Sayfalar

22 Haziran 2010 Salı

Tartışma yaratan fotoğraf

Gediktepa'de Erdoğan ve Başbuğ'un verdiği bu fotoğraf tartışma yarattı.
Hakkari-Şemdinli'de yaşanan terörist saldırıda 11 askerimizin şehit olmasının ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Gediktepe'ye gitti. Siperde askerle görüştüler, komutanlardan olay ve bölge hakkında bilgi aldılar. İşte bu sırada Genelkurmay Başkanı Başbuğ'un sık sık Erdoğan'ı "Lütfen eğilin efendim" diyerek uyardığı belirtilmişti. Erdoğan ve Başbuğ'un siperde o halde gösteren karelerin yayınlanması da "Eğilen devlet" polemiği başlattı. Hürriyet'ten Yılmaz Özdil, "Çömelme açılımı" başlıklı bugünkü yazısında "Çok savaş gördü bu millet... Çömelen devleti ilk kez görüyor" diyerek, yapılan ziyareti, verilen fotoğrafı eleştirdi.


İşte o "fotoğraf" hakkında yazarların kaleme aldıkları yazılardan bir kaçı...

Çömelme açılımı

Çok savaş gördü bu millet...
Çömelen devleti ilk kez görüyor.

*

Her yer jammer dolu.
Sinyal kesiyorlar.
Ki, mayın filan patlamasın.
Havada üç tane Kobra var.
Tam teçhizatlı, tur atıyorlar.
Arada ısı bombası fırlatıyorlar.
Ki, roket gelirse hedefi şaşırsın.
Yüzlerce bordo bereli etrafta...
Araziye yayılmışlar, eller tetikte.
Kum çuvallarıyla çevrili siper...
Ardında, çömelmiş Başbakan.
Ve, Genelkurmay Başkanı.
Ki, mıhlamasınlar.

*

Moral vermek için yapılan ziyaretin, moral bozucu fotoğrafıdır bu.

*

Kimseyi rencide etmek maksadıyla yazmıyorum; ben de olsam, ben de çömelirim... Çünkü, elimizi kolumuzu sallaya sallaya girdiğimiz Irak topraklarına, kendi topraklarımızdaki kum çuvallarının ardından çömelerek bakabiliyoruz bugün anca.

...

Bir taraftan “kardeşim” diye bağrına basacaksın Barzani’yi... Öbür taraftan “taşeron bunlar” deyip, kum çuvallarının ardından çömelerek bakacaksın Barzani’nin topraklarına.

*
Nasıl gezebiliriz ki ayakta?

Yılmaz Özdil(Hürriyet)


Talihsiz fotoğraf

Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Başbuğ, baskına uğrayan karakola gittiler.
Bence doğru yaptılar.
Ama ya bu fotoğraf.
Kum torbalarının ardında çömelmiş halde bu fotoğraf.
Diyeceksiniz ki, “Ne yapsınlar. Tehlikeli bölge”.
Doğru. Tehlikeli bölge.
O zaman yapılacak şu. O fotoğrafı çektirmeyeceksiniz. Medyaya vermeyeceksiniz.
Ya da ille bir fotoğraf çektirecekseniz, tehlike mehlike demeyeceksiniz. Aslanlar gibi ayakta duracaksınız.
Dimdik, ileriye, terörün geldiği yöne bakarak.
Bir düşünün bakalım Mustafa Kemal Atatürk o mevziye gitseydi...
Böyle mi poz verirdi!
Fatih Altaylı(Habertürk)


Başbuğ ile Erdoğan’ın fotoğrafı üzerine

Bir de fotoğraf vardı dünkü gündeme damgasını vuran. Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ’un Gediktepe bölgesindeki sınır mevzisi ziyareti fotoğrafını hatırlıyorsunuzdur umarım. Hani Başbuğ ve Erdoğan yere çömelmiş, uzağa bakıyorlar. Ne yalan söyleyeyim, bütün görüntüleri izlediğimde içim ısındı. Başbakan’ın bölgede olması, oradaki askerler için kuşkusuz büyük bir moral desteği... Ama o fotoğrafta yanlış giden bir şeyler vardı, dün en çok konuşulan konulardan biri de buydu.
Gelelim muhtemel yanlışlara...

1- Başbakan Erdoğan’ın takım elbisesi. “Keşke araziye uygun bir kıyafet seçseydi” diyenler de vardı, “Siyasi erki yansıtan takım elbisedir, karışmayın” diye karşı çıkan da...
2- Başbakan Erdoğan’ın oturuşu. Çömelmiş iki elini dizlerine koymuş oturuşu, gurbetçilere benzetenler çoğunluktaydı. “Öküz altında buzağı aramayın, Erdoğan o kadar üzgün ve acılı ki, nasıl oturacağına mı dikkat etsin yani” diyenler de oldu.
3- Ulusalcıların fotoğraf yorumu ise farklıydı. “Bir ülkenin Başbakan’ı kendi sınırında diz çökmez. Çökse bile o pozu vermez” çıkışı yaptılar, “Dünyanın her yerinde liderler böyle pozlar verir, askere destektir” savıyla püskürtüldüler. Ama yanıtları gecikmedi. “Kendi sınırlarında değil, başka ülkelerde... Örnek, ABD Başkanı ve Irak’tır.”

Balçiçek Pamir(Habertürk)


Yapmayın sayın komutan

Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un sıkıntılı günler yaşadığı kesin. Bir taraftan terör saldırıları, bir taraftan ordunun iktidar baskısı yüzünden bozulan morali, bir yandan artık asker düşmanlığına varan sözde eleştiriler herhalde Başbuğ’un uykularını kaçırıyordur.

Ama bunların hiçbiri toplumu çocuk gibi görme hakkını vermez komutana.

11 askerimizin şehit edildiği olayın “bahanelerini” anlatırken dinlediniz herhalde sayın komutanı.

Düşünüyorum da acaba dünyanın hangi ordusunun en tepesindeki kişi bir terör saldırısı karşısındaki başarısızlığı bu kadar soğukkanlılıkla ve inanılmaz bahanelerle anlatmaya çalışır.

Ki çalışırsa acaba o ülkenin kamuoyu o komutanı ciddiye alır mı?

Teröristler gelirken fark edilmişler aslında, hatta ateş de açılmış ama cevap gelmeyince “herhalde kaçakçılardır” diye düşünülmüş.

Arazi şartları da çok kötüymüş.

Ama en güzeli teröristler kalleşçe saldırıyormuş. Adları üzerinde teröristler zaten, kalleşçe saldıracaklar.

Oysa Türk halkı olarak başarısızlığın bahanelerini öğrenmek yerine, 9 saat süren çatışmadan sonra teröristlerin nasıl kaçtıklarını öğrenmek istiyoruz.

Kaçan teröristlerin nerede olduğunu öğrenmek istiyoruz.

O teröristlerin barındığı yerlerin neden bulunamadığını öğrenmek istiyoruz.

O yerler biliniyorsa neden bir şey yapılmadığını öğrenmek istiyoruz.

Ama ne yazık ki biz teröristlerin 250 mi, yoksa 57 mi, yoksa olsa olsa 100 mü olduğunu bile öğrenemiyoruz.

Bakın bu iş ne zaman bitti biliyor musunuz?

Kaçırılan askerler PKK tarafından sınırımıza iki kilometre mesafede teslim edildi ya, hani oraya terör liderleri lüks ciplerle geldiler ya, hani orada Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri de hazır bulundu ya, hani Türk Silahlı Kuvvetleri teröristlere bir şey olmasın diye çevre güvenliği aldı ya, işte o gün bitmişti.

O gün çuvalı kendi başımıza kendimiz geçirmiştik.

Can Ataklı(Vatan Gazetesi)

Hiç yorum yok:

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...