Sayfalar

1 Temmuz 2010 Perşembe

SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNDEN TERÖRE TEPKİ

Terörün artması ile birlikte sivil toplum örgütleri de harekete geçti. Bir araya gelen sivil toplum örgütlerinin temsilcileri Cumhuriyet Meydanında hükümet seslendi. 

Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kayseri Şubesi, Emniyet Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Derneği, Türk Anneler Derneği Kayseri Şubesi, Türk Kadınlar Birliği Kayseri Şubesi, Bilgi Yurdu Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği Kayseri Şubesi, Türkiye Kamu-Sen İl Temsilciliği, Anadolu Sakatlar Derneği, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti, Elektrikçiler ve Elektronikçiler Odası, Yozgatlılar Derneği, Yurkimar-Sen, Bedensel Engelliler Derneği, Memur - Sen İl Temsilciliği, Öz İplik İş Sendikası, İncesu Eğitim Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği, Hacı Bektaş -ı Veli Derneği, Muharip Gaziler Derneği, Türk Ocakları Kayseri Şubesi, Dadaloglu Derneği, Hacı Bektaş-ı Veli Vakfı, Kayserili Üniversiteliler Derneği, Kayseri Lisesi Mezunları Derneği ve Oto Galericiler Derneği temsilcileri Cumhuriyet Meydanında bir araya gelerek artan terör olayları karşısında alınması gereken önlemleri sıraladılar. Sivil toplum örgütleri adına açıklamayı Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Şube Başkanı Ali Yavuz yaptı. Yavuz, acilen yapılması gerekli görülen hususları sıraladı ve idam cezasının geri getirilerek terörün arkasındaki güçlerin kamuoyuna açıklanması gerektiğini vurguladı.

            Yavuz alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı; “Türk hukukundan "idam cezası"nın kaldırılmış olması bölücü teröristlerin cesaret bulmalarına neden olmuştur. Bu yüzden kanlı saldırılarına her gün bir yenisini eklemektedirler. Bu da halkımızın sabrını taşırmak üzeredir. Bu nedenle TBMM tatile girmeden, " idam cezası"nın ilgili yasaya yeniden konması zaruret halini almıştır. Bebek katili bölücü başının İmrah daki "ayrıcalıklı mahkum statüsü" ne derhal son verilmeli, örgütü oradan yönetmesi mutlaka engellenmelidir. Hatta öldürmeye azmettirmek suçundan idam cezasına tekrar çarptırılarak gereği yerine derhal getirilmelidir. Terörle mücadele eden bütün güvenlik güçlerimize Türk toplumu olarak moral ve motivasyon desteği sağlanmalı, TSK yı yıpratmaya yönelik eylem ve söylemlere derhal son verilmelidir. Bölücü terörle mücadelede "milli-toplumsal mutabakat" temel esastır. Bu nedenle muhalefetin de görüşleri alınarak bölücü teröre karşı milli bir yol haritası çıkarılmalı ve topluma mal edilmelidir. Bölücü terörün bitirilmesi için "terörün yuvası" olan Kuzey Irak-Kandil in ortadan kaldırılması şarttır. Bu doğrultuda işgalci güç ABD ye ve bölgesel Kürt yönetimine gerekli ikazın yapılması ve netice alınamadığı taktirde oraya bir kara harekatının düzenlemesi gerekmektedir. Türk halkı, bölücü terör örgütü PKK nın kimin tetikçisi olduğunu yetkililerin ağzından açık ve net duymak istemektedir. Terör örgütünün arkasındaki güç odaklarını bilmek Türk milletinin en tabii hakkıdır. Son vahim olaylardan anlaşılacağı üzere, terörle mücadelede çok iyi yetiştirilmiş "profesyonel birliklere ihtiyaç vardır. 26 yıllık tecrübeye rağmen bunun neden yapılmadığı halkın merak konusudur. Devletimizin bütün imkanları seferber edilerek terörün kökü mutlaka kazınmalı, hiçbir bahaneye sığınılmamalıdır. Bölücü terör, Türkiye nin milli ve üniter yapısına, toprak bütünlüğüne ve milli birliğine apaçık tehdit olduğu ortada iken "istihbarat zafiyeti" asla kabul edilemez bir durumdur. Bütün devlet adamlarımız, devletimizin temel ilkeleri ve kuruluş esaslarına uymak zorundadır. Aksi bir davranış vatana ihanettir. Türk halkını ayrıştırıcı politikalar yerine şanlı tarihimizden ve yüksek kültürümüzden gelen kardeşliğimizi pekiştirecek politikalar esas alınmalıdır. Zira dış güçler, etnik farklılıklarımızı

düşmanlıklarının merkezi yapmışlardır. Kurum ve kuruluşlarımız, siyasi iktidarlara değil yasalar

doğrultusunda devlete hizmeti esas almalıdır. Medya ve basın kuruluşlarında aydın geçinen bazı fertlerin "Terör örgütünün isteği doğrultusunda" söylemleri milletimizi derinden yaralamaktadır. Bu gibi bölücü söylemlerden derhal vazgeçmelidirler. Bölücü terör, Türk toplumunun ortak sorunu olduğuna göre onunla mücadelede de ortak çözüm gerektirmektedir. Dolaysıyla bölücü terörle mücadele, sadece güvenlik kuvvetlerine bırakılmamalıdır. Her fert bu mücadeleye katılmanın idrakinde olmalıdır. Sivil Toplum Örgütleri olarak tüm halkımızı bu konuda daha duyarlı ve uyanık olmaya, birliğimizi bozacak her türlü girişimlere karşı tek yumruk olmaya davet ediyoruz.”

Hiç yorum yok:

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...