Sayfalar

14 Ağustos 2010 Cumartesi

Vahşi Dünyanın Bile Kuralları Var...

MUSTAFA BALBAY
Vahşi Dünyanın Bile Kuralları Var...
Geçen gün havalandırmaya çok eski ustam La Fontaine çıkageldi. Sarılıp kucaklaştık, buna ne duvar ne tel örgüler engeldi.
Biraz arşiv, tarih eledik; anıları tazeledik.
Eski-meyen Cumhuriyet okurları bilirler; özellikle 
0’ların sonu, 2000’lerin başında derinleşti dostluğumuz La Fontaine ile.
O dönem koalisyon ortaklarının amblemi hayvan olunca, La Fontaine de bunu duyunca, dostluğumuz koyulaşmıştı koalisyon boyunca.
Kurt, güvercin, bir de arı, ele geçirince iktidarı demiştik, öteki canlıları da bu işe ortak etmiştik.
Aslan, tilki, karınca, örümcek, manda...
Bize katılmayan kalmamıştı ormanda...
Yüzmeye başladık anılar denizinde, önde La Fontaine, ben onun izinde...
Sözü bugüne getirdi usta:
Tamam çırak, anıları bırak... Bugüne nasıl geldiniz onu anlat, nasıl oluştu bu saltanat? Görüyorum ki memleketiniz darda, kim var bugün iktidarda?
Dedim:
Gitti kurt, güvercin, arı...
Geldi AKbaba iktidarı...
Akım derken neler demiyor...
Ama artık halk yemiyor!
***
La Fontaine hemen anladı durumu, şu oldu ilk yorumu:
Değişiktir böylesi iktidarlar, etrafını besler, kendinden olmayanı horlar...
Anlatırken olanı biteni, üzgün gördüm La Fontaine’i. Dünyanın öteki ülkelerinden de bilirim bu tür iktidarların ruhunu” dedi, devam etti:
Halk da sesini çıkarmaz görünce biraz buğdayı, unu...
Usta haklıydı, söyledikleri tarihin aklıydı. Peki usta” dedim, sence devran hep böyle mi gider, bu tür iktidarlar ne kadar sürer?
La Fontaine gerçekçiydi. İç çekip şunları söyledi:
Elbette halk bunların da defterini dürer. Ama o kadar büyük ki hasar, bez yetmez, sar babam sar. Beğenmeyip orman kanunları dediğiniz vahşi dünyanın bile kuralları vardır. Sizde o da yok. Aslında ben seni dinlemek isterim, anlaşılan eylülden sonrası Allah kerim...
***
Usta, dedim, geçmişte çok olay paylaştık seninle, mademki sordun, dinle:
Şimdi gidiyoruz, dörtnala referanduma.
İktidarın kimseyi dinlediği yok, kim kime dum duma.
Sadece hükümeti destekleme özgürlüğün var.
Yoksa memleket sana dar.
Değil mi ki dilin biraz sivri,
Senin yolun Silivri.
Açılım açılım dediler,
Memleketi Dörtyol ağzına getirdiler.
Anadolu’nun her tarafı karıştı
Güya hedefleri barıştı.
Bu döngüyü kırmak isterdim
Anadolu’nun dört bir yanına koşup
haykırmak isterdim:
Halkı böl, parçala, ayır,
Bu gidişe hayır...
Karmaşa içinde ekonomiyi unutturdular.
Durum kötü olsa da rakamlar iyi diye tutturdular.
Ekonomide fedakârlık öteden beri eşit paylaşılmıştır; “feda” kısmı halka,kârlık” kısmı başka! Ekonomide de haykırmak isterdim:
Aslan payını sülalene ayır
Bu gidişe hayır...
Sevgili usta,
Vakit tamam, haftaya yine görüşelim.
Hepimiz şu görüşte birleşelim:
Bütün 12 Eylüllere hayır!
ankcum@cumhuriyet.com.tr

Hiç yorum yok:

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...