Sayfalar

15 Haziran 2010 Salı

Bahçeli, dış politika adımlarını yerden yere vurdu.'Meclisi basarız Erdoğan'ı asarız' sloganını hatırlattı

Grup toplantısında açılım üzerinden hükümete sert eleştirilerde bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dış politika adımlarını da yerden yere vurdu.


MHP gurup toplantısında partililerine seslenen Genel Başkan Devlet Bahçeli, hükümeti açılım üzerinden vurdu. Geçtiğimiz günlerde BDP'li kadınlar mitinginde atılan 'Meclisi basarız Erdoğan'ı asarız' sloganını hatırlatan Bahçeli, 'Bu sözlerin hesabını sormak bizim boynumuzun borcudur' diye konuştu. 
Erdoğan'ın 'Irak'ta yüzbinlerce dul kadının sorumlusu kim' sözlerini de hatırlatan Bahçeli, Erdoğan'ın albüm fotoğraflarına bakmasını istedi.
İşte Bahçeli’nin açıklamalarının satır başları:
Başbakan Erdoğan açılım hala sürüyor diyerek Celal Amcası'yla hatıra fotoğraflarda yer alacaktır. 25 yıllık mücadelenin bir numaralı sorumlusu PKK terör örgütüdür. PKK Kanlı bir projenin taşeronudur. Mevcudiyetini devam ettirmek için uluslararası arenada sürekli destek görmüştür. Bazen açık açık bazen gizli gizli komşu ülkeler de olmak üzere bu oyunda yer almıştır.
Saldırıların hesabını sormak içinBarzani PKK'nın beslenme yollarını bugüne kadar açık tutmuştur. PKK kadroları da bazen Suriye'nin bazen İsrail'in, Avrupa'nın yardımıyla varlığını sürdürmüştür. Bugün yaşadığımız acıların hesabını sormak için Barzani ve ABD'ye bakmalıyız.
İktidar, terör örgütünün insafa gelmesini beklemiş, caydırıcı güce başvurmamıştır. İskenderun'daki saldırıları özellikle sadece İsrail'in üzerine atarak peşmergenin gözden kaçırılması dikkatimizi çekmiştir.
Kimse karnından konuşmasınŞayet iddia edildiği gibi AKP hükümetinin demokrasi adımlarını terörle engellemeye çalışıyorlarsa bunun sorumlularını kendisi bulmalıdır. Kimse karnından konuşmasın. Başbakan'ın terörün tırmanışının gerekçesini başka yer de aramaya gerek yoktur. Başbakan'ın döneminde hiç bir tahkikata uğramadan elini kolunu serbest kalabiliyor. Sonrada 'Meclisi Basarız Erdoğan'ı asarız, Dişe diş, kana kan Seninleyiz Öcalan' sözlerine Erdoğan ses çıkarmasa da buna tepki göstermek bizim boynumuzun borcudur.
Eğer bir hükümet dış politikada zafer kazandık diyorsa hangi milli meselenin lehimize çözüldüğüdür. AKP ülkemizde iş başına geçeli 7,5 yılı aşmıştır. Yaptıklarını da yapamayacaklarını da ortaya koymuştur. Bugüne kadar Ermeni meselesi, Kıbrıs sorunu, AB süreci, Irak'ta aşiret reislerinin PKK ile olan bağlantıları hala sürmektedir.
Yahudi kuruluşlarından ödüller almıştırKürsel güçler karşısında sessiz kalınmıştır. Süleymaniye'de askerlerimizin başına çuval geçirildiğinde, Ermeni iddiaları parlamentolarda kabul edildiğinde hükümetimiz sessiz kalmıştır. AKP'nin uluslararası arenada milli bir kimlik oluşturamamıştır. Başbakan'ın hükümetlerinin icraatleri çelişkilerle doludur. Bir taraftan İsrail eleştirilmiş diğer yandan Yahudi kuruluşlarında ödüller alınmıştır.
Küresel zalimlerle el ele tutuşarak İslam'a karşı yapılan zulme nasıl sessiz kaldınız. Başbakan'ın küresel güçleri eleştirmesi , yediği darbeler sonrasına nihayet gerçekleri görmeye başlamıştır. Nitekim Başbakan Erdoğan eşbaşkanı olduğu Irak politikasını eleştirmiş, bu eleştiri de sakat dışpolitikanın artık izlenmeyeceği izlenimi var. 'Yüzbinlerce kadını kim dul bıraktı' sorusunu soruyorsa kanlı albüm karelerine alıp bakmalıdır. Orada kendisini de görecektir. Başbakan bu sözleri söylemekle geç kalmıştır. 1 milyon insan hayatını kaybetmiştir.
Başbakan yaptığı işbirlikten pişman olduğunu itiraf etmelidir. Başbakan'ın acilen yapması gereken Irak politikasını gözden geçirerek gerçeği net bir şekilde görebilmelidir.
Erdoğan ABD küresel senaryolarının taşeronu olmaktan vazgeçmelidirErdoğan Türkiye'nin milli davaları konusunda yeni bir sayfa açmalıdır. Irak'da çuval geçirilirken, askerlerimiz şehit edilirken, terör yuvalarına hangi gerekçelerle operasyon yapılmaması bir kez daha iyi düşünmelidir.
Halen Açılım diye tutturuyorsunuz. Yıllardan beri Irak'ta alkışladığı kimin zulmüdür. PAPA heykelleri önünde imzalar atarken sızlayan kemikler kimin kemikleridir. Biz gerekirse Karadeniz gibi kükremesini biliriz diyen ama peşmerge karşısında susan kimdir. İslam karşıtı NATO Genel Sekreteri'ni seçen kimdir? Askere kelle, teröriste Abi diyenler kimdir?
Eksen kayması değil merkez kaymasıHükümetin İran kararı kendi içinde tutarlıdır. Eksen kayması iddiaları Cumhurbaşkanı'nı da telaşlandırmış ve acil bir eksen kayması yoktur değerlendirmesi yapmak zorunda kalmışlardır. Ardından BAtı'ya karşı nasıl hayranlık duyduklarını açıklamışlardır. Bu bir eksen kayması değildir bu bir merkez kaymasıdır. Merkez, Erivan, Brüksel, Washington Erbil olmuştur. AKP küresel güçlerden yeni bir görev mi almıştır yeni bir rol mü çalmıştır.
Günlük hayatından bunalan vatandaşlarımız için yaşamak başlı başına büyük bir meşkale haline gelmiştir. Huzurluyuz mutluyuz diyebilen bir kesime rastlamak mümkün değildir. Çiftçilerimizin sorunları katlanmış ve her geçen gün durumları daha da kötüye gitmiştir.
Konuya sadece gıda güvenliği açısından bakmamak da gereklidir. Çiftçi kardeşlerimiz devasa sorunlarla karşı karşıya kaldıklarını görüyoruz. Hükümet çiftçilerimizi küçümsüyor ve altan alta çiftçiliği ortadan kaldırmaya çalışıyor. Başbakan Erdoğan Konya'ya gidip çiftçinin buğdayını değil de dış politikayı iç siyasete alet ediyor. Hamasa sahip çıkıyor ama çiftçimizi dikkate almıyor. Türk çiftçisine lan diye hitap eden  başbakanın Irak'ta 1 milyon müslümanı katleden ABD'lilere saygıda kusur etmediği ortadadır.
Türk çiftçisi bu zilleti hiç bir zaman unutmayacak ve çektiği çilelerin hesabını Başbakan Erdoğan'ın önüne koyacaktır. Türk çiftçisi kükreyecek ve AKP'yi süpürecektir.
Yabancı yatırımcıya şirin görünmek için tavizler veren hükümet çiftçiye pahallı mazotu reva görmüştür.  Üretimdeki girdi maliyetleri en az 3 kat oranda artmıştır. AKP hükümeti tarafından bu ayın ilk haftasında açıklanan hububat alım fiyatları bir kere daha maliyetlerin altında kalmıştır. Dikkat ederseniz çiftçimizin satış rakamındaki artış oranı yüzde 9 civarındadır. Tarım enflasyonundaki artış ise yüzde 18'i geçmiştir. Her şey ortadadır. Çiftçimiz yoksul ve perişandır. Yüzbinlerce çiftçimiz yaşadığı yerleri terk edip geldikleri yerlerde yarı aç yarı tok hayatlarını sürdürmeye çalışmaktadır.
Çiftçimiz beklediği kadar çıkmayan mahsulün ücretini bir ay sonra alacaktır. Peki sayın başbakan gemiciklerinin ücretini bir ay sonra mı ödemektedir.
Buğday ithalatının yasaklanması doğru bir tavırdır. Açılım safsatasıyla terörü azdıran hükümet gecikmeksizin tarım kesimine açılım yapmalıdır.
Tarlasında sıcağın altında dua eden çiftçimiz AKP'yi de siyasetin harman yeri olan sandıkta hesabını soracaktır. Kurtuluş yakındır. Bir gün gelecek kimse başbakanın sesini kimse duymayacaktır.  

Hiç yorum yok:

"Küstah davranışa sessiz kalanlar..."

Hayırlı Konvoy üyeleri yaptıkları açıklamayla Atatürk'e hakaret edenlere ve hakaretlere sessiz kalanlara tepki gösterdi. Mustafa Kemal ...