Sayfalar

14 Mayıs 2010 Cuma

Erdoğan'dan şok sözler!

Erdoğan, "Eşlerine ihanet edenleri, mağdur olarak görmemiz mümkün değil" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eski CHP Lideri Denzi Baykal'ın istifası ve görüntülerle ilgili olarak çarpıcı açıklamalarda bulundu. Erdoğan 10 bakanıyla birlikte yapacağı Yunanistan ziyareti öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı. "MİT'e talimat verdiğiniz belirtiliyor ve CHP'de Baykal'ın geri dönmesi konuşuluyor" hatırlatması üzerine Erdoğan, "Ana muhalefet partisinde ne olup ne bittiği bizi ilgilendirmez" dedi.
"MİT'e talimat"la ilgili olarak da Erdoğan, "Sanırım MİT'i ana muhalefet partisi lideri yönetiyor! Ne olup ne bittiğini de gayet iyi biliyor. Bilgilerim belgelerim var diyordu; bu belegelerini bugüne kadar niçin yargıya taşımadı?
Komp komplo dedi ama gereğini yapmadı. Biz bu işin içinde olmayacağımızı daha en başında söyledik. Ancak ister istemez kenarından köşesinden bizi de bu işe bulaştırıyorlar. Bugün asıl önemli olan toplumsal bir ahlak erozyonu yaşanıyor. Bu işleri meşru görme gayreti içinde olanlar var. Toplumsal ahlakımız çok önemlidir. Bunun üzerinden mağdurlara oynayanlar var. Böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil. Eşlerine ihanet edenleri, biz hiçbir zaman bu toplumun içinde kalkıp da mağdur olarak görmemiz mümkün değildir. Bu bir toplumsal ahlak erozyonudur." diye konuştu.
"ANA MUHALEFET MAHKEMESİ YAPTILAR"
Anayasa değişiklik paketinin CHP tarafından Anayasa Mahkemesi'ne götürülecek olmasının hatırlatılması üzerine Erdoğan, "CHP orayı "ana muhalefet mahkemesi" haline getirdi.
Anayasa Mahkemesi, tarihinde hiç bu kadar yorulmamıştır. Her değişiklik, şu son 7 yıl içinde oraya götürülmüştür. Daha taslak ortaya çıkmadan oraya götüreceklerini açıklamışlardır.
Alışık olduğumuz görevlerden birisini yerine getirmektedir.
Anayasa Mahkemesi değerlendirmesini yapar, kararını verir." açıklamasında bulundu.
Erdoğan, "Parlamentonun üzerinde bir güç, sürekli olarak yüksek yargıda olduğu gibi YSK'da da oluşmaya başladı. Şu anda parlamentonun aldığı karar, yaptığı değişklik uygulamaya sokulması gereken bir değişiklikti. Bana göre bu değişiklik(Referandum süresini 60 güne indiren düzenleme) de Anayasa Mahlemesi'ne götürülmeliydi, Anayas Mahkemesi de bununla ilgili bir karar verirdi.
Parlamento'nun üzerinde bir güç sürekli olarak yüksek yargı organlarında görüldüğü gibi, Yüksek Seçim Kurulu'nda da böyle bir güç adeta oluşmaya başladı'' dedi. Erdoğan, kararla ilgili olarak, ''Zorlama bir yorum diye bakıyorum. Ama YSK böyle bir kararı almıştır. Tabii biz buna uyacağız. AK Parti olarak 60 güne de 120 güne de hazır olan bir partiyiz'.
Enteresan olan 12 Eylül'de yapılmıştı şimdi 12 Eylül'de bu milletin önüne gidiyor." diye konuştu.
"KALICI OLMAYACAK"
Yunanistan ziyaretine de değinen Erdoğan ''Ziyaretin, iki dost ülkenin Yüksek Düzey İşbirliği Konseyi'nin oluşturulacak olması bakımından önemli olduğunu'' söyledi.
"Yunanistan'ın bugün yaşadığı sorunların kalıcı olmadığına'' inandığını ifade eden Başbakan, şöyle devam etti: "Yunanistan'ın bu sorunları aşacağına inanıyorum. Biz de 1990'lı yılların başları ile 2001'de benzeri sorunlar yaşadık ama kararlı bir biçimde bunları aştık. Yunanistan da aşacak. Ben dost bir ülkenin başbakanı olarak Yunanlı dostlarıma emeklilerine, işçilerine ve gençlerine bu tür süreçlerin sabırla aşıldığı mesajını iletmek istiyorum.Biz de kemer sıkma önlemleri aldık, ama her geçen gün daha iyiye gittik. Bunun için de Yunanistan'ın da sabır ve karlılıkla bu güç dönemi atlatacağına inanıyorum. Ama Yunan halkının herşeyi hükümetten beklememesi gerekiyor.''
HALK DESTEKLEMELİYunan halkının da alınan önlemleri desteklemesi gerektiğini, nitekim milli bir sorun yaşandığını ve el ele aşılması gerektiğini söyleyen Başbakan, ''Biz de komşuluk görevi çerçevesinde dayanışma içinde olacağız ve bu süreci beraber atlatacağız'' dedi.
İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere de değinen Başbakan Erdoğan, ''bir ülkede demokrasi ve ekonomi olmak üzere iki egemen konu bulunduğunu'' kaydetti.
Bu iki konunun birbiriyle uyumlu şekilde yol alması gerektiğini belirten Başbakan, ''Yoksa kargaşa olur ve anarşizm hakim olur. İkisi de geri giderse çökersiniz. Ama bunları atbaşı götürdüğünüz zaman o ülke huzur ülkesi barış ülkesi olur. O ülke kalkınma yolunda devam eder. Eğer bunlar birbiriyle dayanışma, uyum içinde ise o zaman güçlü ilerleme kaydedilir'' dedi.
Atina'ya bakanlar ve çok sayıda işadamıyla beraber geleceğini belirten Erdoğan, iki ülke işadamlarının sektörlerine göre aralarında işbirliği yapacaklarını, bakanların ise hangi alanlarda işbirliği yapabileceklerini görüşeceklerini söyledi.
Erdoğan ayrıca, Türkiye'nin önemli bir destinasyon (varış yeri) ülkesi olduğunu, dolayısıyla iki ülkenin paket turizminde elele vermeleri halinde büyük başarı sağlanacağına inandığını sözlerine ekledi.
Öte yandan, ''Türkiye'nin komşularıyla sıfır sorun'' anlayışının iktidarın temel ilkesi olduğunu da belirten Başbakan, bu çerçevede birçok komşu ülkeyle çok sayıda sorunun çözülmesinin başarıldığını vurguladı.
"EGE, BİZİ BİRLEŞTİREN BİR DENİZ OLSUN"
"Ege'deki kıtasahanlığı konusunda da böyle bir sürecin başlamasını ve olumlu bir neticeye varmamızı umut ediyorum'' diyen Başbakan, ''Ancak burada birşeyin altını çizmem lazım. Ege Denizi'ni nasıl görüyoruz? Ege'ye bizi ayıran mı yoksa birleştiren bir deniz olarak mı bakacağız? Ben Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak diyorum ki; Ege bizi ayıran bir deniz olmasın. Ege bizi birleştiren bir deniz olsun'' dedi.
Sürecin böyle devam ettirilmesi halinde, Ege'nin aynı zamanda bir barış denizi haline geleceğini söyleyen Başbakan Erdoğan, ''Ege bir barış denizi olduğu zaman, ne Türkiye, Yunanistan'a şüphe ile bakar ne de Yunanistan, Türkiye'ye. Tam aksine. Her iki ülkenin de bir özgüven içinde, barış ve dayanışmaya ihtiyacı vardır'' diye konuştu.
"SAVAŞ UÇAKLARI SİLAHSIZ UÇSUN"
Başbakan Erdoğan, ''Ege'deki savaş uçaklarının faaaliyetleri'' ile ilgili bir soruya da verdiği yanıtta, ''Eğer bu savaş uçakları illa da Ege'de uçacaklarsa, ben diyorum ki, bunlar füze ve silah olmadan uçsunlar. O zaman bunlar savaş uçağı olmaz barış uçağı olur. Bu şekilde uçsunlar. Silah taşımadan uçsunlar ve tatbikatlarını yapsınlar. Eğer bunu başarırsak birçok şeyi başarırız, bunlardan biri de silahlanmanın azaltılmasa olacak'' ifadesini kullandı.
Silahlanma konusunda dünyada büyük meblağlar harcandığını, öte yandan milyarlarca insanın aç ve sefil yaşadığını belirten Erdoğan, ''Nedir bu silah, silah, silah... Nereye varacağız? Bu harcamaları azaltarak bu silah sanayindeki paraları başka alanlara ayırabiliriz'' dedi.
ATİNA'YA UÇTU
Erdoğan, basın toplantısının ardından özel "ANA" uçağıyla saat 10.25'te Yunanistan'a gitti. Esenboğa Havalimanı'nda Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın uğurladığı Erdoğan'a eşi Emine Erdoğan, Devlet Başkanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik eşlik ediyor.

Hiç yorum yok:

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...