Sayfalar

16 Ocak 2010 Cumartesi

AKP’NİN SESİ YEREL MEDYANIN SALDIRISI


Eras Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Eraslan gazetecilerle bir araya gelince ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Eraslan açıklamalarında özellikle iktidar partisi olan AKP’yi eleştirdi. Türkiye’de çok ciddi bir yönetim krizi bulunduğunu ifade eden Mustafa Eraslan, açılıma da değinerek açılımın milletin arasına fitne tohumları ekerek bölücülüğü körüklediğini söyledi. Eraslan ekonomiyi de değerlendirerek, “7 yılı aşkın bir süredir ülkeyi yöneten AKP iktidarı ekonomik açıdan da ülkeyi kaosa sürüklemiştir” dedi.

Mustafa Eraslan’ın iktidara yönelik eleştirileri iktidara yakın gazeteleri rahatsız etti. Üç gazete ve bir televizyonda Mustafa Eraslan’ın daha önce Demokrat Parti’de yer alması, Demokrat Parti’nin Eski genel Başkanı Mehmet Ağar’ın düz ovada siyaset söylemine yaklaşımı ve bugün açılıma yönelik eleştirileri karşılaştırılarak ortak bir tavır sergilendi.
Türk siyasetinin önemli isimlerinden Süleyman Demirel’in sözleri bu küçük gruba ilham olmuş. Küçük derken kelime oyunları ile onlara hakaret ediyor değiliz. 1 televizyon+ 3 gazeteden oluşan bir grup bu. Kayseri’de 20’nin üzerinde gazete ve 5 televizyon olunca haliyle grup küçük kalıyor. Bu gruba net bir şekilde iktidarın sesi radyosu demek mümkün. Siyaseten zarar vermek istedikleri Mustafa Eraslan’ın geçmişte söyledikleri ile bugünkü ifadelerini karşılaştırmaya çalışmışlar ve çelişki bulmuşlar. Kendi gözündeki merteği görmeyen başkasının gözündeki saman çöpüne pek dikkatli bakıyor. Özellikle Kent Haber Gazetesi ve Elif TV bu tavrını eleştiri sınırlarını aşan bir üslupla gösterme yoluna gitti. Çünkü AKP’li yöneticilerden bir talimat geldiği açıkça belliydi.
Oysa, “Dün dündür, bugün bugündür” tefrikası yayınlansa AKP’li yöneticilerle ilgili ansiklopedi olur. Nihayette gömlek çıkarma ve değişim operasyonu var ortada. Çelişkiyse, çelişkinin kralını defalarca gösterdiler. Bu örnekleri artırmak da, detaylandırmak da mümkün.
Örneğin Başbakan Recep Tayip Erdoğan Nisan 1994’te Erciyes’te Refah Partisince düzenlenen Hicret’in yıldönümü kutlamalarında “Bizi birbirimize bağlayan en büyük bağ, İslam kardeşliği bağıdır; bunu yakaladığımız anda işi çözeriz. Gazetenin bir tanesi yazmış ‘Türkiye Türklerindir diye, ahlaksız bu, hayasız” ifadelerini kullanmıştı.
Aynı Erdoğan 10 Mart 2008’de "Bunlar ne yapmak istiyor? Bunlar Türk milletinin kökünü kazımak istiyorlar, yaptıkları şey bu. Eğer nüfusunuzun azalmasını istemiyorsanız, bir ailenin üç tane çocuğu olmalı" diye konuştu.
“Türkiye Türklerindir” sözünü ahlaksızlık olarak değerlendiren Başbakan Erdoğan “Türk milletinin kökünü kazımak istiyorlar” ifadesini de kullanabiliyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 8 Mart 1995’te “Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne giremeyeceği kesindir. Bunu Avrupalılar söylemektedir. Avrupa’nın önde gelen bütün politikacıları söylemektedir. Çünkü Avrupa Birliği, bir Hıristiyan Birliğidir” derken, 13 Şubat 2008 tarihinde “Avrupa Birliği Projesi Avrupa ve Türkiye nin ötesinde geniş bir coğrafyanın refah istikrar ve barışını olumlu şekilde etkileyecek bir vizyonu içermektedir" ifadelerini kullanmıştı.
Avrupa Birliğini Hıristiyan Kulübü olarak değerlendiren bakış nasıl 180 derece değişebilir? Tabii ki, Milli Görüş gömleğinin çıkarılmasıyla.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki ise 17 Kasım 2006 tarihinde “Abdullah Bey li AKP, seçimlerde daha fazla oy alır” demiş ve Başbakan Erdoğan ile arasına kara kedi girmesine neden olmuştu. Başkan Özhaseki 30 Ocak 2009 tarihinde ise “Başbakanımızı tebrik ediyor, aynı kulvarda siyaset yapmaktan, aynı vizyona sahip olmaktan duyduğum gururu ifade ediyorum” sözleriyle övgüler dizmişti. Recep Tayip Erdoğan’ın yerine Abdullah Gül’ün gelmesi gerektiğini Nokta Dergisine açıklayan Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin bu sözleri nedeniyle Başbakan’la arası açılmıştı. Başbakan ile ilgili sonraki sözleri nasıl değerlendirilmeli peki. Herhalde Dün dündür, bugün bugündür denilerek.

Hiç yorum yok:

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...