Sayfalar

8 Haziran 2010 Salı

Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığına seçilen Veli Altınkaya ve yeni yönetimine hayırlı olsun ziyaretleri sürüyor

Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığına seçilen Veli Altınkaya ve yeni yönetimine hayırlı olsun ziyaretleri sürüyor.

Veli Altınkaya ve yönetiminin ilk ziyaretçileri Kocasinan Kaymakamı Mustafa Hotman oldu. Hotman ziyarette Altınkaya ve yönetimine hayırlı olsun dileklerinde bulundu.

Daha sonra Şoförler ve Otomobilciler odası başkanı Ali Ateş cemiyeti ziyaret etti. Ziyarette yapılan çalışmalar ele alındı.

Veli Altınkaya ve yönetimini Servisçiler ve Minibüsçüler odası Başkanı Yavuz Ay da ziyaret ederek tebrik etti.

Gazeteciler Cemiyetini oto sanatkarlar odası eski başkanı Ahmet Şahin ile Marangozlar ve Mobilyacılar Odası eski başkanı Seyfi Baktır da ziyaret etti.

Orta Anadolu Fabrikası personel müdürü Kemal Şahin ve Akkışla eğitim, kültür derneği başkanı Kemal Akçan’da Veli Altınkaya ve yönetimini ziyaret edenler arasındaydı.

ÖZEL ERAS KOLEJİ İNGİLİZCE GECESİ

Özel Eras Koleji’nde İngilizce Bölümü öğrencileri tarafından İngilizce Gecesi adı altında bir program düzenlendi. Gecede öğrenciler yıl içerisinde öğrenmiş olduklarını çeşitli gösterilerle sergilediler.

Özel Eras Koleji Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen geceye Vali Yardımcısı Turgay Ergin, Kayserililerin “Yetenek Sizsiniz Türkiye”den tanıdığı Hakan Akdoğan, eğitimciler, aileler ve öğrenciler katıldı.

          Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan gecede Özel Eras Koleji Genel Müdürü İlhan Yusufoğlu bir konuşma yaparak yabancı dil öğrenmenin önemini vurguladı.

          Yusufoğlu, “Hedefimiz burada eğitime başlayan öğrencilerimize mezun olup ayrılırken ikinci bir dili konuşmanın zevkini yaşatmaktır. Bu hedefe ulaşabilmek için yabancı dil bölümümüz yeni katılımlarla daha güçlü hale getirilecektir” diye konuştu.

          İlhan Yusufoğlu’nun konuşmasının ardından öğrenciler tarafından İngilizce olarak “Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler” gibi bazı oyunlar, stand up gösteriler sergilendi ve şarkılar söylendi.

            Gecenin sonunda  ise  “Yetenek Sizsiniz Türkiye” yarışması yapıldı. Birbirinden değişik ve zevkli gösterilerin yapıldığı yarışmada sihirbazlık gösterisi davetlilerden büyük alkış topladı.

            Yarışma sonucunda katılan tüm yarışmacılara aynı puan verildi. Yarışmacılara Show Tv’de yayınlanan programda birincilik şansını son anda kaçıran Yetenek Sizsiniz Türkiye yarışmacılarından Hakan Akdoğan tarafından gül verildi. Ailelere çağrıda bulunan Hakan Akdoğan “Çocuklarınızı mutlaka kendilerini geliştirici spor yapmaları konusunda yönlendirmeniz gerekiyor. Bu onların hem kendilerine olan özgüvenlerini kazanmalarını sağlayacak hem de sağlıklı bireyler olarak yetişmelerine yardımcı olacak” diye konuştu.

            Gecenin sonunda yıl  içerisinde çeşitli branşlarda dereceye giren öğrencilere Vali Yardımcısı Turgay Ergin tarafından belgeleri verildi.

KULKULOĞLU: SULTAN SAZLIĞI BÜTÇESİ YETERSİZ

Cumhuriyet Halk Partisi Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, Yeşilhisar ve Yahyalı ilçe sınırlarında kalan kuş cenneti Sultansazlığı nın korunması ve ıslahı için Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından ayrılması düşünülen ödeneğin yetersiz olduğunu açıkladı.

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu na 22 Nisan da Sultansazlığı ile ilgili verdiği soru önergesinin cevaplandığını aktaran CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, şu soruları yönelttiğini aktardı: "Sultansazlığı sulak sahası ve kuş cennetinin koruması ve ıslah edilmesi yönünde bakanlığınızca ne gibi çalışmalar yapılmıştır? Bu projelere ayrılan bir bütçe söz konusu mudur? Söz konusu ise ne kadardır? Şayet ıslah ve geliştirme çalışmaları var ise ne zaman tamamlanacaktır? Şu ana kadar hiçbir çalışma yapılmamışsa planlanan çalışmalar var mıdır?."

 Şevki Kulkuloğlu, bakan tarafından verilen cevabın alanın korunması ve ıslahı için yeterli olmayacağını ifade ederek, "Soru önergeme verilen cevapta ‘Sultansazlığı milli parkı uzun devreli gelişme planı 2008 yılında onaylanmış olup, yönetim planında alanın sorunlarının çözümüne yönelik faaliyetler ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte koordinasyon ve iş birliği içerisinde yürütülmektedir ifadeleri yer aldı. Soru önergeme net olmayan muallak bir cevap verilmiştir. Ayrıca verdikleri bu cevapta çalışmalar için 135,999 TL bir bütçe ayrılmış olduğunu bildirmektedirler. Sultansazlığı gibi doğa harikası ve korunması gereken bir doğal zenginliğin ıslah edilmesi için yapılacak çalışmalar 135,999 TL tutarındaki bir bütçe ile yapılamayacağı son derece açıktır" eleştirisinde bulundu.

Milletvekili Kulkuloğlu, AK Parti iktidarının Sultansazlığı nın sorunlarının ucundan ve usulen tuttuğunu ileri sürerek, "İktidarın bu ciddiyetten ve sorumluluktan uzak yaklaşım ile bu doğa harikasını koruması ve gelecek kuşaklara aktarılması imkansızdır. Bu sorunun çözümü kollektif ve samimi çalışmalar ile mümkündür" dedi.

SEÇİLMİŞ KADINLAR BİR ARADA

Seçilmiş kadınlar tarafından her ay düzenlenen istişare toplantısının bu ayki ev sahibi MHP İl Genel Meclisi Üyesi İsmihan Gülser Üçok oldu. İl Genel Meclis Başkanı Sadettin Aydın’ı makamında ziyaret eden kadın belediye meclis üyeleri ve muhtarlar meclisin ikinci bileşimine konuk oldular.
İl Genel Meclis Başkanı Sadettin Aydın seçilmiş kadınların meclis toplantısına katılmaları nedeniyle memnuniyetini dile getirerek kadının önemine değindi.

Meclis toplantısına katılarak Özel İdarenin teşkilat yapısı hakkında bilgiler veren İl Özel İdaresi Genel sekreteri Mustafa Atsız, İl genel Meclisi’nde daha fazla kadın üyenin bulunmasını arzu ettiklerini belirtti.

MHP İl genel Meclisi Üyesi İsmihan Gülser Üçok ise konuşmasına esprili bir cümle ile başlayarak “İl Genel Meclis Üyesi arkadaşlarım tek kadın üye yetiyordu, bu kadar kadın niye geldi diye soruyordur. Her ay düzenlediğimiz toplantının ev sahibi olduğum için bu kadar seçilmiş kadın burada” dedi.

Seçilmiş Kadınlar adına bir açıklama yapan Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi Venhar Pakırtaşı da kadın meclis üyeleri olarak yaptıkları çalışmaları anlattı.

       AKP Grup Başkan Vekili Mustafa Fikri Tekelioğlu ise İl Genel Meclisine daha fazla kadın üyenin seçilmesini istedikleri söyledi.

MHP Grup Başkan Vekili Halit Demir ise Kadının toplumdaki önemine vurgu yaparak  “seçilmiş kadın üyelerimizin parti farkı gözetmeksizin böyle çalışmaları beni kıskandırdı. İnşallah bu birliktelik başkalarına da örnek olur” dedi.

Konuşmacıların kadınlar tarafından alkışlandığı meclis Komisyona havale edilen gündem maddeleri ile son buldu.

TERMİNAL ESNAFI İSYANDA

Kayseri Şehirlerarası Otobüs terminalinde bazı esnafların tahliye edilmek istenmesi ile başlayan gerginlik tırmanıyor. Terminali işleten Büyük İstanbul Otobüs İletmeleri’nin tahliye talebinin hayata geçirilmek istenmesi sırasında olaylar çıktı.

2007 yılında faaliyete geçen Kayseri Şehirlerarası Otobüs terminali, zaman zaman sorunlarla gündeme geldi. Geçtiğimiz yıllarda ortak alan ve yüksek kira bedelleri nedeniyle olaylara sahne olan otogar şimdide tahliye talebi nedeniyle gergin anlar yaşıyor. Yirmi esnafın tahliye edilmek istenmesi üzerine esnaflar arasında hemen her gün kavga yaşanmaya başladı.

Büyük İstanbul Otobüs İletmeleri A.Ş’nin Metro Turizm Kayseri acentesinin tahliyesi için avukatlarla yazıhaneye gelmesi patlamaya hazır olan bombanın fitilini ateşledi. Esnaf ilk olarak Osman Kavuncu bulvarını bir süreliğine trafiğe kapattı. Çevik kuvvetin devreye girmesi ile kısa sürede yol trafiğe açıldı.

            Ancak terminal içerisindeki esnafın öfkesi bu kadarla kalmadı. Önce Metro turizm tabelalarını sopalarla kıran esnaf ardından bilgisayar ve yazıcıları yerlere atarak parçaladı. Polisin müdahale ettiği olayda biber gazı da kullanıldı.

            Metro Turizm acentesi Garip Altemel, tahliyenin tehditlerle yapıldığını belirterek “Burada benim gibi birçok arkadaşa senet imzalattılar. Paralarımızı ödememize rağmen senetlerimizi elinde tutan Büyük İstanbul Otobüs İletmeleri A.Ş bizleri kanunen kıstırarak tehdit etmekte ve yazıhanelerimizi boşaltmamızı istemektedir” şeklinde konuştu.

            Otobüsçüler Yardımlaşma Derneği Başkanı İlhami Binboğa ise yaşanan olayları üç kelimeyle özetleyerek,

“kandırıldık, bastırıldık, sindirildik” dedi.

            Olaylar devam ederken otogara MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz ve Ticaret Odası Başkanı Hasan Ali Kilci geldi.

     MHP İl Başkanı Süleyman Korkmaz, terminal işletmesinin Kayseri dışından insanlara verilmesini eleştirerek terminal esnafına verilen sözlerin tutulmasını istedi.

       Ticaret Odası Başkanı Hasan Ali Kilci de şehri yöneten herkesin taşın altına eline koyarak bu sorunu çözmesi gerektiğini belirtti.

Türkiye'nin en zengin bitki topluluğu Erciyes Dağında...

Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cem Vural, fotoğraf sanatçısı Nihat Karakaya ile birlikte yürüttüğü çalışmalarla uzun yıllardır kayıp olan ve nesillerinin tükendiği sanılan bitki türlerini yeniden bularak fotoğrafladıklarını söyledi.
Yrd. Doç. Dr. Cem Vural, Erciyes Dağı'na özgü 11 bitki türünün bulunduğunu ve 45 bitki türünün ise çeşitli bilim adamlarınca ilk kez buradan toplanarak tanımlandığını belirtti.
Vural, şöyle devam etti:
"1996 yılından bu yana Erciyes Dağı'nda bitki türleri üzerine araştırmalar yapıyoruz. 1898-1910 yıllarından sonra izine rastlanılmamış, 2400-2900 metre rakımda yetişen asyneuma trichostegium (tavşan ekmeği), ve 2000-2700 metrede yetişen hieracium argaeum (Erciyes şahin otu) türlerini yeniden bulduk ve fotoğrafladık. 3000 metre rakımda astragalus argaeus (Erciyes geveni) türü ise benim gibi botanikçi olan Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ahmet Aksoy ve Prof Dr. Ergin Hamzaoğlu tarafından yeniden bulundu. Bir bakla türünü ise tüm uğraşlarımıza rağmen hala bulamadık. Bu türün, aşırı otlatma sebebi ile çiçeklenemediği için tohum veremediğini tahmin etmekteyiz."
Bu türlerin son yıllara kadar aşırı otlatma ve doğal kaynakların bilinçsiz kullanımı sonucunda neredeyse kaybolma noktasına geldiğine değinen Vural, "Benzer şekilde diğer bitki türlerinin de yok olmaması için bir an önce tedbir alınmalı. Doğal kaynaklarımız en büyük sermayemizdir. Bir yandan kullanırken, geleceğimiz için korumayı da ihmal etmemeliyiz. Doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı insanlığın var olma anahtarıdır" dedi.
TÜRKİYE'NİN EN ZENGİN BİTKİ TOPLULUĞU ERCİYES'TE
Erciyes Üniversitesi olarak Avrupa Birliği destekli, Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD) tarafından yürütülen "Türkiye'nin önemli bitki alanlarında gönüllü iletişim ağı: ÖBANET" projesi çerçevesinde, Erciyes Dağı Önemli Bitki Alanları (ÖBA) koordinatörlüğünü de üstlenen Cem Vural, bu proje sayesinde yöredeki halkın ve yerel yönetimlerin Erciyes Dağı'nın bitki zenginliği konusunda bilinçlendirileceğini kaydetti. Vural, ayrıca her kesimden insanları projeye gönüllü katkı sağlamaya, Erciyes Dağı doğası hakkındaki bilgi, öneri ve gözlemlerini ÖBANET ile paylaşmaya davet ettiğini kaydetti.
Erciyes Dağı'nda 1171 adet bitki çeşidi bulunduğunu bunların 195 tanesinin nadir bulunan endemik türlerden oluştuğunu, 11 tanesinin de Dünya üzerinde sadece Erciyes Dağı'nda bulunduğunu belirten Vural, şöyle konuştu:
"Ayrıca 16 bitki türü adını Erciyes Dağı'ndan almıştır. Türkiye'de çalışma yapılan benzer alanlar içerisinde en zengin bitki çeşitliliği Erciyes Dağı'nda görülmekte. Biz bu zenginliklerimizin hem kent olarak hem de ülke olarak farkında olmalıyız. Bu bitki türlerinin yok olmasını önlemeliyiz."

Erciyes Dağı'nda yeni bir karanfil türü bulundu

Dianthus aytachii adı verilen bitkinin nesli tehlikede olan ve acil olarak korunması gereken bir tür karanfil olduğu kaydedildi... 

Erciyes Dağı'nda yeni bir bitki türü keşfedildi. Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cem Vural, kendisine mesleğini öğreten hocasının adını, keşfettiği karanfil türü bitkiye verdi.
Erciyes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cem Vural, Erciyes Dağı'nın 2600 metre yüksekliğindeki kayak pistlerinin bulunduğu 10 kilometreden daha küçük bir alanda görülen bir karanfil türü keşfettiğini söyledi.
Doktora hocası olarak kendisine mesleği sevdiren ender kişilerden biri olarak nitelendirdiği Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Aytaç'ın ismini keşfettiği bitkiye verdiğini belirten Yrd. Doç. DR. Vural, hocasının isminin dianthus aytachii isimli karanfil türüyle sonsuza kadar yaşayacağını ifade etti.
Yrd. Doç. Dr. Cem Vural, Dianthus aytachii bitkisinin nesli tehlikede olan ve acil olarak korunması gereken bir tür karanfil olduğunu kaydetti.
Yrd. Doç. Dr. Vural, keşfettiği bitki hakkında şunları söyledi: "Erciyes Üniversitesi araştırma fonu tarafından desteklenen (Erciyes Dağı’nın Nadir Bitkileri) isimli araştırma projesi kapsamında yaptığımız çalışmalar sırasında dağın 2600 metre yüksekliğinde kayak pistlerinin bulunduğu alanda daha önce keşfedilmemiş bir karanfil türüne rastladım. Yüksek dağlara özgü küçük bir karanfil türü olan bu bitkiye meşhur bir Türk botanikçisi olan hocamın ismini verdim. Hocam Prof. Dr. Zeki Aytaç’ın ismi artık sonsuza kadar bilim dünyasında yaşayacak. Dianthus aytachii küçük kırmızı, arka yüzü beyaz taç yapraklara sahip 4-5 santimetre boyunda yumak şeklinde bir bitki." 
dedi.
BİTKİYİ KORUMA ALTINA ALMALIYIZ 
Bitkinin bulunduğu bölgede kayak pistlerinin yer aldığını ve bu bölgede çalışma yapmak isteyenlerin çok dikkatli olmaları gerektiğini de belirten Yrd. Doç. Dr. Vural, "Kayak pistlerinin etrafında bulunan bu bitki türünün korunması için bölgede çalışma yapan ilgililerden çalışma öncesi bizimle irtibata geçmelerini arzu ediyoruz. Çok sınırlı bir bölgede yetişen bu bitkiye Kayseri olarak sahip çıkmalıyız" diye konuştu. Keşfettiği bitki türünün Dünya Bitki Koruma Birliği (IUCN) kriterlerine göre kritik tehlike (CR) altında bir tür konumunda olduğunu da kaydeden Vural, Türkiye’de bu bitki gibi yüzlercesinin koruma altına alınması gerektiğini ifade etti.
 -ERCİYES DAĞI BİTKİ HAZİNESİ-
 Erciyes Dağı’nın Türkiye’nin en önemli bitki alanlarından biri olduğunu anımsatan Yrd. Doç. Dr. Cem Vural, sözlerini şöyle tamamladı: "Yeni keşfedilen dianthus aytachii bitkisi ile 3917 metre yükseklikteki Erciyes Dağı’nda yetişen bitki türü sayısı 1171’e yükseldi. Bunların 46’sı ilk defa Erciyes Dağı’nda keşfedilerek bilim dünyasına kazandırıldı. 11 bitki türü ise dünyada sadece Erciyes Dağı’nda bulunuyor." 

ÖĞRENCİLERİMLE GURUR DUYUYORUM
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Aytaç da AA muhabirine yaptığı açıklamada, kendisinin de bazı hocalarının isimlerini keşfettiği bitkilere verdiğini, Türk bilim adamları arasında bunun bir gelenek haline geldiğini söyledi. Prof. Dr. Aytaç, şöyle devam etti: "Gerçekten de isminin ölümsüzleşmesi güzel bir şey. Bu Türk bilim adamlarının bir başarısı. Öğrencilerimle gurur duyuyorum. Bizdeki bu gelenek, yabancılarda da var. Bu dalda çalışma yapanların isimleri ölümsüzleşiyor."

TBMM önünde bıçaklı eylem!

Meclis bahçesinde bıçakla kendisini yaralamak isteyen bir kişi etkisiz hale getirildi.
Milletvekili odalarının bulunduğu A ve B blokların önünde duvar üstüne çıkan bir kişi, işsiz olduğunu, kirasını ödeyemediğini ve geçinemediğini söyleyerek, elindeki bıçağı boynuna dayadı. Güvenlik görevlilerinin müdahalesi sırasında bıçağı boynuna vurmak isteyen kişi, etkisiz hale getirilerek, karakola götürüldü.

A.A

.'İpleri koparma' telkini

Türkiye, İran'a, BM'de tasarının onaylanması durumunda "ipleri koparma" telkininde bulundu
Türkiye, İran'a, BM'deki yaptırım tasarısının önümüzdeki günlerde gündeme gelmesinin muhtemel olduğunu belirterek, tasarının onaylanması durumunda ''ipleri koparmaması'' telkininde bulundu.

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı (AİGK) 3. Devlet ve Hükümet Başkanları zirvesi çerçevesinde İstanbul'da bulunan Türk ve İranlı yetkililer, ABD'nin BM'ye sunduğu yaptırım tasarısı konusunu da çeşitli seviyelerde ele aldı.

Bu görüşmelerde, Türk tarafının İranlı yetkililere, tasarının önümüzdeki günlerde gündeme gelebileceği bilgisini aktardığı, İranlıların da Brezilya ve Türkiye ile imzalanan uranyum takası anlaşmasını hatırlatarak, bu konuda ellerinden geleni yaptıklarını söyledikleri öğrenildi.

Türkiye, İran'a, müzakere zemininin yitirilmemesi için yine de "ipleri koparmaması" ve ''müzakere masasından kalkmaması'' telkininde bulundu.

Levy oturumu terk etti

Ahmedinejad'ın sert sözleri üzerine, İsrail Büyükelçisi oturumu terk etti.
İstanbul'un ev sahipliğini yaptığı Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı'nın (AİGK/CICA) devlet ve hükümet başkanları zirvesinde İsrail Büyükelçisi Gabi Levy kapalı oturumu terk etti. Hürriyet'in haberine göre, Levy, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın çok sert konuşması üzerine toplantıdan ayrıldı. İsrail büyükelçisi Levy, Ahmedinejad'ın konuşmasının ardından toplantıya geri döndü.

Türkiye'nin AİGK/CICA zirve sonuç bildirgesine İsrail'in Gazze'ye yardım gemisine operasyonunu kınayan sert bir bölüm eklenmesi çabaları sürüyor. Ancak bu çabaların AİGK/CICA'nın üyesi İsrail'in itirazlarına takıldığı belirtiliyor.

Bu durumda, söz konusu kınamanın zirve sonunda yapılacak başkanlık açıklamasında yer alması bekleniyor.

İstanbul Çırağan Sarayı'nda saat 13:00 sularında başlayan toplantının saat 17.00 sıralarında sona ermesi bekleniyor.

Gemi baskını öncesinde İsrail'in üyesi olduğu AİGK/CICA zirvesinde üst düzey katılım göstermesi bekleniyordu. Ancak baskından sonra zirveye büyükelçi düzeyinde katılma kararı aldı.

İsrail'le yazışmaları açıkla!

CHP, İsrail saldırısı için TBMM'ya araştırma önergesi verecek.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, AKP'den gemilere baskın sonrası israil'le yapılan yazışmaların kamuoyuna açıklanmasını istedi. Kılıçdaroğlu,
"Eğer o yazışmalar kamuoyuna açıklanmazsa, AKP hükümeti 9 vatandaşımızın öldürülmesinde rol üstlenen hükümet konumuna gelecektir." dedi.

İsrail'in Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'ye(OECD) alınmasının veto edilmemesini de eleştiren Kılıçdaroğlu, "Filistin'in bütün itirazlarına rağmen Türkiye, neden İsrail'in OECD girişine "evet" dedi? Bunları delikanlılığı böyle. Kameralar önünde 'one minute', kapalı kapılar arkasında 'yes please'" şeklinde konuştu.

Bozgun başlayınca itiraflar da gelmeye başladı diyen Kılıçdaroğlu, "Şimdi öğreniyoruz ki AKP milletvekillleri son anda gemiye binmekten vazgeçmişler. Peki Recep bey, gözünü seveyim. Sen gariban Türkiye vatandaşlarını gemiye bindirip ölüme gönderiyorsun. Kendi milletvekiline gelince 'dur' diyeceksin... Bunu hangi insani kurala sığdırıyorsun?" diye sordu.

AKP'yi kısır bir parti olmakla suçlayan Kılıçdaroğlu, "Yeri gelince esip gürleyeceksin ama toprağa bir damla düşmüyor. Diyoruz zaten bu AKP kısır bir parti." dedi.

İsrail'in saldırısıyla ilgili olarak TBMM'ye bir araştırma önergesi vereceklerini belirten Kılıçdaroğlu, AKP'li vekillerden de destek beklediklerini söyledi.


Superonline.com

Gündem işsizlik

Ekonomik Koordinasyon Kurulu, işsizliği masaya yatırdı; hedefleri belirledi.
Ulusal İstihdam Stratejisi (UİS) taslak metnine göre, mevcut işsizliği sabit tutabilmek için daha her yıl 600 binin üzerinde, yeni iş yaratılması gerekiyor ve bu ise ya daha yüksek büyümeyi gerektirmekte ya da büyümenin istihdam esnekliğini artırmayı zorunlu kılıyor.

Ekonomik Koordinasyon Kurulu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan başkanlığında 51. toplantısını yaptı.

Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Zafer Çağlayan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ile sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerinin temsilcilerinin de yer aldığı geniş katılımlı toplantıda UİS taslak metni görüşüldü.

Taslak metinde, ''işsizlik ödeneği alanların toplam işsizlere oranı 2009 yılındaki yüzde 13.6 seviyesinden, 2023 yılında yüzde 25'e yükseltilecektir. İşsizlik ödeneği alan işsizlerin işe dönüş süresinin 2009 yılındaki 6,2 aydan 2015 yılında 5 aya, 2023 yılında ise 4,5 aya düşürülmesi sağlanacaktır'' denildi.

Komutana 'pişmanlık' teklifi

'Balyoz'da iki kez ifade veren komutana savcılar "pişman ol, itiraf et" teklifi yaptı.
Balyoz soruşturması kapsamında 2 kez ifade veren Eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına'ya “Etkin Pişmanlık Yasası” kapsamında itirafçılık teklifinde bulunulduğu ortaya çıktı.

Fırtına, soruşturmayı yürüten savcıların bu teklifini, “Bu hükümden yararlanmamı gerektirecek bir suç işlemedim” diyerek geri çevirdi.

Balyoz soruşturması kapsamında 2 kez ifadesine başvurulan eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına’ya, soruşturmayı yürüten savcıların “Etkin Pişmanlık Yasası” kapsamında itirafçılık teklifinde bulunduğu ortaya çıktı. Hürriyet gazetesinden Nurettin Kurt'un haberine göre, Fırtına, “Bu hükümden yararlanmamı gerektirecek suç işlemiş değilim” diyerek öneriyi geri çevirdi. İbrahim Fırtına, Balyoz soruşturması kapsamında 5 Aralık 2009 ve 25 Şubat 2010’da iki kez ifade verdi. İfade tutanağına göre 25 Şubat’ta İbrahim Fırtına, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı ve Cumhuriyet Savcısı Mehmet Berk tarafından savcılık odasında sorgulandı. Kimlik tespitinin ardından ifadeye geçilmeden önce Fırtına’ya, “Etkin pişmanlıktan faydalanması ve itiraflarda bulunması” durumunda cezasında indirim uygulanacağı söylendi.

Önce suçlama

Fırtına’ya, gözaltına alınmasına neden olan suçlamalar hatırlatıldı. Tutanaklara göre suçlamalar şöyle sıralandı: “İfade verene yüklenen suç anlatıldı. (Şüpheliye hükümeti cebren ilgaya teşebbüs, bu amaçla örgüt kurma ve yönetme), müdafi seçme ve bulundurma hakkı bulunduğu, yakınlarından istediğine yakalandığının derhal bildirileceği, isnat edilen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanuni hakkı olduğu şüpheden kurtulması için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği kendine hatırlatılıp açıklandı.”

Sonra teklif

Fırtına’ya isnat edilen suçlamaların ardından savcı, tutanaklara geçen o soruyu Fırtına’ya şöyle yöneltti: “TCK. madde 221’de belirtilen etkin pişmanlıktan faydalanabileceği ve 221’inci maddenin 4’üncü fıkrasında belirtilen suç işlemek amacıyla örgüt kuran yöneten veya örgüte üye olan ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek veya isteyerek yardım eden kişinin gönüllü olarak teslim olup örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi halinde hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçundan dolayı cezaya hükmolunmayacağı, ayrıca kişinin bu bilgileri yakalandıktan sonra vermesi halinde hakkında bu suçtan dolayı verilecek cezada üçte birden, dörtte üçe kadar indirim yapılacağı hususları, şüpheli Halil İbrahim Fırtına’ya hatırlatıldı, soruldu.”

Paşa reddetti

Fırtına, savcıların bu sorusunu, “Bu hükümden yararlanmamı gerektirecek bir suç işlemiş değilim. Atılı suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum” diyerek geri çevirdi. Fırtına, soruşturma kapsamında kendisine isnat edilen diğer suçlamaları da reddederek şeref madalyası sahibi bir kişi olduğunu belirterek, şunları söyledi:

Bana ciddi bir hakaret

“Darbeyle suçlanma diye bir şeyi asla kabul etmiyorum. Bu benim 45 yıllık şerefli askerlik mesleğime ciddi bir hakarettir. Ben görevden ayrılırken TSK’nın en son şeref madalyasıyla taçlandırılmış, ayrılış törenine katılan Cumhurbaşkanı, Başbakan ve devlet görevlileri tarafından hizmetlerime teşekkür edilmiş ve takdir edilerek uğurlanmış Hava Kuvvetleri’nin 25’inci komutanıyım. Böylesine bir suçla suçlanmaktan ve karşılaşmaktan fevkalade ızdırap çekmekteyim.”

Bu da cezanın cezası

Trafik cezasını 1 ay içinde ödemeyene ne su, ne elektrik, ne de gaz var.
Trafik cezasını bir ay içinde ödemeyen elektrik, su, doğalgaz abonesi olamayacak, pasaport ve tapu çıkaramayacak, hatta uçakla bile seyahat edemeyecek.

Bugün'ün haberine göre; trafik cezalarını zamanında ödemeyen sürücülerin hayatı adeta “kâbusa” dönüşecek. Bir ay içerisinde kesilen cezayı ödemeyen kişi hakkında “yakalama müzekkeresi” çıkartılacak. Ceza tahsil edilmeden kişilerin elektrik, su, doğalgaz, telefon abonesi olması, pasaport çıkartması, tapu, banka, sanayi ve ticaret odası işlemleri yapması, hatta uçakla seyahat etmesi bile kısıtlanacak.

‘ZİHNİ SİNİR’ PROJESİ

Trafik cezalarının tahsilatına dönük “Zihni sinir” projesi, Gaziantep Polis Meslek Yüksekokulu’nda görevli Başkomiser Niyazi Daşdemir’e ait. Proje hayata geçerse trafik cezalarını ödemeyen sürücü ve yayaların haberleşmeden, seyahat etmeye kadar birçok alanda özgürlüğü kısaltanacak. Başkomiser Daşdemir, bildirisinin ana hatları şöyle: “Ceza bir ay içerisinde ödenmezse ilgili hakkında yakalama müzekkeresi çıkartılacak. Ayrıca elektrik, su, doğalgaz, telefon, tapu, Emlâk Vergisi, nüfus, ikametgah, banka işlemleri, uçak seyahati ile ilgili işlerinde ceza tahsil edilmeden faydalanamayacak.”

Beyaz altına alternatif geliyor

'Beyaz altın' olarak bilinen pamuğa daha renkli alternatifler geliyor.
Türkiye'nin başta tekstil sektörü olmak üzere vazgeçilmez ve ihtiyacı en çok hissedilen ve "beyaz altın" olarak bilinen pamuğa daha renkli alternatifler geliyor.

Günümüzde kullanılan lifler içinde yüzde 49 paya sahip olduğu ifade edilen ve doğumdan ölümüne kadar ihtiyaç duyulan pamuk, liflerinin tabi olması, hava geçirgenliği ve nem tutma özellikleri, yıkanabilirliğinin iyi olması, ayrıca hijyenik özellik taşımasından dolayı diğer sentetik liflere göre üstün özellik taşıyor.

Türkiye'nin tek Pamuk Araştırma Enstitüsü olarak bilinen Aydın'ın Nazilli ilçesindeki Pamuk Araştırma Enstitüsü'nde detaylı olarak incelenen 'beyaz altın' pamuk ülkemizde son yıllarda üretimde görülen düşüşle dikkati çekerken, alternatif arayışların hız kazanmasına da vesile oldu.

Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü Müdürü Sadettin Öztürk, günümüzde beyaz altın olarak adlandırılan pamuğun, çok eski zamanlarda tabiatta renkli olarak yetiştiğini, zamanla pamuktan imal edilen tekstil ürünlerinin istenilen renge boyanabilmesi için saf beyaz pamuk ıslahına yönelindiğini belirtti.

RENKLİ PAMUK ÇEVREYE YARARLI

Öztürk, tekstilde kullanılan ağır metalli boyaların suya ve toprağa karışıp insan ve çevre sağlığına tehdit etmesi nedeniyle renkli pamuk üretiminin gerek insan sağlığı, gerekse çevre sağlığı açısından büyük avantajları bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"15-20 yıl öncesine kadar yurt içinde ve dışında doğal renkli pamuktan pek söz edilmezken, son zamanlarda yeni alternatif tekstil ürünleri açısından artan taleplerle karşılaşmaya başlamıştır. Bunun sonucu son 10 yılda organik tarım ürünlerinin özellikle gelişmiş ülkelerde giderek önem kazanması ile araştırmacılar dikkatini organik doğal renkli pamuk üretimine çevirmiştir. Ülkemizde tescili yapılmış 3 adet pamuk çeşidi bulunmakla birlikte çeşit geliştirme çalışmaları halen devam etmektedir. Bunlar kahverengi, deve tüyü ve yeşildir. Ayrıca enstitümüzde genetik stoğunda 9 çeşit renkli materyal bulunmaktadır."

AA

'Hak ile batıl arasında savaş'

Ahmedinejad İsrail saldırısını 'Hak ve batıl arasındaki tarihi savaş' diye nitelendirdi.
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısı için ''Hak ve batıl arasındaki tarihi bir savaş'' nitelemesini kullandı ve her zaman kazananın Hak olduğunu söyledi.

Ahmedinejad, ''Türkiye'ye, halkının yaptığı insani duruş için,hükümete de halkının hareketinden dolayı teşekkür etmek için geldik'' dedi.

Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı (AİGK/CICA) 3. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi dolayısıyla İstanbul'da bulunan Ahmedinejad, Ceylan Intercontinental Otel'de basın toplantısı düzenledi.

Köklü bir kültüre, çalışkan ve devrimci bir halka sahip Türkiye'de, önemli pozisyonlarda etkili kişilerin bulunduğunu belirten Ahmedinejad, ''Buradan tüm Türkiye halkına selamlarımı yolluyorum. Yüce Allah'tan onlar için sağlık, başarı ve izzet diliyorum'' dedi.

İran-Türkiye halk ve hükümetlerinin tarihi geçmişe dayalı dostluğu bulunduğunu ifade eden Ahmedinejad, iki ülkenin çeşitli alanlarda ve uluslararası arenada yan yana durduğunu söyledi.

Bugünlerde dünyada insanların biraz sorun yaşadığını belirten Ahmedinejad, şöyle devam etti:

''Barış kervanına (Gazze'ye yardım götüren gemilere) yapılan saldırı, gerçekte tüm insanlığın duygularını etkilemiştir. Saldırı, sadece bir yardım gemisine yapılan saldırı değildir. Saldırı, çok büyük gerçekleri göz önüne sermiş oldu. Bu olay şunu gösterdi ki, halklar artık uyanmıştır, zalimin, zulmün karşısında duruyor. Bu olay, milletin temiz duygularının hala ayakta olduğunu, insanlığın hala yaşadığını, mürüvvetin ve delikanlılığın hala var olduğunu gösterdi. Bu olay, bazı mazlumların kendi evlerinde kuşatma altında olduğu, evlerinde tankların, uçakların, tabancaların saldırısına uğradığını, aynı zamanda sudan, yemekten, ilaçtan ve tüm gereksinimlerinden mahrum kaldıklarında onların yardımına koşulduğunu gösterdi. Yardım gemisi, sadece mazlum Gazze halkı için değil, insanlığın özgürlüğü için yapılan bir eylemdi.''

''SALDIRI SİYONİST REJİMİN ŞİDDET HUYUNU GÖSTERDİ''

Saldırının, ''siyonist rejimin şiddet huyunu gösterdiğini'' belirten Ahmedinejad, şöyle konuştu:

''Siyonist rejim, insani değerlerin hiçbirini tanımıyor. Siyonist rejim özgürlük, kaderini seçme, yasalar, uluslararası hukuk, insanların kişiliği ve özgürlüğü gibi hiçbir değer tanımıyor. 30 yıl boyunca İran halkı bu gerçeği her zaman dünyaya haykırdı. Siyonizm rejimi, tehdit, öldürme, tecavüz ve güvensizlik ortamını oluşturmak için bölgeye konuşlandırılmıştır. Özgürlük gemisine yapılan saldırıda bu özelliklerini gördünüz. Siyonist rejim, ABD gibi büyük devletlerin desteğiyle hukuk ve yasaları ayaklar altına almıştır. Siyonist rejim, hiçbir ülke ve halkın değerini tanımıyor. Ne halkların hukuklarını ne özgürlüklerini tanıyor.

Bu sahnede iki taraf da kendini açıkça gösterdi. Bir tarafta insanlığın temiz duyguları vardı, insanlığın bayrağı vardı. Allah'a tapanlar, aşk, sevgi, barış, özgürlük ve güvenlik. İnsan kendi türünden insanlara yardım göndermek ister. Diğer tarafta ise şiddet, vahşet, nefret, savaş, esaret, siyonist rejimin şeytani çığlıkları, yalan, hile ve kirlilik vardı. Diğer tarafta şeytanların bayrağı vardı. Bu Hak ve batıl arasındaki tarihi bir savaştı. Her zaman Hak kazanmıştır.''

TÜRKİYE'YE TEŞEKKÜR

Türkiye'ye, halkının yaptığı insani duruş, hükümete de halkının hareketinden dolayı teşekkür etmek için geldiklerini ifade eden Ahmedinejad, ''Biz buraya bölgesel bir toplantıya katılmak için geldik. Buraya kendimizin ve İran halkının her zamanki sloganı olan barış, güven ve sevgi ortamı oluşturmak için geldik.''

AA

CHP'nin iptal başvurusu kabul

Anayasa Mahkemesi CHP'nin iptal başvurusunu kabul etti.
Meclis'te uzun tartışmaların ardından kabul edilen Anayasa değişiklik paketiyle ilgili CHP'nin yaptığı iptal başvurusu Anayasa Mahkemesi'nce kabul edildi. Paketin, esas bakımından değil, şekil yönünden inceleneceği bildirildi.


Anayasa Mahkemesi, 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna ilişkin iptal davasında, dosyada eksiklik bulunmadığına karar vererek, ''işin şekil yönünden incelenmesine'' karar verdi.

Kürtçe konuşmaya dava

TBMM'deki Grup Toplantısında Kürtçe konuşma yapan Ahmet Türk hakkında dava açıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, partisinin TBMM'deki Grup Toplantısında Kürtçe konuşma yapan kapatılan DTP'nin eski milletvekili Ahmet Türk hakkında, "Siyasi Partiler Kanunu'na muhalefet" suçundan cezalandırılması istemiyle dava açtı.

Basın Suçları Soruşturma Bürosu'nda görevli Cumhuriyet Savcısı Levent Savaş tarafından açılan davanın iddianamesinde, Türk'ün, 24 Şubat 2009 tarihinde, TBMM'de, kapatılan DTP'nin Grup Toplantısında, Türkçe başladığı konuşmasına, "21 Şubat Dünya Dil Bayramı ve halklar kendi dilleri ile kendi duygu ve fikirlerini dile getirmeleri gerekir" şeklinde ileri sürdüğü gerekçesiyle Kürtçe olarak devam ettiği anımsatıldı.

İddianamede, Türk'ün böylece, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 81. maddesine aykırı davrandığı ileri sürüldü.

Davanın iddianamesinde, Ahmet Türk'ün, eyleminden dolayı Siyasi Partiler Kanunu'nun 117. maddesi uyarınca cezalandırılması talep edildi.

Siyasi Partiler Kanunu'nun 117. maddesi, "Bu Kanunun dördüncü kısmında yazılı yasak fiilleri işleyenler, fiil daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde, 6 aydan az olmamak üzere hapis cezası ile cezalandırılırlar" şeklinde düzenleniyor.

Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi'ne sunulan iddianamenin kabul edildiği ve Türk'ün yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacağı öğrenildi.

AA

Nükleerde yeni anlaşma

Erdoğan ve Putin nükleerde tecrübe ve bilgi değişimi için anlaşma imzaladı.
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) ve Rusya Federal Çevre, Endüstri ve Nükleer Denetleme Servisi (ROSTECHNADZOR) arasındaki işbirliği anlaşması Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Federasyonu Başbakanı Vladimir Putin nezaretinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve Rusya Başbakan 1. Yardımcısı Igor Seçin tarafından imzalandı.

Anlaşma, Türkiye'de kurulacak nükleer güç santrallerini lisanslama ve denetim konularında tecrübe ve bilgi değişimini öngörüyor.

AA

Kraliçe isyan etti

Ürdün Kraliçesi Rania, İngiliz The Independent'a yardımla ilgili yazı yazdı.
Ürdün Kralı Abdullah'ın eşi Kraliçe Rania, İngiliz The Independent'a yazdığı makalede, Gazze'ye yardım filosunu savundu ve ''Ablukanın sürdüğü her yeni gün insanlığımızın kuşatması sürüyor'' dedi.

Rania, 'Artık İsrail'in Yüzü Şahinlerdir' başlıklı makalesinde Gazze'ye yardım filosuna yönelik baskını, küresel toplumu dehşete düşüren yeni bir saldırı olarak niteledi ve 'Filolar ablukayı kırmaya geldiğinde Gazze halkına yardım etmeye geldi. Ancak, bunun kadar önemlisi İsrail'in kafasındaki ablukayı kırmaya geldi' dedi.

Kraliçe şöyle devam etti: 'Saldırı, uluslararası hukuk, insan hakları ve diplomatik kurallara benzeyen her şeyin bariz ve absürt olması nedeniyle dünyayı şaşırttı. Apaçık insafsızlığı, beni şaşırttı ancak sürpriz olmadı. İzole olarak görülmemeli. Bu, İsrail'in politika alanında uzun bir süreden beri mayalanan dogmanın diğer bir neticesidir'. Kraliçe Rania, İsrail'in eylemleri için yaptığı savunmasından duyduğu hayal kırıklığını yansıtırken de İsrail için 'Eleştirilere, İsrail karşıtı, Yahudi karşıtı propaganda savaşının bir parçası olarak saldırarak yine problemin, PR değil, bir politika sorunu olduğunu anlayamadı' değerlendirmesini de yaptı.

KALBİM KIRILIYOR

Makalesinde her taraftaki 'şahinler'e karşı çıkarken sert politikaları sonucunda hem Gazze, hem de İsrail halkının kaybettiğini söyledi. Dünya çapındaki ılımlı unsurların da kaybettiğini ifade eden Kraliçe, 'Barıştan giderek daha uzaklaştığımızı görmek kalbimi kırıyor' dedi.

'Referansla atama olmaz'

HSYK Başkanvekili Özbek: Birinin söylemesiyle, istemesiyle o işler olmaz.
HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, ''Yargıtay seçimlerinde veya benzeri atamalarda muhakkak talepte bulunanlar vardır, referans olanlar da vardır. Ancak bu kurul kararıyla gerçekleştirilen bir işlemdir. Birinin söylemesiyle, istemesiyle o işler olmaz'' dedi.

Özbek, HSYK'ya girişinde, gazetecilerin bazı gazetelerde yer alan Yargıtay üyelerinin seçiminde, eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay ile görüşme yaptığı yönünde iddiaların yer aldığının hatırlatılması üzerine, değerlendirmelerde bulundu.

Basında yer alan haberleri görmediğini ifade eden Özbek, Oktay ile bir dönem beraber çalıştıklarını ve zaman zaman bir araya gelerek konuştuklarını söyledi.

Oktay'ın yer aldığı bir soruşturmanın bulunduğunu anımsatan Özbek, ''Soruşturmayı etkileyecek, konunun içeriğine girecek bir şeyler söylemem yanlış olur. Bu konuda hiçbir karanlık nokta bırakmamak için gerekli açıklamaları yaparım'' dedi.

''Oktay, Yargıtay seçimlerinde isim önerdi mi?'' sorusu üzerine Özbek, ''Yargıtay seçimlerinde veya benzeri atamalarda muhakkak talepte bulunanlar vardır, referans olanlar da vardır. Ancak bu kurul kararıyla gerçekleştirilen bir işlemdir. Birinin söylemesiyle, istemesiyle o işler olmaz'' diye konuştu. Özbek, yanlış anlamaları önlemek için gerek görürse ileri bir tarihte yeniden açıklama yapabileceğini kaydetti.

AA

'Hamas terör örgütüdür'

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, ABD'nin Hamas konusundaki görüşünün net olduğunu söyledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley, ABD'nin Hamas'ı terör örgütü olarak gördüğünü ve bu konudaki görüşünün net olduğunu bildirdi.

Crowley, günlük basın toplantısında bir gazetecinin, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Hamas'ın terör örgütü olmadığı yönündeki sözlerine katılıyor musunuz" şeklindeki sorusunu yanıtladı.

ABD'nin Hamas'a yönelik tutumunda bir değişiklik olmadığını kaydeden Crowley, "son birkaç yılı izleyen, İsrail'e, sivil nüfusa binlerce roket fırlatıldığını gören bir kişinin, Hamas'ı bir terör örgütü olarak kabul edebileceğini" ifade etti. Crowley, "ABD, Hamas'ı bir terör örgütü olarak tanımladı ve bu konudaki görüşümüz net" diye konuştu.

Crowley, İsrail'nin Gazze'ye giden yardım gemilerine saldırısında Türk asıllı ABD vatandaşı Furkan Doğan'ın hayatını kaybetmesiyle ilgili bir Amerikan soruşturmasının olup olmayacağının sorulması üzerine, halen gemide neler yaşandığına dair daha fazla bilgi toplamakta olduklarını söyledi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Crowley, bir başka soru üzerine, İran'a yaptırım tasarısının BM Güvenlik Konseyi'nde bu hafta oylamaya sunulmasını beklediklerini bildirdi.

AA

Kadınlara özel ilk banka!

İran'da bir banka ilk kez "sadece kadınlara hizmet veren" bir şube açtı...
İRNA ajansının haberine göre, ülkenin en büyük bankalarından biri olan Melli Bankası, Maşhad kentindeki bir şubesinde sadece kadınlara hizmet verecek.

Muhafazakar ailelere hitap eden banka, kadınların erkeklerle temas kurmadan mali işlerini halletmesini sağlayacak.

İran'da son yıllarda erkeklerin girmesine izin verilmeyen mesire yerlerinin yanı sıra, bazı şehirlerde kadınların kullandığı ve sadece kadınlara hizmet eden taksiler de bulunuyor. Kadınlar otobüslerde de arkada ayrı oturuyor.

AA

Yağmur yağdı, trafik felç

İstanbul'da yağış nedeniyle trafik bazı bölgelerde kilitlendi.
İstanbul'da akşam saatlerinden beri etkisini arttırarak sürdüren sağanak yağış, hayatı olumsuz yönde etkiliyor.
Yağış nedeniyle Anadolu Yakasında bazı yan yollar üzerinde toplanan su birikintileri sürücülere zor anlar yaşatıyor. Bazı semtlerde ise aşırı yağışlar nedeniyle rögar kapakları patladı.
Cadde ve sokaklar üzerinde oluşan su birikintileri nedeniyle trafikte uzun kuyruklar oluştu. Yağışlar özellikle Anadolu Yakası'nda etkili olurken Kadıköy Fikirtepe'de bir ev su baskınına maruz kaldı. Vatandaşlar içeri dolan yağmur sularını kovalarla tahliye etmeye çalıştı. İtfaiye ekipleri ise su seviyesinin yükseldiği Kurbağalı Dere'de olası taşkınlara karşın önlem aldı. Yağışlar Avrupa yakasında ise özellikle Beşiktaş ve Şişli bölgesinde etkisini gösterdi.
Aralıksız süren yağışlar nedeniyle patlayan rögar kapakları, araç sürücülerine zor anlar yaşattı. Yetkililer aralıklarla sürmesi beklenen yağışlar nedeniyle araç sürücülerini uyardı. Trafiğe çıkan sürücülerinin dikkatli ve tedbirli olunması istendi.
İHA

'CHP-MHP-BDP aynı'

Akdağ, isimleri farklı da olsa temelde aynı olduklarını söyledi.
Sağlık Bakanı Akdağ, AK Parti Denizli İl Başkanlığı'nın Belediye Sanat Merkezi'nde düzenlediği ''Türkiye Buluşmaları'' konferansına katıldı.

Akdağ, CHP, MHP ve BDP'nin Anayasa değişikliği sürecindeki tutumlarıyla temelde aynı olduklarını ortaya koyduklarını belirterek, şunları kaydetti:

''CHP'nin MHP'den, MHP'nin BDP'den farkı yok. Fikirleri farklı olsa bile temelde aynılar. Bunlar statükocular. Bu statükonun değişmesini istemiyorlar. Ben Anayasa değişikliği görüşmelerinde bunu öğrendim.''

1960 darbesinin ardından ''Menderes'in değil halkın asıldığını'' ifade eden Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Çünkü Menderes halkın arasından çıktı, halk seçti. Bu ülkede Menderes denildiğinde, Özal denildiğinde millet baş tacı ediyor. Sahip çıkıyor. Yanlışları, hataları olabilir. Ancak bu insanları halk seçti. Halk için mücadele verdiler. Bu nedenle bu halk, millet Recep Tayyip Erdoğan'a sahip çıkıyor. Kıymet veriyor. Çünkü onu da halk seçti, halkın arasından geldi. Bu böyledir Sayın Kılıçdaroğlu... Sahte halkçılıkla bu iş olmaz.''

Anayasa değişikliklerine ilişkin referandumun sonuçlarının demokrasiyi korumak ve daha güçlü bir demokrasi için önemli olduğunu söyleyen Akdağ, değişikliklerin ardından Türkiye'nin ''yargıçlar ülkesi'' olmaktan çıkıp ''hukuk devleti''ne dönüşeceğini kaydetti.

12 Eylül Anayasası'na oy vermediğini ifade eden Akdağ, o zamanlar 22 yaşında olduğunu, baskı ve propagandayla oy vermeye zorlandığını, korkutulduğunu söyledi. Bakan Akdağ, ''Bu Anayasa sizin mi, değil. Öyleyse bu Anayasa'yı değiştirmeliyiz'' diye konuştu.

''ÇAKMA YOLSUZLUK DEDEKTİFİ''

Akdağ, muhalefetin her yerde yolsuzluk ve yoksulluk konularını anlattığını da belirterek, isim vermeden şunları söyledi:

''Ben 'çakma yolsuzluk dedektifi' diyorum. İpe sapa gelmez konular getiriliyor. En son Mecliste Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yolsuzluk iftirasında bulunuldu. Hiçbir şekilde ipe sapa gelmez şeylerle suçlandı. Neymiş, Sayın Başbakan o elbiseyi hangi parayla almış? Kendisine elbiseyi nasıl aldığı sorulunca, kazandığı parayla alıyor. Sayın Erdoğan da kazandığı parayla alıyor. Hangi parayla alıyor? Ne hakkın var iftira etmeye, karalamaya. İnsafsız...''

Programın sonunda, Hatice-Yusuf Derendik çifti, beyin kanaması geçiren ve ameliyat için 1,5 yıl sonraya gün verilen 5 yaşındaki ikiz kızları Sude ve Buse Derendik için Bakan Akdağ'dan yardım istedi. Aileyle konuşan Akdağ, telefon numaralarını aldığı aileye, çocuklarının tedavisi için gerekli yardımın yapılacağı söyledi.

AA

Şimdi de İskenderun krizi

Türkiye’nin Suriye sınırındaki İskenderun’a füze savunma sistemleri kurması kriz yarattı.
İsrail F-15’leri, 2007 yılının Eylül ayında Türkiye hava sahasını da kullanarak Suriye’deki gizli nükleer tesis olduğu iddia edilen bir bölgeye bomba yağdırmış ve bu operasyon aylarca dünya gündemini meşgul etmişti.
İsrail jetlerinin yakıt tanklarının Türkiye topraklarına düşmesi nedeniyle iki ülke One Minute krizinden önce ilk kez ciddi anlamda karşı karşıya gelmişti. İşte bu gerilim ardından Türk Silahlı Kuvvetleri, yeni ihlallerin önlenmesi ve Türk hava sahasının daha etkin savunulabilmesi amacıyla İsrail jetlerinin uçtuğu bölgeye bir füze savunma sistemi kurulması kararı aldı.

Suriye sınırı yakınlarında İskenderun’daki Kale köyüne I-Hawk füze bataryaları kurdu. Vatan gazetesinin haberine göre bölgeye üç adet seyyar radar da yerleştirildiği bildirildi. Füze bataryalarının İsrail ve ABD’nin Türk hava sahasını ihlal ederek, Lübnan, Suriye ve İran’ın da arasında bulunduğu Ortadoğu ülkelerine yönelik olası saldırılara karşı da kullanılabileceği belirtildi.

Kale köyüne kurulan füze bataryasını, İstanbul Alemdağ’dan bölgeye gönderilen 15. Füze Üssü Komutanlığı’na bağlı birliklerin yönettiği ifade edildi. İsrail istihbaratına yakınlığıyla tanınan Debka internet sitesi de haberinde bu gelişmeyi, “Türkiye ilk kez bu füze kalkanı sistemiyle İsrail’in iki düşmanı Suriye ve Hizbullah’a karşı bir güvenlik şemsiyesi kurmuş oluyor” yorumuyla verdi. Debka ayrıca Türk yetkililerin geçtiğimiz günlerde İskenderun’da askeri hava üssüne PKK tarafından düzenlenen saldırının İsrail bağlantılı olduğuna yönelik açıklamalarını da hatırlatarak, “Eğer Ankara bunları daha da ileri götürür ve İsrail’in füze kalkanına karşılık İskenderun’a saldırı düzenlenmesi yönünde PKK ile işbirliği yaptığı suçlamasını resmen getirirse bu iki ülkenin birbirlerine savaş ilan etmesinin sadece bir adım uzakta olduğu anlamına gelir” yorumunu yaptı.

İstanbul'da polise saldırı

İstanbul Halkalı'da polise saldırı düzenlendi.
Halkalı'da polis servis aracının geçişi sırasında ses bombası patlatıldı. Olayda 10 polis yaralandı. Olay bölgesine ekipler sevk edildi.

Konya'da El Kaide operasyonu

Konya'da El Kaide ile ilgili 14 gözaltı.
Konya Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin El Kaide terör örgütüne yönelik düzenlediği operasyonda, 14 kişi gözaltına alındı.

'Hattı geçeni batırırız'

İsrailli general tehdit etti: "Hattı kim geçerse gemisini batırırız"
İsrail Ordusunun üst düzey generallerinden Uzi Dayan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın savaş gemileriyle Gazze'ye gelmek istemesi durumunda bunun savaş ilanı sayılacağını söyledi. Dayan, "Belirledikleri hattı kim geçmeye çalışırsa kesinlikle buna izin verilmeyecek ve gemileri batırılacaktır." dedi.

Savunma Bakanlığı Siyaset Birimi Başkanı Amos Gilad ise üst düzey yetkililere çağrıda bulunarak Erdoğan'a yönelik sert açıklamalarda bulunmamalarını istedi.

İki ülke arasında bir kriz bulunduğunu ve bu krizi sağduyu ile aşmak gerektiğini de vurgulayan Gilad, demokratik yollarla işbaşına gelmiş bir başbakanı 'terörist' olarak adlandırmaktan kaçınılmasını da istedi.
Son günlerde İsrail basınında Başbakan Erdoğan'ı İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad ve Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah'la özdeşleştiren pek çok haber yer alıyor.

Bağış’ıklık sistemimiz çökertiliyor

Deniz Feneri...

Dışarda, gurbetçileri dolandırdı.

İçerde, kurban bağışlarını tokatladı.
Mehmetçik Vakfı...
Kurban dümeninden yargılanıyor.
Lösev...
Kurban dümeninden yargılanıyor.
İhh...
9 ölü, nerdeyse savaş çıkacak.
*
Gözünüzü seveyim...
Yardım işine ara verin biraz!
*
Yoksul Çocukları Sevgi Derneği yöneticileri, dolandırıcılık iddiasıyla gözaltına alındı. Diyanet Sosyal Yardımlaşma Derneği adına para toplayan arkadaşların sahtekâr olduğu ortaya çıktı. Şehit Aileleri Derneği adıyla para toplayanların, bırak şehit ailesini, askerlik bile yapmadıkları anlaşıldı. Türkiye İşitme Engelliler Derneği makbuzuyla para toplayanların, sağır dilsiz olmadıkları gibi, makbuzların da sahte olduğu belirlendi.
*
Bu arada...
*
“Madem öyle, işte böyle, hiçbiri temiz kalmasın” diye... Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin terörist ve Hıristiyan olduğunu yazdılar, Türkan Saylan’ı linç ettiler. Gariban öğrencileri okutan Atatürkçü Düşünce Derneği’ni Ergenekoncu ilan ettiler. Çağdaş Eğitim Vakfı’ndan burs alan çocuklara darbeci dediler. Baba Beni Okula Gönder kampanyasını yürütenleri, içeri tıkmaya çalıştılar... “Bunlara bağışta bulunanı oyarız, ona göre” demeye getirdiler.
*
Özetlersek...
*
Bu dönem verilen en büyük zararlardan biri budur maalesef... Bir taraftan “sadaka toplumu” yaratılıyor, bir taraftan hayırsever insanımızın “dini, insani, vicdani” duyguları köreltiliyor.
*
Bağış’ıklık sistemi çökerse...
Vücut kendini koruyamaz.
*
Etmeyin eylemeyin kardeşim...
Bir ülke fabrikalarını, limanlarını satabilir; toprak bile kaybedebilir.
Yarın öbür gün, biri çıkar, geri alır...
Ama “dayanışma duygusu” kaybedilirse, geri alabilecek para yoktur.

YARSAV Eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Akkışla'da Yoğurt Festivalindeydi

Yarsav Eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu Akkışla'da yoğurt festivalindeydi. Akkışla Türkmenlerini bu yıl 206.sı yapılan yoğurt festivalinde yalnız bırakmayan Eminağaoğlu, Türkmen yoğurdunu beğendiğini ifade etti.Akkışlalıların gösterdiği ilgiye teşekkür etti.

Ali Aydın: "Koyunlarımız da yok olursa kurbanı ithal hayvanlarla mı keseceğiz?"

Yörük Türkmen Vakfı Kayseri Şube Başkanı Ali Aydın da Akkışla'daki Yoğurt Festivalinin müdavimlerinden olarak festivale katıldı ve etkileyici bir konuşma yaptı. Akkışla'da bu yılki festivalde Yörük Türkmen Vakfı geleneksel kıl çadırını açarak festivale renk kattı.
Ali Aydın Festivalde yaptığı konuşmada hayvancılığın can çekişmekte olduğuna dikkat çekti. Ali Aydın'ın konuşması şöyledir:
Biz Türkler, yani Oğuzlar, bildiğiniz Yörük Türkmenler, Kuzugüdenli Türkmenleri; Orta Asya'dan Anadolu'ya, Anadolu'dan Balkanlara, Avrupa'ya kök salmış asil bir milletin evlatlarıyız, torunlarıyız.
Biz diyoruz ki, Yörük ve Türkmenler, yurdunun dağını taşını, kurdunu kuşunu sever de hiç insanını ayrı tutar mı? Anadolu hümanizminin filizleriyiz biz.Hoca Ahmet Yesevi'den, Anadolu'da Mevlana'dan, Hacı Bektaş-ı Veli'den, Yunus'tan, Toroslarda Dadaloğlu'ndan, Karacaoğlan'dan geliyoruz bizler.
Saygıdeğer Akkışlalılar!
Mustafa Kemal Atatürk diyor ki:
"Gidip Toros  dağlarına bir bakınız.
Eğer orada bir tek YÖRÜK çadırı görürseniz
Ve çadırda bir duman tütüyorsa
Şunu çok iyi biliniz ki, bu dünyada
Hiçbir kuvvet asla bizi yenemez."
İşte bizler ilhamı buradan alıyoruz. Bu büyük millet, kendine olan özgüveniyle sadece düne değil geleceğe bakmalı. Köyün en güzel kızına aşık bir gencin başına ne gelirse işte bu güzelim Anadolu'da yaşayan Türk Milletinin başına da onlar geliyor. İnançlı olmalıyız, güçlü olmalıyız, eğitimde, sağlıkta, ekonomik alanda kalkınmalıyız.
Anadolu'da yaşayan Yörük Türkmenlerin önce develeri yok oldu. Sonra, keçileri yok oldu. Şimdi görüyoruz ki gün be gün koyunları azalıyor, yok oluyor. Size soruyorum. Koyunlar da yok olursa kurbanı nasıl bulacaksınız? İthal et gibi sonunda ithal kurban mı keseceğiz? Orta Anadolu'nun koyun deposu olan Akkışla, Gömürgen ve çevresinde acilen hayvancılıkla ilgili kapsamlı tedbirler alınmalı; beslenme, barınma, üreme ve pazarlama ile ilgili sorunlar çözüme kavuşturulmalıdır.
Kuzularımız telef oluyor, koyunlarımızın mera ve yayla sorunları çıktı. Bunlarla ilgili yöre insanları ve idaredeki yetkililerin bir araya gelerek köklü çözüm üretmelerini bekliyoruz.
Burada, gerek kuzularımızın telef olmasında, gerekse yayla ve mera sorunlarımızın çözümünde, bizlere yardımcı olan başta Kayseri Valimiz Mevlüt Bilici'ye, Kaymakamımıza, Belediye Başkanımıza ve Tarım İl Müdürümüze, İl Genel Meclisi Üyelerimize teşekkür ediyorum.
Yörük ve Türkmenlerin "ağartı" dediğimiz sütümüz, yoğurdumuz, peynirimiz, bizim yufkamızın katığıdır. Bizler bununla büyüdük.Bu değerlerimizi kaybetmeyelim.
Sayın Hemşehrilerim!
Bu festivali düzenleyen, başta emeği geçen tüm Akkışlalı hemşehrilerim olmak üzere, Sayın Kaymakamımıza, Belediye Başkanımıza, İl Kültür Müdürlüğümüze ve İl Genel Meclisi Üyelerimize teşekkür ediyorum. Nice Yoğurt Festivalinde buluşmak dileğiyle sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.

Tekin Bingöl: "Akkışla'nın Türkmen yoğurdu, dünyanın en güzel yoğurdu."

Akkışla Geleneksel Yoğurt Festivalinde doya doya Türkmen yoğurdu ikram edildi. CHP İl Başkanı Enver Özdemir, CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, Akkışla Belediye Başkanı Azmi Kazım Sonkur, Yörük Türkmen Vakfı Kayseri Şubesi Başkanı Ali Aydın yoğurt ikramı sırasında görülüyorlar. CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, daha önce Gömürgen'deki yoğurt festivaline de geldiğini belirterek Akkışla'da Türkmen yoğurdunun dünyanın en güzel yoğurdu olduğunu belirtti.
K38 Haber

Şevki Kulkuloğlu: "Akkışla'da altın madeni var."

Akkışla'da Geleneksel Yoğurt Bayramında konuşan CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, Akkışla ilçesinin üstü yeşil ama altı sarı diye başladığı konuşmasında Akkışla ilçesinde toprağın altında altın madeni bulunduğunu ifade etti. Bu durumun farkında olan AKP İl Başkanı Mahmut Cabat'ın kimseye bilgi vermeden Amerikalılarla işbirliği yaparak buradaki arazileri kapatmaya çalıştığını söyleyerek ilginç bir iddiada bulundu.
K38 Haber

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...