Sayfalar

14 Ağustos 2010 Cumartesi

Alçaklık Tavan Yaptı

Siyasi kayırmacılığın ve alçaklığın bu kadar boyut kazandığı bir dönem daha olmamıştı. İktidar yalakalığı bu sefer ampulde kendisini gözterdi. Bu haberi mutlaka okumalısınız..
AKP'den bir çifte standart daha... Başbakan Erdoğan'ın miting yaptığı illerde tüm kamu kurumu personeline "izin" veren, hatta personeli kamuya ait araçlarla miting meydanlarına taşıyan AKP'nin, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nu selamlayan köylülere verdiği ceza çok konuşulacak.
CHP'nin yeni Genel Başkan Yardımcılarından Gürsel Tekin, Kılıçdaroğlu'nu karşılayan Erzincan'daki köylülere verilen "elektriksiz bırakma cezası"nı yazdı. İşte o yazı:
CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarın olduğu kadar, yandaşları ve bürokratlarının da kimyasını bozuyor. Bunun iki ‘’canlı’’ örneğini Tekirdağ ve Erzincan örnekleriyle vermek istiyorum.
Birkaç gün önce, görev bölgem olan Tekirdağ’a gittim. Referandumda “Hayır” kampanyası için çalışma yaptığımız Tekirdağ’da, halkın hem CHP’ye, hem de Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik ilgisinin en üst düzeyde olduğunu gördüm. Kılıçdaroğlu’nun söylemleri, Tekirdağ halkını hayli etkilemiş. Partimizin bölgedeki temsilcileriyle dolaşırken, AKP iktidarının neden her geçen gün daha da saldırganlaştığını bir kez daha anladık… Çünkü; Kemal Kılıçdaroğlu’nun referandum kampanyasında üstlendiği işlev, iktidarı derinden sarsıyor.
Bu yüzden, yedek kulübesinde bekletilen Melih Gökçek devreye sokuluyor. Henüz, Serdar Kepenek’le olan ilişkilerinin hesabını dahi verememiş olan Gökçek, Kılıçdaroğlu’na çamur atmaya çalışıyor. Gökçek’in söylemlerinin bir gerçekliği olmadığı için kimse kulak dahi asmıyor. AKP ise bunu bilmesine rağmen, yine de Gökçek’ten medet umuyor. Oysa, Gökçek’i sahaya süreceklerine, şu ‘’Asfalt Danışmanlığı” adı altında harcanan kamu paralarının hesabını sorsalar daha iyi olacak… Eğer AKP bu hesabı sormak isterse, elimize ulaşan bilgileri kendileriyle paylaşır ve yardımcı oluruz. Yok eğer “kulaklarının üstlerine yatmayı tercih ederlerse” biz de yeni belgeleri kamuoyuyla paylaşır, halkın takdirine bırakırız…
Referandum Kampanyası öncesi, Melih Gökçek’i öne sürerek, yargıyı ele geçirme planlarını gölgede bırakmak isteyen AKP, bir yandan da halka yönelik baskısını artırıyor. İki gün önce Erzincan’ın Aşağı Gemicik Köyü’nden arayan yurttaşlar, baskının en somut örneğini aktardı. Aşağı Gemicik Köyü sakinlerinin anlattığına göre, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Erzincan’a gittiğinde, köye yakın bir bölgeden geçiyor. Aşağı Gemicik Köyü sakinleri de Kılıçdaroğlu’nu yola çıkarak selamlıyor. Genel başkanımız köylüleri görünce arabasını durduruyor, sohbet ediyor, oy istiyor. Hayli sıcak geçen bu görüşme sonrası AKP iktidarı köylülere ceza verdirtiyor. Aşağı Gemicik Köyü’nün elektrikleri tam dört gün boyunca “gerekçesiz” bir şekilde kesiliyor. Köylüler, uzun zamandır karşılaşmadıkları kesintiler karşısında şaşkına uğrarken, ortak yorum ise “Cezalandırılıyoruz” şeklinde oluyor.
İşte bu somut örnek, AKP iktidarının baskıcı yüzünün somut örneğidir. AKP “Yan bendensin, ya da düşmanımsın” anlayışını egemen kılmaya çalışıyor. Böylece, toplum üzerinde korku yaratarak, herkesin iktidarını desteklemesini sağlamaya çalışıyor.
AKP’nin yaptıkları bununla bitiyor mu? İktidar denetimindeki Yüksek Seçim Kurulu (YSK)  12 Eylül günü yapılacak referandumda “Hayır” oyu vereceklerin bile kafasını karıştırmak için mühürleri “tek seçenek”li hale getiriyor. Mühürde “Evet” yazıyor. “Hayır” oyu verecek kişi bile, yönlendirilmeye çalışılıyor. Biliniyor ki; mühürde “evet”i gören kişi, doğal olarak, oy pusulasındaki “Evet” yazılı kısıma yönelir… Tüm uyarı ve itirazlarımıza rağmen, müherler değiştirilmiyor. Bizim önerimiz, mühürde “Tercih” yazmasıdır. Kim oyunu nereye basacaksa bassın, ama mühürde “Tercih” yazsın…
AKP’nin bu tür oyunlara başvurma sebebi çok açık… Yargıyı eline geçirmek için her türlü girişimi yapma potansiyeli olan AKP iktidarı, 12 Eylül’ü ‘’son fırsat’’ olarak görüyor. Bu yüzden, YSK mühürleri değiştirmediği taktirde, bize bir görev daha düşüyor. Seçmenden, mührü “Hayır”a basmalarını isterken“Kahverengi kısım”ı da hatırlatmak gerekiyor.

Hiç yorum yok:

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...