslında o da “parmak”...
Çünkü “Balyoz” kapsamında hakkında “tutuklama” kararı var...
Yani İçişleri Bakanı’nın “seni yakaladım“ diye, onu yakalayıp parmaklık arkasına kapatması lazım...

Bence böyle devlet ve devleti yöneten böyle kadrolar parmakla gösterilecek kadar azdır...
Düşünün:
General teröristi, polis de generali kovalıyor...
Ve generalin hapishaneye girme olasılığı, kovaladığı teröristten fazla...

Ama siz Türkiye’yi paramparça edenleri hâlâ görmüyorsanız... Ve artık tabana yayılmaya başlayan çatışmalarda “tahrik edici içdış parmak” arıyorsanız...
Ne yapabiliriz?...
Allah’ın parmağı yok ki...

Fikri Sağlar:"Devlet İşi Mezara Gitmez"

Erdoğan ile Büyükanıt arasındaki Dolmabahçe görüşmesini gündeme taşıyan Kültür eski Bakanı Fikri Sağlar ‘’Devlet işi, iki kişi arasında konuşulup, mezara götürülmez’’ dedi.

Haber K 38'den Dev Anket... Referandumda son durum: Evet:%36, Hayır %63


Haber K 38'den Dev Anket... Referandumda son durum: Evet:%36, Hayır %63 Sitemizde halen devam eden dev ankette büyük oylama devam ediyor. İradeni ortaya koymak için bu dev ankete siz de katılın.

ERDOĞANA DA HAYIR, REFERANDUMA DA HAYIR / M.Günay Sıddıkoğlu / Kayseri Meydan Gazetesi



Lider Dediğin Verdiği Sözü Tutar

Bir liderde bulunması gereken en önemli özelliklerin başında, “verdiği sözü tutmak” gelir. Lider dediğin verdiği sözü tutmalı, tutamayacağı sözü vermemelidir. Söz veripte tutmamak, münafıklık alametlerindendir..
Sevgili peygamberimiz (a.s.) ise bu konuda şöyle buyurmuşlardır: Münafığın alameti üçtür; konuştuğu zaman yalan konuşur, va’d ettiği vakit sözünde durmaz; kendisine bir şey emanet edildiği zaman hainlik eder.”
Şunu da hemen belirtmemiz gerekir her yalan söyleyen, sözünde durmayan ve emanete hainlik eden her insan münafık değildir. Bir insanın münafık olması için kalbi ile iman esaslarını kabul etmemesi gerekir. Kalbiyle iman ettiği halde amelde kusuru olanlara münafık değil, fâsık, asi ve günahkâr denir. Çünkü nifak küfürden daha kötüdür.  Münafıklar ve Fâsıklar çıkarlarına düşkün olup mal, mülk ve makam hırsı yönünden bir arayış içindedirler. Mal ve menfaat için bazen mümin, bazen da kâfirlerden yana tavır takınırlar
Münafıklar yeryüzünde bozgunculuk yaparlar.
" (Münafıklara) ' yeryüzünde fesat çıkarmayın' denildiği zamana, 'biz ancak ıslah edicileriz derler. İyi bilin ki onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat farkında değillerdir" (Bakara; 2/11-12)
 Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Bu husus Kur'ân'da şöyle bildirilmektedir:
"(Münafıklar) Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Hâlbuki sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir" (Bakara, 2/9).
 Kalplerinde hastalık vardır
"Kalplerinde bir hastalık vardır. Allah’ta onların hastalıklarını artırmıştır. Söyledikleri yalana karşılık onlara elem dolu bir azap vardır" (Bakara, 2/10) anlamındaki âyet bu gerçeği beyan etmektedir. Ayette sözü edilen hastalık manevi hastalıktır, şüphecilik, iki yüzlülük ve inkar hastalığıdır.
"Onları (münafıkları) gördüğün zaman bedenleri (görünüşleri) hoşuna gider. Konuştukları zaman sözlerini dinlersin Onlar sanki elbise giydirilmiş kereste gibidirler. Her gürültüyü aleyhlerine sanırlar. Onlar (müminlere) düşmandır, onlardan sakının. Allah onları kahretsin. Nasıl da (haktan) çevriliyorlar" (Münafikun, 63/4)
Kâfirleri Dost Edinirler
Müslümanlar arasında görülen ve belki de 21. asrın en büyük hastalığı diyebileceğimiz bir hastalıkta “KAFİRLERİ DOST EDİNMEK, ONLARLA İÇLİ DIŞLI OLMAKTIR.” Bu konuda İslam’ın hükmü son derece açıktır: “Ey iman edenler! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, o onlardandır. “ ( Maide/51 ) ”Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan…” (Mücadele Suresi/14) "Kâfirleri dost ve veli edinmeyiniz. " (al-i imran 28 )
Müminleri bırakıp kâfirleri dost edinirler, onlarla anlaşıp kaynaşırlar (içlerinde serseri mayınlar gibi dolaşırlar), itibar ve değeri onların yanında ararlar (Nisa, 4/139).

Bir Müslüman münafık olmadığı halde yukarıda sayılan münafıklık alâmetlerini üzerinde taşıyabilir. Yalan söylemek, sözünde durmamak, emanete hıyanetlik etmek, kâfirleri ve müşrikleri dost edinmek, onların örf ve adetlerini taklit etmek gibi bazı kötü huylara sahip olabilir. Hz. Ömer gibi cennetle müjdelenmiş bir halife bile Hz. Huzeyfe’ye her gün, “Bende münafıklık alâmeti var mıdır?” diye sorarmış. Bu bakımdan hem münafıklardan hem de münafıkların alâmetlerinden uzak durmaya çalışmalı ve İslâm ahlakı ile ahlaklanmalıyız.

Erdoğan’a Da  Referanduma Da Hayır Diyoruz..

Sayın Erdoğan’a güvenilmez, çünkü 2002 seçimlerinden önce “Dokunulmazlıkları kaldıracağız” dediği halde, sözünde durmamış ve milleti kandırmıştır.
Erdoğan’a güvenilmez, çünkü “Orta doğuda Türkiye dahil 24 İslam Ülkesinde sınırları değiştirmeyi, ABD ve İsrail’in kontrolünde bir Kürdistan devleti kurmayı hedefleyen BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ’NİN EŞ BAŞKANI olduğunu kendi ağzıyla söylemiş, Yahudilerden, ancak Yahudi çıkarlarına hizmet edenlere verilenÜSTÜN CESARET ÖDÜLÜ’NÜ almış, İsrail’le çıkan krize rağmen bu ödülü iade etmemiştir.
Erdoğan’a güvenilmez, çünkü Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmiş, onlarla içli dışlı olmuş, Irak ve Afganistan’da ABD ile birlikte hareket ederek, 2 milyona yakın Müslüman’ın şehit edilmesine ve binlerce kadının namusunun kirletilmesine seyirci kalmıştır.
Erdoğan’a güvenilmez çünkü Türkiye’yi 36 etnik guruba bölmüş, ilan ettiği KÜRT AÇILIMI ile fitne ve fesada sebep olmuştur.
Erdoğan’a güvenilmez, çünkü verdiği sözlerde durmamış, Türk tarımını, hayvancılığı, çitçiyi, emekliyi bitirmiş, Türk insanını yokluk ve sefalete mahkûm etmiş, bunu yanında kendi yakınlarını Karun gibi zengin etmiştir. Bu misalleri çoğaltmak mümkündür. Özetle “Özü ile sözü birbirine zıt” olan bu adama güvenmiyor ve  bu adamın Anayasa değişikliklerine de HAYIR  diyoruz..

Kayseri Şeker'e bakın, bir yılda %100 büyüdü, Türkiye'nin 58.büyük firması oldu

İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından her yıl hazırlanan "Türkiye'nin En Büyük 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" araştırma sonuçları açıklandı. Açıklanan sonuçlara göre ilk 500 Sanayi Kuruluşu listesinde Kayseri Şeker Fabrikası, Kayseri'nin ilk sırasında yer alırken, listeye Kayseri'den 14 firma daha katıldı.

Boylu poslu Bülent Arınç Kemal Kılıçdaroğlu'nun boyuyla dalga geçti

Şu kadarcık boyuyla.. Kılıçdaroğlu'nun gittiği her ilde bulunduğu vaatleri de eleştiren Arınç, yeni bir tartışmanın fitilini ateşyelecek şu ifadelere yer verdi: ''Kılıçdaroğlu, aynı Genç Parti'nin sloganları gibi içi boş laflar ediyor. Şu kadar boyuyla bir şeyler söylüyor. Her çıktığı yerde sadece slogan üretiyor''

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...