Sayfalar

16 Haziran 2010 Çarşamba

ERDOĞAN ARAP AÇILIMINI SÜRDÜRDÜ

Sadece Araplar mı sırtımızdan vurdu?
Erdoğan’ın Arap açılımı sürüyor: Ne zaman Arap dünyası ile yakınlaşsak 1. Dünya Savaşı çarpıtılarak ’Araplar bizi arkadan vurdu’ deniliyor. Köpeğine Arap diyen bile var

Erdoğan grup toplantısında, “Türkiye’nin ekseni kaydı” eleştirilerine yanıt verdi: “Bizim Arap ülkeleriyle ilişkilerimiz ne zaman yakınlaşsa, belli bir propaganda kampanyası başlatılıyor. Arap turistlere basın yoluyla ırkçılık yapıldığını da gördük. Affedersiniz, bu ülkede köpeğine ’Arap’ ismi takanlar, ’Arap, Arap, Arap’ diye çağıranlar oldu.”
Hiçbir ülke böyle manşet olmadı

Erdoğan, Arap sermayesine ’Yeşil sermaye geliyor’ diye ayrımcılık yapıldığını da söyledi, devam etti: “Ne zaman Arap yatırımı söz konusu olsa, 1. Dünya Savaşı’ndaki olaylar, ’Araplar bizi arkadan vurdu...’ diye çarpıtılarak gündeme taşındı. Dikkat edin, o dönemde bizi arkamızdan vuran hiçbir ülke böyle manşetlere taşınmadı, taşınmaz.”

‘Arap, Arap, Arap’ diye çağıranlar oldu

- Bizim Arap ülkeleriyle, Arap dünyasıyla, Orta Doğu ile ilişkilerimiz ne zaman yakınlaşsa, başta o manşetler olmak üzere belli bir propaganda kampanyası başlatılıyor. Bunu defalarca gördük, yaşadık. Bu ülkelere gelen Arap turistlere karşı basın yoluyla ırkçılık yapıldığı zamanlar oldu. Affedersiniz, bu ülkede köpeğine veya köpeklerine ’Arap’ ismi takanlar oldu. Çağırırken ’Arap, Arap, Arap’ diye çağıranlar oldu. Bunları hep yaşadık gördük. Bu akımları gördük, en küçüğündün en büyüğüne karşı Arap sermayesine ayrımcılık yapıldı. ’Yeşil sermaye Türkiye’ye geliyor’ dediler. Ne zaman bir yatırım söz konusu olsa, Birinci Dünya Savaşı olayları sırasında yaşanan lokal olaylar çarpıtılarak gündeme taşındı. ’Araplar bizi arkadan vurdu...’ Hemen bu söylem devreye girdi. Dikkat edin, o dönemde bizi arkamızdan vuran hiçbir ülke bu şekilde manşete taşınmadı, taşınmaz. Ama sözkonusu Araplar olunca... Orta Doğu ülkelerinin AB ülkelerindeki yatırım miktarı son 8 yılda 15 milyar dolardır. Bizdeki yatırımları bunun yarısından az, yani 6,8 milyar dolar olabilmiştir. Bizim yoğun çabalarımız sonucunda ulaşılan rakam. İhracata bakıyoruz; 2009’da ABD’nin, Arap ülkelerine ihracatı 44 milyar dolar. Fransa’nın 35 milyar dolar, Almanya’nın 34 milyar dolar, Türkiye’nin ihracatı ise ancak 21 milyar dolar. Dünyadaki her ülke oralara ihracat yapıyor ama Türkiye’ye gelince ’Arap sermayesi, yeşil sermaye, İslamcı sermaye, dinci sermaye...’ Bizim eksenimiz barış eksenidir. Bizim eksenimiz dayanışma eksenidir. Bizim eksenimiz, hukuk eksenidir. Bizim bu eksenlerimiz tarih boyunca değişmedi, bundan sonrada değişmeyecek.

Türkiye’yi en iyi idrak eden ABD’dir

- Türkiye’yi en iyi idrak edebilecek ülkelerden biri Amerika. Şüphesiz ki kadim dostumuz ve Sayın Obama’nın ifadesiyle, model ortaklığı kurduğumuz ABD’dir. ABD, sadece kağıt üzerinde kalan model ortağı, eski ifadesiyle stratejik müttefikimiz değildir. ABD ile çok boyutlu bir işbirliği ve var. Bugün hala bu dostluğun de işbirliğinin örneklerini birçok bölgede görüyoruz. Zaman zaman ortaya çıkan farklılıklar ve kullanılan yöntemler, öncelik sıralamasından kaynaklanan bir farklılıktır. Başkan Obama’nın liderliğinde ABD yönetimi, Türkiye’nin sergilediği dış politika duruşunun, bu işbirliğini azaltacak değil daha da etkin hale getirecek bir mahiyet taşıdığını çok iyi anlamalıdır, değerlendirmelidir. Türkiye’nin, Orta Doğu ile ilişkileri Ak Parti iktidarıyla başlamadığı gibi, yeni ve farklı durum da değildir. Cumhuriyet öncesinde ve sonrasında Türkiye her zaman Orta Doğu ile ilgili olmuş, ilişkili olmuştur.

Çeteler üzerimize geldi ama taviz vermedik

- Türk insanı iş üretenle laf üreteni büyük bir basiretle tefrik ediyor. 7,5 yıldır hizmet üretirken, Türk insanına aydınlık bir gelecek hazırlamaya gayret ederken birileri de boş durmadı. Engel olmaya, yolumuzdan saptırmaya çalıştılar. Çetelerle üzerimize geldiler, medyayla, karanlık yapılanmalarla üzerimize geldiler; terör örgütleriyle, illegal yapılanmalarla üzerimize geldiler. Zaman oldu hukuku zorladılar, iftiralarla bizi baskı altına almaya çalıştılar. Taviz vermedik, inançla yola devam ettik. Siyasetin ağdalı diline başvurmadan, popülizme tenezzül etmeden, bazılarının yaptığı gibi yalana, karalamaya prim vermeden milletimiz ile gönül bağımızı muhafaza etmeye, milletimiz için iş üretmeye devam edeceğiz.

Hiç yorum yok:

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...